SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gkry

QHA - Kırım Haber Ajansı - Gkry haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gkry haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

NATO’dan Yunanistan’a düzeltme: “ORION-25 tatbikatında yer almadık” Haber

NATO’dan Yunanistan’a düzeltme: “ORION-25 tatbikatında yer almadık”

NATO Özel Harekât Kuvvetleri Komutanlığı (SOFCOM), Yunanistan Genelkurmay Başkanlığının sosyal medyada kendilerini etiketlemesinin ardından, Yunanistan ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) ortak tatbikatı olan ORION-25’e katılmadıklarını duyurdu. SOFCOM, Yunanistan Genelkurmay Başkanlığının GKRY ile yürüttüğü ortak tatbikata dair paylaşımında kendilerini etiketlemesine ilişkin Anadolu Ajansına (AA) yazılı açıklama yaptı. NATO TATBİKATA KATILMADI Açıklamada, "SOFCOM, ORION-25 tatbikatına katılmamıştır. Müttefik ülkeler zaman zaman SOFCOM'un ittifak genelindeki faaliyetlerini öne çıkarmak amacıyla sosyal medyada SOFCOM’u etiketleyebilmektedir. Bu tür etiketlemeler SOFCOM'un söz konusu faaliyete katılımı anlamına gelmez." ifadelerine yer verildi. Benzer şekilde SOFCOM'un da görünürlüğü artırmak ve NATO'nun caydırıcılık mesajlarını pekiştirmek amacıyla üye ülkelerin faaliyetlerini paylaşabildiği ya da etiketleyebildiği aktarılan açıklamada, "Bu özel durumda, ORION-25 tatbikatına atıfta bulunan bir paylaşım, SOFCOM'un Facebook sayfasında yanlışlıkla yayımlanmış ve daha sonra kaldırılmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu. YUNANİSTAN İDDİA ETMİŞTİ Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı, GKRY ile yürüttüğü ortak tatbikat ORION-25'le ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımında SOFCOM'u da etiketlemişti. SOFCOM ise tatbikata ilişkin sosyal medya hesabında fotoğraflar paylaşmıştı. Daha sonra sitedeki fotoğraflar kaldırılmıştı.

KKTC’den Norveç’in GKRY’ye silah ambargosunu kaldırma kararına sert tepki! Haber

KKTC’den Norveç’in GKRY’ye silah ambargosunu kaldırma kararına sert tepki!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı, Norveç hükûmetinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) uyguladığı 65 yılı aşkın süredir devam eden silah ambargosunu kaldırma kararına tepki gösterdi. Bakanlık, kararın Doğu Akdeniz’de her geçen gün giderek kırılgan hale gelen hassas dengeyi ciddi şekilde zedelediğini ve bölgedeki istikrar ile güvenlik ortamına olumsuz etkilerinin olacağını vurguladı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Norveç Parlamentosu tarafından 1959 yılında kabul edilen bir düzenleme uyarınca, çatışma yaşayan veya iç karışıklık riski bulunan ülkelere silah satışının yasaklandığı hatırlatıldı. Söz konusu ambargonun Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide tarafından 7 Kasım 2025 tarihinde GKRY lideri Nikos Hristodulidis’i arayarak kaldırıldığı belirtildi. “ADA’DAKİ HASSAS DENGEYE BİR MÜDAHALE” Açıklamada, Norveç’in geleneksel barış odaklı dış politikası ile çelişen bu kararın üzüntü ile karşılandığı ifade edildi. Bakanlık, ambargonun kaldırılmasının Ada’daki hassas dengeyi bozduğu ve bölgesel istikrara zarar verdiği görüşünü paylaştı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: Norveç hükûmetinin Kıbrıs Rum tarafının silahlanmasına imkân tanıyan bu kararı, Doğu Akdeniz’de her geçen gün giderek kırılgan bir hal alan mevcut hassas dengeye son derece zarar veren nitelikte olup, bölgedeki istikrar ve güvenlik ortamına katkı sağlamaktan oldukça uzaktır. Şüphesiz, Ada’da kalıcı barış ancak iki halkın eşit haklarının tanınması ve karşılıklı güven ortamının tesisi ile mümkün olabilecektir. Bu türden tek taraflı kararlar bu hedefe ulaştırmayı zorlaştırmakta, mevcut durumu tehlikeye sokmaktadır. “GEREKLİ ADIMLAR TÜRKİYE İLE BİRLİKTE ATILACAKTIR” Açıklamada ayrıca, Norveç hükümeti GKRY’nin provokatif tutumunu cesaretlendirecek ve silahlanma eğilimlerini artıracak girişimlerden vazgeçmeye, Kıbrıs Adası’nın gerçeklerine dayalı, bölgesel istikrar ve barışı destekleyici bir politika benimsemeye davet edildi. KKTC Dışişleri Bakanlığı, bu süreçte gereken adımları Türkiye ile birlikte atmaya devam edeceğini vurguladı. Bakanlık, kararın yalnızca Kıbrıs Türk tarafı için değil, bölgedeki tüm taraflar için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirtti.

KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman Hristodulidis ile görüşecek: Toplantıda BM yok Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman Hristodulidis ile görüşecek: Toplantıda BM yok

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Hristodulidis ile Birleşmiş Milletlerin (BM) dâhil olmayacağı, doğrudan bir görüşmede hemfikir olduklarını ancak tarihin henüz belli olmadığını açıkladı. Erhürman, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü (UNFICYP) Misyon Şefi Hassim Diagne'yi 31 Ekim 2025 tarihinde kabul etti. KKTC Cumhurbaşkanlığında gerçekleşen ve yaklaşık yarım saat süren kabulde, Erhürman ve Diagne'nin, teknik komiteler ve Kıbrıs meselesi konusundaki diğer gelişmeleri ele aldıkları öğrenildi. BM’İN DÂHİL OLMAYACAĞI BİR GÖRÜŞME Erhürman gerçekleşen kabulün ardından açıklamalarda bulundu. Erhürman, Hristodulidis ile yaptığı telefon görüşmesinde, gelecek haftalarda bir görüşme yapılması konusunda hemfikir olduklarını bildirdi. Erhürman, "BM’nin dâhil olmayacağı, kendi temsilcilerimizle birlikte olacağımız bir görüşmede bir araya geleceğimizi telefonda kararlaştırdık. Görüşmenin tarihi henüz belli değil. Daha sonra Hristodulidis ile tarih bildirme konusunda anlaştık." ifadelerini kullandı. BM Genel Sekreteri'nin Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile temas hâlinde olduklarını da söyleyen Erhürman, Cuellar ile 5 Aralık’ta görüşebileceklerini söyledi. Ayrıca Erhürman, görüşmede BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Diagne’ye başarı dileklerini ilettikleri, Kıbrıs'ta iki taraf arasında yaşamı kolaylaştıracak teknik komiteler konusunda karşılıklı görüşlerini paylaştıkları bilgisini paylaştı. “CUMHURBAŞKANI’NA TEBRİKLERİMİ İLETTİM” BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi UNFICYP Misyon Şefi Khassim Diagne de görüşmenin ardından çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, Erhürman ile ilk görüşmesini yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Diagne, BM Genel Sekreteri Guterres’in 27 Ekim'de Erhürman’a gönderdiği mektubu hatırlatarak, kendisinin de Cumhurbaşkanı'nı görevine başlaması dolayısıyla kutladığını ve başarı dileklerini ilettiğini bildirdi. Guterres'in, Kıbrıs’ta barışçıl ve sürdürülebilir çözüm yolu için tüm adanın refah ve güvenliğine yönelik çalışma kararlılığında olduğuna dikkat çeken Diagne, "Genel Sekreter’in ve BM Barış Gücünün temsilcisi olarak, bu hedefe ulaşmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağımızı Sayın Cumhurbaşkanı’na ilettim." dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman: Türkiye adanın tamamının garantörüdür Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman: Türkiye adanın tamamının garantörüdür

