SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ytb

QHA - Kırım Haber Ajansı - Ytb haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ytb haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım Tatarlarının millî liderine vefa programı: “Vatana Adanmış Ömür: Mustafa Kırımoğlu" Haber

Kırım Tatarlarının millî liderine vefa programı: “Vatana Adanmış Ömür: Mustafa Kırımoğlu"

"Vatana Adanmış Ömür: Mustafa Kırımoğlu Vefa ve Kitap Tanıtım Programı”, 18 Aralık 2025 tarihinde Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ev sahipliğinde düzenlendi. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, YTB ve Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği iş birliğiyle düzenlenen programda; Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun doğumunun 80. yılına özel olarak yayımlanan "Vatana Adanmış Ömür: Mustafa Kırımoğlu" isimli eserin tanıtımı yapıldı. Program Kırım Tatarca şiir dinletisi ile başladı. Kırım Ailesi, Kırım Tatar Şair Şakir Selim’in "Kırım Cennet Değil" adlı eserini seslendirildi. “BİR GÜN KIRIM’DA ÖZGÜR OLACAĞIZ” Kırım Tatarlarının millî mücadelesini, ana vatan Kırım’a dönüş çabalarını ve Kırımoğlu’nun hak mücadelesindeki öncü rolünü anlatan "Vatana Adanmış Ömür: Mustafa Kırımoğlu" isimli eserin editörü Dr. Taner Zorbay, programın açılış konuşmalarını gerçekleştirdi. Zorbay, Kırım Tatarlarının millî mücadelesi, ana vatan Kırım’a dönüş çabaları ve Kırımoğlu’nun hak mücadelesindeki öncü rolüne dikkat çekti. Ayrıca Zorbay, kitabın hazırlanma sürecinde akademisyenler, toplum kuruluşları ve Kırım’da yaşamış kişilerle birlikte çalıştıklarını belirtti. Zorbay konuşmasını, “Ümit ediyorum ki bir gün hepimiz kendi öz vatanlarımızda, kendi dilimizi, kendi kültürümüzü korumadan rahatça ve başka başkalarının vatanlarındaki özgürlüklerine sahip derecede, özgürlük biçimde görme, teneffüs etme şansına sahip olacağız.” ifadeleriyle sonlandırdı. “KIRIMOĞLU, KIRIM TATAR VE TÜRK DÜNYASININ YOLUNU AYDINLATMIŞTIR” YTB Başkanı Abdulhadi Turus, tarihin büyük kırılmaların içinden büyük şahsiyetler çıkardığını dile getirerek, "Kırım Tatar halkı da tarih boyunca sürgünlerle, kimliksizleştirme politikalarıyla ve sistematik baskılarla sınanmış; ancak tüm bu ağır imtihanların ortasında güçlü münevverler yetiştirmeyi başarmıştır. En karanlık zamanlarda dahi var olma iradesini diri tutan bu münevverler, Kırım Tatarlarının ve Türk dünyasının yolunu aydınlatmıştır." dedi. Vatanlarından binlerce kilometre uzağa sürgün edilen Kırım Tatarlarının kalbinin her şartta Kırım’da attığını belirten Abdulhadi Turus, "İşte bu sürgün yılları, vatana dönüş mefkûresini taşıyan düşünce insanlarını ve aksiyoner dava adamlarını da beraberinde yetiştirmiştir. Barışçıl yöntemlerle millî varlık mücadelesini hayatının merkezine alan bu isimler, Kırım Tatarlarının milli bilincini diri tutarak her zeminde sorumluluk üstlenmiştir. Tüm bu isimler arasında, bugün aramızda bulunmasından müşerref olduğumuz Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu özel bir yerde durur." ifadelerini kullandı. "Kimdir Kırımoğlu? Musa Mahmut, Ceppar Akimov, Mustafa Selimov gibi isimlerle aynı mücadele ikliminde yoğrulan Kırımoğlu; gasp edilen hakların iadesi için 303 gün süren açlık grevi yapan, defalarca tutuklanan ve yıllarını cezaevlerinde geçiren bir direniş, millî uyanış sembolüdür." diyen YTB Başkanı Turus şöyle devam etti: İsmail Gaspıralı’dan Numan Çelebi Cihan’a uzanan fikrî mirasın yirminci yüzyıldaki güçlü taşıyıcısı olarak Kırım Tatar davasına yön verir. Kırımoğlu; sürgün vagonlarında doğan, Sovyet zindanlarında pişen ve bugün hala dimdik ayakta durarak Türk Dünyasına, tüm insanlığa ilham olan bir canlı tarih, tabiri caizse “Yaşayan Efsane”dir. "YTB OLARAK KIRIM TATARLARININ YANINDAYIZ" YTB olarak Kırım Tatarlarına yönelik çalışmalarının, tüm alanlar içinde müstesna bir yerde durduğunu kaydeden Turus, "Uzun yıllar vatanlarından uzak bırakılan kardeşlerimizin yaşadığı tarihî acılar, Başkanlığımızın hafıza, farkındalık ve savunuculuk faaliyetlerinin önemli başlıkları arasında yer alıyor. Bu çerçevede her yıl mayıs ayında Kırım Tatar Sürgünü anma programlarını destekliyor; yaşanan acıların unutulmaması ve uluslararası alanda görünür kılınması için çalışmalar yürütüyoruz. YTB olarak konferanslar, paneller, belgeseller, kitap çalışmaları, sergiler ve kültürel hareketlilik projeleriyle Kırım Tatarlarına yönelik haksız uygulamaların duyurulmasına katkı sunuyoruz. Bu faaliyetlerle tarihsel hafızanın korunmasını ve adalet temelli bir farkındalığın güçlenmesini hedefliyoruz. 2014 yılı öncesinde Kırım Yarımadası’ndaki Türk-İslam mimari mirasını kapsayan geniş ölçekli bir envanter çalışması gerçekleştirdik ve bu çalışmayı “Kırım’daki Kırım Tatar (Türk-İslam) Mimari Yadigârları” adıyla kalıcı bir esere dönüştürdük. Aynı dönemde 1944 Sürgünü’nü yaşamış 246 tanıkla yürüttüğümüz sözlü tarih çalışmasıyla güçlü bir arşiv oluşturduk; bu arşivden seçilen anlatılarla “Onlar da İnsandı” adlı belgesel kitabı yayımladık. Anadolu’nun dört bir yanındaki Kırım Tatarı kardeşlerimizin özellikle sivil toplum alanındaki çalışmalarında yanlarında durarak destekliyor, görünür kılıyoruz. Bütün bu faaliyetlerimizin temel bir amacı var: hafızamızı diri tutmak, dayanışmamızı pekiştirmek ve geleceğe dair umutlarımızı kuvvetle taşımak." diye konuştu. "EN BÜYÜK KERAMETİ, HAKLILIĞINDAN ALDIĞI GÜÇ" Kırımoğlu'nun Kırım Tatarları arasında “Mustafa Ağa” ve “Yol Başçı” olarak anılmasının ve kendisine “Kırımoğlu” soyadı verilmesinin, adanmış bir mücadelenin doğurduğu derin saygının açık bir ifadesi olduğunu belirten Turus, "Mustafa Ağa’nın mücadelesindeki en büyük keramet, haklılığından aldığı güçtür. En ağır provokasyonlara rağmen halkını şiddetten, kinden, düşmanlıktan uzak tutmuş; davasını “demir bir irade” ve sivil direnişle savunarak dünyaya insanlık dersi vermiştir." ifadelerini kullandı. Turus, Kırımoğlu’nun sekseninci doğum yılı vesilesiyle hazırladıkları ve bugün tanıtımını yaptıkları "Vatana Adanmış Ömür: Mustafa Kırımoğlu" adlı eserin işte bu mücadelenin hafızasını kayıt altına alma gayretinin bir ürünü olduğunu dile getirdi. "KIRIMOĞLU GELECEK NESİLLERİMİZE REHBER OLACAKTIR" Kitabın Kırım’ın tarihî ve coğrafi arka planından millî hareketin gelişimine, Kırımoğlu’nun liderlik vasıflarından tanıklıklara uzanan bütüncül bir çerçeve sunduğunu kaydeden Turus, "Hayatta olan bir dava adamının mücadelesini, kendi döneminin tanıklarıyla birlikte kayıt altına almanın, gelecek nesiller için güçlü bir hafıza zemini oluşturduğuna inanmaktayız. İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” şiarını şahsında yaşatan Mustafa Aga’nın bu kitabın sayfaları arasında şahit olacağınız dik duruşu, inanıyorum ki gelecek nesillerimize en büyük rehber olacaktır." şeklinde konuştu. "BEN KLAS DURUŞU KIRIMOĞLU'NDA GÖRDÜM" Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam konuşmasında, Millî Lider Kırımoğlu’nun cesaret, azim, vefa ve hedefe odaklanma gibi karakter özelliklerini vurguladı ve "Mustafa Ağa dediğimiz zaman ne geliyor. Benim aklıma ne geliyor? Sadakat geliyor, vefa geliyor, hüzün geliyor, azim geliyor, cesaret geliyor. Güçlü bir şekilde hedefe kilitlenme geliyor. Yine aynı şekilde millî ve manevi değerlerinin değerini bilmek, sahip çıkmak ve genelceye aktarabilmek geliyor Yani kısacası aslında bakıldığında bir rol model olabilmenin şartları olan bütün unsurlarına üzerinde barınırmış bir hareket lideri geliyor. Bu özelliklerin hepsini gençliğinden beri yaşayarak