Bakü,“Bölgenin Geleceği: Jeopolitik Çağrılar ve Perspektifler” isimli Uluslararası Sempozyuma ev sahipliği yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 25.12.2017 16:29
Haber Güncellenme Tarihi: 25.12.2017 16:29
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
23 Aralık tarihinde Bakü, Yeni Çağ Medya Grubu, Azerbaycan Türkiye Evi ve Türkiye Azerbaycan İşadamları ve Sanayiciler Birliği tarafından organize edilen “Bölgenin Geleceği: Jeopolitik Çağrılar ve Perspektifler” isimli Uluslararası Sempozyuma ev sahipliği yaptı.
Büyük ilgi gören Sempozyuma Türkiye, Kazakistan, Gürcistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycan’dan çok sayıda uzman, gazeteci ve politikacı katıldı. Azerbaycan devlet yetkililerinin ve milletvekillerinin yanı sıra, Türkiye Cumhuriyeti’nin Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer’in katıldığı Sempozyumda, bölgede yaşanan olaylar siyasi ve ekonomik açıdan değerlendirildi.
"Bölgede söz sahibi olan ülkelerin temsilcileriyle birlikte tartışmaya karar verdik..."
Uluslararası Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Yeni Çağ Medya Grubu Başkanı Agil Alesger, böylesine önemli bir etkinliği organize etmekten şeref duyduğunu belirterek şunları söyledi:
"Sempozyumu düzenleme amacımız aslında şu: Eğer bölgenin kaderine karar verilecek ve bölgenin geleceğine dair herhangi bir harita çizilecekse, buna bölge ülkeleri karar vermelidir. Bu yüzden de hepimizi ilgilendiren konuları bölgede söz sahibi olan ülkelerin temsilcileriyle birlikte tartışmaya karar verdik. Bölgemizin siyasi, ekonomik ve bilgi güvenliğini sağlamak başkalarının değil, bizim sorumluluğumuzda. Büyük ekonomik projelerin gerçekleştirildiği, önemli stratejik konuma sahip olan bölgemizin değeri günden güne yükselişe geçiyor. Bu durum, bizim tüm dünyadaki olaylara ve bizi ilgilendiren konulara daha özenle dikkat etmemizi gerektiriyor. Bir medya temsilcisi olarak toplumlarımız arasındaki bağları doğru yönetilen basınla daha da güçlendirebileceğimize inanıyorum”.
T.C Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral, konuşması sırasında bölgemize dair önemli konulara ve sorunlara değindi: “Büyüdükçe, tarih kitaplarını okudukça hep şunu düşünüyordum: Acaba ben de bir gün tarihi olaylara şahit olabilir miyim? Ve birlikte bir dönemin kapanmasına şahiti olduk. Sovyetler Birliği çöktü ve biz kardeşlerimize kavuştuk.
Birkaç gün önce de BM’de tarihi Kudüs kararının alınmasına şahitlik ettik. 128 ülkenin oyu, adaletsizliğin mutlaka bir gün sona ereceğini ıspatlamış oldu. Bu tarihi bir oylamaydı. Tüm ülkeler ABD tarafından tehdit edilmişti, ama sonuç onların istediği gibi olmadı.
İnsanlığın kaderini oluşturan en temel prensip adalet prensibidir. Bugün Azerbaycan büyük bir adaletsizlikle karşı karşıya. Bizler her zaman Azerbaycan’ın yanında olduk ve bundan böyle de hep yanında olacağız. Ama geç olmadan Yukarı Karabağ sorunu artık çözüme kavuşmalıdır”.
Kuzey Kıbrıs'a dikkat çekildi
Özoral’ın konuşması sonrası kürsüye çıkan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer, tüm ülkelere bir çağrıda bulundu:“Adaletsizlikten bahsettik… Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de yıllardır adaletsizlikle karşı karşıya. Buradan tüm dünya birliğine çağrıda bulunuyor, Kuzey Kıbrıs’a yönelik daha dikkatli bir tutum sergilenmesini istiyorum”.
Türkiye Azerbaycan İşadamları ve Sanayaciler Birliği Başkanı Hüseyin Büyükfırat, bölge ülkeleri arasındakı diyalogda Azerbaycan’ın büyük önem arz ettiğini dile getirdi: “Azerbaycan’da her zaman başka milletlere ve gruplara karşı tolerans gösterildi. Bu ülke tüm alanlarda hızla gelişiyor ve çeşitli kültürlerin merkezine dönüşüyor”.
