Ukrayna-Rusya Savaşı'nda tırmanma aşamasında mıyız?
Yazının Giriş Tarihi: 21.09.2022 16:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.09.2022 16:58
Putin, Kremlin ve Rus medyası ikiye ayrılmış durumda: Şahinler ve Güvercinler. Eylül ayında sürpriz saldırıyla Harkiv bölgesini özgürleştiren Zelenskıy ve Ukrayna halkına karşı post faşist söylemle savaşın tırmanması borazanlığı yapanlar, Moskova’da daha gür seslerini çıkarmaya başlamış gözüküyorlar.
Batılı başkentlerde bile şaşkınlıkla karşılanan bu beklenmedik başarı, Ukrain halkının moralini yükseltirken Batılı ülkelerin desteklerin artmasına yol açacak gözükmekte. Savaşta kazanılan Harkiv taktiksel zaferin karşı “Kolektif Putin” olarak tanımlanan Putin ve çevresindeki istihbarat ve askeri nomen klatura (bürokratik elitler) savaşı tırmandırmak isteyecektir. Tırmandırmanın ilk adımını Putin çok az yaptığı ulusal sesleniş konuşmasıyla televizyon ekranlarından yaptı. Putin kısmi seferberlik ilan ederek yaklaşık 300 bin Rus yedek askerini silah altına alma emrini verdi. İkinci adım ise Ukrayna’nın Rus işgalindeki dört bölgesinde Donetsk ve Lugansk’ta Cuma günü başlayacak ve güneyde Herson ve Zaporijjya’da devam edecek sözde referandum sürecinin başlatılarak bu toprakların Rusya’ya dahil edilmesidir. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, bu dört bölgenin Rusya’ya dahil olmasıyla, Moskova’nın “meşru müdafaa” doktrini çerçevesinde bu toprakların korunabileceğini belirtmesi tırmanmanın işaretidir.
Putin tek adam yönetimine sahip olsa da etrafından oluşturduğu iktidar koalisyonu kırmızı, beyaz ve kahverengi renklerine sahiptir. Kırmızı Sovyetler Birliği dönemindeki proleter diktatörlük yönetim anlayışını özellikle Stalinist totaliter rejimi temsil etmektedir. Beyaz ise Rusya İmparatorluğu’nun son döneminde Bolşeviklere karşı savaşan Beyaz Rusların ideolojisi olan Rus olmayan halkları hiçe sayan irredentist, yayılmacı ve imparatorlukçu genişleme anlayışıdır. Kahverengi ise Rus neo-faşist, post-faşist ve gerçek ötesi faşist hareketlerinin temsilcileridir. Bu üç ideolojinin birleşimi olan Kolektif Putin yönetim anlayışı, Rusya Ukrayna Savaşı’nda son yaşanan Ukrain zaferlerinden sonra barışı değil savaşı tırmandırmak istediğini göstermektedir.
Putin’in Rus halkından 300 bin kişiyi silah altına alması aslında risklidir. Çünkü yeni askere alınan motivasyonu düşük bu askerler Ukrayna cephesinde öleceklerini bile bile gönderilecektir. Ceset torbalarında evlerine geri dönen yeni askerleri gören aileler ve komşuları Rus kamuoyunun savaşa karşı algısını değiştirebilir ve ekonominin de kötüleşmesiyle Putin karşıtı gösterilerin artması beklenebilir. İkinci risk ise Kremlin iktidarına karşı Rus ordusundaki muhalif seslerin kullanabilecek askeri güçlere sahip olmasıdır. 1917 Ekim Devrimi aslında I. Dünya Savaşı’na gönderilmeleri için silah altına alınan 460 bin çiftçi ve işçinin St. Petersburg garnizonunda askeri üniformalarıyla başlamıştır. Putin’in halkına silah vermesi onun için ikilem yaratacaktır. Rus halkı ya Kremlin’de yaşayan tiranları için ülkeleri dışındaki topraklarda ölecektir ya da Rus topraklarında özgürlükleri için traina karşı ayaklanıp savaşacaklardır.
Putin’in kısmi seferberlik hamlesi savaş sahasında Rus ordusunun kaderini değiştirmeyecek tam tersi Rus ordusunun dolayısıyla Kremlin yönetiminin çöküşünü hızlandıracaktır. Tüm iktidarın Putin’de toplandığı Moskova’da Rus Parlamentosu Duma Salı günü kısmi seferberlikle ilgili kanun tasarısını adeta ıstampa görevi görerek onaylamıştı. Putin’in Salı günü yapması gereken TV konuşması ise bu yüzden Çarşamba gününe ertelendi. Duma’nın bu kararı ile milyonlarca Rus için askerlik görevi zorunlu hale gelmiş oldu.
