SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İi̇t

QHA - Kırım Haber Ajansı - İi̇t haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İi̇t haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İslam İşbirliği Teşkilatından Kırım Tatarları adına önemli karar Haber

İslam İşbirliği Teşkilatından Kırım Tatarları adına önemli karar

Esma KASAR/QHA Ankara "Dönüşen Dünyada İslam İşbirliği Teşkilatı" temasıyla düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirildi. Türkiye'nin dönem başkanlığını devraldığı toplantı kapsamında güncel olaylara ilişkin önemli kararlar alındı. Ayrıca konsey tarafından "İİT Üyesi Olmayan Devletlerdeki Müslüman Topluluklar ve Azınlıklara İlişkin Kararlar" kabul edildi. Toplamda 5 kararın yer aldığı kararlarda Rus işgali altındaki Kırım'a dair de 6 maddelik bir karar alındı. Konsey tarafından alınan 5/51-MM Sayılı Karar'da, Kırım'da devam eden işgale vurgu yapılırken, Kırım Tatar siyasi tutsakların serbest bırakılması çağrısında bulunuldu. Kırım Tatarlarının mevcut durumundan endişe duyulduğu kaydedilen kararda şu ifadelere yer verildi: 1. Geçici olarak işgal altında bulunan Kırım'daki son gelişmeler ışığında Müslüman Kırım Tatarlarının durumuna ilişkin endişelerini ifade eder; 2. Kırım Tatarlarının statü, emniyet ve güvenliğinin uygun bir şekilde ele alınması ve dini, kültürel, eğitim ve mülkiyet haklarına etkin bir şekilde erişimlerinin garanti altına alınması ihtiyacını vurgular; 3. Müslüman Tatarların emniyet ve güvenliğinin sağlanmasının önemini vurgular; 4. Siyasi nedenlerle tutuklu bulunan Kırım Tatar liderlerinin derhal serbest bırakılması çağrısında bulunur; 5. Genel Sekreteri, son gelişmelerin ardından Kırım Tatarlarının durumuna ilişkin gerekli temas ve çalışmaları yürütmeye teşvik eder; 6. Genel Sekreter'den bu kararın uygulanmasını takip etmesini ve Dışişleri Bakanları Konseyi 52. Oturumu'na bu konuda bir rapor sunmasını talep eder. KTMM'DEN ÇAĞRI YAPILMIŞTI Yaklaşık olarak bin civarında katılımcının yer aldığı önemli zirve öncesinde Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) tarafından toplantıya iştirak eden yetkililere bir çağrıda bulunulmuş ve Rusya’nın 2014 yılında Kırım'ı işgal etmesinden bu yana yaşanan baskılar ile yarımadadaki mevcut duruma dikkat çekilmişti. Öte yandan Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, toplantıya katılarak ikili temaslarında Kırım'ı gündeme taşımıştı.

Kırımoğlu ve Çubarov'un katıldığı İİT Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu İstanbul'da başladı Haber

Kırımoğlu ve Çubarov'un katıldığı İİT Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu İstanbul'da başladı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu, "Dönüşen Dünyada İslam İşbirliği Teşkilatı" temasıyla 21 Haziran 2025 tarihinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda başladı. İİT Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu İstanbul'da başladı: Kırımoğlu ve Çubarov Kırım'ı gündeme getirecek pic.twitter.com/gVSu9QHapW — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) June 21, 2025 Toplamda iki gün sürecek olan ve yaklaşık olarak bin civarında katılımcının yer aldığı önemli zirvede, önceki toplantılara kıyasla rekor sayıda üst düzey katılım gerçekleşti. Toplantıya iştirak edecek ülkelerin heyet başkanlarından 43'ünü bakan ve 5'ini bakan yardımcısı oluştururken; aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Türk Devletleri Teşkilatı, Arap Birliği, Körfez İşbirliği Konseyi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, Gelişen Sekiz Ülke (D8), Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Uluslararası Göç Örgütü ve Dünya Ticaret Örgütü gibi yaklaşık 30 uluslararası kuruluştan üst düzey katılım sağlandı. 200 civarında yerli ve yabancı basın mensubunun takip ettiği oturuma ayrıca Kırım Tatar halkının millî lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov da davet edildi. Kırımoğlu ve Çubarov, Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen programa iştirak ederek zirveyi takip edecek. Öte yandan millî lider ve KTMM Başkanı, oturum kapsamında gerçekleştireceği temaslarda 2014 yılından bu yana Rus işgali altında olan Kırım'da işgale karşı mücadele eden Kırım Tatar halkının maruz kaldığı baskılara ve insan hakları ihlallerine dikkat çekecek. Kırım Tatar halkının millî lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve KTMM Başkanı Refat Çubarov, oturumda Batı Trakya İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa ve Batı Trakya Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim İbrahim Şerif ile bir araya geldi.

