SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Uygur Türkü

QHA - Kırım Haber Ajansı - Uygur Türkü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uygur Türkü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uygur Türklerinin kültürel kimliği sahneye taşındı: “Mavi Gök Nerede” tiyatro oyunu Yalova'da sahnelendi Haber

Uygur Türklerinin kültürel kimliği sahneye taşındı: “Mavi Gök Nerede” tiyatro oyunu Yalova'da sahnelendi

Yalova’nın Çınarcık ilçesi 26 Ekim 2025 tarihinde anlamlı bir kültür ve sanat etkinliğine ev sahipliği yaptı. Nuh Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelenen “Mavi Gök Nerede” adlı tiyatro oyunu, Gülkent İlkokulu Konferans Salonu’nda izleyiciyle buluştu. Kimlik, kültür, dil ve özgürlük temalarını ele alan oyun, izleyicilere hem duygusal hem de düşündürücü anlar yaşattı. Salonun tamamen dolduğu gecede, Çınarcık halkı oyuna ve oyunculara yoğun ilgi gösterdi. Oyuncular, sahne performanslarıyla Türk dünyasının ortak değerlerini, Doğu Türkistan’ın kültürel mirasını ve kimlik mücadelesini canlandırdı. Geleneksel kıyafetler, yöresel müzikler ve sahne düzeni izleyicilerden tam not aldı. Konuk sanatçı Uygur Türkü Rüstem Emirdinoğlu, dutar eşliğinde seslendirdiği parçalarla geceye renk kattı. Emirdinoğlu’nun sahne performansı, hem müzikal hem kültürel anlamda izleyicilerden büyük alkış aldı.Oyunun yazarı ve yönetmeni Mehmet Akif Çanakçı, Uygur Kültür Evine ve Nimetullah Kahraman’a teşekkür etti. KAYMAKAM OĞUZHAN ERDİ ATAK’A DOĞU TÜRKİSTAN HARİTASI TABLOSU TAKDİM EDİLDİ Program kapsamında, Çınarcık Kaymakamı Oğuzhan Erdi Atak’a, Doğu Türkistan haritasını taşıyan özel bir tablo takdim edildi. Törende yapılan konuşmalarda, sanatın milletler arasındaki dostluğu ve dayanışmayı güçlendiren en önemli köprü olduğu vurgulandı. UYGUR KÜLTÜRÜ TANITIM STANDI BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ Etkinlik kapsamında, fuaye alanında Uygur kültürü tanıtım standı da kuruldu. Stantta geleneksel "doppa" başlıklar, minyatür sazlar, el dokuması örtüler ve kültürel süs eşyaları yer aldı. Ziyaretçiler, Türkiye ve Doğu Türkistan bayraklarıyla süslenen bu alanda fotoğraf çektirip kültürel ürünler hakkında bilgi aldı. Ücretsiz olarak halka açık şekilde düzenlenen etkinliğin sonunda izleyicilere Uygur kültürünü yansıtan geleneksel ikramlarda bulunuldu. “Mavi Gök Nerede”, Doğu Türkistan’ın kültürel mirasına dikkat çekerek, Türk dünyasının ortak duygularını sahneye taşıdı ve Çınarcık’ta izleyenlerin hafızasında derin bir iz bıraktı. Oyuncu kadrosunda Sudem Güven, Fevzi Türkmen, Selami Çiçek, Sudenaz Cansız, Nazmiye Samast, Mina Çanakçı, Resul Bal, Gökhan Nair, Berat Güzeloğlu ve Buğra Kocabacak bulunduğu gösterinin teknik ekibinde ise Talha Sağlam ve Nurullah Gölbaşı yer aldı.

Japonya'nın ilk Uygur milletvekili, yeni kabinede bir kez daha Dışişleri Bakan Yardımcısı oldu Haber

Japonya'nın ilk Uygur milletvekili, yeni kabinede bir kez daha Dışişleri Bakan Yardımcısı oldu

