SON DAKİKA
Hava Durumu

#Cengiz Dağcı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Cengiz Dağcı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cengiz Dağcı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cengiz Dağcı Okuma Yarışması'nın katılım şartları belli oldu Haber

Cengiz Dağcı Okuma Yarışması'nın katılım şartları belli oldu

Kırım ve Türk dünyasının sevilen yazarı Cengiz Dağcı, eserleriyle hatırlanmaya devam ediyor. Bu amaçla, Kırım Derneği Köklüce Şubesi ve Kırım Derneği Konya Şubesinin gençlik kuruluşu Genç Tatar, Cengiz Dağcı Okumaları Yarışması düzenledi. 18 yaş ve üzerindeki herkese açık olan yarışmaya ait başvuru bilgileri ve sorular için cngzdgcokumalar.1@gmail.com e-posta adresi kullanılacak. Yarışmanın son Başvuru tarihi, 14 Şubat 2024 olarak ilan edildi. Yarışmanın şartları ve başvuruyla ilgili açıklama şöyle: YARIŞMANIN AMACI Cengiz Dağcı Okumaları Yarışmasının Amacı; Kırım Tatarlarının edebi sesi olan Cengiz Dağcı'yı unutturmamak, eserlerini sevdirmek, sanat gayesini genç kuşaklara kavratmak ve toplumsal değerlere farkındalık oluşturmak. Yarışma sebebiyle sosyal etkinliğimizin sonuçlarının yarışmacılarımıza katkıda bulunması amaçlanmaktadır. YARIŞMANIN KAPSAMI Yarışmaya katılım serbest olup 18 yaş üstü herkes katılabilir. BAŞVURU VE ESER TESLİM TARİHLERİ Yarışma başvuruları, duyurulduğu tarihten itibaren başlar. Eserlerin son teslim tarihi ise 14 ŞUBAT 2024 saat:18:00’dir. Yazılan eserler e-posta adresine gönderilecektir. Başka yollarla gönderilen eserler kabul edilmeyecektir. Yarışmaya katılımlar şahsen yapılacaktır. KATILIM ŞARTLARI Yarışmacılar Cengiz Dağcının aşağıda bulunan dört eserinden birini seçerek yarışmaya katılacaklardır.  "Dönüş, Regina, Ana ve Küçük Alimcan, Onlarda  İnsandı" DEĞERLENDİRME  Teslim edilen eserler, ön eleme ve değerlendirmeye tabi tutularak şekil şartları üzerinden değerlendirilecektir. Ön elemeyi geçen eserler Jüri tarafından değerlendirmeye tabi tutulup ödül alacak eserler belirlenecektir. İkinci aşama olarak; 9 Mart 2024 Cumartesi Saat:20:30’da Instagram ve resmi internet siteleri üzerinden canlı yayında birinci elemeden geçen 3 değerlendirme, Jüri üyeleri tarafından puanlama yöntemi ile belirlenecektir. Jüri Üyeleri: MELEK MAKSUDOĞLU, NARİYE SEYDAHMET, OYA DENİZ ÇONGAR ŞAHİN, SERRA MENAKAY ÖDÜLLER BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ: 3000 TL İKİNCİLİ ÖDÜLÜ: 1500 TL ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ: KİTAP Yarışma ile ilgili ayrıntılı bilgiye https://www.koklucekirimdernegi.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

İbrahim Boz: Cengiz Dağcı’nın özelinde Kırım Tatarlarının vatan hasretini ruhumda duydum Haber

İbrahim Boz: Cengiz Dağcı’nın özelinde Kırım Tatarlarının vatan hasretini ruhumda duydum

