SON DAKİKA
Hava Durumu

#Uygur Tükleri

QHA - Kırım Haber Ajansı - Uygur Tükleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uygur Tükleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çin'in Uygur Türkü çocuklara zulmü sürüyor Haber

Çin'in Uygur Türkü çocuklara zulmü sürüyor

Çin'in Doğu Türkistan'daki sistematik soykırım ve asimilasyon politikası tüm hızıyla devam ediyor. Uygur Türkü çocuklar, ailelerinden zorla alıkonuluyor. Çin yönetimi, son yıllarda toplama kamplarının yanı sıra çocuk kampları da inşa ediyor. Çin yönetimi ailesinden zorla alıkoyduğu Uygur Türkü çocukları attığı kampları sözde "Çocuk Eğitim Merkezi" olarak tanıtıyor. Bu kamplarda, Uygur Türkü çocuklar Çin'in her türlü taciz ve asimilasyon politikalarına maruz kalıyor. ÇİN'İN DEMİR KORKULUKLARI! Çin merkezli sosyal medya platformlarında paylaşılan bir görüntüde, ailesinden alıkonulan Uygur Türkü çocuğun kendisini görmeye gelen ailesi ile demir korkuluklar arkasında ağlayarak görüştüğü anlar paylaşıldı. Uygur Araştırmaları Merkezi, bu durumun Doğu Türkistan'da yaşayan her anne babanın başına gelmekte olduğunu, çocukların Çin usulü eğitimlerle kültüründen, dininden ve kişiliğinden uzuk tutulmaya çalışıldığını ve Doğu Türkistan genelinde 1 milyondan fazla Uygur Türkü çocuğun bu tür sözde eğitim merkezlerinde tutulduğunu aktardı. ÇOCUK TOPLAMA KAMPLARINDA ARTIŞ VAR Öte yandan Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) geçen sene Çin yönetiminin, Uygur Türkü çocukları ailelerinden zorla ayırarak çocuk toplama kamplarına gönderdiğine dair delillere dayalı bir rapor yayımlamıştı. UAÖ raporunda, Doğu Türkistanlı ailelerin rızası olmadan Çin'in söz konusu çocuk kamplarında tutulan bütün Uygur Türkü çocukların, derhal serbest bırakılması için çağrıda bulunmuştu. Raporda, Doğu Türkistan genelinde 2017 yılında başlayan sözde yatılı okul olarak gösterilen çocuk kamplarına götürülen çocukların sayısında, geçen yıla oranla yüzde 77 oranında artış olduğu bildirilmişti.

Çin'in Türkiye'de yaşayan Uygur Türkleri üzerindeki baskısı nasıl işliyor? Haber

Çin'in Türkiye'de yaşayan Uygur Türkleri üzerindeki baskısı nasıl işliyor?

