SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hindistan

QHA - Kırım Haber Ajansı - Hindistan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hindistan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yaptırım darbesi: Hindistan Rus petrolünde sert fren yaptı Haber

Yaptırım darbesi: Hindistan Rus petrolünde sert fren yaptı

Hindistan’ın Rusya’dan petrol ithalatı, Batı yaptırımlarının sıkılaşması nedeniyle aralık ayında son üç yılın en düşük seviyesine gerilemeye hazırlanıyor. Birleşik Krallık merkezli Reuters haber ajansının 25 Kasım 2025 tarihinde kaynaklara dayandırdığı habere göre; Kasım ayında aylık zirvelere ulaşan ithalat, rafinerilerin yaptırım ihlali riskinden kaçınmak için alternatif kaynaklara yönelmesiyle sert şekilde düşüşe geçti. Birleşik Krallık, Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Ukrayna savaşı nedeniyle Moskova’ya yönelik yaptırımlarını daha da sıkılaştırırken, Vaşington’un son adımları Rus enerji devleri Rosneft ve Lukoil’i hedef almıştı. Rus petrolünün alıcılarına 21 Kasım’a kadar bu firmalarla işlemlerini sonlandırmaları talimatı verilmişti. AB ise 21 Ocak’tan itibaren, yükleme tarihinden önceki 60 gün içinde Rus petrolü işlemiş rafinerilerden gelen ürünleri kabul etmeme kararı almıştı. BANKALARIN BASKISI RAFİNERİLERİ FRENLEDİ ABD yaptırımlarının ardından bankaların artan incelemeleri, Hindistan’daki devlet rafinerilerini temkinli olmaya zorladı. Reuters’a konuşan rafineri kaynakları, aralık ayında Hindistan’ın Rusya’dan günlük yalnızca 600-650 bin varil ham petrol alacağını söyledi. Bu rakamın, kasım ayında Kpler verilerine göre gelen 1,87 milyon varil/gün sevkiyatın oldukça altında olarak kaydediliyor. Hindistan’ın ekim ayında Rusya’dan ithalatı günlük 1,65 milyon varil olarak gerçekleşmişti. Öte yandan bir ticaret kaynağı, kasım ayında Rus petrolü tedarikinin yüksek olmasını, “ABD yaptırım süresi dolmadan önce stokları doldurma çabası ve 2026’dan itibaren AB’ye ihraç edilecek ürünlerde Rus petrolü kullanımının yasaklanacak olması” olarak açıkladı. BİRÇOK HİNT RAFİNERİ RUS PETROLÜNÜ DURDURDU MRPL, HPCL ve HPCL-Mittal gibi çoğu Hint rafinerisi Rus petrolü alımını durdurmuş durumda. Devlete ait IOC ve Bharat Petroleum ise yalnızca yaptırıma tabi olmayan işletmelerden alım yapacağını açıkladı. Öte yandan Rosneft’in kısmi hissedarı olduğu Nayara Energy, diğer tedarikçilerin çekilmesi nedeniyle yalnızca Rus petrolü işlemeye devam ediyor. Dünyanın en büyük rafineri kompleksi sahibi Reliance Industries ise 22 Ekim öncesinde “taahhüt edilmiş” Rus petrolü yüklemelerini yaptığını, 20 Kasım’dan sonra gelen yüklerin ise yalnızca iç pazara yönelik rafineride işleneceğini duyurdu. ABD PETROLÜNÜN PAYI YÜKSELİYOR Hindistan’ın ekim ayında ABD’den petrol alımı, Haziran 2024’ten bu yana en yüksek seviyeye çıkarak dikkat çekti. Rafineriler, piyasalardaki fiyat avantajından yararlanarak ABD petrolüne yöneldi. Öte yandan Yeni Delhi, Vaşington’un gümrük tarifelerini yüzde 50’ye yükseltmesinin ardından ABD’den daha fazla enerji satın alması konusunda da siyasi baskı altında.

