SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Holodomor

QHA - Kırım Haber Ajansı - Holodomor haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Holodomor haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Holodomor Soykırımı 92. yılında Başkent Üniversitesinde konuşuldu Haber

Holodomor Soykırımı 92. yılında Başkent Üniversitesinde konuşuldu

Ukrayna’da 1932-33 yıllarında kasıtlı olarak meydana getirilen açlık soykırımı Holodomor, bu sene 92. yılında Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği ve Başkent Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen program ile ele alındı. Başkent Üniversitesi Prof. Dr. İhsan Doğramacı Konferans Salonu’nda 26 Kasım 2025 tarihinde düzenlenen “Geçmiş ve Bugün: Holodomor ve Rusya'nın Ukrayna'ya Karşı Savaşı" başlıklı panele yoğun katılım oldu. Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl ve Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakan Özkardeş’in de katıldığı program; saygı duruşu, İstiklâl Marşı ve Ukrayna millî marşının okunmasıyla başladı. Fotoğraf: Elif Başak Boyacı/QHA DÜNYA, SOVYETLER BİRLİĞİ OLMAK İSTEYEN ÜLKENİN KARŞISINDA DAHA İYİ DURMALI Panelin açılış konuşmalarını Rektör Özkardeş ve Büyükelçi Celâl gerçekleştirdi. Prof. Dr. Özkardeş, Ukrayna’nın yaşadığı hadiselerin dünya tarihinde örneklerinin olduğunu belirtti. Bir asır önce egemenlik ve bağımsızlık mücadelesi veren Türkiye’nin her zaman Ukrayna’nın yanında yer aldığına vurgu yapan Özkardeş, “Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok, kimsenin gözünün topraklarımızda olmasını da istemiyoruz." dedi. Ukrayna’nın, yeniden Sovyetler Birliği olmak isteyen bir ülkeyle karşı karşıya olduğunun altını çizen Özkardeş, bunların karşısında dünyanın daha iyi durması gerektiğini söyledi. Özkardeş, “Elimizin ulaştığı yere kadar Başkent Üniversitesi olarak Ukrayna’nın yanında olmaya devam edeceğiz.” ifadesine yer verdi. Fotoğraf: Elif Başak Boyacı/QHA BİRÇOK ÜLKE HOLODOMOR'U SOYKIRIM OLARAK TANIDI Büyükelçi Celâl sözlerine başta Rektör Özkardeş olmak üzere programın icra edilmesini sağlayan herkese teşekkür ederek başladı. Celâl, 1932-33 yıllarındaki Holodomor’un yalnızca geçmişin acı bir sayfası değil, açlık ve ablukanın siyasi baskı aracı olarak kullanılmasının yol açtığı önemli bir uyarı olduğunun altını çizdi. Birçok dünya ülkesinin Holodomor’u soykırım olarak tanıdığını ve kınadığını belirten Celâl, Holodomor’u ele alırken yalnızca Ukrayna’yı değil, günümüzde yaşanan pek çok insanî felaketin yaşanmaya devam ettiğini hatırlattığını da kaydetti. Celâl, “Bugün Ukrayna yine benzer yöntemlerle yüz yüzedir. Rusya’nın saldırganlığı sonucu kaynaklara erişimin engellenmesi, zorla tehcirler, geçici işgal altındaki bölgelerde sivillere yönelik baskılar ve bunların tümü, geçmişteki totaliter suçların mantığını yeniden ortaya koymaktadır. Bu nedenle, totaliter bir rejim tarafından yapay olarak oluşturulan kıtlıkta milyonlarca vatandaşını kaybetmiş bir ülke olarak Ukrayna, insani koridorların açılması ve ablukaların sivillerin hayatını tehdit etmesini önlemeye yönelik uluslararası çabaları her zaman güçlü şekilde desteklemiştir.” ifadelerini kullandı. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin adil ve kalıcı bir barış için sarf ettiği çabanın takdir edildiğini sözlerine ekleyen Büyükelçi, bu desteklerin önemli olduğunu vurguladı. Fotoğraf: Elif Başak Boyacı/QHA "DÜNYA SESSİZ KALDIĞINDA TRAJEDİLER TEKRAR EDER" “Geçmiş ve bugün bize şunu hatırlatıyor: Dünya sessiz kaldığında trajediler tekrar eder.” diyen Celâl, 1944’te yaşanan Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nı da anımsattı. Büyükelçi Celâl sözlerine son verirken, “Holodomor’un hatırasını yaşatmak yalnızca geçmişe saygı değildir. Bu, sivillerin hayatının siyasi şantaj aracı hâline gelmesine izin vermeme yönünde bugünkü sorumluluğumuzdur. Bu, uluslararası insancıl hukukun önemine ve küresel dayanışmanın güçlendirilmesine yapılan bir çağrıdır.” ifadelerini kullandı. HOLODOMOR VE KAÇIRILAN UKRAİN ÇOCUKLAR Ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Aydıngün’ün moderatörlüğünü üstlendiği panel gerçekleştirildi. Aydıngün, “kasıtlı olarak aç bırakmak” şeklinde tanımlanan Holodomor’un birçok ülke tarafından soykırım olarak tanındığını dile getirdi. Ukrayna’nın çok önemli bir tarım ülkesi olduğunu vurgulayan Aydıngün, o dönemin Sovyet yönetimi tarafından milyonlarca tahılın ihraç edilerek, Ukrayna halkını sunî bir açlığa sürüklediğini söyledi. Panelde ele alınacak konuları sıralayan Aydıngün ayrıca Rusya tarafından kaçırılan Ukraynalı çocukların da programda konuşulacağını belirtti. Fotoğraf: Elif Başak Boyacı/QHA "RUSYA UYGULADIĞI BU İKİ POLİTİKADA UKRAİN KİMLİĞİNİ HEDEF ALIYOR" Çocukların ilk olarak işgal altındaki bölgelerde bulunan yetimhanelerden kaçırıldığını aktaran Aydıngün, Rusya’ya götürülen çocukların kendilerine ait tüm belgelerinin yok edildiğini ve Rus vatandaşı olmaya zorlandığını ifade etti. Bu iki konunun ele alınmasının sebeplerine yer veren Aydıngün, “Bu iki olgu arasındaki ortak nokta ikisinin de Ukrayna halkının bir millet olarak var olmasının engellenmeye çalışılmasıdır. Holodomor bir toplumu açlık yoluyla yok etmeyi hedeflemiştir. Ukrain çocukların kaçırılması da Ukrayna'nın gelecek kuşaklarını