Karabağ Zaferi için Aliyev, Zelenskıy’a teşekkür etmeli!
Yazının Giriş Tarihi: 25.09.2023 10:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.09.2023 10:04
Dağlık Karabağ bölgesinin tekrar fiilen Azerbaycan toprağı olması başta Bakü ve Ankara olmak üzere tüm Türk dünyasında kutlanıyor.
Kıbrıs’tan sonra Karabağ'da askeri zafer elde edilmesinin ardından Azerbaycan ordusunun payı yanında Türkiye’nin başta askeri olmak üzere psikolojik, diplomatik, politik ve ekonomik her alanda Bakü’yü desteklemesi de unutulmamalı. İsrail’den alınan İHA ve SİHA’ların askeri alanda etkili olduğu da biliniyor. Fakat birçok analistin gözden kaçırdığı konu Ukrayna-Rusya Savaşı’nda herkesin Rusya’nın kesin zaferini ve Kıyiv’in düşeceğini tüm TV kanallarında söylemelerine rağmen Zelenskıy’ın Kıyiv’de kalarak tüm Ukrain ve Kırım Tatar halkı ile birlikte Rus saldırganlığına başarılı şekilde karşı koymasının altı çizilmeli.
Peki Kıyiv ile Karabağ arasında ne gibi bağlantı var?
Aslında 2020’deki 44 Gün Savaşı sonrası oluşan fiili durumu günümüzde Karabağ Zaferi ile Azerbaycanlı kardeşlerimizin kutlamasını sağlayan şey, Kıyiv’de başlayan direnişin Rus ayısını Güney Kafkasya başta olmak üzere Suriye ve Libya gibi dünyanın diğer noktalarında zayıflatmasıdır. Bununla doğrudan bağlantılıdır.
Aliyev neden Zelenskiy’ye teşekkür etmeli? Nedeni çok basit. "Düşmanımın düşmanı benim dostumdur" sözü her şeyi açıklıyor.
Azerbaycan’ın en önemli düşmanı Ermenistan ve Dağlık Karabağ’daki terörist Ermeni unsurları ise ikinci sırada Rusya bulunmakta. Fakat Bakü’deki "akıllı güç" kullanan stratejist ve analistlere karşın Türk kamuoyunu Moskova’nın lehine etkilemek için kullanılan bazı Azerbaycanlı sözde analistler ise başta sosyal medya olmak üzere TV ekranlarında Putin güzellemeleri yapabiliyorlar. Ülkemizdeki herkesin hassas olduğu PKK terör örgütü üzerinden Amerikan ve Batı karşıtlığı yaparken öte yandan topraklarını savunan Zelenskıy ile komedyen diyerek alay edip Ukrain halkını kandırdığını söyleyerek nerede ise tüm Türk kamuoyunu buna inandırmış durumdalar. Aslında bunu yaparak Azerbaycan ulusal çıkarlarına en büyük kötülüğü yaparken; Kremlin’in ekmeğine yağ sürüyor.
Türk kamuoyunda ve TV ekranlarında boy gösterseler de Bakü’deki akıllı analistler aşağıda açıkladığım şekilde Kıyiv ile stratejik ilişkiler geliştirdiler. Bu dış politika aslında Karabağ Zaferi'nin ayaklarından birini oluşturuyor. Bakü’deki analistler, Karabağ’a giden yolun Kıyiv’den geçtiğinin farkındalar. Keşke Rus ve Çin kuklası olan bazı sözde Azerbaycanlı analistler de farkında olsalar...