Ayyıldız Huri Kaptan/QHA ANKARA Eserleriyle Kırım Tatarlarının vatan hasretini ve mücadelesini geniş kitlelere ulaştıran, hayatının büyük bir bölümünü vatan hasretiyle geçiren ünlü Kırım Tatar romancı, yazar Cengiz Dağcı'yı konu edinen "Cengiz Dağcı ve Kültür" ile "Kültürel Aktarım Değişim ve Koruma Samsun'un Kavak İlçesi Örneği" adlı kitapların yazarı, halk bilimci İbrahim Boz ile eserleri üzerine röportaj gerçekleştirdik. “Kültürel Aktarım Değişim ve Koruma adlı” kitabının dört yıllık hummalı bir çalışmanın ürünü olduğunu ifade eden yazar Boz, Samsun’un Kavak ilçesine ait efsane, masal, deyim, atasözü, halk inançları, halk mimarisi gibi kültürel değerleri bu kitapta toplamaya çalıştığını belirtti. Halk bilimsel bir çalışma olarak öne çıkan “Cengiz Dağcı ve Kültür” adlı eserinde ise Cengiz Dağcı’nın romanlarının tarama yöntemi ile ele alındığını kaydeden Boz, söz konusu eserde bulunan türkü, efsane, atasözü, deyim, halk inançları gibi unsurların incelendiğini, bunlarla ilgili yorum ve tahlillerde bulunulduğunu anlattı.  Yazar, halk bilimci İbrahim Boz "Cengiz Dağcı’nın özelinde Kırım Tatarlarının vatan hasretini ruhumda duydum" ifadelerine dikkat çekti. Kırım Haber Ajansının İbrahim Boz ile gerçekleştirdiği röportajın tamamı şöyle: "KÜRESELLEŞEN DÜNYADA KÜLTÜREL DEĞERLERİ KORUMAK MİLLETLERİN VAR OLABİLMESİ İÇİN ELZEM BİR DURUM" "Kültürel Aktarım Değişim ve Koruma” ile "Cengiz Dağcı ve Kültür" kitapları ne tür çalışmalar? Kitaplarınızdan, özelliğinden ve öneminden bahseder misiniz? Kültürel Aktarım Değişim ve Koruma adlı kitabım dört yıllık hummalı bir çalışmanın ürünüdür. Samsun’un Kavak ilçesine ait efsane, masal, deyim, atasözü, halk inançları, halk mimarisi gibi kültürel değerleri bu kitapta toplamaya çalıştım. Çalışmanın gayesi Kavak ilçesi bağlamında Türk kültür değerlerini kayıt altına almak, bunların gelecek kuşaklara aktarımını sağlayarak korunmasını temin edebilmektir. Küreselleşen dünyada kültürel değerleri korumak milletlerin var olabilmesi için elzem bir durum oluşturmaktadır. Ayrıca bu eserde Kavak ilçesinin köyleri, Kavak merkezi ve Samsun’a göç eden Kavaklılarda yaşanan değişim de ele alınmıştır. Böylelikle hangi kültür unsurlarının nasıl ve neden değiştiği tespit edilmeye çalışılmış, kültürel değerlerin korunması için neler yapılabileceği konusunda önerilerde bulunulmuştur. TÜRK DEVLETLERİ ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNE KATKI SUNABİLECEK BİR ESER Cengiz Dağcı ve Kültür adlı eserim ise halk bilimsel bir çalışma olarak öne çıkmaktadır. Bu eserde Cengiz Dağcı’nın romanları tarama yöntemiyle ele alınmış, eserde bulunan türkü, efsane, atasözü, deyim, halk inançları gibi unsurlar incelenmiş, bunlarla ilgili yorum ve tahlillerde bulunulmuştur. Dağcı’nın romanları bağlamında Türk kültürüyle Kırım-Türk kültürünün benzer özellikleri açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Bugün Anadolu’daki birçok halk inancının Kırım Türk halk inançlarıyla benzerlik taşıdığı bu eser aracılığıyla ortaya konmaya gayret edilmiştir. Bu eserin Kırım Tatarlarına ait kültürel değerlerin bir nebze de olsa ortaya çıkarılması, bunların kayıt altına alınması ve geleceğe taşınması bakımından önemli bir eser olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bu eserin Türk topluluklarına