SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Dobruca

QHA - Kırım Haber Ajansı - Dobruca haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dobruca haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Zafer Karatay, Dobruca’daki Kırım Tatar diasporasının güncel durumunu QHA'ya anlattı Haber

Zafer Karatay, Dobruca’daki Kırım Tatar diasporasının güncel durumunu QHA'ya anlattı

Emel Dergisi'nin isim babası, Dobruca’daki Kırım Tatar millî hareketinin öncüsü şair ve öğretmenin ideallerini yaşatmak için adına kurulan Mehmet Niyazi Kültür Derneği tarafından Köstence Tarih ve Arkeoloji Müzesi iş birliğinde tertip edilen, "Tarihte Güncellik: Kırım Tatarlarının Günümüzdeki Durumu ve Geleceğe Bakışı" konferansı vesilesiyle Dobruca bölgesine ziyarette bulunan, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay; Dobruca’daki Kırım Tatar diasporası ve Rumen halkının Türkiye tutumu hakkında Kırım Haber Ajansına (QHA) özel değerlendirmelerde bulundu. ‘’TOPLUM ÖNDERLERİ TEDBİR ALMALI” Konferans vesilesiyle Dobruca’daki Kırım Tatarlarının genel durumunu bir kere daha yakından görme fırsatı elde ettiğini, hem Romanya hem Bulgaristan tarafındaki Dobruca’nın köylerine gittiğini belirten Karatay, "Maalesef, hem Romanya’daki hem de Bulgaristan’daki Kırım Tatar toplumunun kan kaybettiğini söyleyebilirim. Romanya ve Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne girmesinden sonra pek çok Kırım Tatar genci, hatta aileler Avrupa Birliği ülkelerine gitmiş" dedi. Kırım Tatarlarının geleceği açısından endişesini dile getiren Karatay, "Benim dedemin doğduğu köy olan Karatay köyü, bir zamanlar Dobruca’nın en büyük köylerinden birisiydi fakat şimdi burada sadece üç veya dört Kırım Tatarı var. Bu köyde üç camiden bir tanesi ayakta ve birkaç gönüllünün gayretiyle tamir ediliyor ve yaşatmaya çalışıyor. O insanlar gittikten sonra buralara kim sahip çıkacak, gelecekte neler olacak? Çoğu köy sakininin çocukları geleceklerini başka yerlerde arıyorlar. Bunun gibi bir çok köyde ve kasabada benzeri durum var. Mesela, Şumnu’da 'Tatar Camisi' olarak da bilinen camiye gittik. Gittiğimizde öğlen ezanı okunuyordu. İmamla birlikte tek ben namaz kıldım. 20 yıla yakındır bu camide görev yapan imam, ‘Eskiden bu mahallede Kırım Tatarları çok olduğu için bu adla anılıyor camimiz ama şimdi üç dört hane ancak var. Gençler Avrupa'ya gidiyor, genel olarak gerek Kırım gerek Anadolu’dan gelip yerleşmiş bütün Türklerde böyle bir durum var' dedi. Kırım’ın Rusya tarafından işgali ve Ukrayna’daki savaştan sonra da oradaki insanlar; Avrupa ülkelerine, ABD'ye ve Kanada’ya gitti. Dobruca’da da durum böyle. Bu konuda toplum önderleri düşünmeli, tedbir almalı” şeklinde konuştu. KIRIM TATARLARININ KİMLİK MÜCADELESİ “Avrupa modası”nın sadece Romanya ve Bulgaristan için değil, Türkiye için de bir sorun olduğunu vurgulayan Karatay, “Elbette, gençlerimizin başka ülkelerde iyi üniversitelere gitmesi, eğitim almaları, bilgi ve görgülerini geliştirmeleri gerekir; bu çok da yararlı olur ama istikballerini o ülkelerde görmeleri ve temelli olarak gitmeleri son derece tehlikeli” dedi. “Türkiye’de nüfusumuz fazla olsa da Kırım’da ve Dobruca’da çok daha azız. Buralardaki kan kaybımızın oranı çok daha yüksek ve geleceğimiz için tehlikeli bir durum” değerlendirmesini yapan Karatay, Kırım Tatarlarının kimliğini kaybetmesinin, ailelerin ve toplumda faaliyet gösteren herkesin üzerine düşünmesi gereken ciddi bir konu olduğunun ve toplumun iç çekişmeleri bırakıp birlikte geleceğini kurtarmanın yollarını aramaları gerektiğinin altını çizdi. RUMEN HALKININ TÜRKİYE SEVGİSİ Rumen halkının Türkiye’ye karşı duyduğu sevgi ve sempatinin devam etmesi ve kuvvetlenmesi adına, Romanya’ya ziyarette bulunan Türk iş insanlarının tutum ve davranışlarının belirleyici olacağını dile getiren Karatay, Rumen halkının Türkiye’ye karşı olan tutumu üzerine şu ifadelere yer verdi: Romanya’da konferansa gelen akademisyenler ve müdürlerle sohbetlerimizden yola çıkarak Rumen halkının, genellikle Kırım Tatarlarına ve Türklere bakışının olumlu olduğunu söylemek mümkün. Kızıl Ordu, 1950’lerde Romanya’yı işgal ettikten sonra KGB mensuplarının emirleriyle sadece Kırım Tatarlarına ve Kırım davasına hizmet edenlere değil, Rumen halkına da büyük zulümler yaptı fakat daha sonra bu baskı giderek azaldı. Sovyetler Birliği ile kıyaslandığında kendi azınlıklarına en hoşgörülü davranan, geçmiş dönemlerde olduğu gibi yine Romanya olmuştur. Çavuşesku rejimi yıkıldıktan sonra Rumen halkında genel bir Türkiye sempatisinin ve sevgisinin olduğunu söylemek mümkün, bu durum da sevindirici. Romanya’nın Türklere bakışı için şunu da hatırlatayım: Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokratik Birliğinin kurucu başkanı ve Romanya’nın önde gelen Osmanlı tarihçilerinden Prof.Dr. Tasin Cemil, Romanya’nın Azerbaycan’daki ilk tam yetkili büyükelçisi olarak görevlendirildi, ardından da Türkmenistan’da büyükelçilik yaptı. Şu anda Romanya’nın Hindistan Büyükelçisi de Sena Latif adlı bir Kırım Tatar kızımız.

