SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kırım Derneği

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Derneği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Derneği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım Derneğinden açıklama: Adana'da Kırım mahallesinin adı değiştirildi! Haber

Kırım Derneğinden açıklama: Adana'da Kırım mahallesinin adı değiştirildi!

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi, Adana'nın Ceyhan ilçesinde bulunan Küçük Kırım Mahallesi’nin adının Ceyhan Belediye Meclisi kararı ile değiştirilmesine yönelik olarak, 16 Ağustos 2024 tarihinde bir basın bildirisi yayınlandı. Alınan kararın, şehrin, bölgenin ve tarihin hatırasına uygun düşmediği belirtilen açıklamada, karardan bir an evvel dönülmesi gerektiği belirtildi. "KARAR KIRIM TATAR DİASPORASINDA BÜYÜK ÜZÜNTÜ DOĞURMUŞTUR" Derneğin resmî internet sayfasında yer alan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Bugün Türkiye’nin güneyindeki büyük ve önemli şehirlerden biri olan Ceyhan, 1859 yılından itibaren buraya yerleşmeye başlayan Kırım Tatar-Nogay muhacirler tarafından Yarsuvat adında bir köy olarak kurulmuştu. Ceyhan’ı kuran bu muhacirler o zaman büyük güçlüklerle mücadele ederek ve büyük kayıplar vererek geleceğin şehrinin temellerini atmışlardı. Zaman içinde yeni gelen muhacirler ve başka sâkinler ile burası gelişerek günümüzdeki halini aldı. Ceyhan’ı kuran fedakâr muhacirlerin hatırası, sadece onların şehirde yaşamaya devam eden çok sayıdaki torunları ve soylarıyla, getirdikleri zengin kültürel değerlerle değil, şehrin “Büyük Kırım”, “Küçük Kırım”, “Bota” gibi mahalle isimleriyle de varlığını sürdüregeldi. Ceyhan’ın içinde ve çevresindeki birçok köye yerleşmiş olan Kırım Tatar muhacirler ve onların evlâtları Osmanlı Devleti’nin bütün savaşlarında ve özellikle de Türk İstiklâl Harbi’nde canlarını ortaya koyup kanlarını döktüler, bölgenin düşman eline geçmemesine büyük katkı sağladılar. Geçtiğimiz günlerde Ceyhan Belediye Meclisi tarafından alınan, Ceyhan’daki “Küçük Kırım” mahallesinin adının hiçbir geçerli sebep olmaksızın “Bahçelievler” olarak değiştirilmesi kararı şehrin, bölgenin ve tarihin hatırasına asla uygun düşmemektedir. Bir buçuk asırdan fazla bir geçmişe dayanan bu tarihî ismin değiştirilmesinin getireceği hiçbir fayda yoktur. Bu karar milyonlarca vatandaştan oluşan Türkiye’deki Kırım Tatar diasporasında büyük üzüntü doğurmuştur. Ceyhan’ın fedakâr kurucuları kesinlikle bunu hak etmemektedirler. Tarihî isimlerin değiştirilmesinin verdiği zarar tarihî eserlerin yıktırılmasının verdiği zarar kadar tahripkâr ve vahimdir. Bu son derece yanlış karardan bir an evvel dönülmesi ve tarihî “Küçük Kırım” mahallesinin iadesi her bakımdan doğru ve haklı bir adım, tarihe ve bugüne saygılı bir yaklaşım olacaktır.