anlatmıştır. Bugün eksik olan klas duruşun olmamasıdır, ben klas duruşu Mustafa Kırımoğlu’nda gördüm." ifadelerini kullandı. “BU DÜNYANIN MUSTAFA AĞA’YA İHTİYACI VAR” Ayrıca Çam, Kırımoğlu’nun siyasi hareketinde şecaat ve yaşama odaklı mücadelenin ön plana çıktığını, onun halkını koruma ve yaşatma yaklaşımının örnek alınması gereken bir özellik olduğunu belirtti ve şu şekilde konuştu: Bizlere ders olarak öğretilen diğer hususlardan bir tanesi eğer bir mefkureniz bir davanız varsa sonuç alıp almamanız önemli değil. Duruşunuz nedir? Tarafınız nedir? Hedefiniz nedir? Ve ne ne varıp varıp varmamanız da önemli değil. Önemli olan o yolda bir kararlılıkla ilerleyebilmek, gidebilmek. Bu noktada Mustafa Ağa’ya Allah ona uzun ömürler versin. Daha nice güzel gençleri yetiştirsin, kurmaylar yetiştirsin, kadrolar yetiştirsin. Mustafa Ağalara çok ihtiyacı var dünyanın. Özellikle özgürlük, bağımsızlık mücadelesi veren tüm milletlerin Mustafa Ağa’nın siyasi hareketinin tarzına ihtiyacı var. YTB tarafından hazırlanan ve Kırımoğlu’nun hayatını konu alan belgeselin gösterimi yapıldı. KIRIMOĞLU: TRUMP'IN PLANINI TANIMIYORUZ Program; Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun konuşmaları ile devam etti. Kırımoğlu, YTB’nin Kırım Tatarları ve Kırım Tatar gençleri adına muhteşem işler yaptığına vurgu yaparak sözlerine başladı. Kırım’ın 2014 yılında işgal edildiğine atıf yapan Kırımoğlu, işgal ile birlikte Kırım Tatarlarının kaçırılıp öldürüldüğünü, siyasi baskıları arttığını ve Kırım Tatarlarının zorla vatanından edildiğini söyledi. Bununla birlikte Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana sürdürdüğü topyekûn işgal girişimi ve saldırılarına değinen Kırımoğlu, Ukrayna devleti için Kırım’ın güvenliğinin sağlanmasının öncelikli olduğunu belirtirken, Kırım Tatarları açısından hayatta kalmanın ve millet olarak varlığını sürdürmenin de hayati bir mesele olduğunu vurguladı. Öte yandan Kırımoğlu, ABD Başkanı Donald Trump tarafından teklif edilen barış anlaşmasının Kırım Tatarları için kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Anlaşma taslağına göre işgal altındaki toprakların Rusya tarafından tanınacağını ve Kırım Yarımadası’nın Rus toprağı sayılacağını söyleyen Kırımoğlu, bunun Kırım Tatar halkı için büyük bir tehlike oluşturduğunu belirtti. “TÜRKİYE KIRIM’IN İŞGALİNİ TANIMADI VE TANIMAYACAK” Öte yandan Türkiye’nin Kırım işgalini tanımadığını ve tanımayacağını vurgulayan Kırımoğlu, barışın uluslararası hukuk çerçevesinde ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğü esas alınarak sağlanması gerektiğini ifade etti. “KİTAPTAKİ ÇOĞU FOTOĞRAFI BEN BİLE GÖRMEMİŞTİM” Kırımoğlu, kendisi adına hazırlanan "Vatana Adanmış Ömür: Mustafa Kırımoğlu" isimli eserin anlamına değindi. Kırımoğlu, kitabın doğum gününe denk getirilmesinin kendisi için özel bir anlam taşıdığını belirterek, bu tür eserlerin genellikle vefat eden kişiler için hazırlandığını esprili bir şekilde söyledi. Kırımoğlu konuşmasını, “İnsanın doğum gününde veya cenazesinde o insan hakkında sadece iyi sözler var. Onun için bu kitapta sadece benim hakkımda iyi sözler var. Kitaptaki beş yüzden fazla resmi kendim bile görmemiştim. Nereden buldular bilmiyorum. Bu büyük çalışma için Allah razı olsun.” ifadeleriyle sonlandırdı. Ardından hediye takdimi ve toplu fotoğraf çekimi yapıldı. Kırımoğlu, katılımcılar için Kırım Türklerinin millî mücadelesini, ana vatan Kırım’a dönüş çabalarını ve Kırımoğlu’nun hak mücadelesindeki öncü rolünü anlatan "Vatana Adanmış Ömür: Mustafa Kırımoğlu" isimli eseri imzaladı. Program kapsamında; eserde kullanılan fotoğraflar sergilendi. Ayrıca Kırım Tatar geleneksel kıyafetlerinin ve eşyaları sergide yer aldı. Program Kırım mutfağından ikramların sunulması ile sona erdi.