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Muhabir / Ankara Çin, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan Uygur Türklerini, Doğu Türkistan’da kalmış aile üyelerini rehin alarak veya onlar aracılığıyla tehdit ediyor. Çin istihbaratı, Türkiye’de Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırım ve baskı politikasını kamuoyuna duyurmaya yönelik faaliyet yürüten insan hakları örgütleri hakkında bilgi topluyor. "HEDEFLENEN TÜRKİYE: ÇİN'İN UYGURLARA KARŞI ULUSÖTESİ BASKISI" Çin'deki insan hakları ihlallerini araştıran İspanya merkezli insan hakları örgütü Safeguard Defenders'in geçen hafta yayımladığı "Hedeflenen Türkiye: Çin'in Uygurlara Karşı Ulusötesi Baskısı" başlıklı raporunda, Çin yönetiminin, Türkiye'de yaşayan Uygur Türklerine Uygur diasporasını gözetlemeleri için giderek daha fazla baskı yaptığı ortaya çıktı. Raporun yazarı araştırmacı, Koç Üniversitesi Doktora Öğrencisi Uygur Türkü Yalkun Uluyol, elde ettiği bulgu ve analizleri QHA'ya aktardı. "TÜRKİYE'DEKİ UYGUR TÜRKLERİNİN BİRBİRLERİNE OLAN GÜVENİNİ KAYBETMESİNE YOL AÇIYOR" Raporda, Türkiye’de yaşayan 93 Uygur Türkü ile anket yaptığınız görülüyor. Onlara, nasıl tehdit edildiklerini sorduğunuzda tepkileri ne oldu?  Çin hükümeti, Türkiye'de yaşayan Uygurların günlük faaliyetlerini kontrol etmek ve izlemek için ulus ötesi baskı uyguluyor. Politik olarak aktif bireyler, özellikle kayıp aile üyelerinden bahsedenler, aktivizmlerini durdurmaları için baskı görüyor. Çin polisi, onların yakınlarını araçsallaştırıyor ve durmazlarsa sevdiklerinin tutuklanacağını söylüyor. Araştırma bulgurlarına göre Türkiye'deki Uygur Türkleri bir şekilde Çin polisi tarafından aranarak, Türkiye'de yaşayan Uygur Türkleri hakkında “bilgi vermeye” zorlanıyor. Reddetmeleri halinde sevdiklerine zarar verileceği söyleniyor. Para teklif edilebiliyor. Tüm bu yaşananlar, Türkiye'deki Uygur Türklerinin birbirlerine olan güvenini kaybetmesine yol açmakla beraber, dolaylı olarak Uygur diasporasındaki birlik ve beraberliği zedelemektedir. Tüm bunları bir kenara bırakırsak, bir yanda Çin hükumetinin tacizi, diğer yanda ailesine ve vatanına özlemi arasında kaybolan, ağır psikolojik travma yaşayan Uygur Türklerinin deneyimlerini dinledim. Uygur Türklerinin Türkiye'de ve başka yerlerde “normal” bir yaşam sürmeleri neredeyse imkansız hale gelmekte olduğunu gözlemliyoruz. ÇİN’İN ELÇİLİK VE KONSOLOSLUK PERSONELLERİ UYGUR TÜRKLERİNİN PEŞİNDE Raporda Çin’in, Türkiye’de yaşayan Uygur Türklerini büyükelçilik ve başkonsolosluk vasıtasıyla tehdit ettiğini gözlemliyoruz. Bu durumda Türkiye Cumhuriyetinin herhangi bir yaptırım gücü söz konusu olabilir mi?  "Çin’in konsolosluk veya elçilik personellerinin, Uygur diasporası üyeleriyle temasa geçtiği durumlar da saptandı. Bu gibi durumlarda, onlardan Çin yanlısı içerik üretmeleri, politik olarak aktif olmamaları talep ediliyor ve karşılığında aile üyeleriyle yeniden bağlantı kurmayı teklif ediyorlar. Konsolosluk veya elçilik ile alakalı bir boyut da bazı durumlarda polis tacizinin, Uygur Türklerinin pasaport yenileme başvurusunda bulunmasından hemen sonra başlamasıdır. Çin’in konsolosluk veya elçiliklerinin topladığı bilgileri, Doğu Türkistan'daki Çin polisi ile paylaşması, ulus ötesi baskı ağının bir parçası. Bu bakımdan Türkiye’nin önlem mekanizması geliştirmesi lazım. " "UYGUR TÜRKLERİ PSİKOLOJİK DESTEK MEKANİZMALARINA ERİŞEBİLMELİDİR" Son olarak Çin devletinin tüm bu tehdit ve baskılarının Türkiye’deki Uygur Türklerinin psikososyolojik durumuna nasıl etki ettiğini kısaca değerlendirebilir misiniz? "Ulus ötesi baskı mağdurlarının yaşadıkları ev sahibi ülkelerde, buna Türkiye de dahil, koruma ve iyileştirme mekanizmaları eksik kalmaktadır. Öncelikle ulus ötesi baskı konusunda farkındalık yaratmamız gerekiyor. Ardından, hükumetler ve uluslararası mekanizmalar, ulus ötesi baskıya karşı çözümler ve koruma mekanizmaları üzerinde çalışmaları gerekiyor. Eş zamanlı olarak, mağdurlar psikolojik destek gibi iyileştirme mekanizmalarına erişebilmelidir"

Çin polisinden yurtdışındaki Uygurlara tehdit: Teslim olun! Haber

Çin polisinden yurtdışındaki Uygurlara tehdit: Teslim olun!

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Ankara Çin yönetimi, Doğu Türkistan'daki baskı, soykırım ve asimilasyon politikalarını genişletiyor. Bu kapsamda, yurtdışında yaşayan Uygur Türkleri, Çin polisinin sosyal medya aracılığı ile yayımladığı video ile tehdit edildi. Küstah açıklamalar yapan Çin polisi, Uygur Türklerine geri dönmeleri için baskı yaptı. UYGUR DİASPORASINDAN UYARI Yurtdışında yaşayan Uygur diasporası ise Çinli polislerce yayımlanan bu videonun, Çin'in gerçek yüzünü gösterdiğini söyledi. Ayrıca Doğu Türkistanlılar, bölye bir faşist rejimden dünyaya barış ve huzur gelmeyeceği konusunda uluslararası toplumu uyardı. Çinli polislerden yurtdışındaki Uygurlara tehdit: Teslim ol!https://t.co/smNsqefDNA pic.twitter.com/Vijms5bhqv — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) August 2, 2023 DOĞU TÜRKİSTAN'DA BİR SOYKIRIM YAŞANIYOR! Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyona ve soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor.  Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı olmaya devam ediyor. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise Çin Komünist Partisi, kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor. ÇİN TOPLAMA KAMPLARI Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklular, işkenceya uğruyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara, ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. İnsanlar, burada tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor, kadınlar toplu tecavüze uğruyor. GENÇ NÜFUS KAMPTA YOK EDİLİYOR Milyonlarca genç, Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Doğu Türkistan’da bir çoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar insanlar, siyasi propagandaya maruz kalıyor, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kamplarda kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor ve genç kadınlar da Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya, Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyorlar. TÜRK VE İSLAM DEĞERLERİ HEDEFTE Doğu Türkistan’da milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor, Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk-İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kutsal kitap, Kur’an-ı Kerim yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurt dışı ülkelerde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.