SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Türkmen Lider:'Güvenli Bölge' konusunda ısrarcıyız

Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, küresel güç odaklarının kozlarını Suriye'de paylaştıklarını kaydederek, "Suriye üzerinde oynanan oyunun tüm yönetmenleri ve figüranları Türkmenleri hedef alıyor" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 10.11.2015 19:19
Haber Güncellenme Tarihi: 22.12.2015 12:44
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Türkmen Lider:'Güvenli Bölge' konusunda ısrarcıyız

QHA'ya özel açıklamalarda bulunan Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa küresel güçlerin bölgedeki tutumunu değerlendirerek, "Eğer süreç çok farklı bir şekilde, spekülasyonlar doğrultusunda ilerlemeye başlarsa, biz bu duruma karşı da hazırlıklıyız elbette. Birçok kere vurguladığım gibi Türkmenler herşeyin farkında ve her duruma karşı 'B planımız' hazır" dedi.

Suriye’de büyük bir 'hesaplaşma oyunu' oynandığına, PYD ve IŞİD'in ise bu oyunun piyonları olduğuna dikkat çeken Mustafa, Suriye Türkmen Meclisi olarak 'Güvenli Bölge' konusunda ısrarcı olduklarını vurgulayarak, "Çünkü Güvenli Bölge hem bölgenin tüm terörist unsurlardan temizlenmesini sağlayacak hem de başta Türkmenler olmak üzere Suriyeli sığınmacıların 'eve dönüş'ünü hızlandıracaktır" diye konuştu.

Suriye’de barış içinde bir arada yaşamanın anahtarının Türkmenler ve Türkmen karakterinin korunması olduğunu vurgulayan Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, Suriye'de gelinen son noktayı, küresel güçlerin bölgeye etkilerini, Avrupa'nın sığınmacılar konusundaki çalışmalarını ve Türkmenlerin içinde bulunduğu durumu QHA sorularını yanıtlayarak anlattı.

"SURİYE 'KÜRESEL MÜCADELE' ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"

Öncelikle bölgede size ulaşan son gelişmeler hakkında bizlere bilgi verir misiniz? Suriye bombardıman altında ve siviller hayatını kaybediyor.Suriye'de neler oluyor?

Suriye’de 5 yıl önce halkın demokratik talepler ile, barışçıl gösteriler ile “hak, adalet, özgürlük” isyanı bugün artık bambaşka bir noktaya taşınmış durumda. Suriye gelinen noktada “küresel mücadele” alanına dönüştürüldü. Küresel güç odakları kozlarını Suriye’de paylaşıyorlar. Böyle bir ortamda asıl zararı masum siviller görüyor. Suriye topyekün bir şekilde tahrip edilmiş durumda. Bu süreçte en büyük zararı da maalesef Suriye Türkmenleri görmektedir.

"SAVAŞIN EN BÜYÜK MAĞDURU SURİYE TÜRKMENLERİDİR"

Özellikle Türkmen bölgeleri yoğun bombardıman altında ve siviller hayatını feci şekilde kaybetmekte. Suriye'de rejim güçleri de Lazkiye kırsalındaki Türkmen köylerine hava destekli kara harekatı düzenliyor. Öte yandan BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin verilerine göre Suriye'deki çatışmalar nedeniyle 5-30 Ekim arasında Türkmenlerin yoğun olduğu Halep, Hama ve İdlib'de en az 123 bin 842 kişinin yerlerinden olduğunu kaydedildi. Bunlar düşünüldüğünde Türkmen bölgelerinin boşaltılmaya çalışıldığı da iddialar arasında... IŞİD bahanesiyle Türkmen bölgeleri boşaltılmaya çalışılıyor olabilir mi? Böyle bir durum söz konusu mu?

Her zaman ifade ettiğimiz gibi Suriye’deki savaşın en büyük mağduru Suriye Türkmenleridir. Köylerimiz, topraklarımız sadece tek bir örgütün değil birçok şer odağının hedefindedir. Çünkü Türkmen bölgeleri son derece stratejik konumda. Suriye’de Türkmen varlığı, Türkmen karakteri korunduğu sürece malum odaklar biliyorlar ki Suriye’de istediklerini alamayacaklar, Suriye’yi parçalayamayacaklar, ortaya koydukları büyük ve kirli oyun başarıya ulaşamayacak! İşte bu nedenle Suriye üzerinde oynanan oyunun tüm yönetmenleri ve figüranları Türkmen’leri hedef alıyor.