Dr. Öğr. Üyesi Aydın Bezikoğlu: Kırım "Büyük Rusya" için sembolik önemi olan bir yer Haber

Dr. Öğr. Üyesi Aydın Bezikoğlu: Kırım "Büyük Rusya" için sembolik önemi olan bir yer

Türk Ocakları Eskişehir Şubesi'nin düzenli olarak icra ettiği "Perşembe Sohbetleri" kapsamında, 24 Nisan 2025 tarihinde Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu'nu ağırladı.  Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) desteğiyle yayımlanan Dr. Öğretim Üyesi Metin Ömer ve Edige Burak Atmaca ile birlikte kaleme aldığı "Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi" kitabını tanıttı.  "MİLLÎ HAFIZAMINI SORGULADIĞIMDA KIRIM TATAR DİASPORASINI ARAŞTIRDIM" Kırım Tatarlarının Kırım'ın yerli halkı olduğunu vurgulayarak sözlerine başlayan Bezikoğlu, bölgede 200 yıldır Rus sömürgeciliğiyle mücadele edildiğini ifade etti. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) dağılmasıyla millî hafızanın yeniden yerine geldiğinin altını çizen Bezikoğlu, "Aramızda yeniden bir bağlantı kurulması, millî duyguların canlanması bana çok ilginç gelmişti. Bu millÎ duygunun sınır ötesi nasıl canlanabileceğini merak ettim ve diaspora kavramı bana çok ilginç geldi" açıklamasını yaparak, Türkiye, ABD, Romanya ve Özbekistan'daki Tatar diaporasını araştırmaya başladığını belirtti. Kırım Tatarlarının yerinden edildiğini ifadelerine ekleyen Bezikoğlu, "Göç, bir nevî kimliğini korumak için mücadele yolu. Gittiğin yerde kimliğini sürdürme çabası bir çeşit sömürgeciliğe karşı mücadele yöntemi." yorumunu yaptı.  "KIRIM TATARLARI PUTİN'İN GÖZÜNDE KÜÇÜK BİR HALK DEĞİL" Bezikoğlu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kafasında SSCB'nin aksine Rus İmparatorluğu'nun hayali olduğunun, bilinçaltında Kırım Hanlığı sınırlarına sahip olmak istediğinin altını çizdi. Uzman, "Dolayısıyla Kırım Tatarları onun (Putin) gözünde küçük bir halk değil, Kırım 'Büyük Rusya' için sembolik önemi olan bir yer" dedi. Kırım Tatarlarının dünya üzerindeki nüfusuna kısaca değinen Bezikoğlu, Kırım Tatarlarının önemli ve tarihî şahsiyetleri olan İsmail Bey Gaspıralı, Numan Çelebicihan, Cafer Seydamet gibi isimlerden söz etti. "STALİN BİRÇOK MİLLETE BÜYÜK ZULÜMLER YAŞATTI" Eli kanlı SSCB lideri Stalin'in koltuğa oturmasıyla Ruslaştırma politikası güttüğünü anımsatan Bezikoğlu, "Birçok millete büyük zulümler yaşattı. En son 1944 yılında Kırım Tatarlarını vatan topraklarından sürdüler" hatırlatması yaparak Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'ndan bahsetti. Sürgünden sonra Kırım Tatarlarının kimliğini korumak için güçlü mücadeleler verdiğini ifade eden Bezikoğlu, "Vatana Dönüş Mücadelesini" ele aldı. Vatan topraklarına giden Kırım Tatarlarının evlerine giremediklerini ve maddî imkansızlıklar içinde kaldıklarını söyledi. Öte yandan Bezikoğlu, Romanya'da Tatarların çoğunluğu kültürel olmak üzere geliştirdikleri millî harekete de değindi. Uzman, sunumunu Romanya Tatarlarına ait arşiv fotoğralarını katılımcılara göstererek destekledi. Programın sonunda Bezikoğlu, katılımcıların sorularını yanıtladı. Türk Ocakları Eskişehir Şubesi Başkan Vekili Prof. Dr. Mehmet Topal Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu'na teşekkür belgesi takdim etti.

