SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kadın Hakları

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kadın Hakları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kadın Hakları haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

91 yıl önce tarihte bugün: Türkiye'de kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı Haber

91 yıl önce tarihte bugün: Türkiye'de kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı

Türkiye'de, toplumsal hayatta gerçekleştirilen Atatürk Devrimleri çerçevesinde, kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları 91 yıl önce bugün tanındı. İlk olarak 1930'dan itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile kadınların Belediye seçimlerine katılma, köylerde muhtar olma, ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınmış, 5 Aralık 1934 tarihinde de Anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan yasa değişikliği ile kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları tanınmıştı. Yasanın çıkmasının akabinde 7 Aralık 1934’te, Türk Kadınlar Birliği tarafından İstanbul’da Beyazıt Meydanı’nda büyük bir kutlama mitingi gerçekleştirilerek Beyazıt’tan Taksim’e yürüyüş düzenlenmişti. Türkiye’de yasanın çıkışının ardından kadınların katıldığı ilk genel seçimler 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) 5. dönem seçimleri olmuş, söz konusu seçimlerde 17 kadın milletvekili TBMM’ye girdi. Daha sonra 1936 yılı başında boşalan milletvekillikleri için yapılan ara seçimde de emekli öğretmen Hatice Özgenel’in Çankırı milletvekili olarak seçilmesiyle meclisteki kadın milletvekili sayısı 18’e çıktı. TÜRK KADINLARI AVRUPA ÜLKELERİNDEN ÖNCE SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA SAHİP OLDU Birçok Avrupa ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkına sahip olan Türk kadınları; devlet makamında söz hakkı sahibi olmanın kıvancını yaşadı. Öte yandan 5 Aralık, aynı zamanda Dünya Kadın Hakları Günü olarak da kutlanıyor. ATATÜRK’ÜN KADINLAR HAKKINDA SÖZLERİ Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınlarına toplumsal eşitlik bağlamında verdiği hakların yanı sıra toplumsal hayattaki eşitliği ön planda tutmuştur. Türk kadınlarına verdiği önemle bilinen Türk lider Atatürk’ün kadınlar için söylediği sözleri hatırlayalım: “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.“ “Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.” “Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.” “Tarlalarda erkeklerle birlikte çalışan, kasabalarda pazar yerine giden, yumurta ve tavuğunu satan, ondan sonra kendisine gerekenleri bizzat satın alan, çalışmalarının hepsinde kocalarına yardımcı olan kadınlar!.. Ben bu kadınlar arasında kocalarından daha iyi işten anlayanlara ve hesap yapanlara rastladı” “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.” “Kadınlar içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.” “Milletin kaynağı, toplumsal hayatın temeli olan kadın ancak faziletli olursa görevini yerine getirebilir.” “Zaman ilerledikçe, ilim geliştikçe, medeniyet dev adımlarıyla yürüdükçe; hayatın, asrın bugünkü gereklerine göre evlat yetiştirmenin güçlüklerini biliyoruz. Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye, eski devirlerdeki gibi basit değildir. Gerekli özellikleri taşıyan evlat yetiştirmek, pek çok özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır. Bu sebeple kadınlarımız, hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgin olmaya mecburdurlar!” “Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!” “Kadınlarımızın genel görev ve çalışmalarda paylarına düşen işlerden başka, en önemli, en hayırlı, en faziletli bir ödevleri de “iyi anne” olmalarıdır.” “Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır! Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacağı aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.” “Bizim toplumumuz için ilim ve fen lazım ise, bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın iktisap etmesi lazımdır.”

