SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Anma

QHA - Kırım Haber Ajansı - Anma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Anma haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım Tatarlarının şehit lideri Numan Çelebicihan, mezun olduğu Vefa Lisesinde anıldı Haber

Kırım Tatarlarının şehit lideri Numan Çelebicihan, mezun olduğu Vefa Lisesinde anıldı

Kırım Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk başkanı olan Antlı Şehit Numan Çelebicihan, doğumunun 140. yılı dolayısıyla mezun olduğu İstanbul Vefa Lisesi’nde anlamlı bir törenle anıldı. 28 Mayıs 2025 Çarşamba günü düzenlenen anma programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Açılış konuşmasını yapan Vefa Lisesi Müdürü Ahmet Kavut, okulun köklü geçmişine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı: Tanıtımlarımızda 1872 olan kuruluş tarihimizi ön plana çıkarıyoruz. 150 yılı aşan geçmişimiz ve yetiştirdiğimiz mezunlarımızla gurur duyuyoruz. Öğrencilerimizin bu değerli hayat hikâyelerinden ilham almalarını arzuluyoruz. Emel Kırım Vakfı, Numan Çelebicihan gibi önemli bir şahsiyetin okulumuzdan mezun olduğunu bize bildirerek, adının ve fotoğrafının okul müzemize kazandırılmasını istedi. Bu anlamlı talebi memnuniyetle kabul ettik. Bugün burada kısa bir tanıtım programı yapıyoruz ancak bundan sonra öğrencilerimize bu değerli mezunumuzu tanıtmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleyeceğiz. Programa, Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürü M. Fatih Çepni adına katılan Şube Müdürü Bilal Avcı ise, “Vefa Lisesinin kıymetli mezunları her zaman bizim övünç kaynağımızdır.” dedi. Ardından Emel Dergisi Yazı İşleri Müdürü Özgür Karahan, Numan Çelebicihan’ın hayatını anlattı. Karahan konuşmasında, “Numan Çelebicihan henüz 33 yaşındayken hayatını kaybetti. Ancak bu kısa ömrüne, Vefa Lisesi yılları da dahil olmak üzere, Kırım Tatar halkı için büyük katkılar sığdırdı.” dedi. Program, Emel Kırım Vakfı Başkan Vekili Nurten Camcı Bay’ın teşekkür konuşmasıyla sona erdi. Törene; İstanbul Merkez Valileri Grup Başkanı ve Vefa Lisesi mezunu Vahdettin Özcan, Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürü adına Şube Müdürü Bilal Avcı, Vefa Lisesi Müdürü Ahmet Kavut, Emel Kırım Vakfı üyeleri, okul aile birliği üyeleri, eski mezunlar, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Emel Kırım Vakfı tarafından okula hediye edilen Numan Çelebicihan portresi, okul müzesinde yerini alarak ünlü mezunlar arasında sergilenecek.

ABD'de 1944 Sürgünü kurbanları anıldı Haber

ABD'de 1944 Sürgünü kurbanları anıldı

ABD’nin başkenti Vaşington'da 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 81. yıl dönümüne ithaf edilen bir anma töreni düzenlendi. Komünizm Kurbanları Anıtı önünde düzenlenen törende katılımcılar çiçek bıraktı, mumlar yaktı ve 18 Mayıs 1944 Sürgünü sırasında ve sonrasında hayatını kaybedenleri andı. ABD Kırım Tatar Vakfı tarafından organize edilen tören 19 Mayıs’ta gerçekleşti. Diplomatlar, diaspora temsilcileri ve insan hakları savunucularının katıldığı programda Ukrayna, ABD ve Kırım Tatar milli marşları okundu. ABD’nin eski Kıyiv Büyükelçisi John Herbst törende yaptığı konuşmada, “Stalin’in Kırım Tatar halkına yaptığı, ağır bir suçtu. Birçok kurum ve uzman, bu trajediyi ‘soykırım’ olarak tanımlıyor. Bu suçlar, Stalin’in ölümünden sonra, 1950’li yılların başlarında bile devam etti.” dedi. Ukrayna’nın Vaşington Büyükelçiliği Siyasi İşler Danışmanı Katerına Smagliy, Kırım Tatar şair Ablâziz Veliyev'in (Ablyaziz Veliyev) bizzat İngilizce ve Ukraynacaya çevirdiği bir şiiri okuyarak katılımcılara duygusal anlar yaşattı. ABD Kırım Tatar Vakfı Başkanı Zera Mustafayeva ise yaptığı konuşmada, Kırım Tatar halkının maruz kaldığı tarihi zulümlere dikkat çekerek şunları kaydetti: Kırım Tatar halkının tarihi, sistematik yok etme çabalarına rağmen hayatta kalma tarihidir. 1783’te, ilk işgalin ardından 10 bin Kırım Tatarı Karadeniz’e gömüldü. 1917’de liderler, subaylar ve aktivistler için ilk kez yakma fırınları kullanıldı. 1921–1923 yıllarında Kırım’da yapay olarak çıkarılan kıtlık, 76 bin Kırım Tatarının hayatına mal oldu. Ancak 18 Mayıs 1944’teki sürgün, tüm bu acıları geride bıraktı. 423 bin 100 kişi bu sürgünün kurbanı oldu ve bunların yüzde 46,2’si, sürgünün başladığı ilk 18 ayda hayatını kaybetti.

