Ahtem Çiygöz, Ukrayna’daki uluslararası diplomatik misyonların temsilcilerine seslendi.
Haber Giriş Tarihi: 13.12.2016 22:39
Haber Güncellenme Tarihi: 14.12.2016 14:55
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kiev’de 13 Aralık tarihinde düzenlenen Kırım Tatar Milli Meclisi’nin Ukrayna’daki yabancı diplomatik temsilcilikler, uluslararası kurumlar ve teşkilatların başkanları ile yıllık görüşmesi sırasında avukat Nikolay Polozov, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da tutuklu bulunan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz’ün mektubunu okudu.
Ahtem Çiygöz’ün Ukrayna’daki uluslararası diplomatik misyonların temsilcilerine seslendiği mektubunun tamamı şu şekilde:
“Kırım’da Şubat-Mart 2014’te meydana gelen olaylar, Rusya’nın yarımadamızı istilasından başka bir şey değil. Herkes söz konusu olayları farklı karşıladı: birileri olup bitenleri anlamıyordu, diğerleri ise dizginsiz seviniyordu. Yıllar boyunca Kırım’da artan Rus ayrımcılığınI protesto eden Kırım Tatarları, Kırım’ın Rusya tarafından işgaline öfkelendi ve kararlı protestolarını bildirdi. İnsanların bir kısmı sakin kaldı veya acelece Ukrayna’nın ana kısmına giderek Kırım’dan ayrıldı. Diğerleri ise doğal davranışlarına devam ettiler, yani farklı şekilde protestolarını gösterdiler. Bu da bir dizi baskıya neden oldu. Birileri kaçırıldı ve öldürüldü, kimilerine para cezası verildi, kimileri ise tutuklandı…
Her birimiz (tutuklu bulunanlardan bahsediyorum) inançlarımıza ve ilkelerimize göre kendi davranışımızı ve mücadele yöntemlerimizi belirliyoruz. Bir buçuk yıl içinde çeşitli teklifler sunuldu: özel bir düzen, soruşturma görevlisi ile anlaşma, suçu belli oranda kabul etme, masumları suçlayarak soruşturma organının yararına ifade verme... Bunların hepsi ya kısa süreli bir ceza ya da serbest bırakılmak için şart olarak teklif ediliyordu. Bu kararları kabul ettirmeye çalışanlar özgürlüğün bedelini hafife aldı. İnsanların korkaklık veya insani zaaflarla arkadaşlarına, vatanlarına, devletlerine ihanet etmeyi anlayışla karşılayabileceklerini düşündü… Teklifin sunulduğu kimseler çocuklarının, ailelerinin, yaşlı anne babalarının olmasına rağmen sunulanları alçaklık olarak kabul ederek bu teklifleri reddetti. Böylece kendilerini uzun süreli tutuklululuğa, yakınlarını ise acı çekmeye mahkum ettiler.
Bu bizim tercihimiz. Bu ise “sizin” tercihiniz.
Görüşleri savunma kararlığı ve cesareti göstermek bir tercih meselesidir. “Kırım’ın Ukrayna olduğunu” söylemek, Kırım’da kendini daimi tehlikeye atmak veya “Kırım, Kırım’dır”, “Kırım, Rusya’dır” diyerek kendinş sakin bir yaşama mahkum etmek mümkündür. Yurtdışına gidebilmek, yurtdışında eğitim görebilmek, Ukrayna’nın ana kısmında ve yurt dışında ticaret yapmak, spor etkinlikleri ve diğer etkinliklere katılmak veya ara sıra “özgürlük havasını” solumak için Kırım’dan ayrılmak amacıyla Ukrayna pasaportuna sahip olmak var, Ukrayna vatandaşı olarak tutumunu özgürce gösterme, siyasi inançlarını savunmak için Ukrayna pasaportuna sahip olmak var. Herkes tercihini kendisi yapıyor. İnsanlar ise değerlendiriyor. Bu nedenle kişisel güvenliği için ilkesizliği ve zayıf karakterli olmayı tercih eden kimseler sinirlenmemeli.