ait benzer değerleri öne çıkardığı için Türk devletleri arasındaki iş birliğine katkı sunacağı kanaatindeyim. Eserlerinizin çıkış tarihi nedir, kaçıncı basımı yapıldı? Bu eserlere ilgiyi nasıl buldunuz? Her iki kitap da 2022 yılının Kasım ayında yayımlandı. Şimdilik ilk baskıları yapıldı. Kültürel Aktarım Değişim ve Koruma adlı kitabım halk bilimi çevrelerinde ilgiyle karşılandı. Eser, özellikle kültürel değişimi çok boyutlu ele alışı, sosyolojik kuramlarla bu değişimi yorumlayışı bakımından ilgi çekmiştir. Bunların yanında derneklerin kültürel korumaya yaptığı katkıyı değerlendiren ender eserlerden biri olması da bu ilgiyi daha da artırmıştır. CENGİZ DAĞCI’NIN KÜLTÜREL DEĞERLERE VERDİĞİ ÖNEMİ GÖSTEREN DİKKAT ÇEKİCİ ESER Cengiz Dağcı ve Kültür adlı çalışmam ise Cengiz Dağcı’nın kültürel değerlere verdiği önemi göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Yazarın çocukluk yıllarını geçirdiği Kırım’a ait birçok kültürel değere vakıf olduğu görülmektedir. Özellikle Kırım türküleri bu eserde sıklıkla yer bulmuştur. Dağcı, fırsat buldukça Kırım türkülerinden örnekler sunmaya çalışmıştır. Kırım Tatarlarının sürgün dolayısıyla yaşadığı acılar türkülerde sıklıkla yer bulmuştur. Bu bakımdan eser, Cengiz Dağcı ve Kırım Türk kültürünü, Kırım Tatarlarının yaşadıklarını öğrenmek isteyen insanların ilgisine mazhar olmuştur. Tabii, bu kitapların tanıtımı yapıldıkça eserlere olan ilginin daha da artacağını düşünüyorum. Eserlerinde ata mirası toprağa bağlılığı sık sık konu edinen Kırım Tatar yazar Cengiz Dağcı'yı ele aldığınız "Cengiz Dağcı ve Kültür" adlı çalışmanızın çıkış noktası nedir? Cengiz Dağcı’nın Korkunç Yıllar, Yurdunu Kaybeden Adam adlı romanlarını daha önce okumuştum ve bu eserlerden çok etkilenmiştim. Cengiz Dağcı ve eserlerini araştırmak içimde bir ukde olarak hep kalmıştı. Sonraki yıllarda kıymetli hocam Prof. Dr. Bekir Şişman’ın da teşvikiyle Cengiz Dağcı ve romanlarındaki kültür unsurları üzerinde yoğunlaştım. Dağcı’nın eserlerini okudukça yazarın Kırım’a duyduğu hasreti derinden hissettim. Üç yıl süren çalışmam boyunca Cengiz Dağcı’nın özelinde Kırım Tatarlarının vatan hasretini ruhumda duydum; Gurzuf, Bahçesaray, Akmescit, Yalta gibi Kırım şehirlerini hayalimde yaşattım. İşte hissettiğim bütün bu duygular bu eseri yazmam konusunda itici birer güç oldular. Üç yıllık gayretli bir çalışma sonunda da Cengiz Dağcı ve Kültür adlı çalışma ortaya çıkmış oldu. Türk dünyası ülkelerinden gelen vatandaşlar, gittikleri yerlerde kültürlerini korumayı nasıl başarabilir? Evet, günümüzde önemli sorunlardan biri kültürün korunması meselesi ve üzerinde uzunca durulması gerekiyor. Kültürün korunması için çok farklı uygulamalar yapılabilir ancak burada hepsinden bahsetme imkânımız yok. Ben iki faktör üzerinde durmak istiyorum. Birincisi Kırım Tatarları özelinde konuşursak gittikleri yerlerde dernekler gibi sivil toplum kuruluşları kurarlarsa kültürlerini koruma konusunda önemli bir adım atacakalarını düşünüyorum. Zira dernekler ve diğer sivil toplum kuruluşları kültürü korumak için teşvik edici bir rol üstenir. Kırım kültürünü tanıtan yemek programları, Derviza gibi Kırım kültürünü yansıtan şenlikler, düğün, doğum, cenaze gibi geçiş dönemlerini kutlama, güreş yarışmaları, millî dans ve koro grupları