Ukrayna’da Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı Haber

Ukrayna’da Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı

Ukrayna’da 18 Mayıs’ta kaydedilen Kırım Tatar Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü çerçevesinde ülkenin farklı bölgelerinde anma etkinlikleri gerçekleştirildi. ODESA’DA FİLM GÖSTERİSİ VE PANEL Odesa'da, "Hafıza Bölgesi" Soykırım Müzesi'nde "Başkasının Duası" adlı film gösterildi. Gösterimin ardından tarihçiler, aktivistler ve diaspora temsilcilerinin katılımıyla bir panel düzenlendi. Etkinliğe Odesa Bölge Meclisi Üyesi ve Odesa Kırım Tatarları sivil toplum kuruluşu başkanı Fevzi Mamutov da katıldı. ODESA’NIN İSMAİL İLÇESİNDE BAYRAK YARIYA İNDİRİLDİ Odesa bölgesine bağlı İsmail (İzmail) kentinde devlet ve şehir bayrakları yarıya indirildi, ayrıca Kırım Tatar bayrağı göndere çekildi. Belediye Başkanı Andriy Abramçenko, 18 Mayıs 1944'te Stalin rejiminin 200 binden fazla Kırım Tatarını zorla anavatanlarından sürgüne gönderdiğini, bu insanların büyük bir kısmının yolculuk sırasında ya da sürgün yerlerinde hayatını kaybettiğini hatırlattı. Abramçenko, Kırım Tatar Sürgünü’nün totaliter rejimin planlı bir suçu olduğunu vurguladı. LVİV’DE KONSER VE ANMA TÖRENİ Lviv’de “Terör Bölgesi” Totaliter Rejimler Müzesi’nde Hareket sivil toplum kuruluşu ve Kırım Tatar Kültür Merkezi tarafından anma etkinliği düzenlendi. Etkinlik çerçevesinde geleneksel eserlerin seslendirildiği “Kırım Tatar Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü” başlıklı anma konseri yapıldı. Ayrıca sürgün tanığı bir Kırım Tatarının sürgün hikâyesi paylaşıldı. HERSON’DA ÇİÇEKLER BIRAKILDI VE KİTAP SERGİSİ DÜZENLENDİ Herson'da anma etkinlikleri çerçevesinde siyasi baskı kurbanları anıtına çiçekler bırakıldı. Şehir kütüphanesinde ise “Sürgün: Acının Yolu” başlıklı bir etkinlik düzenlendi. Katılımcılar aile hikâyelerini, acı dolu anılarını ve arşiv fotoğraflarını paylaştı. Kütüphane personeli ayrıca tematik bir kitap sergisi hazırladı. FASTİV VE LUTSK’TA ANMA ETKİNLİKLERİ Kıyiv bölgesinde bulunan Fastiv şehrinde de anma programı düzenlendi. Kentin merkezinde düzenlenen törende Kırım Tatar bayrağı göndere çekildi. Ardından soykırım kurbanları anmak için Ukrayna ve Kırım Tatar bayrakları yarıya indirildi. Törende konuşan Fastiv Belediye Başkanı Mıhaylo Netyajuk, Sovyet rejiminin tam 81 yıl önce tüm Kırım Tatar halkını vatanından kopardığını hatırlatarak, “Yolda, açlıkta, soğukta sadece etnik kimliklerinden dolayı hayatlarını kaybettiler. Dili, köy isimleri, camiler ve kültürü yok ederek halkın hafızasını silmek istediler. Bu bir soykırımdı ve Ukrayna Parlamentosu tarafından 2015’te resmen tanındı. Bugün Kırım Tatar halkı yeniden mücadele ediyor; Kırım için, kimliği için, Ukrayna için.” şeklinde konuştu. Volın bölgesindeki Lutsk kentinde ise anma töreni Zamok Meydanı’nda yapıldı. Belediye Başkan Yardımcısı Irına Çebelyuk ve Volın Bölge Meclisi Başkan Yardımcısı Hrıhoriy Pustovit, anıtın önüne çiçek bıraktı ve ardından bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

