SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Rusya

QHA - Kırım Haber Ajansı - Rusya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rusya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukraynalı vekil Kostyantın Kasay'dan Türkiye'ye övgü: "Her zaman güvenilir bir ortak oldu" Haber

Ukraynalı vekil Kostyantın Kasay'dan Türkiye'ye övgü: "Her zaman güvenilir bir ortak oldu"

Ukrayna'da Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın partisi olan iktidardaki "Halkın Hizmetkârı" Partisi Milletvekili Kostyantın Kasay (Kostiantyn Kasai), Kırım Haber Ajansının (QHA) sorularını yanıtladı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından gündeme taşınan barış planı ve daha sonra ABD-Ukrayna arasında gerçekleşen müzakere sürecini değerlendiren Kasay, Türkiye'nin süreçteki rolünü ve Karadeniz'de artan gerilimi yorumladı. KOSTYANTIN KASAY: SINIRLARIMIZ DOKUNULMAZDIR Müzakere heyetinin üyesi olmadığı için müzakerelerin şu an tam olarak hangi aşamada olduğu hakkında bir yorum yapamayacağını söyleyen Ukraynalı vekil, "Ama açık kaynaklardaki bilgilere dayanarak müzakerelerin henüz başlangıç aşamasında olduğunu söyleyebilirim. ABD’nin öneriler sunduğunu, Rusya’nın kendi fikirlerini söylediğini görüyoruz. Biz ise Ukrayna olarak net tutumuna sahibiz. Bizim tutumumuz uluslararası politikayla örtüşüyor. Özellikle de sınırlarımıza dair tutumumuz. Sınırlarımız dokunulmazdır. Bana göre başlangıç noktası da bu olmalı." dedi. "RUSYA’NIN NE YAPABİLECEĞİNİ ANCAK TANRI BİLEBİLİR" Karadeniz bölgesinde artan saldırılara yönelik olarak ise Kasay, "Türk mevkidaşlarımızda yaptığımız görüşmelerde de bu konu ele alındı. Bence biz bu konuda gerçeklere dayanarak mantıklı bir cevap verdik. Rusya saldırıyor, o saldırgan bir devlettir. Rusya’nın ne yapabileceğini ancak Tanrı bilebilir. Ukrayna’nın tutumuna gelince; Ukrayna kendini savunmak için özel operasyonlar yürütüyor. Bu operasyonlar sadece askerî hedeflere yönelik." ifadelerini kullandı. 2025 yılı içerisinde İstanbul'da gerçekleşen görüşmeleri ve Türkiye'nin tutumunu değerlendiren Kasay, "Müzakereler konusunda Türkiye’nin rolünün çok önemli olduğunu düşünüyoruz ve bunun için Türkiye’ye çok minnettarız. Ukrayna toprak bütünlüğü konusunda da net tutum sergiledikleri için müteşekkiriz. Türkiye yönetimi çok net olarak 'Kırım Ukrayna’dır. Devlet sınırları dokunulamaz.' diyor." şeklinde konuştu. UKRAYNA PARLAMENTOSU SERBEST TİCARET ANTLAŞMASINI ONAYLAYACAK MI? Milletvekili, Ukrayna-Türkiye Serbest Ticaret Antlaşması'nın Ukrayna Parlamentosunun gündemine ne zaman geleceğine ilişkin soruyu ise şu şekilde yanıtladı: Bildiğim kadarıyla Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Kıyiv’i ziyaret ederek Parlamentomuzda konuşma yapmaya davet etti. Eminim ki, Sayın Erdoğan bu daveti kabul ederek Kıyiv’e gelir ve biz de bu antlaşmayı onaylarız. "BARIŞA ULAŞMA NOKTASINDA SİYASİ SLOGANLARI BİR KENARA BIRAKTIK" Öte yandan başkent Ankara ziyaretlerini değerlendiren Kasay, "Belki şunu belirtmekte fayda var; Ben iktidar partisi olan 'Halkın Hizmetkârı' Partisi temsilcisiyim; saygıdeğer Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Ahtem Çiygöz ise 'Avrupa Dayanışması"'Partisi milletvekilleri. Yani bir muhalefet partisi. Ancak gördüğünüz gibi birlikte çalışıyoruz ve bunun doğru olduğuna inanıyorum. Çünkü bu şekilde tüm topluma, Kırım Tatarlarına ve Türkiye halkına Ukrayna için çalıştığımızı gösteriyoruz. Barışa ulaşma noktasında siyasi sloganları bir kenara bıraktık ve bunun önemli olduğunu düşünüyorum." açıklamasında bulundu. Türkiye'nin kendileri açısından önemli bir ülke olduğunun altını çizen Kasay şöyle konuştu: Türkiye, her zaman önemli ve güvenilir bir ortak olmuştur ve üstlendikleri tüm yükümlülükleri yerine getiriyor. Bunu, İstanbul’da gerçekleşen müzakereler de kanıtladı. Türkiye, bugün de bir müzakere platformu olarak hareket etmeye devam ediyor. Türk tarafına ve şahsen Recep Tayyip Erdoğan’a, savaş esirlerimizin geri dönmesi için gösterdikleri büyük ve samimi çabalardan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Bunun için minnettarım.

