91 yıl önce tarihte bugün: Türkiye'de kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı
91 yıl önce tarihte bugün: Türkiye'de kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı
Türkiye'de toplumsal hayatta gerçekleştirilen Atatürk Devrimleri çerçevesinde, kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları 91 yıl önce bugün tanındı.
Haber Giriş Tarihi: 05.12.2025 12:19
Haber Güncellenme Tarihi: 05.12.2025 12:31
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Türkiye'de, toplumsal hayatta gerçekleştirilen Atatürk Devrimleri çerçevesinde, kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları 91 yıl önce bugün tanındı.
İlk olarak 1930'dan itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile kadınların Belediye seçimlerine katılma, köylerde muhtar olma, ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınmış, 5 Aralık 1934 tarihinde de Anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan yasa değişikliği ile kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları tanınmıştı. Yasanın çıkmasının akabinde 7 Aralık 1934’te, Türk Kadınlar Birliği tarafından İstanbul’da Beyazıt Meydanı’nda büyük bir kutlama mitingi gerçekleştirilerek Beyazıt’tan Taksim’e yürüyüş düzenlenmişti.
Türkiye’de yasanın çıkışının ardından kadınların katıldığı ilk genel seçimler 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) 5. dönem seçimleri olmuş, söz konusu seçimlerde 17 kadın milletvekili TBMM’ye girdi. Daha sonra 1936 yılı başında boşalan milletvekillikleri için yapılan ara seçimde de emekli öğretmen Hatice Özgenel’in Çankırı milletvekili olarak seçilmesiyle meclisteki kadın milletvekili sayısı 18’e çıktı.
TÜRK KADINLARI AVRUPA ÜLKELERİNDEN ÖNCE SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA SAHİP OLDU
Birçok Avrupa ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkına sahip olan Türk kadınları; devlet makamında söz hakkı sahibi olmanın kıvancını yaşadı. Öte yandan 5 Aralık, aynı zamanda Dünya Kadın Hakları Günü olarak da kutlanıyor.
ATATÜRK’ÜN KADINLAR HAKKINDA SÖZLERİ
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınlarına toplumsal eşitlik bağlamında verdiği hakların yanı sıra toplumsal hayattaki eşitliği ön planda tutmuştur. Türk kadınlarına verdiği önemle bilinen Türk lider Atatürk’ün kadınlar için söylediği sözleri hatırlayalım:
“Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.“
“Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.”
“Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.”
“Tarlalarda erkeklerle birlikte çalışan, kasabalarda pazar yerine giden, yumurta ve tavuğunu satan, ondan sonra kendisine gerekenleri bizzat satın alan, çalışmalarının hepsinde kocalarına yardımcı olan kadınlar!.. Ben bu kadınlar arasında kocalarından daha iyi işten anlayanlara ve hesap yapanlara rastladı”
“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”
“Kadınlar içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.”
“Milletin kaynağı, toplumsal hayatın temeli olan kadın ancak faziletli olursa görevini yerine getirebilir.”
“Zaman ilerledikçe, ilim geliştikçe, medeniyet dev adımlarıyla yürüdükçe; hayatın, asrın bugünkü gereklerine göre evlat yetiştirmenin güçlüklerini biliyoruz. Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye, eski devirlerdeki gibi basit değildir. Gerekli özellikleri taşıyan evlat yetiştirmek, pek çok özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır. Bu sebeple kadınlarımız, hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgin olmaya mecburdurlar!”
“Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!”
“Kadınlarımızın genel görev ve çalışmalarda paylarına düşen işlerden başka, en önemli, en hayırlı, en faziletli bir ödevleri de “iyi anne” olmalarıdır.”
“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır! Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacağı aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.”
“Bizim toplumumuz için ilim ve fen lazım ise, bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın iktisap etmesi lazımdır.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
91 yıl önce tarihte bugün: Türkiye'de kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı
Türkiye'de toplumsal hayatta gerçekleştirilen Atatürk Devrimleri çerçevesinde, kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları 91 yıl önce bugün tanındı.
Türkiye'de, toplumsal hayatta gerçekleştirilen Atatürk Devrimleri çerçevesinde, kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları 91 yıl önce bugün tanındı.
İlk olarak 1930'dan itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile kadınların Belediye seçimlerine katılma, köylerde muhtar olma, ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınmış, 5 Aralık 1934 tarihinde de Anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan yasa değişikliği ile kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları tanınmıştı. Yasanın çıkmasının akabinde 7 Aralık 1934’te, Türk Kadınlar Birliği tarafından İstanbul’da Beyazıt Meydanı’nda büyük bir kutlama mitingi gerçekleştirilerek Beyazıt’tan Taksim’e yürüyüş düzenlenmişti.
Türkiye’de yasanın çıkışının ardından kadınların katıldığı ilk genel seçimler 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) 5. dönem seçimleri olmuş, söz konusu seçimlerde 17 kadın milletvekili TBMM’ye girdi. Daha sonra 1936 yılı başında boşalan milletvekillikleri için yapılan ara seçimde de emekli öğretmen Hatice Özgenel’in Çankırı milletvekili olarak seçilmesiyle meclisteki kadın milletvekili sayısı 18’e çıktı.
TÜRK KADINLARI AVRUPA ÜLKELERİNDEN ÖNCE SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA SAHİP OLDU
Birçok Avrupa ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkına sahip olan Türk kadınları; devlet makamında söz hakkı sahibi olmanın kıvancını yaşadı. Öte yandan 5 Aralık, aynı zamanda Dünya Kadın Hakları Günü olarak da kutlanıyor.
ATATÜRK’ÜN KADINLAR HAKKINDA SÖZLERİ
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınlarına toplumsal eşitlik bağlamında verdiği hakların yanı sıra toplumsal hayattaki eşitliği ön planda tutmuştur. Türk kadınlarına verdiği önemle bilinen Türk lider Atatürk’ün kadınlar için söylediği sözleri hatırlayalım:
“Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.“
“Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.”
“Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.”
“Tarlalarda erkeklerle birlikte çalışan, kasabalarda pazar yerine giden, yumurta ve tavuğunu satan, ondan sonra kendisine gerekenleri bizzat satın alan, çalışmalarının hepsinde kocalarına yardımcı olan kadınlar!.. Ben bu kadınlar arasında kocalarından daha iyi işten anlayanlara ve hesap yapanlara rastladı”
“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”
“Kadınlar içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.”
“Milletin kaynağı, toplumsal hayatın temeli olan kadın ancak faziletli olursa görevini yerine getirebilir.”
“Zaman ilerledikçe, ilim geliştikçe, medeniyet dev adımlarıyla yürüdükçe; hayatın, asrın bugünkü gereklerine göre evlat yetiştirmenin güçlüklerini biliyoruz. Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye, eski devirlerdeki gibi basit değildir. Gerekli özellikleri taşıyan evlat yetiştirmek, pek çok özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır. Bu sebeple kadınlarımız, hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgin olmaya mecburdurlar!”
“Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!”
“Kadınlarımızın genel görev ve çalışmalarda paylarına düşen işlerden başka, en önemli, en hayırlı, en faziletli bir ödevleri de “iyi anne” olmalarıdır.”
“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır! Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacağı aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.”
“Bizim toplumumuz için ilim ve fen lazım ise, bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın iktisap etmesi lazımdır.”
Son Haberler