Türksoy:"Atalarımın ortak kaderi Rusların idam fermanıydı"
Türksoy:"Atalarımın ortak kaderi Rusların idam fermanıydı"
Başkurtlardan Gagauzlara, Kumuklar'dan Altaylar'a, Doğu Türkistan'dan Karabağ'a, Kerkük'ten Borçalı'ya ve Kırım'a...
Haber Giriş Tarihi: 20.11.2015 16:59
Haber Güncellenme Tarihi: 24.01.2016 14:54
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Başkurtlardan Gagauzlara, Kumuklar'dan Altaylar'a, Doğu Türkistan'dan Karabağ'a, Kerkük'ten Borçalı'ya ve Kırım'a... Hazırladığı programlar ve belgeseller ile Türk dünyasının sesi olan Dünya Karapapak Türkleri Birliği Kurucu Genel Başkanı Seyfullah Türksoy, Türkiye'de sayısal olarak en kalabalık Türk boyları arasında yer alan Karapapak Türklerini, Dünya Karapapak Türkleri Birliği fikrinin oluşma sürecini QHA'ya anlattı.
1944 sürgününden sonra 90'lı yılların başında Kırım'a ilk giden Türk gazetecilerden biri olan Türksoy, o dönemde tanıştığı Kırımlı Şeküre Nine'yi ve Bahçesaray'da hissettiklerini andı.
Uzun yıllardan beri Türk Dünyası eksenli çalışmalar yapıyorsunuz. Yüzlerce TV programına, belgesele imza attınız. Bu yönünüzle Türk Dünyası Gönül Elçisi ünvanını taşıyorsunuz. Bir süre önce de Dünya Karapapak Türkleri Birliği'ni kurdunuz. Bize kendinizden söz eder misiniz?
Sizin de belirttiğiniz gibi, 25 yıldır Türk Dünyası'nın hemen her köşesini gezdim, dolaştım. Başkurtlardan Gagauzlara, Kumuklar'dan Altaylar'a kadar pekçok Türk topluluğuyla ilgili programlar, belgeseller çektim. Bilinmeyen yüzlerce konuyu gün yüzüne çıkarmanın mutluluğunu yaşadım. Türk Dünyası Gönül Elçisi, Yörük Türkmen Beyi, Gagauzya Türkiye Temsilcisi gibi pekçok ünvanı taşımanın iftiharını yaşıyorum. O yönüyle benim için Türk Dünyasının her tarafı mukaddestir. Doğu Türkistan'dan Karabağ'a, Kerkük'ten Borçalı'ya kadar Türk Dünyasının her köşesiyle elimden geldiğince ilgilenmeye çalışıyorum.
"Atalarımın ortak kaderi Rusların idam fermanıydı"
Fotoğraf: Karapapak Türkleri
Siz Karapapak Türklerindensiniz, ailenizden bahseder misiniz? Nerelerde yaşamışlar?
Ben aynı zamanda bir Karapapak Türkü'yüm. Baba tarafım bugün Ermenistan sınırlarında yer alan kadim bir Türk yurdu Ağbaba'ya, anne tarafım ise Gürcistan sınırları içerisinde bulunan yine kadim Türk yurdu olan Borçalı'ya dayanıyor. Babamın ve benim dünyaya gelmiş olduğum Susuz'un İncesu köyünün tamamı Ağbaba'dan göç eden Karapapak Türklerinden oluşuyordu. Annemin dünyaya geldiği Çamçavuş köyünün neredeyse tamamı ise Borçalı'dan gelen Karapapaklardı. Babamın dedesi İbrahim Halil Ağa ve annemin dedesi Molla Süleyman Efendi'nin ortak kaderi ise Rus işgaline karşı direnen insanlar olmalarıydı. O nedenle Rusların haklarında idam fermanı imzaladığı insanlar arasında benim dedelerim de vardı.