Ruslaştırma yoluyla yok etmeyi hedeflemektedir. Rusya uyguladığı bu iki politikada Ukrayna toplumunu hedef alan Ukrain kimliğini silmeye, Ukrayna millî bilincini yok etmeye yönelik politikadır.” dedi. Bunun sadece Ukrayna’nın sorunu olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizen Aydıngün, bunların birer hukuk ihlâli olduğunu sözlerine ekledi. Öğretim Üyesi, “Dolayısıyla bu hepimizi ilgilendiren küresel bir sorundur.” ifadeleriyle hukuk düzeninin sarsılmasının güç siyasetinin yolunu açabileceğini ve savaş riskini beraberinde getirebileceğini vurguladı. ÇIKIŞ YASAĞI AÇLIĞIN KASITLI MEYDANA GETİRİLDİĞİNİ GÖSTERİYOR Kapadokya Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Valeriy Morkva, “Holodomor Soykırımı: Ukrayna’nın Unutulmaz Acısı” başlığıyla yaptığı konuşmasında açlıkla ölümün en büyük işkencelerden biri olduğunu söyledi. Morkva, açlık çeken halkın bulunduğu bölgelerden çıkmasına yasak koyulmasının kasıtlı bir niyetle yapıldığını gösterdiğini ifade etti. Benzer bir açlığın Mao’nun politikaları sonucunda 1950’li yıllarda Çin’de ve 19. yüzyılda İrlanda’da yaşandığını örneklendiren Valeriy Morkva, “Ama Ukrayna’da böyle olmadı. Ne yanlış ekonomik politika ne de doğal sonuçla oldu. Bu kasıtlı bir soykırımdı. 1932’nin ortasından itibaren komünist Rusya rejimi Ukrayna’daki tüm tahılları ve yiyecekleri aldı. Vermeyenlerin daha ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacağı tehdidi yaydılar.” bilgisini verdi. Fotoğraf: Elif Başak Boyacı/QHA EN AZ 3 MİLYON UKRAYNALI HAYATINI KAYBETTİ Bir sene sonra kış mevsimi itibarıyla insanların ölmeye başladığını belirten Morkva, aynı yılın baharında açlıktan ölümün zirvede yaşandığını sözlerine ekledi. Öğretim Üyesi, tahılların sanayileşme için satıldığını söyledi. Morkva bu nedenle en az 3 milyon Ukrayna halkının hayatını kaybettiğini bildirdi. Ayrıca bunun Rusya tarafından inkâr edildiğini dile getiren Morkva, “Bunu yapma sebepleri belliydi: Aç kalan insanın ayaklanması zordur. Çünkü ortada Ruslaştırma politikası vardı.” değerlendirmesini yaptı. Ukraynalı aydınların da kurşuna dizildiğini anımsatan Morkva, “Ukrayna kimliğini yok etmeyi, Ukrayna devletini sildirmeyi günümüzde de sürdürüyorlar.” diyerek Ukrayna-Rusya Savaşı’na işaret etti. Fotoğraf: Elif Başak Boyacı/QHA RUSYA TARAFINDAN KAÇIRILAN UKRAİN ÇOCUKLAR Öte yandan Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Aydıngün, “Hepiniz Russunuz: Stratejik Emperyal Demografik Politikanın Çocuk Kurbanları” başlığıyla Rusya tarafından kaçırılan Ukrain çocukları gündeme taşıdı. Aydıngün, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik tarihsel yaklaşımını ele alarak konuşmasına başladı. Emperyal demografik politikaya değinen Aydıngün, “Bu kavram Rusya'nın Ukrayna’ya yönelik tarihsel yaklaşımını, ötekini yok etme gibi ‘bize dönüştürme’ projesi olarak anlamayı mümkün kılmaktadır.” dedi. Kaçırılan Ukrain çocukların sayısının belirlenmesinde güçlük yaşandığını kaydeden Aydıngün, Ukrayna verilerine göre 19 bin 546 çocuğun kaçırıldığının belgelendiğini söyledi. Aydıngün, “Rus kaynakları, gönüllü tahliye veya kurtarma süreleri çerçevesinde 744 bin çocuğun Rusya’ya götürüldüğünü iddia etmektedir. Bağımsız uzmanlar ise gerçek sayıların yüz binlerle ifade edilmesi gerektiği ileri sürmektedir. Sayılardaki olağanüstü fark, savaş koşullarının yarattığı ortam nedeniyle doğru verilen toplanamaması Rusya'nın sistematik kayıp manipülasyonu ve çocukların kimlik bilgilendirilmesi nedeniyle daha da derinleşmektedir.” yorumunda bulundu. Fotoğraf: Elif Başak Boyacı/QHA UKRAİNCE KONUŞMALARI YASAKLANIYOR Çocukların toplu bir şekilde yetimhanelerden götürüldüğüne ya da ailelerinin tamamen ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Aydıngün, aynı zamanda kaçırılan çocukların ana dili olan Ukrainceyi konuşmalarının da yasaklandığını aktardı. Aydıngün ayrıca Rusya’nın çocukları kaçırma gibi insanlık suçuna “gönüllü tahliye veya kurtarma” olarak, “Rus vatandaşlığının ise kimlik sildirme değil, vatandaşlık fırsatı sunma” gibi gerekçelerle kılıf geçirdiğinin altını çizdi. Öğretim Üyesi, “Bu çerçeve Rusya'nın saldırgan değil, koruyucu bir aktör olduğunu ima eden taktiğidir.” cümlelerini sarf etti. "ÇOCUK KAÇIRMALARI RUS NÜFUSUNUN NİTELİKSEL GÜÇLENDİRİLMESİNİ AMACINI TAŞIYOR" Aydıngün konuşmasını, “2014’ten itibaren Rusya'nın Ukrayna'da işgal ettiği bölgelerde kamusal alanlar silinmiştir. Eğitimde Rusya yanlısı müfredatlar dayatılmıştır. Ukrayna tarihi taşıyan referanslar kaldırılmıştır. Ukrayna sadakat potansiyeli taşıyan çocuklar özellikle hedef alınmıştır. Bu nedenle çocukların kaçırmaları hem gelecek kuşakların sayı olarak azaltılması hem de Rus nüfusunun niteliksel olarak güçlendirilmesi amacını taşımaktadır.” ifadeleriyle sürdürdü. Aydıngün, konuşmasının sonunda Mart 2023’te çocuk kaçırma suçundan dolayı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rusya’nın Çocuk Hakları Komiseri Maria Alekseyevena hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yakalama kararı çıkarıldığını anımsattı. PROGRAMIN SONUNDA PLAKET TAKDİMİ YAPILDI Panelin sonunda katılımcılar tarafından sorular soruldu. Program, panelistlere plaket takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi. Fotoğraf: Elif Başak Boyacı/QHA Fotoğraf: Elif Başak Boyacı/QHA