Japonya’da iktidardaki Liberal Demokrat Partinin (LDP) bu ayki liderlik seçimlerini kazanan Takaiçi Sanae, 21 Ekim 2025’te yapılan meclis oylamasında 237 oyla Başbakan seçildi. Japonya'nın ilk kadın Başbakanı olan Takaiçi yeni kabinesini belirledi. Takaiçi'nin kabinesinde dikkat çeken bir isim yer aldı. Japonya'nın ilk Uygur Türkü milletvekili ve ardından geçen sene Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevini yürüten Arfiya Eri oldu. Böylelikle Eri, Japonya'da seçilen bir kadın başbakanın kabinesinde Türk Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak tarihe geçti. Geçen sene ülkede ilk Uygur Türkü Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevini yürüten Eri, Japonya'nın uluslararası alandaki varlığı üzerine çalışmalar yaptığını ve bu çalışmalarına devam edeceğini belirtti. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Eri, "Başbakan Takaiçi ve Bakan Motegi'nin liderliğinde, Japonya'nın diplomatik yeteneklerini ve uluslararası liderliğini daha da güçlendirmek için içtenlikle çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. 高市総理のもと、外務大臣政務官に再任されました。 現在、自由・民主主義・人権・法の支配といった、我が国が大切にしてきた普遍的な価値観が、国際社会において大きく揺らいでいます。そのような中、外交は安全保障の要として、かつてない重要性を帯びています。… pic.twitter.com/o7P6C27sUh — 英利アルフィヤ(衆議院議員) Arfiya Eri, MP (@eri_arfiya) October 23, 2025 ARFİYA ERİ KİMDİR? Eri, Japonya'nın Fukuoka vilayetindeki Kitakyushu şehrine göç eden Doğu Türkistanlı bir ailenin kızı. 11 yaşında Japon vatandaşlığı alan Eri'nin babası, Japon hükûmeti bursuyla eğitim görmüş bir Uygur Türkü mühendis. Eri, Japonya'nın ünlü üniversitelerinden biri olan Georgetown Üniversitesinden mezun oldu. Çeşitli ülkelerde eğitim gören ve 7 dil bilen Eri, ayrıca Japonya Bankasında ve Birleşmiş Milletlerde (BM) memur olarak görev yaptı. Arfiya Eri, Japonya'nın Temsilciler Meclisinde (Diet) Liberal Demokrat Parti üyesi olarak Chiba Eyaleti’nin 5. Bölgesi'ni temsil etmekte. Henüz 36 yaşında olan Eri, Japonya Parlamentosundaki en genç kadın milletvekili olma özelliği taşıyor. Time dergisi 2023 yılında Eri'yi en etkili 100 Genç Küresel Lider’den biri olarak seçti. Siyasete atılmadan önce BM ve Japonya Merkez Bankasında çalışmış olan Arfiya, kamu politikaları alanında 10 yıllık bir deneyime sahip.

Çinli polisler 17 saat boyunca sorguladı: Kazak Türkü, yaşadığı ve tanıklık ettiği işkenceleri anlattı Haber

Çinli polisler 17 saat boyunca sorguladı: Kazak Türkü, yaşadığı ve tanıklık ettiği işkenceleri anlattı