düzenlenebilir. Böylece çocuklara ve gençlere kültürel değerler aktarılacak ve onların hafızalarına işlenerek yaşatılmış olacaktır. İkincisi ise dijital mecraların kültürü koruma konusunda yapacağı katkıya odaklanmak gerekir. Günümüzde dünya dijital bir çağ yaşamaktadır. Özellikle gençler dijital mecralarda çok fazla zaman geçirmektedir. Bu bakımdan Kırım kültürüne ait türkü, mani, efsane, atasözü gibi değerlerin dijital mecralara aktarılması gerekmektedir. Özellikle sosyal medya ortamlarında yer alacak etkileşimli video ve diğer içeriklerin çocuklar ve gençlerin dikkatini cezb edeceğini düşünüyorum. Ancak kültür ürünleri dijitale aktarılırlen bazen yalan yanlış unusurların da bunlara katıldığı görülmektedir. Bu yüzden içeriklerin yüklenmeden önce alanında uzman bir halk bilimci tarafından incelenmesi ve onaylanması kültürün doğru bir şekilde dijitale aktarılmasını sağlayacaktır. Sizce Türkiye’de Kırım Tatarlarının ileri gelen tarihî şahsiyetleri ile ilgili yeteri kadar eser kaleme alınıyor mu ve faaliyetler düzenleniyor mu? Son dönemlerde Kırım Tatarlarına ait tarihî şahsiyetler üzerine çalışmaların arttığını görüyorum. Ancak bunlar yeterli midir? Bence yeterli değil. Özellikle Gaspıralı İsmail Bey’i Türkiye’de tanımayan yok gibidir. Ancak ben Cengiz Dağcı’nın biraz ihmal edildiğini düşünüyorum. Onun Türkiye’de geç fark edilmesi bu durumda etkili olmuş olabilir. Eserlerini Türkiye Türkçesiyle yazan Dağcı’nın vatan hasretiyle yanan kalbinin sesi hem Türkiye’de hem diğer Türk devletlerinde ve dünyada duyurulmalıdır diye düşünüyorum. Türk Dünyası, iki Cengiz yetiştirdi: birisi Cengiz Aytmatov diğeri Cengiz Dağcı. Bununla ilgili düşüncelerinizi kısaca aktarır mısınız? Her iki yazar da özellikle romanlarıyla tanınmış mümtaz şahsiyetlerdir. Eserleriyle Türk dünyasının sesi olmuşlardır. Ancak ben Cengiz Dağcı üzerinde durmak istiyorum. Cengiz Dağcı Türk kültür unsurlarına, eserlerinde geniş yer vermiştir. Yazarın çocukluk yıllarını Kırım’da geçirdiğini, Kırım-Türk kültürüyle yoğrulduğunu biliyoruz. Romanlarında Türk kültürünü sıklıkla işlemesi yazarın bu özelliğine bağlı olabilir. Zaten yazar ömrü boyunca çocukluk yıllarını geçirdiği Kırım’a dönmeyi hayal etmiştir. Romanlarını, Kırım’ı hayal dünyasında da olsa tekrar yaşamak amacıyla yazmıştır. Memleketine olan özlemini dindirmek için sık sık kültürel değerlere başvurmuştur. Bu değerler onun bir nebze olsun rahatlamasını sağlamıştır. Dağcı’nın eserlerinde geçen türküler, Kırım halkının vatanına olan hasretini, acılarını, az da olsa sevinçlerini dile getirerek önemli fonksiyonları icra etmektedir. Türkülerin yanında sanatçı mâni, destan, halk hikâyesi, efsane, ağıt gibi türlere de yer vermiştir. Cengiz Dağcı ve Kültür adlı eserimizde bahsettiğimiz bir halk hikâyesi hayli uzun olmasına rağmen sanatçı bu hikâyeyi hafızasında yıllarca saklamış ve eserinde kullanmıştır. Yazarın kültür hafızasının derinliği bu durumda açıkça görülmektedir. Sanatçı, halk kültürünü, yok edilmek istenen bir milletin acılarını dile getirmek amacıyla eserlerinde işlemiştir. Sözlerimi Dağcı’nın İhtiyar Savaşçı adlı romanında geçen bir türküyle bitirmek istiyorum: Hani menim tırmandığım tepeler? Hani menim yıkandığım dereler? İnle kaval, kalbim gibi inle dur! İnle kaval dertlerimi sen sustur.

