SON DAKİKA
Hava Durumu

#Uygur Türkü

QHA - Kırım Haber Ajansı - Uygur Türkü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uygur Türkü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sigara ve alkolü bırakan Uygur Türkü dini aşırılıkla suçlandı Haber

Sigara ve alkolü bırakan Uygur Türkü dini aşırılıkla suçlandı

Türk ve İslâm devletlerinin, İslam düşmanlığına karşı sessizliği Çin'e fırsat vermeye devam ediyor. Çin yönetimi, bu durumdan cesaret alarak, İslam'a olan düşmanlığını artırıyor. Bölgeyi işgal ederek Türk kimliğine dair her şeyi yok etmeyi amaçlayan Çin bu kez de Kaşgar'a bağlı Peyzavat ilçesinin Terim köyünün sekreteri Uygur Türkü Yasin Tursun'u, sigara ve alkolü bıraktığı için dini aşırılıkla suçlandı. ÇİNLİ YETKİLİLERİN KİRLİ OYUNU Kırım Haber Ajansı (QHA) ekibinin elde ettiği bilgilerde, Tursun'un İslam dininin gereği olarak sigara ve içkiyi bıraktığı için Çin yönetimi tarafından 7 yıl hapis cezasına çarptırıldığı öğrenildi. Öte yandan bölgeye uydu telefonu ile ulaşayan Özgür Asya Radyosu (RFA), ilçede görev yapan iki polis memuruyla iletişime geçtiklerini bildirdi. RFA'ya kimliklerinin gizli kalması şartıyla konuşan polilser, Tursun'un sekreterlik yaptığı köyde Çin Komünist Partisi (ÇKP) için lehine çalışmalar yaptığını aktardı. SİGARA VE ALKOLÜ BIRAKTI HAYATI KARARDI Ayrıca 55 yaşındaki Tursun'un durumu ile ilgili bazı ayrıntıları veren polisler, ilçeye atanan yeni Çinli yetkililerin onu tutuklatmak için neden bulmaya çalıştığı, daha sonra Tursun'un sigara ve alkolü bıraktığını öğreninince onu sözde "dini aşırılık" ile suçlayarak Ekim 2019'da tutuklattırdığını bildirdi. DOĞU TÜRKİSTAN'DA HER GÜN UYGUR AVI VAR Öte yandan Çinli yetkililerin köyde Tursun ile başladığı "Uygur avı"nın kendisiyle sınırlı kalmadığını, çevreresindeki diğer insanları da etkilediğini aktaran polisler, 33 yaşındaki Rahman Ğopur'un da cenazelerde ağlamama fikrini savunduğu için tutuklandığını belirtti.

Pekin Yunus Emre Enstitüsünde çalışan Uygur Türkü Kurban Abliz hapse atıldı! Haber

Pekin Yunus Emre Enstitüsünde çalışan Uygur Türkü Kurban Abliz hapse atıldı!

Çin'in Doğu Türkistan'daki soykırım politikası hız kesmeden devam ediyor. Çin yönetimi, bir taraftan Uygur Türklerini toplama kamplarına kapatırken, diğer taraftan yurtdışında eğitim alıp dönen öğrencilere de ağır hapis cezaları veriyor. PEKİN YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜNDE ÇALIŞAN UYGUR TÜRKÜ HAPSE GÖNDERİLDİ Doğu Türkistanlı öğrenciler Türkiye'de okudukları için Çin yönetimi tarafından cezalandırılıyorlar. 2016 yılında Türkiye'de üniversite eğitim alan, üniversite eğitiminden sonra 2021-2022 yılları arasında Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliğinde tercümanlık yapan Uygur Türkü Kurban Abliz, sonrasında Pekin'de açılan Yunus Emre Enstitüsünde çalışmaya başladı.  Uygur Türkü Kurban Abliz'in, Ağustos 2023'te ailesini ziyaret için gittiği Ürümçi'de Çinli polisler tarafından tutuklanarak hapse gönderildiği öğrenildi. DOĞU TÜRKİSTAN'DA SOYKIRIM YAŞANIYOR! Çin Halk Cumhuriyeti hükûmetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da bir halk topyekûn soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı oluyor. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor.

