SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ukrayna

QHA - Kırım Haber Ajansı - Ukrayna haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ukrayna haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna'dan Rusya’nın petrol ve savaş makinesine darbe! Haber

Ukrayna'dan Rusya’nın petrol ve savaş makinesine darbe!

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Rusya’nın askerî-sanayi kompleksi ile petrol rafinaj sektörüne yönelik saldırılarını sürdürüyor. Ukrayna tarafından yapılan açıklamaya göre, 16 Aralık’ı 17 Aralık’a bağlayan gece "Deep Strike" imkânları kullanılarak Rusya’nın Krasnodar bölgesindeki Slavyansk-na-Kubani kentinde bulunan “Slavyanskiy” petrol rafinerisinin altyapısı vuruldu. Hedef bölgede patlamalar ve yangın çıktığı kaydedilirken, tesiste meydana gelen hasarın boyutunun tespitine yönelik çalışmaların sürdüğü bildirildi. Slavyanskiy Rafinerisi’nin 2025 itibarıyla yılda yaklaşık 5,2 milyon ton ham petrol ve kondensat işleme kapasitesine sahip olduğu ve Rus işgalci güçlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanıldığı belirtildi. YAKIT TANKI VE GEMİ HASAR ALDI Açıklamada ayrıca, Rostov bölgesinde bulunan “Nikolayevskaya” petrol deposunun da vurulduğu doğrulandı. İlk belirlemelere göre, tesisteki bir yakıt tankının yanı sıra “Kapitan Gibert” adlı nehir tipi bir geminin hasar gördüğü ifade edildi. MÜHİMMAT DEPOSU HEDEF ALINDI Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Rus ordusunun saldırı kapasitesini azaltmaya yönelik operasyonlar kapsamında, geçici olarak işgal altında bulunan Luhansk bölgesinde de işgalcilere ait 101’inci Ayrı Lojistik Destek Tugayı’na bağlı bir sahra topçu mühimmat deposunu hedef aldı. Bu saldırıdaki zararın boyutunun da netleştirilmeye çalışıldığı bildirildi. RUS SONDAJ PLATFORMU VURULMUŞTU Öte yandan önceki görevlerin sonuçlarına ilişkin yapılan değerlendirmede, 14 Aralık’ta Ukrayna’ya ait silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) Hazar Denizi’nde bulunan R. Graifer adlı sondaj platformunun vurulduğu hatırlatıldı. Saldırı sonucunda, çıkarılan gazın hazırlanması ve pompalanması için kullanılan sabit platformdaki teknik modülün hasar gördüğü ve 14 kuyunun tamamının faaliyetlerinin durdurulduğu açıklandı. Bu kuyulardan günlük yaklaşık 3 bin 500 ton üretim yapıldığı belirtildi.

Rus yanlısı Orban yönetimi, Ukrayna’nın AB üyelik sürecini engelliyor! Haber

Rus yanlısı Orban yönetimi, Ukrayna’nın AB üyelik sürecini engelliyor!