"Annemin babası Molla Muhammed iyi bir hafızdı, Borçalı topraklarından Anadolu topraklarına geldiğimiz günleri anlatırken hep duygulanırdı"
Büyük dedem Molla Süleyman, at sırtında hanımını ve oğlu (dedem) Muhammed'i alıp Kars'ın Çamçavuş köyüne yerleşirken diğer aile fertlerinin neredeyse tamamı orada kalmıştı. Büyük dedem Halil İbrahim ağa ise çok varlıklı biri ve sofrası herkese açık bir Karapapak beyi imiş. Bugün hayatta olan ve yaşı 90'a yaklaşmış bulunan nur yüzlü Şahnise halamın ve diğer büyüklerimin anlattıklarına göre, Halil İbrahim dedem Ağbaba'dan Kars'ın İncesu köyüne evlatları (içlerinde Nebi dedem de var) tam 700 baş koyunla gelmiş. Köyde büyük ambarları varmış ve yoksullara, garip gurabaya sahip çıkarmış. Halil İbrahim dedemin ilk hanımı Senem ve ikinci hanımı Zöhre ninelerimden dünyaya gelen evlatları ve torunları bugün her yana dağılmış durumda. Şahnise halam, ''Halil İbrahim kişi rahmetli olduğunda, bembeyaz nurani sakalıyla adeta uykuya dalmıştı. Vefat haberi hem İncesu'da hem de çevre köylerde matem havası oluşturmuştu. Cömert bir insandı o sebeple sevenleri çoktu'' diyor.
"Dedemin pek çok Ermeniye hakettiği cezayı verdiği anlatılır"
Babamın babası goçak Nebi dedemi hiç görmedim, ben dünyaya geldiğimde o rahmetli olmuştu. Anlatılanlara göre, o da medrese eğitimi almış, güzel Kur'an okuyan biriymiş ama aynı zamanda da cesur ve yiğit ruhlu bir Karapapakmış. Ermenilerin Türk köylerine saldırdığı ve vahşi katliamlar yaptığı dönemde, Nebi dedemin pekçok Ermeniye hakettiği cezayı verdiği anlatılır.
"O köylerde yaşayan 500 bin Türk'ün kimliğini çok güzel koruduğunu görmüştük"
Fotoğraf: Karapapak Kadını
Türk Dünyası ile ilgili yaptığınız programlar, cekimler, belgeseller aynı zamanda gelecek nesillere belge, miras oluyor. Türk Dünyasına yönelik fikri hayatınızın şekillenmesinde hangi unsurlar etkili oldu?
Benim çocukluk yıllarım genellikle bu tarihi hadiseleri, göç trajedilerini, Ermeni ve Ruslarla olan savaşları, kavgaları dinlemekle geçti. Fikri hayatımızın şekillenmesinde ve ruhumuzda milliyetçi düşüncelerin oluşmasında, komünizme karşı mücadelemizde, çocukluk ve ilk gençlik yıllarında büyüklerimizden dinlediğimiz bu olayların çok etkisinin olduğunu düşünüyorum.
"Bu insanlar, sanki tarih ötesinden çıkıp günümüze gelmişlerdi"
Yıllardır yüreğimizde sakladığımız Atayurt hasretini ise, 2 binli yılların başında vuslata dönüştürme imkanı buldum. Borçalı mahalının Marnaule bölgesinde şimdiki adı Dumanis olan Başgeçit kasabasında ana tarafımın yadigarlarıyla buluştuğumda kendimi Çamçamuş köyünde hissetmiştim. Kars'ta yaşayan dayılarımdan hiçbir farkı olmayan, aynı lehçeyi, aynı kültür ve gelenekleri yaşatan bu insanlar, sanki tarih ötesinden çıkıp günümüze gelmişlerdi. O gün Başgeçit'te adeta bayram havası yaşanmıştı. Aşıklar gelmiş, duygulu hasret mahnıları söylemişlerdi. Çocuklar, cavan yiğitler, genç kızlar, gelinler, yaşlılar doluşmuştular evin salonuna. Ve Borçalı'da Sadaklı, Kepenekçi, Fahralı, Armutlu, İlmezli, Kamerli, Demirci Hasan ve adını sayamadığım Türk köylerini kasabalarını bir bir gezmiştik. O köylerde, kasabalarda yaşayan 500 bin Türk'ün dilini, dinini, kültürünü, sazını, sözünü, edebiyatını kısacası kimliğini çok güzel koruduğunu görmüştük.