Rus hibrit savaş stratejisinin parçası olan algı yönetimi ve yalan haber aracılığı ile papağan gibi Kremlin’in sözcülüğünü yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Bunun için Ukrayna-Rusya Savaşı'nın ilk günlerinde sabahın üçünde yayına çıktığım bir kişinin özgeçmişine örnek olarak bakabiliriz. Bakü Slav Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Fakültesi’nden lisans, 2003-2005’te Bakü Slav Üniversitesi’nden yüksek lisans ve 2005-2008 yıllarında Bakü Slav Üniversitesi doktora bölümünde eğitim alan bu kişi, Moskova’da da eğitim almış gözüküyor. Çin Halk Cumhuriyeti ile ideolojik ve belki de organik bağlantısı olan Ulusal Kanal’da da programlar yapan bu kişinin yazıları ve twitlerine bakıldığında bu kara propagandaya karşı mücadele etmenin ne kadar zor olduğu da görülebilir.
Zaten Azerbaycan için Ukrayna’nın altı noktada stratejik önemi olduğu görülebilir. İlk olarak, Azerbaycan, Rusya'nın Bakü’yü kontrolü altına almasına başarılı bir şekilde direnen tek Güney Kafkasya devleti. Kıyiv nasıl Moskova’ya kafa tuttu ise Bakü de aynı şekilde davranıyor. Güney Kafkasya’daki iki diğer devletten bir tanesi zaten Rusya’nın uydusu. Üç Rus askeri üssüne sahip olan Ermenistan, 1990'ların başından beri Rusya'nın müttefiki ve Avrasya'da Rusya liderliğindeki tüm revizyonist projelerinin Belarus’tan sonra en önemli savunucusu. Gürcistan ise Gürcü-Rus oligark Bidzina Ivanishvili tarafından ele geçirilmiş durumda. Putin'in uzun süredir muhalifi olan eski Cumhurbaşkanı Mikhail Saakashvili'yi uydurma suçlamalarla hapse atması, Rusya’nın etkisinin güçlü olduğunu gösteriyor.
İkinci olarak Azerbaycan, Rusya'ya karşı Batı yaptırımlarını çiğnememe konusunda Güney Kafkasya'daki tek örnek ülke. Ermenistan ve Gürcistan, hem üst düzey yolsuzluklar hem de Kremlin'in her iki ülkenin yönetici elitleri üzerindeki etkisi nedeniyle Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların delinmesine aktif olarak katılıyor.
Üçüncü olarak, Azerbaycan değil ama Ermenistan ve Gürcistan, Kremlin'in Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik sözde 'özel askeri operasyonunu' özde Ukrayna'ya karşı savaş ve topyekun işgal girişimini meşrulaştıran söylemleri yayıyor.
Tabii, Türkiye’ye yönelik söylem üreten Azerbaycanlıları bunun dışında tutmak gerekiyor. Gürcü liderler, Ukrayna'daki savaş için Batı'yı suçlayarak Kremlin'in dezenformasyonunu papağan gibi tekrarladılar.
Mayıs ayında GLOBSEC Bratislava Güvenlik Forumu'nda konuşan Gürcistan Başbakanı Irakli Garibashvili, Ukrayna'daki savaşın arkasındaki ana nedenlerden birinin, "NATO'nun genişlemesi ve Ukrayna'nın NATO’ya üyesi olma arzusu" olduğunu söyledi... Gürcü Ortodoks Kilisesi, Ukrayna'nın Ortodoks Kilisesinin otosefali (bağımsızlığı) alması konusunda Rus Ortodoks Kilisesinin tarafını tuttu. Gürcü Ortodoks Kilisesi, Rus Ortodoks din adamlarının işgalci Rus güçleriyle işbirliği yaparak Ukrayna’nın işgalini protesto etmek yerine Kremlin savunucuları arasına katıldı.
Dördüncü olarak, Rusya ve Ermenistan gibi irridentist güçlerin 2014 Kırım’ın işgali ve 1992’de Karabağ işgali ile önem vermedikleri toprak bütünlüğü konusunu Azerbaycan ve Ukrayna, sonuna kadar savunmaktadır. Ukrayna, Karabağ'ın Azerbaycan'ın egemen toprağı olduğunu kayıtsız şartsız desteklemiştir. Bu arada Azerbaycan, Birleşmiş Milletler'de kritik kararların oylanması sırasında Rusya'nın Ukrayna topraklarını işgal ve istilasını desteklememiştir.