Ukrayna Milletvekili Çiygöz: Kırım Tatar halkı 12 yıldır açıkça 'Kırım Ukrayna’dır' diyor Haber

Ukrayna Milletvekili Çiygöz: Kırım Tatar halkı 12 yıldır açıkça 'Kırım Ukrayna’dır' diyor

Ukrayna-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Eş Başkanı ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, Rusya-Ukrayna savaşı kapsamında gündeme gelen barış girişimlerine ilişkin, Kırım Haber Ajansına (QHA) konuştu. Çiygöz, son dönemde tarafların kendi taleplerini dayatmaya çalıştığını belirterek, Ukrayna’nın sunduğu önerilerin ise uluslararası hukukla uyumlu olduğunu vurguladı. "PUTİN’İN SAVAŞI DURDURMAK YA DA ATEŞKESE GİTMEK GİBİ BİR NİYETİ YOK" Kırım’dan vazgeçilmesinin Ukrayna halkı tarafından asla kabul edilmeyeceğini vurgulayan Çiygöz, “Böyle bir karar Ukrayna Parlamentosundan da geçmez. Putin’in savaşı durdurmak ya da ateşkese gitmek gibi bir niyeti yok. Bu şartlarda nasıl bir barıştan söz edilebilir?” şeklinde konuştu. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın açıklamalarına da değinen Çiygöz, Trump’ın Putin’le anlaşmasının zor olduğunu savunarak, “Trump bugün söylediğini yarın değiştirebilir. Ancak Ukrayna’nın başka bir seçeneği yok. Kendi topraklarını ve özgürlüğünü savunmanın yolunu bulmak zorundadır.” dedi. “KIRIM UKRAYNA’DIR” Kırım Tatar halkının tutumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çiygöz, “Kırım Tatar halkı 12 yıldır açıkça şunu söylüyor: Kırım Ukrayna’dır. Bu bir slogan değil, gerçeğin ta kendisidir. Bu mesele halkımızın geleceğiyle ilgilidir.” ifadelerini kullandı. Rusya yönetimi altında Kırım Tatar halkının geleceğinin olmadığını belirten Çiygöz, bu durumu uluslararası ortaklara anlatmaya çalıştıklarını söyledi. Türkiye’de de Kırım Tatar halkının sesini duyurmaya gayret ettiklerini vurgulayan Çiygöz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyu her platformda gündeme getirmesinin önemine dikkati çekti. “TÜRKİYE YAPICI VE DENGELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ” Türkiye’nin savaş sürecindeki rolüne de değinen Çiygöz, İstanbul’da gerçekleştirilen müzakereleri hatırlatarak, Türkiye’nin samimi ve yapıcı bir tutum sergilediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hiçbir zaman Ukrayna’ya belirli şartları dayatmadığını vurgulayan Ahtem Çiygöz, “Her zaman Ukrayna’nın özgürlüğünün ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini dile getirdi. Kırım’ın ve Kırım Tatarlarının durumunu çok iyi anladığını gösterdi.” dedi. Çiygöz ayrıca, “Sesimizi her zaman doğrudan Avrupa’ya, ABD’ye ya da Ukrayna yönetimine ulaştıramayabiliriz. Ancak halkın sesinin güçlü çıkması için Türkiye’nin, özellikle Sayın Erdoğan’ın rolü çok büyüktür.” değerlendirmesinde bulundu. Trump’ın Kırım’a ilişkin tartışmalı açıklamalarını da değerlendiren Çiygöz, “Bu sözler bilgisizlik olarak yorumlanabilir. Ancak mesele bu değil. Eğer bu süreçte Kırım Tatarlarının sesi duyulursa ve Türkiye bu talepleri uluslararası platformlarda dile getirirse, halkımızın beklentileri çok daha güçlü karşılık bulacaktır” vurguladı.