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde düzenlenen devir teslim töreni sonrası yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin Kıbrıs'ın tamamında garantör olduğunu vurguladı. Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti evet, adanın tamamının garantörüdür, böyle olacak. Bugünkü koşullarda bu daha da önemli hale geldi. Çünkü kendimizi güvende hissetmemiz günden güne zorlaşıyor.” dedi. “SEÇİMİN KAZANANI HALKIMIZDIR, AYRIŞMAYA İZİN VERMEM” Kıbrıs Türk halkının demokrasi kültürüne dikkat çeken Erhürman, “Mecliste hararetli tartışmalar yaşanır ama dışarıda kahve içilir, sohbet edilir. Bu halkın derin bir hoşgörüsü var” ifadelerini kullandı. Seçim sonuçlarına ilişkin ise “Bu seçimin kaybedeni yok. Kıbrıs Türk halkı kazandı, çocuklarımız kazandı, kardeşliğimiz kazandı” diyerek toplumsal birlik mesajı verdi. SİYASİ EŞİTLİK VURGUSU: “MÜZAKERE DEĞİL, TAAHHÜT OLMALI” Kıbrıs müzakerelerine dair en net mesajını “siyasi eşitlik” konusunda veren Erhürman, “Bu benim yaşamsal kırmızı çizgimdir. BM Güvenlik Konseyi kararında yazan bir şeyi Rum liderle müzakere etmem. Bu pazarlık konusu olamaz.” ifadelerini kullandı. Crans-Montana sürecine atıf yapan Erhürman, Rum liderliğin siyasi eşitliği halkına anlatamadığını söyleyerek masadan çekildiğini hatırlattı. “BM KENDİ SÖZLERİNE SAHİP ÇIKSIN” BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Crans-Montana sonrası yaptığı “müzakere süreci olacaksa zaman sınırlaması olacak” açıklamasına dikkat çeken Erhürman, “BM bu söze sahip çıkmalı. Kıbrıs Türk halkının artık 5-6 yıl daha beklemeye tahammülü yok” dedi. ANNANCI ÇİZGİ: İZOLASYONLARA SON VERİLMESİ ÇAĞRISI Erhürman, eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın raporuna atıfta bulunarak, “Kıbrıslı Türklerin ‘evet’ iradesinden sonra üzerlerindeki izolasyonların hiçbir meşru gerekçesi kalmamıştır” ifadelerini hatırlattı. Bu raporun BM Güvenlik Konseyine gitmemesi nedeniyle izolasyonların sürdüğünü belirten Erhürman, “Bu kez baştan taahhüt istiyoruz” dedi. “GÖRÜŞME MASASI” ÖNERİSİ: TEKNİK BAŞLIKLAR ELE ALINABİLİR Kapsamlı çözüm müzakerelerinin tıkanması durumunda “görüşme masası” önerisini dile getiren Erhürman, bu masada Yeşil Hat Tüzüğü, geçiş noktaları, karma evliliklerden doğan çocukların AB vatandaşlığı gibi teknik başlıkların ele alınabileceğini söyledi. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ, ADANIN TAMAMININ GARANTÖRÜDÜR" Erhürman, özellikle son 2 yıldır Güney Rum kesiminde, yabancı devletlerin askeri varlığını artırmasından kaynaklı şartlara ve bu bağlamda Türkiye'nin önemine işaret ederek, şunları söyledi: "İsrail'in güneye geldiği, ABD'nin güneye geldiği, Fransa'nın geldiği, Avrupa Birliği zaten orada, İngilizlerin zaten egemen üsleri var. Bütün bunlar varken, Türkiye Cumhuriyeti'nin Ada'nın tamamı üzerindeki garantörlüğünü herhalde tartışmaya açmayı düşünmüyordur (GKRY Lideri Nikos) Hristodulis diye düşünüyorum ben kendi adıma. Çünkü anlamlı değil artık bu noktadan sonra bu konu. Kesinlikle konuşulabilir bir konu değil. Türkiye Cumhuriyeti, evet, Ada'nın tamamının garantörüdür, böyle