Yalçın Topçu, Kırım Tatar yazar Cengiz Dağcı'yı andı Haber

Yalçın Topçu, Kırım Tatar yazar Cengiz Dağcı'yı andı

Edebi kişiliyle hasretini çektiği vatan Kırım'ı eserlerinde anlatan ünlü romancı Cengiz Dağcı bugün vefatının 12. yıldönümünde sevgi, saygı ve özlemle anılıyor. "Korkunç Yıllar, Onlar Da İnsandı, O Topraklar Bizim" eserleriyle ün salan Dağcı, Türkiye'de rahmetle yad ediliyor.  Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Cengiz Dağcı'yı vefatının yıldönümünde andı. Topçu anma mesajında, "Atamız İsmail Bey Gaspıralı'dan sonra Kırım Tatar Türklüğünün en güçlü savunucusu, ünlü romancımız merhum Cengiz Dağcı'yı vefatının yıldönümünde (22 Eylül 2011) saygı, rahmet ve şükranla anıyoruz. El-Fatiha" ifadelerini kullandı.  "BEN YALNIZCA KIRIM’IN YAZARI DEĞİLİM AMA KIRIM’IN FACİASINI BÜTÜN GERÇEĞİ VE İÇTENLİĞİ İLE YALNIZ BEN YAZABİLİRDİM” Dağcı'nın şu sözleri ise bugün bir kez daha yerini buluyor:  "Ben yalnızca Kırım’ın yazarı değilim ama Kırım’ın faciasını bütün gerçeği ve içtenliği ile yalnız ben yazabilirdim” CENGİZ DAĞCI KİMDİR? Eserleriyle vatan Kırım’ı okuyucularına anlatan yazar Cengiz Dağcı 9 Mart 1920’de Yalta’nın Gurzuf kasabasında dünyaya geldi. Kırım Pedagoji Enstitüsü öğrencisiyken İkinci Dünya Savaşı çıktı ve 1941’de Ukrayna cephesinde Almanlara esir düştü. Almanların yenilmesi üzerine esir kampından kurtularak Birleşik Krallık’a sığındı. 1946'da Londra’da Wimbledon yakınlarına yerleşti. Cengiz Dağcı, vatanından ayrıldıktan sonra bir daha hiç Kırım’a dönemedi. 22 Eylül 2011 yaşamını yitiren Dağcı’nın naaşı, 2 Ekim 2011’de atalarının mezarlarının bulunduğu Kırım’ın Yalta bölgesi Kızıltaş köyündeki Müslüman mezarlığına defnedildi. Cengiz Dağcı, Türkiye’ye hiç gelmediği halde kitaplarını Türkiye Türkçesi ile yazmıştı. Böylelikle Türkiye’de basılan kitapları sayesinde geniş kitlelere ulaştı. KIRIM'IN HAYALİYLE YAŞADI O tüm hayatı boyunca gurbette Kırım’ın hayaliyle yaşadı, vatanının nefesini hissetti, romanlarının ve hikayelerinin her satırını; Gurzuf köyüne, gençliğinin en mutlu yıllarını geçirdiği, Akmescit’e adadı. Dağcı’nın tüm eserlerinde vatanına olan sevgisi, Kırım Tatar kimliği, milletine olan bağlılığı ve inancı hissediliyordu. Cengiz Dağcı’nın Türk edebiyatının gelişmesine katkı sağladığı ve önemli eserleri arasında “Yoldaşlar”, “Anneme mektuplar”, “Onlar da insandı”, “Badem Dalına Asılı Bebekler”, “Yurdunu Kaybeden Adam”, “Korkunç Yıllar” adlı eserler yer alıyor. Yazdıkları belgesellere, (Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasında Türkler, 2005), çeşitli film (Kırımlı, 2014) ve dizi uyarlamalarına (Yurdumda Ölmek İstiyorum-“Onlar da insandı” uyarlaması-1993) konu oldu. "DENİZ PARÇALANAMAZ, BİZ TÜRK'ÜZ!" Dağcı’nın ünlü “Korkunç Yıllar” eserindeki şu satırlar, Türk dünyası ve Kırım’a olan inancını ve gerçek bir vatanperver olduğunu gösteriyordu: “Bahçesaray’dan Kaşgar’a varana kadar binlerce minaremiz göklere uzanıyor. Bize Tatar diyorlar, Türkmen diyorlar, Kazak diyorlar, Özbek diyorlar, Azeri diyorlar, Karakalpak, Uygur, Kabardin, Başkurt, Kırgız diyorlar. Bunlar hep yalan! Deniz parçalanamaz, biz Türk’üz!. . Bunu senin kalbinin bildiği gibi, her Başkurt, her Kırgız, her Kazak’ın, Kırgız’ın da kalbi bilir. Kalbinin hisleriyle hareket et. Dünyanın boş hırslarına kapılma…" Milyonlarca Kırım Tatarının anavatanları Kırım’a duyduğu özlemi, eserleriyle dile getirerek hafızalara kazınan ünlü Kırım Tatarı yazar Cengiz Dağcı’yı rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz… Eserleriyle #Kırım Tatarlarının vatan hasretini ve mücadelesini geniş kitlelere ulaştıran ünlü Kırım Tatar romancı, yazar #CengizDağcı, vefatının yıldönümünde saygı, özlem ve rahmetle anılıyor.https://t.co/lmHsCYFxu5 pic.twitter.com/dTTnrsRLM9 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) September 22, 2023