İİT Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu, Türkiye’de toplanıyor: KTMM’den katılımcılara kritik çağrı Haber

İİT Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu, Türkiye’de toplanıyor: KTMM’den katılımcılara kritik çağrı

"Dönüşen Dünyada İslam İşbirliği Teşkilatı" temasıyla düzenlenecek olan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu, 21 Haziran 2025 tarihinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda başladı. İki gün sürecek olan ve yaklaşık olarak bin civarında katılımcının yer aldığı önemli zirvede, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), toplantıya iştirak eden yetkililere bir çağrıda bulundu. Türkçe, Ukraince ve İngilizce olarak üç dilde yapılan çağrıda 2014 yılından bu yana Rus işgali altında olan Kırım'da işgale karşı mücadele eden Kırım Tatar halkının maruz kaldığı baskılara ve insan hakları ihlallerine dikkat çekildi. KIRIM TATAR MİLLÎ MECLİSİ ÇAĞRIDA BULUNDU KTMM’den İİT Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu katılımcılara hitaben kaleme alınan çağrıda şu ifadelere yer verildi: "Saygıdeğer İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletlerin dışişleri bakanları, Muhterem kardeş Müslüman halkların temsilcileri, Kırım Tatar halkının en yüksek temsil organı olan Kırım Tatar Millî Meclisi, İslam İşbirliği Teşkilatı 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’na katılan tüm üyeleri selamlamakta; üye devletlerin halklarının yararı ve tüm insanlığın refahı için verimli çalışmalar temenni etmektedir. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik silahlı saldırganlığı on iki yıldır devam ediyor. Bu saldırı, Şubat-Mart 2014’te, Ukrayna'nın ayrılmaz bir parçası olan ve uluslararası alanda tanınan sınırları içindeki topraklar ile karasularını kapsayan Kırım Özerk Cumhuriyeti ile Sivastopol şehrinin Rusya Federasyonu tarafından işgali ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde ilhak girişimiyle başladı. Kırım Tatar Millî Meclisi, 15 Mart 2014 tarihinde, Rus askerleri tarafından işgal edilen Kırım Yarımadası’ndan, İslam İşbirliği Teşkilatına başvurarak Rus ordusunun Kırım’a girmesiyle başlayan gelişmelerin, başta Müslüman Kırım Tatar halkı ve Ukraynalılar olmak üzere, iki milyonu aşkın nüfusun yaşadığı bölgede küresel bir insani felakete dönüşme riski taşıdığı uyarısında bulunmuştur. O dönemde Rusya'nın Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ihlal etmesiyle ilgili olarak öngördüğümüz ve uluslararası kuruluşları hakkında uyardığımız çalkantılı gelişmeler ve tehditlerin, Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin işgaliyle birlikte korkunç bir gerçeğe dönüştüğünü belirtmek durumundayız. Rusya, yerli Müslüman Kırım Tatar halkının tarihî toprakları olan Kırım’ı, Ukrayna'nın geri kalanına yönelik geniş çaplı işgal saldırısı başlatmak için bir askeri üsse çevirmiştir. Bu militarizasyon süreci, Karadeniz bölgesindeki tüm ülkeler için de doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır. Rusya’nın 2014 yılında Kırım Yarımadası’nı işgal etmesinden bu yana, Doğu Avrupa’nın İslami mirasının oluşmasına önemli katkıda bulunmuş olan Kırım Tatar halkı, Moskova’nın emriyle yürütülen siyasi baskıların ve zulmün başlıca hedefi hâline gelmiştir. Çoğu Kırım Tatarı olmak üzere 250'den fazla Kırım sakini "aşırılıkçı", "terörist", "sabotajcı" gibi sözde suçlamalarla hapsedilmiştir. Rus işgal yönetiminin Kırım’da tatbik ettiği siyasi baskılar, camilere ve Müslümanların evlerine yönelik baskınlar, keyfi tutuklamalar, Kırım Tatar Millî Meclisinin faaliyetlerinin yasaklanması, etnik ve dini kimliğe yönelik zulüm, zorla Ruslaştırma, asimilasyon ve yarımadanın demografik yapısının değiştirilmesi gibi suçlar, yerli Kırım Tatar halkını yok etmeyi hedeflemektedir. Çünkü Kırım Tatar halkının varlığı, Rusya Federasyonu’nun Kırım üzerindeki sözde özel haklarına dair propaganda yalanlarını doğrudan çürütmektedir. 11 yıldır Rus işgali altında bulunan Kırım, bugün bir korku coğrafyasına dönüşmüştür. Bu durumun başlıca göstergeleri şunlardır: İfade özgürlüğü yok edilmiştir; halkın sorunlarını objektif biçimde aktarmaya çalışan gazeteciler ya zulüm görüyor ya da sürgünde çalışmak zorunda bırakılıyor; Kırım Tatar halkının en yüksek temsil organı olan Kırım Tatar Millî Meclisinin faaliyetleri “aşırılıkçı” ilan edilerek yasaklanmıştır. Kırım Tatar halkının Kurultayı ve oluşturduğu organların faaliyetleri fiilen engellenmektedir. Rus işgal yönetiminin kontrolü dışında kalan her türlü sivil, kültürel ve eğitim girişimi bastırılmakta ya da “aşırılıkçı” olarak damgalanmaktadır. Rusya’nın, geçici olarak işgal altındaki Kırım’ı Müslüman dünyasında nüfuz alanını genişletmek için bir araç olarak kullanmaya çalışması ve bu amaçla İslam söylemini istismar etmesi ise en büyük iki yüzlülüktür. Pratikte, Rus işgal yönetiminin