Hindistan, Rus petrolü alımını önemli ölçüde azalttı Haber

Hindistan, Rus petrolü alımını önemli ölçüde azalttı

Hindistan, Aralık 2025 teslimatları için Rusya’dan petrol alımlarını önemli ölçüde azalttı. Bloomberg’in 11 Kasım 2025 tarihinde gündeme getirdiği habere göre; ülkedeki beş büyük rafineri aralık için sipariş vermedi; yalnızca Indian Oil Corp. (IOC) ve Nayara Energy Rus petrolü almayı sürdürdü. IOC, yaptırımlardan etkilenmeyen tedarikçilerden petrol alırken, Nayara, payının bir kısmı Rusya’nın Rosneft şirketine ait olduğu için Rus petrolüne bağımlılığını sürdürüyor. Kaynaklara göre, Hindistan’ın temkinli tutumu, ABD ile yürütülen ticaret görüşmeleriyle doğrudan bağlantılı. Hindistan, bu görüşmeler kapsamında ABD’den daha fazla petrol satın almayı taahhüt etmişti. Uzmanlar, aralık ayı siparişlerinin azalmasının, Batı yaptırımlarının ve ABD’nin Rus petrol üreticilerine yönelik uyguladığı yaptırımların etkisini gösterdiğini belirtiyor. Geçen yıl Hindistan, petrol ihtiyacının yaklaşık yüzde 36’sını Rusya’dan karşıladı. HİNDİSTAN ALTERNATİF ARAYIŞLARA GİRDİ Bu yıl, Reliance Industries, Bharat Petroleum, Hindustan Petroleum, Mangalore Refinery ve HPCL-Mittal Energy gibi rafineriler, ülkenin Rusya’dan yaptığı petrol ithalatının yaklaşık üçte ikisini gerçekleştirdi. Öte yandan, Hindistan alternatif tedarikçiler arayışına girdi ve ABD ile Ortadoğu’dan petrol alımlarını artırmayı planlıyor. Kaynaklar, rafinerilerin ayrıca Suudi Arabistan’ın Saudi Aramco ve Abu Dabi’nin Abu Dhabi National Oil Co. yetkilileriyle görüşerek tedarik garantisi aldığını aktardı. Bu adımlar, Hindistan’ın Rus petrolüne bağımlılığını azaltma stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Hindistan, yeni ABD yaptırımlarının ardından Rus petrolü alımlarını durdurdu Haber

Hindistan, yeni ABD yaptırımlarının ardından Rus petrolü alımlarını durdurdu

Hindistan’daki petrol rafinerileri, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımların yürürlüğe girmesinin ardından Rus petrolü için yeni sipariş vermeyi durdurdu. Reuters haber ajansının haberine göre, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımların yürürlüğe girmesinin ardından Rus petrolü için yeni sipariş vermeyi durduran Hindistan’daki petrol rafinerileri hükûmetten ve tedarikçilerden açıklama bekliyor. Haber ajansına konuşan kaynaklara göre bazı rafineriler, ihtiyaçlarını geçici olarak spot piyasadan karşılıyor. Devlete ait Indian Oil yeni bir petrol alım ihalesi açarken, özel sektör devi Reliance Industries spot alımlarını artırdı. ABD’nin geçtiğimiz hafta Lukoil ve Rosneft gibi Rusya’nın en büyük petrol şirketlerine yönelik yeni yaptırımlar açıklamasının ardından, Hindistanlı şirketler bu yaptırımlara uyum için Rus petrolü ithalatını ciddi şekilde azaltmaya hazırlanıyor. Reuters’ın bildirdiğine göre, Reliance mevcut tedarikçilerle ilişkilerini sürdürerek yaptırmalara uyacağını ve Rosneft’ten petrol ithalatını durdurmayı planladığını duyurdu. Bir kaynak, “Yeni sevkiyat siparişi vermedik, ayrıca yaptırım kapsamındaki tüccarlardan yapılan bazı rezervasyonları iptal ettik” dedi. Bir diğeri ise “Satın alımlarımızın yaptırım uygulanan kişi veya şirketlerle bağlantılı olmadığından emin olmalıyız, aksi hâlde bankalar ödemeleri işleme koymaz” ifadelerini kullandı. Uluslararası Enerji Ajansına (IEA) göre Hindistan, Rusya’nın toplam petrol ihracatının yaklaşık yüzde 40’ını satın alıyordu.

KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman: Türkiye adanın tamamının garantörüdür Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman: Türkiye adanın tamamının garantörüdür

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde düzenlenen devir teslim töreni sonrası yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin Kıbrıs'ın tamamında garantör olduğunu vurguladı. Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti evet, adanın tamamının garantörüdür, böyle olacak. Bugünkü koşullarda bu daha da önemli hale geldi. Çünkü kendimizi güvende hissetmemiz günden güne zorlaşıyor.” dedi. “SEÇİMİN KAZANANI HALKIMIZDIR, AYRIŞMAYA İZİN VERMEM” Kıbrıs Türk halkının demokrasi kültürüne dikkat çeken Erhürman, “Mecliste hararetli tartışmalar yaşanır ama dışarıda kahve içilir, sohbet edilir. Bu halkın derin bir hoşgörüsü var” ifadelerini kullandı. Seçim sonuçlarına ilişkin ise “Bu seçimin kaybedeni yok. Kıbrıs Türk halkı kazandı, çocuklarımız kazandı, kardeşliğimiz kazandı” diyerek toplumsal birlik mesajı verdi. SİYASİ EŞİTLİK VURGUSU: “MÜZAKERE DEĞİL, TAAHHÜT OLMALI” Kıbrıs müzakerelerine dair en net mesajını “siyasi eşitlik” konusunda veren Erhürman, “Bu benim yaşamsal kırmızı çizgimdir. BM Güvenlik Konseyi kararında yazan bir şeyi Rum liderle müzakere etmem. Bu pazarlık konusu olamaz.” ifadelerini kullandı. Crans-Montana sürecine atıf yapan Erhürman, Rum liderliğin siyasi eşitliği halkına anlatamadığını söyleyerek masadan çekildiğini hatırlattı. “BM KENDİ SÖZLERİNE SAHİP ÇIKSIN” BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Crans-Montana sonrası yaptığı “müzakere süreci olacaksa zaman sınırlaması olacak” açıklamasına dikkat çeken Erhürman, “BM bu söze sahip çıkmalı. Kıbrıs Türk halkının artık 5-6 yıl daha beklemeye tahammülü yok” dedi. ANNANCI ÇİZGİ: İZOLASYONLARA SON VERİLMESİ ÇAĞRISI Erhürman, eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın raporuna atıfta bulunarak, “Kıbrıslı Türklerin ‘evet’ iradesinden sonra üzerlerindeki izolasyonların hiçbir meşru gerekçesi kalmamıştır” ifadelerini hatırlattı. Bu raporun BM Güvenlik Konseyine gitmemesi nedeniyle izolasyonların sürdüğünü belirten Erhürman, “Bu kez baştan taahhüt istiyoruz” dedi. “GÖRÜŞME MASASI” ÖNERİSİ: TEKNİK BAŞLIKLAR ELE ALINABİLİR Kapsamlı çözüm müzakerelerinin tıkanması durumunda “görüşme masası” önerisini dile getiren Erhürman, bu masada Yeşil Hat Tüzüğü, geçiş noktaları, karma evliliklerden doğan çocukların AB vatandaşlığı gibi teknik başlıkların ele alınabileceğini söyledi. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ, ADANIN TAMAMININ GARANTÖRÜDÜR" Erhürman, özellikle son 2 yıldır Güney Rum kesiminde, yabancı devletlerin askeri varlığını artırmasından kaynaklı şartlara ve bu bağlamda Türkiye'nin önemine işaret ederek, şunları söyledi: "İsrail'in güneye geldiği, ABD'nin güneye geldiği, Fransa'nın geldiği, Avrupa Birliği zaten orada, İngilizlerin zaten egemen üsleri var. Bütün bunlar varken, Türkiye Cumhuriyeti'nin Ada'nın tamamı üzerindeki garantörlüğünü herhalde tartışmaya açmayı düşünmüyordur (GKRY Lideri Nikos) Hristodulis diye düşünüyorum ben kendi adıma. Çünkü anlamlı değil artık