Vilnius'ta Tatar kültürü: Tatar Yaz Okulu faaliyetleri sona erdi Haber

Vilnius'ta Tatar kültürü: Tatar Yaz Okulu faaliyetleri sona erdi

Türk İşbirliği Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteği, Türkiye’nin Vilnius Büyükelçiliği ve Trakai Belediyesinin katkılarıyla Tatar Kültür Derneği ev sahipliğinde Litvanya’da açılan 10 günlük Tatar Yaz Okulu’nun faaliyetleri sona erdi. Litvanya’nın Trakai bölgesine 20 kilometre uzaklıktaki bir göl kıyısında gerçekleşen yaz okulu faaliyetleri, 16 Temmuz 2024 tarihinde başladı. Eğitim süresince öğrencilere çeşitli dersler verilerek Tatar kültürü anlatıldı. LİTVANYA'DAKİ TATAR YAZ OKULU'NA TÜRKİYE'DEN EĞİTMENLER KATILDI Türkiye’den Litvanya’daki Tatar Yaz Okulu’nda eğitim vermek üzere faaliyetlere katılım sağlayan Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin, konuyla ilgili olarak Kırım Haber Ajansına (QHA) bilgi verdi. Şahin, Türkiye’den Kırım Derneği Genel Merkezi Müzik ve Halk Dansları Topluluğu Cıyın Ansambli dans eğitmeni Evelina Kemileva ve Kırım Derneği Yaşlıq (Gençlik) Komisyonu üyesi İldar Şahin’in de Tatar Yaz Okulu faaliyetlerine katıldığını ifade etti. Şahin, Tatar Yaz Okulu’nda Kırım Tatar dans dersleri verdiklerini ve orada çok verimli çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getirdi. YAKLAŞIK 40 ÖĞRENCİ TATAR KÜLTÜRÜ DERSLERİ ALDI Tatar Yaz Okulu’nda 8-19 yaş arasında yaklaşık 40 Tatar öğrencinin güne yüzme ile başladıklarını aktaran Şahin; öğrencilerin dans, koro, okçuluk, ata binme, Tatar kültürü, deri işlemeciliği ve sabantoy gibi çeşitli alanlarda eğitim aldıklarını söyledi. Sabantoy hakkında bilgi veren Şahin şunları aktardı: “Kuzey ülkesi olduğu için Litvanya’da haziran ve temmuz aylarında tohumlar ekildikten sonra kutlamalar yapılır. Sabantoy, çocukların yürüyerek şarkı söylemesiyle başlıyor. Herkes elinde küçük hediyelerle geliyor ve o hediyeler toplanıyor. Ertesi gün ise çocuklar bir alanda toplanan hediyeleri seçiyor. Sabantoy boyunca çocuklar kütüğe çivi çakma, ip atlama, ok atma, kovayla su taşıma, yumurta taşıma ve çuval yarışı sokak oyunları oynuyor. Kampta gerçekleştirilen sabantoyda aileler çocuklarıyla bir araya geldi.” YAZ OKULU FAALİYETLERİ RENKLİ DANS ŞÖLENİ İLE SONA ERDİ Tatar Yaz Okulu boyunca çocukların yanı sıra büyükannelerin de olduğunu vurgulayan Şahin, kültürel aktarım konusunda bunun çok kıymetli olduğunu ifade etti. Kampın sonunda “Kına Gecesi” konseptiyle renkli bir şölen tertip ettiklerini belirten Şahin, “Gösteri Trakai Kültür Merkezi’nde yapıldı. Senaryo olarak gelin Kırım Tatarı, damat Kazan Tatarı idi, misafirleri ise Türkiye’den gelmişlerdi. Kazan Tatar, Kırım Tatar şarkıları söylendi, Türk oyunları oynandı. Çok keyifli bir akşamdı.” dedi. Şahin; Trakai Belediye Başkanı, Kazakistan ve Türkiye Büyükelçiliği yetkilileri, Kültür Bakanlığı, belediye yetkilileri ile Azınlıklar Departmanı Müdürünün katıldığı ve beğeni toplayan etkinliğin sonunda yemek ile kapanış yapıldığını söyledi. Ayrıca Şahin, eğitim kapsamında Trakai bölgesinde Kırım Hanlığının kurucusu Hacı Geray Han’ın doğduğu kale etrafında öğrencileri gezdirdiklerini ve bilgi verdiklerini de ifadelerine ekledi. “Çocuklar için çok doğru şeyler yapılıyor” diyen Şahin eğitim hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Eğitimden önce ne ile karşılaşacağımızı bilmiyorduk ama gördüklerim beni çok etkiledi. Büyükten küçüğe bir kültürel aktarım söz konusu. Bu çok güzel ve kıymetli bir şey. Orada çok keyifli vakit geçiren çocukların tamamı eğitimin sonunda ağladı. Kimse bırakıp gitmek istemedi. Çok disiplinli bir ortam vardı. Dolayısıyla çok verimli geçti. Evelina Kemileva Hocamız da çok büyük emek harcadı. Hiç Kaytarma, Ağır Ava oynamamış çocuklara beş günde bu oyunları oynattı.” YAZ OKULUNDA TATAR KÜLTÜRÜ EĞİTİMLERİ VERİLDİ 16 Temmuz 2024 itibarıyla Vilnius’ta başlayan Tatar Yaz Okulu’nda koro çalışmaları Elmira Bekir, Türk halk oyunları ise İlker Teker tarafından öğrencilere öğretildi. Ayrıca Bursa Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü sanatçısı Kemal Kamalı ile keman sanatçısı Liutauzas Milisauskas’ın çalışmaları ilgi topladı. Tatar Yaz Okulu faaliyetleri kapsamında öğrenciler, eğitmenler ve büyükannelerin icra ettiği konser etkinliği “Ey Güzel Kırım” şarkısıyla başladı. Konserde büyükanneler ile grubun küçük üyeleri “Qalaylı Qazan” yırını seslendirdi. Sahnede "Qınalıda Parmaqların" isimli yır ile gerçekleştirilen sahne performansı ile büyük beğeni topladı. TATAR VE TÜRK KÜLTÜRÜ ŞARKILAR VE OYUNLARLA SAHNELEDİ Etkinliği; "Sıra Sıra Cezveler", "Ağlama Gelin", "Kuşaqlı Kız", "Tıraş Havası", “Seğmen”, "Tım Tım",  "Çayır Çimen Geze Geze", "Harmandalı ve Kerimoğlu Zeybeği", "Utır Ale Yannarıma", "Ağır Ava ve Kaytarma",  "Bugün Bayram" gibi şarkılar ve dans performansları birbirini takip etti. Konserin sonunda Tatar Kültür Derneği Başkanı Almira Parmaksızoğlu; Cıyın Ansambli dans hocası Evelina Kemileva, Elmira Bekirova, İlker Teker, Kemal Kamalı ve Liutsuzas Milišauskas ile Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin’e katılım belgesi takdim etti. Şahin, Tatar Kültür Derneğinin sene boyunca kültür çalışmalarına devam ettiklerinin de altını çizdi.