Macaristan, Budapeşte yönetiminin Ukrayna ile Avrupa Birliği’ne (AB) katılım müzakerelerine karşı çıkması nedeniyle, AB’nin genişleme sürecine ilişkin yıllık belgesini bloke etmeye devam ediyor. Almanya'nın kamuya ait uluslararası yayın kuruluşu Deutsche Welle'nin (DW) haberine göre; Danimarka Avrupa İşleri Bakanı Marie Bjerre, Brüksel’deki istişareler sırasında yaptığı açıklamada, Macar hükûmetinin Ukrayna’daki gelişmelere ilişkin olumlu değerlendirmeyi desteklemeyeceğini bildirdiğini söyledi. Bjerre, buna karşın söz konusu değerlendirmenin metinden çıkarılamayacağını, çünkü AB’ye üye diğer ülkelerin tamamının bu görüşü desteklediğini vurguladı. “Ukrayna’ya güçlü destek veren 26 üye ülkemiz var ve Ukrayna yükümlülüklerini yerine getiriyor.” diyen Bjerre, Ukrayna’ya ilişkin ifadelerin “adil ve dürüst” olduğunu kaydetti. “SÜREÇ TAMAMEN DURMADI” Macaristan’ın vetosu, Ukrayna’nın AB’ye katılım sürecinde resmî müzakerelere henüz başlayamaması anlamına geliyor. Ancak Bjerre, sürecin tamamen durmadığını belirterek, çalışmaların gayri resmî biçimde sürdüğünü ifade etti. Bakan, “Bu durum, Ukrayna’nın hangi reformları hayata geçirmesi gerektiği, neleri başarması beklendiği ve üye ülkelerin çoğunluğunun ülkeden ne talep ettiği konusunda yönlendirme aldığı anlamına geliyor.” dedi. Katılım sürecini “son derece canlı” olarak nitelendiren Danimarkalı Bakan, Macaristan’ın vetosunu geri çekmesi hâlinde Ukrayna’nın çok hızlı ilerleme kaydedebileceğini dile getirdi. RUS YANLISI MACARİSTAN YÖNETİMİ UKRAYNA’YI ENGELLİYOR AB Dönem Başkanlığını yılın ikinci yarısının sonuna kadar Danimarka yürütüyor. Daha önce de Macaristan’ın, AB’nin genişleme kararlarında oybirliği ilkesini kullanarak Ukrayna ile üyelik müzakerelerinin başlatılmasını engellediği bildirilmişti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski), Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın ülkesinin AB’ye entegrasyonunu bloke etmesini, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e destek olarak nitelendirmişti. YILLIK GENİŞLEME PAKETİ KABUL EDİLMİŞTİ Öte yandan AB Komisyonu, 4 Kasım’da yıllık Genişleme Paketi’ni kabul etmişti. Söz konusu pakette, Ukrayna ve diğer “genişleme ortaklarının” son 12 ayda kaydettiği ilerlemeye ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yer alıyor. Bu yılki paket, genişleme ivmesinin AB’nin önceliklerinden biri olduğunu ve yeni üye devletlerin katılımının giderek daha ulaşılabilir hâle geldiğini teyit ediyor. Zelenskıy ise Ukrayna’nın AB üyeliği yolunda emin adımlarla ilerlediğini ve 1, 2 ve 6 numaralı müzakere kümelerinin açılmasına hazır olduğunu açıklamıştı.

Ukrayna için Uluslararası Tazminat Komisyonu kuruldu Haber

Ukrayna için Uluslararası Tazminat Komisyonu kuruldu

Avrupa ülkeleri, işgalci Rusya'nın Ukrayna'da gerçekleştirdiği savaş suçlarından kaynaklanan zararın karşılanması için uluslararası bir komisyon kurdu. Dün Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın da bulunduğu çok sayıda lider Lahey'de bir araya gelerek, Ukrayna için Uluslararası Tazminat Komisyonu'nun kurulmasına karar verdi. Komisyon için imza atılmadan önce savaş suçlarının bir sonucu olması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Zelenskıy, "Gerçek barış yolunun başladığı yer tam da burası. Rusya'yı bir anlaşmaya zorlamak yeterli değil. Öldürmeyi bırakmasını sağlamak da yeterli değil. Rusya'nın dünyada kurallar olduğunu kabul etmesini sağlamalıyız." ifadelerini kullandı. Ukrayna'daki zararın karşılanması için tazminat ödemelerinin nasıl yapılacağı henüz netleşmedi. Ancak ilk görüşmelerde dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilmesi olasılığı ele alındı. Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Hollanda Dışişleri Bakanı David van Weel, "Amaç, nihayetinde Rusya tarafından ödenecek olan doğrulanmış tazminat taleplerine sahip olmaktır. Gerçekten de Rusya tarafından ödenmesi gerekecek; bu komisyon tazminat konusunda hiçbir garanti vermiyor." dedi. İşgalci Rus güçlerinin saldırısı sonucunda halihazırda 86 binden fazla tazminat talebi kaydedildi. Dünya Bankası, gelecek on yılda yeniden yapılanmanın maliyetini 524 milyar dolar olarak tahmin ediyor.