olacak ve bugünkü koşullarda daha da önemli hale geldi. Çünkü bizim kendimizi güvende hissetmemiz daha da güçleşiyor günden güne. Sonuçta İsrail, Gazze'de çocukları öldürüyordu. O sırada Baf Hava Üssü, İsrail'e imtiyazlı olarak kullanım hakkı noktasına geldi. Sonra İsrail döndü, İran'a saldırdı. İran'da dedi ki 'İsrail'e sadece size füze atmayacağız. Nerede üs kullanıyorsanız, oraya da füze atacağız.' Üs burada (GKRY) Baf Üssü. Ve Kıbrıs Türk tarafında, biz 1974'ten sonra ilk defa KKTC'de sığınaklar nerede diye bir tartışmanın içinde bulduk kendimizi. Yani hiçbir şekilde dahil olmadığımız, hiçbir şekilde irademizin olmadığı bir kararın. Bize içinde olmadığımız bir şeyin bedelini ödeme riski ile karşı karşıya kaldık." KKTC Cumhurbaşkanı, GKRY lideri Nikos Hristodulidis'in İsrail ile ilgili aldığı kararlarda, Kıbrıs Türk tarafının iradesinin bulunmadığını kaydederek, "Garantör ülke Türkiye, bütün Kıbrıs Adası'nın garantörüdür. Dolayısıyla, Baf kenti aslında Türkiye'nin yetki alanının dışında falan değil. Güneyde olması, Türkiye'yi yetkisiz kılmıyor. Konuşmamda da söylediğim gibi; (GKRY) hem bizi bypass ediyor, biz yokmuşuz gibi davranıyor, hem Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörlük yetkilerini, yetkileri yokmuş gibi davranıyor ve dönüyor aldığı kararlarda bizi yaşamsal riske sokuyor. Bunlar kabul edemeyeceğim şeyler." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİMİZ ÇOK ÖZELDİR" Erhürman, seçim kampanyası boyunca müzakerelerin Türkiye ile istişare etmeden yürütülmeyeceğine dair mesajlar verdiğini anımsatarak, ilk ziyaretini KKTC'de yerleşik bir devlet geleneği olarak Türkiye'ye yapacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bugün KKTC ile ilgili yaptığı açıklamalarla yemin törenine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katıldığına dikkati çeken Erhürman, şöyle devam etti: Kampanyam boyunca gittiğim her yerde, her mitingde ifade ettiğim üzere; bugüne kadarki hiçbir cumhurbaşkanımız, hiçbir müzakere sürecini Türkiye ile istişare etmeksizin yürütmedi. Tek bir örneği yoktur. Ben de başbakanken Türkiye ile her konuda istişare içerisinde çalıştım. Dolayısıyla seçim boyunca hep söyledim. Müzakereler başlayacaksa veya yürüyecekse, bütün bunlar her zaman Türkiye ile istişare içerisinde yapılır. Başka türlüsü zaten mümkün değildir. Hepsini bir tarafa bırakın, Türkiye Cumhuriyeti bizim kardeş ülkemizdir, çok özel ilişkilerimiz var. Başka hiçbir iki devletin ilişkisine benzemez bizim Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkimiz. Türkiye ile ilişkimiz çok özeldir. Ama artı Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs'ta garantör devlettir zaten. Erhürman, KKTC ile Türkiye ilişkilerinin gelecek dönemde daha da ileriye taşınacağını vurgulayarak, "Türkiye Cumhuriyeti ile istişare etmeksizin ne müzakere, ne Kıbrıs sorunuyla ilgili herhangi bir hamle, ne dış politikada herhangi bir hamle, bugüne kadar yapılmadığı gibi bundan sonra da yapılmayacak. Artı Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerin çok daha iyi bir seviyeye gelmesi de benim kendime özel olarak