Rusya'dan Ukrayna'nın Odesa kentine balistik füze saldırısı Haber

Rusya'dan Ukrayna'nın Odesa kentine balistik füze saldırısı

Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya karşı başlattığı topyekûn işgal girişimi ve saldırıları tüm şiddetiyle devam ediyor. Odesa Bölge Askeri İdaresi Başkanı Oleh Kiper, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Rus ordusunun 19 Aralık akşamı balistik füzelerle düzenlediği saldırıda Odesa (Hacıbey) bölgesindeki liman altyapısının hedef alındığını ve saldırı sonucu can kayıplarının yaşandığını duyurdu. Ukrayna Acil Durumlar Servisi, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, saldırıda 8 kişinin hayatını kaybettiğini, 27 kişinin ise yaralandığını bildirdi. Yaralıların tamamının hastanelere sevk edildiği, bazılarının durumunun ağır olduğu belirtildi. Ayrıca servis yetkilileri, otoparkta park halindeki kamyonların alev aldığını, bazı yaralıların ise saldırının merkez üssünde bulunan bir otobüste bulunduğunu aktardı. ARAMA-KURTARMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR Öte yandan, saldırı bölgesinde 5 itfaiye aracı ve 18 personelin görev alıken devam eden hava saldırısı uyarıları nedeniyle arama-kurtarma ve müdahale çalışmaları zaman zaman aksadı. Ayrıca, Ukrayna Hava Kuvvetleri, saldırı öncesinde güney yönünden balistik füze tehdidine karşı uyarı yayımlamış, Odesa bölgesinde saat 20.00 ve 21.05’te patlama sesleri duyulmuştu. İlk saldırının Odesa kentine, ikinci saldırının ise Pivdennıy yönüne gerçekleştiği bildirildi.

Millî lider Kırımoğlu 2025 yılını QHA'ya değerlendirdi: "Teslimiyet söz konusu değil!" Haber

Millî lider Kırımoğlu 2025 yılını QHA'ya değerlendirdi: "Teslimiyet söz konusu değil!"

Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 2025 yılında Rus işgali altındaki Kırım'ın, Kırım Tatarlarının ve Ukrayna'daki durumu ile uluslararası gelişmeleri Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. İki günlük programı kapsamında Ankara’da bulunan Kırımoğlu ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Ukrayna-Türkiye Dostluk Grubu üyeleri, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Abdullah Eren, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) yetkilileri ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ile görüşmelerinin detaylarını QHA ile paylaştı. Görüşmelerin ana gündeminin Ukrayna-Rusya Savaşı, Kırım’ın işgali ve Kırım Tatarlarının durumu olduğunu ifade eden Kırımoğlu, Türkiye’nin Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımaması tutumundan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Türkiye’nin uluslararası hukuka dayalı açıklamalarının önemli olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, bununla birlikte savaşın sona erdirilmesi ve Kırım’ın işgalden kurtarılması için sözlü desteğin ötesinde somut ve pratik adımlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Türkiye Dışişleri Bakanlığının Kırım’daki hak ihlallerine yönelik protesto ve açıklamalarını takdirle karşıladıklarını belirten Kırımoğlu, TBMM’de de bu konunun daha güçlü şekilde gündeme getirilmesini beklediklerini ifade etti. “ADİL BARIŞ SÖYLEMİ PUTİN’İN DİLİNE TESLİM EDİLMEMELİ” Kırımoğlu, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump tarafından gündeme taşınan 28 maddelik barış anlaşması taslağının hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini vurguladı ve şu ifadeleri kullandı: Bu tür anlaşmaların Ukrayna tarafından hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini açıkça ifade ettik. Ancak son dönemde dikkat çeken husus, herkesin ‘adil bir anlaşma’ vurgusu yapmasıdır. Buna Putin’in de aynı kavramı kullanarak yaklaşması, ‘adalet’ ve ‘adil’ kavramlarının taraflara göre farklı anlamlar taşıdığını göstermektedir. Bu nedenle yapılan tüm açıklamalarda, imzalanması muhtemel bir barış anlaşmasının uluslararası hukuka uygun olması gerektiğinin özellikle vurgulanmasını istedik. Ayrıca, Ukrayna devletinin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün eksiksiz şekilde güvence altına alınmasının barışın temel şartı olduğu net biçimde ifade edilmelidir. KIRIMOĞLU'NDAN TRUMP'A SERT SÖZLER Bununla birlikte Kırımoğlu, “Trump’ın davranışları ve bu savaşla ilgili açıklamaları o kadar akılsız ve mantıksız ki büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Aslında bu bir hayal kırıklığı da değil; çünkü onun birinci döneminde ne olduğunu biliyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk. ‘Keşke Ukrayna bu savaşı başlatmasaydı’ demesi gerçekten anlaşılır değil. İnsan ister istemez şunu soruyor: Karanlık bir yerde mi tutuldu, hiçbir şeyden haberi yok mu?” dedi. İşgal altındaki bölgelerde düzenlenen sözde referandumlara da değinen Kırımoğlu, bu oylamaların hiçbir hukuki geçerliliği olmadığını vurguladı. Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumun büyük bölümünün bu referandumları tanımadığını hatırlatan Kırımoğlu, başka bir devletin silahlı güçleri altında yapılan oylamaların “referandum” olarak nitelendirilemeyeceğini ifade etti. "BİZ HİÇBİR ZAMAN YAPTIKLARIMIZA KARŞILIK TEŞEKKÜR BEKLEMEDİK" Kırımoğlu, uluslararası siyasetin ticari bir pazarlık anlayışıyla ele alınmasının tehlikeli olduğunu belirterek, Ukrayna ve Kırım Tatarları için meselenin bir Trump’ın söylemine ithafen bir “kart oyunu” değil, egemenlik, özgürlük ve uluslararası hukuk mücadelesi olduğunu sözlerine ekledi. Bu bağlamda Kırımoğlu şu şekilde konuştu: Biz Sovyetler zamanı insan hakları nerede ezilirse, tepki vermeye çalıştı. Mesela Çekoslovakya’nın işgalini protesto ettik, hapishanelere gittik. Afganistan işgal edildiğinde de protestolar yaptık, bunun için hapse atıldık. Biz hiçbir zaman bu yaptıklarımıza karşılık birilerinin bize teşekkür etmesini beklemedik. Çünkü bu bizim manevi borcumuzdu “ZELENSKIY ETTİĞİ YEMİNE SADIK KALIYOR” Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın (Volodimir Zelenski) gündeme gelen 28 maddelik barış planına ilişkin yaptığı açıklamalara dikkat çeken Kırımoğlu, Zelenskıy’nin “Ukrayna ya