Teoride Rus ordusu milyonlarca askere sahip olmuş durumda. Pratikte ise Rus ordusuna yeni katılacak bu askerlerin askeri eğitimleri az, mevcut birliklerin bu askerleri absorbe etmesi zor, yeni birliklere komuta edecek yeterli subay ve astsubay kadrosu mevcut değil, savaşmaları için yeterli silahları yok ve askerlikteki badi olacak savaş tecrübesine sahip yeterli askerleri bulunmuyor. Kısmi seferberlik, Rus ordusunun sayıca fazla olduğu için yönetilemez yaparak kaosa yol açacaktır. Askeri eğitimi olmayan, silahları ve komutanları yetersiz olan yeni Rus askerlerinin Ukrayna’da savaşırken önlerinde dört seçenek olacaktır: Teslim olmak, askerden kaçmak, yaralanmak ya da ölmek. Askere alınan nitelikli Rus işgücü Rus ekonomisinde çöküntüye ve askeri harcamaların artması ise Rus hazinesinin boşalmasına yol açacaktır. Rus askerleri sadece 30 gün eğitim gördükten sonra Ukrayna cephesine gönderilmektedir. Şu anda 80 bin binden fazla askeri ölen ve yaralanan Rus ordusu yeni askerleri yeni birlikler kurarak savaş alanına sürmektedir. Rus paralı askerleri olan Wagner Grubu ise yeni gönüllüler bulmak için Rus hapishanelerinde 7-10 bin arası mahkumu para ve ceza indirimi ile savaş alanında kullanmaktadır.
Sovyetler Birliği zamanında Kızıl Ordu Soğuk Savaş döneminde bu tür seferberliğe hazırlıklıydı. Zaten, Sovyetler Birliği çökmesinin en temel sebebi, devamlı Kızıl Ordu’nun seferberlik halinde bulunmasının sürdürülemez olmasıydı. Kısmi ve tam seferberliğin yapılabilmesi için barış zamanında artı kapasitenin devamlı hazır bulundurulması gerekir. Sovyet ordusunu bunu yapabilmiştir. Fakat Putin’in Rus ordusunun bunu yapması mümkün gözükmemektedir. Sovyetlerin çöküşüyle Rus ordusunu elindeki tüm artı kapasite askeri okulları ve eğitim tesislerini kapatmıştır. Yeni subay ve astsubayların yetişmesinin zor olması yanında 300 bin yeni askerin yemesi, içmesi, uyuması, sosyalleşmesi birkaç ayda yapılamaz ve lojistik kabus olarak Rus komutanlarının önünde durmaktadır. Ukrayna savaşında 2 binden fazla tank ve zırhlı araç kaybeden Rus ordusu, Kuzey Kore’den silah alacak duruma gelmiştir. Putin’in kısmi seferberlikten önce 150 bin askerle başladığı Ukrayna’yı işgal planını 300 bine çıkararak başaracağına inanıyor. 1 milyona çıkarması aslında Ukrainlerin isteyebilir. Çünkü sayısal üstünlük Ukrain ordusunun taktikleri karşısında daha fazla kayıp ve savaşın kaybedilmesi anlamına gelecektir. Kremlin’in savaşı kaybetme süreci bu noktada başlayabilir. Fakat şunu da unutmamak gerekir. Savaşın tırmanması ve özellikle Kırım’ı içerecek şekilde genişlemesi Putin’in nükleer düğmeye basmasına yol açabilir. Kremlin’deki yöneticilerin kimyasal ve biyolojik silahları kullanabileceği de unutulmamalıdır. Vietnam Savaşı’nda Amerika Başkanı Johnson’ın Savunma Bakanı Mc Namara’nın önerilerine uyarak asker sayısını devamlı arttırması sadece savaşı uzatmış ve her iki tarafın kayıplarını arttırmıştır. Vietnam Savaşı’nın tırmanması sonucu Amerika halı bombalaması ile komşu Kamboçya ve Laos’u da savaşa dahil etmiştir.
