Prof. Dr. Aydoğan, Türk dünyası için Hıdırellez'in önemini anlattı
Prof. Dr. Aydoğan, Türk dünyası için Hıdırellez'in önemini anlattı
Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak bilinen Hıdrellez Bayramı, Hızır ve İlyas Peygamberlerinin yeryüzünde buluştukları gün olarak kutlanır.
Haber Giriş Tarihi: 06.05.2020 22:18
Haber Güncellenme Tarihi: 14.12.2020 02:39
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Ozan Barış ERİM/ QHA Ankara
Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak bilinen Hıdrellez Bayramı, Hızır ve İlyas Peygamberlerinin yeryüzünde buluştukları gün olarak kutlanır.
Bütün Türk dünyasının kutladığı mevsimlik bayram olan Hıdırellez Bayramı, koronavirüs nedeniyle bu sene evlerde kutlanıyor.
Prof. Dr. Aydoğan, Hıdırellez Bayramının nesillerdir kutlandığını ve aktarıldığını belirterek, "Resmî ve dinî kutlamalardan olmamasına rağmen hem Türkiye'de hem de Türk Dünyasında özel bir gün niteliğini, tarihî dönemlerde olduğu gibi günümüzde de korunmaktadır." dedi.
Prof. Dr. Enver Aydoğan, Hıdırellez Bayramının ne olduğunu, neden kutlandığını ve Türk dünyası için önemini Kırım Haber Ajansı'na (QHA) anlattı.
İşte Prof. Dr. Enver Aydoğan’ın QHA’yla gerçekleştirdiği röportajın tamamı…
1- Hıdırellez Bayramı nedir?
Hıd(ı)rellez, bütün Türk dünyasında
bilinen mevsimlik bayramlarımızdan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak
adlandırılan hıdrellez günü, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde
buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Hızır ve İlyas sözcükleri
birleşerek halk ağzında hıdrellez şeklini almıştır. Hıdrellez günü, Gregoryen
takvimine göre 6 Mayıs eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Julyen
takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır.
Halk arasında kullanılan takvime göre
eskiden yıl ikiye ayrılmaktadır: 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre Hızır
Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım
Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 6 Mayıs Günü kış
mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelir ki, bu da
kutlanıp bayram yapılacak bir olaydır.
Hızır ve Hıdrellezin kökeni hakkında
çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdrellezin Mezopotamya
ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya
Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Oysaki Hıdrellez Bayramı’nı
ve Hızır inancını tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan
itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Yunanistan ve hatta bütün Doğu Akdeniz
ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle ilgili bazı tanrılar adına çeşitli
tören ve ayinlerin düzenlendiği görülmektedir.
Hızır, yaygın bir inanca göre, hayat
suyu (ab-ı hayat) içerek ölmezliğe ulaşmış; zaman zaman özellikle baharda
insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk-bereket ve
sağlık dağıtan, Allah katında ermiş bir ulu kişidir. Hızır’ın hüviyeti,
yaşadığı yer ve zaman belli değildir. Hızır, baharın, baharla vücut bulan taze
hayatın sembolüdür.
Ülkemizde Hıdrellez Bayramı 6 Mayıs
tarihinde kutlanır. Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk
günü olarak kabul edilir; bu günü Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St.Georges
Günü olarak kutlamaktadırlar.
2- Hıdırellez'de ne yapılır? Bu bayramla ilgili
gelenekler nelerdir?
Mevsimlik bayramlarımızdan biri olan
Hıdrellez, ülkemizde etkin bir biçimde kutlanmaktadır. Büyük şehirlerde
daha az olmak üzere, kasaba ve köylerde hıdrellez için önceden hazırlıklar
yapılır. Bu hazırlıklar, evin temizliği, üst-baş temizliği, yiyecek-içeceklerle
ilgili hazırlıklardır. Hıdrellez gününden önce evler baştanbaşa temizlenir.
Çünkü temiz olmayan evlere Hızır’ın uğramayacağı düşünülür. Hıdrellez günü
giyilmek üzere yeni elbiseler, ayakkabılar alınır.
Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdrellez
Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma
ve kurban kesme adeti vardır. Kurban ve adaklar “Hızır hakkı” için olmalıdır.
Zira tüm bu hazırlıklar Hızır’a rastlamak amacına yöneliktir.
Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik,
ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında
yapılmaktadır. Hıdrellezde baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu
ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiğinde sağlık ve şifa bulunacağına
inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra
suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa
gençleşip güzelleşileceğine inanılır.
Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı
yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli
uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin
ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez
gecesi herhangi bir yere istedikleri şeyin küçük bir modelini yaparlarsa
Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar.