Kırım Derneği Ukrayna'nın Anayasa Günü'nü kutladı Haber

Kırım Derneği Ukrayna'nın Anayasa Günü'nü kutladı

Ukrayna'nın bağımsızlık simgelerinden olan, ilk anayasanın kabul edildiği tarih, her yıl Ukrayna'da Anayasa Günü olarak kutlanıyor. Bağımsız Ukrayna’nın ilk anayasası 28 Haziran 1996 tarihinde Ukrayna Parlamentosu tarafından kabul edilmişti. Bu vesile ile her yıl 28 Haziran tarihinde Ukrayna Anayasa Günü kutlanıyor. Bu bağlamda Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi Yönetim Kurulu, Ukrayna'nın "Anayasa Günü'nü" yazılı olarak kutladı.  "TÜRKİYE'DE YAŞAYAN KIRIM TATARLARI OLARAK UKRAYNA'NIN BU ANLAMLI GÜNÜ'NÜ KUTLUYORUZ" Derneğin yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verildi: Ukrayna halkı, Ukrayna parlamentosu tarafından 28 Haziran 1996 tarihinde kabul edilen anayasasının yıl dönümünde bağımsızlığının haklı gururunu yaşıyor. İşgalcilere karşı vatan topraklarını muhafaza etmek için kahramanca savaşan Ukrayna halkı aynı zamanda egemenliklerinin sembolü olan anayasaları için de mücadele etmektedir. Bizler, Türkiye’de ve 20’ye yakın ülkede yaşayan milyonlarca Kırım Tatarı, vermekte oldukları bu haklı ve şerefli mücadelede Ukrayna halkını canı gönülden destekliyoruz. İşgal altında olan vatanımız Kırım’ın ve halkımızın tamamlanmamış olan hukukî haklarının; Kırım’ın statüsünün ve Kırım Tatar halkının anayasal haklarının bir an evvel tamamlanması, işgalcilere karşı verilen mücadeleyi uluslararası platformda daha da anlamlı hale getirecektir. Ukrayna’nın bu anlamlı gününü Türkiye’de yaşayan Kırım Tatarları olarak kutluyoruz. Yaşasın işgalden kurtulmuş, toprak bütünlüğünü sağlamış, onurlu vatandaşların yaşadığı özgür ve demokratik Ukrayna! Yaşasın Karadeniz çevresinde barış ve güvenlik içerisinde yaşayan Türkiye ve Ukrayna halklarının parlak geleceği! UKRAYNA ANAYASASININ TARİHİ Bağımsız Ukrayna’nın ilk anayasası 28 Haziran 1996 tarihinde Ukrayna Parlamentosu tarafından kabul edilmişti. Kabul edilmesinden sonra Ukrayna Anayasası birkaç kez değiştirildi. 2004 yılında Viktor Yuşçenko’nun Cumhurbaşkanlığında Ukrayna’da Anayasa reformu kabul edildi ve Ukrayna parlamenter yönetim sistemine geçti. Daha sonra 2010’da dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, geniş yetkiler elde ettiğinden Anayasa Mahkemesi söz konusu reformu iptal etti. Euromeydan olaylarının ardından 2014 değişiklikleri tekrar tesis edildi.