Bir Uygur Türkü daha İstanbul'da gözaltına alındı Haber

Bir Uygur Türkü daha İstanbul'da gözaltına alındı

Türkiye'de yaşamını sürdüren Uygur Türkleri Çin'e iade edilme tehlikesiyle karşı karşıya. Kaçak göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı İstanbul'da yasal olarak ikamet eden ve daha yeni evli olan Uygur Türkü Muhammet Emin, 30 Kasım 2023 tarihinde gözaltına alındı. Geri Gönderme Merkezi'ne alınan Uygur Türkü Muhammet Emin'in Çin'e iadesinin söz konusu olduğu belirtildi. ÇİN'İN TOPLAMA KAMPLARI Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi, suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklular, işkenceye uğruyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirlerle yaşıyor. Kampta tutulanlara, içeriği belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. İnsanlar, burada tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor, kadınlar toplu tecavüze uğruyor. DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ GERÇEKLER Tamamen Çin'in kontrolü ve izin verdiği yerleri ziyaret eden Avustralya'nın dünyaca ünlü televizyon kanalı ABC ekibi, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) yıllar süren acımasız baskısının ardından Doğu Türkistan'ı bir turizm noktasına dönüştürmeye çalıştığını aktarmıştı. ABC'nin 30 Eylül 2023 tarihinde yayımladığı özel raporunda, Çin'in baskıları neticesinde Doğu Türkistan'ın dünyadan izole edildiği bildirilmişti. Şi Cinping'in 2014 tarihinde Doğu Türkistan'a yaptığı ziyaretinde verdiği sözde terörizme karşı "sert saldırı" emrinden bu yana Doğu Türkistan'daki baskıların belgelendiğini vurgulanmıştı.

Bir Uygur Türkü aydın daha kampta can verdi Haber

Bir Uygur Türkü aydın daha kampta can verdi

Çin, Doğu Türkistan'da inşa ettiği yüzlerce devasa toplama kamplarında akademisyenler başta olmak üzere diğer alanlardaki aydın bilim insanlarını öldürmeye devam ediyor. Toplama kamplarında sıradan insanların yanı sıra aydınlar, akademisyen ve bilim insanları da bulunuyor.  UYGUR AYDINI İŞKENCE SONUCU HAYATINI KAYBETTİ Doğu Türkistan'ın Ürümçi şehrinde Çin yönetimince kurulan radyo-televizyon üniversitesinde profesör Abdusemet Rozi, 2017 yılında Çin mahkemesince tutuklanarak iki sene sonra 2019 yılı 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra 2021'de sağlık nedenleriyle serbest bırakıldı, Eylül 2022'de tekrar tutuklandı. 31 Ağustos 2023 tarihinde kampta gördüğü işkence sonucunda hayatını kaybetti.  AYDININ NAŞI AİLESİNE VERİLMEDİ Özgür Asya Radyosu (RFA) muhabirleri, uydu telefonu aracılığıyla Rozi'nin tutulduğu Süntağ toplama kampından bir gardiyana ulaştı. Gardiyanın RFA muhabirlerine aktardığına göre Rozi'nin naaşı ailesine verilmeden defnedilmiş ve aile üyelerinin konuya ilişkin talepleri yerel Çinli yetkililer tarafından reddedilmiş. ABDUSEMET ROZİ KİMDİR? Abdusemet Rozi, Mayıs 1966'da Doğu Türkistan'ın Atuş şehri yakınlarındaki Süntağ kasabasında doğdu. İlk, orta ve lise okulunu Artuş'ta tamamladıktan sonra, 1983 yılında Kaşgar Pedagoji Enstitüsü Siyasi Eğitim Fakültesi'ne kabul edildi. Enstitüden 1987 yılında mezun oldu ve Atuş 4. Ortaokulunda öğretmen olarak çalışmaya başladı. 1998 yılında Çin yönetimince kurulan Sincan Televizyon ve Radyo Üniversitesine transfer olan Abdusamet Rozi, 2017 yılında Çin polislerince tutuklana kadar burada öğretmen ve araştırmacı olarak çalıştı.  UYGUR AKADEMİSİNE KATKISI Abdusemet Rozi'nin 2005-2010 yılları arasında beş yıl süren özverili çalışması "İzciler" adlı kitabıyla sonuçlandı. Bu kapsamlı çalışma, çok yönlü sanatçı, yazar, besteci ve ünlü şair Memtili Ependi'nin Ağustos 1934 ve Ocak 1935 tarihleri arasındaki başarılarını kapsıyor. Rozi, Memtili Ependi'yi yetiştirdiği kişileri bulmayı ve halka tanıtmayı başarmıştı. Bu çalışma, Abdusemet Rozi'nin Uygur akademik alanına yaptığı önemli bir katkı olarak biliniyor