Cengiz Dağcı vefatının 12. yılında saygıyla anılıyor Haber

Cengiz Dağcı vefatının 12. yılında saygıyla anılıyor

"O Topraklar Bizimdi", "Onlar Da İnsandı" , "Korkunç Yıllar" ve daha birçok eseriyle tanınan, ünlü Kırım Tatar romancı Cengiz Dağcı bugün vefatının 12. yıldönümünde saygı, özlem ve rahmetle anılıyor. Ömrü boyunca vatan hasreti çeken Dağcı, 22 Eylül 2011 yılında Londra'da hayata gözlerini yumdu.  Eserleriyle #Kırım Tatarlarının vatan hasretini ve mücadelesini geniş kitlelere ulaştıran ünlü Kırım Tatar romancı, yazar #CengizDağcı, vefatının yıldönümünde saygı, özlem ve rahmetle anılıyor.https://t.co/lmHsCYFxu5 pic.twitter.com/dTTnrsRLM9 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) September 22, 2023 CENGİZ DAĞCI KİMDİR? Eserleriyle vatan Kırım’ı okuyucularına anlatan yazar Cengiz Dağcı 9 Mart 1920’de Yalta’nın Gurzuf kasabasında dünyaya geldi. Kırım Pedagoji Enstitüsü öğrencisiyken İkinci Dünya Savaşı çıktı ve 1941’de Ukrayna cephesinde Almanlara esir düştü. Almanların yenilmesi üzerine esir kampından kurtularak Birleşik Krallık’a sığındı. 1946'da Londra’da Wimbledon yakınlarına yerleşti. Cengiz Dağcı, vatanından ayrıldıktan sonra bir daha hiç Kırım’a dönemedi. 22 Eylül 2011 yaşamını yitiren Dağcı’nın naaşı, 2 Ekim 2011’de atalarının mezarlarının bulunduğu Kırım’ın Yalta bölgesi Kızıltaş köyündeki Müslüman mezarlığına defnedildi. Cengiz Dağcı, Türkiye’ye hiç gelmediği halde kitaplarını Türkiye Türkçesi ile yazmıştı. Böylelikle Türkiye’de basılan kitapları sayesinde geniş kitlelere ulaştı. KIRIM'IN HAYALİYLE YAŞADI O tüm hayatı boyunca gurbette Kırım’ın hayaliyle yaşadı, vatanının nefesini hissetti, romanlarının ve hikayelerinin her satırını; Gurzuf köyüne, gençliğinin en mutlu yıllarını geçirdiği, Akmescit’e adadı. Dağcı’nın tüm eserlerinde vatanına olan sevgisi, Kırım Tatar kimliği, milletine olan bağlılığı ve inancı hissediliyordu. Cengiz Dağcı’nın Türk edebiyatının gelişmesine katkı sağladığı ve önemli eserleri arasında “Yoldaşlar”, “Anneme mektuplar”, “Onlar da insandı”, “Badem Dalına Asılı Bebekler”, “Yurdunu Kaybeden Adam”, “Korkunç Yıllar” adlı eserler yer alıyor. Yazdıkları belgesellere, (Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasında Türkler, 2005), çeşitli film (Kırımlı, 2014) ve dizi uyarlamalarına (Yurdumda Ölmek İstiyorum-“Onlar da insandı” uyarlaması-1993) konu oldu. Dağcı’nın ünlü “Korkunç Yıllar” eserindeki şu satırlar, Türk dünyası ve Kırım’a olan inancını ve gerçek bir vatanperver olduğunu gösteriyordu: “Bahçesaray’dan Kaşgar’a varana kadar binlerce minaremiz göklere uzanıyor. Bize Tatar diyorlar, Türkmen diyorlar, Kazak diyorlar, Özbek diyorlar, Azeri diyorlar, Karakalpak, Uygur, Kabardin, Başkurt, Kırgız diyorlar. Bunlar hep yalan! Deniz parçalanamaz, biz Türk’üz!. . Bunu senin kalbinin bildiği gibi, her Başkurt, her Kırgız, her Kazak’ın, Kırgız’ın da kalbi bilir. Kalbinin hisleriyle hareket et. Dünyanın boş hırslarına kapılma…"  Milyonlarca Kırım Tatarının anavatanları Kırım’a duyduğu özlemi, eserleriyle dile getirerek hafızalara kazınan ünlü Kırım Tatarı yazar Cengiz Dağcı’yı rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz…