Aşık Mehemmed dayıyı, yakınlarda rahmetli olan aşık Aslan Kosalı'yı ve diğer aşıklarımızı tanıma imkanı bulmuştuk. Derviş Osman gibi gerçek bir kahraman, hakiki bir alperen dervişle tanışma şerefine erişmiştik. Dünyamalı Kerem gibi bir koca çınarın kendi sesinden Türklük şiirini dinlemiştik. Dr. Zelimhan Memmedli, Elbeyi Celaloğlu, İsrafil Bayramoğlu, Nebi Karacaoğlu gibi dostlarla gönül köprüleri oluşturduk.
Dünya Karapapak Türkleri Birliği fikri nasıl oluştu?
Başgeçit, Armutlu yaylasında her yıl Borçalı Türklerinin büyük buluşmasına şahitlik ettik. Dede Korkut, Oğuzhan atalarımızın ruhunun şad edildiğini sevinçle gördük. Gördüklerimizi, yaşadıklarımızı anlattığımız programlar büyük ses getirdi. Türkiye'nin her yanından bizi arayıp teşekkür ediyorlardı. Ağrı'dan, Van'dan, Muş'tan ve diğer şehirlerden aradıkları zaman, Türkiye'nin hemen her yerinde Karapapak Türklerinin yaşadığını öğrenmiş oluyordum. Bu programlarla birlikte insanlarımızın pekçoğunda yeni bir diriliş ruhu canlanmaya başladı. Karapapak- Terekeme dernekleri birbiri ardınca kuruluyordu. Yüzlerce insanımız iyi niyetli çabalarla çeşitli etkinlikler düzenliyordu. Ancak bu saygıdeğer gayretlerin ve etkinliklerin hiçbiri, büyük ve köklü Karapapak Türklüğünü ifade etme konusunda yeterli değildi.
"Dilde, fikirde, iş'te birlik ruhunu canlandırmalıyız"
İşte Dünya Karapapak Türkleri Birliği fikri bu süreçte oluştu. Bizler bu kardeşlerimizle daha fazla yakınlaşmalıyız. Kaybolan akrabalarımızla kucaklaşmalıyız. Dilde, fikirde, iş'te birlik ruhunu canlandırmalıyız. Yıllar önce Anadolu'ya kopup gelen Karapapak Türklüğünün birlik ve beraberliğini sağlamalıyız gibi ulvi düşüncelerle yola çıkmış bulunuyoruz.
Şimdi bu büyük oluşumu dünya çapında görkemli bir Kurultayla taçlandırmak ve Göktürklerin torunları olan biz Karapapakları Türkiye'nin ve dünyanın gündemine yeniden getirmek işitiyoruz.
KAFKASYA'DAN ANADOLU'YA...
Karapapak-Terekemeler kimlerdir, nerelerde yaşarlar, bizi bu konuda aydınlatır mısınız?
Karapapak - Terekeme Türkleri'nin anayurdu Gürcistan'ın Borçalı (Marnaule) bölgesidir. Buradaki 208 köyde 500 bini aşkın Karapapak Türkü yaşamaktadır. Gürcistan'daki Karapapak Türkleri'nin yanısıra, Dağıstan'ın Derbent bölgesinde 120 bin, Kazakistan'nın Çimkent bölgesinde yaklaşık 100 bin, Kırgızistan'ın Kara Balta ve Oş bölgelerinde 7 bin, Rusya'nın muhtelif yerlerinde 250 bin, Ukrayna'da 40 bin, İran'ın Sulduz, Karadağ ve Urumia bölgelerinde onbinlerce Karapapak-Terekeme Türkü yaşamaktadır.
"Sürgünlerde Karapapak Türkleri de nasibini almış"
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği döneminde, 1937 ve 1944 yılı sürgünlerinden Karapapak Türkleri de nasibini almış ve Ahıska Türkleri ve diğer Türk ve Müslüman topluluklarla aynı kaderi paylaşarak Orta Asya'ya ve Sibirya'ya sürgüne gönderilmişlerdir. Karapapak-Terekeme Türklerinin büyük çoğunluğu ise Türkiye'de yaşamaktadır. Türkiye'deki Karapapak-Terekemeler'in Anadoluya gelişleri Alparslan'ın Anadolu'yu fethi sonrası başlamış, 1500'lü yıllarda bu göçler devam etmiş, 93 Harbi adı verilen Türk-Rus savaşları sırasında yoğunlaşmış, Bolşevik İhtilali döneminde ve sonrasında da göçler sürmüştür.
