1944 Sürgünü ve Soykırımı şehitleri Eskişehir’de anıldı

18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 81. yıl dönümünde Eskişehir’de anma töreni gerçekleşti. Tören katılımcıları, Tepebaşı Belediyesi tarafından yapılan Kırım Sürgün Anıtı’nın önüne çelenk bıraktı. Saygı duruşu akabinde Türkiye, Ukrayna ve Kırım Tatar milli marşları okundu. 1944 Sürgünü ve Soykırımı'nda şehit olanların ruhlarına dualar edildi.

Törene Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Onursal Başkanı Ercan Karakaş, Kırım Ailesi Kurucusu Anife Kurtseitova siyasi temsilciler ve Kırım Tatar diasporası katıldı. Törende Eskişehir Kırım Derneği Başkanı Recep Şen, Romanya Dobruca Kırım Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Metin Gündoğdu, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Denis Zolotarov, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ayşe Ünlüce ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt konuşma gerçekleştirdi.

KIRIM, KIRIM TATARLARININ ANAVATANIDIR!

Eskişehir Kırım Derneği Başkanı Recep Şen, konuşmasında 18 Mayıs 1944 tarihinde Kırım Tatarlarına yaşatılanların sadece bir sürgün olmadığını vurguladı. Şen, bu olayların; Çarlık Rusyası tarafından 1783 yılından itibaren uygulanan, ardından Sovyetler Birliği’nin devraldığı asimilasyon politikalarının soykırıma dönüşmesi olduğunu kaydetti.

Konuşmasında Kırım’ın Kırım Tatarlarının anavatanı olduğunun altını çizen Şen, Kırım hakkında söz söyleme hakkının ne Rusya’nın ne de Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) haddi olmadığını belirtti.

“KIRIM TATARLARININ ACISI TÜM UKRAYNALILARIN ACISIDIR”

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Denis Zolotarov, burada gerçekleştirdiği konuşmada Kremlin rejimi tarafından gerçekleştirilen Kırım Tatar sürgününün 81. yıl dönümü vesilesiyle taziyelerini sundu. Zolotarov, “Kırım Tatarlarının acısı tüm Ukraynalıların acısıdır. Kırım Tatarlarının sürgünü Ukrayna'da resmi olarak insanlığa karşı işlenmiş bir suç, soykırım olarak kabul edilmektedir.” ifadelerini kullandı.

1991 yılından sonra kurulan demokratik Ukrayna devletinin Kırım Tatar halkının sürgün yerlerinden tarihi vatanlarına dönmesi için gerekli koşulları yarattığına, eski sürgünlere ve onların torunlarına tüm sivil hakları tanıdığına ve milli uyanışı teşvik ettiğine değinen Zolotarov; seneler 2014’ü gösterdiğinde Kırım'ın Rusya tarafından işgal edildiğini ve bu işgal ile Kırım Tatarlarının milli uyanış sürecinin kesintiye uğradığını kaydetti.

KURTULUŞ SAVAŞI VE MİLLİ MÜCADELE, UKRAYNALILARA İLHAM VERİYOR

Zolotarov, günümüzde de devam eden Ukrayna-Rusya Savaşı’na değinerek şu ifadeleri kullandı:

“Ukrayna topraklarını işgal girişimi ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü geniş çaplı, haksız, acımasız ve uluslararası alanda kınanan saldırgan savaş, aslında Kırım'ın 1783'teki ilhakının ve 1944'teki sürgün suçunun bir devamıdır ve Kırım Tatar halkının varlığı için gerçek bir tehdit oluşturmaktadır. İşgalciler, uluslararası hukuku ihlal ederek, geçici olarak işgal edilen Ukrayna topraklarındaki demografik durumu değiştiriyor, Kırım Tatarlarını ve etnik Ukraynalıları sıkıştırıyor. Kırım şu anda Karadeniz bölgesinde, Ukrayna'nın geri kalanına karşı sinsi ve acımasız saldırıların düzenlendiği bir askeri üs haline getirilmiştir. Çocuklar da dahil olmak üzere siviller bu saldırıların kurbanı olmaktadır. Yüzlerce masum Kırım Tatarı Rus hapishanelerine hapsedilmiş, geri kalan halk ise Moskova rejiminin rehineleri haline getirilmiş ve saldırgan orduya zorla seferber edilmiştir. Yerli halkın kültürü, tarihi mirası ve bir bütün olarak geleceği tehdit altındadır. Bununla birlikte, Kırım Tatar halkının en iyi evlatları şimdi Ukrayna'nın şanlı savunucuları arasındadır. Binlerce ve binlerce asker, Kırım Tatarlarının tarihi vatanı olan Kırım'ın ayrılmaz bir parçası olduğu devletimizi savunmak için en değerli şey olan canlarını verdiler. Bugün bize ilham veren tarihi örneklerden biri de Atatürk'ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı sırasında Türk halkının verdiği kahramanca mücadeledir.”

RUSYA HESAP VERECEK

Saldırganın hesap vereceğinden emin olduklarının altını çizen Zolotarov, Ukrayna ve Kırım Tatar halklarının devredilemez haklarının iade edileceğinden emin olduklarını vurguladı. Ortak görevin sürgün suçunun bir daha işlenmesini önlemek olduğunu kaydetti. Müsteşar, konuşmasının sonunda Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ilkelerini tereddütsüz destekleyen ve Kırım Tatar halkının güvenliği ve haklarına büyük önem veren, Ukrayna’nın stratejik ortağı olan Türkiye Cumhuriyeti'ne teşekkürlerini sundu.