Kırım Tatar siyasi tutsak Seyran Saliyev tekrar hücre cezasına gönderildi

Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da, işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı yapmak amacıyla kurguladığı “Hizb-ut Tahrir Davası” çerçevesinde 16 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Kırım Tatar siyasi tutsak Seyran Saliyev'in tekrar hücre cezasına gönderildiği öğrenildi.

Kırım Tatar siyasi tutsak Seyran Saliyev’in eşi Mumine Saliyeva’nın Kırım Dayanışması sivil toplum teşkilâtına yaptığı açıklamada, Rusya’nın Tulsk bölgesindeki 4 No’lu cezaevinde alıkonulan eşinin yeniden hücre cezasına gönderildiğini belirtti.

ÜÇ AY HÜCREDE TUTULMUŞTU

Saliyeva eşinin 10 Haziran'dan beri hücrede tutulduğunu belirtti. Saliyev daha önce, 20 Kasım 2024'ten 1 Mart 2025'e kadar, tam olarak üç ay dokuz gün boyunca kesintisiz olarak hücresinde tutulmuştu.

Kırım Tatar siyasi tutsağın eşi, bu yıl 27 Haziran'da kocasını uzun süreli ziyaret için görmek üzere hazırlandığını bildirdi. Saliyeva bu amaçla bilet rezervasyonu yaptı ve daire kiraladı. Öte yandan ziyaretten birkaç gün önce, görevli onu aradı ve eşinin tecritte olduğu için ziyaretin gerçekleşmeyeceğini bildirdi.

SEBEP BELİRTİLMEDİ

Bununla birlikte cezaevi yönetimi, kocasının tecrit hücresine konulma nedenlerini telefonla açıklamayı reddetti. Cezaevi temsilcisi, tecrit nedenlerini ve süresini ancak yazılı bir talep üzerine açıklayabileceğini belirtti.

TUTSAĞIN EŞİ ŞARTLARIN KÖTÜLEŞMESİNDEN KORKUYOR

Kırım Tatar siyasi tutsağın eşi Saliyeva bundan daha önce de kıyafetinin düğmesini iliklememek, yatağını düzgün toplamamak gibi sözde resmî nedenlerle kocasının hücre cezasına gönderildiğini kaydetti. Ayrıca Saliyeva şu cümleleri sarf etti:

Hapishane duvarları son kalanları da alıyor. Her şey, insanın atılan her kemik parçasına sevinmesi için yapılmış. Sınırlı sayıda telefon görüşmesi, ziyaret, posta... Özgürlükten mahrum bırakılmak ceza gibi görünebilir ama aslında her şeyle cezalandırılıyorlar. Düzen, anlamsız işler, yakınlarla iletişim eksikliği... Mahkûm, herhangi bir suçtan dolayı bu iletişimden mahrum kalıyor. Ben bunu sistemin baskısı ve sürekli baskısı olarak değerlendiriyorum. Hücreye tekrar görderilmek bizi ziyaretlerden, kocamı ise ailesiyle iletişimden mahrum bıraktı. İleride bu, koşulların daha da sert olduğu kafes tipi odaya nakil ile sonuçlanabilir.

6 KIRIM TATARI EKİM 2017’DE TUTUKLANMIŞTI

Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın Bahçesaray şehrinde, 11 Ekim 2017 tarihinde işgalci kolluk kuvvetleri, Kırım Tatar aktivistlerin evlerinde arama düzenledi. Evlerinde arama yapılan Kırım Tatarlarının; Salaçık Kafe’nin sahibi Süleyman Asanov, evinde üçüncü kez arama yapılan aktivist Seyran Saliyev, sivil aktivist Timur İbragimov, Server Zekeryayev, Memet Belalov ve Ernest Ametov olduğu açıklandı. 6 Kırım Tatarı da evlerinde yapılan aramalardan sonra alıkonuldu.

MUSTAFAYEV VE SMAİLOV İSE MART 2018’DEN BERİ ALIKONULUYOR

İşgalciler tarafından, 21 Mayıs 2018 tarihinde Bahçesaray’da Kırım Dayanışması sivil toplum teşkilatı aktivisti Server Mustafayev ve bir diğer Kırım Tatarı Edem Smailov’un evine aramalar yapıldı. Aramalardan sonra iki Kırım Tatarı alıkonuldu.

RUS MAHKEMESİNİN KIRIM TATARLARI HAKKINDA ALDIĞI KARARLAR!

Rus mahkemesi, Eylül 2020’de sözde “terör örgütünün faaliyetlerini organize” etmekle suçlanan Süleyman (Marlen) Asanov’u 19 yıl hapis cezasına, Memet Belalov’u 18 yıl hapis cezasına, Timur İbragimov’u da 17 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca, güya “terör örgütü faaliyetlerine katılmakla” suçlanan Server Zekiryayev için 13, Server Mustafayev’i 14, Seyran Saliyev’i 16, Edem Smailov’u 13 yıl hapis cezasına mahkûm etti.

ERNES AMETOV DAVASI

7 Kırım Tatarı ağır hapis cezalarına çarptırılırken Ernes Ametov hakkında beraat kararı alındı. Bu karar Rus mahkemelerinin Hizb-ut Tahrir Davası çerçevesinde aldığı ilk beraat kararıydı. Ancak Temyiz Mahkemesi, 2022 yılının mart ayında Güney Bölge Askeri Mahkemesinin Ametov hakkında aldığı kararı gözden geçirerek davanın yeniden görülmesini istedi.

Davayı yeniden gören mahkeme Aralık 2022’de Ernes Ametov’u 11 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ametov hakkındaki karar; suçlayıcı ifadeler, yalnızca gizli tanıklar, istihbarat görevlileri ve kimliği tespit edilemeyen görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda verildi.