Doğu Türkistan'ın Fukang kentinde ikâmet eden bir Kazak Türkü, Çinli polislerin işkencesine maruz kaldı. 19 Haziran 2023'te Douyin'de (TikTok'un Çin versiyonu) tarih konuştuğu gerekçesiyle sorguya alınan Köyzat Erkin, Çinli polisler tarafından ağır işkenceler gördü. "DEVLETİ BÖLMEYE TEŞEBBÜS" SUÇLAMASIYLA SORGUYA ALINDI Söz konusu uygulama üzerinden canlı yayında Yuan Hanlığı hakkında konuşan 27 yaşındaki Erkin, ekran görüntüsü alarak bir kişi tarafından ihbar edildi. Erkin, Çin'in tarih kitaplarında da yer alan, “O dönemde Han halkının sosyal statüsü en düşük seviyedeydi." ifadesini canlı yayında sarf ettiği için sorguya alındı. "Devleti bölmeye teşebbüs" suçlamasıyla bir bodrum katında uykusuzluk ve açlıkla 17 saat boyunca sorgulanan Erkin, tüm suçlamaları reddeti. Radio Free Asia'ya (RFA/Özgür Asya Radyosu) konuşan Erkin, sorgu esnasında çocukluğundan beri Çin okuluna gittiğini, Han arkadaşlarının olduğunu ve bölücülük yapmadığını belirterek, suçlamaları reddettiğini söyledi. Fukang Gözaltı Merkezinde tutulduğunu aktaran Erkin, Çinli polisin göğüsüne kitap koyarak yumrukladığını, bayılana kadar ağzıdan elektroşok verildiğini kaydetti. Uğradığı işkenceleri anlatan Erkin, “Yüzüm yandı, kaşlarım kavruldu. Bayıldığımda soğuk su döküp beni uyandırıyorlardı.” dedi. Aynı zamanda şeker hastası olduğunu da belirten Erkin, penceresi olmayan ve içerideki kameranın mendille örtülü olduğu bir hücrede tutulduğunu, serbest bırakıldıktan sonra ise Fukang'tan dışarı çıkmasına izin verilmediğini ifade etti. YAŞADIĞI VE TANIK OLDUĞU İŞKECELERİ KAYIT ALTINA ALDI Her şeye rağmen 5 yaşındaki oğlu ile gizlice Kazakistan'a gidebilen Erkin, SMS (Kısa mesaj) ve WeChat uygulaması üzerinden ailesiyle tehdit edildiğini vurgualdı. Erkin aynı zaman insan hakları örgütü Ata-Jurt Volunteers’a (Ata-Jurt Gönüllüleri) kanıt olması bakımından uğradığı ve tanık olduğu işkenceleri anlattı. Ardından geri dönmenin son derece tehlikeli olduğunun farkında olan Erkin, arkadaşlarının yardımıyla Bosna Hersek'e uçtuğunu aktardı. Yürüyerek iki kez Hırvatistan'ı geçmeye çalıştığını aktaran Erkin, 4 Temmuz'da Slovenya'ya geçtiğini belirtti. GÖZLERİNİN ÖNÜNDE BİR UYGUR TÜRKÜ İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLDÜ Fukang'ta memur olan Erkin, 6 ay boyunca polis memur yardımcılığı yaptığı 2016'yı işaret ederek, o dönem bir Uygur Türkünün işkenceler sonucunda öldüğüne tanıklık ettiğini ve o olaydan sonra mesleği bıraktığını söyledi. Gözaltına alınan Abdurrahim'in işkenceler sonucunda öldüğünü ve Çinli polislerin bunu "doğal ölüm" olarak kayda geçtiğini anlattı. RFA'ya konuşan Erkin şunun altını çizdi: Bunları anlatmamın nedeni acındırmak değil, kanıt bırakmak. Dış dünyaya gerçekten neler yaşandığını, bizim terörist ya da bölücü değil; sadece tarih anlatan sıradan insanlar olduğumuzu göstermek istiyorum.

Japonya’da tarihi seçim: Uygur Türkü milletvekili tekrar seçildi Haber

Japonya’da tarihi seçim: Uygur Türkü milletvekili tekrar seçildi

Japonya siyasetinde bir ilk olarak tarihe geçen ve Japonya Danışman Meclisi (Sangiin) seçimlerinde milletvekili seçilen Uygur Türkü Arfiya Eri, 27 Ekim 2024 tarihinde Japonya'da yapılan parlamento seçimlerinde, temsil ettiği Chiba eyaletinin Ichikawa ve Urayasudaki bölge sakinlerinin desteğini aldı. Milletvekili Eri tekrar seçilerek görevine devam etme hakkı kazandı. UYGUR TÜRKÜ ARFİYA ERİ KİMDİR? Eri, Japonya'nın Fukuoka vilayetindeki Kitakyushu şehrine göç eden Doğu Türkistanlı bir ailenin kızı. 11 yaşında Japon vatandaşlığı alan Eri'nin babası, Japon hükûmeti bursuyla eğitim görmüş bir Uygur Türkü mühendis. Eri, Japonya'nın ünlü üniversitelerinden biri olan Georgetown Üniversitesinden mezun oldu. Çeşitli ülkelerde eğitim gören ve 7 dil bilen Eri, ayrıca Japonya Bankasında ve Birleşmiş Milletler'de (BM) memur olarak görev yaptı. Arfiya Eri, Japonya'nın Temsilciler Meclisi'nde (Diet) Liberal Demokrat Parti üyesi olarak Chiba Eyaleti’nin 5. Bölgesi'ni temsil etmekte. Henüz 36 yaşında olan Eri, Japonya Parlamentosundaki en genç kadın milletvekili olma özelliğini taşıyor. Time dergisi 2023 yılında Arfiya’yı en etkili 100 Genç Küresel Lider’den biri olarak seçti. Siyasete atılmadan önce Birleşmiş Milletler ve Japonya Merkez Bankası’nda çalışmış olan Arfiya, kamu politikaları alanında on yıllık bir deneyime sahip. Arfiya, Georgetown Üniversitesi Edmund A. Walsh Dış Hizmet Okulu’ndan Dış Hizmet alanında lisans ve Avrasya, Rusya ve Doğu Avrupa Çalışmaları (modern Uygur Çalışmaları konusunda uzmanlaşmış) alanında yüksek lisans derecelerine sahip.