Doğu Türkistanlı hadis alimi Konya'da vefat etti Haber

Doğu Türkistanlı hadis alimi Konya'da vefat etti

Doğu Türkistan'da Çin'in baskı ve zulümlerine rağmen Uygur Türklerine dini eğitimler veren, Çin hapishanelerine işkence görmesine rağmen hocalığı bırakmayan Doğu Türkistanlı hadis alimi Barat Yakupbay, 4 Kasım 2023 tarihinde ilerleyen kanser hastalığı sebebiyle Konya'da vefat etti. Alimin cenaze ve defin merasimine, Konya'daki Doğu Türkistanlılar, öğrencileri, yakınları ile Kırım Derneği Konya Şubesi de katıldı. KIRIM TATAR HALKI ALİMİ YALNIZ BIRAKMADI Merhumun cenazesine Konya'da yaşayan Doğu Türkistanlılar ve öğrencileri, Kırım Derneği Konya Şubesi Başkanı Mustafa Sırrı Demirel, Kırım Derneği Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hamza Çorabatır ve çok sayıda dernek üyesi katıldı. BARAT YAKUPBAY KİMDİR? Barat Yakupbay Doğu Türkistan'ın Aksu kentinde 3 Kasım 1967 tarihinde eğitimli bir ailede dünyaya geldi. Küçük yaşta Çin baskısından dolayı dini eğitim alamadı. Daha sonra ailesinin yardımı ile 1998 yılında Doğu Türkistan'dan Suudi Arabistan'a gitmiş ve 15 sene Suud Darul Hadis Üniversitesinde eğitim almıştır. Daha sonra Doğu Türkistan'a geri döndü. Halkı aydınlatmak için Çin'in tüm dini yasaklarına rağmen yer altı okullarında İslam dininin akaid ve hadis konurularında ders verdi. Dini eğitime devam ederken Çin polisleri tarafından hapise atılarak senelerce işkence gördü. Daha sonra ilerleyen hastalığı sebebiyle salıverildi. ÇİN İŞKENDESİNDEN KANSER HASTALIĞINA YAKALANDI  2013 yılında Türkiye'ye geldi ve İstanbul'daki Uygur Türklerine dini eğitim vermeye devam etti. Ardından 2016 senesinde Konya'ya göç ederek, bölgede yaşayan Doğu Türkistanlılara dini eğitim vermeye başladı. Doğu Türkistan'da yaşadığı işkence ve kötü durumlardan dolayı kanser hastalığına yakalandı. 4 Kasım 2023 tarihinde Konya'da Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Uygur Türkü genç gazeteci, Çin zindanlarındaki amcası için Türk dünyasına seslendi Haber

Uygur Türkü genç gazeteci, Çin zindanlarındaki amcası için Türk dünyasına seslendi