Holodomor'un yıl dönümünde İstanbul’da Ukraynalı esirlere destek mitingi Haber

Holodomor'un yıl dönümünde İstanbul’da Ukraynalı esirlere destek mitingi

İstanbul Şişhane Meydanı'nda, Rus işgaline karşı vatanını savunurken esir düşen, cephede kaybolan ve yasa dışı şekilde mahkûm edilen Ukraynalı askerlere destek amacıyla miting gerçekleştirildi. Mitinge; Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisinin Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov, Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Aliya Usenova, Çerkes Dernekleri Federasyonu Kurucu Üyesi ve Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden, Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Ukraynalı savaş esirlerinin ve savaş alanında kaybolan Ukraynalı askerlerin yakınları ile İstanbul’da yaşayan Ukraynalılar ve Kırım Tatarları katıldı. Ukrayna Kültür Derneği tarafından organize edilen eylem, Ukrayna’da bugün kaydedilen Holodomor Kurbanlarını Anma Günü vesilesiyle düzenlendi. 1932-1933 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin egemenliğindeki Ukrayna’da, eli kanlı diktatör Josef Stalin’in emriyle ortaya konulan kıtlık sebebiyle milyonlarca insan açlıktan hayatını kaybetmişti. Sovyetlerin Ukrayna halkına karşı işlediği bu korkunç suça "açlıkla ölüm" anlamında Holodomor adı verildi. Eylemin açılışında konuşan Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Aliya Usenova, “Bugün Ukrayna tarihinde çok acı bir gün. Bugün Holodomor kurbanlarını anıyoruz. Bildiğiniz gibi komşu ülke Rusya birçok kez Ukrayna halkını yok etmeye çalıştı. Ama başaramadı ve başaramayaktır.” dedi. Ukrayna halkının iradesini kırmak için uygulanan Holodomor (suni açlık) nedeniyle milyonlarca Ukraynalının hayatını kaybettiğini hatırlatan Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, “Rusya şimdi de Ukrayna halkını yok etmek istiyor. Ukraynalıların iradesini kırmak istiyor. Ama daha önce de başaramadığı gibi bugün de başarısız olacak. Şu an Ukrayna, tarihinin en zor anlarından birinden geçiyor. Eylemlere çıkan, Rusya tarafından esir tutulan Ukraynalı asker ve sivillere dikkat çeken herkese teşekkür ederim. Herkes Rus esaretinden kurtarılana kadar sizinle birlikte olacağız. Bugün topyekûn savaşın 1368 günü. Ama biz mücadelemize devam ediyoruz ve inanıyorum ki mutlaka kazanacağız.” ifadelerini kullandı. Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisinin Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov, “Bugün Sovyet yönetiminin Ukrayna halkına karşı işlediği soykırımın kurbanlarını anıyoruz. Sovyet rejiminin amacı Ukrayna ve Ukrayna halkını yok etmekti. Şimdi ise Rusya’nın bu soykırımı devam ettirdiğini görüyoruz. Rusya işgal, savaş, Ukrayna halkını yok etme yolunu seçti.” dedi. Türkiye’ye ve başka ülkelere giderek Rusya tarafından alıkonulan savaş esirlerinin hikayelerini anlatan, bu konuya dikkat çeken ve serbest bırakılmaları için mücadele etmeye devam eden Ukraynalı esirlerin ailelerine teşekkür eden Kadirov, “Sivil ve savaş esirlerin, kaçırılan Ukraynalı çocukların kurtarılması Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisinin Ofisinin ana görevlerinden biridir. Bu konuda ortaklarımız bize çok yardım ediyor. Ve Türkiye müzakerelerde kilit rol oynuyor. Bu yüzden Türk devletine ve Türk halkına bize verdikleri destek için teşekkür etmek istiyorum.” ifadelerini kullandı. Rusya’nın tarih boyunca birçok halka zulmettiğini vurgulayan Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden, “Bugün Rusya’nın kurbanı ve mağduru olan halklar olarak buradayız.” dedi. Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, “Aynı zamanda bugün burada, savaşın ve insan hakları ihlallerinin yol açtığı ağır sonuçlara dikkat çekmek ve sesini duyuramayanların sesine güç katmak amacıyla bir araya geldik. Bu toplantı, yalnızca bir dayanışma ifadesi değil; uluslararası toplumun ortak sorumluluğunu hatırlatan önemli bir buluşmadır.” şeklinde konuştu. Eylemde söz alan Ukraynalı savaş esirlerin yakınları, “Biz Ukraynalı savaş esirlerinin ve cephede kaybolan askerlerin yakınlarıyız. Bugün burada İstanbul’da esir tutulan yakınlarımızın sesini duyurmaya çalışıyoruz. İnsani konuları ve esirlerin eve geri getirilmesi sürecine destek veren Türk devletine teşekkür ediyoruz.Türkiye birçok kez sözünün gücünü defalarca kanıtladı. Ve Türkiye’nin insani girişimleri insan hayatlarını kurtarıyor. Sağlanan her türlü yardım ve sesimizi duyurmaya yardım eden her fırsat için minnettarız. Bizim için bu sadece diplomatik adımlar değil. Eşimizi,oğlumuzu, kardeşimizi eve geri getirme şansıdır. Tekrar aile olmak şansıdır.” ifadelerini kullandı. Eylemin sonunda katılımcılar Holodomor Soykırımı kurbanları anısına mum yaktı.

