SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kırım Tatar Milli Hareketi

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Tatar Milli Hareketi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Tatar Milli Hareketi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Romanya'daki Kırım Tatar millî hareketinin öncülerinden: Mehmet Niyazi Haber

Romanya'daki Kırım Tatar millî hareketinin öncülerinden: Mehmet Niyazi

Dobruca’daki Türklerin millî kültürlerinin canlanmasında, Kırım Tatarları arasında Kırım millî ruhunun uyanmasında öncü olan ve büyük hizmetlerde bulunan şair ve eğitimci Mehmet Niyazi Dobruca'ya bağlı Aşçılar köyünde 1878 yılında doğdu. Babasının adı İsmail, annesinin adı Azize’dir. Mehmet Niyazi’nin ailesi Kırım’dan Dobruca’ya göç eden Kırım Tatarlarındandı. İlköğrenimini doğduğu köyde tamamladı. 1889'da ailesiyle birlikte Dobruca’dan İstanbul’a göç etti. İstanbul’da Darülmuallimîne (Öğretmen Okulu) kaydoldu. Burada Türk Dili ve Edebiyatı eğitimi aldı. Romanya'daki Kırım Tatar millî hareketinin öncülerinden Mehmet Niyazi, vefat yıl dönümünde anılıyor pic.twitter.com/yNc98KFR1K — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 29, 2025 1898 ve 1900'da iki kez Kırım’da öğretmenlik yaptı. 1904'te babasının ölümü üzerine İstanbul’dan Köstence’ye gitti. Köstence Türk Mektebi ve Mecidiye Müslüman Okulu’nda öğretmenlik ve idarecilik yaptı. 1910-1912 yılları arasında Dobruca Sadası ve Teşvik gazetelerinde çalıştı. Mecidiye’de Işık adlı gazeteyi, Mektep ve Aile adlı dergileri çıkardı. 1918'de Kırım'da Hak Ses gazetesine başmuharrir oldu. Bahçesaray Maarif Müdürlüğü yaptı. Rusların Kırım’ı işgali üzerine 1920'de Köstence’ye döndü ve öğretmenlik görevine devam etti. Safiye Hanım'la evlendi. Dört kızı, iki oğlu oldu. Çocuklarından üçünün ölümü Mehmet Niyazi’yi derinden sarstı ve 28 Kasım 1931'de 53 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Kırım Tatar millî hareketi emektarı Veciye Kaşka’nın vefat yıl dönümü Haber