İstanbul'da "Çin zulmü": 3 kız babası Uygur Türkü Çin'e teslim edilecek mi? Haber

İstanbul'da "Çin zulmü": 3 kız babası Uygur Türkü Çin'e teslim edilecek mi?

Türkiye'de yaşayan Uygur Türkleri son günlerde sık sık Çin'e iade edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Son olarak 8 yıl önce Doğu Türkistan'dan Türkiye'ye gelen ve herkes gibi yasal ikâmet izni olan ve ruhsatlı dükkân işleten 3 kız babası Uygur Türkü Mahmut İnayet (Mahemuti Anayeti), 17 Ekim 2024 tarihinde İstanbul'da gözaltına alındı. Hakkında yapılan soruşturmada hiçbir delil olmamasına rağmen İnayet'in İstanbul Çatalca Geri Gönderme Merkezine gönderildiği öğrenildi. "EŞİM BEŞ GÜNDÜR GERİ GÖNDERME MERKEZİNDE TUTULUYOR" İnayet'in eşi Hurşide Tayir'in konu ile ilgili olarak medyaya verdiği bilgilere göre Mahmut İnayet, 17 Ekim sabahı eve gelen polisler tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürdü. Daha sonra avukatı ile iletişime geçtiklerini belirten Tayir, "İfade süresince avukat eşimleydi. Terörden yargılandığı gerekçesiyle sorgulanarak Savcılığa sevk ediliyor ancak hiçbir kanıt olmaması nedeniyle hakkında adli bir işlem yapılmıyor. Buna rağmen eşim beş gündür Geri Gönderme Merkezinde tutuluyor. Küçük kızımız tanıdıklarla yaşamak zorunda bırakıldı. Diğer çocuklarım da yatılı bir devlet okulunda okuyor. Çocuklarımızın Türkiye’de süresiz oturma izni var." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE’DEN DESTEKLERİNİ TALEP EDİYORUM" Tayir, eşinin sorgudayken "Çin’e kendi isteğimle dönmek istiyorum" yazılı bir belge imzalatmaya çalışıldığını ancak eşinin söz konusu talebi reddetmesi sonucunda Geri Gönderme Merkezine gönderildiğini ifade etti. Ayrıca İnayet'in eşi Tayir, medya platformu Serbestiyet'e şunları söyledi: 2016’da iki kızımla birlikte Türkiye’ye geldik. Türkiye’de şimdi 5 yaşında olan bir kızımız daha oldu. Hepimizin Türkiye’de yasal ikâmet izni var. Türkiye’nin; hiçbir suçu olmayan, hakkında hiçbir dava bulunmayan, yıllardır Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına bağlı bir şekilde esnaflık yapan eşimin Çin’e geri gönderileceğine inanmıyorum. Eşimin en kısa zamanda serbest kalmasını istiyorum. Yetkililerimizin bu duruma en kısa zamanda son vereceğine de inanıyorum. Tüm Türkiye’den, Uygur Türkü kardeşleri olan eşim için dualarını, desteklerini talep ediyorum.