Beşinci olarak, Azerbaycan'ın ABD ve Norveç gibi diğer ülkelerle birlikte Avrupa Birliği'ne enerji tedarik etmesi, Rusya'nın enerji kaynakları üzerindeki kontrolünü ortadan kaldırmaktadır. Azerbaycan, Avrupa'nın rövanşist Rusya'ya enerji bağımlılığına alternatif olarak bağımsız olmasına yardımcı olan stratejik öneme sahip ülkelerden biridir.
Son olarak Azerbaycan, insani yardım çalışmaları için Ukrayna'ya ücretsiz enerji sağlamıştır.. Rusya'nın işgalinden bu yana Azerbaycan devlet enerji şirketi SOCAR, Ukrayna içinde yerinden edilmiş insanlara yardım ulaştırmak, ambulanslar ve itfaiye araçları gibi insani görevlerde kullanılan araçlara ücretsiz doğal gaz ve benzin sağlıyor. Haziran ayında Azerbaycan, Rusya'nın Kahovka Barajı'nı terörist bir şekilde yıkmasına karşılık olarak Ukrayna'ya insani yardım olarak ücretsiz yirmi ton yakıtın yanı sıra su boruları, su pompaları ve can yelekleri sağlamıştır.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, 1 Haziran 2023 tarihi Moldova'nın Kişinev kentinde düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu'nun ikinci zirvesi çerçevesinde bir araya gelerek baş başa görüşme yaptılar. Görüşme sırasında iki taraf da ikili ilişkilere dair görüşlerini paylaşarak, birbirlerinin toprak bütünlüğü ve egemenliğine uluslararası örgütler nezdinde verdikleri destekten duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Zelenskıy, Azerbaycan'ın Ukrayna'ya yaptığı insani yardımlara, Ukraynalı çocuklara gösterdiği ilgiye ve Azerbaycan'a yaptıkları ziyaretin düzenlenmesine teşekkür etti. Ukrayna'nın yeniden inşası için yardımın yanında savaş sonrası dönemde Azerbaycan'ın Ukrayna'daki yatırım projelerine aktif katılımını beklediğini belirtti. Haziran ayının ilerleyen günlerinde, Londra'da düzenlenen Ukrayna İyileştirme Konferansı (URC) sırasında Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Azerbaycan'ın Ukrayna'da savaştan zarar gören bölgelerin onarılmasını amaçlayan dünya çapındaki çabaları desteklemek için en az 10 milyon dolar tahsis edeceğini açıkladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı, 17 Temmuz'daki toplantının ardından Ukrayna'ya 7.6 milyon dolar değerinde insani yardım sağlanması için fon tahsisine ilişkin bir kararname imzaladı. Kararnameye göre yardım, Ukrayna Enerji Bakanlığına elektrik üretim malzemesi alımı ve sevkiyatı için tahsis edildi.
Ukrayna ve Azerbaycan, yirmi yılı aşkın bir süredir birbirlerinin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı ilkeleri temelinde stratejik ortak olarak kalmıştır. Bu ilişki Ocak 2022'de resmiyet kazanmış iki ülke, bu bağlamda Azerbaycan hükumetinin Ukrayna'nın Rus işgalindeki Donetsk ve Lugansk bölgelerinin egemenliğini tanımadığı bir Ortak Deklarasyon imzalamıştır. Rusya'nın saldırganlığı karşısında güç ve tutarlılık kazanan bu kararlı duruş, eski Sovyet bölgesinde uluslararası kabul görmüş sınırların korunmasının stratejik önemini vurgulamaktadır. Azerbaycan, Rusya ile yakın ilişkilerini sürdürse de, Hazar Denizi bölgesinde Ukrayna'yı açıkça destekleyen az sayıdaki ülkeden biri olarak, Moskova liderliğindeki entegrasyon projelerine katılmadan bağımsız dış politika izlemeye devam ediyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Sezai Özçelik
Karabağ Zaferi için Aliyev, Zelenskıy’a teşekkür etmeli!