İsveç Türk Diaspora Atlası yayımlandı: 60 yıllık göç hafızası kayıt altında Haber

İsveç Türk Diaspora Atlası yayımlandı: 60 yıllık göç hafızası kayıt altında

1965’li yıllardan itibaren Türkiye’den İsveç’e uzanan göç süreci, ilk misafir işçilerin bireysel yolculuklarıyla başlamış, bu yolculukların sayısının artması ve devamlı olmasının nihayetinde zamanla kalıcı bir diasporanın inşa edilmesi mümkün olmuştu. Bugün dördüncü kuşağa ulaşan İsveç Türk diasporası hem ana vatanlarıyla gönül bağını sürdüren hem de İsveç toplumunun sosyal, kültürel ve ekonomik dokusuna güçlü katkılar sunan bir konuma geldi. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) dikkat çeken yayın serilerinden diaspora atlasları dizisinin İsveç’e özel hacimli bir çalışması olarak hazırlanan İsveç Türk Diaspora Atlası da bu minvalde 60 yıllık göç hafızasını akademik bir derinlikle ve bütüncül bir bakışla toplumsal çeşitlilik temelinde ele alıyor. Atlas; ilk iş gücü göçlerinden bugüne uzanan süreçte İsveç Türk toplumunun misafir işçiden diasporaya evrilen dönüşümünü inceliyor ve bu dönüşümün sosyal, ekonomik, kültürel ve politik boyutlarını çok yönlü olarak analiz ediyor. Eserde; Türkiye ile İsveç ilişkilerinin 16. yüzyıldan bugüne uzanan tarihsel arka planı aktarılırken, özellikle 1967’de resmiyet kazanan iş gücü anlaşması sonrası iki ülke arasındaki ilişkilerin İsveç Türk diasporasının varlığıyla nasıl yeni bir nitelik kazandığı da irdeleniyor. Eser bu açıdan, bir zamanlar Stokholm’e gelen ilk işçilerin torunlarının bugün sanattan siyasete, akademiden girişimciliğe ve sivil topluma uzanan pek çok alanda ülkede etkili birer aktör hâline gelmesinin de izleğini takip edebilmemizi sağlıyor. İsveç Türk Diaspora Atlası, alanında uzman akademisyenler tarafından kaleme alınmış 10 makale, İsveç’te yaşayan vatandaşlarımızla yapılmış 33 söyleşi ve kapsamlı bir Türkiye-İsveç ilişkileri tarihçesi ile toplam 13 bölümden oluşuyor. “Misafir İşçilikten Diasporaya”, “Türkiye-İsveç İlişkilerinin Tarihi”, “İşçi Mescitlerinden Diaspora Camilerine”, “Örgütlenme ve Sivil Toplum”, “Diasporada Dayanışma”, “Eğitim, Ana Dil ve Çok Dillilik”, “Siyasal Katılım”, “İslam Düşmanlığı”, “Kültür, Sanat ve Spor”, “Medya, Girişimcilik ve Mutfak”, “Bakım Hizmetleri ve Sağlık”, “Defin” ve “Gelecek” bölümlerinden oluşan söz konusu çalışma ile İsveç Türk diasporasının serüveni 60. yılında kayıt altına alınıyor. Türk Diaspora Atlası'nın çevrim içi versiyonuna buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