Romanya'da 10. Geleneksel Türkçe Şiir Okuma Yarışması gerçekleşti Haber

Romanya'da 10. Geleneksel Türkçe Şiir Okuma Yarışması gerçekleşti

Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve Köstence İl Eğitim Müfettişliği iş birliği ile 16 Aralık 2024 tarihinde "10. Geleneksel Türkçe Şiir Okuma Yarışması" programı tertip edildi. Tercihim Türkçe Projesi kapsamında yapılan yarışma, Dobruca bölgesindeki devlet okullarına yönelik olarak düzenlendi. Programa, Türkiye'nin Köstence Başkonsolosu Ozan Çakır, Yunus Emre Enstitüsü Romanya Müdürü  Mustafa Yıldız, emekli Türkolog Emel Emin, Köstence okullarında görevli müdürler, öğretmenler ve veliler katılım sağladı.   Ofis tarafından yapılan açıklamada, yarışmaya Köstence ili ve çevre yerleşim birimlerinden öğrencilerin katıldığı, çeşitli yaş gruplarında dört kategoride gerçekleştirildiği belirtildi. Yarışmanın ardından her kategoride ilk 5’e giren yarışmacılara özel ödüller verildi. Öğrencilere hediyeleri ve katılım belgeleri takdim edildi. ROMANYA’DAKİ MÜZELER TÜRKÇELEŞİYOR Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve Romanya Kültür Bakanlığı iş birliğinde yürütülen “Rehberim Türkçe Projesi” kapsamında, Köstence Sanat Müzesi artık Türkçe olarak ziyaret edilebilecek. YEE Köstence Şubesinin resmî sayfasından 10 Aralık'ta yapılan açıklamaya göre Romanya'daki müze ve ören yerlerinin Türkçeleştirilmesini amaçlayan projeyle, Köstence Sanat Müzesi'ndeki tüm bilgiler Türkçeye tercüme edildi. Köstence Sanat Müzesi’nin Türkçe rehberlik hizmeti sunmaya başlaması ise, müzede düzenlenen tören ile kutlandı.

Köstence’de “Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi” kitabının tanıtım programı yapılacak Haber

Köstence’de “Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi” kitabının tanıtım programı yapılacak

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, Köstence Ovidius Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Metin Omer ve Varşova Üniversitesi Doktorant Edige Burak Atmaca tarafından kaleme alınan “Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi”  kitabı neşredildi. Sekiz bölümden oluşan kitap, altın varaklı bir şekilde Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından 500 adet basıldı. İçindeki fotoğrafların en kaliteli şekilde restorasyonuna ve basılmasına önem verildi. Eser, Kırım Milli Arşivindeki Selim Ortay'ın fotoğraf albümünü gün yüzüne çıkarmak üzere hazırlandı.  KÖSTENCE’DE TANITIM PROGRAMI YAPILACAK "Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi” kitabının tanıtım programı ve kitap fotoğraflarından oluşan fotoğraf sergisi açılışı 25 Eylül 2024 tarihinde yapılacak. Köstence Ovidius Üniversitesinde saat 12.00’de başlayacak olan program kapsamında fotoğraf sergisi iki gün boyunca ziyaretçilere açık olacak. Kitabın oluşturulması, basımı ve kitap fotoğraflarından oluşan fotoğraf sergisi, YTB'nin destekleriyle gerçekleştirilmekte olup sergi, kitabın yazarları tarafından düzenleniyor. Kitaba erişmek için buradan indirebilirsiniz. 

“Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Milli Hareketi” kitabı çıktı Haber

“Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Milli Hareketi” kitabı çıktı

Şerife Beyza Satılmaz / QHA ANKARA Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, Köstence Ovidius Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Metin Omer ve Varşova Üniversitesi Doktorant Edige Burak Atmaca tarafından kaleme alınan “Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Milli Hareketi”  kitabı neşredildi. Sekiz bölümden oluşan kitap, altın varaklı bir şekilde Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından 500 adet basıldı. İçindeki fotoğrafların en kaliteli şekilde restorasyonuna ve basılmasına önem verildi. Eser, Kırım Milli Arşivindeki Selim Ortay'ın fotoğraf albümünü gün yüzüne çıkarmak üzere hazırlandı.   Kitabın takdim kısmında YTB Başkanı Abdullah Eren’in yazısı yer aldı. Eren takdim yazısında şu ifadelere yer verdi: “Bu çalışma, Türkiye, Romanya, Polonya, Ukrayna tarihleri ve uluslararası Türk tarihi araştırmalarına katkıda bulunacak olmasının yanında, adı geçen coğrafyalar arasında geçmişteki verimli kültürel iş birliklerini ve diyalogları hatırlatarak bugün de Balkan coğrafyasındaki farklı toplumların bir arada yaşama kültürünün oluşturmasında bir rehber olacaktır. Geçmişimizi yad etmek ve yeni nesillere hakkıyla aktarmak, tarihin bizlere yüklediği kutsal bir sorumluluktur. Bu anlamda Kırım Tatarlarına ilişkin hafızanın korunmasını sağlayacak bu çalışmada emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyor, başta Kırım Tatarları olmak üzere, tüm soydaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.” Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu,  “Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Milli Hareketi” adlı kitaba ilişkin Kırım Haber Ajansına (QHA) bilgi verdi. Bezikoğlu, kitabın fikrinin kendisinin Kırım Milli Arşivindeki bazı fotoğraflara erişmesi ile ortaya çıktığını söyledi. Bezikoğlu, Kırım Milli Arşivi ile ilgilenen Avukat Ünsal Aktaş’ın kendisi ile fotoğraf albümünü paylaştığını ve bu albümde Kırım millî hareketinin duayenlerinden Selim Ortay’ın 1930’lu yıllarda Dobruca'ya Kırım milli hareketi temsilcileriyle birlikte yaptığı gezinin gün be gün fotoğraflayarak koyduğunu aktardı. KIRIM TARİHİNDE TARAK TAMGALI İLK ANIT Bezikoğlu albüm kapsamında fotoğraflara ilişkin “Bu fotoğraflar arasında Dobruca’da birçok köyden toplu fotoğrafı var. Mehmet Niyazi'nin anıtını dikmişler. Ki, Kırım tarihinde Tarak Tamgalı ilk anıttır. Onun mezarına bir anıt yaptırılıyor. Bu vesileyle Romanya'da 4 bin kişinin katıldığı büyük bir tören düzenleniyor. Orada siyasi mürşidimiz Cafer Seydahmet Kırımer bir konuşma yapıyor. Yine o konuşmanın fotoğrafları, halkın ne kadar dikkatli dinlediği ve bununla birlikte başka diğer önemli olayların fotoğrafları albümde yer alıyor.” diyerek örnekler verdi. Selim Ortay'ın fotoğraf günlüğüne bağlı kalmadıklarını söyleyen Bezikoğlu, kitabın diğer yazarlarından olan  Dr. Metin Omer’in Romanya arşivlerinden Mecidiye Medresesini bulduğunu ifade etti. Bezikoğlu, Mecidiye Medresesinin Kırım Tatarları açısından öneminde dikkat çekti ve buradan da fotoğrafların kitapta yer aldığını söyledi. Fotoğrafların antropolojik değeri olduğunu belirten Bezikoğlu, “O dönemde halkımız nasıl görünüyor? Ne gibi kıyafetler giyiyor? Okulları nasıl? Ne gibi sosyal faaliyetleri var? Dobluca'daki iki savaş arası dönemde halkımızın nasıl göründüğü, nasıl bir hayatı olduğu, evlerinin biçimlerine kadar burada görebiliyoruz.” dedi. “İNSANLAR EVLERİNİN KİREMİTLERİNİ GÖÇ EDEBİLMEK İÇİN SATMIŞLAR” Bezikoğlu, “Son olarak kitap göç fotoğraflarıyla bitiyor. Çünkü biliyorsunuz ki, Türkiye-Romanya arasındaki göç anlaşması vesilesiyle Dobruca’dan çok büyük bir göç oldu. Gemileri aylarca bekledikleri için göç kervanlarının köstence limanının etrafında biriktiğine, halkın perişan olduğuna dair fotoğraflar var. Gerçekten üzücü ve acıklı fotoğraflar var. Mesela insanlar evlerinin kiremitlerini göç edebilmek için satmışlar. Bu evlerin fotoğrafları var. Bu şekilde o dönem yaşanmış çok önemli olayların hem Kırım Tatar milli hareketinin hem oradaki Tatarlarının durumunun Dobruca'daki  fotoğraflarla görselleştirerek bir profilini vermiş olduğumuz düşünüyoruz.”  ifadelerini kullandı. KİTAP TÜRKÇE, ROMENCE VE İNGİLİZCE OLMAK ÜZERE ÜÇ DİLDE HAZIRLANDI Bezikoğlu bu noktada şu ifadeleri kullandı: “Bütün dünyada okunmasını istiyoruz. Çünkü burada Kırım Tatarlarının Romanya'da bir zamanlar yaşadıkları hayat var, unutulmuş bir tarih var. Bu bilinmiyor. Bunun bilinmesini istiyoruz. Onun dışında kitabın Romence dilinde  olması ile de Türk-Romen ilişkilerine katkıda bulunmak istiyoruz. Çünkü Kırım Tatarlarının, Romanya tarihinde çok büyük önemi var. Onlar Romanya'nın her zaman hem sadık hem de saygın bir azınlığı. Romanya, Kırım Tatarlarının zaten gitmesini istemiyor. Çünkü hiç sorun çıkartmayan çok çalışkan insanlar olduklarını düşünüyor. Fakat Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu için Türkiye Büyükelçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver mutlaka bu çalışkan insanları Türkiye Cumhuriyeti'ne katkıda bulunması gerektiği konusunda çok büyük lobi yapıyor. Sonuçta imzalanan göç anlaşmasıyla Kırım Tatarları Türkiye’ye iskanlı olarak yerleştiriliyor .“   “Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Milli Hareketi” kitabı Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü (DÖSİMM) sitesinde satışa sunulacak. Romanya/ Köstence'de Eylül 2024’te kitapla ilgili resim sergisi yapılacak.