İran'da halk başörtüsü kuralını reddediyor Haber

İran'da halk başörtüsü kuralını reddediyor

Baskıcı İran rejimi "başörtü kuralı" çerçevesinde kadınların haklarını ihlal etmeye ve bu bağlamda kurala uymayan kadınları cezalandırmaya devam ediyor. İran'ın eski Kültürel Miras Bakanı İzzetullah Zargami, vatandaşların çoğunun bu kuralı kabul etmediğini belirtti. Zargami, "Hükûmet, vatandaşları bu yasaya uymaya zorlayamayacak." diye vurguladı.  İRAN, PROTESTOLARININ ÇOĞALMASINDAN KORKUYOR Ayrıca, Güney Azerbaycan Televizyonu (GünAz TV) tarafından gündeme taşınan haberde ülkedeki "Başörtüsü ve iffet" yasasının uygulamasının birkaç ay ertelendiği bilgisine yer verildi. Haberde İran Milli Güvenlik Kurulunun vatandaşların protestolarının yayılmasından korktuğu için bu kararı aldığı belirtildi. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkian ise 2 Aralık 2024 tarihinde ülke televizyonuna verdiği bir röportajda, bu yasanın uygulanmasının imkansız olduğunu ve toplumun bunu kabul etmeyeceğini, durumun memnuniyetsizliğe neden olacağını ifade etti. İRAN, "BAŞÖRTÜ KURALINA" UYMAYAN KADINLARI "TEDAVİ" EDECEK! Baskıcı İran rejimi "başörtü kuralı" çerçevesinde kadınların haklarını ihlal etmeye ve bu bağlamda kurala uymayan kadınları cezalandırmaya devam ediyor. İRAN TEDAVİ VE TÜRBAN REDDİ KLİNİĞİ Bu kapsamda İran'ın başkenti Tahran'da kadınları kontrol altına almak amacıyla, başörtü kuralını ihlâl eden kadınlar için rehabilite kliniği açıldığı duyuruldu. İran Tedavi ve Türban Reddi Kliniği Başkanı Mehri Talebi Darestanin, kurumda psikolojik ve bilimsel bir tedavi uygulanacağını söyledi. Darestanin, "Zevk, Tevazu, İffet, Tesettür Ortamı" başlığıyla yeni bir strateji planı çizildiğini, sosyal ve İslami kimliklere uyum sağlaması amacıyla kadınlara ve gençlere yönelik olarak "rehabilite" sağlanacağını kaydetti.  Öte yandan kurumun, "İyiliği Emretme ve Kötülüğü Yasaklama Karargâhı" tarafından destekleneceği belirtildi. İRAN'DAKİ KADINLAR BASKI ALTINDA Türk asıllı Mesud Pezeşkian yönetimindeki İran'da baskıların azalacağı yönünde ihtimaller değerlendiriliyordu. Ancak İran'ın dini lideri Ali Hamaney liderliğindeki sosyal yaşam, ülkedeki baskıların her geçen gün daha da artmasına yol açıyor.  Kadınlara yönelik baskıyı protesto etmek isteyen İranlı bir üniversite öğrencisi, kıyafetlerini çıkartarak fakültede eylem başlatmış ve daha sonrasında güvenlik güçleri tarafından akıl hastanesine kapatılmıştı. Yine İran'daki kadınlar, başörtü kuralının ihlâli ve çeşitli eylemler nedeniyle kırbaç ve idam cezalarına maruz kalıyor.

Doğu Türkistan'da kadın olmak! Haber

Doğu Türkistan'da kadın olmak!

Çin hükûmeti, işgal ettiği Doğu Türkistan’da başta Uygur Türkleri olmak üzere diğer Türk topluluklarına yönelik büyük bir baskı ve asimilasyon politikası uyguluyor. Bölgede halkı asimile ederek, varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan politika kapsamında İslam dini ve Türk kültürünün ögeleri bölgeden silinmeye çalışılıyor. Buna ek olarak Çin yönetiminin bölgede sayıları bini geçen toplama kamplarında, BM rapolarına göre 3 milyonu aşkın Uygur Türkünün tutulduğu tahmin ediliyor. ÇİN’İN ASİMİLASYON POLİTİKASI VE UYGUR KADINLAR Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da uyguladığı asimilasyon politikasından en fazla etkilenen kesimlerin başında kuşkusuz kadınlar geliyor. Çin Komünist Parti (ÇKP) yönetiminin şiddet içeren politikaları, bölgede milyonlarca Uygur Türkü kadını mağdur ediyor. Onları en temel insani haklarından mahrum bırakıyor. Doğu Türkistan’da kadınlar, temel bir özgürlük olan inanç hürriyetinden mahrum bırakılıyor. Bunun yanında kadınların içki içmeye, dans etmeye zorlandığı ve inançları gereğince yaşamalarına izin verilmediği bilinen bir diğer gerçek. Kadınların İslamî eğitim görmeleri ise neredeyse imkansız. UYGUR TÜRKÜ KADINLAR VE TECAVÜZ Uygur Türkü kadınların Çin yönetimince maruz kaldığı diğer bir baskı ve insanlık dışı suç ise cinsel şiddet. Çin polisinin ve askerî güçlerinin defalarca Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkü kadınlara sistematik bir şekilde, Çin'in inşa ettiği cezaevlerinde ve toplama kamplarında cezalandırma yöntemi olarak tecavüz ettiği biliniyor. UYGUR TÜRKÜ KADINLARIN EVLERİNE ÇİNLİ ERKEKLER YERLEŞTİRİLİYOR Çin hükûmetinin bölgede yaygın olarak izlediği bir diğer politika da Uygur Türklerinin evlerine Çinli erkekler yerleştirme uygulaması. Çin yönetimi, evlerdeki Uygur Türkü erkekleri toplama kamplarına kapatırken, görevlendirdiği erkekleri bölgedeki evlere yerleştiriyor. Uygur Türkü Müslüman aileler, bu erkeklerle yaşamaya mecbur bırakılıyor. Çinli erkekler Uygur Türkü kadınlara istediği muameleyi uyguluyor. Bölgeden gelen haberlerde bir çok Uygur Türkü kadının evlerine yerleştirilen Çinli erkekler tarafından tevacüze uğradığı için intihar ettiği bildiriliyor. Ayrıca Uygur Türkü kadınların zorla Çinli erkeklerle evlendirilmesi de bölgedeki bir diğer yaygın asimilasyon uygulaması. PEK ÇOK KADIN ÖRGÜTÜ, DOĞU TÜRKİSTAN'A SESSİZ Çin yönetiminin, Doğu Türkistan’daki kadınlara yönelik sistematik insan hakları ihlâllerine rağmen dünya çapındaki kadın hakları savunucusu örgütlerin pek çoğu, bölgede olup bitenler karşısında sessizliklerini koruyor. Başta Batılı ülkeler olmak üzere birçok bölgede faaliyet gösteren örgütlerin, Uygur Türkü kadınlara yönelik bölgede yapılan sistematik insan hakları ihlallerini gündemlerine almıyor oluşu ise dikkat çekiyor. Doğu Türkistan’da Uygur Türkü kadınların yaşadığı temel insan hakları ihlalleri konusunda tepkilerin yetersizliği özellikle insan hakları penceresinden bakıldığında oldukça dikkat çekici görünüyor.

