Kırım Savcılığı Haberleri - Son Dakika Kırım Savcılığı Haber Güncel Gelişmeler

Ukrayna, Kırım’daki savaş suçlarını belgelemek için yeni bir proje başlattı

Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği ile Kırım ve Akyar (Sivastopol) Savcılığı, “Kırım’daki Savaş Suçları” adlı yeni bir bilgilendirme projesi başlattı. Projenin amacı, işgal altındaki Kırım sakinlerinin yaşadıklarının savaş suçu olabileceğini fark etmelerine yardımcı olmak ve haklarını nasıl koruyabileceklerini anlatmak. Başkent Kıyiv’de 8 Ekim’de tanıtılan projenin ilk videosu, Kırım Tatar yönetmen ve Kırım Evi Kültür Merkezi Müdürü Ahtem Seytablayev’in anlatımıyla yayımlandı. Videoda Seytablayev, Kırım Tatarı başta olmak üzere Kırımlıların günümüzde yaşadığı zorunlu göçü “modern bir sürgün” ve “savaş suçu” olarak nitelendirdi. Tanıtım etkinliğinde konuşan Seytablayev, “Herhangi bir insan için, anne babasının mezarını ziyaret etmek, anne babasına saygı göstermenin temel ihtiyaçlarından ve değerlerinden biridir. 12 yıldan uzun süredir Kırım'a gitmedim. Evet, bu acıtıyor ve adaletin tecelli etmesini istiyorum. 2012 yılında ekiple 1944 Sürgünü'nü konu alan Haytarma filmini çekerken, bir buçuk yıl sonra, hepimizin çoktan geride kaldığına inandığımız olayların tekrarlanacağını hayal bile edemezdik. Sovyet yetkililerinin düzenlediği ölçekte olmasa da, işgal yetkililerinin uyguladığı yöntemler, Sovyet yetkililerinin uyguladıklarından kesinlikle farklı değildir.” dedi. İŞGAL ALTINDAKİ SUÇLAR RAPORLANMALI Ukrayna Cumhurbaşkanlığının Kırım Temsilcisi Olga Kurişko, projenin işgal altındaki bölgelerde yaşayan insanların yaşadıklarını tanımlayabilmeleri ve raporlayabilmeleri için hazırlandığını belirtti. Kurişko, zorunlu pasaportlandırma, mülklere el konulması ve siyasi tutuklamalar gibi uygulamaların savaş suçu kapsamına girdiğini vurguladı. Kırım ve Akyar Savcı Yardımcısı Vitaliy Sekretar ise, işgalin varlığının zaten silahlı bir çatışma anlamına geldiğini belirterek, “Her ihlal bir savaş suçudur. İnsanlar yaşadıklarının suç olduğunu anlamalı ve tanıklık etmelidir.” dedi. Sekretar, 12 bin kişinin Kırım’dan zorla sınır dışı edilme nedeniyle mağdur olarak belirlendiğini, mağdurların ifadelerinin sürecin en önemli kanıtı olduğunu vurguladı. “TANIK OLMADAN MAHKEME KARAR VEREMEZ” Sekretar, mahkeme süreçlerinde tanık ifadelerinin belirleyici rol oynadığını ifade ederek, “Hiçbir karar, insanların tanıklıkları olmadan verilemez. Bu nedenle güvenlik güçleri mağdurları, özellikle askerleri dinliyor, ifadeleri video kaydına alıyor. Böylece kişi mahkemede bizzat bulunmasa bile delil sağlanabiliyor.” şeklinde konuştu. Ukraynalı yetkili ayrıca, korkunun doğal bir tepki olduğunu ancak insanların ifade vermekten çekinmemesi gerektiğini belirterek, “Hiç kimse, savcı ve soruşturma görevlisi dışında, dava materyallerine erişemez. Eğer biri güvenliği için endişe duyuyorsa, tanık koruma yasası devreye giriyor. Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesine bilgi aktarırken her zaman kişinin rızası alınır ve mağdurlara ait veriler gizli tutulur, şifrelenir.” dedi. Yetkililer, proje kapsamında yurt dışında yaşayan Kırımlılara da güvenli başvuru yolları ve uluslararası hukuk çerçevesinde yardım mekanizmaları hakkında bilgi sağlamayı hedefliyor. İlerleyen aşamalarda projede, mülkiyetin el konulması, işgalin yol açtığı maddi zararlar ve insan hakları ihlalleri gibi konularda bilgilendirme videoları ve kaynaklar paylaşılacak.