82 yaşındaki Uygur Türkü Çin yönetimi tarafından katledildi Haber

82 yaşındaki Uygur Türkü Çin yönetimi tarafından katledildi

Doğu Türkistan Türkleri, Çin’in toplama kamplarında katledilmeye devam ediyor. Son olarak, 82 yaşındaki Uygur Türkü Abdulgani Hüdaverdi'nin, alıkonulduğu kampta yaşamını yitirdiği öğrenildi. Oğlu Abdurehim Gheni, Çin'in Doğu Türkistan'da inşa ettiği toplama kamplarında tutulan babası Abdulgani Hüdaverdi'nin ölüm haberini ve bu acı gerçeği sosyal medyada paylaştı. Gani, babası ve kardeşi aracılığıyla kendisine yapılan tehditlerin, Çin hükûmetinin acımasız yöntemlerinin bir parçası olduğunu vurguladı. A day before testifying at @CourtTribunal against China’s treatment of Uyghurs, Chinese police threatened me by having my family back in #EastTurkestan to send a video telling me not to testify while my father lies ill in bed. Before this, (1)???? https://t.co/sPm9LvDTfD pic.twitter.com/Hh7Ki2qYVV — Abdurehim Gheni Uyghur (ئابدۇرېھىم غېنى ئۇيغۇر) (@AbdurehimGheni) July 26, 2024 "BENİM MÜCADELEMİ GÜÇLENDİRECEK" Abdurrahim Gheni, Lahey’de Doğu Türkistan üzerine bir konuşma yapmadan günler önce, babasının hasta yatağındaki görüntülerinin kendisine gönderildiğini açıkladı. Bu görüntülerin, Çin rejimi tarafından kendisini kontrol altına alma amacıyla gönderildiğini belirten Gani, duygularını şu sözlerle ifade etti: Dün, babamın bir Çin toplama kampında öldüğüne dair üzücü haberi aldım. Çin hükûmeti, babam ve kardeşim aracılığıyla beni kontrol altına almaya çalıştı ancak amacına ulaşamadı. Nihayetinde, babamı bir esir kampında öldürdüler. Bu manevi acıyı, Çin'e karşı motivasyona dönüştüreceğim ve Doğu Türkistan'ın bağımsızlığı için direnişimi sürdüreceğim. Babam artık bir şehit ve onun fedakarlığı benim özgürlük mücadeleme ilham kaynağı olacak. SOYKIRIMIN SESSİZ TANIKLARI: UYGUR TÜRKLERİ Doğu Türkistan'daki Uygur Türkleri, uzun yıllardır süren insan hakları ihlalleri ve soykırım politikalarıyla karşı karşıya. Abdulgani Hüdaverdi'nin ölümü, bu trajedinin yalnızca bir örneği. Dünya genelinde bu insanlık dramına dikkat çekilmesi, Uygur Türklerinin maruz kaldığı soykırımın sona ermesi için hayati öneme sahip.

Türkiye'de "Çin" zulmü: Uygur Türkü anne çocuklarının önünde kelepçelendi! Haber

Türkiye'de "Çin" zulmü: Uygur Türkü anne çocuklarının önünde kelepçelendi!

İstanbul’da yaşayan dört çocuk annesi Uygur Türkü kadın Hafife İbrahim, 5 Eylül 2024 sabahı evine yapılan baskında gözaltına alındı. İstanbul Sefaköy’de meydana gelen gözaltı işlemi çocuklarının gözü önünde gerçekleşti. Eşi Doğu Türkistan’da vefat eden ve Türkiye’de geçici ikamet izni ile yaşayan 31 yaşındaki Hafife İbrahim’in, 19 Şubat 2025 tarihine kadar geçerli olan İkamet İzni Müracaat Belgesi bulunuyordu. Türkiye’de yasal olarak ikamet eden kadının gözaltına alınma nedeni ise henüz kamuoyuna açıklanmadı. PROF. DR. MEHMET ÖZ: ÇOCUKLARI ÜZMEYİN! Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, konuya ilişkin yaptığı açıklamasında çocukların fotoğraflarını paylaşarak “Bu çocukların annesinin suçu nedir? Milyonlarca sığınmacı ve göçmene ev sahipliği yapan Türkiye, ‘Çin’in ipeğini’ mazlum Doğu Türkistan Türklerine tercih edemez, etmemelidir. Bu çocukları üzmeyin efendiler!” ifadelerini kullandı. Bu çocukların annesinin suçu nedir? Milyonlarca sığınmacı ve göçmene ev sahipliği yapan Türkiye, "Çin'in ipeğini" mazlum Doğu Türkistan Türklerine tercih edemez, etmemelidir. Bu çocukları üzmeyin efendiler! pic.twitter.com/5c3Ov5Pg2d — Mehmet Öz (@Mehmetoztarih) September 9, 2024 UYGUR DİASPORASI VE TÜRK KAMUOYUNDAN TEPKİLER YÜKSELİYOR Uygur diasporası, Hafife İbrahim’in Çin’e iade edilme ihtimalinden ve küçük yaştaki çocuklarının güvenliğinden endişe duyuyor. Bu endişe, Türk kamuoyunun da dikkatini çekti. Sosyal medya üzerinden tepkiler yükselirken, Uygur meselesine duyarlı Türk vatandaşları, kadının serbest bırakılması ve çocuklarının güvenliğinin sağlanması için çağrılarda bulundu.