Ukrayna’da Sovyetlerin kanlı mirası: Holodomor Soykırımı Haber

Ukrayna’da Sovyetlerin kanlı mirası: Holodomor Soykırımı

1932-1933 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin egemenliğindeki Ukrayna’da, eli kanlı diktatör Josef Stalin’in emriyle ortaya konulan kıtlık sebebiyle milyonlarca insan açlıktan hayatını kaybetmişti. Sovyetlerin Ukrayna halkına karşı işlediği bu korkunç suça "açlıkla ölüm" anlamında Holodomor adı verildi. Sovyet Rusya yönetiminin milyonlarca Ukraynalıyı ölüme sürüklediği sun'i açlık Holodomor, Ukraynalılara boyun eğdirme amacı taşıyordu. Ukrayna'nın komünist rejime karşı direnişini ve Moskova'dan bağımsız bir Ukrayna devleti kurma girişimlerini nihai olarak ortadan kaldırmak için gerçekleştirildi. 26 Kasım 1998’de dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının dördüncü cumartesi günü "Holodomor Kurbanlarını Anma Günü" olarak ilan edildi. Daha sonra 2006’da Ukrayna Parlamentosu, kabul ettiği karar ile Holodomor’u Ukrayna halkına karşı yapılan bir soykırım olarak tanıdı. STALİN'DEN ZİRAATİN KOLEKTİFLEŞTİRİLMESİ KANUNU 1924’te Sovyetler Birliği’nde iktidara gelen Josef Stalin, siyasi muhaliflerini ortadan kaldırdıktan sonra, Ukrayna’daki iktisadi ve sosyal hayatı sıkı kontrol altına alarak Ukrayna’yı tamamen Kremlin’e bağladı. 1929’da diktatör Stalin, ziraatin kolektifleştirilmesi için kanun çıkarma emri verdi. Çıkarılan kanun uyarınca Ukrayna’da verimli topraklar, tarlalar devletleştirildi, köylüler, kendi eski topraklarında devletin işçisi hâline getirildi. Gece gündüz köle gibi çalışan köylüler kendileri için bir kilo buğday bile kullanamaz iken devlet bütün buğdayları Avrupa’ya satarak fabrikalar inşa etti. UKRAYNA HALKI, KOMÜNİST REJİMİNİN BASKI POLİTİKASINA KARŞI ÇIKTI Komünist totaliter rejimin politikası, Ukrayna halkının direnişini kışkırttı. Ukrayna’daki köylüler, 1930'ların başında komünist rejiminin kolektifleştirme, vergilendirme politikası, soygun ve terörüne karşı yaklaşık 4 bin büyük çaplı eylem gerçekleştirdi. Ukraynalı köylüleri tehdit olarak gören Stalin, binlerce Sovyet memurunu köylülere baskı kurması için Ukrayna'ya gönderdi. Ukrayna'da yarım milyondan fazla insan rejimin tarım uygulamalarına isyan ettiği için yük trenlerine doldurularak Sibirya'ya sürgün edildi. Sürgün sırasında binlerce Ukraynalı açlıktan, hastalıktan hayatını kaybetti. Bununla birlikte Sovyet Rusyası, Ukrayna'da sun'i kıtlık oluşturmak için bir dizi uygulama işleme koydu. Tüm gıda ürünlerine el koyan Kremlin, Ukrayna halkının bir kısmının yok edilmesini amaçlayan koşulları yarattı. Ukrayna’daki açlık çeken bütün bölgeler askerlerle çevriliydi, kimsenin kurtarılmaması ve bu bölgelere hiçbir yardımın geçmemesi için Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin bütün sınırları kapatılmıştı. Holodomor yılları boyunca Sovyet yönetimi, adeta bir açlık terörü icra etti. Holodomor, Ukrayna halkına karşı başlattığı gerçek bir savaştı. HER BİR DAKİKADA 24 KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYORDU 1933 baharında Ukrayna'daki ölüm oranları felaket boyutlarına ulaştı. Haziran 1933'te her gün 34 bin kişinin, saatte bin 440 kişinin ve her dakika 24 kişinin hayatını kaybettiği biliniyor. SADECE RESMİ VERİLERE GÖRE NEREDEYSE 4 MİLYON İNSAN HAYATINI KAYBETTİ Ukrayna Milli Güvenlik Servisi, Holodomor davasının soruşturulması sırasında ortaya çıkan bilgileri kamuoyuyla paylaştı. 1932-1933 yıllarında suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişi öldü. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken buna karşı Rusya, hala Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürüyor. Stalin'in kanlı mirasının destekçisi olmaya devam ediyor. RUSYA SUÇUNU ÖRTMEYE ÇALIŞTI Bu suçun boyutları ve sebepleri uzun bir süre boyunca insanlardan ve dünya kamuoyundan saklanmaya çalışıldı. Sovyetler döneminde Holodomor ile ilgili herhangi bir hatırlama durumunda insanlara hapis cezası veriliyordu. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor Soykırımı, uluslararası kamuoyunun da gündeminde. Günümüzde Holodomor; Birleşik Krallık, Kanada, Fransa, İtalya ve Almanya başta olmak üzere 30’dan fazla ülke tarafından "soykırım" olarak tanındı.