18 Mayıs 1944 Sürgünü şehitleri, Ukrayna'nın başkenti Kıyiv'de anıldı Haber

18 Mayıs 1944 Sürgünü şehitleri, Ukrayna'nın başkenti Kıyiv'de anıldı

Ukrayna’da 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 81. yıl dönümü çerçevesinde düzenlenen anma etkinlikleri kapsamında başkent Kıyiv’de 18 Mayıs Kırım Tatar Soykırımı Kurbanları Anıtı önünde “anı ve dayanışma alanı” kuruldu. Etkinlikler çerçevesinde, anma töreni, “Özgür Kırım’a Mektuplar” kampanyası, sergi ve 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nda hayatını kaybedenler anısına mum yakma etkinliği yapıldı. Kırım Tatar Soykırımı Kurbanları Anıtı önünde sabah saatlerinde düzenlenen anma töreni, Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) temsilcilerini, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi ve Ukrayna Parlamentosu üyelerini, bakanlık yetkililerini, yabancı diplomatları, askerleri ve Kırım Tatar diasporasını bir araya getirdi. Anma töreninde konuşan KTMM Başkanı Refat Çubarov, 1944 yılında Sovyet yönetiminin yalnızca birkaç gün içinde yaklaşık 200 bin kişiyi sürgüne gönderdiğini hatırlattı. Sürgünün ilk yıllarında halkın ağır koşullar altında yaşam mücadelesi verdiğini vurgulayan Çubarov, “Açlık, hastalık, zorla çalıştırma ve sıkı denetim rejiminin sert kuralları nedeniyle Kırım Tatar halkının yüzde 46’sından fazlası hayatını kaybetti. Bugün, soykırımın üzerinden 81 yıl ve 2014’te Rusya’nın Kırım’ı işgaliyle başlayan yeni sömürgeci boyunduruk dalgasının üzerinden 11 yıl geçmişken, Kırım Tatarları yeniden baskı, siyasi zulüm, anavatanlarından sürgün edilme ve kimliklerinin hedefli bir şekilde yok edilmesiyle karşı karşıya. Bu, yerli Kırım Tatar halkına yönelik soykırım politikasının fiili bir devamıdır.” ifadelerini kullandı. Ayrıca Kıyiv'de düzenlenen anma etkinlikleri kapsamında, "Özgür Kırım'a Mektuplar" kampanyası gerçekleştirildi. Kampanya çerçevesinde, anma etkinliklerine katılanlar, Rusya tarafından yasa dışı şekilde alıkonulan Kırımlı siyasi tutuklulara destek mektupları yazdı. Ayrıca Kırım Tatar Soykırımı Kurbanlarını Anıtı etrafında 18 Mayıs 1944 Sürgünü’nü anlatan bilgilendirici bir sergi açıldı. Sergide, Kırım Tatar halkının maruz kaldığı soykırımın tarihi ve ana vatanlarına dönüş mücadelesi gözler önüne serildi. Sergide, 1944 yılındaki sürgün, Kırım’da yaşam hakkı için verilen mücadele ve nesillerin boyun eğmeyen direnişi ele alınıyor. Serginin özel bir bölümü ise, Kırım’ın tarihsel sömürgeleştirilme sürecine ayrıldı. Kırım’ın 1783 yılındaki ilk işgalinden, Stalin emriyle gerçekleştirilen 1944 Sürgünü’ne ve 2014’te başlayan Rus işgaline kadar olan dönemler, bir bütün olarak Kırım Tatar halkının sistematik baskı ve asimilasyonla nasıl yüz yüze kaldığını aktardı. Saat 20.30 ise 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nda hayatını kaybedenler anısına mum yakma etkinliği gerçekleştirildi. Katılımcılar, Kırım Yarımadası ve Kırım Tatarlarının simgesi olan “Tarak Tamga” şeklinde dizilen mumları yaktı. Ukrayna Cuumhurbaşkanının Kırım Temsilciliğin konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Her mumun alevi, ‘Biz hatırlıyoruz. Biz yanınızdayız. Kırım özgür olacak’ mesajını taşıyor. Bu ışık sadece geçmişe değil, geleceğe, eve dönüşe ve işgalden, baskıdan arınmış bir yarına dair umut taşıyor.” denildi.