ABD ve Avrupa’dan savaştan sonra Ukrayna'yı destekleme planı Haber

ABD ve Avrupa’dan savaştan sonra Ukrayna'yı destekleme planı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa, Ukrayna ile Rusya arasında olası bir barış anlaşmasının ardından Kıyiv’i desteklemek için iki kapsamlı belge taslağı hazırladı. Plan; Ukrayna ordusunun büyük bir güce dönüştürülmesini, Ukrayna topraklarında Avrupa birliklerinin konuşlandırılmasını ve Rus saldırılarını caydırmak için ABD istihbaratının aktif kullanımını içeriyor. The New York Times (NYT) gazetesinin üst düzey kaynaklara dayandırdığı habere göre, Avrupalı yetkililer uzun bir aradan sonra ABD'li müzakereciler ve Başkan Trump ile yürütülen iş birliğinden memnuniyet duyduklarını ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise, konuya ilişkin olarak, "Gerçek ve somut bir ilerleme görüyoruz. Bu ilerleme; Ukrayna, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nin eylemlerinin uyumu sayesinde mümkün oldu." açıklamasında bulundu. Henüz kamuoyuna açıklanmayan belgelerin Rusya’nın olası yeni saldırılarına karşı Ukrayna’ya güvence vermeyi amaçlayan “somut direktifler” içerdiği belirtildi. Adı açıklanmayan bir ABD’li yetkili, belgelerde Rusya’nın yeni saldırılarının nasıl caydırılacağı ve Moskova’nın ihlaller durumunda nasıl cezalandırılacağının “son derece net” biçimde ortaya konduğunu söyledi. BARIŞ ZAMANINDA 800 BİNLİK ORDU Taslaklara göre öncelikli hedeflerden biri, barış döneminde Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin mevcudunun 800 bine çıkarılması. Savaş sürecinde Ukrayna ordusunun personel sayısının yaklaşık 900 bine ulaştığı hatırlatılırken, bu büyüklükte bir ordunun “sürekli ve güçlü uluslararası destek” gerektirdiği vurgulanıyor. Bir Avrupalı diplomat, belgelerde Ukrayna’nın ihtiyaç duyduğu askeri teçhizatın “çok ayrıntılı” şekilde sıralandığını belirtti. AVRUPA BİRLİKLERİ UKRAYNA’DA KONUŞLANDIRILACAK, ABD İSTİHBARAT DESTEĞİ SAĞLAYACAK Plan kapsamında ayrıca, yeni bir Rus işgalini caydırmak amacıyla Avrupa ülkelerinin askerlerinin Ukrayna topraklarında konuşlandırılması ve ABD istihbaratının daha aktif biçimde devreye sokulması öngörülüyor. Kaynaklar, bu askerî birliklerin ağırlıklı olarak ülkenin batısında konuşlanmasının beklendiğini, hava ve deniz güvenliğinin sağlanmasında rol üstleneceklerini aktardı. Belgelerden biri, ABD ve Avrupa ordularının Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ile nasıl iş birliği yapacağını ayrıntılandıran, askeri nitelikli “operasyonel” bir metin olarak tanımlanıyor. Bu metinde ayrıca, Rusya’nın askeri eylemleri yeniden başlatmak için kullanabileceği “sahte bayrak” operasyonlarının tespit edilmesi ve engellenmesinde ABD’nin rolüne de yer veriliyor. RUSYA: TOPRAK KONUSUNDA TAVİZ VERMEYECEĞİZ Öte yandan The Economist, ABD’nin Ukrayna’ya umut verdiğini ancak henüz somut bir barış anlaşmasından söz edilemeyeceğini yazdı. Haberde, Ukrayna’nın güvenilir güvenlik garantileri olmadan toprak tavizi içeren bir anlaşmayı kabul edemeyeceği vurgulandı. Rusya Dışişleri Bakanlığı ise Moskova’nın bir anlaşmaya hazır olduğunu, ancak ele geçirdikleri Ukrayna toprakları konusunda taviz vermeyeceğini ve NATO veya Batılı güçlerinin Ukrayna’da konuşlanmasına karşı çıktığını açıkladı.