"Türkiye'de sayısal olarak en kalabalık Türk boyları arasında yer alıyor"
Başta Kars, Ardahan, Sivas, Amasya, Muş, Ağrı, Van, Gaziantep, Çorum, Tokat, Adana olmak üzere Türkiye'nin 44 şehrinde Kafkasya'dan göç eden Karapapak- Terekemeler yaşamaktadır. Yine bu şehirlerden İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Kocaeli'ne göç eden yüzbinlerce Karapapak Türkü yaşamaktadır. Türkiye'deki Karapapak-Terekemelerin sayısının 3 ila 5 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu açıdan Türkiye'deki sayısal olarak en kalabalık Türk boyları arasında yer almaktadır.
1890 yılında Rus işgal kuvvetlerine karşı oluşturulan Hamidiye Süvari Alayları içinde, en ön saflarda Karapapak Türkleri yer almıştır ve çok büyük kahramanlıklar göstermişlerdir. Karapapaklar, her dönemde Osmanlı'nın yanında yer almış ve her türlü desteği vermişlerdir. Çaldıran Savaşında da bu kadirşinaslıklarını göstermişlerdir. Bugün de Kafkasya, Rusya ve Orta Asya'da yaşayan Karapapak- Terekeme Türkleri'nde tarifsiz bir Türkiye sevgisi bulunmaktadır. Türk-İslam kültürünü, Türk dilini ve geleneklerini, aşıklık edebiyatını, Türk şiirini ve pekçok hasletlerini korumaya ve yaşatmaya devam etmektedirler. Büyük Azerbaycan Türklüğünün ve Türk Dünyası'nın çok köklü ve büyük bir parçası olan Karapapak Türkleri, tarihçilerin yorumlarından da anlaşıldığı üzere Gagauzlar, Kumuklar, Peçenekler gibi Türk boylarıyla da yakın akrabadır. Karapapak Türkleri'ni Azerbaycan Türklüğünden ayrı düşünmek ise imkansızdır. Ortak tarih, kültür ve gelenekler bu toplumları et ve tırnak gibi bir bütünün parçaları haline getirmiştir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türksoy:"Atalarımın ortak kaderi Rusların idam fermanıydı"
Başkurtlardan Gagauzlara, Kumuklar'dan Altaylar'a, Doğu Türkistan'dan Karabağ'a, Kerkük'ten Borçalı'ya ve Kırım'a...
Başkurtlardan Gagauzlara, Kumuklar'dan Altaylar'a, Doğu Türkistan'dan Karabağ'a, Kerkük'ten Borçalı'ya ve Kırım'a... Hazırladığı programlar ve belgeseller ile Türk dünyasının sesi olan Dünya Karapapak Türkleri Birliği Kurucu Genel Başkanı Seyfullah Türksoy, Türkiye'de sayısal olarak en kalabalık Türk boyları arasında yer alan Karapapak Türklerini, Dünya Karapapak Türkleri Birliği fikrinin oluşma sürecini QHA'ya anlattı.
1944 sürgününden sonra 90'lı yılların başında Kırım'a ilk giden Türk gazetecilerden biri olan Türksoy, o dönemde tanıştığı Kırımlı Şeküre Nine'yi ve Bahçesaray'da hissettiklerini andı.
Uzun yıllardan beri Türk Dünyası eksenli çalışmalar yapıyorsunuz. Yüzlerce TV programına, belgesele imza attınız. Bu yönünüzle Türk Dünyası Gönül Elçisi ünvanını taşıyorsunuz. Bir süre önce de Dünya Karapapak Türkleri Birliği'ni kurdunuz. Bize kendinizden söz eder misiniz?
Sizin de belirttiğiniz gibi, 25 yıldır Türk Dünyası'nın hemen her köşesini gezdim, dolaştım. Başkurtlardan Gagauzlara, Kumuklar'dan Altaylar'a kadar pekçok Türk topluluğuyla ilgili programlar, belgeseller çektim. Bilinmeyen yüzlerce konuyu gün yüzüne çıkarmanın mutluluğunu yaşadım. Türk Dünyası Gönül Elçisi, Yörük Türkmen Beyi, Gagauzya Türkiye Temsilcisi gibi pekçok ünvanı taşımanın iftiharını yaşıyorum. O yönüyle benim için Türk Dünyasının her tarafı mukaddestir. Doğu Türkistan'dan Karabağ'a, Kerkük'ten Borçalı'ya kadar Türk Dünyasının her köşesiyle elimden geldiğince ilgilenmeye çalışıyorum.