Holodomor Soykırımı anma törenine katılanlar QHA'ya konuştu Haber

Holodomor Soykırımı anma törenine katılanlar QHA'ya konuştu

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği, 21 Kasım 2025 tarihinde Holodomor Soykırımı kurbanlarını anmak amacıyla bir program tertip etti. Etkinlik kapsamında Holodomor’un tarihi, Ukrayna halkına yaşattığı büyük acılar ve günümüzde devam eden Rus saldırganlığına karşı Ukrayna’nın direnişi bir kez daha hatırlatıldı. Törene katılan Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay ile Ukrayna Ankara Derneği Başkanı İrina Ambarkütükoğlu, Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirmelerde bulunarak Holodomor’un, Ukrayna halkına karşı işlenen en ağır suçlardan biri olduğunu vurguladıl. Ayrıca Ukrayna’nın bugün de benzer baskı ve şiddete maruz kaldığını, bu nedenle Holodomor’un hem tarihsel bir acı hem de güncel bir uyarı niteliği taşıdığını ifade ettiler. İRINA AMBARKÜTÜKOĞLU: HER BİRİMİZ HOLODOMOR HAKKINDA KONUŞMALIYIZ Törene katılan Ukrayna Ankara Derneği Başkanı İrina Ambarkütükoğlu, Holodomor’un Ukrayna halkının hafızasında derin yaralar bırakan bir felaket olduğunu belirterek “Bugün Holodomor’u anma günüdür. Hepimiz geçmişte neler yaşandığını, atalarımızın nasıl bir felaketi atlattığını hatırlamak zorundayız. Bu açlık felaketi yapay olarak oluşturuldu, insanlar bilerek açlığa mahkûm edildi. Bunun bir daha asla tekrarlanmaması için hatırlamak ve yüksek sesle konuşmak gerekiyor” dedi. İrına Ambarkütükoğlu, Holodomor gerçeğinin uzun yıllar gizlendiğini ancak bugün dünyanın bu felaketi açıkça soykırım olarak tanıdığını vurgulayarak, “Bilgiler saklandı, gerçekler karartıldı. Şimdi ise tüm dünya neler yaşandığını biliyor ve maalesef bugün yeniden nelerin benzer şekilde devam ettiğini görüyor.” ifadelerini kullandı. Ayrıca Ambarkütükoğlu, Ukrayna toplumunun bu hafızayı yeni nesillere aktarması gerektiğinin altını çizdi. TUNCER KALKAY: RUSYA, GEÇMİŞTE YAPTIĞINI BUGÜN FARKLI YÖNTEMLERLE TEKRARLIYOR QHA'ya açıklamalarda bulunan Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay Holodomor’un, Rusya’nın tarih boyunca Ukrayna’ya uyguladığı baskı politikalarının en ağır örneklerinden biri olduğunu belirterek, “Rusya üç yıldan fazladır Ukrayna’yı işgal ediyor; şehirleri bombalıyor, yıkıyor, yağmalıyor. Bugün Ukrayna’yı açlığa mahkûm etmeye çalışan bu zihniyet, 93 yıl önce milyonları öldüren aynı zihniyettir.” dedi. Kalkay, Holodomor’un yalnızca Ukraynalıları değil, o dönemde bölgede yaşayan diğer halkları da etkilediğini hatırlatarak, “Kırım Tatarları da bu trajediden payını aldı. Tarihte yaşananlar, bugünkü saldırganlığın arkasındaki zihniyeti daha net görmemize yardımcı oluyor” vurguladı Holodomor’un her yıl kasım ayının son cumartesi günü anıldığını belirten Kalkay, bu etkinliklerin Ukrayna’nın tarihi gerçekleri dünyaya anlatması açısından büyük önem taşıdığını söyledi.

Kırım Derneği İstanbul Şubesinde Holodomor Soykırımı anıldı Haber

Kırım Derneği İstanbul Şubesinde Holodomor Soykırımı anıldı

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şubesinde “Geleneksel Cuma Konferansları” kapsamında, 6 Aralık 2024 tarihinde Holodomor Soykırımı ele alındı. Konferansta; Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten, Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi Gülnara Bekirova, Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi Abmecit Süleymanov, Ukrayna İstanbul Başkonsolosunun eşi Lyudmıla Nedilska ile çok sayıda katılımcı yer aldı. “TEK TOPRAĞIMIZ VE TEK GELECEĞİMİZ VAR” Konferansta Ukrayna Başkonsolosu Nedilskıy, konuşmasına Ukrayna ve Kırım Tatarlarına ithafen, “Hepimiz bir milletiz; tek devletiz. Bir milletimiz ve tek toprağımız ve tek geleceğimiz var.” ifadeleriyle başladı. 6 Aralık'ta kutlanan Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Günü’nü anan Nedilskıy, “Ukrayna ordusunda binlerce Kırım Tatar savaşıyor; bu mücadeleyi beraber sürdürüyoruz.” dedi ve katılımcıları ölen askerler için saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşunun ardından Nedilskıy sözlerine şu şekilde devam etti: "Her yıl Kasım ayının son cumartesi günü Ukrayna halkının hafızasında derin bir trajedi bırakan bu soykırım, milyonlarca Ukraynalının hayatını yitirmesine neden olan insanlık dışı bir hatıradır. Ukrayna ulusu her yıl bu dayanılmaz acı ile sarsılır. Ukrayna’da 7 milyondan fazla kişinin hayatını kaybettiği bu soykırım döneminde ayrıca Kuzey Kafkasya, Aşağı Volga ve Kuban bölgesi dahil Kazakistan gibi Ukraynalıların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde, 3 milyon kişi açlıktan öldü. Holodomor’un zirve noktası 1923’ün baharında gerçekleşti. Bu süreçte dakikada on yedi, saatte bin 4 yüz ve günde 30 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Ancak Holodomor’un nasıl olduğu ve insan kayıplarının tam sayısı hâlâ tam olarak bilinmemektedir. Bu trajik kayıplarla Ukrayna’nın İkinci Dünya Savaşı’ndaki kayıpları karşılaştırılabilir düzeydedir.  Bir ulusu yok etmeye dair olan bu girişim hem tarihî hem de insanlık açısından kabul edilemezdir. Bu tür eylemler hiçbir zaman unutulmamalı ve affedilmemelidir.” “RUSYA, SOYKIRIMI BİR YÖNTEM OLARAK SEÇMİŞTİR” Nedilskıy, Holodomor Soykırımı’nın ardından on yedi yıl geçmesine rağmen işgalci Rusya’nın soykırımcı zihniyetinin değişmediğinin altını çizdi ve Rusya’nın Ukrayna halkının kimliğini, kültürünü yok etmek ve Ukrayna halkının iradesini yıkmak için bütün terörist yöntemleri kullandığını kaydetti. Bununla beraber Nedilskıy, “Rusya, Stalin’in yüzyılında ve 21. yüzyılda Ukrayna halkını yok etmek için soykırımı bir yöntem olarak seçmiştir.” ifadelerini kullandı. 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın aynı zihniyetle gerçekleştirildiğinin altını çizen Nedilskıy, hem Holodomor Soykırımı’nın hem de sürgünlerin uluslararası değerlendirmelerden yoksun kaldığını vurguladı ve “İnsanlığa karşı suç işleyenler dünya toplumu tarafından kınanmalı ve mağdurlar onurlandırmalıdır” dedi. Nedilskıy, bu bağlamda hem Türkiye’de hem de diğer ülkelerde faaliyet gösteren Ukrayna ve Kırım Tatar derneklerinin önemli olduğunu belirterek sözlerini sonlandırdı. Program kapsamında Kırım Derneği İstanbul Şubesi korosu tarafından Ural Dağı, Kayboldu Bütün Ömrüm ve Ey Güzel Kırım adlı eserler seslendirildi. Konferans sonrasında, Kırım Derneği İstanbul Şubesi tarafından merhum Şefik İçten adına ikramlarda bulunuldu.