Kırım Tatar diasporası yetkililerinden, Rus işbirlikçisi Sel'in Kırım ziyaretine tepki! Haber

Kırım Tatar diasporası yetkililerinden, Rus işbirlikçisi Sel'in Kırım ziyaretine tepki!

Türkiye'yi hedef alan Rus propagandasını destekleyen söylemlerle gündeme gelen ve üyesiz dernek oluşumlarıyla söz konusu propaganda doğrultusunda göstermelik etkinlikler düzenleyerek kendisini Türkiye'deki Kırım Tatarlarının lideri olarak tanıtmaya çalışan Ünver Sel, beraberindeki birkaç kişi ile birlikte, Rusya'nın 2014 yılından bu yana işgal altında tuttuğu Kırım'a gitti. Sel ve beraberindekilerin sözde ticari ilişkiler kurma adını verdikleri ziyaretin kamuoyuna yansıması sonrasında, Türkiye'de bulunan Kırım Tatar diasporası yetkililerinden; Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri Namık Kemal Bayar ve TURKSİD Ukrayna Başkanı ve Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel Kırım Haber Ajansına (QHA) özel açıklamada bulundu. "TÜRKİYE'DE YAŞAYAN KIRIM TATARLARI TAMAMEN KONSOLİDE OLDU"  Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım'ın 2014 yılından bu yana Rus işgali altında olduğunu anımsatarak, "Uluslararası camia ve Türkiye bu işgali hiçbir zaman tanımadı. Türkiye'de ve dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan Kırım Tatarları da bu işgale hep karşı çıktı. Biz Türkiye'deki Kırım dernekleri olarak; 50'ye yakın dernek ve cemiyetle bu işgale karşı Kırım Tatar Teşkilatları Platformunu kurduk. Burada bütün Türkiye'de yaşayan Kırım Tatarları tamamen bu fikir etrafına konsolide oldu. Orada hiçbir görüş ayrılığımız yok." dedi. Devam eden işgal sürecinde Kırım'a uçak ve gemi seferlerinin yasak olduğunu belirten Mükremin Şahin, "Resmî olarak Kırım'ın bir işgal bölgesi olması dolayısıyla, herhangi bir şirketin -bu Türkiye'den olabilir, Avrupa'dan olabilir veya dünyanın başka yerlerinden olabilir- Kırım'a yatırım ve ticaret yapması da zaten yasak. Yani bunlar aynı zamanda o şirketlere bir takım müeyyidelerin uygulanmasına yol açar. Yani hepinizin bildiği, mesela Siemensin Moskova'daki bayiliğinden alınan bir ürünün Kırım'da kullanıldığının anlaşılması sonrasında Siemens firmasına yaptırım uygulandı." şeklinde konuştu. "BU UZUN VADEDE SİZE ZARAR GETİRECEK BİR HADİSEDİR" Türkiye'de bazı kişilerin, "Kırım'da ticaret yapacağız.", "Kırım'la Türkiye ilişkilerini geliştireceğiz." "Rusya-Türkiye ilişkileri gelişecek" gibi söylemlerle Türkiye'deki iş insanlarına yanlış bilgiler verdiğini ve iş insanlarını Kırım'a götürülüp orada birtakım toplantılar organize ettiğini kaydeden Şahin, "Sonuç olarak kendi şirketleri zarar görecek. Bugün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir iş adamının Kırım'da yatırım yapması, uluslararası hukuka göre yasak. Dolayısıyla ben Türkiye'deki bütün vatandaşlarımıza, bütün iş adamlarımıza bir çağrı yapıyorum. Bu tür yalan beyan ve ifadelere kanmayın, bu tür şeylere inanmayın. Çünkü bunlar doğru değil ve bunlar uluslararası müeyyidelerde karşılığı olacak olan şeyler. Yani siz Kırım'a giderseniz, pasaportunuza Kırım'da mühür vurursa, diyelim Fransa'ya, Almanya'ya ya da dünyanın başka bir yerine yolculuk