YTB’den Ukrayna’ya kültürel ve akademik köprü: Burslar, kitaplar, kurultaylar Haber

YTB’den Ukrayna’ya kültürel ve akademik köprü: Burslar, kitaplar, kurultaylar

Türkiye Cumhuriyeti Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Ukrayna’ya yönelik yürüttüğü kültürel ve akademik faaliyetleri bir infografik ile kamuoyuna sundu. Başkanlık tarafından kamuoyu ile paylaşılan verilere göre bugüne kadar 3 bin 553 Ukraynalı öğrenci Türkiye Bursları'na başvurdu, bin 340 öğrenci burslandırıldı. Hâlihazırda 105 öğrenci Türkiye’de eğitimine devam ederken, mezun sayısı ise 872’ye ulaştı. KÜLTÜREL DİPLOMASİ: KİTAPLARDAN KURULTAYLARA YTB’nin Ukrayna’ya yönelik faaliyetleri yalnızca burs programlarıyla sınırlı değil. Başkanlık, “Türkiye-Ukrayna Dostluk Köprüsü Projesi”, kültürel hareketlilik programları, yaz kampları, konferans ve panel destekleri gibi etkinliklerle iki ülke arasında kültürel bağları güçlendiriyor. Kırım Tatar toplumuna yönelik özel projeler arasında ise “Kırım Ailesi Okulu”, “Kırım Tatar Gençlik Kurultayları” ve “1944 Sürgünü Anma Etkinlikleri” yer alıyor. Ayrıca Kırım Tatarca ve Gagauz Türkçesinde çocuk kitapları ile periyodik yayınlar hazırlanarak dil ve kültür mirasının yaşatılmasına katkı sağlanıyor. AKADEMİK YAYINLAR VE SÖZLÜ TARİH ÇALIŞMALARI YTB, Ukrayna’daki Türk soylu toplulukların kültürel mirasını belgelemek amacıyla “Kırım Kültürel Miras ve Sözlü Tarih Çalışmaları” yürütüyor. Akademik yayınlar ve mezun buluşmalarıyla diaspora ile Türkiye arasındaki bağlar pekiştiriliyor.

Genç Memur-Sen’den Türk Dünyası Akademisi: Kültür, ekonomi ve siyaset ekseninde çevrim içi eğitimler başlıyor Haber

Genç Memur-Sen’den Türk Dünyası Akademisi: Kültür, ekonomi ve siyaset ekseninde çevrim içi eğitimler başlıyor

Genç Memur-Sen, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) iş birliğinde Türk Dünyası Akademisi’ni hayata geçiriyor. 27 Ekim’de başlayacak çevrim içi eğitimler, 18-35 yaş aralığındaki katılımcılara yönelik olarak planlandı. UZMAN İSİMLER EŞLİĞİNDE TÜRK DÜNYASINA DAİR KAPSAMLI PERSPEKTİF Sendikadan yapılan açıklamaya göre, akademi kapsamında alanında uzman isimler Türk dünyasının geçmişi, bugünü ve geleceğini katılımcılarla paylaşacak. Eğitimlerde kültürel, ekonomik, siyasi ve güvenlik boyutları ele alınacak; bölge ülkeleri arasındaki kardeşlik bağları ve ortak gelecek vizyonu tartışılacak. EĞİTİM TAKVİMİ VE BAŞVURU SÜRECİ Program, 27 Ekim-20 Kasım tarihleri arasında pazartesi ve perşembe günleri 21.00-22.30 saatlerinde iki oturum halinde Genç Memur-Sen YouTube kanalından çevrim içi olarak gerçekleştirilecek. Akademiye başvurular 25 Ekim’e kadar kabul edilecek. BÜYÜKELÇİLER VE AKADEMİSYENLER KONUK OLACAK Akademi konukları arasında TİKA Başkanı Abdullah Eren, YTB Başkan Vekili Abdulhadi Turus’un yanı sıra bazı büyükelçiler ve akademisyenler de yer alacak. Katılımcılar, uzman rehberliğinde Türk dünyasına dair çok yönlü bir bakış kazanacak. Program sonunda tüm derslere katılanlar Türk Dünyası Akademisi kurasına girmeye hak kazanacak. Eğitimlerin en az yüzde 80’ini tamamlayanlar ise sertifika alabilecek. Akademide dereceye giren 10 katılımcı, Türk devletlerine gönderilecek.