Ayyıldız Huri Kaptan/QHA ANKARA Çin hükumeti, Doğu Türkistan'daki soykırım ve asimilasyon politikasını aralıksız sürdürüyor. Çin'in sistematik şekilde sürdürdüğü baskı ve asimilasyon politikalarının bir parçası olan toplama kamplarında ve Çin hapishanelerinde tutulan Uygur Türklerinin aileleri, Doğu Türkistan'dan haber alma mücadelelerine devam ediyor. Ailesi için çabalayan isimlerden biri de İstanbul Üniversitesi Gazetecilik bölümünde öğrenci, aktivist Uygur Türkü genç Nefise Oğuz. Oğuz'un amcası Alim Abdukerim'in, 2017 yılında Doğu Türkistan'ın Ürümçi kentindeki evinden gözaltına alındığı ve Korla şehrindeki bir hapishanede tutulduğu birkaç yıl sonra öğrenildi. Çin’in yoğun baskı ve insan hakları ihlalleriyle dolu ceza uygulamaları sonucu yakınlarından haber alamadığı için endişeleri günden güne artan Doğu Türkistanlı Uygur Türklerinden Nefise Oğuz, kendisinden 6 yıldır haber alınamayan amcası Alim Abdulkerim için ailesinin sesini duyurmaya çalışıyor. Türkiye’de yaşayan Uygur Türkü Nefise Oğuz, Çin zindanlarında tutulan amcasının serbest bırakılması ve Uygur Soykırımı'nı dünyaya duyurmak amacıyla daha önce 4 dilde video yayınladı. Uygur Türkü Nefise Oğuz sosyal medya üzerinden yayımladığı video ve çağrılar ile Çin makamlarına sesini duyurdu. “6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUNU HİÇ GÖRMEDİ” Nefise Oğuz, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer vermişti:  “Amcam Alim Abdulkerim, sadece Uygur Türkü olduğu için son altı yıldır Doğu Türkistan'da (Çin’e göre Sincan) gözaltında tutuluyor. Ailesi olarak kendisiyle hiçbir iletişimimiz olmadı ve sağlığı konusunda derin endişe duyuyoruz. Şu anda altı yaşında olan Abdulkerim adında bir oğlu var ancak onunla hiç görüşemedi. Kuzenimin babasız büyüdüğünü görmek kalbimizi kırıyor ve bunun her ikisi üzerinde yarattığı duygusal etki konusunda endişeliyiz. Amcamın masum olduğuna ve herhangi bir suç işlemediğine inanıyoruz. Çin hükumetine onu derhal serbest bırakması ve ailesiyle yeniden bir araya gelmesine izin vermesi için çağrıda bulunuyoruz. Hiç kimse sırf etnik kökeni nedeniyle sevdiklerinden koparılmamalıdır." Alim Abdulkerim Kırım Haber Ajansı gerçekleştirdiği röportaj ile Nefise Oğuz'ı dinledi. Röportajın tamamı şöyle: Alim Abdulkerim kimdir? Amcam Alim Abdulkerim, (tutuklanmadan önce) aile şirketimizde bilgisayar işleri ile ilgilenen, Bilgisayar Mühendisliği okuyan, evli ve bir çocuk babası Uygur gencidir. Amcanızdan ne zamandan bu yana haber alınamıyor? Amcamdan ilk tutuklandığı tarih olan 28 Ağustos 2017'den beri haber alınamıyor. Çin makamları ile en son ne zaman iletişim kurdunuz? En son bir hafta önce iletişim kurduk. Amcama ulaşmak için sosyal medya üzerinden ilk videoyu yayımladığımda benimle iletişim kurdular. 4 ay kadar önceydi. Araştırıp, bakacaklarını söylediler. Yetkililer bölgeye gittiklerini ve orada araştırma yaptıklarını ifade ettiler. Bundan bir hafta önce Doğu Türkistan'a gidip bölgede araştırma yaptığını iddia eden Çinli yetkili, amcamın 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığı bilgisini ediğindiğini söyledi. Sebebini sorduğumuzda ise 'demek ki Çin kanunlarına karşı gelmiş' minvalinde bir yanıt aldık. Ardından telefon yüzümüze kapatıldı. Alim Abdulkerim'in Korla Hapishanesinde olduğuna dair bilgi size nasıl ulaştı? Bu bilgiyi, bölgedeki tanıdıklarımız aracılığıyla edindik.  Amcanızın Çin'e göre tutuklanma gerekçesi nedir? Size bu konu hakkında bir neden belirtildi mi? Tarafımıza net bir gerekçe belirtilmedi ancak Çin'e göre 1980'li yıllarda doğan Uygur Türkleri, onların nezdinde 'devlete karşı bir tehlike, güvenlik tehdidi olarak kabul ediliyor' ve amcamın yaşıtları bu sebeple hüküm giyiyor ve hapse atılıyor. Alim Abdulkerim'in ailesi Türkiye'ye ne zaman geldi? Biz (annem, babam, kardeşim) 2015 yılında Türkiye'ye geldik. 2016 yılında amcamın düğünü oldu ve biz onun için Doğu Türkistan'a gittik, geldik. 2017 yılına gelindiğinde ise eşinin hamile olduğu zamanlardı, irtibatımız sürüyordu ve bir gün hapse götürüldüğünü öğrendik. Bundan sonra iki yıl boyunca da oradaki ailemiz de hiçbir şekilde haber alamadı.  Daha sonra telefonla görüşebildiklerini duyduk. Eşi, amcamın tutuklandığına şahitti, amcamın bebeği ise henüz anne karnında idi, çocuğunun dünyaya geldiğini göremedi... UYGUR TÜRKÜ GENÇTEN TÜRK DÜNYASINA ÇAĞRI Buradan çağrınız nedir? Ben şunu söylemek istiyorum: amcam suçsuz, sadece ailesini geçindirmeye çalışan, hayallerinin, eğitiminin peşinde koşan bir Uygur gencidir. Bu cezaya çarptırılmayı hak edecek bir suçu olmadığına yürekten inanıyoruz ve eminiz. Hatta ben amcamla Doğu Türkistan'da iken kursa gidip Türkçe öğreniyorduk. Çok hayalleri vardı. Hayatının mahvolmasını kesinlikle hak etmiyordu. Amcamın serbest bırakılmasını talep ediyorum. Aynı zamanda Türk dünyasından, bizimle benzer kaderi yaşayan Kırımlı kardeşlerimizden de sesimizi duyurmamıza yardımcı olmalarını rica ediyorum. Adaletin yerini bulması lazım. Uygurlara yapılan bu sınırsız zulmün son bulmasını istiyorum. Artık yeter! Amcamın 6 yıldır hiç görüşemediği, doğduğunda dahi göremediği masum çocuğuyla kavuşabilmesini, ailesi ile mutlu bir şekilde hayatına devam edebilmesini istiyorum. Aynı zamanda babaannem için de çok zor bir durum, ne kadar acı çektiğini tahmin etmek bile güç. İki evladından biri (babam) Türkiye'de diğeri (amcam) ise Çin hapishanesinde ve hayatlarından endişe içinde hiçbir haber alamıyor. İnsanlardan ricam; Uygur Türkleri ile empati yaparak bizleri anlamaya çalışmaları ve sesimizi duyurma çabamıza destek vermeleri.