Kırım Derneği İstanbul Şubesi, kahraman Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey'i mezarı başında andı Haber

Kırım Derneği İstanbul Şubesi, kahraman Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey'i mezarı başında andı

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şubesi, Orkun Vakfı ve 3 Mayıs Türkçüler Birliği, 10 Nisan 2025 tarihinde Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde şehit edilen Kaymakam Mehmet Kemal Bey’i şehadetinin 106. yıl dönümünde kabri başında andı. Kadıköy Kuşdili mezarlığında düzenlen anma törenine, Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten ve Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkan Yardımcısı Ergun Sevimsoy katıldı.   MİLLÎ ŞEHİT MEHMET KEMAL BEY Mehmet Kemal Bey, 1 Mart 1884 tarihinde Beyrut'ta doğdu. Babası Arif Bey, Sirkeci Gümrük Müdürlüğü ve İstanbul Gümrükler Başkatipliği görevlerinde bulunmuş, annesi ise Rodoslu Şeyh Vasfi Efendi'nin kızı Nafıa Hanım'dır. İlk ve orta öğrenimini Rodos'ta tamamlayan Kemal Bey, lise eğitimini Antalya ve İzmir idadilerinde almış, ardından 1908 yılında Mekteb-i Mülkiye-i Şahane'den "pekiyi" dereceyle mezun oldu. 1909 yılında kaymakamlık görevine başlayan Mehmet Kemal Bey; Doyran, Gebze ve Karamürsel gibi çeşitli ilçelerde görev yaptı, 1915 yılında ise Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesine kaymakam olarak atandı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Tehcir Kanunu'nun uygulanması sürecinde görev alan Kemal Bey, Ermeni tehciri sırasında yaşanan olaylar nedeniyle suçlanarak 7 Ocak 1919'da tutuklandı ve 30 Ocak 1919'da İstanbul'a getirildi. Yargılandığı Divan-ı Harp'te suçsuz olmasına rağmen, 10 Nisan 1919 tarihinde İstanbul Beyazıt Meydanı'nda idam edildi. Mehmet Kemal Bey, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından 14 Ekim 1922'de "Millî Şehit" olarak ilan edildi.

Özbek ceditçi Mahmud Hoca Behbudi, doğumunun 150. yılında etkinliklerle anılacak Haber