YTB Başkanı Turus, Eskişehir'de Kırım Tatarlarıyla bir araya geldi Haber

YTB Başkanı Turus, Eskişehir'de Kırım Tatarlarıyla bir araya geldi

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Başkanı Abdulhadi Turus, 23 Eylül 2025 tarihinde Eskişehir'de temaslarda bulundu. Ziyaret kapsamında beraberindekilerle birlikte Eskişehir Kırım Derneğini ziyaret eden YTB Başkanı Abdulhadi Turus, Eskişehir Kırım Derneği Başkanı Recep Şen, Kırım Gelişim Vakfı Başkanı Ümit Şilit, Romanya Dobruca Kırım Göçmenleri Derneği Başkanı Metin Gündoğdu tarafından karşılandı. Ziyarette YTB'nin faaliyetleri ve YTB'nin sivil toplum örgütleri ile ilişkileri ele alındı. Eskişehir Kırım Teşkilatları Başkanları ise derneklerin faaliyetleri ve sonraki dönem etkinlikleri hakkında Turus'a bilgi verdi. Turus ziyaretle ilgili yaptığı açıklamada, "Eskişehir’de yaşayan Kırım Tatarı kardeşlerimiz için kültürel mirasın yaşatılması, geleneklerin yeni nesillere aktarılması ve toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi amacıyla faaliyetler gerçekleştiren derneklerle bir araya geldik. Ortak çalışmalarımızı değerlendirdik ve gelecek dönemde hayata geçirilebilecek projeler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Kırım Tatarlarının kimliğini, kültürünü ve değerlerini yaşatmaya yönelik atılan her adımı destekliyoruz." dedi. KIRIM AİLESİNİ ZİYARET ETTİ YTB Başkanı Turus ayrıca Kırım Ailesini de ziyaret etti. Kırım Ailesi kurucusu Kurtseitova ziyarete ilişkin olarak, "Dün YTB Başkanı Abdulhadi Turus Kırım Ailesini ziyaret etti. Senelerce yanımızda olan YTB ile birlikte nice güzel, kıymetli projelerimizi gerçekleştirdik. Nazik ziyaretleriyle bizleri onurlandıran Sayın Abdulhadi Turus'a gönülden teşekkür ediyor; kendilerine sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir yaşam diliyoruz." ifadelerini kullandı.

YTB’de devir teslim töreni: Görev Abdullah Eren’den Abdulhadi Turus’a devredildi Haber

YTB’de devir teslim töreni: Görev Abdullah Eren’den Abdulhadi Turus’a devredildi

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında (YTB) devir teslim töreni düzenlendi. Törende, YTB Başkanlığı görevini yürüten yeni Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Abdullah Eren, görevini YTB Başkan Yardımcısı Abdulhadi Turus’a devretti. Eren, 27 Ekim 2018 tarihinden bu yana YTB Başkanı olarak görev yapıyordu. EREN’DEN VEDA MESAJI Görevinden ayrılan Eren, 14 Temmuz 2025 tarihinde resmî sosyal medya hesabından bir veda mesajı paylaştı. Eren veda mesajında şu ifadelere yer verdi: "Bugün YTB'deki son günümde hem gurur hem de her vedada olduğu gibi biraz hüzün vardı... YTB Başkanlığı görevimi kıymetli dostum, YTB'deki Başkan Yardımcım Abdulhadi Turus’a devrederken gururlu, YTB ailemden ayrılırken hüzünlüydüm... 7 yıl boyunca yurt dışındaki vatandaşlarımıza ve gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize hizmet etmek bir Evlad-ı Fatihan olan benim için büyük onurdu. Bu süreçte; yurt dışındaki her bir vatandaşımızın, soydaş ve akraba topluluklarımıza mensup her bir kardeşimizin derdiyle dertlenmeye, sevinciyle sevinmeye çalıştık. Yurt dışındaki varlığımızı güçlendirmek, onların haklarını korumak ve kültürel bağlarımızı pekiştirmek için YTB'deki her kademeden çalışma arkadaşımla büyük bir gayret içerisinde olduk. Ve elbette, ülkemizi ikinci vatan bilen kıymetli uluslararası öğrencilerimizle aynı hayalin, aynı geleceğin izini sürdük. Devlette süreklilik esastır... YTB'nin daha da ileriye taşınacağına ve çok güzel işlere imza atmayı sürdüreceğine gönülden inanıyorum. Veda etsek de, Türkiye'nin dünyadaki gönül köprülerini inşa eden, gönüllü elçilerini yetiştiren bu güzide diaspora kurumu ile bizim de gönül bağımız her zaman baki kalacak. Hoşça kal YTB.”