onurunu kaybedecek ya da en önemli müttefiklerinden birini kaybedecek” ifadelerinin son derece net ve yerinde olduğunu söyledi. Kırımoğlu, Ukrayna halkının ezici çoğunluğunun onurundan vazgeçmeyeceğini vurgulayarak, Zelenskıy’nin göreve başlarken ettiği yemine sadık kaldığını ve Ukrayna’nın egemenliği ile toprak bütünlüğünden geri adım atmayacağını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Bu açıklamaların özellikle işgal altındaki Kırım’da yaşayan Kırım Tatarları açısından büyük bir moral kaynağı olduğunu belirten Kırımoğlu, barış planına dair spekülasyonların artmasıyla birlikte çok sayıda kişinin kendilerini arayarak endişelerini dile getirdiğini aktardı. “SÖZDE BARIŞ PLANI FİİLEN GEÇERLİLİĞİNİ KAYBETTİ” Öte yandan Trump’ın gündeme getirdiği 28 maddelik planın artık masada olmadığını ifade eden Kırımoğlu, söz konusu metnin büyük ölçüde Moskova kaynaklı olduğunu ve Trump’ın planın içeriğini dahi tam olarak okumamış olabileceğini söyledi. Avrupa’nın önde gelen ülkeleri Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık ile yapılan temasların ardından planın 28 maddeden 19’a düşürüldüğünü, Ukrayna açısından kabul edilemez maddelerin çıkarıldığını ve kalan başlıkların da ciddi şekilde değiştirildiğini belirten Kırımoğlu, gelinen noktada Trump’ın da bu projeden fiilen vazgeçtiğini ifade etti. Ancak yeni bir çerçevenin nasıl şekilleneceğinin henüz netleşmediğini kaydetti. “PUTİN ÖLMEDEN SAVAŞ BİTMEZ” Kırımoğlu, müzakerelerde belirleyici unsurun Rusya’nın tutumu olduğunu vurgulayarak, Moskova’nın barışa yanaşmadığını söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, hedeflerine ulaşılmadan savaşın sona ermeyeceğini açıkça dile getirdiğini hatırlatan Kırımoğlu savaşın bitmesi hâlinde Putin’in iktidarını kaybedeceğini ve hesap vermek zorunda kalacağını söyledi. Rusya’nın hem Ukrayna’ya hem de kendi ülkesine büyük zarar verdiğini belirten Kırımoğlu, Rus ekonomisinin ağır yaptırımlar altında ciddi bir çöküş yaşadığını ve yaptırımlar kaldırılsa dahi toparlanmanın on yıllar alacağını dile getirdi. Savaşın bin 380’inci gününe girildiğini hatırlatan Kırımoğlu, Rus ordusunun kayıplarının çok ağır olduğunu, yüz binlerce askerin öldüğünü ya da sakat kaldığını ve Rusya’nın adeta bir “mezarlıklar ülkesi”ne dönüştüğünü ifade etti. “ASKERLERİMİZ TESLİMİYETİ KABUL ETMİYOR” Kırımoğlu, cephe hattındaki gözlemlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Ukrayna askerlerinin motivasyonunun hâlâ güçlü olduğunu ancak uzun süren savaşın ciddi bir yorgunluk yarattığını söyledi. Askerlerin 2022 yılına kıyasla daha yorgun olduğunu ifade eden Kırımoğlu, “Yıllarca süren bir savaş elbette insanları yoruyor. Asker sayımız da yeterli değil. Bu konuda şikâyetler var. Ancak konu teslimiyet olduğunda, kimse bunu kabul etmiyor. Gerekirse ölürüz ama bu şartlara boyun eğmeyiz diyorlar.” dedi. Cephedeki askerlerin kendileri için en kıymetli insanlar olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, bu nedenle imkân buldukça cepheye giderek askerlerle görüşmeye, onları kucaklamaya ve destek olmaya çalıştığını ifade etti. 82 yaşına girdiğini hatırlatan Kırımoğlu, “Bazen yaşımdan utanıyorum. Çünkü gözlerimin önünde binlerce genç insan ya hayatını kaybediyor ya da sakat kalıyor. Bu gerçekten çok trajik bir tablo.” diye konuştu. “KIRIM’IN RUSYA’YA BIRAKILMASI BİZİM İÇİN KABUL EDİLEMEZ” New York’ta düzenlenen Kırım Platformu 5’inci Zirvesi’nde Kırım’da yaşanan hak ihlalleri konularını dile getirdiğini belirten Kırımoğlu, şu cümleleri kullandı: Orada bu rakamları da paylaştım. İşgal altındaki tüm topraklarda, işgalcilere karşı ses çıkaran insanlar baskıya uğruyor, öldürülüyor ya da hapse atılıyor. Ancak Kırım Yarımadası’nda en çok ses çıkaranlar Kırım Tatarları olduğu için baskının en büyüğü de onlara yöneliyor. Kırım Yarımadası’nda nüfus oranımız yüzde 13 olmasına rağmen, baskıların yüzde 75-80’i Kırım Tatarlarına uygulanıyor. Hatta tüm Rusya Federasyonu genelindeki siyasi baskılarla kıyaslandığında, Kırım Tatarlarına yönelik baskının oranı 50 kat daha fazladır. Bu nedenle Kırım işgalden kurtulmadığı sürece Kırım Tatar halkının geleceği yoktur. Ya büyük bir kısmı topraklarını terk edecek ya da kalanlar mankurtlaştırılarak Ruslaştırılacaktır. Bu yüzden hiçbir barış anlaşmasında Kırım’ın Rusya’ya