Büyükfırat, ayrıca Birinci ve İkinci Cihan Harbi’nden sonra dünyada çatışmaların dur durak bilmediğini, insanlığa kan ve gözyaşından başka hiçbir şey vermeyen bu düzenin bir an önce değişmesi gerektiğini belirtti. TÜİB Başkanı, BM’de Kudüs’le ilgili adaletli kararın verildiğini vurguladı.
"Karabağ'a yönelik tutum net şekilde ortaya konulmalı..."
Sempozyuma katılan Azerbaycan Basın Konseyi Başkanı Eflatun Amaşov, bölgede yaşanan siyasi ve ekonomik olaylarda medya ve STK’ların büyük rolü olduğunu söyledi: “Medyanın imkanları oldukça kapsamlı, bu potansiyeli kullanmaksa bizim elimizde. Böylelikle amaçlarımıza kolaylıkla ulaşabilir ve Yukarı Karabağ ve diğer konularda tutumumuzu net bir şekilde ortaya koyabiliriz”.
Küresel konuların bölgemizi nasıl etkilediği konusuna değinen Milletvekili Hikmet Babaoğlu, Sempzoyumdaki çok yönlü tartışmayı “beyin fırtınası” olarak nitelendirdi.
Ayrıca Milletvekilleri Fazil Mustafa, Güdret Hesenguliyev ve Adil Aliyev de Uluslararası Sempozyumda konuşma yaptı.
Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, panelde yaptığı konuşmada, Sovyetler Birliği döneminde Türkiye ile diğer Türk cumhuriyetlerinin birbirinden ayrı kaldığını, bir takım ideolojik dayatmalarla aynı bölgenin insanlarının birbirinden ayrı düştüğünü söyledi.
Doğu medeniyetinin Batı medeniyetine yenildiğini belirten Öztürk, şöyle devam etti: “Batı, kendisini her zaman bir ‘öteki’ icat ederek tanımlamıştır. Bu ‘öteki’ 1990’lı yıllara kadar komünizmdi, 1990’lardan sonra ise İslam oldu. Müslümanlar kendi aralarında çatışmaya teşvik edildi. İslam dünyası kan gölüne dönüştü. Batı, bize hem doğrudan hem de düşünsel anlamda bir savaş ilan etmiş durumdadır. Bizlerin ise coğrafi sınırlarımızı, zihin dünyamızda olan sınırları aşmanın yolu olarak artık daha çok yüz yüze ve yan yana gelmemiz gerekir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bakü'de “Bölgenin Geleceği: Jeopolitik Çağrılar” sempozyumu
Bakü,“Bölgenin Geleceği: Jeopolitik Çağrılar ve Perspektifler” isimli Uluslararası Sempozyuma ev sahipliği yaptı.
23 Aralık tarihinde Bakü, Yeni Çağ Medya Grubu, Azerbaycan Türkiye Evi ve Türkiye Azerbaycan İşadamları ve Sanayiciler Birliği tarafından organize edilen “Bölgenin Geleceği: Jeopolitik Çağrılar ve Perspektifler” isimli Uluslararası Sempozyuma ev sahipliği yaptı.
Büyük ilgi gören Sempozyuma Türkiye, Kazakistan, Gürcistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycan’dan çok sayıda uzman, gazeteci ve politikacı katıldı. Azerbaycan devlet yetkililerinin ve milletvekillerinin yanı sıra, Türkiye Cumhuriyeti’nin Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer’in katıldığı Sempozyumda, bölgede yaşanan olaylar siyasi ve ekonomik açıdan değerlendirildi.
"Bölgede söz sahibi olan ülkelerin temsilcileriyle birlikte tartışmaya karar verdik..."
Uluslararası Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Yeni Çağ Medya Grubu Başkanı Agil Alesger, böylesine önemli bir etkinliği organize etmekten şeref duyduğunu belirterek şunları söyledi:
"Sempozyumu düzenleme amacımız aslında şu: Eğer bölgenin kaderine karar verilecek ve bölgenin geleceğine dair herhangi bir harita çizilecekse, buna bölge ülkeleri karar vermelidir. Bu yüzden de hepimizi ilgilendiren konuları bölgede söz sahibi olan ülkelerin temsilcileriyle birlikte tartışmaya karar verdik. Bölgemizin siyasi, ekonomik ve bilgi güvenliğini sağlamak başkalarının değil, bizim sorumluluğumuzda. Büyük ekonomik projelerin gerçekleştirildiği, önemli stratejik konuma sahip olan bölgemizin değeri günden güne yükselişe geçiyor. Bu durum, bizim tüm dünyadaki olaylara ve bizi ilgilendiren konulara daha özenle dikkat etmemizi gerektiriyor. Bir medya temsilcisi olarak toplumlarımız arasındaki bağları doğru yönetilen basınla daha da güçlendirebileceğimize inanıyorum”.