"PYD BÖLGEDEKİ TÜRKMENLERİ TECHİR EDİYOR, ETNİK TEMİZLİK UYGULUYOR"

Şunu da belirtmek lazım, Suriye’de savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan 2.5 milyona yakın sığınmacının sadece yüzde 10 kadarı Türkmen. Çünkü biz topraklarımızı sonuna kadar korumak istiyoruz. Biz biliyoruz ki Türkmenler köylerini terkederse bir daha geri dönüşü olmayacak. Nitekim bunun en açık örneğini Tel Abyad’da gördük. PYD bölgedeki Türkmenleri techir ediyor, etnik temizlik uyguluyor ve kadim Türkmen toprakları Türkmenlik vasfından uzaklaştırılmak isteniyor. Ki bu durum Uluslararası Af Örgütü’nün Eylül ve Ekim 2015’te yayımladığı 2 raporda, BM’in Bağımsız Gözlem Raporu’nda, Suriye Ulusal Koalisyonu Raporlarında, Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi Raporu’nda görüntüleri ve tüm kanıtları ile ispat edilmiş olmasına rağmen halen uluslararası camia harekete geçmiş değildir.

"BİN YILDIR YAŞADIĞIMIZ TOPRAKLAR SURİYE'NİN EN STRATEJİK BÖLGELERİ"

Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD'de Türkmen bölgelerine saldırıda bulunuyor. Diğer yandan Rusya'nın saldırılarını fırsat bilen ISİD de yine Türkmen bölgelerine saldırıda bulunuyor. Türkmenler üzerine özel bir proje mi var ? Siz nasıl yorumluyorsunuz?

Biz bunu baştan beri söylüyoruz. Suriye Türkmenleri’nin tarihi toprakları, yani bin yıldır yaşadığımız topraklar Suriye’nin en stratejik bölgeleri. PYD’nin amacı belli, sözde Kürt Kuşağı oluşturma peşindeler. İŞİD ise tabanı olmayan, şer odaklarına vekalet eden güdümlü bir “proje örgüt”. Yani her iki örgüt de Suriye’nin toprak bütünlüğü, Suriye halkının haklı mücadelesine engel olmaya çalışan karanlık yapılardır. İşte bu nedenle bu iki terör örgütü de neredeyse tüm kurgularını Türkmen coğrafyası üzerine kuruyorlar. Bakınız, Suriye’de büyük bir 'hesaplaşma oyunu' oynanıyor. PYD ve IŞİD ise bu oyunun piyonları.

Peki Rusya söylediği gibi bölgede sadece hava operasyonuyla mı müdahale ediyor, kara birliklerinde de rejim ordusu yanında çatışıyorlar mı?

Biz Suriye Türkmen Meclisi olarak saha şartlarında sahih bilgiler ve saha gerçekleri üzerinden hareket etmeye gayret ediyoruz. Nitekim bu konuda herhangi bir bilgimiz olmadığından yorum yapmak sağlıklı olmayacaktır kanaatimce.

"ULUSLARARASI MÜDAHALELER ÇİZGİMİZİ DEĞİŞTİREMEZ"

Esad Moskova'ya giderek Putin ile görüşmüştü. Putin'in özel temsilcisi, Dışişleri Bakanı Yardımcısı Mihail Bogdanov, yeni Suriye görüşmelerini Moskova'da yapacaklarını söylemişti. Rusya'nın bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rusya’nın Suriye konusundaki tutumu en baştan beri bellidir. 30 Eylül’den bu yana da fiilen Suriye’dedir. Bu durum bizim için bir sürpriz değil. Biz herşeyin, her denklemin farkındayız. Bizim çizgimiz bellidir. Biz Suriye halkı ile birlikte hem Türkmen topraklarımızın korunması için hem de tüm Suriye halkının özgürlüğü için mücadele ediyoruz. Bu süreçte yaşanan uluslararası müdahaleler çizgimizi değiştirmez. Mücadelemiz Allah’ın izni ile sonuna kadar devam edecektir.

"ÖNEMLİ OLAN ALINAN KARARLARIN SAHAYA ADİL ŞEKİLDE YANSIMASI"

Viyana'da 17 ülke dışişleri bakanlarının katılımıyla gerçekleştirilen "Suriye" toplantısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Suriye konusunda yapılan en geniş katılımlı toplantı oldu. Toplantı da yeni bir Suriye için geçiş süreci hayata geçirilmesi de gündeme geldi. Neler söylersiniz?

Bu toplantılar önemlidir ancak asıl önemli olan uygulanabilir ve sürdürülebilir sonuçlar alınmasıdır. Başka bir deyiş ile alınan kararların sahaya adil bir şekilde yansımasıdır. İyi niyetli tüm girişimleri destekliyoruz. Bir önceki soruda dile getirdiğimiz gibi Suriye Türkmen Meclisi olarak herşeyin farkındayız.