bu noktadan sonra bu konu. Kesinlikle konuşulabilir bir konu değil. Türkiye Cumhuriyeti, evet, Ada'nın tamamının garantörüdür, böyle olacak ve bugünkü koşullarda daha da önemli hale geldi. Çünkü bizim kendimizi güvende hissetmemiz daha da güçleşiyor günden güne. Sonuçta İsrail, Gazze'de çocukları öldürüyordu. O sırada Baf Hava Üssü, İsrail'e imtiyazlı olarak kullanım hakkı noktasına geldi. Sonra İsrail döndü, İran'a saldırdı. İran'da dedi ki 'İsrail'e sadece size füze atmayacağız. Nerede üs kullanıyorsanız, oraya da füze atacağız.' Üs burada (GKRY) Baf Üssü. Ve Kıbrıs Türk tarafında, biz 1974'ten sonra ilk defa KKTC'de sığınaklar nerede diye bir tartışmanın içinde bulduk kendimizi. Yani hiçbir şekilde dahil olmadığımız, hiçbir şekilde irademizin olmadığı bir kararın. Bize içinde olmadığımız bir şeyin bedelini ödeme riski ile karşı karşıya kaldık." KKTC Cumhurbaşkanı, GKRY lideri Nikos Hristodulidis'in İsrail ile ilgili aldığı kararlarda, Kıbrıs Türk tarafının iradesinin bulunmadığını kaydederek, "Garantör ülke Türkiye, bütün Kıbrıs Adası'nın garantörüdür. Dolayısıyla, Baf kenti aslında Türkiye'nin yetki alanının dışında falan değil. Güneyde olması, Türkiye'yi yetkisiz kılmıyor. Konuşmamda da söylediğim gibi; (GKRY) hem bizi bypass ediyor, biz yokmuşuz gibi davranıyor, hem Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörlük yetkilerini, yetkileri yokmuş gibi davranıyor ve dönüyor aldığı kararlarda bizi yaşamsal riske sokuyor. Bunlar kabul edemeyeceğim şeyler." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİMİZ ÇOK ÖZELDİR" Erhürman, seçim kampanyası boyunca müzakerelerin Türkiye ile istişare etmeden yürütülmeyeceğine dair mesajlar verdiğini anımsatarak, ilk ziyaretini KKTC'de yerleşik bir devlet geleneği olarak Türkiye'ye yapacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bugün KKTC ile ilgili yaptığı açıklamalarla yemin törenine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katıldığına dikkati çeken Erhürman, şöyle devam etti: Kampanyam boyunca gittiğim her yerde, her mitingde ifade ettiğim üzere; bugüne kadarki hiçbir cumhurbaşkanımız, hiçbir müzakere sürecini Türkiye ile istişare etmeksizin yürütmedi. Tek bir örneği yoktur. Ben de başbakanken Türkiye ile her konuda istişare içerisinde çalıştım. Dolayısıyla seçim boyunca hep söyledim. Müzakereler başlayacaksa veya yürüyecekse, bütün bunlar her zaman Türkiye ile istişare içerisinde yapılır. Başka türlüsü zaten mümkün değildir. Hepsini bir tarafa bırakın, Türkiye Cumhuriyeti bizim kardeş ülkemizdir, çok özel ilişkilerimiz var. Başka hiçbir iki devletin ilişkisine benzemez bizim Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkimiz. Türkiye ile ilişkimiz çok özeldir. Ama artı Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs'ta garantör devlettir zaten. Erhürman, KKTC ile Türkiye ilişkilerinin gelecek dönemde daha da ileriye taşınacağını vurgulayarak, "Türkiye Cumhuriyeti ile istişare etmeksizin ne müzakere, ne Kıbrıs sorunuyla ilgili herhangi bir hamle, ne dış politikada herhangi bir hamle, bugüne kadar yapılmadığı gibi bundan sonra da yapılmayacak. Artı Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerin çok daha iyi bir seviyeye gelmesi de benim kendime özel olarak görev bildiğim, misyon bildiğim bir şeydir." diye konuştu. "GKRY'DEKİ YABANCI ASKERİ VARLIK ENDİŞE VERİCİ" Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ndeki (GKRY) başta İsrail olmak üzere yabancı askeri yapılanmanın sadece KKTC için değil Rum halkı için de endişe verici olduğunu söyleyen Erhürman, İngiliz üslerinin İran tarafından vurulma riski ortaya çıktığında hem KKTC'de hem de Güney Kıbrıs'ta 1974 sonrası ilk defa sığınak sorma ihtiyacı hissettiklerini, GKRY'deki yabancı askeri varlığının artışının endişe verici olduğunu ifade etti. GKRY lideri Nikos Hristodulidis'in, kendince Türkiye'ye karşı denge kurmak üzere bazı devletleri Kıbrıs'a çektiğini aktaran Erhürman, bu güç dengesini Hristodulidis'in kendi ordusu, silahı ve gücü ile değil başka devletler aracılığı ile kurmak istediğini vurguladı. Hristodulidis'in yürüttüğü sürecinin farklı yerlere kaydığını belirten Erhürman, şunları söyledi: "Türkiye'ye karşı güç dengesi kuracağım düşüncesiyle "büyük abiler" oraya gelirse, siz bileceksiniz ki bu büyük abiler girdikleri hiçbir coğrafyadan bugüne kadar çıkmadılar. Hiçbir coğrafyada da kimsenin arkasında durmadılar. Öne geçtiler. Siz arkaya düşeceksiniz ve dolayısıyla kendi iç yönetiminiz açısından da sıkıntı yaşayacağınız gibi güvenlik açısından da siz de sıkıntı yaşayacaksınız." Erhürman, GKRY'nin Hindistan'ı dahi Ada'ya getirmeye çalıştığını aktararak, "O dönemde, İran'ın sadece İsrail ile yetinmeyip üslerin olduğu yerleri vuracağını söylediğinde, biz bile sığınakları tartışmaya başladık. Aslında bu yaklaşım (GKRY'nin yaklaşımı), Ada'yı güvenli olmayan bir yere dönüştüren yaklaşım. Biz Kıbrıslı Türkler olarak dediğim gibi; Türkiye'nin garantörlüğünde kendimizi daha güvende hissetme noktasında durabiliriz. Ama Güney'deki Rumlar, kendilerini nasıl daha güvende hissedecekler onu bilmem?" diye konuştu. "Biz yokmuşuz gibi davranmaya çalışanlar eninde sonunda kaybeder" KKTC Cumhurbaşkanı, son zamanlarda gündeme gelen, Güney Kıbrıs-İsrail ve Yunanistan arasında kurulması düşünülen elektrik bağlantısı projesinin (Great Sea Interconnector) güzergahını da eleştirerek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Elektrik bağlantısını, Güney Kıbrıs, İsrail, Yunanistan arasında kurmayı düşüneceksiniz. Neden? 'Türkiye dışarıda kalsın' diye. Halbuki fizibilite olarak baktığınızda en yakın coğrafya Türkiye. Buradaki mantıklı proje Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan. Ama siz sırf Türkiye'yi siyasi sebeplerle dışarıda bırakmak adına dönüyorsunuz hattı yüzlerce kilometre öteden Yunanistan'a bağlanmayı düşünüyorsunuz. Bu ekonomik değil, makul değil. Ama siyaseten bunu tercih ediyorsunuz. Şimdi böyle yaklaşımları sergilediğiniz müddetçe bu bölgede kalıcı barış, kalıcı istikrar sağlamak da çok kolay değil." Erhürman, siyasi yaklaşımlarla gerçeklerden uzaklaşmamak gerektiğine dikkati çekerek, "Türkiye Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu bölgede görmezden gelinemez. Biz hep vardık. Bugün de varız. Yarın da var olacağız. Biz yokmuşuz gibi davranmaya çalışanlar eninde sonunda kaybeder." dedi.