Ukrayna'dan Kırımlı vatan hainine hapis cezası

Ukrayna mahkemesi, Kırım’ın işgali sırasında Kremlin rejimine destek veren iş birlikçi Leonid Junko’yu gıyaben 11 yıl hapis cezasına çarptırdı. Vatana ihanet suçundan suçlu bulanan Junko, 2008-2010 yılları arasında Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilcisi görevini yürütmüştü. Kırım Özerk Cumhuriyeti Savcılığından yapılan açıklamaya göre, Akyar (Sivastopol) Şehir Konseyinin eski üyesi, Mart 2014’te düzenlenen oturumlarda Kırım’daki sözde “referanduma katılım” kararını ve “Kırım ile Akyar’ın bağımsızlığına dair deklarasyonu” destekleyerek Rusya’nın yarımadayı işgaline katkı sağladı. Savcılık, Junko’nun bu eylemleriyle “devletin egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve dokunulmazlığına zarar vererek, saldırgan devletin Ukrayna’ya karşı yıkıcı faaliyetlerine yardım ettiğini” vurguladı. Ayrıca, Cumhurbaşkanı kararıyla Junko’ya süresiz olarak bireysel ekonomik ve diğer yaptırımlar uygulanacağı bildirildi.

Ukrayna'dan Kırım Tatarlarına baskı uygulayan sözde hakime hapis cezası

Ukrayna, işgal altındaki Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarına ve Ukrainlere karşı yürütülen baskı politikasına katkı sağlayan şahısların hukuki bir şekilde cezalandırılmasına yönelik çalışmalara devam ediyor. Ukrayna mahkemesi, Kırım Tatarlarına yönelik baskıcı uygulamalara katıldığı gerekçesiyle Kremlin kontrolündeki sözde Bahçesaray Bölge Mahkemesinin hakimini, gıyaben 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Karar, ayrıca şahsın mal varlığına el konulmasını da kapsıyor. Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Kenti Savcılığı basın servisinden yapılan açıklamada, söz konusu yargıcın 2014 yılında devletine ihanet ederek Rus işgal yönetimiyle iş birliği yaptığı ve Rusya tarafından oluşturulan sözde Bahçesaray Bölge Mahkemesinde görev yapmaya başladığı belirtildi. Savcılığa göre sözde hakim, Mayıs 2014’te iki Kırım Tatarına karşı yasa dışı kararlar vererek onları “kamu düzenini bozan kitlesel toplantı düzenlemek” suçlamasıyla idari cezalara çarptırdı. Bu kararlar, 3 Mayıs 2014’te Kırım Tatarlarının barışçıl protestolarına karşı alınmıştı. Söz konusu protestolar, Rus işgal yönetiminin Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun Kırım’a girişini yasaklamasına karşı düzenlenmişti. Açıklamada, sözde hakimin aldığı kararlarıyla işgalci yargı sisteminin çalışmasına katkı sağladığı ve saldırgan devlet olan Rusya’ya, Ukrayna’ya karşı yürüttüğü yıkıcı faaliyetlerde yardımcı olduğu belirtildi.

Ukrayna’dan bir ilk: Kırım’da yasa dışı kazı yapan Rus arkeoloğa suçlama!

İşgalci Rusya, Kırım başta olmak üzere işgal altına aldığı Ukrayna topraklarında yasa dışı kazıları yürüterek Ukrayna kültürel mirasını ve millî kimliğini yok ediyor. İşgalcilerin ilgili yasa dışı faaliyetlerini takip ederek belgeleyen Ukrayna kolluk kuvvetleri, ilk kez Ukrayna'nın kültürel mirasına karşı suç işleyen bir Rus arkeoloğa suçlama yöneltti. Ukrayna Milletvekili Yevgeniya Kravçuk, 24 Ekim 2024 tarihinde yaptığı açıklamasında, “İlk kez, Kırım'da Ukrayna'nın kültürel mirasına karşı suç işleyen bir Rus arkeoloğa karşı suçlama yöneltildi!” ifadelerini kullandı. Rusya'nın, işgal ettiği Ukrayna topraklarında yasa dışı faaliyetler yürüterek Ukrayna’nın kültürel mirasını yok ettiğini belirten Kravçuk, “Kırım topraklarındaki yasa dışı arkeolojik kazılar bu suç faaliyetinin bir parçasıdır.” dedi. Kolluk kuvvetlerinin işgalcilerin yasa dışı faaliyetlerini takip ettiğini ve tüm ihlallerini ceza davaları çerçevesinde usulüne uygun olarak belgelediğini kaydeden Kravçuk, yasa dışı kazılara katılan Rus “arkeologların” adalet önüne çıkarılması meselesinin nihayet açıklığa kavuştuğuna dikkat çekerek, “Bir dava çerçevesinde Ukrayna'nın ve Ukrayna halkının kültürel mirasını ve kimliğini yok eden bir Rus ‘arkeologa’ karşı Ukrayna'nın kültürel mirasına karşı suç işleme suçlaması yöneltildi! Bu, adaletin sağlanması yanı sıra, suçlarla ilgili bilgilerin İnterpol aracılığıyla yabancı kolluk kuvvetlerine de dağıtılacağı ve bu tür ‘bilim adamlarının’ yurt dışındaki seminer ve sergi gezilerini artık ziyaret edemeyeceği anlamına geliyor.” cümlelerine yer verdi. RUSYA UKRAYNA’NIN KÜLTÜREL MİRASINI YOK EDİYOR Daha önce Rusya’nın işgal altındaki Kırım'da yaklaşık 150 arkeolojik miras ögesini yok ettiği bildirilmişti. Kırım Stratejik Araştırmalar Enstitüsünün verilerine göre, Rusya’nın işgal altına aldığı bölgelerde Ukrayna'nın kültürel mirasına karşı 600'den fazla ihlal vakası kaydedildi.