DQTK Genel Sekreteri Bayar, Romanya’daki Kırım Tatar diasporasının mevcut durumunu QHA'ya değerlendirdi Haber

DQTK Genel Sekreteri Bayar, Romanya’daki Kırım Tatar diasporasının mevcut durumunu QHA'ya değerlendirdi

Romanya Tatarları Millî Günü vesilesiyle Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov liderliğinde Romanya’daki etkinliklere katılım sağlayan Kırım Tatar heyet, 12-13 Aralık 2025 tarihlerinde önemli temaslarda bulundu. Heyet içerisindeyer alan Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri Av. Namık Kemal Bayar, Romanya Tatarları Millî Günü için düzenlenen etkinlikleri, resmî görüşmeleri ve Romanya Tatarlarının mevcut durumu hakkında Kırım Haber Ajansına (QHA) bilgi verdi. Romanya devletinin orada bulunan Tatarlar için etkinlik tertip etmesinin önemli bir kazanım olduğunu belirten Bayar hem devlet kademesinin hem de kamuoyunun bulunduğu etkinliklerin zengin, kalabalık ve etkileyici olduğunu dile getirdi. Bayar, “Bu özellikle bizim kültürümüzün, tarihimizin, halkımızın varlığının yaşatılabilmesi için çok önemli. Etkinliklerin I. Kurultay Toplantısı ile aynı tarihte olması (9-13 Aralık) da tarihimize vurgu yapıyor.” dedi. RESMÎ TEMASLARDA NELER KONUŞULDU? Bayar, QHA’nın sorusu üzerine Romanya Dışişleri Bakanı da dahil olmak üzere pek çok yetkili ile görüşmeler yaptıklarını kaydetti. Resmî görüşmelere Müftü Murat Yusuf’un organize ettiği Romanya Başbakanlığına bağlı Dini İlişkiler İdaresi ile başladıklarını belirten Bayar, Romanya devletinin dini azınlıklara yönelik katkıları hakkında bilgi aldıklarını söyledi. Bu bağlamda Avrupa Birliği (AB) üyesi Romanya’nın dini ilişkilere verdiği önemi, dinler arasındaki barışın temini noktasındaki çalışmaları hakkında da ilgili yetkililerden bilgi aldıklarını ifade etti. Bayar, ardından Etnik Azınlıklar İdaresine yaptıkları ziyarette Kırım Tatar Bakan Yardımcısı Dinçer Cafer ile Romanya’daki etnik azınlıkların durumunu, Romanya Tatarlarının nüfusu ve yapılan çalışmalar hakkında görüştüklerini aktardı. Üçüncü görüşmenin parlamentoda İkili İlişkiler Komisyonu Üyesi iki milletvekili ile son görüşmeyi ise Romanya Dışişleri Bakanı ile yaptıklarını dile getiren Bayar, “Bu görüşmelerde heyet olarak Ukrayna-Rusya barış görüşmeleri/planı kapsamında Romanya’nın yaklaşımını öğrenmek, bu gelişmelere hangi tepkiyle baktığını görmek, Ukrayna’nın talep ettiği güvenceler üzerinde konuşmak ve herhangi bir barış planı durumunda veya en kötü senaryoda Kırım Tatar halkımızın güvencelerinin ne olacağını masaya yatırmaktı. Ayrıca ilgili taleplerimizi ilettik.” ifadelerini kullandı. Bayar bununla birlikte Romanya’nın Rus işgali altındaki Kırım, Kırım Tatarları, Ukrayna’nın güvence talepleri ve barış görüşmeleri hususundaki yaklaşımını da sözlerine ekledi. Romanya’nın 2014’ten bu yana Kırım’ın işgalini tanımadığını ve Rusya’nın saldırganlığını kınadığını anımsatan Bayar, “Hem Rumen halkında hem de Romanya devletinde Ukrayna’nın bu savaşta yenilmesi ve düşmesi halinde tehlikenin kapılarının kendilerine açılacağının farkında olduğunu gördük. Bu nedenle hem Avrupa Birliği hem Birleşmiş Milletler hem de diğer uluslararası platformlar