Çin, ABD yaptırımları nedeniyle Rus petrolü alımını durdurdu! Haber

Çin, ABD yaptırımları nedeniyle Rus petrolü alımını durdurdu!

ABD'nin Rusya'nın en büyük petrol şirketleri Rosneft ve Lukoil'e yaptırım uygulaması üzerine, Çinli devlet petrol devlerinin deniz yoluyla Rus petrolü alımlarını askıya aldığı bildirildi. Karar, Rusya'nın en büyük iki müşterisinden gelen talepte keskin bir düşüş yaşanmasına neden olacak. Reuters haber ajansının ticaret kaynaklarına dayandırdığı özel haberine göre, Çinli ulusal petrol şirketleri PetroChina, Sinopec, CNOOC ve Zhenhua Oil, ABD'nin Rosneft ve Lukoil'e yönelik yaptırımları nedeniyle deniz yoluyla Rus petrolü tedarikini askıya aldı. Karının, deniz yoluyla Rus petrolünün en büyük alıcısı olan Hindistan'daki rafinerilerin de yaptırımlara uymak için Rusya'dan ham petrol ithalatını önemli ölçüde azaltmaya hazırlandığı bir dönemda alınması ise dikkat çekti. RUSYA'NIN GELİRLERİ BASKI ALTINDA Rusya'nın en büyük iki müşterisinden gelen talepteki bu keskin düşüşün, Moskova'nın petrol gelirleri üzerinde baskı yaratması bekleniyor. Ayrıca, dünyanın en büyük ithalatçılarının alternatif tedarik kaynaklarına yönelmesiyle küresel petrol fiyatlarının yükselmesine yol açabileceği belirtiliyor. Kaynaklar, Çin devlet şirketlerin, yaptırımlarla ilgili endişeleri nedeniyle en azından kısa vadede deniz yoluyla Rus petrolü ticaretinden uzak duracağını ifade etti. Sinopec'in ticaret kolu olan Unipec'in, Rusya'nın önde gelen petrol şirketleri ve gölge filosu gemilerinin yanı sıra Çinli bazı kuruluşların da yaptırım kapsamına alınmasının ardından geçen hafta Rus petrolü alımını durdurduğu öğrenildi. BAĞIMSIZ RAFİNERİLER VE BORU HATTI DURUMU Çin, deniz yoluyla günde yaklaşık 1,4 milyon varil Rus petrolü ithal ediyor olsa da, bunun büyük bir kısmı bağımsız rafineriler tarafından satın alınıyor. Ticaret uzmanları, bağımsız rafinerilerin de yaptırımların etkisini değerlendirmek için alımlarına kısa bir ara verebileceğini, ancak uzun vadede Rus petrolü alımına devam etmeyi düşüneceklerini belirtti. Öte yandan, Çin'in boru hattı aracılığıyla ithal ettiği günlük yaklaşık 900 bin varil Rus petrolünün tamamı PetroChina'ya gidiyor. Ticaret kaynakları, bu boru hattı tedarikinin yaptırımlardan büyük ölçüde etkilenmeyeceğini düşünüyor. Analistler, Çin ve Hindistan'ın Rusya dışındaki arz kaynaklarına yöneleceğini ve bu durumun Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika'dan gelen petrollerin fiyatlarını yukarı iteceğini öngörüyor.

Trump, Rusya'dan petrol alımını Şi ile görüşecek Haber

Trump, Rusya'dan petrol alımını Şi ile görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna'da sivil ve kritik altyapı tesislerini hedef alarak savaş suçu işleyen Rusya'dan petrol alımı konusunda Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşecek. Gelecek hafta Güney Kore'de Şi ile görüşmeyi planlayan Trump'ın Rus petrol alımını masaya yatıracağı bildirildi. Euro Truth gazetesinin 23 Ekim 2025 tarihli haberine göre Trump bu alımların savaşı finanse ettiğini vugruladı. "ÇİN, UKRAYNA'DAKİ SAVAŞIN SONA ERMESİNİN İSTİYOR" Trump, "Onunla (Şi) Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı nasıl bitirebileceğimizi konuşacağım: İster petrol, ister enerji, isterse başka bir şey yüzünden olsun. Ve sanırım çok anlayışlı olacaktır... Şu anda bu savaşın bitmesini istiyor." açıklamasında bulundu. Trump, önceki dönem ABD Başkanları Barack Obama ve Joe Biden'ın Çin ile Rusya'yı birleştimeye zorladığını ancak bunun hiçbir zaman mümkün olmayacağını çünkü doğalarının uyuşmadığını belirtti. ABD hükûmeti, Rus petrol alımlarının Ukrayna'daki savaşı finanse ettiğini ifade ederek, en büyük alıcısı Hindistan'ı gümrük tarifelerini yükseltme konusunda uyarmıştı. ABD Başkanı Donald Trump, yakın zamanda Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile görüşmesinde Hindistan'ın alımı durduracağını taahhüt ettiğini bildirmişti. Öte yandan ABD Hazine Bakanlığı, Rusya’nın iki büyük petrol şirketi Rosneft ve Lukoil ile iştiraklerini 22 Ekim 2025 tarihinde yaptırım listesine ekledi.

