SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kırım Derneği, 21 Mayıs Büyük Çerkes Sürgünü'nü andı: Bir soykırımdır!

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi, 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü’nün 161. yıl dönümü vesilesiyle basın bildirisi yayımladı.

Haber Giriş Tarihi: 21.05.2025 09:34
Haber Güncellenme Tarihi: 21.05.2025 10:55
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Derneği, 21 Mayıs Büyük Çerkes Sürgünü'nü andı: Bir soykırımdır!

Rus emperyalizmi 1853-1856 yılları arasındaki Kırım Savaşı ile Kafkas halklara kıyım yaparak tarihe bir insanlık suçu daha ekledi. Kırım'ın işgaline karşı göğüs gererek topraklara asker gönderilmesini engelleyen Müslüman Çerkesler, Çarlık Rusyası'nın hedefi haline gelerek 21 Mayıs 1864 yılında zorla sürgüne gönderildi. Tarihe kanlı bir sayfa açan Rus Çarlığı, Büyük Kafkasya Sürgünü'ne imza attı. Bugün o sürgünün 161. yıl dönümü kaydediliyor.

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi, 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü’nün 161. yıl dönümü vesilesiyle 21 Mayıs 2025 tarihinde bir basın bildirisi yayımladı.

"BU BİR SOYKIRIMDIR"

Yayımlanan basın bildirisinde şu ifadeler yer aldı:

Çarlık Rusyası 1783 yılında işgal ettiği Kırım’da Kırım Tatar halkına karşı başlattığı sürgün uygulamalarını 1864 yılı itibarı ile Batı Kafkasya’nın gerçek sahipleri olan Çerkes halkını da kapsayacak şekilde genişletmiştir.

1864 yılında Çarlık Rusyası tarafından uygulanan yayılmacı ve baskıcı politikalar sonucu, Kafkasya'nın kadim halkı olan Çerkesler, vatanlarından koparılmış; yaklaşık 1,5 milyon insan sürgün edilmiş, yüz binlercesi açlık, hastalık ve zorlu yol koşulları nedeniyle hayatını kaybetmiştir.

Büyük Çerkes Sürgününün başlangıcı olarak kabul edilen 21 Mayıs 1864 tarihi sadece bir sürgün değil, bir halkın kimliğini, kültürünü ve varlığını hedef alan sistematik bir soykırımdır.

Aynı sürgünleri yaşamış, benzer acıları paylaşmış, kader birliği yapmış, vatanları işgal edilmiş Kırım Tatarları olarak, Çerkes kardeşlerimizin yaşadığı trajediyi derinden anlıyor, bu büyük insanlık suçunun soykırım olarak tanınması ve unutturulmaması gerektiğine inanıyoruz.

Kırım Derneği Genel Merkezi olarak, 161 yıllık dinmeyen acısı karşısında Çerkes halkını saygı ile selamlıyor, bu haksızlığa maruz kalarak hayatlarını kaybeden şehitlerini rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyoruz.

21 MAYIS BÜYÜK KAFKASYA SÜRGÜNÜ

Çerkeslerin, Çarlık Rusyası’nın ana hedeflerinden biri haline gelmesi özellikle 1853-1856 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı ile birlikte oldu. Kırım Savaşı’nda Kafkasya’da bulunan Şeyh Şamil taraftarları ile birlikte Müslüman Çerkesler, Rusya’nın bölgeye kuvvet ayırmasına ve Kırım’daki cephelere destek göndermeyi engellemesine neden oldu. Rusya bu gelişmeden sonra Karadeniz kıyısında bulunan Müslüman topluluklarını yok etmeye yönelik emperyalist politikalarını hızlandırdı.

Bu Müslüman toplulukları içerisinde Kırım Tatarları, Çerkes Adigeler, Abhazlar ve Nogaylar bulunuyordu. 1860’lı yıllara gelindiğinde Rusya’nın kontrol altına alamadığı tek alan, Çerkes halklarının bulunduğu bölgeyi kapsıyordu. Rusya bu tarihten itibaren Çerkesleri sürgün ederek, Karadeniz kıyılarından çıkarma planlarını devreye soktu.