Hıdrellezde baht açma törenleri de
oldukça yaygın olarak uygulanan geleneklerimizdendir. Bu törene İstanbul ve
çevresinde “baht açma”, Denizli ve çevresinde “bahtiyar”, Yörük ve Türkmenlerde
“mantıfar”, Balıkesir ve çevresinde “dağara yüzük atma”, Edirne ve çevresinde
“niyet çıkarma”, Erzurum’da “mani çekme” adı verilir.
Törenler baharda doğanın ve tüm
canlıların uyanmasıyla eş anlamlı olarak insanların da talihlerinin açılacağı
inancıyla, şanslarını denemek için yapılır. Hıdrellezden bir gece önce bahtını
denemek ve kısmetlerinin açılmasını sağlamak isteyen genç kızlar yeşillik bir
yerde veya bir su kenarında toplanırlar. İçinde su bulunan bir çömleğe
kendilerine ait yüzük, küpe, bilezik gibi şeyler koyarak ağzını tülbentle
bağladıktan sonra bir gül ağacının dibine bırakırlar. Sabah erkenden çömleğin
yanına giderek sütlü kahve içip ağızlarının tadının bozulmaması için dua
ederler. Ardından niyet çömleğinin açılmasına geçilir. Çömlekten içindekiler
çıkarılırken bir yandan da maniler söylenir. Buna göre eşyanın sahibi hakkında
yorumlar yapılır. Hıdrelleze özgü bu uygulama temelde bu şekilde yapılmakla
birlikte, yörelere göre bazı farklılıklar da gösterebilmektedir.
Sonuç olarak, Anadolu’da hala
görkemli törenlerle kutlanan Hıdrellez Bayramı insanlık tarihinde çok eski
zamanlardan beri kutlanmaktadır. Farklı zamanlarda, farklı isimler altında
kutlansa da Hıdrellez motiflerine pek çok yerde rastlamak mümkün olmaktadır.
Baharın gelişi ve doğanın canlanması insanlar tarafından bayramlarla kutlanması
gereken bir durum olarak algılanmıştır. Böylece bir bahar bayramı olan
Hıdrellez evrensel bir nitelik kazanmıştır.
3- Hıdırellez Bayramının Türk dünyası için önemi nedir?
Hızır
geleneği ve ilgili inançlar Türkiye, Balkanlar, Türkistan (Kazakistan,
Kırgızistan, Altaylar, Özbekistan), Azerbaycan ve Gagauz Türkleri arasında
bütün canlılığı ile yaşamaktadır. Belki dinî, sosyo-kültürel ve ekonomik
sebepler neticesinde Hızırın mahiyeti, bununla ilgili inanma ve pratikler
değişmiş olabilir.
Ancak Hızır ile ilgili inanmalar ve pratikler güçlü olarak yaşamaya devam
etmekte, daha da önemlisi Türk insanın ortak bir kutlama takvimi çevresinde
toplanmasını temin edecek kadar güçlü bir şekilde yaşamaya devam etmektedir.
Hızır'ı darda kalanların imdadına koşan muayyen ve mutlak bir ulu olarak
telakki eden Al tay Türkleri "Kidir", Kırgız ve Kazak Türkleri de
Kidir ve Kizir adlarını kullanmaktadırlar. Hızır, zaman değişiminin ifadesi,
yeşillenmenin, canlanmanın başlaması, baharın müjdecisi ve bereketin
sembolüdür.
Hıdrellez, tabiatın önemli
bir geçiş döneminin gerek İslamiyet öncesi ve gerekse de sonrası dönemlerdeki
inançların birleşmesi ile Asya ve Orta-Doğu kaynaklı bazı inançların inanç ve
pratiğe dönüşerek kutlanmasıdır. Resmî ve dinî kutlamalardan olmamasına rağmen
hem Türkiye'de hem de Türk Dünyasında özel bir gün niteliğini, tarihî
dönemlerde olduğu gibi günümüzde de korunmaktadır. Bahar ve buna bağlı olarak
bahar bayramı, Türklerin yalnız Türkiye coğrafyasında kutladıkları gün ve bu
günde yapılan törenler değildir. İslamiyet'ten önceki dönemlerde de Türkistan’da
görülen bahar ve yaza ilişkin kutlamalar bulunmaktadır. Bir geçiş dönemi töreni
niteliği taşıyan Hıdrellez, üç merhaleden oluşmaktadır. 1. 6 Mayıstan önce
yapılan hazırlıklar, 2. 6 Mayıs'ta yapılan törenler, 3. Bitiş uygulamaları.