Vietnam Savaşı’nda zorunlu askerlik ilan edildiğinde birçok zengin ve ünlü çoğunluğu beyaz Amerikalı askerlikten kaçmıştır. Hatta Amerikan Başkanı Clinton bu yüzden Kanada’ya gitmiş ve Vietnam’dan savaşmaktan kurtulmuştur. Putin’in tüm Rusları askere alınacağını belirtmesinden sonra zengin Rusların Rusya’dan kaçışları hızlanmıştır. Moskova-İstanbul ucuşlarında yer kalmadığı gibi Moskova’dan Dubai’ye uçuş fiyatı tek yön 1 milyon ruble yani 17 bin dolar olmuştur. Bu savaşta ilk başta Rus olmayan halkları savaş alanına süren Putin şimdi de yoksul Rus halkının çocuklarını savaşa sürecektir. Rus forumlarında ilk önce çocuğu askere alınan bir kadının şimdi de kocasının askere alınması karşısında feryatlarını okunabilir. Rusya’daki savaş karşıtları ise Çarşamba günü tüm ülkede gösteri yapılma çağrısı yapılmıştır. Fakat Navalni’nin bile yayınladığı haritada Kırım’ı Ukrayna’da değil Rusya’da gösterdiği ortamda liberal Rusların
Savaşın tırmanması bölgesel güvenlik açısından ciddi tehdit ve krizlere yol açabilir. Azerbaycan Ermenistan arasında son zamanlarda yaşanan provokasyonlu silahlı çatışmalar, Rus ordusunun bulunduğu Suriye ve Libya yanında Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetlerinde yaşanabilir. Kırgızistan ve Tacikistan arasında yaşanan sınır çatışmaları gibi eski Rus olmayan Sovyet topraklarında krizler ve çatışmalar çıkma olasılığı yüksektir. Türkiye açısından her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan Amerika ziyaretinde verdiği demeçte Şangay İşbirliği Örgütü zirvesinde görüştüğü Putin’in savaşa son vermek istediğini inandığını belirterek 200 rehinenin takas edileceği konusunda anlaşmaya varıldığı söylemesi önemlidir. Fakat Putin’in savaşı tırmandıran son hareketleri, Erdoğan’ın ateşkes çabalarını sonuçsuz bırakacaktır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Sezai Özçelik
Ukrayna-Rusya Savaşı'nda tırmanma aşamasında mıyız?
Putin, Kremlin ve Rus medyası ikiye ayrılmış durumda: Şahinler ve Güvercinler. Eylül ayında sürpriz saldırıyla Harkiv bölgesini özgürleştiren Zelenskıy ve Ukrayna halkına karşı post faşist söylemle savaşın tırmanması borazanlığı yapanlar, Moskova’da daha gür seslerini çıkarmaya başlamış gözüküyorlar.
Batılı başkentlerde bile şaşkınlıkla karşılanan bu beklenmedik başarı, Ukrain halkının moralini yükseltirken Batılı ülkelerin desteklerin artmasına yol açacak gözükmekte. Savaşta kazanılan Harkiv taktiksel zaferin karşı “Kolektif Putin” olarak tanımlanan Putin ve çevresindeki istihbarat ve askeri nomen klatura (bürokratik elitler) savaşı tırmandırmak isteyecektir. Tırmandırmanın ilk adımını Putin çok az yaptığı ulusal sesleniş konuşmasıyla televizyon ekranlarından yaptı. Putin kısmi seferberlik ilan ederek yaklaşık 300 bin Rus yedek askerini silah altına alma emrini verdi. İkinci adım ise Ukrayna’nın Rus işgalindeki dört bölgesinde Donetsk ve Lugansk’ta Cuma günü başlayacak ve güneyde Herson ve Zaporijjya’da devam edecek sözde referandum sürecinin başlatılarak bu toprakların Rusya’ya dahil edilmesidir. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, bu dört bölgenin Rusya’ya dahil olmasıyla, Moskova’nın “meşru müdafaa” doktrini çerçevesinde bu toprakların korunabileceğini belirtmesi tırmanmanın işaretidir.