"Atalarımın ortak kaderi Rusların idam fermanıydı"
Fotoğraf: Karapapak Türkleri
Siz Karapapak Türklerindensiniz, ailenizden bahseder misiniz? Nerelerde yaşamışlar?
Ben aynı zamanda bir Karapapak Türkü'yüm. Baba tarafım bugün Ermenistan sınırlarında yer alan kadim bir Türk yurdu Ağbaba'ya, anne tarafım ise Gürcistan sınırları içerisinde bulunan yine kadim Türk yurdu olan Borçalı'ya dayanıyor. Babamın ve benim dünyaya gelmiş olduğum Susuz'un İncesu köyünün tamamı Ağbaba'dan göç eden Karapapak Türklerinden oluşuyordu. Annemin dünyaya geldiği Çamçavuş köyünün neredeyse tamamı ise Borçalı'dan gelen Karapapaklardı. Babamın dedesi İbrahim Halil Ağa ve annemin dedesi Molla Süleyman Efendi'nin ortak kaderi ise Rus işgaline karşı direnen insanlar olmalarıydı. O nedenle Rusların haklarında idam fermanı imzaladığı insanlar arasında benim dedelerim de vardı.
"Annemin babası Molla Muhammed iyi bir hafızdı, Borçalı topraklarından Anadolu topraklarına geldiğimiz günleri anlatırken hep duygulanırdı"
Büyük dedem Molla Süleyman, at sırtında hanımını ve oğlu (dedem) Muhammed'i alıp Kars'ın Çamçavuş köyüne yerleşirken diğer aile fertlerinin neredeyse tamamı orada kalmıştı. Büyük dedem Halil İbrahim ağa ise çok varlıklı biri ve sofrası herkese açık bir Karapapak beyi imiş. Bugün hayatta olan ve yaşı 90'a yaklaşmış bulunan nur yüzlü Şahnise halamın ve diğer büyüklerimin anlattıklarına göre, Halil İbrahim dedem Ağbaba'dan Kars'ın İncesu köyüne evlatları (içlerinde Nebi dedem de var) tam 700 baş koyunla gelmiş. Köyde büyük ambarları varmış ve yoksullara, garip gurabaya sahip çıkarmış. Halil İbrahim dedemin ilk hanımı Senem ve ikinci hanımı Zöhre ninelerimden dünyaya gelen evlatları ve torunları bugün her yana dağılmış durumda. Şahnise halam, ''Halil İbrahim kişi rahmetli olduğunda, bembeyaz nurani sakalıyla adeta uykuya dalmıştı. Vefat haberi hem İncesu'da hem de çevre köylerde matem havası oluşturmuştu. Cömert bir insandı o sebeple sevenleri çoktu'' diyor.
"Dedemin pek çok Ermeniye hakettiği cezayı verdiği anlatılır"
Babamın babası goçak Nebi dedemi hiç görmedim, ben dünyaya geldiğimde o rahmetli olmuştu. Anlatılanlara göre, o da medrese eğitimi almış, güzel Kur'an okuyan biriymiş ama aynı zamanda da cesur ve yiğit ruhlu bir Karapapakmış. Ermenilerin Türk köylerine saldırdığı ve vahşi katliamlar yaptığı dönemde, Nebi dedemin pekçok Ermeniye hakettiği cezayı verdiği anlatılır.
"O köylerde yaşayan 500 bin Türk'ün kimliğini çok güzel koruduğunu görmüştük"
Fotoğraf: Karapapak Kadını
Türk Dünyası ile ilgili yaptığınız programlar, cekimler, belgeseller aynı zamanda gelecek nesillere belge, miras oluyor. Türk Dünyasına yönelik fikri hayatınızın şekillenmesinde hangi unsurlar etkili oldu?