Kırım Tatar millî hareketi emektarı Veciye Kaşka’nın vefat yıl dönümü

Kırım Tatar milli hareketinin efsanesi Veciye Kaşka, tam 8 yıl önce Kırım’da, Rus işgal güçlerinin, kurmaca bir soruşturma kapsamında düzenlediği baskın sırasında fenalaşarak hayatını kaybetti. İşgalcilerin zulmüne maruz kalan Kırım Tatar milli hareketinin emektarı Veciye Kaşka, 83 yaşında hayata gözlerini yumdu. İŞGALCİLERİN BASKINI VE VECİYE KAŞKA’NIN ÖLÜMÜ Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da, 23 Kasım 2017 tarihinde, işgalci güçler yeni baskınlar düzenleyerek birkaç Kırım Tatar aktivistini gözaltına aldı. Rus işgalcilerin Akmescit’te bir kafeye, Kırım Tatar aktivistlerin güya Türkiye vatandaşı şahıstan para talep ettiği bahanesiyle düzenlediği baskın sırasında dört KırımTatar aktivisti alıkonuldu. Bunların arasında; “26 Şubat davası” çerçevesinde yargılanan Kırım Tatarı Mustafa Degermenci’nin babası Bekir Degermenci, Kırım Tatar millî hareketi aktivisti Asan Çapuh, Kırım Tatar aktivist Kazim Ametov ve Ruslan Trubaç bulunuyordu. İşgalciler, Kırım Tatarlarının Türkiye vatandaşı Yusuf Altan isimli şahıstan 7 bin dolar para talep ettiğini ileri sürdü. Akmescit’teki sözde Kievskiy Bölge Mahkemesi, 23 Kasım’da yapılan baskınlardan sonra gözaltına alınan dört Kırım Tatar aktivist hakkında da tutukluluk kararı çıkardı. Kırım Tatar aktivistlerle birlikte kafede bulunan Kırım Tatar milli hareketinin efsanevi emektarı Veciye Kaşka, FSB’nin düzenlediği baskın sırasında fenalaştı. 83 yaşındaki Kırım Tatar aktivisti yaşadığı strese dayanamayıp hastaneye yetişemeden ambulansta hayatını kaybetti. Daha sonra alınan bilgilere göre Yusuf Altan isimli şahsın, yaşama veda eden Kırım Tatar milli hareketi emektarı Veciye Kaşka ve diğer birkaç kişiye daha borcu olduğu öğrenildi. KIRIM TATAR MİLLİ HAREKETİ EMEKTARININ ÖLÜMÜNÜ SORUŞTURMA TALEBİ Baskının ardından avukat Nikolay Polozov, Kırım Tatar Milli Hareketi emektarı Veciye Kaşka’nın ölüm sebebini bulmak için bağımsız hukuk araştırması başlattığını bildirdi. Bağımsız hukuk araştırması yürüten Polozov, aynı anda işgalci yönetimden, Veciye Kaşka’nın ölümünün soruşturmasını talep etti. Ancak işgalciler, avukatın tüm taleplerini reddederek Kaşka’nın yaşlı olduğu için vefat ettiğini ileri sürdü. Avukat Nikolay Polozov’un yaptırdığı bağımsız uzmanlık incelemesi, Veciye Kaşka’nın ölümünün onu gözaltına alan Rus kolluk kuvvetleri görevlilerinin eylemleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı. İnceleme sonucunda Veciye Kaşka, Asan Çapuh, Kazim Ametov, Bekir Degermenci ve Ruslan Trubaç’i alıkoyma operasyonunda yer alan Kırım’ın sözde İçişleri Bakanlığı soruşturma görevlisi İrina Sidiropulo’nun, Kırım Tatar milli hareketi emektarı fenalaştıktan sonra bile ondan ifade almaya çalıştığı ve eylemleriyle Kaşka’yı hastaneye götürmek isteyen doktorları engellediği tespit edildi. KAŞKA’NIN ÖLÜMÜNE SEBEP OLANLARIN ADALETE TESLİM EDİLMESİ İÇİN VERİLEN MÜCADELE DEVAM EDİYOR Avukat Nikolay Polozov 23 Kasım 2020 tarihinde Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, “Veciye Kaşka hakkında adalet arama mücadelesi devam ediyor. Rus yargı çerçevesindeki tüm olanakları kullandıktan sonra Veciye Kaşka’nınyakınları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurdu. Şikayet dilekçesi birkaç hafta önce gönderildi… Tüm zorluklara ve Rus baskı sisteminin karşı koymasına rağmen bu kahraman kadınının ölümünden sorumlu olanların mahkemeye çıkarılacağına ve gerçeğin gün yüzüne çıkacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı. Kırım Haber Ajansı (QHA), işgalcilerin zulmüne maruz kalarak yaşamını yitiren Veciye Kaşka’yı, vefatının yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyor…

Ukraynalı genç araştırmacıdan direnişin sembolüne vefa: Kırımoğlu'na bilimsel saygı Haber

Ukraynalı genç araştırmacıdan direnişin sembolüne vefa: Kırımoğlu'na bilimsel saygı

Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun hayatı, bilimsel çalışmalara ilham olmaya devam ediyor. Ukraynalı lise öğrencisi Anastasiya Matsyura, iki yıl boyunca sürdürdüğü titiz araştırmasında millî lider Kırımoğlu'nun özgürlük mücadelesini konu aldı. Kapsamlı çalışma, Ukrayna'da ödüllerle taçlandı. KIRIMOĞLU'NUN HİKAYESİ, GENÇ BİR YÜREĞE İLHAM OLDU Anastasiya Matsyura’nın çalışması yalnızca akademik bir başarı değil, aynı zamanda savaşın gölgesinde büyüyen bir genç kızın tarihle kurduğu derin bağın da göstergesi. 2014 yılında savaş nedeniyle ailesiyle birlikte Odesa’ya göç eden Matsyura, çocuk yaşta ülkesine duyduğu sevgi ve bağlılıkla tanıştı. 2022’de babası ve amcasının orduya katılmasıyla daha da derinleşen bu bağlılık, onu Kırımoğlu'nun mücadelesini anlamaya ve anlatmaya yönlendirdi. ARAŞTIRMANIN ODAĞI: İNSAN HAKLARI, DİRENİŞ VE KİMLİK Anastasiya’nın projesi, Sovyet döneminden günümüze uzanan süreçte Kırımoğlu'nun siyasi duruşunu, tutuklanma ve sürgün yıllarını, 303 günlük açlık grevini ve Kırım Tatar halkının hakları için yürüttüğü mücadelesini ele alıyor. Proje üzerinde çalışan genç, önce Kırımoğlu'na bir mektup yazdı daha sonra Kıyiv'e gelerek millî lider ile bizzat tanışarak ona duyduğu saygıyı ifade etti. Bu görüşme, araştırmanın en değerli ve duygusal anı olarak kayıtlara geçti. BİLİMSEL BAŞARIYA ULUSAL TAKDİR Anastasiya Matsyura’nın Kırımoğlu'nun liderliğindeki Kırım Tatar millî hareketini konu alan projesi, Ukrayna Küçükler Bilimler Akademisi öğrenci-üyelerinin bilimsel ve araştırma eserlerinin savunulması yarışmasının "Kırım Tatar Beşeri Bilimleri" bölümünde bölgesel aşamada birincilik, ulusal çapta üçüncülük ve ortaöğretim kurumlarının 8-11. sınıf öğrencileri için düzenlenen Ukrayna Çalışmaları Uluslararası Yarışması'nda birincilik kazandı. Matsyura, bu başarılarını Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na ithaf etti. "HAYALİM UKRAYNA VE KIRIM'IN TEKRAR BİRLEŞMESİ" Matsyura, hayalinden bahsederek, çalışmalarında ve araştırma faaliyetlerinde kendisine destek olan herkese teşekkür etti. Danışmanı Irına Romanivna Melnık'a, okuluna ve annesine teşekkür eden Matsyura, şu ifadeleri kullandı: Hayalim Ukrayna ve Kırım'ın tekrar birleşmesi, Mustafa Abdülcemil Kırımolu gibi isimlerin her okul çocuğu tarafından tanınması. Çünkü kahramanlarımızı tanıdığımız sürece geleceğimiz var.

Kırım Tatar hak savunucusu Dr. Zampira Asanova'nın vefatının 11. yılı Haber

Kırım Tatar hak savunucusu Dr. Zampira Asanova'nın vefatının 11. yılı

Kırım Tatar millî hareketinin efsane isimlerinden Dr. Zampira Asanova, 16 Ocak 2014 tarihinde 72 yaşındayken hayata veda etmişti. Dr. Asanova, 1966 yılından itibaren Moskova’daki insan hakları savunucuları ile ilk teması sağlayan, Kırım Tatar millî hareketinin sesinin hür dünyaya ulaşması yolunda ilk teşebbüsü yapan kişi olarak hatırlanıyor. Kırım Tatarlarının yüreğinde yaşamaya devam eden kadın: Dr. Zampira Asanova pic.twitter.com/rbl7hQxruI — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 16, 2025 DR. ASANOVA'NIN KIRIM TATAR MİLLΠHAREKETİNE KATKILARI VE YAŞAM ÖYKÜSÜ Dr. Zampira Asanova, 1941 yılında Kırım’ın Beykıyat köyünde doğdu. Ailesi, o doğduktan 3 yıl sonra, 1944 yılında her Kırım Tatar ailesi gibi, Kırım’dan sürgün edildi. Aile Özbekistan’a yerleştirildi. Dedesinin vasiyetini yerine getirerek, bölgenin en iyi okulundan mezun olan Zampira Asanova 1959 yılında Moskova Tıp Üniversitesi Stomotoloji Bölümüne girdi. Zampira Asanova, Kırım Tatar millî hareketine daha üniversite öğrencisiyken 1957 yılında katıldı. Eğitimini tamamlayıp Özbekistan’a döndükten sonra Zampira Asanova Kırım Tatar aydınları adına Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Nikita Hruşçev’e gönderdiği mektubun yayılması için uğraştı. Mektubun altında imza atanlar arasında Amet-han Sultan, Midat Selimov, Enver Ablayev gibi şahsiyetler de bulunuyordu. 1959 yılından itibaren Kırım Tatar tarihini öğrenmeye başlayan Zampira Asanova, 1965 yılında Fergana Bölgesi İnisiyatif Grubunun üyesi oldu. Sürdürdüğü aktif faaliyetinden dolayı Sovyet Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesine Kırım Tatar halkının problemlerini içeren mektubu göndermekle görevlendirilen 63 kişiden oluşan Sovyetler Birliği Geneli İnisiyatif Grubuna girdi. Yuriy Andropov’un kabul ettiği grupta bulunan Zampira Apte, 1967 yılında Moskova’dan döndükten sonra işinden uzaklaştırıldı. Onu akıl hastanesine yerleştirmeye çalıştılar. Ancak hastanenin doktorları Emilia Kâmileva ve Yagya Bekmambetov’un gösterdikleri çabalar sonucunda Zampira Asanova’yı akıl hastanesinden kurtardılar. Uzun yıllar süren mücadelelerinin akabinde Zampira Asanova, vatanı Kırım’a 1985 yılında gelmeyi başardı. 6 Haziran 1969’da Moskova’daki Mayakovskiy Meydanı’nda "Komünistler, Kırım'ı Kırım Tatarlarına geri verin" ve "Kırım Tatarlarına zulme son verin" pankartlarını açan Kırım Tatar aktivistler, büyük bir eyleme imza atmıştı. Eylem birkaç dakika sürmüş ve ardından hemen gözaltına alınmışlardı ancak bu cesur çıkış, Kırım Tatarlarının trajedisini dünya medyasına taşımıştı. Moskova’da ilk eylem düzenleyen Kırım Tatarları arasında Zampira Asanova da yer almıştı. Hayatını halkının yeniden dirilişine ve tarihi vatanına dönme mücadelesine adayan Zampira Asanova, uzun süre devam eden hastalığı neticesinde 16 Ocak 2014 tarihinde 72 yaşında yaşama veda etmişti. Zampira Asanova’yı son yolculuğa uğurlamak için Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) üyeleri, Kırım Tatar millî hareketi emektarları, Türkiye'den Kırım Tatar diasporasının temsilcileri, çeşitli toplum kuruluşlardan üyeler, bilim insanları, Zampira Asanova’nın akrabaları ve yakınları gelmişti.

“Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arası Kırım Tatar Milli Hareketi” kitabı Köstence’de tanıtılacak Haber

“Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arası Kırım Tatar Milli Hareketi” kitabı Köstence’de tanıtılacak

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından oluşturulması ve basımı desteklenen “Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arası Kırım Tatar Milli Hareketi” kitabının tanıtım programı 25 Eylül 2024 tarihinde Köstence Ovidius Üniversitesinde gerçekleştirilecek. Kitabın yazarları, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, Köstence Ovidius Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Metin Omer ve Varşova Üniversitesi Doktorant Edige Burak Atmaca 25-27 Eylül 2024'te Köstence Ovidius Üniversitesinde düzenlenecek Pontica Konferansı'nda kitabın sunumunu gerçekleştirecek. Konferans merkezinde ayrıa kitap için toplanan arşiv fotoğraflarından bir fotoğraf sergisi oluşturulacak. 25 Eylül 2024’te saat 12.00’de açılışı gerçekleştirilecek sergi, 25-27 Eylül 2024 tarihleri arasında Köstence Ovidius Üniversitesinde ziyaretçilere açık olacak. Türkçe, Rumence ve İngilizce olmak üzere üç dilde hazırlanan kitap, Romanya ve Bulgaristan’da iki savaş arası dönemde Kırım Tatar millî hareketine dair bölgede yok olmuş olan fotoğrafların özel arşivlerden tespit edilip ortaya konulması ile oluşturuldu. Bu açıdan Kırım Tatarlarının millî hafızasının korunmasına önemli bir katkıda bulunmakta. Kırım Tatarlarının sınırlar ötesi siyasi iş birliğini el alan özgün konusu, bu alanda önde gelen uzmanları bir araya getirmesi ve içerdiği birincil kaynaklar sebebiyle benzeri olmayan bir çalışma niteliği taşıyor.

Kırım'ın istiklâli emeline ömrünü adayan bir örnek mücadele insanı Müstecib Ülküsal Haber

Kırım'ın istiklâli emeline ömrünü adayan bir örnek mücadele insanı Müstecib Ülküsal