Kırım’daki tüm faaliyetleri, sözde Kırım Tatarlarını “önemsiyor” gibi lanse edilenler de dâhil olmak üzere, Kırım Tatarlarının milli, dilsel, kültürel ve dini kimliğini yok etmeyi ve onları tarihî hafızalarından yoksun bırakmayı amaçlamaktadır. Öte yandan, İslam’ın Ukrayna’da derin tarihî kökleri bulunmaktadır. Bundan bin yıl önce, günümüz Ukrayna topraklarında, Kırım’da ilk Müslüman topluluklar oluşmuştur. Kırım’ın yerli halkı olan Kırım Tatarları yüzyıllar boyunca İslamî geleneği, kültürü, eğitimi, yazını ve sanatını yaşatmıştır. Ukrayna devleti bu mirası tanımakta ve Müslümanların din özgürlüğünü yasal güvence altına almaktadır. Sevgili kardeşlerimiz! İslam İşbirliği Teşkilatı 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda, tüm dünyayı ilgilendiren, halkların varlığını ve egemen, bağımsız devletlerin bütünlüğünü tehdit eden küresel meydan okumalar ele alınacaktır. Bu tehditlerin üstesinden gelinmesi, ülkeler arasında eşgüdümlü iş birliğini zorunlu kılmaktadır. Bu tehditler arasında, Mart 2014’te Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehrinin işgali ve ilhak girişimiyle başlayan Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik sürdürdüğü saldırgan savaşı da yer alıyor. Kırım Tatar Millî Meclisi, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü silahlı saldırganlığının sona erdirilmesi ve Ukrayna ile Avrupa için kapsayıcı, adil ve kalıcı bir barışın tesisi yolunda tek meşru çözümün, Kırım ve işgal altında bulunan diğer Ukrayna topraklarının işgalden kurtarılması ve Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan sınırları (karasuları dâhil) içinde toprak bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi olduğunu beyan eder. Bunun dışındaki her türlü seçenek, yerli Kırım Tatar halkı da dahil olmak üzere insanların temel haklarının ihlali nedeniyle çektikleri acıların felaket boyutlarına ulaşması riskini taşımaktadır. Bu bağlamda, Kırım Tatar Millî Meclisi, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletlere şu çağrıda bulunmaktadır: Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan sınırları içinde, Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehri dâhil olmak üzere, toprak bütünlüğünün yeniden sağlanmasına destek verilmesi; Ukrayna’ya desteğin artırılması ve Rusya’nın silahlı saldırganlığını sonlandırması, uluslararası hukukun genel kabul görmüş ilke ve normlarını ihlal etmeyi bırakması ve uluslararası toplumun taleplerini, özellikle Ukrayna'nın uluslararası alanda tanınan sınırları içerisinde (karasuları da dahil) işgalin sona erdirilmesi ve devlet egemenliğinin yeniden tesis edilmesi taleplerini yerine getirmesini sağlamak amacıyla askeri, yaptırım, siyasi-diplomatik ve ekonomik gibi tüm olası mekanizmaları kullanarak saldırgan devlet olan Rusya Federasyonu’na yönelik baskının yoğunlaştırılması için etkili adımlar atılması; Geçici olarak işgal altında bulunan Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehrinde insan haklarının ve yerli Kırım Tatar halkının haklarının ihlal edildiği tüm durumlara karşı hızlı ve etkili tepki verilmesi, Müslümanlara yönelik baskıların kınanması ve siyasi gerekçelerle haksız yere özgürlüğünden mahrum bırakılan ya da yargılanan Ukrayna vatandaşlarının derhal serbest bırakılmasının talep edilmesi, Kırım Tatar Millî Meclisini “aşırılıkçı örgüt” ilan eden ve faaliyetlerini yasaklayan kararın Rusya Federasyonu tarafından iptal edilmesinin, KTMM liderlerine ve üyelerine Kırım’a giriş yasağı getiren kararların kaldırılmasının, gıyaben verilen hükümlerin geçersiz kılınmasının ve yerli Kırım Tatar halkının temsili kurumlarının faaliyetlerini sürdürme hakkını ortadan kaldıran uygulamalardan vazgeçilmesinin talep edilmesi, Rusya Federasyonu tarafından geçici olarak işgal edilen Ukrayna topraklarında, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün ve devlet egemenliğinin yeniden sağlanmasını teşvik etmek amacıyla, hükümet ve parlamento düzeyinde Uluslararası Kırım Platformu çerçevesindeki etkinliklere doğrudan katılım sağlanması; ayrıca, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve devlet egemenliğinin yeniden tesisinin, Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehri de dâhil olmak üzere, geçici işgalin sona erdirilmesinden geçtiği anlayışının benimsenmesi. Kırım Tatar Millî Meclisi, yerli Kırım Tatar halkının korunması ve bağımsız Ukrayna devleti içinde kendi kaderini tayin hakkı da dâhil olmak üzere vazgeçilmez haklarının güvence altına alınması konusunda İslam ümmetinin güçlü ve dayanışmacı sesine özel umutlar bağlamaktadır. Kırım, Müslüman Kırım Tatar halkının anavatanıdır ve karasuları da dâhil olmak üzere, uluslararası alanda tanınan sınırları içinde Ukrayna topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır. Allah, adalet ve barış için çaba gösteren herkesten razı olsun!"