Benim çocukluk yıllarım genellikle bu tarihi hadiseleri, göç trajedilerini, Ermeni ve Ruslarla olan savaşları, kavgaları dinlemekle geçti. Fikri hayatımızın şekillenmesinde ve ruhumuzda milliyetçi düşüncelerin oluşmasında, komünizme karşı mücadelemizde, çocukluk ve ilk gençlik yıllarında büyüklerimizden dinlediğimiz bu olayların çok etkisinin olduğunu düşünüyorum.
"Bu insanlar, sanki tarih ötesinden çıkıp günümüze gelmişlerdi"
Yıllardır yüreğimizde sakladığımız Atayurt hasretini ise, 2 binli yılların başında vuslata dönüştürme imkanı buldum. Borçalı mahalının Marnaule bölgesinde şimdiki adı Dumanis olan Başgeçit kasabasında ana tarafımın yadigarlarıyla buluştuğumda kendimi Çamçamuş köyünde hissetmiştim. Kars'ta yaşayan dayılarımdan hiçbir farkı olmayan, aynı lehçeyi, aynı kültür ve gelenekleri yaşatan bu insanlar, sanki tarih ötesinden çıkıp günümüze gelmişlerdi. O gün Başgeçit'te adeta bayram havası yaşanmıştı. Aşıklar gelmiş, duygulu hasret mahnıları söylemişlerdi. Çocuklar, cavan yiğitler, genç kızlar, gelinler, yaşlılar doluşmuştular evin salonuna. Ve Borçalı'da Sadaklı, Kepenekçi, Fahralı, Armutlu, İlmezli, Kamerli, Demirci Hasan ve adını sayamadığım Türk köylerini kasabalarını bir bir gezmiştik. O köylerde, kasabalarda yaşayan 500 bin Türk'ün dilini, dinini, kültürünü, sazını, sözünü, edebiyatını kısacası kimliğini çok güzel koruduğunu görmüştük.
Aşık Mehemmed dayıyı, yakınlarda rahmetli olan aşık Aslan Kosalı'yı ve diğer aşıklarımızı tanıma imkanı bulmuştuk. Derviş Osman gibi gerçek bir kahraman, hakiki bir alperen dervişle tanışma şerefine erişmiştik. Dünyamalı Kerem gibi bir koca çınarın kendi sesinden Türklük şiirini dinlemiştik. Dr. Zelimhan Memmedli, Elbeyi Celaloğlu, İsrafil Bayramoğlu, Nebi Karacaoğlu gibi dostlarla gönül köprüleri oluşturduk.
Dünya Karapapak Türkleri Birliği fikri nasıl oluştu?
Başgeçit, Armutlu yaylasında her yıl Borçalı Türklerinin büyük buluşmasına şahitlik ettik. Dede Korkut, Oğuzhan atalarımızın ruhunun şad edildiğini sevinçle gördük. Gördüklerimizi, yaşadıklarımızı anlattığımız programlar büyük ses getirdi. Türkiye'nin her yanından bizi arayıp teşekkür ediyorlardı. Ağrı'dan, Van'dan, Muş'tan ve diğer şehirlerden aradıkları zaman, Türkiye'nin hemen her yerinde Karapapak Türklerinin yaşadığını öğrenmiş oluyordum. Bu programlarla birlikte insanlarımızın pekçoğunda yeni bir diriliş ruhu canlanmaya başladı. Karapapak- Terekeme dernekleri birbiri ardınca kuruluyordu. Yüzlerce insanımız iyi niyetli çabalarla çeşitli etkinlikler düzenliyordu. Ancak bu saygıdeğer gayretlerin ve etkinliklerin hiçbiri, büyük ve köklü Karapapak Türklüğünü ifade etme konusunda yeterli değildi.
"Dilde, fikirde, iş'te birlik ruhunu canlandırmalıyız"
İşte Dünya Karapapak Türkleri Birliği fikri bu süreçte oluştu. Bizler bu kardeşlerimizle daha fazla yakınlaşmalıyız. Kaybolan akrabalarımızla kucaklaşmalıyız. Dilde, fikirde, iş'te birlik ruhunu canlandırmalıyız. Yıllar önce Anadolu'ya kopup gelen Karapapak Türklüğünün birlik ve beraberliğini sağlamalıyız gibi ulvi düşüncelerle yola çıkmış bulunuyoruz.