Emel Dergisi ve Emel Kırım Vakfının kurucusu, ömrünü Kırım ve Kırım Tatarlarının milli davası ve milli hakları için mücadele ile geçiren Müstecib Ülküsal, 27 yıl önce hayata gözlerini yumdu. Kırım Tatar halkının milli mücadelesinin büyük yolbaşçısı Ülküsal, vefatının yıldönümünde rahmetle yâd ediliyor. Kırım Tatar Tarihi Bilim Uzmanı Muhammed Taha Bayraktar, Müstecib Ülküsal'ın Kırım Tatar milli hareketindeki yerini ve mücadelesini Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi.  "BENİM KENDİME EMELCİ DEMEMİN SEBEPLERİNDEN BİRİ MÜSTECİB ÜLKÜSAL" Muhammed Taha Bayraktar konuşmasına, “Benim kendime Emel’ci dememin sebeplerinden biri Müstecib Ülküsal”  ifadelerini kullanarak başladı. Bayraktar, Ülküsal'ın Kırım Tatar hareketine önemli katkılarının olduğunu dile getirirken, mücadelenin entelektüel tarafında verdiği mücadeleyi anlattı. "ONUN YAPTIĞI FEDAKARLIKLAR 'BİZ BOŞUNA YAŞIYORUZ' DEDİRTTİ" Bayraktar, Müstecib Ülküsal'ın yazın dünyasıyla nasıl tanıştığını aktarırken, “Ben çok geç tarihte Müstecib Ülküsal’ın yazın dünyası ile tanıştım. Eserlerini okudum. Onun yaptığı fedakarlıkları okurken, ‘biz boşuna yaşıyoruz’ dedim. Akabinde onunla ilgili çalışmalar yapmaya başladım”  dedi. "ÜLKÜSAL, KIRIM'DA ÖLMENİN EŞİĞİNE GELİYOR AMA YİNE VATANIM DİYOR" Müstecib Ülküsal'ın en zor dönemlerde bile Kırım'ı hatırladığını, onun için mücadele ettiğini ifade eden Bayraktar, “Kendisi tezimin sebeplerinden biridir. Onların yaptıkları, fedakarlıklar… 18 yaşında Kırım’a gidiyor. Orada ölmenin eşiğine geliyor ama yine de vatanım diyor. Orada hapishanedeyken alıp, İsmail Bey Gaspıralı’nın ilk okulu olan Kaytaz Ağa Mektebine götürüyorlar. Orada 20 gün gibi kısa bir süreyle öğretmenlik yapıyor. Günler sonra bir köyden teklif geliyor. Orada eğitmenlik yapıyor. O köyden ayrılırken ağlıyor. O köyü hiçbir zaman unutamıyor. Eşi hamile ve bir çocuğu var. Ama onları bırakıp İkinci Dünya Savaşı görüşmelerine gidiyor” açıklamasını yaptı. "ONLARIN EMEL'İ, BİZİM EMELİMİZ" Müstecib Ülküsal'ın ondaki yerinin başka olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Bir tarihçi olarak buhrana düştüğümde Müstecib Ülküsal’ı hatırlar, onun için işime daha çok sarılırdım"  ifadelerini kullandı. Muhammed Taha Bayraktar, “Onların Emel’i, bizim emelimiz. Şu anki gençliğin emeli. Biz sonuna kadar onların yolunda mücadele edeceğiz. Kırım Tatarları için basın hayatı yabancı bir düşünce değil. Tercüman ve bunun devamında birçok mecmua ve gazete var. Emel, kolaylıkla vücuda gelmiş bir şey değil. Müstecib Ülküsal’ın köylerde dolaşarak, oradaki insanlara anlatarak yaptığı bir şey. Emelcilerde pes etme olayı yoktur. Pes edilecek olsa Müstecib Ülküsal, pes ederdi. Ama bunu yapmadı. Sürekli olarak bunu anlattı”  cümlelerine yer verdi. Bayraktar, Müstecib Ülküsal'ın son anına kadar Kırım'ın bağımsızlığını istediğini dile getirirken, “Müstecib Ülküsal, son anına kadar bağımsızlığı istedi. Gidip vatanı için mücadele etmiş birisi. Müstecib Ülküsal, Türkiye’deki Kırım Tatarlarının lideri pozisyonunda ama Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun karşısında ayağa kalkıp, selam vermiştir. Müstecib Ülküsal’ın tek gayesi, daima bağımsızlık olmuştur. Kırım Tatar milli davasının aydınlarının fikrinde daima Kırım ve Kırım’ın bağımsızlığı olmuştur. Müstecib Ülküsal’ın yaptığı her şey bu mücadelenin karşılığıdır”  açıklamasını yaptı. ???? Kırım Tatar Tarihi bilim uzmanı Muhammed Taha Bayraktar, Müstecib Ülküsal'ın Kırım Tatar milli hareketindeki yerini ve milli mücadele hayatını QHA'ya değerlendirdi ???? Bayraktar, “Kendisi tezimin sebeplerinden biridir. Onların yaptıkları, fedakarlıkları... 18 yaşında Kırım’a… pic.twitter.com/W71EM360MS — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 10, 2024