Milyonlarca insanın açlıktan öldüğü Holodomor Soykırımı kurbanları İstanbul'da anıldı Haber

Milyonlarca insanın açlıktan öldüğü Holodomor Soykırımı kurbanları İstanbul'da anıldı

1932-1933 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin egemenliğindeki Ukrayna’da, eli kanlı diktatör Josef Stalin’in emriyle ortaya konulan kıtlık sebebiyle milyonlarca insan açlıktan hayatını kaybetmişti. Sovyetlerin Ukrayna halkına karşı işlediği bu korkunç suça "açlıkla ölüm" anlamında Holodomor adı verildi. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor Soykırımı'nın kurbanları, her sene kasımın son cumartesi günü anılıyor. Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosluğunun girişimi ile 23 Kasım 2024 tarihinde İstanbul'daki Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesinde 1932-1933 Holodomor Kurbanlarını Anma Ayini düzenlendi.  Anma törenine; Ukraynalı savaş esirlerinin ve savaş alanında kaybolan Ukraynalı askerlerin yakınları, Belçika, Bulgaristan, Brezilya, Gürcistan, Irak, Moldova, Hollanda, Polonya, Romanya ve İsviçre Başkonsolosluklarının yetkilileri ve Türkiye'deki Ukrayna ve Kırım Tatar diasporalarının temsilcileri katıldı. Ardından İstanbul'daki Ukraynalılar, Odakule Meydanı’nda gerçekleştirdikleri eylemde, işgalci Rusya'nın Ukrayna halkına karşı yüzyıllar boyunca yürüttüğü baskı ve soykırım politikasını kınadı. Ukrayna Kültür Derneği tarafından organize edilen eylemde, Sovyet Rusya yönetiminin 91 yıl önce Ukrayna halkının direnişi ve bağımsız bir Ukrayna devleti kurma girişimlerini nihai olarak bastırmak için Ukrayna halkına karşı Holodomor Soykırımı'nı gerçekleştirdiği gibi günümüzde Putin Rusyası'nın Ukrayna’ya karşı topyekun işgal saldırısı başlatarak Ukrayna halkını ve devletini yok etmeye çalıştığına dikkat çekildi. Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy yaptığı konuşmada, “Bugün biz büyük trajedinin kurbanlarını anıyoruz. Komünist rejim tarafından kasıtlı olarak  gerçekleştirilen Holodomor milyonlarca Ukraynalının hayatını aldı. Günümüzde de tarih tekrarlanıyor… Ama biz devletimizin ve kimliğimizin yok edilmesine izin vermeyeceğiz.” dedi. Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkan Yardımcısı Ergun Sevimsoy, Rusya’nın yüzyıllar boyunca farklı halklara soykırım uyguladığına dikkat çekti. Suni açlık olan Holodomor’un Ukrayna dışında Kazakistan’da da uygulandığını hatırlatan Sevimsoy, “Ruslar tarihleri boyunca bu katliamlar ve soykırımlarla anılacaktır. Bize, Kırım Tatarlarına neden Rusya ile devam etmek istemiyorsunuz diye soruluyor. Ruslarla bu kadar karanlık tarihimiz varken neden Ruslarla devam edelim ki? Şu anda Kırım’da Rus baskısı devam ediyor. Kırım’da kalan soydaşlarımızın dünya ile iletişimi kesik. Kırım Tatarca çocuk dergisi çıkaran Ediye Müslimova dün Rus gizli servisler tarafından alıkonuldu. Bunun gibi binlerce haber alamadığımız soydaşlarımız Rus gizli servisleri tarafından hapishanelerde yok ediliyor. Bu Rus faşizmine dur dememiz gerekiyor.” şeklinde konuştu. Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev yaptığı konuşmada, “Holodomor sadece Ukrayna halkına karşı işlenmiş bir suç değil. Aynı zamanda insan vicdanına bir darbedir. Totaliter rejimin eli bir ulusu yok etmeye, onun ruhunu kırmaya ve yaşamını elinden almaya çalıştı. Ancak Ukrayna halkı bu zulme karşı ayakta kaldı. Sizler en zor zamanlarda bile özgürlük, doğruluk ve ulusal varlık arzusunun yok edilmeyeceğini kanıtladınız.” ifadelerini kullandı. Eylemde söz alan Ukraynalı savaş esirlerinin ve savaş alanında kaybolan Ukraynalı askerlerin yakınları, Türkiye hükumetinden yakınlarının yerlerini tespit etme ve esaretten kurtarılma konusunda yardım isteyerek, “Yakınlarımızın nerede, ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Yakınlarımız Rus esaretinde işkence edilerek yavaş yavaş öldürülüyor. Yalvarıyoruz savunucularımızı, eşlerimizi, babalarımızı, oğullarımızı eve getirmek için yardım edin” çağrısında bulundu. Eylemin sonunda katılımcılar yağan yağmura rağmen Holodomor Soykırımı kurbanları anısına mum yaktı. Daha sonra Ukrayna Dayanışma Derneğinde Holodomor Kurbanları anısına dünya genelinde her sene kasımın son cumartesi günü Kıyiv saatiyle saat 16.00’da gerçekleşen “Bir hatıra mumu yak" etkinliği gerçekleştirildi. Ayrıca anma etkinlikleri ve "Kültür Savaşa Karşı: Direnişin 1000 Günü" maratonu çerçevesinde, Rus işgalcilere karşı savaşırken hayatını kaybeden Ukrayna Kahramanı ünvanına layık görülen Ukraynalı asker Dmıtro Kotsubaylo’yu konu alan yönetmen Volodımır Sıdko'nun "Da Vinci" isimli belgesel filminin gösterimi gerçekleştirildi. HOLODOMOR SOYKIRIMI 1932-1933 yıllarında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde, Sovyet idaresinin uygulamaları nedeniyle toplu açlık meydana geldi. Milyonlarca insan bu trajedide hayatını kaybetti. Ukrayna Milli Güvenlik Servisi, Holodomor davasının sorgusu sırasında ortaya çıkan bilgilere göre suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişinin öldüğünü açıkladı. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken, Rusya ise gerçekleri reddederek Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürüyor. 26 Kasım 1998 yılında dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının son cumartesi günü Holodomor Kurbanlarını Anma Günü olarak ilan edildi. 2006 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko’nun inisiyatifi ile Holodomor’un soykırım olduğunun açık şekilde inkâr edilmesi için ceza öngören yasa kabul edildi. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor katliamı, uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekti. Günümüzde AB, Fransa, Slovenya, Kanada, ABD, Avustralya, Portekiz, Almanya, Çekya, Vatikan, Estonya, Litvanya, Letonya, Gürcistan, Polonya, Macaristan, Ekvador, Kolombiya, Meksika, Paraguay ve Peru dahil yaklaşık 30 ülke Holodomor’u soykırım olarak tanıdı.