dahi yapamazsınız, deport olursunuz. Çünkü Ukrayna'dan izin almadan Kırım'a giriş yapmak bile yasak şu anda. Dolayısıyla ben buradan bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımıza bilgi olarak söylüyorum, inanmayın. Bu uzun vadede size zarar getirecek bir hadisedir. Uluslararası ticarette firmanızı zor duruma sokar. Bu söylemiş olduğum şeyler tamamen 10 yıldır geçerli gerçeklerdir." ifadelerini kullandı. Şahin, işgal altındaki Kırım'da söz konusu faaliyetleri yürüten Ünver Sel'e de değinerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu arkadaşımızın Türkiye'de bir karşılığı yok. Bir zamanlar cemiyetler ve federasyonlar şeklinde laflar vardı. Ben daha bu federasyonun herhangi bir derneğine gidip de bir çay içen bir Kırım Tatarı görmedim. Çünkü böyle dernekler yok. Sadece kağıt üzerinde, sanal alemde birtakım dernekler var, federasyonlar var. Yani bu tür federasyonlar olsa; biz herhalde görürüz, biliriz. Şurada binası var, şurada tabelası var, şurada üyeleri var. Böyle bir şey söz konusu değil. Bunlar tamamen hayali şeyler. İnsanlarımızın da bunlara inanmamalarını özellikle rica ediyorum. Yani kendileri açısından, bizim açımızdan değil. Bize bir zararı yok ki, zararı görecek olan kendileri olacaktır. Bunu da ben Kırım Derneği Genel Merkezi ve Genel Başkanı olarak söylüyorum." "RUSYA'NIN EN BÜYÜK AMAÇLARINDAN BİRİSİ DE KIRIM TATARLARINI KENDİ SAFLARINA ÇEKMEKTİ" Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay ise, Türkiye'deki Kırım Tatarlarının konsolide olmuş bir şekilde vatanlarında yapılan haksızlıklara ve işgale karşı sürekli olarak mücadele ettiğini vurgulayarak, "Kırım işgal edildiği zaman, Sovyetler Birliği'nin bir uzantısı olan Rusya'nın en büyük amaçlarından birisi de Kırım Tatarlarını kendi saflarına çekmekti. Bunun için çok büyük vaatlerde bulundu, çok büyük harcamalar yaptı ama Kırım Tatarları onların tarafına geçmeyince Kırım Tatarlarının her türlü birikimlerini ellerinden aldılar. Bunun yanında Rusya'nın ikinci hedefi, diasporadaki Kırım Tatarlarıydı. Diasporadaki Kırım Tatarlarını etkilemek ve kendi işgallerini meşrulaştırmak için her türlü yöntemi denediler. Ancak onların bu çirkin vaatleri, Türkiye'deki ve dünyadaki Kırım Tatar diasporasında hiçbir zaman karşılık bulmadı." dedi. Rusya'nın Kırım'da 10 yıldır sürdürdüğü işgalini meşrulaştırmaya yönelik çalışmalarını sürekli olarak devam ettirdiğini ve Türkiye'deki Kırım Tatarlarından ufak da olsa bir ışık gördüğünde değerlendirmeye çalıştığını belirten Tuncer Kalkay, "Tabii ki, Türkiye'deki Kırım Tatarları güçlü bir şekilde, platformlarla, Dünya Kırım Tatar Kongresinin çalışmalarıyla görüşlerini ve iradelerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu işgali kabullenmediklerini açık ve net bir şekilde her zaman ifade ediyor. Hal böyle olunca Rusya başka bir şekilde arayışlarını sürdürüyor. Kendisinin fonladığı ve her şekilde desteklediği yapılara; işte kişilerin çalışmalarından tutun da yerlerine varıncaya kadar, hatta oradaki insanlara kadar güçlü bir şekilde destek vermeye çalışıyor. Biz bu kişileri ve kuruluşları hiçbir zaman sahada göremiyoruz. Ancak