Sovyetler Birliği döneminde medeni ve ulusal hakları savunarak Sovyet yönetimine ve insanlık dışı idare yöntemlerine karşı çıkanlar baskılara uğruyordu. Kırım Tatarları, tarihi Vatanlarında yaşama hakkı için mücadele ederek sarsılmaz kararlılıklarıyla “kötülük imparatorluğunun” yıkılmasına ve eski Sovyetler topraklarında demokrasinin doğmasına büyük katkı sağladı. Çok sayıda uzman, insan hakları savunucusu ve uluslararası kurum bunu değerlendirdi. 1960’lı yılların ikinci yarısından başlayarak düzenlenen Kızıl Meydan’daki gösteriler, sürgün yerlerinde inisiyatif gruplarının kurulması, dilekçelere imza toplanması, mitinglerin düzenlenmesi ve nihayet SSCB’nin genelinde Kırım Tatarlarının düzenlediği ilk açlık grevi... Açlık grevleri, tek kişilik protestolar, kendini yakma eylemleri... Eylemler o kadar genişti ki, mevcut baskı idaresi, KGB (SSCB Devlet Güvenlik Komitesi) ve kolluk organları halkın hakları için mücadelesini “kontrol altına alamıyordu.”
Bugünkü şartlarda, uluslararası kuruluşların spekülasyon yapılmasını ve “yerli halk” ifadesinin değiştirilmesini önlemek için Kırım'a Kırım Tatar Özerk Cumhuriyeti statüsünün verilmesi konusunda Ukrayna’ya yardımcı olmalarının gerekli ve güncel olduğunu düşünüyorum.
Sağlıklarını, kendilerinin ve yakınlarının refahını riske atarak yüzbinlerce kişinin çabası ve mücadelesi olmadan Berlin duvarının yıkılmasının, Baltık ülkelerinin bağımsızlığını kazanmasının, Çek Cumhuriyeti'nin, Polonya ve diğer ülkelerin bağımsızlıklarını kazanıp kazanmayacakları hususunda emin değilim. Neden günümüzde Almanlar, Fransızlar, Çekler ve diğer halklar, kendi borçlarını unutarak Rusya’nın elinden beslenen politikacıları seçiyor? Politikacıların petro- dolarlara düşkün olmasında ve yaşama hakkı, özgürlük hakkı, ifade özgürlüğü, seçim özgürlüğü, insan hakları ve milletlerin eşit olma hakkını sağlayan diğer uluslararası normları unutmasında sadece Rusya mı suçlu?
Söz konusu politikacılar, kendi ülke toprakları ve halklarının menfaatini savunmayı gerekçe göstererek ikiyüzlülük mü yapıyor? Uluslararası hukuka ve normlara uygun davranış gösterilmesinde Avrupa kurumlarının, BM Güvenlik Konseyi'nin, BM'nin, Avrupa Konseyi'nin ve AKPM’nin açık kabiliyetsizliği, ayrıca uluslararası anlaşmalar dahil olmak üzere devletlerarası anlaşmaların yerine getirilmemesi nedeniyle bazı ülkelerin rahatlıkla saldırgan askeri politika izlemesine kim karşı koyabilir? Bu şartlarda “Berlin Duvarı”nın yeniden kurulmayacağının, bir dizi bağımsız devletin, Rusya İmparatorluğu'nun pençesine yeniden düşmeyeceğinin garantisi var mı?
Dünya demokratik değerler ve ekonomik çıkarlar arasında bir tercih belirlemek zorunda. Biz kendi tercihimizi yaptık, ya SİZ?”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahtem Çiygöz: "Biz tercihimizi yaptık, ya siz?"
Ahtem Çiygöz, Ukrayna’daki uluslararası diplomatik misyonların temsilcilerine seslendi.
Kiev’de 13 Aralık tarihinde düzenlenen Kırım Tatar Milli Meclisi’nin Ukrayna’daki yabancı diplomatik temsilcilikler, uluslararası kurumlar ve teşkilatların başkanları ile yıllık görüşmesi sırasında avukat Nikolay Polozov, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da tutuklu bulunan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz’ün mektubunu okudu.
Ahtem Çiygöz’ün Ukrayna’daki uluslararası diplomatik misyonların temsilcilerine seslendiği mektubunun tamamı şu şekilde:
Son Haberler