SON DAKİKA
Hava Durumu

#Emel Kırım Vakfı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Emel Kırım Vakfı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Emel Kırım Vakfı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Müstecib Ülküsal’ın yeğeni QHA’ya anlattı: Dayım Kırım’dan başka bir şey düşünmezdi Haber

Müstecib Ülküsal’ın yeğeni QHA’ya anlattı: Dayım Kırım’dan başka bir şey düşünmezdi

Emel Dergisi ve Emel Kırım Vakfının kurucusu, ömrünü Kırım ve Kırım Tatarlarının millî davası ve millî hakları için mücadele ile geçmiş Müstecib Ülküsal'ın yeğeni Şaizer Resul, Kırım Haber Ajansına (QHA) özel açıklamalarda bulundu. Bir asra yaklaşan ömrüne sığdırdığı birçok tanıklık ile canlı bir kütüphane olma özelliği taşıyan 93 yaşındaki Şaizer Resul Kırım Tatarlarının  Romanya’da yaşadıklarına dair bilinmeyenleri paylaştı. "BABAM 12 YIL HAPİS YATTI" Romanya’nın Azaplar köyünde doğan Şaizer Resul, doğduğu köyün Romanya’nın en büyük Tatar köyü olduğunu ve en duru Tatarcanın konuşulduğunu dile getirdi. Savaş başlayana kadar her şeyin yolunda olduğunu, komünist rejimin gelmesinden sonra ise hayatlarının altüst olduğunu ifade eden Resul sözlerini şöyle sürdürdü: İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar Kırım’dan çekilmeye başladıktan sonra Tatarlar Romanya’ya gelmeye başladı. Ama komünist rejim geldikten sonra 1945’li yıllardan itibaren baskılar artmaya ve Tatarlar Özbekistan’a sürülmeye başladı. 1952 yılında annem, babam, dayım, yengem tutuklanıp hapse girdi. Biz 6 çocuk bir anda hem anasız hem de babasız kaldık. "TUTUKLANDIKTAN BİR HAFTA SONRA NECİP DAYIMI ÖLDÜRDÜLER" Babasının 12 yıl, annesinin 3 yıl, yengesinin ise 4 yıl hapiste kaldığını söyleyen Şaizer Resul, “Necip dayımın ölüsünü bize tutuklandıktan bir hafta sonra verdiler.” dedi. Şaizer Resul annesinin ve yengesinin daha az süre hapiste kaldığını, babasının ise 12 yıl hapis yattıktan sonra ancak Helsinki Anlaşması'ndan sonra serbest kaldığını aktardı. "SÜRGÜNDE 80 YAŞINDAKİ KİŞİLERE TAŞ KIRDIRDILAR" 1946 yılından itibaren komünist rejimin baskılarına bir de açlık ve kıtlığın eklendiğini, komünist rejimin insanları birbirinden ayırarak düşmanlaştırmaya çalıştığını ifade eden Resul  konuşmasına  şöyle devam etti: Komünist rejim gençlerimizi ortaokuldan sonra istedikleri bölümlere almadı. Kardeşim 10 sene gündüz çalışıp gece okumak zorunda kaldı. 1944 Kırım Sürgünü'nün benzerini bizler 1952 yılında Romanya’da yaşadık. Köyleri bozup insanları köylerinden uzaklaştırdılar. 