Hong Kong havalimanında gözaltına alınan Uygur Türkü gençten hala haber alınamıyor! Haber

Hong Kong havalimanında gözaltına alınan Uygur Türkü gençten hala haber alınamıyor!

Güney Kore’nin Seul şehrinde doktora yapmakta olan Uygur Türkü Abduveli Abdurahman, 10 Mayıs 2023 tarihinde arkadaşını ziyaret etmek üzere Hong Kong’a gitti. Hong Kong havalimanında Çinli polisler tarafından sorgulanmak üzere gözaltına alınan Uygur Türkü Abdurahman, arkadaşına mesaj atarak durumunu bildirdi. Abduveli Abdurahman'dan o tarihten itibaren herhangi bir bilgi alamayan arkadaşları, durumu Uluslararası Af Örgütüne bildirdi.  ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ ÇAĞRI YAPTI Uluslararası Af Örgütü, 27 Mayıs 2023 tarihinde Abdurahman hakkında uluslararası kamuoyu ve Çin'e çağrı yaptı. Uluslararası Af Örgütü, "Bu ayın başlarında Güney Kore’den Hong Kong’a geldiğinden beri kayıp olan Uygur öğrenci, yasal bir süreç olmaksızın Çin anakarasına yasa dışı bir şekilde iade edilme; keyfi gözaltı ve işkence riskiyle karşı karşıyadır. Nerede olduğu ve akıbeti hakkında Hong Kong yetkilileri derhal açıklama yapmalı" açıklamasını yaptı. "ABDURAHMAN’IN AKIBETİ ENDİŞE VERİCİ" Uluslararası Af Örgütü Çin Araştırmacısı Alkan Akad, "Çin hükumetinin Doğu Türkistan’da Uygurlara yönelik işlediği insanlığa karşı suçlar ve deniz aşırı seyahat eden Uygurlara yönelik devam eden takip ve tehditleri göz önüne aldığımızda, Abduveli Abdurahman’ın akıbeti endişe verici" ifadelerini kullandı. HONG KONG HÜKUMETİ DE POTANSİYEL SUÇLU Ayrıca Akad, “Abdurahman'ın havalimanına varınca gözaltına alınması ve sorguya çekilmesi, Çin hükumeti tarafından Uygurlara karşı işlenen insan hakları ihlallerinde Hong Kong hükumetinin de potansiyel suç ortaklığına ilişkin soruları gündeme getiriyor” ifadelerini kullandı. DOĞU TÜRKİSTAN STK'LARINDAN UYGUR TÜRKÜ GENÇ İÇİN YARDIM ÇAĞRISI Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği, Abduveli Abdurahman hakkında çağrı yaptı. Yapılan çağrıda, "Güney Kore'de eğitim almakta olan Uygur öğrenci Abduveli Abdurahman 10 Mayıs 2023 tarihinde Hong Kong havalimanına inmiş ve Çin polisleri tarafından sorugulanmak üzere görütüldüğünü bildirdikten birkaç saat sonra tüm iletişim kesilerek kaybolmuştur. Abdurahman'ın Çin polisleri tarafından tutuklanmış olduğu öne sürülmektedir. UDTSB Hong Kong'daki insan hakları kuruluşları ve tüm demokratik devletlerin temsilciliklerini Abuduwaili Abudureheman'ın kurtarılması için acil harakete geçmeye davet ediyoruz" denildi. ABDURAHMAN ÇALIŞKAN BİR ÖĞRENCİYDİ Abduveli Abdurahman, Doğu Türkistan’ın Karamay şehrinde doğdu. Seul'da 7 yıl eğitim gördü. 2022’de Spor Endüstrisi ve Eğlence alanında doktorasını tamamladı. Arkadaşı Abdurahman'ın futbolu çok sevdiğini ve alçakgönüllü, çalışkan bir öğrenci olduğunu bildirdi.

