Emel Kırım Vakfı Genel Sekreteri Maksudoğlu: Geleneklerimiz hâlâ yaşatılabilir
Emel Kırım Vakfı Genel Sekreteri Maksudoğlu: Geleneklerimiz hâlâ yaşatılabilir
Emel Kırım Vakfı Genel Sekreteri Melek Maksudoğlu, Birleşik Krallık’taki Kırım Tatar diasporasının güncel durumunu ve Birleşik Krallık’ın Kırım tutumunu QHA’ya anlattı.
Haber Giriş Tarihi: 02.12.2025 17:40
Haber Güncellenme Tarihi: 02.12.2025 19:31
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Emel Kırım Vakfı Genel Sekreteri Melek Maksudoğlu, Birleşik Krallık’taki Kırım Tatar diasporasının güncel durumunu Kırım Haber Ajansına (QHA) anlatarak önemli açıklamalarda bulundu. Kırım Tatar kültürünün yaşatılması adına gönüllü olarak çaba gösterilmesi çağrısında bulunan Maksudoğlu, Birleşik Krallık halkının ve medyasının Kırım Tatarları hakkındaki bilgi eksikliğine dikkat çekti.
“KIRIM TATARLARININ İSMİ BİLE GEÇMEDİ”
Birleşik Krallık’ın Kırım tutumundan bahseden Maksudoğlu, Rusya 2014 yılında Kırım’ı işgal ettiğinde Birleşik Krallık’ın basında Kırım Tatarlarından hiçbir şekilde bahsetmediğini kaydederek, “Biz, ilk başta milletvekillerine kişisel e-postalar göndermeye başladık. Kırım Tatarlarının Kırım’ın yerli halkı olduğunu ve azınlık olmalarının sebeplerini, ikinci bir sürgünle ve soykırımla tekrar karşı karşıya olduğumuzu ve bizden hiç bahsedilmediğini anlattık. Aynı zamanda The Guardian, Al Jazeera ve BBC dâhil olmak üzere bütün görsel ve yazılı basına e-postalar gönderdik, hatta telefonla mesajlar bırakmaya çalıştık. Kırım Tatarlarının ismi bile geçmedi, azınlık olarak dahi haklarımızdan bahsedilmedi. Biz bu girişimi Caner Mülayim ve Sinan Utku ile üç kişi başlatmış olduk” ifadelerini kullandı.
“BİZ DE KIRIM TATARLARI OLARAK VARIZ, DEDİK”
Kırım’da, 16 Mart 2014 tarihinde kamuflajlı Rus askerlerinin baskısı altında sözde referandumun düzenlendiği dönemde; Londra’daki Rusya Büyükelçiliğinin önüne İrlanda, İskoçya ve Manchester gibi yerlerden gelenlerle yürüyüş yapıldığını hatırlatan Maksudoğlu, Emel Kırım Vakfından Caner Mülayim ve Sinan Utku ile birlikte üç kişi olarak yürüyüşe katıldıklarını ve sahada bulunan medyaya demeçler verdiklerini belirtti.
BBC’ye ve Al Jazeera’ya davet edildiğini ve konuşmalar yaptığını kaydeden Maksudoğlu, ”Birleşik Krallık halkı ve medyası, Kırım’da olan bitenleri bırakın, bu referandumu yalnızca Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan bir olay olarak görüyordu; Kırım Tatarlarının konusu geçmiyordu bile. İnsanları bilinçlendirmeye çalıştık, üniversitelerde sempozyumlar düzenlendi. İnanır mısınız, Kırım üzerine çalışan çok az kişi vardı. Bu şartlar altında biz, Kırım Tatarlarından bahsetmeye uğraştık. 2014’ten 2022 yılına kadar böyle zorlu bir süreç geçti. Ukraynalıların festivaline katılarak, ‘Biz de Kırım Tatarları olarak varız,’ dedik” şeklinde konuştu. Maksudoğlu ayrıca,Kırım Tatarlarının Rusya tarafından kaçırılmasının 2022’den sonra Birleşik Krallık basını tarafından ilgi gördüğünü fakat 2014’ten önce bu ilginin olmadığını dile getirdi.