Uygur Türkü 6 iş insanı daha hapse atıldı Haber

Uygur Türkü 6 iş insanı daha hapse atıldı

Uygur diasporasının araştırmalarına göre, Doğu Türkistan'da hapse atılan Uygur Türkü iş insanlarının sayısı, Çin'in bölgede tutukladığı insanların yüzde 75'ni oluşturuyor. Çin'in 2023 yılında hapse attığı binlerce Uygur Türkü iş insanından hâlâ haber alınamıyor. "BİRİ 15  YIL, DİĞERLERİ 12 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI" ABD'de yaşayan Uygur Türkü aktivisti Tahir Emin'in Doğu Türkistan'daki eski iş ortaklarından 6 kişinin, sözde ülkeyi bölmeye teşebbüs suçlamasıyla Çin yönetimi tarafından hapse atıldığını bildirildi..Emin konuya ilişkin Amerikan Sesi Radyosuna 7 Ağustos 2024 tarihinde verdiği demecinde Doğu Türkistan'daki iş ortaklarının kendisiyle iletişime geçtikleri için de hapse atıldığını aktararak, "Ürümçi Orta Halk Mahkemesi'nin 2024 yılının başlarında verdiği kararın benimle olan ilişkileriyle ilgili olduğunu iki farklı kaynaktan öğrendim. Biri 15 yıl, diğerleri 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı" ifadelerini kullandı. 6 GAZETECİ HAPSE ATILDI Daha önce ABD'de sürgünde yaşayan Uygur Türkü gazeteci Kasım Kaşgar'ın Doğu Türkistan'daki meslektaşlarının, gazeteci ile olan bağlantıları nedeniyle Çin yönetimi tarafından hapse atıldığı öğrenilmişti. DOĞU TÜRKİSTAN'DA SOYKIRIM YAŞANIYOR! Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da bir halk topyekûn soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı oluyor. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ÇİN'İN TOPLAMA KAMPLARI Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi, suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklular, işkenceye uğruyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirlerle yaşıyor. Kampta tutulanlara, içeriği belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. İnsanlar, burada tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor, kadınlar toplu tecavüze uğruyor.

Fransız araştırmacı Uygur Türkçesiyle Türk hükûmetine seslendi! Haber

Fransız araştırmacı Uygur Türkçesiyle Türk hükûmetine seslendi!

Türkiye'de kendi halinde yaşayan ve yıllardır ailesini fırıncılık yaparak geçindiren 60 yaşındaki Mehmet Emin Ömer, daha önce Türk vatandaşlığına başvurduğu Kayseri iline vatandaşlık işlemleri için gitti. Daha sonra 19 Temmuz 2024 tarihinde Kayseri’den İstanbul’a dönüş yolunda Ankara'da kimlik kontrolü yapılırken arabadan indirilip ifadesine başvurulacağı söylendi. Fakat Ömer, polis ekipleri tarafından Ankara Akyurt Geri Gönderme Merkezine gönderildi. FRANSALI ARAŞTIRMACIDAN ÖMER İÇİN ÇAĞRI Uygur fırıncılık tarihi üzerine araştırma yapan ve daha önce İstanbul'a gelerek Ömer ile tanışan Fransız araştırmacı Léo Maillet, Türkiye'deki Uygur Türkleri hakkında endişelerini dile getiren bir video yayımladı. Maillet Uygur Türkçesiyle yayımladı videoda Türk hükûmetine seslendi.  "BU KİŞİ İSTANBUL'DAKİ VE BAŞKA DİASPORADAKİ UYGURLAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR KİŞİDİR" Uygurca isminin Şireli olduğunu, kendisinin şu an İsviçre'deki Cenervre Üniversitesi'nde doktora yapmakta olduğu, Uygur Tarihi ve Medeniyetinde fırıncılığı araştırmakta olduğunu ve Ömer'in kendisine çok yardımcı olduğunu belirten Maillet, "Yakın zamanda beni çok rahatsız eden ve öfkelendiren bir haber duydum. İstanbul'daki Zeytinburnu mahallesinde yıllardır fırıncılık yapan 60 yaşındaki Mehmet Emin Ömer usta, 19 Temmuz 2024 tarihinde geri gönderme merkezine alınıp gözaltına alınmış. ben Uygur fırıncılık tarihini ararştırırken, İstanbul'a gidip Mehmet Emin usta ile tanışalı üç yıl oldu. Bu kişi istanbul'daki ve başka diasporadaki Uygurlar için çok önemli bir kişidir. Onun yardımı olmadan, Uygur fırıncılığının karmaşık arka planını ve Uygurlar için ne kadar önemli bir zanaat olduğunu asla bilemezdim. bu sebeple sorumluluk duyugusuyla konuşuyorum. Bu adamın gözaltına alınması büyük bir haksızlık" ifadelerini kullandı. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.