Dağlık Karabağ bölgesinin tekrar fiilen Azerbaycan toprağı olması başta Bakü ve Ankara olmak üzere tüm Türk dünyasında kutlanıyor.
Kıbrıs’tan sonra Karabağ'da askeri zafer elde edilmesinin ardından Azerbaycan ordusunun payı yanında Türkiye’nin başta askeri olmak üzere psikolojik, diplomatik, politik ve ekonomik her alanda Bakü’yü desteklemesi de unutulmamalı. İsrail’den alınan İHA ve SİHA’ların askeri alanda etkili olduğu da biliniyor. Fakat birçok analistin gözden kaçırdığı konu Ukrayna-Rusya Savaşı’nda herkesin Rusya’nın kesin zaferini ve Kıyiv’in düşeceğini tüm TV kanallarında söylemelerine rağmen Zelenskıy’ın Kıyiv’de kalarak tüm Ukrain ve Kırım Tatar halkı ile birlikte Rus saldırganlığına başarılı şekilde karşı koymasının altı çizilmeli.
Peki Kıyiv ile Karabağ arasında ne gibi bağlantı var?
Aslında 2020’deki 44 Gün Savaşı sonrası oluşan fiili durumu günümüzde Karabağ Zaferi ile Azerbaycanlı kardeşlerimizin kutlamasını sağlayan şey, Kıyiv’de başlayan direnişin Rus ayısını Güney Kafkasya başta olmak üzere Suriye ve Libya gibi dünyanın diğer noktalarında zayıflatmasıdır. Bununla doğrudan bağlantılıdır.
Aliyev neden Zelenskiy’ye teşekkür etmeli? Nedeni çok basit. "Düşmanımın düşmanı benim dostumdur" sözü her şeyi açıklıyor.
Azerbaycan’ın en önemli düşmanı Ermenistan ve Dağlık Karabağ’daki terörist Ermeni unsurları ise ikinci sırada Rusya bulunmakta. Fakat Bakü’deki "akıllı güç" kullanan stratejist ve analistlere karşın Türk kamuoyunu Moskova’nın lehine etkilemek için kullanılan bazı Azerbaycanlı sözde analistler ise başta sosyal medya olmak üzere TV ekranlarında Putin güzellemeleri yapabiliyorlar. Ülkemizdeki herkesin hassas olduğu PKK terör örgütü üzerinden Amerikan ve Batı karşıtlığı yaparken öte yandan topraklarını savunan Zelenskıy ile komedyen diyerek alay edip Ukrain halkını kandırdığını söyleyerek nerede ise tüm Türk kamuoyunu buna inandırmış durumdalar. Aslında bunu yaparak Azerbaycan ulusal çıkarlarına en büyük kötülüğü yaparken; Kremlin’in ekmeğine yağ sürüyor.
Türk kamuoyunda ve TV ekranlarında boy gösterseler de Bakü’deki akıllı analistler aşağıda açıkladığım şekilde Kıyiv ile stratejik ilişkiler geliştirdiler. Bu dış politika aslında Karabağ Zaferi'nin ayaklarından birini oluşturuyor. Bakü’deki analistler, Karabağ’a giden yolun Kıyiv’den geçtiğinin farkındalar. Keşke Rus ve Çin kuklası olan bazı sözde Azerbaycanlı analistler de farkında olsalar...