görev bildiğim, misyon bildiğim bir şeydir." diye konuştu. "GKRY'DEKİ YABANCI ASKERİ VARLIK ENDİŞE VERİCİ" Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ndeki (GKRY) başta İsrail olmak üzere yabancı askeri yapılanmanın sadece KKTC için değil Rum halkı için de endişe verici olduğunu söyleyen Erhürman, İngiliz üslerinin İran tarafından vurulma riski ortaya çıktığında hem KKTC'de hem de Güney Kıbrıs'ta 1974 sonrası ilk defa sığınak sorma ihtiyacı hissettiklerini, GKRY'deki yabancı askeri varlığının artışının endişe verici olduğunu ifade etti. GKRY lideri Nikos Hristodulidis'in, kendince Türkiye'ye karşı denge kurmak üzere bazı devletleri Kıbrıs'a çektiğini aktaran Erhürman, bu güç dengesini Hristodulidis'in kendi ordusu, silahı ve gücü ile değil başka devletler aracılığı ile kurmak istediğini vurguladı. Hristodulidis'in yürüttüğü sürecinin farklı yerlere kaydığını belirten Erhürman, şunları söyledi: "Türkiye'ye karşı güç dengesi kuracağım düşüncesiyle "büyük abiler" oraya gelirse, siz bileceksiniz ki bu büyük abiler girdikleri hiçbir coğrafyadan bugüne kadar çıkmadılar. Hiçbir coğrafyada da kimsenin arkasında durmadılar. Öne geçtiler. Siz arkaya düşeceksiniz ve dolayısıyla kendi iç yönetiminiz açısından da sıkıntı yaşayacağınız gibi güvenlik açısından da siz de sıkıntı yaşayacaksınız." Erhürman, GKRY'nin Hindistan'ı dahi Ada'ya getirmeye çalıştığını aktararak, "O dönemde, İran'ın sadece İsrail ile yetinmeyip üslerin olduğu yerleri vuracağını söylediğinde, biz bile sığınakları tartışmaya başladık. Aslında bu yaklaşım (GKRY'nin yaklaşımı), Ada'yı güvenli olmayan bir yere dönüştüren yaklaşım. Biz Kıbrıslı Türkler olarak dediğim gibi; Türkiye'nin garantörlüğünde kendimizi daha güvende hissetme noktasında durabiliriz. Ama Güney'deki Rumlar, kendilerini nasıl daha güvende hissedecekler onu bilmem?" diye konuştu. "Biz yokmuşuz gibi davranmaya çalışanlar eninde sonunda kaybeder" KKTC Cumhurbaşkanı, son zamanlarda gündeme gelen, Güney Kıbrıs-İsrail ve Yunanistan arasında kurulması düşünülen elektrik bağlantısı projesinin (Great Sea Interconnector) güzergahını da eleştirerek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Elektrik bağlantısını, Güney Kıbrıs, İsrail, Yunanistan arasında kurmayı düşüneceksiniz. Neden? 'Türkiye dışarıda kalsın' diye. Halbuki fizibilite olarak baktığınızda en yakın coğrafya Türkiye. Buradaki mantıklı proje Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan. Ama siz sırf Türkiye'yi siyasi sebeplerle dışarıda bırakmak adına dönüyorsunuz hattı yüzlerce kilometre öteden Yunanistan'a bağlanmayı düşünüyorsunuz. Bu ekonomik değil, makul değil. Ama siyaseten bunu tercih ediyorsunuz. Şimdi böyle yaklaşımları sergilediğiniz müddetçe bu bölgede kalıcı barış, kalıcı istikrar sağlamak da çok kolay değil." Erhürman, siyasi yaklaşımlarla gerçeklerden uzaklaşmamak gerektiğine dikkati çekerek, "Türkiye Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu bölgede görmezden gelinemez. Biz hep vardık. Bugün de varız. Yarın da var olacağız. Biz yokmuşuz gibi davranmaya çalışanlar eninde sonunda kaybeder." dedi.