bırakılması bizim için kabul edilemez. UKRAYNA ORDUSUNUN KIRIM OPERASYONLARI Kırımoğlu, Ukrayna ordusunun 2025 yılı boyunca Kırım’daki askerî hedeflere yönelik operasyonlarını konusunda, Kırım’da depolar, mühimmat alanları ve lojistik merkezler dâhil olmak üzere yaklaşık 160 askerî noktanın bulunduğunu belirterek, kara harekâtından önce bu altyapının etkisiz hâle getirilmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. “Kırım Yarımadası’na askerî girişten önce bu depoların imha edilmesi gerekir.” diyen Kırımoğlu, Ukrayna ordusunun bu yöndeki adımlarını doğru ve gerekli bulduklarını ifade etti. Köprünün Rusya için yalnızca bir lojistik hat değil, aynı zamanda Kırım’a yerleştirilen yüz binlerce Rus sivil ve asker açısından bir kaçış güzergâhı olduğunu belirten Kırımoğlu, “Köprü olmasaydı, Kırım’dan çıkışları çok daha zor olurdu.” dedi. Ayrıca “İnsansız hava araçlarıyla (İHA) yapılan saldırılar etkili ancak kalıcı değil.” diyen Kırımoğlu, köprünün üstten vurulması hâlinde Rusya’nın birkaç hafta içinde onarım yaparak yeniden faaliyete geçirebildiğini söyledi. Kırımoğlu bu nedenle, altyapının temelden hedef alınmasının askerî açıdan daha sonuç alıcı olacağını kaydetti. Yarımadadaki halkın Ukrayna ordusunun operasyonlarını büyük ölçüde desteklediğini ifade eden Kırımoğlu, “Bu tür saldırılar olduğunda, insanlar sadece seviniyor. Birbirlerine misafirliğe gidip adeta gözün aydın kahvesi içiyorlar.” dedi. KIRIM PLATFORMU DEĞERLENDİRMESİ Kırımoğlu; biri liderler seviyesinde, diğeri parlamenterler seviyesinde gerçekleşen Kırım Platformu’nu da değerlendirdi. Dünyanın Kırım meselesine bakışının hâlâ yeterli seviyede olmadığını vurgulayan Kırımoğlu, özellikle Afrika ve Asya’nın birçok ülkesinde Kırım hakkında temel bilginin dahi bulunmadığını söyledi. Uluslararası kamuoyunda ciddi bir bilgi eksikliği olduğunu dile getiren Kırımoğlu, zaman zaman gerçeği yansıtmayan ve Kırım’ın coğrafi konumuna ilişkin dahi yanlış ifadelerin gündeme gelebildiğine dikkat çekti. Kırımoğlu, bu tür yanlış yaklaşımların yalnızca uzak ülkelerde değil, Türkiye’de de zaman zaman televizyon ve basında dile getirildiğini belirterek, “Barış olsun, Kırım Rusya’ya verilsin” şeklindeki görüşlerin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Türkiye’nin tarihsel tecrübesine atıfta bulunan Kırımoğlu, bu tür önerilerin adalet ve egemenlik ilkeleriyle bağdaşmadığını ifade etti. KIRIMOĞLU’NDAN ATATÜRK VURGUSU Bir Türk milletvekiliyle yaptığı görüşmeye de değinen Kırımoğlu, Rusya’nın büyüklüğü gerekçe gösterilerek Ukrayna’nın geri adım atmasının önerdiğini, ancak bu yaklaşımın tarihsel olarak da ahlaki olarak da yanlış olduğunu söyledi. Kırımoğlu, Millî Mücadele döneminde Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün benzer bir teslimiyet anlayışını kabul etmediğini hatırlatarak, işgal karşısında vazgeçmenin bir seçenek olmadığını dile getirdi. Kırımoğlu, herhangi bir ülkeye tavsiye verilirken, aynı durumun o ülkenin kendisi için de düşünülebilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin bir kısmı işgal edilseydi kimse ‘toprak verelim, savaşmayalım’ demezdi. Bu nedenle Kırım’ın Rusya’ya bırakılması yönündeki hiçbir öneri bizim için kabul edilemez.” dedi. TÜRK DÜNYASI VE KIRIM Kırımoğlu, kendisine yöneltilen soru üzere Türk dünyası ve Kırım meselesine ilişkin olarak, Türk Devletleri Teşkilatındaki ülkelerden (TDT) Türkiye ve Karabağ meselesinin çözülmesinin ardından Azerbaycan hariç olmak üzere Kırım hakkında bir tepkinin olmadığını söyledi. Öte yandan diğer Türk devletlerinin çoğunluğunun Rusya’ya bağlı, demokratik olmayan veya totaliter rejimler olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, bu nedenle Kırım için ortak ve güçlü bir tutum beklemenin şu an için zor olduğunu ifade etti. KIRIMOĞLU KERÇ KÖPRÜSÜ'NÜ İŞARET ETTİ 2023 sonunda yaptığı bir video mesajda, 2024 yılının Kırım’ın serbest yılı olabileceğine işaret ettiğini hatırlatan Kırımoğlu, iktidarda olanlara Kerç Köprüsü’nün konumundan faydalanarak hareket etmeleri ve Kırım’da yaşayanlara ise askerî noktalardan uzak durmaları tavsiyesinde bulundu. “Eğer yeterli silahımız olsaydı, Kırım’a girebilirdik. Bir yıl içinde olmasa da Kırım elbette serbest olacak. Başka yolu yok.” diyen Kırımoğlu, gelecek yıllara dair umut ve kararlılığını vurguladı.