Çubarov'dan Holodomor kurbanları için anma mesajı Haber

Çubarov'dan Holodomor kurbanları için anma mesajı

Eli kanlı Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'nin tarihin kara sayfalarına eklediği Holodomor Soykırımı dünyanın pek çok yerinde düzenlenen etkinliklerle unutturulmadı. 1932-1933 yıllarında Ukrayna halkını suni açlığa iten eli kanlı Stalin yönetimi, yaklaşık 4 milyon insanın ölümüne neden oldu. Tarih kitaplarından Holodomor Soykırımı'nın ismi sildirilse de acısı hafızalardan silinmedi. Holodomor kurbanları, her sene kasımın son cumartesi günü anılıyor. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, soykırım kurbanlarını anmak için bir paylaşım yaptı. Çubarov anma mesajında şu ifadelere yer verdi: “İnsanların kitlesel olarak yok edilmesine yol açan bu tür suçlar arasında, 1921-1923 yılları arasında Sovyet rejimi tarafından Kırım'da düzenlenen ve 76 bini Kırım Tatarı olmak üzere 100 binden fazla Kırım sakininin ölümüyle sonuçlanan kıtlık da yer almaktadır.” Çubarov ayrıca, "1932-1933 Holodomor'un felaket boyutları ve sonuçları, SSBC’nin Ukraynalılara boyun eğdirmek, Ukrayna'nın rejime karşı direnişini ve Moskova'dan bağımsız bir Ukrayna devleti kurma girişimlerini tamamen ortadan kaldırmak için işlediği Ukrayna milletine yönelik soykırımdı. 1932-1933 yılları arasında SSCB'nin komünist totaliter rejimi, özellikle ağır bir soykırım suçu işleyerek 3 milyon 900 binden fazla insanı öldürmüştür" dedi. Çubarov mesajında, Holodomor kurbanları başta olmak üzere; Rus Çarlığı, komünist SSCB ve modern Rusya tarafından katledilen kurbanları andı.

Ukrayna Savunma Bakanı Umerov: Rusya, gerçekleri kurbanlarla birlikte toplu mezarlara gömdü Haber

Ukrayna Savunma Bakanı Umerov: Rusya, gerçekleri kurbanlarla birlikte toplu mezarlara gömdü

Stalin liderliğindeki Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) ortaya koyduğu Holodomor Soykırımı, Ukrayna halkı ve tüm dünya tarafından her yıl kasım ayının dördüncü cumartesi günü anılıyor. 1932-1933 tarihleri arasında kurgulanan kıtlık nedeniyle milyonlarca Ukraynalı hayatını kaybetti. Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov, yayımladığı mesajla Ukrayna başta olmak üzere tüm dünyada anılan Holodomor Soykırımı kurbanlarını yâd etti. "UKRAYNA KAZANACAK, RUS KÖTÜLÜĞÜ CEZALANDIRILACAK" "Rusya'nın günümüzde Ukrayna'yı yine açlıkla tehdit ettiğini vurgulayan Rüstem Umerov, anma mesajında şu ifadelere yer verdi: Rus işgalcilerin hedefi yüzyıllardır değişmedi: Ukrayna'yı dünya haritasından silmek. Bizi tamamen boyunduruk altına almak ve boyun eğmeyi reddedenleri yok etmek. Holodomor Kurbanlarını Anma Günü, düşmanın hedeflerine ulaşmak için her türlü aracı, hatta açlığı bile bir silah olarak kullanmaya hazır olduğunu keskin bir şekilde hatırlatmaktadır. Bu gün, Kremlin rejimi tarafından düzenlenen insanlık dışı suçlarda hayatını kaybeden milyonlarca Ukraynalının anısını onurlandırdığımız bir gündür. 1920'lerde, 1930'larda ve 1940'larda Rusya, Ukraynalıların toplu katliamlarını gizlemeye çalıştı ve gerçeği kurbanlarla birlikte toplu mezarlara gömdü. Yalan söylediler, inkar ettiler ve tarihi gerçekleri çarpıttılar. Bugün de aynı şekilde, aynı suç yöntemlerini kullanarak hareket etmeye devam ediyorlar. Mevcut Rus rejimi bir kez daha tahılı silah haline getirerek sadece Ukrayna'yı değil tüm dünyayı açlıkla tehdit ediyor. Ancak şimdi, 21. yüzyılda, düşman cezasız kalmayacaktır. Onları şimdiden sorumlu tutuyoruz. Tahıl koridorunu bloke eden Rus filosunu yok ediyoruz. Tarımsal potansiyelimizin yok edilmesini planlamak için kullanılan üsleri ve depoları vuruyoruz. Dünyayı Ukrayna tahılından mahrum bırakmayı amaçlayan füzeleri ve insansız hava araçlarını vuruyoruz. Ukrayna ve dünya için barışçıl bir gelecek için mücadele ediyoruz. Geçmişin trajedilerini hatırlıyor ve işkence gören atalarımızın intikamını alıyoruz. Ukrayna kazanacak. Rus kötülüğü cezalandırılacak." HOLODOMOR SOYKIRIMI  1932-1933 yıllarında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde, Sovyet idaresinin uygulamaları nedeniyle toplu açlık meydana geldi, milyonlarca insan bu trajedide hayatını kaybetti. Ukrayna Milli Güvenlik Servisi, Holodomor davasının sorgusu sırasında ortaya çıkan bilgilere göre suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişinin öldüğünü açıkladı. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken, Rusya bunları reddederek Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürüyor. 26 Kasım 1998 yılında dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının dördüncü cumartesi günü Holodomor Kurbanlarını Anma Günü olarak ilan edildi. 2006 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko’nun inisiyatifi ile Holdomor’un soykırım olduğunun açık şekilde inkâr edilmesi için ceza öngören yasa kabul edildi. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor Katliamı, uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekti. Günümüzde AB, Kanada, ABD, Avustralya, Portekiz, Almanya, Çekya, Vatikan, Estonya, Belçika, Fransa, Litvanya, Almanya, Letonya, Gürcistan, Polonya, Macaristan, Ekvador, Kolombiya, Meksika, Paraguay ve Peru gibi pek çok ülke, Holodomor’u soykırım olarak tanıdı.