Rusya'ya yakın yayın organları tarafından bunların faaliyetlerini yürütmeye çalışıyorlar. Kendi propagandasına da ortak olacak bir şekilde, her şekilde kullanıyorlar." şeklinde konuştu. "BUNLARI GÖRDÜĞÜMÜZ ZAMAN BİRAZ TEBESSÜM EDİYORUZ" Türkiye'den bir heyetin Kırım'a güçlü bir çıkarma yaptığı yönündeki propagandavari haberleri takip ettiklerini söyleyen Kalkay, söz konusu bu ziyaret hakkında, "Gerçek şu ki, yine bu bahsettiğim Rusya'nın kontrolünde olan olay televizyonlarda büyütülerek ortaya konuluyor. Sanki burada gerçek iş adamları, gerçek Kırım Tatar kuruluşları varmış gibi bahsediliyor ve bunlar süslenerek servis ediliyor. Biz tabii ki, bunları gördüğümüz zaman biraz tebessüm ediyoruz. Çünkü Türkiye'de bunların ne bir karşılığı var ne bu insanlar bilinen insanlar. Hatta bu bahsettiğimiz, kendilerini iş adamı olarak tanıtmak isteyen insanların ismini ben ilk defa duydum. Herhalde birçok insan da ilk defa duyacak. Sanırım bu insanlar, kendilerince bir para kazanma kapısı olarak görüp böyle bir şeye balıklamasına atlamışlar. Fakat onlara bunun sonuçları anlatılmamış. Ortada şu var ki, Kırım işgal altında ve Birleşmiş Milletlerden başlayarak dünyanın pek çok ülkesinde bu işgal kabul edilmiyor. Dolayısıyla Rusya'nın işlemiş olduğu uluslararası hukukla alakalı bir suça da bu insanlar ortak edinmeye çalışıyor. Bu insanlar bir taraftan para kazanayım derken, aslında kendilerinin hesap edemedikleri bu fiillerinden dolayı kendilerine bir sorumluluk yüklenecek. Yani uluslararası hukuktan dolayı belki bu suçlarla alakalı olarak birtakım davalarla karşılaşabilecekler. Bunlar kendi kurumlarına da mutlaka yansıyacak. Bu belki de siyasi bir şey olarak anlatılıyor ama bu tamamen suça iştirak etmek gibi bir olay." değerlendirmesinde bulundu. "RUSYA DİASPORADAKİ DESTEK ARAYIŞINA BUGÜNE KADAR KARŞILIK BULAMADI" Söz konusu faaliyetleri yürüten birkaç yapı olduğunu kaydeden Kalkay, bu dernek ve vakıflarda doğrudan Rusya vatandaşı kişilerin bulunduğunu açıkladı. Kalkay, "O kişilerin de Rusya'da nasıl görevler aldıklarını, hangi gizli yerlerle ilişkilerde olduklarını anlayabiliyoruz. O bakımdan Rusya bunu tabii ki yapacaktır. Bununla ilgili olarak bazı insanlar da bulacaktır. Diasporanın temsilcisi olduğunu ileri süren bu insanların ne itibarı yönünden ne kabul edilebilirliği yönünden Türkiye'de bir güvenilirliği veya bir karşılığı olduğunu düşünmüyorum. Bu insanlar sadece Rusya medyası tarafından cilalanarak ve parlatılarak kamuoyuna servis ediliyor. Bu ziyaretin de Türkiye'de de pek bir ses getirdiği düşünülemez. Burada sadece bir suça iştirak var. Bu insanlar, anladığım kadarıyla bilmeden ve nereye gittiklerini anlamadan; sadece para kazanma hırsıyla gitmişler, bunun nerelere gidebileceğini tahmin edemiyorlar. Bunların da öyle bir önemli kişi, iş adamı veya şirket olduklarını düşünmüyorum. Onlar tamamen bir beklenti içerisindeler. Ben bunun büyütülecek bir olay olmadığını düşünüyorum ama bunlar sadece suç işlemekle kalmıyorlar, aynı zamanda Rusya'nın propagandasına alet oluyorlar. Rusya da bu zayıf nüvelerle, propagandasını yürütmeye çalışıyor. 