80 yaşındaki amcalarımız sürgünde taş kırmak zorunda kaldı. Boş bir hayal peşinde Tuna’dan Karadeniz’e kanal yapmak isteyen rejim yüksek rütbeli memurları, amiralleri, bürokratları ve memurları kanal kazmak için çalıştırdı. O dönem pek çok kişi vatanından ayrılmak zorunda kaldı. Keşke herkes vatanında kalabilseydi… İnsanın vatanı gibisi yok. "MÜSTECİB DAYIM KIRIM'DAN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNMÜYORDU." Şaizer Resul, dayısı Müstecib Ülküsal’ın hayatını Kırım’a adadığını ve "İnşallah bir gün Kırım bizim olacak" dediğini işaret ederek, hiçbir zaman umutsuzluğa düşmediğini vurguladı. Dayısının fikirleri ile birçok gence ilham kaynağı olduğuna dikkat çeken Resul,"Müstecib dayım Kırım'dan başka bir şey düşünmüyordu." şeklinde konuştu. Emel dergisinin birçok nüshasının kitaplardan ve fikirlerden korkan komünist rejim iktidarında ortadan kaldırıldığını söyleyen Resul; yakılan, saklandıkları yerde küflenen, çürüyen hazine değerindeki dergileri hatırladıkça bugün bile çok hüzünlendiğini kaydetti. "ANNEM TÜRKİYE AŞIĞIYDI" Şaizer Resul, Müstecib Ülküsal’ın Pazarcık’ta Emel dergisini çıkardığı yıllarda gençlere yönelik piyesler yazdığını annesinin de şiirleri ile dayısına destek olduğunu belirterek, annesiyle yıllar önce yaşadığı bir anısını paylaştı: Annem Türkiye aşığı bir kadındı ama ona Türkiye’de yaşamak nasip olmadı. Annem bir gün Bükreş’teki Türk Şehitlik Mezarlığı'nı ziyaret ediyor. Bu ziyaret onu çok duygulandırıyor ve ‘Tümsekler Diyarı’ adlı şiirini yazıyor. Annem bu şiiri yazarken ben işten eve geldim, bir de baktım ki annem şiirlerini yırtıyor. Onu engellemeye çalıştığımda yazdıklarından dolayı çok hapis yattığını bunları saklayamayacağını söyledi bana. Ancak ben bazı şiirlerini saklayıp kurtarmayı başardım. Müstecib Ülküsal'ın kardeşi, Şaizer Resul'un annesi Saliha Hanım'ın kaleme aldığı "Tümsekler Diyarı" şiirinin sözleri şu şekilde: Sükût ve sükûnete burunmuş bir diyar Her tümseğin başında taş bir bekçi var. Kimi uzun, kimi kısa, kimisi dar, Kimi geniş, kimi kabarık, çökenler de var. ... Kimine yazılmış bir iki satır yazı, Yanık sözlerle derdini hak edenler de var Her birinde okunur bir iftirak ahi, Yaş yerine kan dökmüş analar da var. ... Her biri saklamış bir sevgili vücud, Kimi ana, kimi baba, kardeş te var. Ana kucağından ayrılan yavrular da mevcud  İlkbahar çağında gidenler de var. ... Yıllar aylar dün bugün de  Aramızdan her an bu dünyadan göçenler var.  İrkilmez, her geleni saklar soğuk bağrında  Şehir, köy bitişiğinde tümsekler diyarı var  ... Doğmuş kim bilir hangi elde, hangi diyarda?  Belki ağlayan bir ana, bir sevgili yavrusu da var, Aşmış dağ, deniz, gelmiş ta bu diyara, O da olmuş bir tümsek, ziyarete gelecek kim var? ... Kışın haşin ayazı çatlatır toprağı, O toprakta yuvadan ayrılanlar var.  Soğuk, merhametsiz kar örter her tarafı  O tümsekler altında naz içinde büyüyenler var. ... Uğuldar fırtına, yağar yağmur, Saçında aşk kokusu kurumayan gençler var. Ateş, sıcak, her can gölge arıyor, Milyonlarca kımıldamadan yatanlar var. ... Hey zahir! yolun düşerse bu diyara Serilen tümseklerde ibret verici ders var! Dinle! kulak ver, esen rüzgâra  “Sen de olursun bir tümsek” sözü var.