Batı Trakya Türkleri, İslam İşbirliği Teşkilatının gündeminde! Haber

Batı Trakya Türkleri, İslam İşbirliği Teşkilatının gündeminde!

İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT), 29-30 Ağustos 2024 tarihlerinde Kamerun’un Yaounde şehrinde geçekleştirilen 50. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda Batı Trakya Türk toplumu ile Rodos, İstanköy ve On İki Adalar’daki Türk toplumunun durumu hakkında bir karar kabul edildi. Batı Trakya Türklerinin yayın organlarından Birlik Gazetesi'nin Yunan medyasından aktardığına göre, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da katıldığı toplantıda kabul edilen kararda Yunanistan, Batı Trakya Türk toplumunun ikili ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan temel haklarını, özgürlüklerini ve kimliğini korumak için gerekli önlemleri almaya çağrıldı. Batı Trakya Türk toplumunun sorunlarına doğrudan atıfta bulunulan kararda Yunanistan’a, İskeçe ve Gümülcine’de Türk toplumunun seçtiği müftülerin resmî müftü olarak tanıması, Türk toplumunun sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kararlarını uygulaması ve Türk toplumunun eğitim sorunlarının çözülmesi için onunla istişare ederek gerekli ve acil önlemleri alması çağrısında bulunuldu. Kararda ayrıca İİT Genel Sekreterinden Yunan hükûmetiyle diyaloğu ve iş birliğini, Yunanistan’daki Müslümanların, özellikle Batı Trakya Türk toplumu ile Rodos, İstanköy ve On İki Adalar’daki Türk toplumunun refahını artırmak amacıyla yeniden başlatması talep edildi. Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Anavatanımız Türkiye’nin de desteğiyle İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyinin ülkemiz Yunanistan’dan Türk toplumunun hak ve özgürlüklerine tam saygı göstermeye çağırması sevindirici bir gelişme. Bu karar uluslararası arenada sorunlarımızın duyulduğunu, yalnız olmadığımızı gösteriyor. Ülkemizin medyasında yine bilinçli olarak konu saptırılmaya çalışılarak, ilgili kararla toplumumuzun durumu hakkında gerçekleri çarpıtıcı bir imaj yansıtıldığı iddiasında bulunuluyor. Ülkemizin Arnavutluk’taki Yunan azınlığının sorunlarını ve haklarını üyesi olduğu Avrupa Birliği nezdinde gündeme getirmesine benzer şekilde anavatanımız da uluslararası arenada bizlere sahip çıkıyor, İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinde sorunlarımızın gündeme getiriyor.” dedi.