T.C Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral, konuşması sırasında bölgemize dair önemli konulara ve sorunlara değindi: “Büyüdükçe, tarih kitaplarını okudukça hep şunu düşünüyordum: Acaba ben de bir gün tarihi olaylara şahit olabilir miyim? Ve birlikte bir dönemin kapanmasına şahiti olduk. Sovyetler Birliği çöktü ve biz kardeşlerimize kavuştuk.
Birkaç gün önce de BM’de tarihi Kudüs kararının alınmasına şahitlik ettik. 128 ülkenin oyu, adaletsizliğin mutlaka bir gün sona ereceğini ıspatlamış oldu. Bu tarihi bir oylamaydı. Tüm ülkeler ABD tarafından tehdit edilmişti, ama sonuç onların istediği gibi olmadı.
İnsanlığın kaderini oluşturan en temel prensip adalet prensibidir. Bugün Azerbaycan büyük bir adaletsizlikle karşı karşıya. Bizler her zaman Azerbaycan’ın yanında olduk ve bundan böyle de hep yanında olacağız. Ama geç olmadan Yukarı Karabağ sorunu artık çözüme kavuşmalıdır”.
Kuzey Kıbrıs'a dikkat çekildi
Özoral’ın konuşması sonrası kürsüye çıkan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer, tüm ülkelere bir çağrıda bulundu:“Adaletsizlikten bahsettik… Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de yıllardır adaletsizlikle karşı karşıya. Buradan tüm dünya birliğine çağrıda bulunuyor, Kuzey Kıbrıs’a yönelik daha dikkatli bir tutum sergilenmesini istiyorum”.
Türkiye Azerbaycan İşadamları ve Sanayaciler Birliği Başkanı Hüseyin Büyükfırat, bölge ülkeleri arasındakı diyalogda Azerbaycan’ın büyük önem arz ettiğini dile getirdi: “Azerbaycan’da her zaman başka milletlere ve gruplara karşı tolerans gösterildi. Bu ülke tüm alanlarda hızla gelişiyor ve çeşitli kültürlerin merkezine dönüşüyor”.
Büyükfırat, ayrıca Birinci ve İkinci Cihan Harbi’nden sonra dünyada çatışmaların dur durak bilmediğini, insanlığa kan ve gözyaşından başka hiçbir şey vermeyen bu düzenin bir an önce değişmesi gerektiğini belirtti. TÜİB Başkanı, BM’de Kudüs’le ilgili adaletli kararın verildiğini vurguladı.
"Karabağ'a yönelik tutum net şekilde ortaya konulmalı..."
Sempozyuma katılan Azerbaycan Basın Konseyi Başkanı Eflatun Amaşov, bölgede yaşanan siyasi ve ekonomik olaylarda medya ve STK’ların büyük rolü olduğunu söyledi: “Medyanın imkanları oldukça kapsamlı, bu potansiyeli kullanmaksa bizim elimizde. Böylelikle amaçlarımıza kolaylıkla ulaşabilir ve Yukarı Karabağ ve diğer konularda tutumumuzu net bir şekilde ortaya koyabiliriz”.
Küresel konuların bölgemizi nasıl etkilediği konusuna değinen Milletvekili Hikmet Babaoğlu, Sempzoyumdaki çok yönlü tartışmayı “beyin fırtınası” olarak nitelendirdi.
Ayrıca Milletvekilleri Fazil Mustafa, Güdret Hesenguliyev ve Adil Aliyev de Uluslararası Sempozyumda konuşma yaptı.
Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, panelde yaptığı konuşmada, Sovyetler Birliği döneminde Türkiye ile diğer Türk cumhuriyetlerinin birbirinden ayrı kaldığını, bir takım ideolojik dayatmalarla aynı bölgenin insanlarının birbirinden ayrı düştüğünü söyledi.
Doğu medeniyetinin Batı medeniyetine yenildiğini belirten Öztürk, şöyle devam etti: “Batı, kendisini her zaman bir ‘öteki’ icat ederek tanımlamıştır. Bu ‘öteki’ 1990’lı yıllara kadar komünizmdi, 1990’lardan sonra ise İslam oldu. Müslümanlar kendi aralarında çatışmaya teşvik edildi. İslam dünyası kan gölüne dönüştü. Batı, bize hem doğrudan hem de düşünsel anlamda bir savaş ilan etmiş durumdadır. Bizlerin ise coğrafi sınırlarımızı, zihin dünyamızda olan sınırları aşmanın yolu olarak artık daha çok yüz yüze ve yan yana gelmemiz gerekir.”
EN ÇOK OKUNANLAR