Ukrayna'dan iş birlikçi "Millet" televizyonu çalışanı sözde gazetecilere suçlama

Ukrayna, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da işgalciler tarafından kurulan “Millet” adlı Rus propaganda aygıtı sözde Kırım Tatar televizyon kanalında çalışan 2 gazeteci hakkında soruşturma başlattı. Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) Savcılığı 17 Eylül 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, Kırım’da 2014 yılından sonra kurulan Kremlin kontrolündeki “Millet” kanalında çalışan 2 gazeteciye Ukrayna Ceza Kanunu'nun 110. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde (Ukrayna toprak bütünlüğünü ve dokunulmazlığını ihlal etme) suçlama yöneltildiği aktarıldı. Suçlu bulunması durumunda “gazeteciler” 10 yıl hapis cezasına çarptırılabilir. Açıklamada adları belirtilmeyen sözde "gazetecilerin" Millet kanalında sunduğu programlarda birçok kez Ukrayna topraklarının sınırlarını değiştirme çağrılarında bulunduğu ve düşman propagandasını yaydığı belirtildi.

Ukrayna'da Kırımlı iş birlikçilerine karşı toplam 475 dava açıldı

Ukrayna Ceza Kanunu'na, iş birliği faaliyetlerinin cezalandırılmasını öngören madde 2,5 yıllık önce eklendi. Bu süre içinde, Kırım Özerk Cumhuriyeti Savcılığı bu maddenin farklı fıkraları uyarınca 475 dava açtı. Krım.Realii haber ajansına konuşan Kırım Savcılığı yetkilisi Yegor Rebrov, “Ukrayna Ceza Kanunu'na "iş birlikçi faaliyet" maddesinin eklendiği 2,5 yıllık süre boyunca, Kırım kolluk kuvvetleri bu maddenin çeşitli fıkraları uyarında 475 dava açtı.” açıklamasında bulundu. Yetkili 475 dava çerçevesinde 276 kişiye karşı suçlama yönetildiğini kaydererek, halihazırda 166 iş birlikçi hakkında hazırlanan iddianamelerin mahkemeye iletildiğini aktardı. Rebrov, “Öncelikle ilgili maddenin 5. fıkrası çerçevesinde suç işleyenleri değerlendiriyoruz. Bunlar işgalci yönetim kurumlarında yönetici pozisyonlarında çalışan kişilerdir. Ayrıca Rus işgali altındaki Kırım’da yasa dışı seçimleri organize eden ve seçim komisyonlarının başına geçen kişilerdir.” değerlendirmesinde bulundu. Ukrayna mahkemeleri, Kırım Savcılığın kamuya açık suçlamaları çerçevesinde 13 kişiye toplamda 12 ceza verdi.

Kırım Savcılığı, 155 Kırımlı işbirlikçiye suçlama yöneltti

Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) Savcılığı, Rus işgali altındaki Kırım’da yaşayan 155 kişiye karşı işbirliği suçlaması yöneltti. Kırım Savcılığı, Rusya'nın Kırım’ı işgal etmesinden sonra işgalci yetkililerle işbirliği yapanlara karşı açılan davalara dair açıklamada bulundu. Bugün yayımlanan yazılı açıklamada, yürütülen soruşturmalar sonucu Rus işgali altındaki Kırım’da yaşayan ve işgalci yönetim ile çalışan 155 kişiye karşı suçlama yöneltildiği aktarıldı. 87 İŞBİRLİKÇİNİN DAVASI MAHKEMEYE İLETİLDİ Soruşturma altında olan 87 kişi hakkında hazırlanan iddianamelerin halihazırda mahkemeye gönderildiği ve 3 kişi hakkında mahkeme kararının açıklandığı kaydedildi. Açıklamada, "Şüpheliler ve sanıklar arasında; Kırım'ın işgalci yönetiminin üst düzey yetkilileri ve çeşitli düzeylerdeki görevlileri, kolluk kuvvetleri, hakimler ile düşmanla işbirliği yapan ve Rusya Federasyonu'nun savunma sanayisine hizmet veren iş insanları da yer alıyor" ifadelerine yer verildi.