KKTC’den egemenlik uyarısı: GKRY’nin izinsiz gemisi protesto edildi Haber

KKTC’den egemenlik uyarısı: GKRY’nin izinsiz gemisi protesto edildi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY), Norveç bayraklı bir gemi aracılığıyla KKTC hidrokarbon ruhsat sahalarında izinsiz faaliyetler yürütmesi için yayımladığı NAVTEX mesajlarını protesto etti. KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından 27 Eylül 2025 tarihinde yapılan açıklamada, “Ramform Hyperion” adlı Norveç bayraklı geminin, Kıbrıs adasının güneyindeki ve Kıbrıs Türk halkının da eşit hak sahibi olduğu kıta sahanlığında ve ayrıca, bu kıta sahanlığında yer alan ve KKTC’nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) tahsis ettiği hidrokarbon ruhsat sahalarında izinsiz faaliyetlerde bulunduğu duyuruldu. KKTC’DEN NAVTEX MESAJINA PROTESTO Bakanlık, söz konusu geminin KKTC’nin onayı olmaksızın icra ettiği faaliyetlerinin ve GKRY’nin anılan faaliyetlere dair yayınladığı NAVTEX mesajlarının protesto edildiğini bildirdi. Açıklamada, “Geminin bir an önce bu izinsiz faaliyetine son vermesini ve kıta sahanlığını terk etmesini talep ediyoruz. Bu vesileyle yabancı bayraklı gemilerin KKTC deniz yetki alanlarında yürüteceği faaliyetler için KKTC’nin onayını alması gerektiğini hatırlatıyoruz.” ifadelerine yer verildi. RUM TARAFI AKDENİZ’DE GERGİNLİK YARATMANIN PEŞİNDE Kıbrıs adasının eşit sahibi olan Kıbrıs Türk halkının Ada’nın etrafındaki suların da eşit sahibi olduğunun bir gerçek olduğu vurgulandığı açıklamada, “Dolayısıyla, Kıbrıs Türk halkı Ada ve etrafı ile ilgili atılacak tüm adımlarda eşit söz ve hak sahibidir. Yalnızca Kıbrıs Rum halkını temsil etmekte olan Rum Yönetiminin Kıbrıs Türk halkı adına Ada’nın etrafında tek yanlı tasarrufta bulunma yetkisi yoktur.” denildi. Bununla birlikte KKTC tarafından yapılan tüm yapıcı önerilere rağmen, tek taraflı faaliyetleriyle Kıbrıs Türk halkının Ada ve etrafıyla ilgili eşit haklarını ihlal girişimlerini sürdüren Rum Yönetimi’nin, Ada’da ve Doğu Akdeniz bölgesinde iş birliği yerine gerginliği tırmandırmayı tercih ettiğini gösterdiği vurgulandı. “KIBRIS TÜRK HALKI EŞİT HAKKA SAHİPTİR!” Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, “Ramform Hyperion” adlı Norveç bayraklı geminin faaliyetlerine ilişkin yaptığı açıklamada, "Kıbrıs Adası'nın eşit sahibi olan Kıbrıs Türk halkı, Ada’nın etrafındaki deniz alanları üzerinde de eşit hak sahibidir.” dedi. Keçeli ayrıca, GKRY’nin Kıbrıs Türk halkı adına Ada’nın etrafında tek taraflı tasarrufta bulunma yetkisi olmadığını hatırlattı ve şu ifadeleri kullandı: Bu çerçevede, 'Ramform Hyperion' adlı Norveç bayraklı geminin, Ada’nın güneyindeki ve Kıbrıs Türk halkının da eşit hak sahibi olduğu kıta sahanlığında icra ettiği izinsiz faaliyetlere dair KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada kayıtlı görüşleri paylaşıyor, KKTC makamlarının ortaya koyduğu haklı tepkiyi destekliyoruz. Bu vesileyle, üçüncü tarafları GKRY’nin uzlaşmaz tutumuna destek olmak yerine diyalog ve iş birliğini teşvik etmeye davet ediyoruz."