Rusya, haksız yere alıkoyduğu 4 Kırım Tatar kadını "terörist" ilan etti Haber

Rusya, haksız yere alıkoyduğu 4 Kırım Tatar kadını "terörist" ilan etti

Rusya, Kırım'da 15 Ekim 2025 tarihinde evlerine yapılan baskınlarla haksız yere alıkonulan Esma Nimetulayeva, Elvize Aliyeva, Fevziye Osmanova ve Nasibe Saidova’yı “aşırılıkçılar ve teröristler listesine” ekledi. Konu ile ilgili açıklama yapan Kırım Tatar Kaynak Merkezi, dört Kırım Tatar kadının 11 Aralık 2025 tarihinde “aşırılıkçılar ve teröristler listesine” eklendiğini belirterek, bu adımın işgalci yönetimin Kırım Tatar halkına yönelik baskıları artırmaya yönelik yeni bir hamle olduğuna dikkat çekti. Merkeze göre, Kırım Tatar kadınların “aşırıcı ve terörist” olarak damgalanması açık bir siyasi baskı aracıdır. Zira Rusya mevzuatına göre bu listeye alınan kişilerin banka hesapları otomatik olarak durduruluyor, mal varlıkları üzerinde tasarruf hakları kısıtlanıyor ve fiili bir ekonomik tecrit uygulanıyor. Bu uygulamanın temel hukuk ilkeleriyle, özellikle de masumiyet karinesiyle açıkça çeliştiği belirtilen açıklamada, “Zira söz konusu listeye dahil edilme işlemi, mahkeme kararı olmaksızın gerçekleştirilebilmekte ve bu durum, Rusya’nın ‘aşırılıkla ve terörle mücadele’ mevzuatını muhalif sesleri susturmak için kötüye kullandığını göstermektedir.” denildi. Kırım Tatar Kaynak Merkezi, Rusya Federasyonu’nun bu uygulamalarını ağır bir insan hakları ihlali olarak nitelendirerek, bunun ifade özgürlüğüne, düşünce ve vicdan özgürlüğüne yönelik bir saldırı olduğunu ve işgal altındaki Kırım’da yerli Kırım Tatar halkına karşı sürdürülen ayrımcı politikanın devamı niteliği taşıdığını vurguladı. KADINLAR SİYASÎ HEDEF HÂLİNE GELDİ İşgalci Rus güçleri 15 Ekim 2025 tarihinde aralarında siyasî tutsak Remzi Nimetulayev'in eşi Esma Nimetulayeva'nın da olduğu dört Kırım Tatar kadını haksız gerekçelerle alıkoyarak FSB Ofisine götürdü. Ertesi gün sözde mahkemeye çıkarılan Esma Nimetulayeva, Elviza Aliyeva, Nasiba Saidova ve Fevziye Osmanova sözde "terör örgütü faaliyeti yürütmek ve ilgili örgütün faaliyetlerine katılmakla" suçlanarak tutuklandı. İŞGALCİLERDEN BAŞÖRTÜSÜNE FİZİKSEL MÜDAHALE Gözaltı merkezine getirildiği ilk günlerde FSB görevlisi bir kadının Fevziye Osmanova'nın başörtüsü takmasını yasakladığı, hatta erkek görevlilerin yanında başörtüsünü yırttığı bildirildi. Öte yandan kendisiyle birlikte zorla alıkonulan diğer iki siyasî tutsak Esma Nimetulayeva ve Nesibe Saidova'nın da aynı muameleyle karşı karşıya kaldığı öğrenildi. KIRIM’DAN MOSKOVA’YA ADALET YOLCULUĞU Haksız yere alıkonulan dört Kırım Tatar kadının aileleri başta olmak üzere 16 Kırım Tatarından oluşan heyet Rusya İnsan Hakları Yetkilisi (Ombudsman) Tatyana Moskalkova ile görüşmek amacıyla 29 Ekim’de Kırım’dan Moskova’ya yola çıktı. Hak arayışı yolunda son 36 saat içinde Rus kolluk kuvvetleri tarafından 5 defa alıkonulan Kırım Tatarları, Rusya Ombudsmanlık Ofisine ulaşmaya başardı. Nasibe Saidova, Fevziye Osmanova ve Elvize Aliyeva’nın aileleri ile avukat Nazim Şeyhmambetov, haksız yere alıkonulan Kırım Tatar kadınların serbest bırakılması talebini içeren dilekçeyi Rusya Ombudsman Ofisine sundu. Dilekçeye Kırım’ın farklı şehir ve köylerinden toplanan 6,5 bin imza atıldı. Heyet aynı dilekçeyi Rusya Başsavcılığına ve Devlet Başkanlığı İdaresine de sundu.