10 yıldan beri Rusya, bıkmadan devam ettiği diasporadaki destek arayışına bugüne kadar karşılık bulamadı. Bundan sonra da bulamayacak. O çabaları da beyhude kalacak. Yaptıkları işgali hiçbir zaman meşrulaştıramayacaklar." ifadelerini kullandı. "BUNUN HESABI MUTLAKA BİR ŞEKİLDE TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARAFINDAN SORULACAKTIR" TURKSİD Ukrayna Başkanı İsmet Yüksel, geçtiğimiz günlerde Türkiye'den Kırım'a sözde bir heyetin gittiği haberleriyle gündem oluşturulmaya çalışıldığının altını çizerek, söz konusu heyetin hiç bir değerinin olmadığını kaydetti. "Ben bir iş adamları grubu da demeyeceğim, esnaflar" diyen İsmet Yüksel, "Şimdi bir defa Kırım Ukrayna toprağı. Ukrayna topraklarına Ukrayna'nın izni olmadan, Ukrayna'dan habersiz bir şekilde gidilmesi; bir kere bu kanunsuzluk. Uluslararası hukuk açısından kesinlikle uygun değil." dedi. Grubu Kırım'a götüren Rus işbirlikçisi Ünver Sel'in önemli olmayan bir şahıs olduğunu vurgulayan  İsmet Yüksel, "Ünver Sel denen şahıs, Türkiye'de hiçbir değeri olmayan bir insan. Burada kendisini temsilcisi olarak tanıtıyor ama diasporadaki temsilciliğinde üyesi olmayan bir şahıs. Şimdi bunun önderliğinde Kırım'a gidiyorlar. Kırım'da birtakım çalışmalar yapıyorlar. Yapmış oldukları çalışmalar tamamen kanunsuzdur. Bunun hesabı mutlaka bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti tarafından sorulacaktır. Türkiye'de ve Kırım'da öyle bir gündem estirdiler ki, sanki Türkiye'den çok büyük iş adamları grupları gitti ve burada büyük işler yapacaklar. Asla öyle bir şey değiller. Bu yüzden dolayı da açıkçası çok gündem olacak insanlar değiller." açıklamasında bulundu. Ayrıca, Kırım'da yapılan görüşmelerde Sel'in, Kırım Tatar halkının millî lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov'u kastederek sürekli olarak "Kırım'dan kaçan liderler" ifadesini kullandığına dikkar çeken İsmet Yüksel, "Bir kere onlar oradan kaçmadı. Kıyiv'de yaşayan insanların hiçbirisi vatanından kaçmadı. İşgale gelen insanlar zorla çıkarttılar. Şu anda yüzlerce insan hapislerde yatıyor. Onlar da mı kaçak? Onlarda mı kaçsınlar? Yani böyle bir saçma sapan bir şey. Dediğim gibi fazla gündem olacak bir konu da değil. Gündem olmasını da kendisi özellikle istiyor." şeklinde konuştu. "RUSYA'NIN DESTEKÇİSİ BİR GRUBUN KIRIM TATARLARI YA DA TÜRK KAMUOYUNDA BİR İTİBARI OLMASINI DÜŞÜNMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR" DQTK Genel Sekreteri Namık Kemal Bayar, söz konusu ziyarete ilişkin olarak QHA'ya yaptığı açıklamasında, "Kırım'da yapılan bir etkinliğe Türkiye'de Rusya yanlısı siyaset yapan ve oy oranı binde bire ulaşmayan bir siyasi partinin yan kuruluşlarını temsilen katılan şahısların Türk iş dünyasını temsil kabiliyeti bulunmamaktadır. Keza bu şahısları Kırım'a götürdüğü anlaşılan kuruluşun Türkiye'deki Kırım Tatar diasporası içinde ve kamuoyunda itibarı ve destekçisi de yoktur. Milletimizin tarihinden ve bugün yaşadığı gerçeklerden kopmuş, tarih boyunca halkımızı katletmiş Rusya'nın destekçisi bir grubun Kırım Tatarları ya da Türk kamuoyunda bir itibarı olmasını düşünmek mümkün değildir." ifadelerine yer verdi.