TİKA'da bayrak değişimi: Serkan Kayalar'ın yerine Abdullah Eren Haber

TİKA'da bayrak değişimi: Serkan Kayalar'ın yerine Abdullah Eren

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı'na göre, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Serkan Kayalar görevden alınırken, bu surette boşalan TİKA Başkanlığına 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2, 3 ve 4'üncü maddeleri gereğince Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren getirildi. 22 Nisan 2019’da TİKA Başkan Vekili olarak görevlendirilen Serkan Kayalar, 2 Ocak 2021 tarihinde asaleten bu göreve atanmış ve 6 yıl boyunca başkanlık görevini yürütmüştü. Yeni TİKA Başkanı Abdullah Eren ise, 27 Ekim 2018 tarihinden bu yana YTB Başkanı olarak görev yapıyordu. KAYALAR'DA VEDA MESAJI 12 Temmuz 2025 tarih ve 32954 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2025/254 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı neticesinde görevden ayrılan Serkan Kayalar, resmî sosyal medya hesabından bir veda mesajı paylaştı. Kayalar veda mesajında şu ifadelere yer verdi: "Hayırlı bir görevin hitamı… Bu güzel kurumla yollarım 14 sene önce kesişti. Rabbim iki seneye yakını vekâlet 4 senesi de asalet olmak üzere 6 sene emaneti taşıma bahtiyarlığını nasip etti. Gönül coğrafyalarından kriz coğrafyalarına yüzlerce ülkede binlerce projenin hademesi olduk. İşittiğimiz, işitmediğimiz dualar aldık. Rabbim bu güzel işlerin ecrini ahirette de bize nasip etsin. Tabi ben değil biz yaptık. En başta bize bu görevi layık gören ve bu güne kadar vizyonuyla bize yol gösteren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, bize her daim destek olan, önümüzü açan Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a, kurumumuzdan sorumlu Bakan Yardımcımız Serdar Çam ve diğer amirlerimize... Ayrıca Başkan Yardımcılarımız, Daire Başkanlarımız, Uzmanlarımız, her kademeden çalışanımız, koordinatör ve yardımcılarımız, yerel personelimiz, notlarımızı kolay okuyalım diye bizi sarsmadan menzile ulaştıran abimiz, çayımızı demleyen nazımızı çeken ekibimiz, bizi koruyan kurumu tertemiz yapan arkadaşlarımız ve tabi Özel Kalemde gece gündüz demeden bizle beraber olan yol arkadaşlarımız hepsinin bu hikayede yeri ayrı... Şimdi bayrağı çok sevdiğim, başarılarına ve samimiyetine her daim şahit olduğum dostum Abdullah Eren’e devrediyorum. O da Allah’ın izni ile hayırları çoğaltacaktır en güzel şekilde kurumu daha da ileri taşıyacaktır. Bu vazifeye başlarken İsra Suresi 80. ayetteki şu duayı ettik; “Ve şöyle niyaz et: “Rabbim! Girilecek yere doğrulukla girmemi, çıkılacak yerden de doğrulukla çıkmamı sağla, bana tarafından yardımcı bir güç ver!” Aynı duayı ediyoruz bugün de... Bilerek bilmeyerek kalbini kırdıklarımız olduysa helalliklerine tabiyiz. Ve biliyoruz ki, bu bir hatime değil hayat yolculuğumuz da yeni bir Fatiha. Haydi Bismillah, Allah’a emanet..."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.