Doğu Türkistan'ı ziyaret eden İİT heyetinden Çin'e övgü! Haber

Doğu Türkistan'ı ziyaret eden İİT heyetinden Çin'e övgü!

Çin, dünya kamuoyunun tepkisini azaltmak için yabancı ülkeleri ve uluslararası teşkilatları zulüm altındaki Doğu Türkistan topraklarına davet ediyor. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) heyeti ve diplomatlar, Çin hükumetinin önceden belirlediği program çerçevesinde Doğu Türkistan'a davet aldı. Söz konusu davetliler 17 Ağustos 2023 tarihinde Doğu Türkistan'ın ve Türk dünyasının kadim şehirlerinden Kaşgar'ı ziyaret etti. Ziyarette bulunan heyette; İİT'ye Daimî Temsilci Büyükelçi Dya-Eddine Bamakhrama, Suudi Arabistan, Moritanya gibi 25 İslam İşbirliği Teşkilatı (OIC) üye ülkesinin temsilcilerinin yanı sıra diplomat ve İİT Genel Sekreterliği yetkilisinin olduğu bildirildi. İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI, DOĞU TÜRKİSTAN'DA GÖRDÜKLERİNDEN ÇOK MUTLU Çin’in devlet kurumu CGTN, İİT heyeti ve diplomatlarının, (Kaşgar'a daha çok Çinlilerin yerleştirilmesi için) Çin'in inşa ettiği yerleri gezdiğini ve "bölgenin kalkınmasında kaydedilen ilerlemeyi" övdüğünü duyurdu. Cibuti’nin İİT Suudi Arabistan Büyükelçisi Dya-Eddine Said Bamakhrama, Çinlilerin yerleşimi için inşa edilen bölgeleri ziyaret ettiğini aktararak, “Bu sabahki ziyaretimiz bir çok bölgeyi kapsadı. Gördüklerimizden dolayı çok mutluyuz. Bölgenin gelişimini gördük. Umarım bu gelişme bu bölgede ve Çin’in tüm bölgelerinde devam eder” ifadelerini kullandı. İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATINDAN TURİSTLİK MEKANA ÇEVRİLEN CAMİ İÇİN ÇİN'E ÖVGÜ! İİT heyeti, Doğu Türkistan'a yerleşen Çinlilerin yaşam kalitesinin açıkça artırıldığını ifade ederek, Çin yönetiminin Çinlileri ücretsiz olarak Doğu Türkistan'a yerleştirme politikasını övdü. Heyet ayrıca Kaşgar antik kentini ve Heytgah Camii'ni de ziyaret etti. Grup, Çinli turistler için sürekli restorasyon gören ve namaz kılmanın yasak olduğu camideki modern altyapı ve tesislerden etkilendiklerini söyleyerek Çin hükumetine yine övgüler dizdi. "BİZE GERÇEĞİ GÖRME FIRSATI VERDİ" Çin'in "Doğu Türkistan'da halkın hayatını değiştirdiğini" ileri süren Pakistan'ın İİT Daimi Temsilcisi Syed Mohammad Fawad Sher ise "Çin'e yapılan ziyaret gerçekten de çok verimli oldu. Bize olağanüstü dönüşümünü görme fırsatı sunmaktadır. Sincan'ın (Doğu Türkistan) Kaşgar ve Urumçi şehirlerine yapılan ziyaret, bize gerçeği görme fırsatı verdi ve bölgeyle ilgili yanlış anlamaları ele almaya yardımcı olacak. Aynı zamanda İİT'nin bölgeyle ilgili yanlış anlamaları ortadan kaldırmasına da yardımcı olacaktır" ifadelerini kullandı.