Halk inançlarında kült niteliği kazanan Hızır, İslamiyet öncesi" Gök Sakallı, Ak Sakallı Kocalar" gibi medet umulan, yardım istenen, akıl danışılan, kılavuzluk etmesi beklenen, barış, mutluluk, sağlık, refah getirdiğine inanılan bir kurtarıcı güç olarak telakki edilir. O, çaresizliği, umutsuzluğu ve belirsizliği ortadan kaldıran İlahî güçle teçhiz edilmiş bir gücün sembolüdür. Bu bakımdan Hızır ile ilgili inanmalar efsane menkıbe ve benzeri şekillerle hemen her gün artarak yayılmakta ve sürekliliğini devam ettirmektedir. Hıdrellez adıyla yapılan törenlerde O'na atfedilen birçok vasıf, eski dönemlerin sosyal ve dinî hayatının İslâmî yapı ile tekrar şekillenerek yeni bir oluşum ortaya çıkardığı görülmektedir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Aydoğan, Türk dünyası için Hıdırellez'in önemini anlattı
Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak bilinen Hıdrellez Bayramı, Hızır ve İlyas Peygamberlerinin yeryüzünde buluştukları gün olarak kutlanır.
Ozan Barış ERİM/ QHA Ankara
Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak bilinen Hıdrellez Bayramı, Hızır ve İlyas Peygamberlerinin yeryüzünde buluştukları gün olarak kutlanır.
Bütün Türk dünyasının kutladığı mevsimlik bayram olan Hıdırellez Bayramı, koronavirüs nedeniyle bu sene evlerde kutlanıyor.
Prof. Dr. Aydoğan, Hıdırellez Bayramının nesillerdir kutlandığını ve aktarıldığını belirterek, "Resmî ve dinî kutlamalardan olmamasına rağmen hem Türkiye'de hem de Türk Dünyasında özel bir gün niteliğini, tarihî dönemlerde olduğu gibi günümüzde de korunmaktadır." dedi.
Prof. Dr. Enver Aydoğan, Hıdırellez Bayramının ne olduğunu, neden kutlandığını ve Türk dünyası için önemini Kırım Haber Ajansı'na (QHA) anlattı.
İşte Prof. Dr. Enver Aydoğan’ın QHA’yla gerçekleştirdiği röportajın tamamı…
1- Hıdırellez Bayramı nedir?
Hıd(ı)rellez, bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan hıdrellez günü, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında hıdrellez şeklini almıştır. Hıdrellez günü, Gregoryen takvimine göre 6 Mayıs eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Julyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır.
Halk arasında kullanılan takvime göre eskiden yıl ikiye ayrılmaktadır: 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 6 Mayıs Günü kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelir ki, bu da kutlanıp bayram yapılacak bir olaydır.
Hızır ve Hıdrellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdrellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Oysaki Hıdrellez Bayramı’nı ve Hızır inancını tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Yunanistan ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle ilgili bazı tanrılar adına çeşitli tören ve ayinlerin düzenlendiği görülmektedir.
Hızır, yaygın bir inanca göre, hayat suyu (ab-ı hayat) içerek ölmezliğe ulaşmış; zaman zaman özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk-bereket ve sağlık dağıtan, Allah katında ermiş bir ulu kişidir. Hızır’ın hüviyeti, yaşadığı yer ve zaman belli değildir. Hızır, baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolüdür.
Ülkemizde Hıdrellez Bayramı 6 Mayıs tarihinde kutlanır. Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bu günü Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St.Georges Günü olarak kutlamaktadırlar.
2- Hıdırellez'de ne yapılır? Bu bayramla ilgili gelenekler nelerdir?
Mevsimlik bayramlarımızdan biri olan Hıdrellez, ülkemizde etkin bir biçimde kutlanmaktadır. Büyük şehirlerde daha az olmak üzere, kasaba ve köylerde hıdrellez için önceden hazırlıklar yapılır. Bu hazırlıklar, evin temizliği, üst-baş temizliği, yiyecek-içeceklerle ilgili hazırlıklardır. Hıdrellez gününden önce evler baştanbaşa temizlenir. Çünkü temiz olmayan evlere Hızır’ın uğramayacağı düşünülür. Hıdrellez günü giyilmek üzere yeni elbiseler, ayakkabılar alınır.
Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme adeti vardır. Kurban ve adaklar “Hızır hakkı” için olmalıdır. Zira tüm bu hazırlıklar Hızır’a rastlamak amacına yöneliktir.
Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Hıdrellezde baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiğinde sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.
Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi herhangi bir yere istedikleri şeyin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar.
Hıdrellezde baht açma törenleri de oldukça yaygın olarak uygulanan geleneklerimizdendir. Bu törene İstanbul ve çevresinde “baht açma”, Denizli ve çevresinde “bahtiyar”, Yörük ve Türkmenlerde “mantıfar”, Balıkesir ve çevresinde “dağara yüzük atma”, Edirne ve çevresinde “niyet çıkarma”, Erzurum’da “mani çekme” adı verilir.