Kurban bağışını Kırım'a gönderebilirsin! Haber

Kurban bağışını Kırım'a gönderebilirsin!

Rus işgali altındaki Kırım'da bu sene de Kurban Bayramı buruk geçiyor. Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından vatan Kırım topraklarında haksız yere alıkonulan Kırım Tatar siyasi tutsakların aileleri başta olmak üzere; yaşlı, hasta ve ihtiyaç sahibi ailelere kurban bağışı yapılacak. Ayrıca Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı topyekûn saldırı ve 2014'teki işgal nedeniyle Türkiye'ye gelmek zorunda olan ihtiyaç sahibi Kırım Tatarları için de bağış yapılacak. KURBANLAR KIRIM'DA VE TÜRKİYE'DE YAŞAYAN KIRIM TATARLARINA BAĞIŞLANACAK Kırım Derneği tarafından Kırım'da kesilmesi için bağış yapılan kurbanın bedeli 200 ABD doları ya da karşılığı olan Türk lirası olarak belirlendi. Öte yandan Türkiye'deki Kırım Tatarlarına yapılacak bağışın bedeli ise 14 bin TL olarak duyuruldu. Kırım Derneği duyurusunda şu ifadelere dikkat çekti: Lütfen bağışlarınızda 'kurbanın kimin adına' ve nerede kesilmesini istediğinizi 'Türkiye’de' ya da 'Kırım’da' şeklinde belirterek havale/eft ediniz. Bağışlarının Kırım’da kesilmesini arzu eden ancak bağışlarını TL hesabına yatırmak isteyenler, yatırdıkları gündeki Ziraat Bankası satış kuru üzerinden hesaplanan 200 ABD Dolarına tekabül eden miktarı aşağıda ilân edilen banka hesap numaralarına gönderebilirler. Avro ödemek isteyenler 200 ABD Doları karşılığındaki tutarı gönderebilirler. Kurbanlarının Türkiye’de kesilmesini isteyenler 'kimin adına' kesilmesini istediklerini belirttikten sonra 'Türkiye’de' yazarak Türk Lirası hesabına sadece 14.000 TL yatıracaklardır. Adak kurbanlarınızı da bu program çerçevesinde kestirebilirsiniz. Kurban kesimi sonrasında artan meblağ olur ise bu miktar ihtiyaç sahibi hastalarımız için kullanılacaktır. Kurban bağışlarınızı yatırırken 'kurbanın kimin adına' kesileceği bilgisi ile beraber iletişim için telefon numarası yazılması halinde kurbanlarınızın kesimi sonrasında şahsınıza kesim fotoğraflarıyla kurbanlarınızın kesim haberi ulaştırılacaktır İletişim numarası için: 0533 472 50 20 Banka Hesap Numaraları: TC Ziraat Bankası Ankara/Yenişehir Şubesi Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Türk Lirası (TL) Hesabı Hesap No: 471-39775088-5002 IBAN: TR020001000471397750885002 ABD Dolar (USD$) Hesabı Hesap No: 471-39775088-5004 IBAN: TR450001000471397750885004 SWIFT kodu (BIC): TCZBTR2A Avro (EUR) Hesabı Hesap No: 471-39775088-5006 IBAN: TR880001000471397750885006 SWIFT kodu (BIC): TCZBTR2A

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.