İslam İşbirliği Teşkilatı, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırıyı kınadı Haber

İslam İşbirliği Teşkilatı, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırıyı kınadı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'e yapılan provokatif eyleme ve Kur'an-ı Kerim'in ayaklar altına alınmasına tepki gösterdi. İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, bugün konuyla ilgili açıklama yaptı. Taha yaptığı açıklamada, söz konusu provokatif eylemi kınandı. Genel Sekreter, bu aşağılık eylemin sonuçlarına rağmen İsveç makamlarının bu tür provokatif eylemlere izin vermeye devam etmesinden dolayı hayal kırıklığı duyduğunu bildirdi. "ULUSLARARASI MEDENİ VE SİYASİ HAKLAR SÖZLEŞMESİ RUHUNA AYKIRIDIR" Hüseyin İbrahim Taha yaptığı açıklamada, "Bu tür provokatif eylemlerin Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 19 ve 20. maddelerinin ruhuna aykırıdır. Bu eylemin düşünce ifade özgürlüğü bahanesiyle hiçbir şekilde haklı gösterilemeyecektir" ifadelerine dikkat çekildi. İİT'DEN İSVEÇ'E ÇAĞRI Ayrıca açıklamada, İsveç makamlarına çağrı yapıldı. Taha, bu tür tehlikeli provokatif eylemlerin tekrarlanmaması için aşırılık yanlısı gruplara ve kişilere izin verilmemesi gerektiğinin altını çizdi. İSVEÇ'TEKİ IRAK BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNDE ÇİRKİN PROVOKASYON İsveç'te daha önce de Kur'an-ı Kerim'i yakan Irak asıllı Salwan Momika, 20 Temmuz 2023 tarihinde Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim ve Irak bayrağını ayaklar altına aldı.

İslam İşbirliği Teşkilatı'ı yine Uygur Soykırımı'nı görmezden geldi Haber

İslam İşbirliği Teşkilatı'ı yine Uygur Soykırımı'nı görmezden geldi

İİT tarafından Çin-Arap Zirveleriyle ilişkin yapılan yazılı açıklamada teşkilatın Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, zirvenin sonuçlarının Arap Çin dostluğu ile ortak çıkarlarına hizmet edeceğini, Arap ülkeleri ile Çin arasındaki işbirliği ve ortaklığa yeni bir ivme kazandıracağı belirtildi. Çin Arap Ülkeleri Zirvesi’nin sonuçlarını memnuniyetle karşıladığını kaydeden Taha, Suudi Arabistan’ın zirvenin düzenlenmesindeki öncü rolünden övgüyle söz etti. Açıklamada, Genel Sekreter Taha’nın, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan’ın davetiyle zirveye katıldığı aktarıldı. DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ SOYKIRIM UNUTULDU Çin Arap Zirvesinde soykırımcı Şi Cinping ve beraberinde gelen Çinli şirketlerin yöneticileri tarafından milyonlarca dolar yatırım elde eden Arap devletleri ardı arda Çin’i destekleyen açıklamalarda bulundu. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise Çin rejimi için “Çin’in ‘Tek Çin’ ilkesini koşulsuz destekliyoruz. Çin, haksızlıklara maruz kalıyor” ifadelerini kullandı. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İslam Dini ile her fırsatta dalga geçen ve aşağılayan bir rejimle olan işbirliği için memnun kalması ise iki yüzlülük olarak tartışıldı. ÇİN-ARAP ZİRVELERİ RİYAD’DA GERÇEKLEŞTİ Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da 7-9 aralık soykırımcı Şi Cinping’in yanı sıra Arap ülkelerinden liderlerin geniş katılımıyla Çin Arap Ülkeleri Zirvesi düzenlenmişti. Zirvenin sonlanmasıyla yayımlanan Riyad Bildirisi’ne göre, Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” Girişimi’nin desteklenmesi, taraflar arasında ortaklığın pekiştirilmesi ve bir sonraki zirvenin Pekin’de düzenlenmesi kararları alınmıştı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.