Türk-Ukrayna dolandırıcılık çetesi iş başında

Türkiye ve Ukrayna arasında sadece çeşitli alanlarda planlanan işbirliği ve düşürülen uçak sevinci ortak değil, maalesef dolandırıcıları da ortak. Ukraynalı dolandırıcılar mal aldıktan sonra tedarikçiye ödeme yapmadan ortadan kayboluyorlar. Dolandırıcı firmalar Kiev ve Zaporijya’da faaliyet gösteriyorlar, başlarında ise bir Türk işadamı var.

İki dolandırıcı kadının orta ve küçük işletmecileri kandırarak çevirdiği bir dizi dolandırıcılık Ukrayna'nın başkentini salladı. Dolandırıcıların şirketinin başarılı ve karlı olduğunu gösteren uluslararası statüsü, dolandırıcılarla işbirliği yapma olanağı yakalayan talihsiz Ukraynalı işadamlarının dikkatini dağıttığı tahmin ediliyor. Kiev’de faaliyet gösteren dolandırıcı “Ekoproftehnologii” (şifre OKPO******) Limited Şirketinin kurucusu bir Türk vatandaşı olarak görülüyor. Ayrıca şirket üstüne 36 çalışan, üç depo ve iki ofisin kaydedilmiş olduğu da belirtiliyor.

Dolandırılıcılık şemasının işleyişine göre kadınlar işadamlarının güvenlerini kazanarak 14-30 günlük ertelenmiş ödemeyle malları satmak üzere satın alıyorlardı. Alınan mal satılıyordu ancak ondan sonra kazanılan para satıcılar ve bir günlük firma ile birlikte ortadan kayboluyordu.

Dolandırıcı Yuliya kendi çocuğu üzerinde yemin ediyor

“Ekoproftehnologii” Limited Şirketinin çalışanı, beyaz peruklu ve kendini Yuliya Ponomarenko olarak tanıtan kişinin her zaman çok meşgul olduğu belirtiliyordu. İş çok yoğundu. Üç depodaki malların sevkiyatı, tedarikçilerle görüşmeler, çok yoğun bir iş temposu yüzünden Kiev’de bulunan küçük kiralık ofiste hiç oturamıyordu. Birçok kişiyi dolandırmak için pek çok yere yetişmeliydi...

Sonradan kadının Ukrayna’nın Zaporijya şehrinden Kiev’e taşınmış olduğu öğrenildi. Zaporijya sakini Yuliya Ponomarenko, görünüşünü değiştirmeyi çok sevdiğini, Kiev’de beyaz perukla çalıştığını Zaporijya’da ise saçlarının koyu renk olduğunu ifade etti. Zaporijya’da saçıyla birlikte adının da değiştiği kadının gerçek ismi buna göre Yuliya değil, İra idi.

Onunla birlikte ortağı Alyona çalışıyordu. Alyona siyah başörtü takarak insanlarda dindar bir Türk tedaisi uyandırmaya çalışıyordu.

Bu dolandırıcıların yaptığı en kötü şey, Yuliya’nın işadamlarıyla konuşurken ve söz verirken kendi çocuğu üzerinde yemin etmesiydi. Ancak Yuliya ve Alyona’nın yemin edeceği kutsal bir şeyleri yoktu...

Araştırma sonucunda bu iki kadının senelerce dolandırıcılık yaptığı ve onların listesinde birçok bir günlük firmanın olduğunu öğrendik. Daha önce Zaporijya’da çalışıyorlardı sonra da Kiev’e geçtiler. Yuliya, diğer adıyla İra, Zaporijya’da bir günlük şirketleri satın alıyordu ve bu şirketler adına faaliyetini yürütüyordu. Şu an Zaporojye’de onun üzerinde üç şirket bulunuyor. Şirketlerden birinin üç kurucusunun Türk olduğu ve kağıt üzerinde 800 bin grivnalık kayıtlı sermayesi olduğu ifade ediliyor.