Rusya enerji terörünü sürdürüyor: Ukrayna’nın 5 bölgesi elektriksiz kaldı Haber

Rusya enerji terörünü sürdürüyor: Ukrayna’nın 5 bölgesi elektriksiz kaldı

Savaş suçlusu Rusya, Ukrayna’nın enerji sistemine yönelik hava saldırılarını sürdürüyor. Ukrayna’nın devlet enerji şirketi Ukrenergo, 11 Aralık’ı 12 Aralık’a bağlayan gece, Rusya’nın yine enerji altyapısına yönelik saldırılar düzenlediğini ve bunun sonucunda beş bölgede elektrik kesintileri yaşandığını duyurdu. Açıklamaya göre, saldırılar sonrası Odesa, Dnipropetrovsk, Sumı, Zaporijjya ve Donetsk bölgelerinde sabah saatleri itibarıyla elektriksiz kalan tüketiciler bulunuyor. Güvenlik durumunun elverdiği bölgelerde acil onarım ve yeniden enerji sağlama çalışmaları başlatıldı. Diğer noktalarda ise enerji ekipleri, askerî yetkililerden güvenlik izni bekliyor. ÜLKENİN BÜYÜK BÖLÜMÜNDE ELEKTRİK KESİNTİLER UYGULANIYOR Ukrenergo, daha önce enerji sistemine yönelik gerçekleştirilen yoğun saldırılar nedeniyle ülkenin büyük bölümünde bugün de elektrik tüketimine kısıtlama önlemlerinin uygulandığını bildirdi. Saatlik elektrik kesintilerinin yaşandığı bölgelerde, tasarruflu enerji kullanımının hâlâ zorunlu olduğu vurgulandı. Enerji yetkilileri, vatandaşlara özellikle yüksek enerji tüketen elektrikli cihazların kullanımını sınırlandırmaları çağrısında bulundu. HAVA SOĞUDUKÇA ELEKTRİK TÜKETİMİ ARTIYOR Öte yandan Ukrenergo, elektrik tüketiminde artış eğilimi gözlendiğini, bunun temel nedeninin ise Ukrayna’nın birçok bölgesinde hava sıcaklıklarının düşmesi olduğunu kaydetti.

Rusya'nın Oreşnik balistik füzeleri Belarus'a konuşlandırıldı Haber

Rusya'nın Oreşnik balistik füzeleri Belarus'a konuşlandırıldı

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksander Lukaşenko, Rus yapımı Oreşnik orta menzilli balistik füze sisteminin 17 Aralık itibarıyla Belarus topraklarına ulaştığını ve "muharebe nöbetine" başladığını duyurdu. Lukaşenko, dün parlamentoya ve halka hitaben yaptığı geleneksel ulusa sesleniş konuşmasında, Rusya'nın Oreşnik balistik füze sisteminin Belarus ordusunun operasyonel envanterine dahil edildiğini açıkladı. Lukaşenko, füze sisteminin intikali ve kurulumuna ilişkin yaptığı açıklamada, "Oreşnik füze sistemi için ilk mevziler hazırlandı. Bu sistem dünden (17 Aralık) itibaren ülkemizde bulunuyor ve muharebe nöbetine başlıyor." ifadelerini kullandı. Lukaşenko ayrıca, ülke sınırlarına yönelik her türlü "saldırgan hareketin" doğrudan Birlik Devleti'ne (Rusya ve Belarus ortaklığı) yönelik bir tehdit olarak kabul edileceğini ileri sürdü. FÜZE OKULU KURULDU Savunma sanayiindeki gelişmelere de değinen Lukaşenko, Belarus'ta bir "Füze Mühendisliği Okulu" kurulduğunu belirterek, savunma teknolojilerinde dışa bağımlılığı azaltmayı ve yerli üretim kapasitesini artırmayı hedeflediklerini iddia etti. Kaynaklara göre Oreşnik balistik füzenin Londra'ya 8 dakikada ulaşabileceği belirtiliyor. Böylelikle Rusya, Ukrayna'nın ardından Avrupa ülkelerine gözdağı veriyor. UKRAYNA’YA KARŞI İLK KULLANIMI 2024’TE GERÇEKLEŞTİ Rusya, Oreşnik füzesini ilk kez 21 Kasım 2024’te Ukrayna’nın Dnipro kentine yönelik saldırıda kullanmıştı. Putin, saldırının Ukrayna’nın ABD ve Birleşik Krallık tarafından sağlanan uzun menzilli füzeleri Rus topraklarına karşı kullanmasına yanıt olduğunu söylemişti. Kremlin rejimi o saldırıda Oreşnik’in nükleer başlık taşımadığını ileri sürmüştü. NÜKLEER KAPASİTE VE HİPERSONİK İDDİALAR Rusya, füzenin nükleer başlık taşıyabildiğini ve ses hızının 10 katı hızla ilerlediğini savunuyor. Kremlin rejimi ayrıca Oreşnik’in Batı hava savunma sistemleri tarafından engellenemeyeceğini öne sürüyor. Öte yandan Rusya’nın yılda en fazla altı adet Oreşnik üretebildiği belirtiliyor. Bununla birlikte Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski), 2024 yazında Ukrayna güçlerinin bir Oreşnik füzesini Rusya toprakları içinde imha ettiğini de duyurmuştu. YENİ BİR SİSTEM Mİ, MODERNİZASYON MU? Füzeyle ilgili teknik detaylar kamuoyuna açıklanmasa da savunma analistleri, Oreşnik’in 2011’de geliştirilmiş olan RS-26 Rubej sisteminin modernize edilmiş bir versiyonu olduğunu tahmin ediyor. Oreşnik'in geliştirilmesi, Moskova’nın ABD ile Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’nın (INF) çöküşünden sonra orta menzilli sistemlere yeniden yatırım yaptığı döneme denk geliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.