Putin tek adam yönetimine sahip olsa da etrafından oluşturduğu iktidar koalisyonu kırmızı, beyaz ve kahverengi renklerine sahiptir. Kırmızı Sovyetler Birliği dönemindeki proleter diktatörlük yönetim anlayışını özellikle Stalinist totaliter rejimi temsil etmektedir. Beyaz ise Rusya İmparatorluğu’nun son döneminde Bolşeviklere karşı savaşan Beyaz Rusların ideolojisi olan Rus olmayan halkları hiçe sayan irredentist, yayılmacı ve imparatorlukçu genişleme anlayışıdır. Kahverengi ise Rus neo-faşist, post-faşist ve gerçek ötesi faşist hareketlerinin temsilcileridir. Bu üç ideolojinin birleşimi olan Kolektif Putin yönetim anlayışı, Rusya Ukrayna Savaşı’nda son yaşanan Ukrain zaferlerinden sonra barışı değil savaşı tırmandırmak istediğini göstermektedir.
Putin’in Rus halkından 300 bin kişiyi silah altına alması aslında risklidir. Çünkü yeni askere alınan motivasyonu düşük bu askerler Ukrayna cephesinde öleceklerini bile bile gönderilecektir. Ceset torbalarında evlerine geri dönen yeni askerleri gören aileler ve komşuları Rus kamuoyunun savaşa karşı algısını değiştirebilir ve ekonominin de kötüleşmesiyle Putin karşıtı gösterilerin artması beklenebilir. İkinci risk ise Kremlin iktidarına karşı Rus ordusundaki muhalif seslerin kullanabilecek askeri güçlere sahip olmasıdır. 1917 Ekim Devrimi aslında I. Dünya Savaşı’na gönderilmeleri için silah altına alınan 460 bin çiftçi ve işçinin St. Petersburg garnizonunda askeri üniformalarıyla başlamıştır. Putin’in halkına silah vermesi onun için ikilem yaratacaktır. Rus halkı ya Kremlin’de yaşayan tiranları için ülkeleri dışındaki topraklarda ölecektir ya da Rus topraklarında özgürlükleri için traina karşı ayaklanıp savaşacaklardır.
Putin’in kısmi seferberlik hamlesi savaş sahasında Rus ordusunun kaderini değiştirmeyecek tam tersi Rus ordusunun dolayısıyla Kremlin yönetiminin çöküşünü hızlandıracaktır. Tüm iktidarın Putin’de toplandığı Moskova’da Rus Parlamentosu Duma Salı günü kısmi seferberlikle ilgili kanun tasarısını adeta ıstampa görevi görerek onaylamıştı. Putin’in Salı günü yapması gereken TV konuşması ise bu yüzden Çarşamba gününe ertelendi. Duma’nın bu kararı ile milyonlarca Rus için askerlik görevi zorunlu hale gelmiş oldu.
Teoride Rus ordusu milyonlarca askere sahip olmuş durumda. Pratikte ise Rus ordusuna yeni katılacak bu askerlerin askeri eğitimleri az, mevcut birliklerin bu askerleri absorbe etmesi zor, yeni birliklere komuta edecek yeterli subay ve astsubay kadrosu mevcut değil, savaşmaları için yeterli silahları yok ve askerlikteki badi olacak savaş tecrübesine sahip yeterli askerleri bulunmuyor. Kısmi seferberlik, Rus ordusunun sayıca fazla olduğu için yönetilemez yaparak kaosa yol açacaktır. Askeri eğitimi olmayan, silahları ve komutanları yetersiz olan yeni Rus askerlerinin Ukrayna’da savaşırken önlerinde dört seçenek olacaktır: Teslim olmak, askerden kaçmak, yaralanmak ya da ölmek. Askere alınan nitelikli Rus işgücü Rus ekonomisinde çöküntüye ve askeri harcamaların artması ise Rus hazinesinin boşalmasına yol açacaktır. Rus askerleri sadece 30 gün eğitim gördükten sonra Ukrayna cephesine gönderilmektedir. Şu anda 80 bin binden fazla askeri ölen ve yaralanan Rus ordusu yeni askerleri yeni birlikler kurarak savaş alanına sürmektedir. Rus paralı askerleri olan Wagner Grubu ise yeni gönüllüler bulmak için Rus hapishanelerinde 7-10 bin arası mahkumu para ve ceza indirimi ile savaş alanında kullanmaktadır.