Kırım Derneği Gebze Şubesinde ünlü Kırım Tatar yazar Cengiz Dağcı anıldı Haber

Kırım Derneği Gebze Şubesinde ünlü Kırım Tatar yazar Cengiz Dağcı anıldı

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Gebze Şubesinde her ay Kırım Sohbetleri adı altında Kırım ve Kırım Tatar halkına dair konular ele alınıyor ve Gebze'deki Kırım Tatar diasporası bir araya geliyor. Bu kapsamda, 16 Nisan 2023 tarihinde eserleriyle Kırım Tatar halkının sorunlarını dünyaya duyuran ünlü Kırım Tatar yazar Cengiz Dağcı anıldı. Emel Kırım Vakfı Genel Sekreteri Melek Maksudoğlu, Cengiz Dağcı'nın hayat hikayesini ve Dağcı'nın Kırım Tatar halkı için önemini dile getirdi. "BÜTÜN TÜRKİYE BENİM AKRABAMDIR" Emel Kırım Vakfı Genel Sekreteri Melek Maksudoğlu, Cengiz Dağcı ile Londra’ya belgeselini yapmak üzere gelen yapımcı Zafer Karatay ve yönetmen Neşe Sarısoy Karatay sayesinde tanıştığını ve cenazesini Kırım’a götürdüğü Cengiz Dağcı’nın Londra’daki zor ve yalnız hayatını anlattı. Maksudoğlu, Cengiz Dağcı'nın Londra’daki Türk Konsolosluğunda söylediği “Bütün Türkiye benim akrabamdır” cümlesini hatırlattı. Bugün Kırım dışında yaşayan Kırım Tatarlarının “bütün Kırım bizim akrabamızdır” anlayışını benimsediğini kaydetti. SEFERBERLİK ADI ALTINDA KIRIM TATAR GENÇLERİ CEPHEYE GÖTÜRÜLÜYOR Maksudoğlu ayrıca Rus işgalindeki Kırım'ın güncel durumuna değinerek, "Aynı Cengiz Dağcı ve onun zamanında yapıldığı gibi gençleri zorla Rus ordusuna alıp, eğitim vermeden cepheye sürdükleri politikayı şimdi Putin Rusyası yapıyor. Seferberlik adı altında bizim Kırım Tatar gençlerimizi alıp cepheye sürüyor. Gençlerimiz, vatandan ayrılarak Cengiz Dağcı gibi vatandan uzak ama vatan için yaşam mücadelesi veriyor. Şimdiki durumu anlamak için, Kırım’ı daha iyi öğrenmek için Cengiz Dağcı’nın romanlarını okumak gerek" ifadelerini kullandı. "BÜTÜN BUNLAR RUSYA’NIN AYNI RUSYA OLDUĞUNU GÖSTERİYOR" Cengiz Dağcı’nın zamanında Kırım’da maruz kaldığı olayların günümüzde hala yaşanmaya devam ettiğine dikkat çeken Maksudoğlu, "Ervin Ibragimov nerede? Neriman Celal’e 17 yıl hapis verildi. 25 yaşındaki Leniye Umerova, Ukrayna pasaportundan vazgeçmeyip, Rus pasaportu almadığı için Kırım’a yaşlı babasına bakmak için gittiğinde Rus polisleri tarafından tutuklanıp götürüldü. Dört aydır tutuklu. Bütün bunlar Rusya’nın aynı Rusya olduğunu gösteriyor. Ve Cengiz Dağcı’nın eserleri sadece Türk Edebiyatının kıymetli eserleri değildir, güncelliğini koruyor" dedi. Öte yandan, iftar programının da yapıldığı etkinlik kapsamında Kırım'daki güncel durum da ele alındı. İftar yemeğinin konakbaylığını Beyhan Azbay Er, annesi rahmetli Gönül Azbay adına yaptı.