Çok meşgul olduğu söylenen alkolik müdür Ukrayna’ya gelmiyor

“Ekoproftehnologii” Limited Şirketinin müdürü olan Sergey Şçeglov adındaki kişi, müdür ve iş adamı olduğunu belirtip yoğunluktan Ukrayna’ya gelecek zamanı olmadığını söylüyor. Hiç kimse onu görmese de telefonda acil olarak yurtdışında çıktığını anlatıyor.

Öğrendiğimize göre Sergey Şçeglov gerçek biri, bir alkolik ve Zaporojye’de oturup telefonda masallar anlatan bir kukla...

Türkiye’deki patron hiç Kiev’e gelmediğini iddia ediyor

“Ekoproftehnologii” Limited Şirketini İlbey Beyaz adında Türk vatandaşı yönetiyor, sözde İstanbullu saygıdeğer(!) işadamının, TC kimlik numarası 2*********** olarak kayıtlı.

Tüm belgelerde Ukrayna’daki şirketin parasını yatıran şirket kurucusu olarak geçen üç kağıtçı ancak telefonlara cevap verebiliyor ve işbirlikçileri gibi yalan söylüyor. Örneğin, kanıtlar birkaç hafta önce Ukrayna’da olduğunu göstermesine rağmen Ukrayna’ya hiç gelmediği yalanını söylüyor. Ukrayna’da bir dolandırıcı çetesinin onun adına faaliyet gösterdiğini bilmediğini iddia ediyor ve avukatlarının kendisini savunacağını iddia ediyor.

Ukrayna’da kimse korumaz

Ukraynalı işadamları için bu üzücü hikayeden çıkarılması gereken ders nedir?

Ukrayna yasalarına göre herhangi biri, herhangi bir ad altında bir-iki gün içinde şirket kurabilir ve belgelerde binlerce çalışanı ve şubesi olduğunu yazabilir.

Ukrayna yasalarına göre kimse sizi sahte belgeler altında faaliyet gösteren dolandırıcılardan koruyamıyor. Siz anlaşmaları imzaladığınız için Ticaret Mahkemesine gitmeniz gerekiyor. Şirket çoktan kaybolmuşsa ve olayın dolandırıcılık olduğu belliyse neden Ticaret Mahkemesine gitmenin gerektiği sorusuna kimse cevap vermiyor.

Soruşturma görevlisi: “Ben neden zorlanacağım?”

Soruşturma görevlisi aldığı her suç başvurusundan sonra kendi işine bakmak yerine aldığı küçük maaşını sebep göstererek neden kendini çalışmaya zorlayacağını(!) söylüyor.

Kiev’deki bölgelerin birinde çalışan soruşturma görevlisi utanmadan, “Şu an o kadar çok suç işleniyor ki, çalışanımız yetmiyor, ben niye kendimi zorlamalıyım? Herkes işten çıkıyor, çalışacak kimse kalmadı. Benim masamı gördünüz mü? Başvurularla dolu, her birine bakmaya vaktim yok” diye açıklama yapıyor.

İnsan bunları gördükten sonra, İçişleri Bakanlığı yönetiminin güzel yeminler ve kameralar önünde poz vermek yerine gelip bir gün, vatandaşlarının şikayet etmek için geldiği idarede geçirseler daha iyi olacağını düşünmeden edemiyor.

Suç oranı büyüyor...

Kiev’de ve tüm Ukrayna’da suç oranı gün gittikçe artıyor. Sadece bu senenin ilk üç ay içinde Kiev’de 31 bin suç kaydedildi. Bu sayı geçen senenin bir buçuk katı.

Suç oranının artmasının ilk sebebinin ekonomik kriz olduğu ifade ediliyor. Çoğu vatandaşın işsiz kaldığı bir ülkede insanlar suç işlemeye daha meyilli olabiliyor. Uzmanlara göre Ukrayna’daki ve başkentteki suç oranının büyümesi, sadece ekonomik kriz ve nüfus yoğunluğu aşılırsa durdurulabilir.

Bu esnada Yulya ve Alyona’lar peruk ve başörtü takarak ülkede suç işlemeye devam ediyorlar...