Törenler baharda doğanın ve tüm canlıların uyanmasıyla eş anlamlı olarak insanların da talihlerinin açılacağı inancıyla, şanslarını denemek için yapılır. Hıdrellezden bir gece önce bahtını denemek ve kısmetlerinin açılmasını sağlamak isteyen genç kızlar yeşillik bir yerde veya bir su kenarında toplanırlar. İçinde su bulunan bir çömleğe kendilerine ait yüzük, küpe, bilezik gibi şeyler koyarak ağzını tülbentle bağladıktan sonra bir gül ağacının dibine bırakırlar. Sabah erkenden çömleğin yanına giderek sütlü kahve içip ağızlarının tadının bozulmaması için dua ederler. Ardından niyet çömleğinin açılmasına geçilir. Çömlekten içindekiler çıkarılırken bir yandan da maniler söylenir. Buna göre eşyanın sahibi hakkında yorumlar yapılır. Hıdrelleze özgü bu uygulama temelde bu şekilde yapılmakla birlikte, yörelere göre bazı farklılıklar da gösterebilmektedir.
Sonuç olarak, Anadolu’da hala görkemli törenlerle kutlanan Hıdrellez Bayramı insanlık tarihinde çok eski zamanlardan beri kutlanmaktadır. Farklı zamanlarda, farklı isimler altında kutlansa da Hıdrellez motiflerine pek çok yerde rastlamak mümkün olmaktadır. Baharın gelişi ve doğanın canlanması insanlar tarafından bayramlarla kutlanması gereken bir durum olarak algılanmıştır. Böylece bir bahar bayramı olan Hıdrellez evrensel bir nitelik kazanmıştır.
3- Hıdırellez Bayramının Türk dünyası için önemi nedir?
Hızır geleneği ve ilgili inançlar Türkiye, Balkanlar, Türkistan (Kazakistan, Kırgızistan, Altaylar, Özbekistan), Azerbaycan ve Gagauz Türkleri arasında bütün canlılığı ile yaşamaktadır. Belki dinî, sosyo-kültürel ve ekonomik sebepler neticesinde Hızırın mahiyeti, bununla ilgili inanma ve pratikler değişmiş olabilir. Ancak Hızır ile ilgili inanmalar ve pratikler güçlü olarak yaşamaya devam etmekte, daha da önemlisi Türk insanın ortak bir kutlama takvimi çevresinde toplanmasını temin edecek kadar güçlü bir şekilde yaşamaya devam etmektedir. Hızır'ı darda kalanların imdadına koşan muayyen ve mutlak bir ulu olarak telakki eden Al tay Türkleri "Kidir", Kırgız ve Kazak Türkleri de Kidir ve Kizir adlarını kullanmaktadırlar. Hızır, zaman değişiminin ifadesi, yeşillenmenin, canlanmanın başlaması, baharın müjdecisi ve bereketin sembolüdür.
Hıdrellez, tabiatın önemli bir geçiş döneminin gerek İslamiyet öncesi ve gerekse de sonrası dönemlerdeki inançların birleşmesi ile Asya ve Orta-Doğu kaynaklı bazı inançların inanç ve pratiğe dönüşerek kutlanmasıdır. Resmî ve dinî kutlamalardan olmamasına rağmen hem Türkiye'de hem de Türk Dünyasında özel bir gün niteliğini, tarihî dönemlerde olduğu gibi günümüzde de korunmaktadır. Bahar ve buna bağlı olarak bahar bayramı, Türklerin yalnız Türkiye coğrafyasında kutladıkları gün ve bu günde yapılan törenler değildir. İslamiyet'ten önceki dönemlerde de Türkistan’da görülen bahar ve yaza ilişkin kutlamalar bulunmaktadır. Bir geçiş dönemi töreni niteliği taşıyan Hıdrellez, üç merhaleden oluşmaktadır. 1. 6 Mayıstan önce yapılan hazırlıklar, 2. 6 Mayıs'ta yapılan törenler, 3. Bitiş uygulamaları.
Halk inançlarında kült niteliği kazanan Hızır, İslamiyet öncesi" Gök Sakallı, Ak Sakallı Kocalar" gibi medet umulan, yardım istenen, akıl danışılan, kılavuzluk etmesi beklenen, barış, mutluluk, sağlık, refah getirdiğine inanılan bir kurtarıcı güç olarak telakki edilir. O, çaresizliği, umutsuzluğu ve belirsizliği ortadan kaldıran İlahî güçle teçhiz edilmiş bir gücün sembolüdür. Bu bakımdan Hızır ile ilgili inanmalar efsane menkıbe ve benzeri şekillerle hemen her gün artarak yayılmakta ve sürekliliğini devam ettirmektedir. Hıdrellez adıyla yapılan törenlerde O'na atfedilen birçok vasıf, eski dönemlerin sosyal ve dinî hayatının İslâmî yapı ile tekrar şekillenerek yeni bir oluşum ortaya çıkardığı görülmektedir.
Son Haberler