21 MAYIS BÜYÜK KAFKASYA SÜRGÜNÜ

Çerkeslerin, Çarlık Rusyası’nın ana hedeflerinden biri haline gelmesi özellikle 1853-1856 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı ile birlikte oldu. Kırım Savaşı’nda Kafkasya’da bulunan Şeyh Şamil taraftarları ile birlikte Müslüman Çerkesler, Rusya’nın bölgeye kuvvet ayırmasına ve Kırım’daki cephelere destek göndermeyi engellemesine neden oldu. Rusya bu gelişmeden sonra Karadeniz kıyısında bulunan Müslüman topluluklarını yok etmeye yönelik emperyalist politikalarını hızlandırdı.

Bu Müslüman toplulukları içerisinde Kırım Tatarları, Çerkes Adigeler, Abhazlar ve Nogaylar bulunuyordu. 1860’lı yıllara gelindiğinde Rusya’nın kontrol altına alamadığı tek alan, Çerkes halklarının bulunduğu bölgeyi kapsıyordu. Rusya bu tarihten itibaren Çerkesleri sürgün ederek, Karadeniz kıyılarından çıkarma planlarını devreye soktu.

1 MİLYON ÇERKES SÜRGÜN EDİLDİ

24 Mart 1864’te Ruslar Soçi’yi alarak Ubıh direnişine de son verdiler. Buradan sonra daha güneydeki Abhaz topluluklarının yerleşimlerine saldırarak buradaki halkların direnişi de kanlı bir şekilde bastırıldı. Birçok Çerkes halkı, Hristiyanlığa geçmeyi kabul etmeyenler dışında sürgüne tabi tutuldu. Geride kalan Çerkes halklarının sayıları ise keskin bir şekilde azaldı.

Çerkes Sürgününde Rus kaynaklarına göre 1863-64 yılları arasında Osmanlı topraklarına 418 bin kişi göç ettirilmiştir. 1858-65 yılları arasında göç edenlerin toplam sayısı da 493 bindir. Bunlar arasında 30 bin Türk soylu Nogay olduğu da bilinmektedir. İngiliz savaş tarihçisi W.E.D.Allen’e göre, o zamanki Osmanlı topraklarına yerleştirilmiş olan Çerkeslerin (Adıge) sayısı 600 binden fazladır. Amerikalı Justin McCarthy, sürülen Çerkes ve diğer Kafkas topluluklarının sayısının 1.200.000 dolayında olabileceğini, bunun ancak 800 bin kadarının hayatta kalabildiğini belirtiyor. Sağ kalan nüfusun 600 bini 1856-64 arasında, 200 bini de 1864 sonrasında göç etmiştir.

500 BİN ÇERKES RUSLAR TARAFINDAN KATLEDİLDİ

Sürgüne katılan nüfusun en az dörtte birinin yolculuk, kamp yaşamı ve yeni yerleşim yeri sırasında öldüğü kabul edilmektedir. Rusların doğrudan öldürdüğü Adige sayısı ise 500 binden fazla olarak tahmin edilmektedir. Çerkesya’yı boşaltma işi 1864 yılı Haziran ayı ortalarında tamamlanmış, kuzeyde Kuban Irmağı ağzından güneyde Bzıb (Psıbe) Irmağı ağzına (şimdi Abhazya’da) değin uzanan Karadeniz kıyılarında tek bir Çerkes bile bırakılmamıştı. Orta Kuban ve Orta Laba ırmakları solundaki bataklık ovalara yerleştirilenlerle birlikte, bu yerlerde toplanmış olarak, geride sadece 80 bin kadar bir Adige nüfusu kalmıştır. Bu 80 bin sayısı Adige tarihçisi Samir Hatko’ya göre ertesi yıl, 1865’de 51 bine düşmüştü.

RUSLAR YIĞINLAR HÂLİNDE GEMİLERE DOLDURDU

Rus politikası, Çerkes nüfusu bir an önce Rusya sınırları dışına göndermek ve onlardan ebedi kurtulmak biçiminde uygulanmıştır. Karadeniz kıyısına yığılan sivil nüfus, nine ve dedelerce de doğrulandığı gibi, Rus askerlerinin süngü ve dipçik darbeleriyle de zorlanarak, bazı durumlarda oturmaya bile yer kalmayacak biçimde ve yığınlar halinde gemilere doldurulmuştur. Bu yüzden zayiat da büyük olmuştur. Osmanlı yönetimi ile koordineli olarak, Batum, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Kefken, Burgaz, Varna ve Köstence’de göçmen kampları kurulmuştur. Ancak bu kamplar salgın hastalıklar nedeniyle bir ölüm kampına dönüşmüştür ve kampların etrafı toplu Çerkes mezarlıkları haline gelmiştir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.