Rus hibrit savaş stratejisinin parçası olan algı yönetimi ve yalan haber aracılığı ile papağan gibi Kremlin’in sözcülüğünü yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Bunun için Ukrayna-Rusya Savaşı'nın ilk günlerinde sabahın üçünde yayına çıktığım bir kişinin özgeçmişine örnek olarak bakabiliriz. Bakü Slav Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Fakültesi’nden lisans, 2003-2005’te Bakü Slav Üniversitesi’nden yüksek lisans ve 2005-2008 yıllarında Bakü Slav Üniversitesi doktora bölümünde eğitim alan bu kişi, Moskova’da da eğitim almış gözüküyor. Çin Halk Cumhuriyeti ile ideolojik ve belki de organik bağlantısı olan Ulusal Kanal’da da programlar yapan bu kişinin yazıları ve twitlerine bakıldığında bu kara propagandaya karşı mücadele etmenin ne kadar zor olduğu da görülebilir.
Zaten Azerbaycan için Ukrayna’nın altı noktada stratejik önemi olduğu görülebilir. İlk olarak, Azerbaycan, Rusya'nın Bakü’yü kontrolü altına almasına başarılı bir şekilde direnen tek Güney Kafkasya devleti. Kıyiv nasıl Moskova’ya kafa tuttu ise Bakü de aynı şekilde davranıyor. Güney Kafkasya’daki iki diğer devletten bir tanesi zaten Rusya’nın uydusu. Üç Rus askeri üssüne sahip olan Ermenistan, 1990'ların başından beri Rusya'nın müttefiki ve Avrasya'da Rusya liderliğindeki tüm revizyonist projelerinin Belarus’tan sonra en önemli savunucusu. Gürcistan ise Gürcü-Rus oligark Bidzina Ivanishvili tarafından ele geçirilmiş durumda. Putin'in uzun süredir muhalifi olan eski Cumhurbaşkanı Mikhail Saakashvili'yi uydurma suçlamalarla hapse atması, Rusya’nın etkisinin güçlü olduğunu gösteriyor.
İkinci olarak Azerbaycan, Rusya'ya karşı Batı yaptırımlarını çiğnememe konusunda Güney Kafkasya'daki tek örnek ülke. Ermenistan ve Gürcistan, hem üst düzey yolsuzluklar hem de Kremlin'in her iki ülkenin yönetici elitleri üzerindeki etkisi nedeniyle Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların delinmesine aktif olarak katılıyor.
Üçüncü olarak, Azerbaycan değil ama Ermenistan ve Gürcistan, Kremlin'in Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik sözde 'özel askeri operasyonunu' özde Ukrayna'ya karşı savaş ve topyekun işgal girişimini meşrulaştıran söylemleri yayıyor.
Tabii, Türkiye’ye yönelik söylem üreten Azerbaycanlıları bunun dışında tutmak gerekiyor. Gürcü liderler, Ukrayna'daki savaş için Batı'yı suçlayarak Kremlin'in dezenformasyonunu papağan gibi tekrarladılar.
Mayıs ayında GLOBSEC Bratislava Güvenlik Forumu'nda konuşan Gürcistan Başbakanı Irakli Garibashvili, Ukrayna'daki savaşın arkasındaki ana nedenlerden birinin, "NATO'nun genişlemesi ve Ukrayna'nın NATO’ya üyesi olma arzusu" olduğunu söyledi... Gürcü Ortodoks Kilisesi, Ukrayna'nın Ortodoks Kilisesinin otosefali (bağımsızlığı) alması konusunda Rus Ortodoks Kilisesinin tarafını tuttu. Gürcü Ortodoks Kilisesi, Rus Ortodoks din adamlarının işgalci Rus güçleriyle işbirliği yaparak Ukrayna’nın işgalini protesto etmek yerine Kremlin savunucuları arasına katıldı.
Dördüncü olarak, Rusya ve Ermenistan gibi irridentist güçlerin 2014 Kırım’ın işgali ve 1992’de Karabağ işgali ile önem vermedikleri toprak bütünlüğü konusunu Azerbaycan ve Ukrayna, sonuna kadar savunmaktadır. Ukrayna, Karabağ'ın Azerbaycan'ın egemen toprağı olduğunu kayıtsız şartsız desteklemiştir. Bu arada Azerbaycan, Birleşmiş Milletler'de kritik kararların oylanması sırasında Rusya'nın Ukrayna topraklarını işgal ve istilasını desteklememiştir.