“GELENEKLERİMİZ HÂLÂ YAŞATILABİLİR”
Maksudoğlu, Kırım Tatarlarına ait millî günleri kutlamakta herhangi bir siyasi çekinceye sahip olunmaması gerektiğinin altını çizerek, Kırım Tatarlarının gelenek ve göreneklerini yaşatmak adına çok fazla aktivitenin olduğuna fakat bu aktivitelerin gönüllü olarak yapılması gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
18 Mayıs çok acı bir gün ve bunun siyasi hiçbir yanı yok. 18 Mayıs’ta, Emel Kırım Vakfı olarak Londra Ukrayna Derneği ve Ukrayna Sanat Evi ile anlaşıyorduk; KTMM Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay ve yapımcı, yönetmen ve metin yazarı Neşe Sarısoy Karatay’ın hazırladığı 'Kırımoğlu, Bir Halkın Mücadelesi' belgeselinden görüntüler gösteriyorduk; 18 Mayıs için bir şeyler yapmaya çalışıyorduk; acılı günümüz diye Türk dükkanlarından baklavalar alıp dağıtıyorduk, merkezî bir camide de dualar okutmuştuk. 18 Mayıs, Ramazan'a denk geldiğinde ise, iftar vererek şehitlerimizi anmıştık; 18 Mayıs adına birçok aktivite yapılabilir. 26 Haziran Kırım Tatar Millî Bayrak Gününde de merkez parklarda Kırım Tatar bayrağı açılıp piknik yapılabilir, örneğin. Ben, Birleşik Krallık’taki evimde pencereme Kırım Tatar bayrağı asıyordum, kimse de bana neden astığımı sormadı. Bununla birlikte fesle de gezilebilir ki, ben sokakta fesle geziyordum, fesimi ilgiyle karşıladılar ve ne olduğunu sordular. Oğlum da geçen sene Birleşik Krallık’ta kalpakla geziyordu. Bu tür geleneklerimiz hâlâ yaşatılabilir
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Emel Kırım Vakfı Genel Sekreteri Maksudoğlu: Geleneklerimiz hâlâ yaşatılabilir
Emel Kırım Vakfı Genel Sekreteri Melek Maksudoğlu, Birleşik Krallık’taki Kırım Tatar diasporasının güncel durumunu ve Birleşik Krallık’ın Kırım tutumunu QHA’ya anlattı.
Emel Kırım Vakfı Genel Sekreteri Melek Maksudoğlu, Birleşik Krallık’taki Kırım Tatar diasporasının güncel durumunu Kırım Haber Ajansına (QHA) anlatarak önemli açıklamalarda bulundu. Kırım Tatar kültürünün yaşatılması adına gönüllü olarak çaba gösterilmesi çağrısında bulunan Maksudoğlu, Birleşik Krallık halkının ve medyasının Kırım Tatarları hakkındaki bilgi eksikliğine dikkat çekti.
“KIRIM TATARLARININ İSMİ BİLE GEÇMEDİ”
Birleşik Krallık’ın Kırım tutumundan bahseden Maksudoğlu, Rusya 2014 yılında Kırım’ı işgal ettiğinde Birleşik Krallık’ın basında Kırım Tatarlarından hiçbir şekilde bahsetmediğini kaydederek, “Biz, ilk başta milletvekillerine kişisel e-postalar göndermeye başladık. Kırım Tatarlarının Kırım’ın yerli halkı olduğunu ve azınlık olmalarının sebeplerini, ikinci bir sürgünle ve soykırımla tekrar karşı karşıya olduğumuzu ve bizden hiç bahsedilmediğini anlattık. Aynı zamanda The Guardian, Al Jazeera ve BBC dâhil olmak üzere bütün görsel ve yazılı basına e-postalar gönderdik, hatta telefonla mesajlar bırakmaya çalıştık. Kırım Tatarlarının ismi bile geçmedi, azınlık olarak dahi haklarımızdan bahsedilmedi. Biz bu girişimi Caner Mülayim ve Sinan Utku ile üç kişi başlatmış olduk” ifadelerini kullandı.
“BİZ DE KIRIM TATARLARI OLARAK VARIZ, DEDİK”
Kırım’da, 16 Mart 2014 tarihinde kamuflajlı Rus askerlerinin baskısı altında sözde referandumun düzenlendiği dönemde; Londra’daki Rusya Büyükelçiliğinin önüne İrlanda, İskoçya ve Manchester gibi yerlerden gelenlerle yürüyüş yapıldığını hatırlatan Maksudoğlu, Emel Kırım Vakfından Caner Mülayim ve Sinan Utku ile birlikte üç kişi olarak yürüyüşe katıldıklarını ve sahada bulunan medyaya demeçler verdiklerini belirtti.
BBC’ye ve Al Jazeera’ya davet edildiğini ve konuşmalar yaptığını kaydeden Maksudoğlu, ”Birleşik Krallık halkı ve medyası, Kırım’da olan bitenleri bırakın, bu referandumu yalnızca Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan bir olay olarak görüyordu; Kırım Tatarlarının konusu geçmiyordu bile. İnsanları bilinçlendirmeye çalıştık, üniversitelerde sempozyumlar düzenlendi. İnanır mısınız, Kırım üzerine çalışan çok az kişi vardı. Bu şartlar altında biz, Kırım Tatarlarından bahsetmeye uğraştık. 2014’ten 2022 yılına kadar böyle zorlu bir süreç geçti. Ukraynalıların festivaline katılarak, ‘Biz de Kırım Tatarları olarak varız,’ dedik” şeklinde konuştu. Maksudoğlu ayrıca, Kırım Tatarlarının Rusya tarafından kaçırılmasının 2022’den sonra Birleşik Krallık basını tarafından ilgi gördüğünü fakat 2014’ten önce bu ilginin olmadığını dile getirdi.
“GELENEKLERİMİZ HÂLÂ YAŞATILABİLİR”
Maksudoğlu, Kırım Tatarlarına ait millî günleri kutlamakta herhangi bir siyasi çekinceye sahip olunmaması gerektiğinin altını çizerek, Kırım Tatarlarının gelenek ve göreneklerini yaşatmak adına çok fazla aktivitenin olduğuna fakat bu aktivitelerin gönüllü olarak yapılması gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
Son Haberler