Sovyetler Birliği zamanında Kızıl Ordu Soğuk Savaş döneminde bu tür seferberliğe hazırlıklıydı. Zaten, Sovyetler Birliği çökmesinin en temel sebebi, devamlı Kızıl Ordu’nun seferberlik halinde bulunmasının sürdürülemez olmasıydı. Kısmi ve tam seferberliğin yapılabilmesi için barış zamanında artı kapasitenin devamlı hazır bulundurulması gerekir. Sovyet ordusunu bunu yapabilmiştir. Fakat Putin’in Rus ordusunun bunu yapması mümkün gözükmemektedir. Sovyetlerin çöküşüyle Rus ordusunu elindeki tüm artı kapasite askeri okulları ve eğitim tesislerini kapatmıştır. Yeni subay ve astsubayların yetişmesinin zor olması yanında 300 bin yeni askerin yemesi, içmesi, uyuması, sosyalleşmesi birkaç ayda yapılamaz ve lojistik kabus olarak Rus komutanlarının önünde durmaktadır. Ukrayna savaşında 2 binden fazla tank ve zırhlı araç kaybeden Rus ordusu, Kuzey Kore’den silah alacak duruma gelmiştir. Putin’in kısmi seferberlikten önce 150 bin askerle başladığı Ukrayna’yı işgal planını 300 bine çıkararak başaracağına inanıyor. 1 milyona çıkarması aslında Ukrainlerin isteyebilir. Çünkü sayısal üstünlük Ukrain ordusunun taktikleri karşısında daha fazla kayıp ve savaşın kaybedilmesi anlamına gelecektir. Kremlin’in savaşı kaybetme süreci bu noktada başlayabilir. Fakat şunu da unutmamak gerekir. Savaşın tırmanması ve özellikle Kırım’ı içerecek şekilde genişlemesi Putin’in nükleer düğmeye basmasına yol açabilir. Kremlin’deki yöneticilerin kimyasal ve biyolojik silahları kullanabileceği de unutulmamalıdır. Vietnam Savaşı’nda Amerika Başkanı Johnson’ın Savunma Bakanı Mc Namara’nın önerilerine uyarak asker sayısını devamlı arttırması sadece savaşı uzatmış ve her iki tarafın kayıplarını arttırmıştır. Vietnam Savaşı’nın tırmanması sonucu Amerika halı bombalaması ile komşu Kamboçya ve Laos’u da savaşa dahil etmiştir.
Vietnam Savaşı’nda zorunlu askerlik ilan edildiğinde birçok zengin ve ünlü çoğunluğu beyaz Amerikalı askerlikten kaçmıştır. Hatta Amerikan Başkanı Clinton bu yüzden Kanada’ya gitmiş ve Vietnam’dan savaşmaktan kurtulmuştur. Putin’in tüm Rusları askere alınacağını belirtmesinden sonra zengin Rusların Rusya’dan kaçışları hızlanmıştır. Moskova-İstanbul ucuşlarında yer kalmadığı gibi Moskova’dan Dubai’ye uçuş fiyatı tek yön 1 milyon ruble yani 17 bin dolar olmuştur. Bu savaşta ilk başta Rus olmayan halkları savaş alanına süren Putin şimdi de yoksul Rus halkının çocuklarını savaşa sürecektir. Rus forumlarında ilk önce çocuğu askere alınan bir kadının şimdi de kocasının askere alınması karşısında feryatlarını okunabilir. Rusya’daki savaş karşıtları ise Çarşamba günü tüm ülkede gösteri yapılma çağrısı yapılmıştır. Fakat Navalni’nin bile yayınladığı haritada Kırım’ı Ukrayna’da değil Rusya’da gösterdiği ortamda liberal Rusların
Savaşın tırmanması bölgesel güvenlik açısından ciddi tehdit ve krizlere yol açabilir. Azerbaycan Ermenistan arasında son zamanlarda yaşanan provokasyonlu silahlı çatışmalar, Rus ordusunun bulunduğu Suriye ve Libya yanında Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetlerinde yaşanabilir. Kırgızistan ve Tacikistan arasında yaşanan sınır çatışmaları gibi eski Rus olmayan Sovyet topraklarında krizler ve çatışmalar çıkma olasılığı yüksektir. Türkiye açısından her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan Amerika ziyaretinde verdiği demeçte Şangay İşbirliği Örgütü zirvesinde görüştüğü Putin’in savaşa son vermek istediğini inandığını belirterek 200 rehinenin takas edileceği konusunda anlaşmaya varıldığı söylemesi önemlidir. Fakat Putin’in savaşı tırmandıran son hareketleri, Erdoğan’ın ateşkes çabalarını sonuçsuz bırakacaktır.
https://qha.com.tr/haberler/politika/rusya-nin-sozde-referandum-ve-seferberlik-cabalari-savasi-uzatir-mi/442203/