Japonya’nın ilk Uygur Türkü Milletvekili: Biz soykırımın kurbanlarıyız Haber

Japonya’nın ilk Uygur Türkü Milletvekili: Biz soykırımın kurbanlarıyız

Geçen ay Japonya tarihinde bir ilk gerçekleşti ve Uygur Türkü Arfiya Eri milletvekili seçildi. Eri, dünyaca ünlü Axios gazetesine verdiği röportaj da, Uygur Türklerinin Çin’de soykırımla karşı karşıya kalsalar bile dünyanın başka devletlerinde yaşayan Uygur Türklerinin siyaset, iş dünyası ve diğer alanlarda başarılı olduklarını dile getirdi. "BAŞARIYI VE GELİŞMEYİ HAK EDİYORUZ" Eri, Uygur diasporasının bir üyesi olarak yaşadığı deneyimlerin, Japon toplumunun çeşitlilik ve kapsayıcılık için çaba göstermesine katkı sağladığını belirtti. Arfiya Eri, “Biz soykırımın kurbanlarıyız. Ancak biz bundan çok daha fazlasıyız. Ayrıca başarıyı ve gelişmeyi hak ediyoruz. Bu çalışmalarım aracılığıyla kanıtlamaya çalıştığım durumdur” ifadelerini kullandı. Eri ayrıca, Japonya Parlamentosunun alt ve üst meclislerinin, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleriyle ilgili endişelerini dile getiren bazı kararlar aldığını anımsattı. Eri, Japonya'daki demokrasi anlayışının Uygur Türklerinin haklarını savunmasında etkili olduğuna değinerek, “Temsil hakkında konuştuğumda, kesinlikle demokrasiyi ciddiye almadığımızda ve temsili ciddiye almadığımızda neleri göreceğimiz konusunda kendi deneyimime atıfta bulunuyorum. Bazı tahminlere göre Japonya’da yaklaşık 2.000 Uygur yaşıyor. Uygurların her gün çektikleri acılara rağmen kutlanacak hayatımız ve başarılarımız olmasını umuyorum.” ifadelerini kullandı. JAPONYA BAŞBAKANINDAN DESTEK Japonya Başbakanı Fumio Kişida seçim döneminde Eri'ye bizzat destek vermişti. Eri ile birlikte seçim bölgelerine giden Kişida, "Eri, hayatı boyunca dünya sahnesinde büyük zorluklara göğüs germeye devam etti. Japonya'nın büyük değişikliklerle karşı karşıya olduğu ve cesurca hareket etmesi gereken bir zamanda Eri gibi insanlara ihtiyaç var. Japonya'nın geleceğini belirleyecek olan seçimde herkesten Arfiya Eri'ye oy vermesini istiyorum!" ifadelerini kullanmıştı.  UYGUR TÜRKÜ ARFİYA ERİ KİMDİR? Eri, Japonya'nın Fukuoka vilayetindeki Kitakyushu şehrine göç eden Doğu Türkistan köklü bir ailenin kızı. 11 yaşında Japon vatandaşlığını alan Eri'nin babası, Japon hükumeti bursuyla eğitim görmüş bir Uygur Türkü mühendis. Eri, Japonya'nın ünlü üniversitelerinden Georgetown Üniversitesi'nden mezun oldu. Çeşitli devletlerde eğitim gördü ve 7 dil biliyor. Ayrıca Japonya Bankasında ve Birleşmiş Milletler'de memur olarak çalıştı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.