Marmara Üniversitesinden ezgilerle "Kırım ve Tataristan" ekinliği Haber

Marmara Üniversitesinden ezgilerle "Kırım ve Tataristan" ekinliği

Marmara Üniversitesi Türkoloji Kulübü 6 Mayıs 2024 tarihinde "Türk Dünyasından Ezgiler: Kırım ve Tataristan (İsmail Gaspıralı Anısına)" konulu konferans etkinliği düzenledi. Üniversitenin Göztepe Kampüsü'ndeki Dr. İbrahim Üzümcü Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen programa yoğun katılım oldu. Programa Emel Kırım Vakfı adına Başkan Yardımcısı Nurten Bay katılım sağlandı.  ETKİNLİKTE "DÜNYA TARİHİNDE TATARLAR" BAŞLIKLI KONFERANS VERİLDİ Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Harun Duman'ın sunuculuğunda gerçekleşen etkinlik, saat 13.30'da başladı. Programda ilk olarak Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu "Dünya Tarihinde Tatarlar" başlığıyla konferans verdi. Kemaloğlu, Türk dünyasının önde gelen düşünce insanı, Tercüman gazetesinin kurucusu İsmail Bey Gaspıralı, Kırım Tatarları ve Kazan Tatarları hakkında konuştu.  MÜZİK DİNLETİSİ SEYİRİCLERE UNUTULMAZ ANLAR YAŞATTI Konferansın ardından Ercan Şefoğlu şefliğinde Grup Marmaralılar soluksuz bir müzik dinletisiyle seyircilere unutulmaz anlar yaşattı. Müzik dinletisinde konuk sanatçı olarak yer alan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Başarslan Kırım Tatar türküleriyle müzik dinletisine eşlik etti. Başarslan, "Şompul" isimli Kırım Tatar halk yırının hikayesini anlattıktan sonra yırı seslendirdi. Ayrıca başarslan 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nı konu edinen "18 Mayıs" isimli halk türküsüyle katılımcıların alkışını topladı. "Kalaylı Kazan" türküsünü de selendiren Başarslan büyük beğeni topladı. Etkinlikte İsmail Bey Gaspıralı, "Yeşil Ada" şiiri ile Kırım Tatar şiirleri okundu. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Duman ise kaleme aldığı "Kırım" şiirini okudu. İsmail Gaspıralı anısına düzenlenen etkinlik, katılımcılara plaket takdim edilmesiyle son buldu.

Zafer Karatay: Kırım Tatar siyasi tutsaklar tamamen özgür olana kadar mektup kampanyası devam edecek Haber

Zafer Karatay: Kırım Tatar siyasi tutsaklar tamamen özgür olana kadar mektup kampanyası devam edecek

Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara Emel Kırım Vakfı, 10 Aralık 2023 tarihinde Dünya İnsan Hakları Günü’nde yeni bir kampanyaya imza attı. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay’ın önerisiyle Kırım Tatar siyasi tutsaklara ulaştırılmak üzere mektup/kartpostal kampanyası başlatıldı. Kırım Haber Ajansı (QHA) kampanyaya ilişkin detayları Vakıf Başkanı Karatay’dan aldı. KIRIM TATAR SİYASİ TUTSAKLARA MEKTUP KAMPANYASI Vladimir Putin yönetimindeki Rusya’nın Kırım Tatarlarını haksız yere alıkoyduğunu vurgulayan Karatay, 200’e yakın siyasi tutsağın Putin Rusyası tarafından esaret altında tutulduğunun altını çizdi. Kırım Tatar Milli Meclis (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal’in 17 yıl hapse mahkum edildiğini hatırlatan Karatay, farkındalık yaratmak üzere Kasım 2023’te Rus işgali altındaki Kırım’daki temaslarıyla irtibata geçerek adres aldıklarını ve bu kampanyayı önerdiğini söyledi. "KAMPANYA, SİYASİ TUTSAKLAR TAMAMEN ÖZGÜR OLANA KADAR DEVAM EDECEK" Karatay, “Nariman Celal’in Kırım’dan Sibirya tarafına gönderilip bir ay boyunca nerede olduğu belli olmayınca bu fikir gelişti bende. Emel Kırım Vakfı Yönetim Kurulu kararıyla en uygun zaman olarak Dünya İnsan Hakları Günü’nü seçtik. Bu kampanyayı planlarken İnsan Hakları Günü ve yeni yılı baz aldık ama milli ve dini bayramlarımızda da devam edecek” bilgisini paylaştı. Siyasi tutsakların motive olması için, yalnız olmadıklarını hissettirmek için bu kampanyaya imza attıklarını dile getiren Karatay, tutsakların aileleri tarafından olumlu dönüt aldıklarını söyledi. QHA’nın kampanyanın ne zamana kadar süreceğine ilişkin sorusuna Karatay, “Bu kampanya, buradan kendilerine kardeş edinen arkadaşlarımız, kardeşlerimiz tamamen özgür olana kadar sürecek. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Bizim bu insanlara kahve ikram etme ihtimalimiz yok ama bir kahve masrafı kadar kart göndererek onlar üzerinde olumlu bir etki bırakacağız” dedi. ADRESLER EMEL KIRIM VAKFININ İNTERNET SİTESİNDE YER ALIYOR Mektupların nasıl ulaştırılacağına yönelik bilgi veren Karatay, siyasi tutsaklara yazılan mektupların Emel Kırım Vakfının internet sitesinde verilen 100’ü aşkın adrese gönderilebileceğini aktardı. Karatay, mektupların Rusça, İngilizce ve Kırım Tatarca yazılabileceğini ancak Rusça’nın hapishanede daha kolay ulaştırıldığını dile getirdi. Ayrıca Karatay, mektup kampanyasının fikrini Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun verdiği mücadele sayesinde ilham aldığını ifade etti. MEKTUP KAMPANYASI İÇİN KIRIMOĞLU'NDAN İLHAM ALDI Karatay, Kırımoğlu’ndan ilham aldığı hikayeyi şu şekilde anlattı: “Mustafa Aga açlık grevine başladığında hapishane müdürü onu tiye alarak, ‘Sesini duyan olmayacak, ölüp gideceksin’ diyip taciz ederlermiş ama tüm dünya ‘Kırımoğlu hürriyet için açlık grevinde!’ haberlerini duyduğunda hapishane müdürü yine Mustafa Aga’nın yanına gidip onu açlık grevinden vazgeçirmeye çalışmış. Kırımoğlu diyor ki, ‘Orada anladım ki benim açlık grevim tüm dünyada duyuldu’” Karatay, Kırımoğlu’nun hikayesini kendi ağzından şöyle aktardı: “Hapishanedeki gardiyanlar bizi, hücrelerden gözetliyordu. Bir gün bakışıyoruz, gardiyan dedi ki, ‘Siz şimdi düşünüyorsunuzdur hapisten çıkacaksınız ve sonunda bizi hapse sokacaksınız. Ama bilin ki biz emir kuluyuz, bizim bir kabahatimiz yok’ dedi” Rusların hapishanedeki siyasi tutsaklarla geçirdiği diyaloğa vurgu yapan Karatay, “Bu mektupların hapishanede çok büyük bir baskısı oluyor. Bu yüzden insanlar üşenmesinler, mektup yazsınlar” diyerek çağrısını yineledi. Türkiye'deki Kırım Tatar diasporası, işgalci Rus yönetimi tarafından alıkoyulan siyasi tutsaklar için çok sayıda mektup kaleme aldı. Ortaya vefa görüntüleri çıktı:

Rus esaretindeki Kırımlı siyasi tutsaklara kartpostal ve mektup kampanyası Haber

Rus esaretindeki Kırımlı siyasi tutsaklara kartpostal ve mektup kampanyası

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde, dünyada acı tecrübelere sahne olan insan haklarının ağır ihlallerine ve soykırım fiillerine dikkat çekmek için İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi kabul edildi. Bu tarihten itibaren 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaya başladı.  RUS ESARETİNDEKİ SİYASİ TUTSAKLARA DESTEK KAMPANYASI Emel Kırım Vakfı ve Emel Dergisi, Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle Rus esaretindeki Kırımlı siyasi tutsaklara destek vermek için bir kampanya başlattı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle Rusya’nın esir tuttuğu Kırımlı siyasi mahkumlara mektup göndererek onların unutulmadıklarını göstermek ve yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyoruz. Aşağıda isimleri ve esir tutuldukları yerlerin listesi bulunan Kırım Tatarı ve Ukraynalı kardeşlerimize  Latin ve dilerseniz Kiril alfabeleri ile istediğiniz dilde mektup veya kartpostal göndermenizi rica ediyoruz" denildi. Emel Kırım Vakfının internet sayfasında siyasi tutsaklara ilişkin isim ve adres bilgisi yer aldı.  ZAFER KARATAY: BİR KAÇ SATIR YAZIN, YALNIZLIKLARINI PAYLAŞIN Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay ise Emel Dergisi ve Emel Kırım Vakfı adına başlatılan kampanyaya ilişkin şunları ifade etti: "10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü... Ama İnsanlık onuru ayaklar altında. Gazze'de yaşanan ABD ve Batılı ülke yönetimlerinin himayesinde yaşanan katliam, gündeme çok az gelen Doğu Türkistan'daki kardeşlerimize yapılan Çin zulmü ve 2014'ten beri Rusya işgalindeki Kırım'daki Rus zulümü... Emel Kırım Vakfı ve Emel Dergisi olarak Rusya'nın Kırım'dan alıp çeşitli hapishanelerde esir tuttuğu siyasi mahkum kardeşlerimize, bu anlamlı günde bir kaç satır yazarak, kartpostal veya mektup ile bir yeni yıl selamı ve duası göndermeye başlıyoruz. Bu Ramazan ayında, Ramazan Bayramı'nda ve Kurban Bayramı'nda ve milli günlerimizde devam edecek. Her bir insanımız, hapisteki dilediği kadar insanımızla mektup arkadaşlığına başlayacak. Ta ki onlar özgür olana Vatan Kırım özgür olana kadar.... Sizleri de bu kampanyaya katılmaya, listesini yayınladığımız esir arkadaşlarımızdan dilediğiniz kadarıyla mektup arkadaşı olmaya, onların ve ailelerinin yalnızlıklarını paylaşmaya davet ediyoruz. Gönderdiklerimizi hapishane yönetimleri verir veya vermez. Ama kimlere gönderdiğimizi video ve fotoğraf olarak paylaşarak kamuoyunu haberdar edebilir, Kırım'daki aileleri bunları o insanlara iletebilir... Çektiğiniz video mesajları, fotoğrafları bize de ulaştırırsanız sayfalarımızda ve YouTube kanalımızda yayınlayarak, tarihe bir belge bırakmış oluruz. Bu kampanyaya dünyanın her köşesinden insanlarımız katılabilir.... Bir kaç satır yazın, yalnızlıklarını paylaşın."