Kırım Derneği Genel Merkezi, Holodomor Soykırımı'nı andı Haber

Kırım Derneği Genel Merkezi, Holodomor Soykırımı'nı andı

Josef Stalin yönetimi tarafından Ukrayna halkına karşı uygulanan Holodomor Soykırımı kurbanları, Ukrayna başta olmak üzere tüm dünyada anılıyor. Sovyetler Birliği yönetiminin milyonlarca Ukraynalıyı ölüme sürüklediği sun'i açlık Holodomor, Ukraynalılara boyun eğdirme amacı taşıyordu. Ukrayna'nın komünist rejime karşı direnişini ve Moskova'dan bağımsız bir Ukrayna devleti kurma girişimlerini nihai olarak ortadan kaldırmak için gerçekleştirildi. "MİLYONLARCA UKRAİN’İN YANINDA KIRIM TATARLARI DA ÖLÜME GÖNDERİLMİŞTİR" Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi, Ukrayna halkının acısını ve Holodomor kurbanlarını anmak amacıyla bir basın bildirisi yayımladı. Holodomorun Sovyetler Birliği’ndeki en büyük soykırım olduğu ve Ukrainlerle birlikte Kırım Tatarlarını hedef aldığı kaydedilen bildiride şu ifadelere yer verildi: "Tarihi, insanlık suçları yanında pek çok millete karşı uyguladığı soykırımlar ile anılan Sovyetler Birliği’ndeki en büyük soykırım şüphesiz Holodomor’dur. Gelmiş geçmiş en büyük canilerden biri olan Stalin ile Sovyetler Birliği'nin diğer yöneticileri 1932-1933 yılları arasında Ukrayna’da 4,5 milyon insanı öldürmüştür. Sovyetler Birliği tahıl bolluğundan bir taraftan ihracaat yaparken, diğer taraftan yarattığı suni açlık ile günlerce, aylarca süren ızdıraplar içerisinde milyonlarca insanın ölmesini sağlamıştır. Açlıkla öldürme anlamına gelen Holodomor, Sovyetler Birliği’nin milletleri yok etme politikalarından sadece birisi olup, milyonlarca Ukrain’in yanında Kırım Tatarları da ölüme gönderilmiştir. Holodomor faciasında aradan 90 yıldan fazla zaman geçse de yarattığı travma, açtığı yaralar, bıraktığı izler hafızalarda yerini korumaya devam etmiştir. Kendisini Sovyetler Birliği’nin varisi olarak ilan eden Rusya bugün de baş katili Putin canisinin öncülüğünde Ukrayna’da soykırımını alelenen sürdürmektedir. “Holodomor Soykırımı”nın sorumlusu Moskova’nın bugünkü uzantısı olan Rusya, 24 Şubat 2022 tarihinden beri işgal ettiği Ukrayna’nın şehirlerini yakarak, yıkarak, varlıklarını yağmalayarak, sivillere işkence ve tecavüz uygulayarak soykırımını sürdürmektedir. Ukrayna halkı destansı bir mücadele ile vatanını savunurken Rusya kalleşçe sivilleri ve altyapıyı yok etmeye yönelik saldırılarına devam etmekte, savaşarak yenemediği Ukrayna halkını soğuğa ve açlığa sürükleyerek tıpkı Holodomor’da olduğu gibi yok etmek istemektedir. Holodomor kurbanlarının trajedisini tüm benliğimizle hissederek paylaşırken, bugün de vatanlarını kahramanca savunan Ukrayna milletinin yanında olmaya devam edeceğiz. Baskı ve zulme karşı mücadele etmiş Ukrain halkının davalarının takipçisi olduğumuzu da Türk ve dünya kamuouyunun dikkatine sunarız." HOLODOMOR SOYKIRIMI  1932-1933 yıllarında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde, Sovyet idaresinin uygulamaları nedeniyle toplu açlık meydana geldi, milyonlarca insan bu trajedide hayatını kaybetti. Ukrayna Milli Güvenlik Servisi, Holodomor davasının sorgusu sırasında ortaya çıkan bilgilere göre suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişinin öldüğünü açıkladı. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken, Rusya bunları reddederek Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürüyor. 26 Kasım 1998 yılında dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının dördüncü cumartesi günü Holodomor Kurbanlarını Anma Günü olarak ilan edildi. 2006 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko’nun inisiyatifi ile Holdomor’un soykırım olduğunun açık şekilde inkâr edilmesi için ceza öngören yasa kabul edildi. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor Katliamı, uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekti. Günümüzde AB, Kanada, ABD, Avustralya, Portekiz, Almanya, Çekya, Vatikan, Estonya, Belçika, Fransa, Litvanya, Almanya, Letonya, Gürcistan, Polonya, Macaristan, Ekvador, Kolombiya, Meksika, Paraguay ve Peru gibi pek çok ülke, Holodomor’u soykırım olarak tanıdı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.