"AVRUPA'NIN SAMİMİYETİNE İNANMIYORUZ"

Öncelikle ülkedeki iç savaştan kaçan Suriye halkının sayısı Rus saldırılarıyla artmaya başladı. Sığınmacıların sorunları Aylan bebek ile dünya gündemine oturdu. Sonrasında Edirne TEM otoyolundaki uzun bekleyiş. Sığınmacılar AB gündeminde değerlendirilerek çözümler üretilmeye çalışılıyor. Siz bu çözümlerin yeterli ve kalıcı olabileceğini düşünüyor musunuz? Sığınmacılar göç ettikleri bölgelerde sorunlar yaşayacak mıdır?

Maalesef sığınmacı meselesi konusunda Avrupa’nın samimiyetine inanmıyoruz.  Neredeyse koskoca dünyada bu konuya ilişkin samimi olan ve bu yükü tek başına çeken bir tek Türkiye var. Türkiye hiçbir ayrım yapmadan tüm Suriye halkına kucak açmıştır. BM, Avrupa ve diğer Batı ülkeleri “biz parasını verelim siz misafir edin” düşüncesindeler. Bu hiç de samimi ve iyi niyetli bir yaklaşım değil. Ortada bir insani dram var, yüzyılın en büyük insanlık meselesi deniyor ve özel olarak Avrupa, genel olarak da Batı bu konuda hiç de iyi niyetli olmayan bir tutum sergiliyor. Maalesef bu tutum devam ettikçe bu dram çözülemeyecek, bilakis derinleşecektir.

"SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNUYORUZ"

Önceki günlerde QHA'ya açıklamalarda bulunan TÜRKSAM Başkanı Sinan Oğan bölgedeki Türkmenler için çıkış yolu olarak, Suriye’de dağınık halde yaşayan Türkmenlerin acilen Türkiye sınırına yakın bir bölgede toplanması ve özerk bir yapıya kavuşturulması gerektiğini vurgulamıştı. Ayrıca coğrafyası ve askeri gücü olan bir topluluğa dönüşmediği sürece Suriye Türkmenlerinin Türkiye’de ya sürgün hayatı yaşayacağını ya da Suriye içinde değişik toplulukların boyunduruğu altına girmek mecburiyetinde kalacağına dikkat çekmişti. Sizce çıkış yolu nedir?

Biz düşüncelere saygı duyuyoruz fakat saha gerçeklerini tam olarak bilmek gerek. Biz bilmenin ötesinde bu olayları bizzat yaşıyoruz. Bölgedeki dengeleri ve kurguları çok iyi tahlil ediyoruz ve dediğim gibi Suriye Türkmen Meclisi’nin çizgisi bellidir. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Suriye’de barış içinde bir arada yaşamanın anahtarı Türkmenlerdir. Türkmen karakterinin korunmasıdır. Çünkü Suriye Türkmenleri hem coğrafi konumları hem de tarihi ve sosyolojik değerleri nedeni ile Suriye’nin çimentosudur.

"TÜRKMEN TOPRAKLARINI VE TÜRKMEN VASFINI KORUYACAĞIZ"

Bakınız, Suriye Türkmenleri tarih boyunca Suriye’deki hiçbir etnik, dini ya da mezhepsel grupla sorun yaşamamıştır. Suriye Türkmenleri her anlamda ılımlı bir toplumdur. Yaşadığımız bölgelerde her daim barışı koruduk biz. Bugün de Suriye halkı ile birlikte “Onur ve Özgürlük Mücadelesi” veriyoruz. Allah’ın izni ile bunu hep birlikte başaracağız ve herşeyden önemlisi Türkmen topraklarını ve Türkmen vasfını koruyacağız.

"SAHADAKİ BİRLİKLERİMİZİ TEK ÇATI ALTINDA BİRLEŞTİRDİK"

Bizim zaten askeri yapılanmamız mevcut. Geçtiğimiz Haziran ayında Suriye Türkmen Meclisi olarak sahadaki birliklerimizi tek çatı altında birleştirdik. Malumunuz coğrafi olarak dağınık olduğumuz için birliklerimiz de haliyle dağınık durumdalardı. Meclis olarak yaptığımız koordinasyon çalışması ile saha birliklerimizi Halep ve Çevresini Sultan Murat Tümeni; Bayır Bucak ve çevresini ise II. Sahil Tümeni koordinasyonu altında birleştirdik. Allah’a çok şükür birliklerimiz kahramanca mücadele ediyorlar.