Şimdi bu büyük oluşumu dünya çapında görkemli bir Kurultayla taçlandırmak ve Göktürklerin torunları olan biz Karapapakları Türkiye'nin ve dünyanın gündemine yeniden getirmek işitiyoruz.
KAFKASYA'DAN ANADOLU'YA...
Karapapak-Terekemeler kimlerdir, nerelerde yaşarlar, bizi bu konuda aydınlatır mısınız?
Karapapak - Terekeme Türkleri'nin anayurdu Gürcistan'ın Borçalı (Marnaule) bölgesidir. Buradaki 208 köyde 500 bini aşkın Karapapak Türkü yaşamaktadır. Gürcistan'daki Karapapak Türkleri'nin yanısıra, Dağıstan'ın Derbent bölgesinde 120 bin, Kazakistan'nın Çimkent bölgesinde yaklaşık 100 bin, Kırgızistan'ın Kara Balta ve Oş bölgelerinde 7 bin, Rusya'nın muhtelif yerlerinde 250 bin, Ukrayna'da 40 bin, İran'ın Sulduz, Karadağ ve Urumia bölgelerinde onbinlerce Karapapak-Terekeme Türkü yaşamaktadır.
"Sürgünlerde Karapapak Türkleri de nasibini almış"
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği döneminde, 1937 ve 1944 yılı sürgünlerinden Karapapak Türkleri de nasibini almış ve Ahıska Türkleri ve diğer Türk ve Müslüman topluluklarla aynı kaderi paylaşarak Orta Asya'ya ve Sibirya'ya sürgüne gönderilmişlerdir. Karapapak-Terekeme Türklerinin büyük çoğunluğu ise Türkiye'de yaşamaktadır. Türkiye'deki Karapapak-Terekemeler'in Anadoluya gelişleri Alparslan'ın Anadolu'yu fethi sonrası başlamış, 1500'lü yıllarda bu göçler devam etmiş, 93 Harbi adı verilen Türk-Rus savaşları sırasında yoğunlaşmış, Bolşevik İhtilali döneminde ve sonrasında da göçler sürmüştür.
"Türkiye'de sayısal olarak en kalabalık Türk boyları arasında yer alıyor"
Başta Kars, Ardahan, Sivas, Amasya, Muş, Ağrı, Van, Gaziantep, Çorum, Tokat, Adana olmak üzere Türkiye'nin 44 şehrinde Kafkasya'dan göç eden Karapapak- Terekemeler yaşamaktadır. Yine bu şehirlerden İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Kocaeli'ne göç eden yüzbinlerce Karapapak Türkü yaşamaktadır. Türkiye'deki Karapapak-Terekemelerin sayısının 3 ila 5 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu açıdan Türkiye'deki sayısal olarak en kalabalık Türk boyları arasında yer almaktadır.
1890 yılında Rus işgal kuvvetlerine karşı oluşturulan Hamidiye Süvari Alayları içinde, en ön saflarda Karapapak Türkleri yer almıştır ve çok büyük kahramanlıklar göstermişlerdir. Karapapaklar, her dönemde Osmanlı'nın yanında yer almış ve her türlü desteği vermişlerdir. Çaldıran Savaşında da bu kadirşinaslıklarını göstermişlerdir. Bugün de Kafkasya, Rusya ve Orta Asya'da yaşayan Karapapak- Terekeme Türkleri'nde tarifsiz bir Türkiye sevgisi bulunmaktadır. Türk-İslam kültürünü, Türk dilini ve geleneklerini, aşıklık edebiyatını, Türk şiirini ve pekçok hasletlerini korumaya ve yaşatmaya devam etmektedirler. Büyük Azerbaycan Türklüğünün ve Türk Dünyası'nın çok köklü ve büyük bir parçası olan Karapapak Türkleri, tarihçilerin yorumlarından da anlaşıldığı üzere Gagauzlar, Kumuklar, Peçenekler gibi Türk boylarıyla da yakın akrabadır. Karapapak Türkleri'ni Azerbaycan Türklüğünden ayrı düşünmek ise imkansızdır. Ortak tarih, kültür ve gelenekler bu toplumları et ve tırnak gibi bir bütünün parçaları haline getirmiştir.
Röportaj:Asya Atila
Son Haberler