Dünya, Doğu Türkistan'daki kadınların uğradığı zulüm karşısında sessizliğini koruyor! Haber

Dünya, Doğu Türkistan'daki kadınların uğradığı zulüm karşısında sessizliğini koruyor!

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Muhabir / Ankara Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınması için talimat vermesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilgili kanun çıkarılmıştı. 1934 tarihinde Türk kadınının çağdaş uygarlık seviyesine çıkması için önemli bir adım atıldı. Bununla birlikte Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanındı ve bu tarihin anısına 5 Aralık'ta Dünya Kadın Hakları Günü kutlanıyor. HAKLARINDAN MAHRUM BIRAKILAN UYGUR TÜRKÜ KADINLAR Fakat kadim Türk toprağı olan Çin işgalindeki Doğu Türkistan'daki yönetim, başta Uygur Türkleri olmak üzere diğer Türk topluluklarına yönelik büyük bir baskı ve asimilasyon politikası uygulanıyor. Çin'in soykırım politikalarından en fazla etkilenenlerin başında ise Uygur Türkü kadınlar geliyor. ÇİN’İN ASİMİLASYON POLİTİKASI VE UYGUR TÜRKÜ KADINLARIN DURUMU Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetiminin şiddet içeren politikaları, bölgede milyonlarca Uygur Türkü kadını mağdur ediyor. Onları en temel insani haklarından mahrum bırakıyor. Doğu Türkistan’da kadınlar, temel bir özgürlük olan inanç hürriyetinden mahrum bırakılıyor. Bunun yanında kadınların içki içmeye, dans etmeye zorlandığı ve inançları gereğince yaşamalarına izin verilmediği biliniyor. Kadınların İslami eğitim görmelerine ise neredeyse hiç izin verilmiyor. UYGUR TÜRKÜ KADINLARIN EVLERİNE ÇİNLİ ERKEKLER YERLEŞTİRİLİYOR Çin hükumetinin bölgede yaygın olarak izlediği bir diğer politika da Uygur Türklerinin evlerine Çinli erkeklerin yerleştirilmesi uygulaması. Çin yönetimi, evlerdeki Uygur Türkü erkekleri toplama kamplarına kapatırken, hükumetin görevlendirdiği erkekleri bölgedeki evlere yerleştiriyor. Uygur Türkü Müslüman aileler, bu erkeklerle yaşamaya mecbur bırakılıyor. Çinli erkekler Uygur Türkü kadınlara istediği muameleyi uyguluyor. Bölgeden edinilen sınırlı bilgiler, Uygur ailelerin evlerinde Çinli erkeklerin tecavüze varan insanlık suçlarına imza attığına işaret ediyor. Ayrıca Uygur Türkü kadınların zorla Çinli erkeklerle evlendirilmesi de bölgedeki bir diğer yaygın asimilasyon uygulaması. PEK ÇOK KADIN ÖRGÜTÜ, DOĞU TÜRKİSTAN'A SESSİZ! Çin yönetiminin, Doğu Türkistan’daki kadınlara yönelik sistematik insan hakları ihlallerine rağmen dünya çapındaki kadın hakları savunucusu örgütlerin pek çoğu, bölgede olup bitenler karşısında sessizliklerini koruyor. Başta Batılı ülkeler olmak üzere bölgede faaliyet gösteren örgütlerin, Uygur Türkü kadınlara yönelik sistematik insan hakları ihlallerini gündemlerine almaması ise vicdanları yaralamaya devam ediyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.