Köstence'de 9. Geleneksel Türkçe Şiir Okuma Yarışması yapıldı Haber

Köstence'de 9. Geleneksel Türkçe Şiir Okuma Yarışması yapıldı

Köstence Yunus Emre Enstitüsü ve Köstence İl Eğitim Müfettişliği işbirliğinde Dobruca’da bulunan bölge okullarında 13 Aralık 2023 tarihinde “9. Geleneksel Türkçe Şiir Okuma Yarışması” programı gerçekleşti. Yarışma programı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına ithaf edildi. DOBRUCA’DA 9. GELENEKSEL TÜRKÇE ŞİİR OKUMA YARIŞMASI GERÇEKLEŞTİ Köstence Yunus Emre Enstitüsünün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Yunus Emre Enstitüsü ve Köstence İl Eğitim Müfettişliği iş birliğinde Dobruca bölgesindeki devlet okullarına yönelik olarak '9. Geleneksel Türkçe Şiir Okuma Yarışması' programı gerçekleştirildi. Cumhuriyet’in 100. Yılı'na atfedilen bu seneki programın teması 'Türkiye Yüzyılı' oldu. Köstence ili ve çevre yerleşim birimlerinden öğrencilerin katıldığı yarışma, çeşitli yaş gruplarında üç kategoride gerçekleştirildi. Programa, T.C. Köstence Başkonsolosluğundan Konsolos Sayın Ayça Doluküp, Yunus Emre Enstitüsü Romanya Müdürü Sayın Mustafa Yıldız, Köstence İl Eğitim Müfettişliği Türkçe Müfettişi Sayın İcbal Anefi, Şair ve Yazar Emel Emin, Ovidius Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Berrin Özcan, Köstence okullarında görevli müdürler, öğretmenler ve veliler katıldı. Türkçeyle coşan küçük yürekler, Cumhuriyetimizin 100. yılında günün anlam ve önemini yansıtan şiirleri okuyarak Türkiye sevgilerini büyük bir coşkuyla ifade ettiler. Yarışmanın ardından her kategoride ilk 3’e giren yarışmacılara özel ödüllerin verilmesinin yanı sıra tüm öğrencilere sponsorlarımız desteğiyle özenle hazırladığımız hediyelerini ve katılım belgelerini takdim ettik” ifadeleri yer aldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.