Özbek ceditçi Mahmud Hoca Behbudi, doğumunun 150. yılında etkinliklerle anılacak

Türkistan’da Cedit hareketinin kurucusu Mahmud Hoca Behbudi’nin doğumunun 150. yıl dönümünün, 2025 yılı boyunca Özbekistan’da geniş çapta kutlanacağı açıklandı. Özbekistan Ulusal Haber Ajansının (UzA) 3 Ocak 2025 tarihli haberine göre karar; Mahmud Hoca Behbudi’nin çalışmalarının genç neslin entelektüel ve manevi potansiyelini artırmadaki rolünü ve önemini göz önünde bulundurarak alındı. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in imza attığı karara göre kutlama etkinlikleri, Özbekistan Başbakanı Abdulla Aripov ve Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Sosyal Kalkınma Dairesi Başkanı ve Yükseköğretim Kurulu Başkanı Odil Abdurakhmanov tarafından yürütülecek. Ayrıca bu amaçla, bir organizasyon komitesi oluşturulacak ve ilgili komite, Mahmud Hoca Behbudi’nin doğumunun 150. yıl dönümünü kutlamak için programları onaylayacak. KUTLAMA PROGRAMINDA HANGİ ETKİNLİKLER OLACAK? Resmî kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenecek kutlama etkinlikleri bağlamında; yazarın "Seçilmiş Eserleri" koleksiyonunun yayımlanması, Mahmud Hoca Behbudi ile ilgili oyunların sahnelenmesi, "Mahmudhuja Behbudi" film serisinin kitlesel gösteriminin ve "Hulk Yuragi" dizisinin uzun metrajlı filminin düzenlenmesi planlanıyor. Bununla birlikte kutlama etkinlikleri bağlamında; ilk, orta ve yüksek öğretim öğrencileri için sempozyum, deneme ve kitap tanıtımı programları düzenlenecek. Bunlara ek olarak; Ekim ayında, Şeref Raşidov Semerkant Devlet Üniversitesi, "Mahmudhoja Bekhbudi ve Cedid Hareketinin Mirasını İncelemenin Gerçek Sorunları" başlıklı uluslararası bir konferansa ev sahipliği yapacak. Kasım ayında, Ali Şîr Nevaî Devlet Akademik Tiyatrosu, ciddi bir edebî ve eğitici hatıra akşamına ev sahipliği yapacak. Semerkant'taki Mahmud Hoca Behbudi Müzesinin envanteri iyileştirilecek ve sergisi zenginleştirilecek. Özbekistan'ın Karşı şehrinin sokaklarından biri, bir anıt plaketinin yerleşimiyle Mahmud Hoca Behbudi’nin adını alacak. MAHMUD HOCA BEHBUDİ KİMDİR? 20. yüzyılın başında Türkistan’daki Cedit hareketinin kurucusu Mahmud Hoca Behbudi; hayatını, Özbekistan’ın kuruluşuna ve bilim, eğitim, edebiyat, sanat, basın, millet bilinci ve halkın dünya bilincini genişletme gibi konulara adadı. 20 Ocak 1875’te Semerkant yakınlarındaki Bahçeşitepe’de doğan Mahmud Hoca Behbudi, Semerkant ve Buhara medreselerinde ders aldı. 1900’da hac yolculuğuna çıktı ve gezi sırasında Kırım'ı, Kafkasya'yı, Osmanlı devletinin çeşitli şehirlerini (İstanbul, Mekke, Medine, Kahire ve Etiyopya) ve başka şehirleri ziyaret etti. Daha sonrasında Semerkant’a döndü ve Doğu eğitimi ile Avrupa eğitim sisteminin senteziyle oluşturulan bir okul açtı. Çarlık rejiminin ve yerel muhafazakâr güçlerin direnişine rağmen Mahmud Hoca Behbudi, Türkistan’da modern okulların örgütlenmesine, onlar için gerekli ders kitaplarının oluşturulmasına, yayınevlerinin ve tiyatroların açılmasına öncülük eden ilk kişilerden biriydi. Bir yayıncı olarak, zamanının güncel sorunları hakkında bir dizi parlak eser ve iki yüzden fazla makale yazdı. Bununla birlikte Semerkant gazetesini ve Oyina dergisini kurdu. Aynı zamanda Kırım Tatar fikir adamı, eğitimci, yazar ve yayıncı İsmail Bey Gaspıralı'nın Bahçesaray'da çıkardığı Tercüman gazetesinin düzenli yazarlarından biriydi.  1914'te Özbekistan’da tiyatro sanatının gelişiminin başlangıcını işaret eden Pederküş adlı oyunu Turon Tiyatrosu'nda sahnelendi.  Mahmud Hoca Behbudi milletinin kölelikten kurtulmasını istediği ve yerel girişimcilerin, beylerin, mirzaların ve köylülerin sahip olduğu divana son vermeye çalıştı. Bu sebeple muhafazakârlar tarafından sevilmeyen Mahmud Hoca Behbudi, 1919 yılında Buhara emirinin emriyle tutuklandı ve iki ay süren işkencenin ardından Karşı’da idam edildi.

