SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkoloji

QHA - Kırım Haber Ajansı - Türkoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkoloji haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım Tatar halk hikayelerini derleyen ünlü Macar Türkolog QHA'ya konuştu! Haber

Kırım Tatar halk hikayelerini derleyen ünlü Macar Türkolog QHA'ya konuştu!

Macar Türkolog, Eötvös Loránd Üniversitesi öğretim üyesi İmre Baski, ünlü Macar Türkolog Ignác Kúnos tarafından I. Dünya Savaşı sırasında, özellikle Macar kamplarındaki Rus Müslüman savaş esirlerinden toplanan Kırım Tatar folklor metinlerini kaleme aldı. Baski tarafından yayınlanan metin, 38 masaldan ve Çora Batır destanının kısmi bir versiyonundan oluşuyor. Baski’nin yayımladığı bu eserde padişahlar ve oğullarının yer aldığı masallar, Kırım Tatar halk hayal gücünün büyüleyici çeşitliliğini sergiliyor. Hikayeleri dilbilimsel açıdan da inceleyen Baski, Kırım lehçelerinin karakter olarak oldukça karışık olması ve yalnızca kuzey (Kıpçak) ve güney (Oğuz) unsurlarının farklı oranlarıyla ayırt edilmesi nedeniyle, lehçe özelliklerinin masallar arasında keskin bir şekilde ayrılamayacağı açıkça ortaya koyuyor. Mevcut eser, Kırım Tatar folklorunun değerli parçalarını korurken ve dilsel içgörüler sunarken, aynı zamanda uzak bir zamana ve kültüre benzersiz bir pencere açıyor. "Eser, Kırım Tatar halkının 1860 ile 1945 arasındaki halk hikayelerini esas alıyor. Bu hikayeleri incelediğinizde nasıl sonuçlara ulaştınız? Halk sembolleri bu hikayeye nasıl yansımıştı?" Dr. Baski İmre: Bilindiği gibi, Ignác Kúnos Türkiye'deki folklor araştırmalarının kurucusudur, hatta bu araştırmaların babası denilebilir. Kúnos, Birinci Dünya Savaşı esir kamplarına da folklor araştırmacısı olarak gitti ve orada Başkurtlar, Türkmenler, Kazan Tatarları, Nogaylar ve Kırım Tatarlarının oğullarından halk edebiyatı malzemesi toplama amacı güttü. Kúnos koleksiyonunu keşfeden ve yöneten Prof. Zsuzsa Kakuk, başlangıçtan itibaren koleksiyonun yayımlanmasını, yani kaynak yayını olarak sunulmasını önemli buldu. Onun ve onun yönetiminde ve sonradan benim katkılarımla yayımlanan eserlerde (Kasantatarische Volkslieder /1980/, Kasantatarische Volksmärchen /1989/, Kırım Tatar Şarkıları /1993/ vs.) dilbilimsel notlar neredeyse hiç yok ve folklor bilimi (folkloristik) açısından da hiç bir detay bulunmuyordu. Kırım Tatar masallarının yayımlanmasına gelince, bu ilkeyi değiştirmedim, yani masalların profesyonel folkloristik analizini uzmanlara bıraktım. Aynı zamanda, kitabın önsözü ayrıntılı ve kapsamlı dilbilimsel analiz içermektedir. Sorunuzda belirtilen zaman çerçevesini değiştirmek isterdim. Zira, en yaşlı bilgi vericiyi varsayarsak ve bu kişi büyüklerinden de masallar duymuş olabilecekse, masalların 19. yüzyılın ikinci yarısından geldiğini söyleyebiliriz, ancak en geç 1918'de kaydedilmiş olabilirler. Masalcıların ve masalların ne kadar daha yaşadığını bilemeyiz. “Kırım Tatar halkı tarihsel süreç içinde kendi hikayelerini nasıl anlatmış?” Dr. Baski İmre: Eksik Çora-batır destanı versiyonunu saymazsak, koleksiyonda belirli bir tarihi olayla ilişkilendirilebilecek bir masal yoktur. Çoğu masal, sıradan sihirli masal (peri masalı) ve günlük hayatın olaylarını, insan tiplerini gösteren, alay eden hikayelerdir. "Bu araştırmaya başlarken ana motivasyonunuz neydi? Niçin bu araştırma konusunu seçtiniz?" Dr. Baski İmre: 1980'lerin başında, genç bir araştırmacı iken Prof. Zsuzsa Kakuk beni Kúnos mirasının yayımlanmasını hedefleyen araştırma projesine dahil etti. 20. yüzyılın başlarında olağanüstü koşullar altında kaydedilen Tatarca metinleri değerli buldum ve bunları daha geniş bir kitleye tanıtmayı önemli gördüm. İtiraf etmeliyim ki, bu çalışmalar sırasında ben de çok şey öğrendim.