Romanya’nın Ukrayna’yı kayıtsız şartsız desteklediğini teyit etti. Ki eylemlerinde de bunu gördük” yorumunda bulundu. Bayar, ayrıca Romanya devlet makamlarının Ukrayna’nın kabul etmediği hiçbir şeyin kendileri tarafından kabul edilemeyeceğini, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini her türlü destekleyeceklerini de belirttiğini aktardı. Bayar bunun yanı sıra devlet yetkililerinin Kırım Tatarlarına yönelik taleplerin uluslararası platformlarda dile getirileceğini ve bu yönde çaba sarf edeceklerini beyan ettiklerini söyledi. "RUMEN DEVLETİNİN TIPKI TÜRKİYE GİBİ KIRIM TATARLARININ HAKLARI KONUSUNDA ÇABA SARF EDECEĞİNE İNANIYORUZ" Romanya’nın tutumu hakkında değerlendirmelerde bulunan DQTK Genel Sekreteri sözlerine şunları ekledi: “Romanya’daki halk, akademisyen, siyasetçi ve bilim insanları bize Rusya tarafından tam 11 kere işgal edildiklerini söyledi. Onlar, ‘Rus işgalinin verdiği zararı biz de hâlâ hafızamızda yaşatıyoruz. Bu nedenle Rusya’nın herhangi bir şekilde Avrupa’nın batısına doğru ilerlemesinin karşısında duruyoruz.’ dediler. Onların karşı çıkışlarındaki saikleri işte bu tarihi tecrübelerinden. Bu acıların daha fazla yaşanmaması için savaşın adil ve kalıcı bir barışla sona ermesi gerektiğinin altını çizdiler. Bu açıdan baktığımız zaman Rumen devletinin tıpkı Türkiye gibi Kırım Tatarlarının hakları konusunda yoğun çabalar sarf edeceklerine inanıyoruz.” Öte yandan Bayar, Romanya’daki Kırım Tatar diasporasının dil, eğitim ve kültür alanındaki mevcut durumundan söz etti. Kırım Tatarlarının AB ve Rumen kanunları dolayısıyla azınlık hakları elde ettiğini gördüklerini belirten Bayar, azınlık kontenjanından bir milletvekili ve çeşitli bakanlıklarda temsilcileri olduğunu da sözlerine ekledi. Bayar, önemli siyasi ve sosyal haklara sahip olabildiklerinin de altını çizdi. KIRIM TATARCANIN KORUNMASI VE YAYGINLAŞTIRILMASI Diğer yandan Kırım Tatar diasporasının kültürünü yaşatma noktasında ciddi bir çaba sarf ettiğini ifadelerinde yer veren DQTK Genel Sekreteri, dilin ve kültürün korunmasını amaçlayan kutlamalardaki son konserde 100-150 çocuğun Kırım Tatarca şarkı söylediğini ve Kırım Tatar danslarını sergileyebildiklerini anlattı. Bayar, evlerde Kırım Tatarcanın konuşulduğunu ancak gençlerin Romanya’nın ekonomik imkânları nedeniyle Avrupa’ya eğitim almaya gittiğine ve bunun nüfus dengesini etkileyen bir sorun olduğuna dikkat çekti. Bayar, “Resmî istatistiklerde 18 bin Kırım Tatarı olduğu söyleniyor ancak orada yaşayan arkadaşlarımızın söylediğine göre bu sayı 35-40 bin civarında.” bilgisini verdi. Ayrıca Romanya’da 100 bin Müslümanın yaşadığını da sözlerine ekleyen Bayar, müftülüğün ve sosyal çalışmaların çok iyi gittiğini dile getirdi. Bayar böylelikle hem Türkçe hem de Tatarca dilinde yayın yapan bir radyoları olduğunu da aktardı. Bayar, Romanya Tatarlarının karşı karşıya kaldığı sorunlara da işaret ettiği değerlendirmesinde bunun en çok dil üzerinden olduğunu vurguladı. Kırım Tatarcanın çok az konuşulduğunu belirten Bayar, eğitimin de yeterli düzeyde verilemediğini ifade etti. Bayar bu nedenle Türkiye’den çeşitli projelerle Romanya’daki Kırım Tatarca ders veren eğitimcileri