KTMM Başkan Yardımcısı Çiygöz'ü yargılayan sözde hakime 12 yıl hapis cezası

Ukrayna, işgal altındaki Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarına ve Ukrainlere karşı yürütülen baskı politikasına katkı sağlayan şahısların hukuki bir şekilde cezalandırılmasına yönelik çalışmalara devam ediyor. Ukrayna mahkemesi, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz’ün “yargılanma” sürecinde yer alan Kremlin kontrolündeki sözde Kiyevskiy Bölge Mahkemesinin hakimini, gıyaben 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Kenti Savcılığı basın servisinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Savcılar, yarımadanın Rus silahlı kuvvetleri tarafından işgal edilmesinden sonra, hükümlünün Ukrayna’ya ihanet ettiğini ve yasadışı olarak oluşturulan ‘Akmescit (Simferopol) kenti Kiyevskiy Bölge Mahkemesinin’ başkan yardımcılığı görevine atandığını kanıtladı.” Sözde hakimin, 26 Şubat 2014’te Kırım Parlamentosu binası önünde düzenlenen Ukrayna yanlısı mitinge katılanlara uygulanan baskılarda yer aldığı belirtilen açıklamada, “Söz konusu hakim, 2015 yılında KTMM Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz’ün tutuklanma süresini uzatma kararı almıştı. Daha sonra işgalci mahkeme, onu 8 yıl hapis cezasına çarptırdı.” denildi. Gıyaben 12 yıl hapis cezasına çarptırılan işbirlikçi hakiminin adının Denis Didenko olduğu belirtildi.

Ukraynalı çocukların kaçırılmasına yardım eden işbirlikçiye suçlama

Ukrayna yetkilileri, işgalci Rusya ile işbirliği yapan hainlerin peşini bırakmıyor. Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra Ukrayna’nın ana kısmında faaliyete başlayan Kırım Özerk Cumhuriyeti Savcılığı, Rus işgal güçlerinin, Herson, Zaporijjya, Lugansk ve Donetsk bölgelerinden Kırım’a yaklaşık bin Ukraynalı çocuğu kaçırmasına yardım eden bir seyahat acentesi sahibine karşı suçlama yöneltti. Savcılıktan yapılan açıklamada, işgal altındaki Kırım’da, Rus yasalarına göre tescil edilen ATLAS seyahat acentesi sahibi olan zanlı, "imzaladığı sözleşme çerçevesinde" bin Ukraynalı çocuğun Herson, Zaporijjya, Lugansk ve Donetsk bölgelerinden Kırım’a taşınması için hizmet verdiğini ifade etti. Açıklamaya göre seyahat acentesi, aralarında yetim ve ebeveynlerin bulunduğu, çatışma bölgesini terk etmeye çalışırken işgalciler tarafından yasa dışı bir şekilde gözaltına alınan yüzlerce çocuğu, Eylül-Ekim 2022’de “tahliye” bahanesiyle Akmescit (Simferopol) kentine sevk etti ve daha sonra Kırım’daki tesislere yerleştirdi. RUSYA UKRAYNALI ÇOCUKLARI KAÇIRIYOR! Ukrayna’ya karşı geniş çaplı işgal girişimi başlatan Rusya, birçok savaş suçu işlemeye devam ediyor. Sivillerin katledilmesinin yanı sıra Rus işgal güçleri kontrol altına aldıkları bölgelerde tahliye bahanesiyle Ukraynalı çocukları Rusya’ya kaçırıyor. Ukrayna Geçici İşgal Altındaki Toprakların Yeniden Entegrasyonu Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Ulusal Enformasyon Bürosunun topladığı verilere göre işgalciler, yaklaşık 20 bin Ukraynalı çocuğu yasa dışı olarak Rusya’ya sürgün etti. İşgal altına aldığı Ukrayna bölgelerinden kaçırdığı Ukraynalı çocukları, sözde “yeniden eğitim kamplarına” yerleştiren Rusya, onları Rusça konuşmaya, Rusya milli marşını ezberlemeye ve söylemeye zorluyor. Bunları yapmak istemeyen çocuklara fiziksel ve psikolojik baskı uygulanıyor. Ukrayna’ya iade edilen çocuklar, Rusya’da aşağılandıklarını ve kötü muamele gördüklerini anlatıyor. ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİNDEN PUTİN HAKKINDA YAKALAMA KARARI Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Ukrayna'da işlenen suçlara ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Rusya'nın Çocuk Hakları Komiseri Maria Alekseyevna Lvova-Belova hakkında "savaş suçu" gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldığını duyurmuştu.