SON DAKİKA
Hava Durumu

Zafer Partisinden skandal Kırım paylaşımı!

Ümit Özdağ liderliğinde kurulan Zafer Partisi, 18 Şubat tarihinde Kırım hakkında skandal bir paylaşımda bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 18.02.2024 14:22
Haber Güncellenme Tarihi: 18.02.2024 14:22
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Zafer Partisinden skandal Kırım paylaşımı!

Ümit Özdağ liderliğinde kurulan Zafer Partisi, 18 Şubat tarihinde Kırım hakkında skandal bir paylaşımda bulundu. Türkiye'de 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek olan yerel seçimlerle ilgili kampanya çalışması sırasında Zafer Partisi, Kırım ile Hatay'ı kıyasladı. Kırım'ın 2014 yılında Rus işgaline uğramasının ardından silahların gölgesinde gerçekleşen sözde seçimleri, meşru bir referandum gibi göstererek; bu durumu kampanyasının bir parçası haline getirdi.

Zafer Partisi yaptığı açıklamada, "Uzak geçmişten ders almayanlara, yakın tarihten bir ders: Kırım, 2014 yılında Rusya tarafından Ukrayna’dan referandum ile ilhak edildi. Referandum ile aldığımız Hatay'ı referandum ile kaybetmemek için, referandum niteliğindeki 31 Mart'taki seçimlerde tercihiniz Zafer olsun!" ifadelerini kullandı.

16 MART 2014: KIRIM'DA SİLAHLARIN GÖLGESİNDE SÖZDE REFERANDUM NASIL GERÇEKLEŞMİŞTİ?

Kırım'ın nasıl işgal edildiğini ve silahların gölgesinde sözde referandumun nasıl yapıldığını bilmeyen Zafer Partisi yöneticilerine süreci tekrar hatırlatıyoruz.

Rusya, Şubat 2014’te Ukrayna’ya ait Kırım Yarımadası’nı işgal için harekete geçti. Silahlı Rus askerleri Kırım ile Herson bölgesi arasındaki idari sınırında kontrol noktaları oluşturdu. Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirdi. Ukrayna birliklerinin konuşlandırıldığı askeri üsleri kuşatma altına aldı.

6 Mart 2014’te Kırım’ın sözde Parlamentosu, Kırım’ı Rusya’ya bağlama ve 16 Mart’ta Kırım’ın statüsüne dair “referandum” düzenleme kararı aldı. Referandumda, Kırım'da yaşayanlara; Rusya’ya bağlanma veya 1992 Kırım Cumhuriyeti Anayasasının yeniden uygulamaya konulması ve ona göre Ukrayna’ya bağlı özerklik olarak kalma seçenekleri sunuluyordu.

1992 Kırım Cumhuriyeti Anayasası, Kırım'ın, "Ukrayna'ya gönüllü olarak devredenler dışında tüm yetkileri kendi topraklarında kullanan" kendi devlet organlarına sahip olduğunu, yani Kırım'ın geniş özerklik haklarına sahip olduğunu belirliyordu. Anayasa, yarımadanın bağımsız Ukrayna'nın bir parçası olmasından hemen sonra Kırım Parlamentosu tarafından kabul edilmişti. Bu anayasanın yardımıyla Kremlin, Kırım'ı kontrol altına almaya çalışmıştı. Ancak, Ukrayna Parlamentosu, bu belgeyi anayasaya aykırı olarak iptal etmişti. Yani aslında, 16 Mart 2014’teki sözde referandumda, Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olarak kalması seçenekler arasında yoktu.

Rus silahlarının namlusu altında gerçekleştirilen sözde referandum, Rusya tarafından “Kırım sakinlerinin iradesini tecelli etmesi” olarak adlandırılıyor. Moskova tarafından tüm düzeylerde yerel yasalara ve uluslararası uygulamaya göre yapıldığı savunuluyor.

Sözde referandum daha yapılmazken Ukrayna, oy kullanımını yasa dışı ve Anayasaya aykırı olarak kabul etti. 15 Mart 2014 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, sözde referandumu “geçersiz” olarak ilan edilmesini öngören kararı inceledi. Ancak karar, Rusya tarafından bloke edildi. Venedik Komisyonu, Avrupa Birliği ve ABD, yasa dışı olarak yapılan sözde referanduma karşı çıktı, Kırım Tatar Milli Meclisi başta Kırım Tatarları olmak üzere Kırımlılara sözde referandumu boykot etme çağrısı yaptı.

KIRIM TATAR MİLLİ MECLİSİNDEN SÖZDE REFERANDUMU BOYKOT ÇAĞRISI

Kırım Tatar Milli Meclisi, 6 Mart 2014'te, Kırım halkını, Parlamentonun yasa dışı aldığı kararla yapılacak referandumu boykot etmeye çağırdı.

Buna rağmen 16 Mart 2014 tarihinde saat 08.00’de işgal edilen Kırım’da bin 205 seçim bölgesi açıldı. Seçim bölgeleri açılır açılmaz sosyal ağlarda sözde oylama sırasında yer alan ihlallere ilişkin bilgiler paylaşılmaya başlandı. Rusya vatandaşları dahil isteyen herkese çok sayıda oy pusulası verildi.

İşgalcilerin sözde referanduma katılım oranı ile ilgili açıkladığı “resmi verileri” de ciddi şüpheler uyandırıyor. Kremlin kontrolündeki sözde Seçim Komisyonu katılım oranının yaklaşık yüzde 83 olduğu duyurdu. Oylamaya katılanların yüzde 96,77’sinin “Kırım'ın Rusya’ya bağlanması için” oy verdiği iddia edildi.

18 Mart 2014 tarihinde Kremlin’de “Kırım’ın Rusya’ya bağlanması” anlaşması imzalandı.

Öte yandan Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, FSB gizli raporlarına dayanarak sözde referanduma gerçek katılım oranının yüzde 34.2 civarında olduğunu, Kırım Tatarlarının yüzde 99’unun oy kullanmadığını bildirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.