Emel Kırım Vakfından "Kırım'ın Yaralı Türküleri" etkinliği Haber

Emel Kırım Vakfından "Kırım'ın Yaralı Türküleri" etkinliği

Kırım Tatar halk müziği sanatçısı Rüstem Memet ve Kırım Tatar halk dansları sanatçısı Mavile Memetova, Emel Kırım Vakfı Fikir ve Kültür Konferansları kapsamında İstanbul’da seyircilerle buluştu. "KIRIM'IN YARALI TÜRKÜLERİ: KIRIM TARİHİNDE BİR KÜLTÜR YOLCULUĞU" "Kırım'ın Yaralı Türküleri/Kırım Tarihinde Bir Kültür Yolculuğu" isimli etkinlikte, Kırım Halk Sanatçısı Rüstem Memet hikayeleriyle, yırlarıyla ve hatıralarıyla Kırım Tatar kültürünü tanıttı. Kırım Tatar halk dansları sanatçısı Mavile Memetova ise Kırım Tatar halk dansları performansını sergiledi. İstanbul Ataköy’deki Yunus Emre Kültür Merkezine düzenlenen etkinliğe; İstanbul Vali Yardımcısı Dr. Hasan Hüseyin Can, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, KTMM üyesi Gülnara Bekirova, Türkiye Ukrayna Romanya Kırım Sanayici İş İnsanları Derneği (TURKSİD) Başkanı Ertan Baştuhan, Kırım Derneği Gebze Şubesi Başkanı Nermin Ekim, Kırım Derneği Çatalca Şubesi Başkanı Erol Taylan, Kırım Derneği Köklüce Şubesi Başkan Yardımcısı Büşra Kayar, Emel Dergisi ve Emel Kırım Vakfının yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile çok sayıda misafir katıldı. "HASRETTEYKEN BİZİ ATA TOPRAKLARIMIZA, BİN 500 YILLIK TÜRK TOPRAĞI KIRIM'A BAĞLAYAN TÜRKÜLERİMİZ OLDU" Etkinlik açılışında konuşan Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, "Kırım’da 1783’ten beri yaşanan onca felakete rağmen Kırım Türkleri ayakta kalmayı başardı. Direnmeyi ve küllerinden yeniden doğmayı başardı. Bütün bunlar içerisinde bizleri medeniyet, dil ve kültür olarak, bizi ata topraklarımıza bin 500 yıllık Türk toprağı Kırım’a bağlayan yırlarımız, türkülerimiz, manilerimiz oldu. Sanatçılarımız, kedaylarımız, ozanlarımız, annelerimiz hasrette Vatan Kırım’ı düşünerek bu türküleri söylediler. Kırım Tatarları ile bağlantılı olan neredeyse her şeyin yasak olduğu o dönemde halkı sürgünde ayakta tutan halk şarkıları oldu. Bu yüzden butün bunlara emeği geçen sanatçılara müteşekkiriz" dedi. "TÜRK DÜNYASININ EN GÜZEL KÖŞELERİNDEN BİRİ KIRIM'DIR" Kırım Halk Sanatçısı Rüstem Memet performansına, "Türk dünyasının en güzel köşelerinden birisi Kırım’dır. Bir milletin tarihi kaybolursa o millet de kayboluyor. Tarih, medeniyet ve dil bunlara sahip çıkmamız gerek" sözleriyle başladı. Kırım Tatar halk şarkılarını icra ederek katılımcıların kulaklarının pasını silen Rüstem Memet, her şarkıdan önce seyircilere söyleyeceği eserin hikayesini anlattı. Kırım Tatar halk dansları sanatçısı Mavile Memetova ise Ağır Ava ve Kaytarma, Tım Tım gibi Kırım Tatar halk danslarını icra etti. "SANATÇILARIMIZ KÜLTÜRÜ GELECEK NESİLLERE AKTARMA KONUSUNDA ÖNEMLİ BİR GÖREV ÜSTLENİYOR" İstanbul Vali Yardımcısı Dr. Hasan Hüseyin Can, sanatçılar Rüstem Memet ve Mavile Memetova’ya teşekkür plaketlerini takdim ederken şu ifadelere yer verdi: "Şairler, şiirler, yırlar, bunları icra eden sanatçılar nesiller arası birliği muhafaza eder, milletin kültürünü gelecek nesillere taşır. Dolayısıyla şairlerimiz, sanatçılarımız; bizleri millet olarak bir arada tutma, tarihimize sahip çıkma, hatıralarımızı gelecek nesillere aktarma konusunda çok önemli bir görev üstleniyor. Bu vesileyle değerli sanatçılarımıza bir daha teşekkür ediyorum."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.