desteklemeyi hedeflediklerini kaydetti. Bayar, sosyal ve ekonomik seviyede zorluk yaşayan gençlerin yüksek düzeyde bir eğitim aldığını da aktararak, “Genç kuşağın her yerde karşılaştığı bu sorunları Romanya’da da görebiliyoruz.” şeklinde konuştu. Bayar, gençlerin derneklerde de pasif kaldığını sözlerine ekledi. ROMANYA TATARLARININ SİYASİ TEMSİL GÜCÜ NE DURUMDA? Romanya Tatarlarının siyasi temsil gücünü de ele alan Bayar, il ve ilçe meclislerinde nüfuslarına ve Romanya kanunlarına göre yeterli seviyede siyasi temsilleri olduğunu bildirdi. 1990’lı yılların başında komünizmin çökmesiyle kurulan Romanya Müslüman Türk Tatarları Birliğinin 22-23 şubesi olduğunu ve Tatarların yaşadığı her yerde faaliyet yürüttüklerini aktaran Bayar, “Ekonomik ve yapısal anlamda güçlü bir dernek. Aynı zamanda Romanya’daki halkın itibar ettiği bir denek olduğunu gördük.” dedi. Derneğin iyi çalıştığını ve çeşitli alanlarda çaba sarf ettiğini vurgulayan Bayar zaman zaman sorunlarla karşılaşılabildiğini de dile getirdi. Romanya’da üçlü ve hatta dörtlü bir yapılanma olduğunu ifade eden DQTK Genel Sekreteri, bu yapıların içinde birliğin yönetimi ve genel kurulu hususunda belirli davalar olduğunu aktardı. Bayar, bu çekişmelerin yıllardır devam eden ve birliklerin arasındaki ilişkilere zarar veren bir sorun olduğunu söyleyerek, henüz kesinleşmeyen davaların olduğunu aktardı. Bayar KTMM ve DQTK olarak olaya bakış açısını QHA aracılığıyla dile getirdi. "KTMM VE DQTK YEREL ÇEKİŞMELERİN İÇİNDE OLMAK İSTEMİYOR" Bayar şu değerlendirmede bulundu: “Rumen devletinin tanıdığı ve birlikte çalıştığı, Rumen devletinin hem milletvekili seçimlerinde hem diğer il-ilçe meclis seçimlerde muhatap aldığı dernek şu anda Romanya Müslüman Türk Tatarları Birliğidir. DQTK’nin yönetiminde de bu birlikten temsilci olan arkadaşlarımızla çalışıyoruz. Dolayısıyla bu birlikle çalışmak durumundayız. Ayrıca halkın itibar ettiği, daha fazla etkinliklerine katıldığı tüzel kişilik de bu birlik. Halkın yanında olduğu derneğin, çalışmalarımızı da bu bağlamda etkilediği aşikâr. KTMM ve DQTK bu yerel çekişmelerin içinde olmak istemiyor. Zaten böyle bir vazifeleri de yok. Ne zaman ki bu birlikler ortak bir müşterekte buluşur biz de onları bir araya getirmeye hazır oluruz.” Bayar, ortak amaçları Kırım olan insanlarla çalışacaklarını vurgulayarak, “Temel amaç Kırım’a, Kırım Tatar halkına kim daha iyi hizmet verebiliyorsa, kim daha iyi imkânlar verebiliyor ve oluşturabiliyorsa bunu orada görmek istiyoruz.” ifadelerine yer verdi. Bu tür problemlerin gündemde kalmaması gerektiğini ve asıl amacın unutulmaması gerektiğini kaydeden Bayar, “Bizim Rus işgalinde bir vatanımız var. 176’sı Kırım Tatarı olmak üzere 375 kişi hapishanede. Bu insanların haklarını ve hukuklarını bulunduğumuz ülkelerdeki devlet organlarına ve kamuoyuna anlatmamız gerekirken, kamunun önünde bu tartışmalarla çıkmamız bizim ayıbımız olur.” şeklinde konuştu. Çalışmaların Rusya’nın istediği bir plana “evet” denmemesi, Kırım’ın Ukrayna toprakları içinde yer alması noktasında olduğunu bir kez daha teyit eden Bayar, diğer ülkelerde bu tür görüşmeleri yapmaya devam edeceklerini belirtti.