ABD: Hindistan Rus petrolü ithalatını yüzde 50 azalttı Haber

ABD: Hindistan Rus petrolü ithalatını yüzde 50 azalttı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği görüşmede, Hindistan’ın Rusya’dan petrol almayı bırakacağını söyledi. Birleşik Krallık merkezli Reuters haber ajansının 17 Ekim 2025 tarihinde gündeme taşıdığı habere göre; Beyaz Saray'dan bir yetkili, ABD ve Hindistan'ın verimli ticaret görüşmeleri gerçekleştirdiğini ve Hint rafinerilerinin Rus petrol ithalatını yüzde 50 oranında azalttığını bildirdi. OCAK AYINA KADAR DEVAM EDEBİLİR Öte yandan Hintli kaynaklar, söz konusu kesintinin henüz görünür olmadığını ancak aralık veya ocak ayı ithalat rakamlarına yansıyabileceğini belirtti. Kaynaklar, rafinerilerin kasım ayı yüklemeleri için sipariş verdiklerini ve bunların arasında aralık ayında varışı beklenen bazı kargoların da bulunduğunu belirtti. Bununla birlikte Hindistan hükûmeti, rafinerilere Rus ithalatını azaltma talebini henüz bildirmedi. “ŞİMDİ SIRA ÇİN’DE” Modi ile görüşmesinde Ukrayna-Rusya Savaşı’nın devam etmesinden duyduğu memnuniyetsizliği dile getiren Trump, "Hindistan'ın (Rusya'dan) petrol alması beni mutsuz ediyordu. (Modi) Bugün beni Rusya'dan petrol almayacakları konusunda temin etti." demişti. Trump, ithalatın bir anda durdurulamayacağını, sürecin yavaş ilerleyeceğini ancak yakın zamanda tamamlanacağını söylemişti. Ayrıca Trump Çin’i de işaret ederek, "Şimdi Çin'in de aynı şeyi yapmasını sağlamalıyız." ifadelerini kullanmıştı.

Ekonomide yeni ittifak hattı: Rusya-Hindistan ticareti Çin yuanına geçiyor Haber

Ekonomide yeni ittifak hattı: Rusya-Hindistan ticareti Çin yuanına geçiyor

Rus petrolünü uluslararası pazara sunan tüccarların, Hint devlet rafinerilerinden yaptıkları alımların ödemesini Çin yuanı ile yapmalarını talep etmeye başladığı bildirildi. Birleşik Krallık merkezli Reuters haber ajansının ticaret kaynaklarına dayandırdığı habere göre, tüccarlar Yeni Delhi ile Pekin arasındaki ilişkilerde son dönemde gözlemlenen iyileşmeyi, Hint alıcılarla olan anlaşmaları basitleştirmek için bir fırsat olarak görüyor. Hintli şirketlerin Rus petrolü alımlarına yakın kaynaklar, ülkenin en büyük rafinerisi olan devlete ait Indian Oil Corp'un (IOC) kısa süre önce iki ile üç kargo Rus petrolünün bedelini Çin para birimi kullanarak ödediğini aktardı. YAPTIRIMLAR SONRASI YUANIN PETROL TİCARETİNDE YÜKSELİŞİ Rusya'nın 2022 yılında Ukrayna'ya karşı başlattığı topyekûn işgal girişimi ve saldırıları sonrasında Batı'nın uyguladığı yaptırımlar, petrol ticaretinde uzun süredir hakim olan doların yerine Çin yuanı ve BAE dirhemi gibi alternatif para birimlerinin kullanımını hızlandırdı. Tüccarlar, şimdiye kadar ödemeleri dirhem veya dolar olarak alıp, Rus üreticilere ödeme yapmak için gereken rubleye dönüştürülmek üzere bunları yuana çevirmek zorunda kalıyordu. Yeni taleple birlikte, tüccarlar bu masraflı ara adımı ortadan kaldırmayı hedefliyor. Kaynaklar ayrıca, tüccarların Rus petrolünü AB'nin tavan fiyat uygulamasına uymak amacıyla dolar cinsinden fiyatlandırdığını ancak ödemenin karşılığını yuan cinsinden talep ettiğini belirtti. HİNDİSTAN VE ÇİN İLİŞKİLERİNDE YUMUŞAMA PETROL TİCARETİNİ ETKİLİYOR 2023 yılında Hint devlet rafinerileri Rus petrolü için yuan ile ödeme yapmış ancak Yeni Delhi'nin Çin ile yükselen gerilimi nedeniyle bu ödemeleri durdurmuştu. Özel rafineriler ise Çin para birimini kullanmaya devam etmişti. Yuan ile yapılan ödemelerin, bazı tüccarların diğer para birimlerini kabul etmemesi nedeniyle, Hint devlet rafinerileri için Rus petrolünün bulunabilirliğini artıracağı ifade ediliyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin iyileşme sinyalleri vermesi ise dikkat çekiyor. Hindistan ve Çin, beş yılı aşkın bir aradan sonra yakın zamanda direkt uçuşlara yeniden başladı. Ayrıca Hindistan Başbakanı Narendra Modi, yedi yıl sonra ilk kez geçen ay Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) toplantısına katılmak üzere Çin'i ziyaret etmişti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.