Beşinci olarak, Azerbaycan'ın ABD ve Norveç gibi diğer ülkelerle birlikte Avrupa Birliği'ne enerji tedarik etmesi, Rusya'nın enerji kaynakları üzerindeki kontrolünü ortadan kaldırmaktadır. Azerbaycan, Avrupa'nın rövanşist Rusya'ya enerji bağımlılığına alternatif olarak bağımsız olmasına yardımcı olan stratejik öneme sahip ülkelerden biridir.
Son olarak Azerbaycan, insani yardım çalışmaları için Ukrayna'ya ücretsiz enerji sağlamıştır.. Rusya'nın işgalinden bu yana Azerbaycan devlet enerji şirketi SOCAR, Ukrayna içinde yerinden edilmiş insanlara yardım ulaştırmak, ambulanslar ve itfaiye araçları gibi insani görevlerde kullanılan araçlara ücretsiz doğal gaz ve benzin sağlıyor. Haziran ayında Azerbaycan, Rusya'nın Kahovka Barajı'nı terörist bir şekilde yıkmasına karşılık olarak Ukrayna'ya insani yardım olarak ücretsiz yirmi ton yakıtın yanı sıra su boruları, su pompaları ve can yelekleri sağlamıştır.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, 1 Haziran 2023 tarihi Moldova'nın Kişinev kentinde düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu'nun ikinci zirvesi çerçevesinde bir araya gelerek baş başa görüşme yaptılar. Görüşme sırasında iki taraf da ikili ilişkilere dair görüşlerini paylaşarak, birbirlerinin toprak bütünlüğü ve egemenliğine uluslararası örgütler nezdinde verdikleri destekten duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Zelenskıy, Azerbaycan'ın Ukrayna'ya yaptığı insani yardımlara, Ukraynalı çocuklara gösterdiği ilgiye ve Azerbaycan'a yaptıkları ziyaretin düzenlenmesine teşekkür etti. Ukrayna'nın yeniden inşası için yardımın yanında savaş sonrası dönemde Azerbaycan'ın Ukrayna'daki yatırım projelerine aktif katılımını beklediğini belirtti. Haziran ayının ilerleyen günlerinde, Londra'da düzenlenen Ukrayna İyileştirme Konferansı (URC) sırasında Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Azerbaycan'ın Ukrayna'da savaştan zarar gören bölgelerin onarılmasını amaçlayan dünya çapındaki çabaları desteklemek için en az 10 milyon dolar tahsis edeceğini açıkladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı, 17 Temmuz'daki toplantının ardından Ukrayna'ya 7.6 milyon dolar değerinde insani yardım sağlanması için fon tahsisine ilişkin bir kararname imzaladı. Kararnameye göre yardım, Ukrayna Enerji Bakanlığına elektrik üretim malzemesi alımı ve sevkiyatı için tahsis edildi.
Ukrayna ve Azerbaycan, yirmi yılı aşkın bir süredir birbirlerinin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı ilkeleri temelinde stratejik ortak olarak kalmıştır. Bu ilişki Ocak 2022'de resmiyet kazanmış iki ülke, bu bağlamda Azerbaycan hükumetinin Ukrayna'nın Rus işgalindeki Donetsk ve Lugansk bölgelerinin egemenliğini tanımadığı bir Ortak Deklarasyon imzalamıştır. Rusya'nın saldırganlığı karşısında güç ve tutarlılık kazanan bu kararlı duruş, eski Sovyet bölgesinde uluslararası kabul görmüş sınırların korunmasının stratejik önemini vurgulamaktadır. Azerbaycan, Rusya ile yakın ilişkilerini sürdürse de, Hazar Denizi bölgesinde Ukrayna'yı açıkça destekleyen az sayıdaki ülkeden biri olarak, Moskova liderliğindeki entegrasyon projelerine katılmadan bağımsız dış politika izlemeye devam ediyor.