Gürcistan'da TİKA desteğiyle Türkçe sınıfı açıldı Haber

Gürcistan'da TİKA desteğiyle Türkçe sınıfı açıldı

Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te yer alan Sokhumi Devlet Üniversitesinde Türk İşbirliği Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) destekleriyle Türkçe sınıf açıldı. Açılış programına Türkiye’nin Tiflis Büyükelçisi Ali Kaan Orbay, TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Ümit Naci Yorulmaz, Sokhumi Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zurab Khonelidze, TİKA heyeti ile birlikte öğrenciler ve eğitimciler katıldı.  "BU SINIFI TÜRKİYE'NİN BİR PARÇASI OLARAK GÖREBİLİRSİNİZ" İki ülkenin marşları okunduktan sonra açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Khonelidze, TİKA'ya desteklerinden dolayı teşekkür etti. Ayrıca Gürcistan'a yardım ve destek sağlayan Türkiye'ye minnettar olduklarını dile getiren Khonelidze, iki ülkenin stratejik ortak olduğunu belirtti. Rektör, üniversitedeki Türkoloji bölümü için "Bu sınıfı Türkiye'nin buradaki küçük bir adası, bir Türk alanı olarak görebilirsiniz" değerlendirmesini yaptı. TİKA Başkan Yardımcısı Yorulmaz ise konuşmasında üniversitedeki bu açılışın Türk-Gürcü ilişkilerini daha da sağlamlaştıracağına vurgu yaparak, "Bugün burada iki dost ve kardeş ülkenin köklerini daha da sağlamlaştıracak açılış projesi için bir aradayız" ifadelerini kullandı. TİKA'nın 29 yıldır Gürcistan'da faaliyet gösterdiğini belirten Yorulmaz, eğitimin öncelikli olduğunu dile getirdi. "İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KADİM DOSTLUĞUN EN BÜYÜK AYAĞI" Büyükelçi Orbay da üniversitedeki Türkçe sınıfın açılmasından büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti. Orbay öğrencilere ithafen, "Sizler, ülkelerimiz arasındaki dostluk bağlarının, kültürel köprünün, bu kadim dostluğumuzun en önemli yapı taşlarısınız, en büyük ayaklarısınız" dedi. İki ülke arasındaki ortaklığa dikkat çeken Orbay, "Gürcistan'ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve güvenliğine desteğimiz her zaman güçlü olarak devam edecek" ifadelerini kullandı.

Ömrünü Türkoloji'ye hizmete adayan Agatangel Krımskıy Haber

Ömrünü Türkoloji'ye hizmete adayan Agatangel Krımskıy

Sovyet Rusyası’nın uygulamaya koyduğu siyasi baskılar neticesinde 1941’de hapse atılan ve burada hayatını kaybeden Kırım Tatar kökenli ünlü Ukraynalı bilim insanı Agatangel Krımskıy, Türkoloji çalışmaları ile saygı ve rahmetle hatırlanıyor. Ukrayna Bilimler Akademisi kurucu üyesi, Türkçe eserleri bilim dünyasına tanıtan Türkolog Krımskıy, 1930’lu yıllarda Sovyet Rusyası’nın baskılarına maruz kalarak 1941’de Kazakistan’ın Kostanay şehrine sürgün edilerek ve hapse atıldı. Krımskıy, 1942’de ise hapishanede hayatını kaybetti. Krımskıy, Türkoloji dünyasına kazandırdığı eserler ile halen hatırlanıyor. Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de, 150. doğum yıl dönümüne ithafen Aralık 2020’de Agatangel Krımskıy’ın çalışmalarının bir araya derlendiği “Doğu Devlet Kurma Gelenekleri” isimli kitabın tanıtımı yapıldı. UKRAYNA’DA ADINA PARA BASILDI Ukrayna’da, Kırım Tatar kökenli ünlü bilim insanı Agatangel Krımskıy'ın anısına madeni para basıldı. Madeni paranın ön yüzünde bilim insanının faaliyetini ve bilgi kaynağını simgeleyen bir kompozisyon bulunuyor. Kompozisyonun merkezinde ise Agatangel Krımskıy’yn, “Bir Ukrainofil (Ukrayna yanlısı) olmam gerektiğini oldukça bilinçli şekilde anladım” sözleri, altında da Agatangel Krımskıy’ın faksimilesi yer alıyor. Paranın arka yüzünde ise Krımskıy’in trajik kaderini simgeleyen, dikey çizgilerin arka planında dilbilimcinin portresi, adı ve yaşadığı yıllar belirtildi. Hatıra parasının, 12 Ocak 2021’de tedavüle sokulduğu kaydedildi. AGATANGEL KRIMSKIY'IN HAYATI Babası Kırım Tatarı, annesi Ukraynalı olan Krımskıy, lise öğrenimini Ostroh Lisesi’nde ve Kıyiv Pavlo Halahan Koleji’nde tamamlamış; daha sonra Moskova Lazarev Doğu Dilleri Enstitüsü (1894) ile Moskova Üniversitesi Tarih ve Filoloji Fakültesini (1896) bitirmiştir. 1896-1898 yılları arasında dil öğrenmek ve araştırma yapmak üzere Suriye ve Lübnan’da bulunmuş ve ardından 1900’de Profesör olmuştur. 1898-1918 yıllarında Lazarev Doğu Dilleri Enstitüsü İslam Tarihi Kürsüsü’nde çalışmış; burada Doğu dilleri (Arapça, Farsça ve Türkçe) ve edebiyatları dersleri vermiştir. Drevnosti Vostoçnıye (Oriental Antiquities) dergisinin editörlüğünü yapmıştır. Çarlık rejiminin dağılmasının ardından Ukrayna’ya dönmüştür. Ukrayna Bilimler Akademisi’nin kurucuları arasında yer alıp 1918-1941 yıllarında Kıyiv Üniversitesi’nde çalışmıştır. 1930’lu yıllarda Sovyet Rusyası’nın Türkoloji Repressiyası politikasıyla baskı altına alınmış ve 1941’de Kazakistan’ın Kostanay şehrine sürgün edilmiş ve burada hapse atılmıştır. 1942’de ise hapishanede hayatını kaybetmiştir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.