Ersin Tatar: Er ya da geç KKTC'nin tanınması gerekir Haber

Ersin Tatar: Er ya da geç KKTC'nin tanınması gerekir

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 7 Temmuz 2025 tarihinde Lefkoşa’daki KKTC Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi'nde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterrres’in Kıbrıs Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile görüştü. Tatar ile Cuellar, 16-17 Temmuz tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York eyaletinde düzenlenecek olan 5+1 toplantısı ve Kıbrıs meselesi ile ilgili fikir alışverişinde bulundu. TATAR, GKRY’NİN EYLEMLERİNİ ELEŞTİRDİ Cumhurbaşkanı Tatar Cuellar ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, New York’ta düzenlenecek olan 5+1 toplantısına yapıcı bir yaklaşımla gideceğini belirtti. Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) KKTC’den emlak alanlara yönelik yürüttüğü tutuklama eylemlerinden rahatsızlık duyduğunu Cuellar’a ilettiğini ifade etti. Hiçbir zaman ilişkilerin geliştirilmesinden kaçmayacaklarını ve yapıcı duruşlarıyla iş birliğine açık olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, New York'taki görüşmenin hayırlara vesile olmasını temenni etti. “Bu kadar insan iki günlük bir toplantı meşguliyeti için New York'a gidecek. Madem ki oralara kadar gideceğiz, en azından bu toplantıdan bir şey çıkması lazım.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Holguin’e özellikle her iki tarafın faydasına olabilecek kapılar konusunda bir adımın atılmasının çok önemli olduğunu ifade ettiğini, kendilerinin her zaman yapıcı ve her iki tarafın faydasına olabilecek temasları görüşmekten uzak durmayacaklarını belirttiğini dile getirdi. “ADADA İKİ DEVLETLİ SİYASETİN OLMASI BİRLİK VE BERABERLİK İÇİN ÖNEMLİ” Basın toplantısında yaptığı açıklamaların devamında 4 Temmuz 2025 tarihinde Azerbaycan’da düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 17. Liderler Zirvesi’nde birçok ülke lideri ile Kıbrıs meselesi hakkında görüşmeler yaptığını aktaran Tatar, GKRY ile federal bir yapı altında birleşmenin KKTC’yi daha da geriye götüreceğini, Kıbrıs Adası'nda iki devletli yeni bir siyasetin olmasının birlik ve beraberlik için önemli olduğunu vurguladı. TATAR: KKTC ER YA DA GEÇ TANINMALI Cumhurbaşkanı, Kıbrıs’ın kuzeyinde siyasî bir yapı, insanların yaşadığı ve kendine ait düzeni olan bir devlet olduğunun altını çizerek, adada iki devlet olduğu gerçeğinin kabul görmeye başladığını belirtti. Tatar, Kıbrıs'ta mevcut olan iki yapının bundan sonra birleşmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının sonunda, "Er ya da geç KKTC'nin tanınması gerekir. Yarın sabah tanıyın demiyorum ama er veya geç bunu yapmaları gerekir. Burada bir Kuzey Kıbrıs Devleti vardır. Kıbrıs'ta iki devlet vardır. Belki Kuzey'deki devlet şu anda çeşitli sebeplerden dolayı tanınmıyor. Ama bizim gerçeğimiz buradadır." ifadelerini kullandı.

BM, Kıbrıs için yeni gayriresmî toplantıya hazırlanıyor Haber

BM, Kıbrıs için yeni gayriresmî toplantıya hazırlanıyor

Birleşmiş Milletler (BM), 16 ve 17 Temmuz tarihlerinde New York'ta, Kıbrıs konusunda tarafların bir araya geleceği gayriresmî toplantı yapılacağını bildirdi. Konuyla ilgili bilgi, BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric tarafından verildi. Dujarric, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, 16-17 Temmuz tarihlerinde BM Genel Merkezi’nde düzenlenecek gayriresmî toplantıya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) liderlerinin yanı sıra garantör ülkeler olan Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık temsilcilerini davet ettiğini açıkladı. Toplantının, diyaloğu sürdürme ve mart ayından bu yana kaydedilen ilerleme hakkında görüş alışverişinde bulunma fırsatı sunacağı belirtildi. ÖNCEKİ TOPLANTI MART AYINDA YAPILMIŞTI BM Genel Sekreteri Guterres'in himayesinde 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre'de genişletilmiş formatta bir toplantı gerçekleşmişti. Kıbrıs meselesinde ileriye dönük bir yol haritası belirlenmesi için görüş alışverişinde bulunulması öngörülen toplantıda, Kıbrıs Türk ve Rum tarafının yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık’ın temsilcileri bir araya gelmişti. Toplantıya KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, GKRY lideri Nikos Hristodulidis, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis ve Birleşik Krallık Avrupa ve Kuzey Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty ile beraberindeki heyetler katılmıştı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.