"GÜVENLİ BÖLGE KONUSUNDA ISRARCIYIZ"

Ayrıca Suriye Türkmen Meclisi olarak kurulduğumuzdan bu yana Azez ve Cerablus hattında bir “Güvenli Bölge” talebimiz var. Türkiye de 2012 yılından bu yana bu talebi dile getiriyor. Nitekim ilk dile getirildiğinde Güvenli Bölge oluşturulmuş olsaydı bugün ne PYD kantonlarından ne de IŞİD’den bahsetmezdik. Suriye devrimi çok başka bir safhada olurdu. Suriye Türkmen Meclisi olarak halen Güvenli Bölge konusunda ısrarcıyız. Çünkü Güvenli Bölge hem bölgenin tüm terörist unsurlardan temizlenmesini sağlayacak hem de başta Türkmenler olmak üzere Suriyeli sığınmacıların 'eve dönüş'ünü hızlandıracaktır. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki söz konusu bölge kadim bir Türkmen bölgesidir.


Tüm bunların yanı sıra, eğer süreç çok farklı bir şekilde, spekülasyonlar doğrultusunda ilerlemeye başlarsa, biz bu duruma karşı da hazırlıklıyız elbette. Birçok kere vurguladığım gibi Türkmenler herşeyin farkında ve her duruma karşı B planımız hazır.

"TÜM TÜRK DÜNYASININ 'ONUR VE ÖZGÜRLÜĞÜ' İÇİN DUA EDİYORUZ"

Rusya'nın dış politikası bağlamında Kırım'a da değinmek isterim. Rusya'nın son dönemlerdeki dış politikasına bakıldığında Suriye müdahalesi var ancak öncesinde de Kırım işgali ve Kırım'da halka uygulanan baskılar. Kırım halkını zorunlu askere alma, gelmeyenleri cezalandırma, Kırım Tatarlarının kayda geçirilmesi vs. gibi... Son olarak Rus yönetimi tarafından Kırım Tatar Milli Kanalı ATR'ye baskınlar yapıldı kanal sahibi Lenur İslâmov'un evinde de aramalar yapıldı. Rusya'nın bu tutumunu nasıl degerlendirirdiniz?

Biz Suriye Türkmenleri olarak her ne kadar Suriye halkının bir parçası olsak da bir yandan da Türk Dünyası’nın bir neferiyiz. Türklük vasfımızı, kültürümüzü korumak için mücadele etmekteyiz. Ve tüm Türk Dünyası’nın “onur ve özgürlüğü” için dua ediyoruz. Birbirimizden çok uzak coğrafyalarda yaşasak da gönül bağımızı muhafaza ediyoruz. İnşallah dünyadaki tüm Türk coğrafyaları çok yakın bir zamanda hak ettikleri adil ve özgür ortamlara ulaşacaklardır.

"SAVAŞ SADECE SAHADA ASKERİ OLARAK YÜRÜTÜLMÜYOR"

Bölgede yaşananlarla ilgili medyaya yansımadığını düşündüğünüz bir konu veya durum var mı? Medya Suriye'de yaşananlara yeterince ses olabiliyor mu?

Maalesef Suriye’deki savaş tek boyutlu, konvansiyonel bir savaş değil. Tam anlamı ile çok boyutlu bir savaş içindeyiz. Savaş sadece sahada askeri olarak yürütülmüyor. Savaşın psikolojik, siyasi, yerel, bölgesel ve küresel katmanları var. Üzülerek görüyoruz ki medya özellikle de Batı medyası da bu savaşın psikolojik boyutu içinde. Dezenformasyon ciddi boyutlara ulaşmış durumda.

Türk basını ve Türk dünyası ise tabi ki genel anlamda bizim yanımızda. Özellikle son bir yıldır Suriye Türkmenleri’ne olan ilgi artmış durumda ancak maalesef yeterli değil. Umuyoruz ki gerek Türk basını gerekse Türk Dünyası basını ile daha net ve sürekli iletişim halinde olacağımız günler yakındır. Bu vesile ile Suriye Türkmenleri’ne gösterdiğiniz ilgi için size ve tüm Kırımlı kardeşlerimize teşekkür ederim.

"KÜRESEL ODAKLAR BUGÜN SURİYE'Yİ ÇATIŞMA ALANINA DÖNÜŞTÜRDÜ"

Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır? Ayrıca gerek bölge halkına, ve Rusya'nın bu tutumuna mesajlarınız var mı?

Her fırsatta dile getirdiğimiz üzere biz çok temel bir insan hakkı olan 'hakça, adilce, özgürce' yaşamak için mücadelemize başladık. Ama Suriye halkının mücadelesini ​görmezden gelen küresel odaklar bugün Suriye’yi bir çatışma alanına dönüştürdü. Terör örgütleri peyda oldu. Ama bizim inancımız tam. Çünkü biz Suriye Türkmenleri olarak, Suriyeli kardeşlerimiz ile birlikte haklı mücadelemizi Allah’ın izni ile sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Mücadelemize her kim destek veriyorsa Allah razı olsun. Mücadelemizin önünde engel olan her kim olursa da karşısında olacağımızdan şüphesi olmasın.

Röportaj: Asya Atila

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.