Ankara’da Türk kültürü ve medeniyetinde Ziya Gökalp’ın yeri konuşuldu
Dilara Dilşah KAYA / QHA Ankara
Ankara'da 4 Aralık 2024 tarihinde büyük Türk düşünür Ziya Gökalp adına önemli bir sempozyum başladı. "Vefatının 100. yılında Ziya Gökalp Anısına Dünden Bugüne Kültür ve Medeniyet Sempozyumu" birinci gün oturumlarıyla Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinde (ASBÜ) gerçekleşti.
Sempozyum; İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü desteğiyle; Türkiye Cumhuriyeti Diyarbakır Valiliği, Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı (TÜRKSOY), Türk Ocakları Genel Merkezi, Türkiye Yazarlar Birliği, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) ve Hacettepe Üniversitesi tarafından düzenlendi. Sempozyuma konuşmacı olarak katılan akademisyenler, Ziya Gökalp’ın Türk kültürü ve medeniyetinin inşasındaki yerini anlattı.
ZİYA GÖKALP, KÜLTÜR VE MEDENİYET
ASBÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Şevki Duymaz’ın moderatörlüğünü yaptığı “Ziya Gökalp'ta Kültür ve Medeniyet” başlıklı oturum, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Dönmez’in “Ziya Gökalp ve Türk Kimliği” sunumuyla başladı.
ZİYA GÖKALP, BUGÜNE DAİR ÇOK ŞEY İFADE EDİYOR
Prof. Dr. Süleyman Dönmez, Türkiye’de mevcutta "Türk-Türkiyeli" merkezli bir kimlik tartışmasının olduğuna değindi. Prof. Dr. Dönmez, Ziya Gökalp’tan birkaç cümle örnek vererek bu tartışmayı açıkladı. Ziya Gökalp’ın; Türkiyelileşmek, Türkiyeleşmek, Oğuzlaşmak ve Turanlaşmaktan bahsettiğini belirten Dönmez, Gökalp’ın kurduğu “Türk milletindenim, İslam ümmetindenim, garp medeniyetindenim” ifadelerinin günümüzde tezat kavramlar olarak algılandığına dikkat çekti. Dönmez, bu durumun anlaşılması için kimliğin köküne bakılması gerektiğini belirtti.
Ziya Gökalp’ın ölümünün üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen hala anılmasına da dikkat çeken konuşmacı; Gökalp’ın bugüne dair birçok şey söyleyen bir mütefekkir olduğuna, bugünün sorunlarını çözecek birçok veriye sahip olduğunu aktardı.
"GÖKALP, DÖNEMİN RUHUNA UYGUN BİR DEĞER SİSTEMİ YARATMAK İÇİN KÖKLERİNE DÖNÜŞ SAĞLADI"
Ardından ASBÜ İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Doğrucan, "Türk Modernleşmesinde Değer Problemi ve Ziya Gökalp’ın Yaklaşımı” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Doğrucan; Türk modernleşmesinin arka planında duran ve Cumhuriyet dönemine de miras bırakılan hareketlerin başlangıç noktasında; Batı'nın hareketlerinin yer aldığını vurguladı. Osmanlı mütefekkirlerinin modernleşmenin getirdiği düşünce tarzını yakalamakta ve anlamakta geciktiklerine dikkat çeken Doğrucan, Osmanlı modernleşmesinin ana unsurunun devletin yıkılışını engellemek olduğunu kaydetti.
Ziya Gökalp’ın bahsettiği “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” düşüncesinin üç değerin bir arada olabileceğine dair bir arayışın neticesi olduğunu aktaran Doğrucan, Gökalp’ın oluşturduğu değer sistemi hakkında "Ziya Gökalp, dönemin ruhuna uygun olarak bir değer sistemi yaratmak için köklere dönüş sağladı. Çünkü içinde yaşanılan coğrafya, kadim Türk geleneklerini taşımaktadır. İslam geleneğini devam ettirmektedir. Ziya Gökalp, aynı zamanda sistemi oluşturmak için muasırlaşmanın da etkisini biliyor" ifadelerini kullandı.
Doğrucan, sunumunda, “Ziya Gökalp’ta Türkleşmeye, Türklüğe, ata düşüncelerine, ata topraklara, ata ruha bir geçiş vardır. Ama bunu yaparken de toplumların ve kültürlerin tecrübelerinin bünyesine kattığı şeyleri de dışlamaz. Buradaki sorun, muasırlaşmanın mevcut bünyeye nasıl eklemleneceği olarak ortaya çıkmaktadır" cümlelerini kullanarak; üç kavram üzerinden bir değer inşası, bu değer inşası üzerinden de bir toplum çalışması yapıldığına dikkat çekti.
GÜNCEL KİMLİK TARTIŞMALARINI ÇÖZMEK İÇİN ZİYA GÖKALP’IN DÜŞÜNCE SİSTEMİ REFERANS ALINIYOR
Oturumda son olarak ASBÜ Ortak Dersler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Gazi Doğan “Devrinin Ayaklı Darülfünunu: 1930’lar Türkiyesi'nde Ziya Gökalp İmajı” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Doğan, Ziya Gökalp’tan “fikirleriyle imparatorluktan cumhuriyete geçişte öncü rol oynayan, dönemin en önemli mütefekkirlerinden biri” olarak bahsetti. Doğan; sunumunda neden özellikle 1930 dönemini incelediğini de açıkladı. Doğan, bu tarihin, Ziya Gökalp’ın Türkiye'de fikrinin iktidarda olup kendisinin gündemden düştüğü bir ara dönemi yansıttığını dile getirdi.
Ziya Gökalp’ı var eden önemli unsurlardan birisinin de İkinci Meşrutiyet döneminin kimlik tartışmaları olduğunu belirten Doğan, kimlik problemlerinin ortaya çıktığı dönemde Ziya Gökalp’ın önemli bir adım atarak Türkçülüğün ve Türk milliyetçiliğinin düşünce pratiğinin sistematiğini oluşturduğunu kaydetti. Doğan, “Osmanlı son dönemi mütefekkirlerine bakıldığında Diyarbakır’dan çıkıp gelmiş ve kendi sistematiğini oluşturarak bir döneme ruhunu verebilmiş bir isim olarak Ziya Gökalp oldukça kıymetlidir” ifadesini kullandı.
Diğer bütün konuşmacılar gibi Doğan da Ziya Gökalp’ın vefatının üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen fikirlerinin ve düşünce tartışmalarının halen gündemde olduğunun altını çizdi. Doğan, konuyla ilgili tespitini, "Ziya Gökalp’ın düşüncelerinden günümüz problemlerini çözmeye dönük bir arayışımız var. Yeni dönemde arayışımız, kimliğimizi muhafaza etme yönünde" cümleleriyle aktardı.
Bildiri sunumlarının ardından konuşmacılara teşekkür belgesi takdimi yapılarak oturum sonlandırıldı.
SEMPOZYUM DEVAM EDİYOR
Sempozyumun ikinci gün oturumları ise Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü Mehmet Akif Ersoy Konferans Salonu'nda gerçekleşecek. Sempozyum açılış konuşmalarının ardından Türkiye'de Sosyal Bilimler ve Ziya Gökalp II, Türkiye Cumhuriyeti'nin inşasında Ziya Gökalp'in Yeri, Ziya Gökalp ve Türk Edebiyatına Katkıları başlığı altında üç oturum yapılacak.