Kırım'ın edebi sesi Cengiz Dağcı'nın doğumunun 104. yıl dönümü Haber

Kırım'ın edebi sesi Cengiz Dağcı'nın doğumunun 104. yıl dönümü

Ünlü Kırım Tatar roman yazarı, eserlerinde Kırım Tatarlarının var olma mücadelesini, Rusların zulmü altındaki hayatını ele alan, sadece Kırım için değil yazdığı 30’a yakın eserle Türk edebiyatı içerisinde çok önemli bir yeri olan Cengiz Dağcı’nın bugün doğumunun 104. yıl dönümü. Yalta’nın Gurzuf  kasabasında dünyaya gelen Cengiz Dağcı, anavatanına sevgi içeren eserleriyle Kırım Tatar ve Türk edebiyatında önemli bir iz bıraktı. Milyonlarca Kırım Tatarının Vatan Kırım’a duyduğu özlemi, eserleriyle tarihe kazıyan ünlü Kırımlı yazar Cengiz Dağcı’nın doğumunun ve ölümünün her yıl dönümünde çeşitli etkinliklerle anılıyor. CENGİZ DAĞCI KİMDİR? Türk edebiyatının ünlü ismi Dağcı, 9 Mart 1919’da Kırım’ın Yalta şehri Gurzuf kasabasında dünyaya geldi. Cengiz Dağcı, Türkiye’ye hiç gelmediği halde kitaplarını Türkiye Türkçesi ile yazmış, kitaplarının ilk redaksiyonunu da şair Ziya Osman Saba yapmıştır. Türkiye’de yayımlanan eserleri sayesinde Türkiye’de birçok insan Kırım’ı ve Kırım Tatarlarının yaşantılarını öğrenmiş oldu. İlk ve orta öğrenimini köyünde ve Akmescit’te aldı. 1938’de ortaokulu bitirdi. Kırım Pedagoji Enstitüsü ikinci sınıfında iken İkinci Dünya Savaşı çıktı. 1941’de Ukrayna cephesinde Almanlara esir düştü. Almanların yenilmesi üzerine esir kampından kurtularak müttefik devletler safına sığındı. 1946’da Londra’da Wimbledon yakınlarına yerleşti. NAAŞI 2011 YILINDA KIRIM'A DEFNEDİLDİ Cengiz Dağcı vatanından ayrıldıktan sonra hiç Kırım’a dönemedi. Ancak Dağcı’nın naaşı, 2 Ekim 2011’de atalarının mezarlarının bulunduğu Kırım’ın Yalta bölgesi Kızıltaş köyündeki Müslüman mezarlığına defnedildi. Dağcı’nın 3 Ekim’de düzenlenen cenaze törenine Türkiye’den dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yine dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da aralarında bulunduğu 200 kişilik bir heyet katıldı.  “Bize Tatar diyorlar, Çerkez diyorlar, Türkmen diyorlar, Kazak diyorlar, Özbek diyorlar, Azer diyorlar, Karakalpak, Çeçen, Uygur, Kabardı, Başkırt, Kırgız diyorlar. Bunlar hep yalan! Deniz parçalanamaz.” diyen usta yazarı, Kırım Haber Ajansı (QHA) olarak bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz… CENGİZ DAĞCI’NIN ESERLERİ Eserleri savaştan önce yayınlanıyor olsa da yazar, asıl yurtdışına çıktığında tanınmaya başlandı. Tüm hayatı boyunca gurbette Kırım’ın hayaliyle yaşadı, onun nefesini hissetti, romanlarının ve hikayelerinin her satırını sevgili Gurzuf köyüne, gençliğinin en mutlu yıllarını geçirdiği, Akmescit’e adadı. Dağcı’nın tüm eserlerinde vatanına olan sevgisi, Kırım Tatar ruhunun güzelliğine inancı yer alıyordu. Yazar, Kırım Tatar Halkının başına gelen trajik olayların halkın tarihi, kültürel, ahlaki ve ulusal bağlarının yavaş yavaş kopmasına zemin hazırladığını düşünüyordu. Dağcı’nın, roman yazarken kendisine biçtiği bir misyon vardı. Dağcı, Kırım’ın hafızası olacaktı. İnsanlar, Kırım’daki Türk’ün dramını Dağcı’dan okuyacak ve gelecekteki kuşaklara aktaracaktı. Dolayısıyla Dağcı eserleriyle Kırım Tatarlarının tüm zorluklardan sonra tarihe meydan okumalarını ve kendi ruh güzelliklerine inanmalarını sağlamaya çalıştı. Kendi halkını dünyaya tanıtmak için yazar Türk dilini seçti. Cengiz Dağcı’nın Türk edebiyatının gelişmesine katkı sağladığı ve önemli eserleri arasında "Yoldaşlar", "Anneme Mektuplar", "Onlar da insandı", "Badem Dalına Asılı Bebekler", "Yurdunu Kaybeden Adam", "Korkunç Yıllar" adlı eserler yer alıyor. Yazdıkları, belgesellere (Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasında Türkler, 2005), çeşitli film (Kırımlı, 2014) ve dizi uyarlamalarına (Yurdumda Ölmek İstiyorum-‘Onlar da insandı’ uyarlaması-1993) konu oldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.