Milyonlarca insanın açlıktan öldüğü Holodomor Soykırımı kurbanları İstanbul'da anıldı Haber

Milyonlarca insanın açlıktan öldüğü Holodomor Soykırımı kurbanları İstanbul'da anıldı

1932-1933 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin egemenliğindeki Ukrayna’da, eli kanlı diktatör Josef Stalin’in emriyle ortaya konulan kıtlık sebebiyle milyonlarca insan açlıktan hayatını kaybetmişti. Sovyetlerin Ukrayna halkına karşı işlediği bu korkunç suça "açlıkla ölüm" anlamında Holodomor adı verildi. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor Soykırımı'nın kurbanları, her sene kasımın son cumartesi günü anılıyor. Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosluğunun girişimi ile 23 Kasım 2024 tarihinde İstanbul'daki Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesinde 1932-1933 Holodomor Kurbanlarını Anma Ayini düzenlendi.  Anma törenine; Ukraynalı savaş esirlerinin ve savaş alanında kaybolan Ukraynalı askerlerin yakınları, Belçika, Bulgaristan, Brezilya, Gürcistan, Irak, Moldova, Hollanda, Polonya, Romanya ve İsviçre Başkonsolosluklarının yetkilileri ve Türkiye'deki Ukrayna ve Kırım Tatar diasporalarının temsilcileri katıldı. Ardından İstanbul'daki Ukraynalılar, Odakule Meydanı’nda gerçekleştirdikleri eylemde, işgalci Rusya'nın Ukrayna halkına karşı yüzyıllar boyunca yürüttüğü baskı ve soykırım politikasını kınadı. Ukrayna Kültür Derneği tarafından organize edilen eylemde, Sovyet Rusya yönetiminin 91 yıl önce Ukrayna halkının direnişi ve bağımsız bir Ukrayna devleti kurma girişimlerini nihai olarak bastırmak için Ukrayna halkına karşı Holodomor Soykırımı'nı gerçekleştirdiği gibi günümüzde Putin Rusyası'nın Ukrayna’ya karşı topyekun işgal saldırısı başlatarak Ukrayna halkını ve devletini yok etmeye çalıştığına dikkat çekildi. Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy yaptığı konuşmada, “Bugün biz büyük trajedinin kurbanlarını anıyoruz. Komünist rejim tarafından kasıtlı olarak  gerçekleştirilen Holodomor milyonlarca Ukraynalının hayatını aldı. Günümüzde de tarih tekrarlanıyor… Ama biz devletimizin ve kimliğimizin yok edilmesine izin vermeyeceğiz.” dedi. Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkan Yardımcısı Ergun Sevimsoy, Rusya’nın yüzyıllar boyunca farklı halklara soykırım uyguladığına dikkat çekti. Suni açlık olan Holodomor’un Ukrayna dışında Kazakistan’da da uygulandığını hatırlatan Sevimsoy, “Ruslar tarihleri boyunca bu katliamlar ve soykırımlarla anılacaktır. Bize, Kırım Tatarlarına neden Rusya ile devam etmek istemiyorsunuz diye soruluyor. Ruslarla bu kadar karanlık tarihimiz varken neden Ruslarla devam edelim ki? Şu anda Kırım’da Rus baskısı devam ediyor. Kırım’da kalan soydaşlarımızın dünya ile iletişimi kesik. Kırım Tatarca çocuk dergisi çıkaran Ediye Müslimova dün Rus gizli servisler tarafından alıkonuldu. Bunun gibi binlerce haber alamadığımız soydaşlarımız Rus gizli servisleri tarafından hapishanelerde yok ediliyor. Bu Rus faşizmine dur dememiz gerekiyor.” şeklinde konuştu. Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev yaptığı konuşmada, “Holodomor sadece Ukrayna halkına karşı işlenmiş bir suç değil. Aynı zamanda insan vicdanına bir darbedir. Totaliter rejimin eli bir ulusu yok etmeye, onun ruhunu kırmaya ve yaşamını elinden almaya çalıştı. Ancak Ukrayna halkı bu zulme karşı ayakta kaldı. Sizler en zor zamanlarda bile özgürlük, doğruluk ve ulusal varlık arzusunun yok edilmeyeceğini kanıtladınız.” ifadelerini kullandı. Eylemde söz alan Ukraynalı savaş esirlerinin ve savaş alanında kaybolan Ukraynalı askerlerin yakınları, Türkiye hükumetinden yakınlarının yerlerini tespit etme ve esaretten kurtarılma konusunda yardım isteyerek, “Yakınlarımızın nerede, ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Yakınlarımız Rus esaretinde işkence edilerek yavaş yavaş öldürülüyor. Yalvarıyoruz savunucularımızı, eşlerimizi, babalarımızı, oğullarımızı eve getirmek için yardım edin” çağrısında bulundu. Eylemin sonunda katılımcılar yağan yağmura rağmen Holodomor Soykırımı kurbanları anısına mum yaktı. Daha sonra Ukrayna Dayanışma Derneğinde Holodomor Kurbanları anısına dünya genelinde her sene kasımın son cumartesi günü Kıyiv saatiyle saat 16.00’da gerçekleşen “Bir hatıra mumu yak" etkinliği gerçekleştirildi. Ayrıca anma etkinlikleri ve "Kültür Savaşa Karşı: Direnişin 1000 Günü" maratonu çerçevesinde, Rus işgalcilere karşı savaşırken hayatını kaybeden Ukrayna Kahramanı ünvanına layık görülen Ukraynalı asker Dmıtro Kotsubaylo’yu konu alan yönetmen Volodımır Sıdko'nun "Da Vinci" isimli belgesel filminin gösterimi gerçekleştirildi. HOLODOMOR SOYKIRIMI 1932-1933 yıllarında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde, Sovyet idaresinin uygulamaları nedeniyle toplu açlık meydana geldi. Milyonlarca insan bu trajedide hayatını kaybetti. Ukrayna Milli Güvenlik Servisi, Holodomor davasının sorgusu sırasında ortaya çıkan bilgilere göre suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişinin öldüğünü açıkladı. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken, Rusya ise gerçekleri reddederek Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürüyor. 26 Kasım 1998 yılında dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının son cumartesi günü Holodomor Kurbanlarını Anma Günü olarak ilan edildi. 2006 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko’nun inisiyatifi ile Holodomor’un soykırım olduğunun açık şekilde inkâr edilmesi için ceza öngören yasa kabul edildi. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor katliamı, uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekti. Günümüzde AB, Fransa, Slovenya, Kanada, ABD, Avustralya, Portekiz, Almanya, Çekya, Vatikan, Estonya, Litvanya, Letonya, Gürcistan, Polonya, Macaristan, Ekvador, Kolombiya, Meksika, Paraguay ve Peru dahil yaklaşık 30 ülke Holodomor’u soykırım olarak tanıdı.