Almanya Savunma Bakanı Pistorius: Almanya, Ukrayna’nın yanındadır Haber

Almanya Savunma Bakanı Pistorius: Almanya, Ukrayna’nın yanındadır

Ukrayna Savunma Temas Grubu’nun Brüksel’de düzenlenen toplantısında konuşan Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Almanya’nın ağustos ayında Ukrayna’ya; Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yapımı iki Patriot hava savunma sistemi ve kalan dokuzuncu IRIS-T hava savunma sistemini teslim etmeyi vadettiğini hatırlatarak, bu vaadin yerine getirildiğini belirtti. “UKRAYNA’NIN HAVA SAVUNMASINI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE GÜÇLENDİRDİK” “Son Ukrayna Savunma Temas Grubu toplantımızdan itibaren, özellikle ağustos ayında vadettiğimiz iki Patriot hava savunma sistemini teslim ederek, Ukrayna’nın hava savunmasını önemli ölçüde güçlendirdik. Bu, hem Norveçli müttefiklerimiz sayesinde hem de kalan dokuzuncu IRIS-T hava savunma sistemini teslim etmemizle mümkün oldu” ifadelerini kullanan Pistorius; Almanya’nın, stoğunda bulunan AIM-9 Sidewinder füze sistemini, gelecek yıl Ukrayna’ya aktaracağını duyurdu. Bakan Pistorius, “Öncelikli Ukrayna Gereklilikleri Listesi (PURL) kapsamında 500 milyon dolar yardım paketi sağlamanın yanı sıra, aciliyeti olan silahlar ve ABD'den sağlanan mühimmat için, PURL kapsamında ek 200 milyon dolar destek sağladık. Özellikle Norveç’e, Hollanda’ya ve Polonya’ya; ek PURL paketlerine ait finansmanın koordinasyonunun hızlı ve pragmatik bir şekilde gerçekleştirmeleri adına müteşekkirim” açıklamasını yaptı. ALMANYA, UKRAYNA’YA OLAN DESTEĞİNİ ARTIRACAK Ukrayna ve Almanya arasında, savunma sanayide iş birliği sağlanması adına imzalanan antlaşmadaki maddelerin uygulanmasına parmak basan Pistorius, “Hem Ukrayna hem de Almanya savunma sanayisi arasındaki iş birliğini, var olan potansiyeli kullanarak kuvvetlendireceğiz. Öncelikle, savunma şirketleri, Ukrayna’nın acil olarak ihtiyacı olan silahlı insansız hava araçlarını (SİHA), Ukrayna ve Almanya arasında yakın zamanda imzalanan antlaşma çerçevesinde, ortak olarak üretecek” dedi. Pistorius, Almanya’nın sorumluluk almaya ve ilerleme sağlamaya devam edeceğini vurgulayarak, “Gelecek sene, Ukrayna’ya olan desteğimizi artıracağız. Yardımlarımızın toplam değeri, 11,5 milyar avroya ulaşacak ve böylelikle yeni bir rekor kırmış olacağız. Desteğimizdeki bu artış, şunu net bir şekilde ortaya koyuyor: Almanya, Ukrayna’nın yanındadır” değerlendirmesini yaptı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.