New York'ta 1944 Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı Haber

New York'ta 1944 Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı

Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçlayan Sovyetler Birliği, bundan tam 80 yıl önce dünya tarihinin en sistematik soykırım uygulamalarından birisini gerçekleştirdi. Kırım Tatar halkı, Josef Stalin'in emriyle 18 Mayıs 1944'te sabaha karşı vatan topraklarından sürüldü. Hayvan vagonlarında Türkistan, Urallar ve Sibirya bölgelerine sürülen Kırım Tatarlarının yüzde 46'sı sürgün yolunda ve sürgünü takip eden günlerde hayatını kaybetti. Dünya’nın farklı yerinde yaşayan Kırım Tatarları, farklı matem etkinlikleri gerçekleştirerek 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanlarını andı.  New York’ta yaşayan Kırım Tatarları, 18 Mayıs 2024 tarihinde Times Squere’de anma eylemi düzenlediği. ABD’deki Kırım Tatar Vakfı tarafından organize edilen eyleme Kırım Tatar ve Ukrayna bayrakları ile katılan eylemciler Kırım’ın Rus işgalini kınayan pankartlar açtı. Eylem çerçevesinde ayrıca, meydanda bulunan insanlara Kırım Tatar Sürgünü hakkında bilgi veren broşürler dağıtıldı. Basın açıklaması yapan ve Kırım Tatar millî marşı söyleyen eylemciler, ardından 1944 Sürgünü kurbaladı için mum yaktı. Çeçenistan, Türkiye, Azerbaycan ve Ukrayna diasporası temsilcileri de eyleme katılarak Kırım Tatar halkına desteklerini sergiledi. ???? 80 yıldır dinmeyen acı: 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı pic.twitter.com/YcZoYflQPH — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 16, 2024 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de ise Kanada parlamentosunun alt kanadı olan avam kamarası 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.