Türk Dünyasının yaşayan efsanesi, Kırım Tatar Halkının Yolbaşçısı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu 80 yaşında Haber

Türk Dünyasının yaşayan efsanesi, Kırım Tatar Halkının Yolbaşçısı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu 80 yaşında

"Sovyetler Birliği ile ömrümün sonuna kadar mücadele edecektim ama Sovyetlerin buna ömrü yetmedi" Türk dünyasının yaşayan efsanesi, Kırım Tatarlarının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu bugün, 13 Kasım tarihinde 80 yaşını doldurdu. Kırımoğlu, 13 Kasım 1943 tarihinde Kırım’ın Bozköy köyünde dünyaya geldi. Henüz 6 aylıkken 18 Mayıs 1944 yılında bütün Kırım Tatarları gibi Kırım’dan sürgün edildi. Ailesi 1955 yılına kadar katı denetim altında Özbekistan’ın Andican bölgesinde ikamet etti. Kırım Tatarlarına yönelik uygulanan özel yerleşim terk etme yasağının kaldırılmasının ardından ailesiyle beraber Mirzaçöl'e taşındı. 1959 yılında liseden mezun olan Mustafa Abdülcemil, Taşkent'teki Orta Asya Devlet Üniversitesi'nin Doğu Dilleri Fakültesi'ne kaydolmaya çalıştı ancak Kırım Tatarı olduğu için başvurusu reddedildi. Bu yüzden Taşkent’teki Havacılık Fabrikasına tornacı olarak çalışmaya başladı. Kırım Tatarlarının milli lideri Kırımoğlu 80 yaşında! Türk dünyasının yaşayan efsanesi, #Kırım Tatarlarının milli lideri, #Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil #Kırımoğlu bugün 80 yaşını doldurdu pic.twitter.com/AUbMzL4HRe — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 13, 2023 MİLLETİMİ YOK SAYAN DEVLETİN ORDUSUNDA ASKERLİK YAPMAM” 1961 yılının sonunda arkadaşlarıyla birlikte Kırım Tatar Milli Gençlik Teşkilatını kurdu. Ancak 1962'nin ilkbaharında Sovyet yetkililer tarafından teşkilat dağıtıldı ve 2 aktivist tutuklandı. 1962’de Kırımoğlu, Taşkent’teki Tarımsal Yapı ve Sulama Mühendisliği Enstitüsüne kabul edildi. Fakat, “Kırım’da 13.-17. Yüzyıllarda Türk Medeniyeti” isimli makalesinden dolayı okuldan atıldı. Rus istihbaratı KGB, makalenin içeriğini “milliyetçi ve Sovyet karşıtı" olarak nitelendirdi. 1966 yılında askerliğe çağrılan Kırımoğlu, “Milletimi yok sayan, tanımayan devletin ordusunda askerlik yapmam” diyerek Kızıl Ordu’da hizmet etmeyi reddetti. Bu nedenle, 1.5 yıl hapis cezasına mahkum edildi. TÜRKİYE'DE ESİR TÜRKLERİN SEMBOLÜ OLDU 1969 yılında Kırımoğlu, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) İnsan Hakları Koruma Grubu kurucularından biri oldu. Verdiği insan hakları mücadelesi için 15 yılını hapis ve sürgünlerde geçiren Kırımoğlu, 1975’te kendisine karşı haksız yere açılan bir davadan dolayı en uzun açlık grevini başlattı. Kırımoğlu açlık grevini 303 gün boyunca devam ettirdi. Kırımoğlu’nun sürdürdüğü açlık grevi ve barışçıl mücadelesi bütün dünyaya yayıldı. Aylardır açlık grevindeki Kırımoğlu’ndan haber alınamayınca bazı radyo ve gazeteler, Kırımoğlu’nun ölümünden bir olasılık olarak bahsederken bazı gazeteler ise kesin bir şekilde öldüğünü bildirmişti. Türkiye’de de öldüğü haberi yayıldıktan sonra, birçok ilde hakkında gıyabi cenaze namazı kılınmıştı. Kırımoğlu, o yıllarda Türkiye'de geniş halk kitleleri tarafından tanındı ve "Esir Türklerin sembolü" bir isim oldu. Kırımoğlu, ancak ünlü fizikçi, insan hakları savunucusu Andrey Saharov ricası üzerine açlık grevini durdurmayı kabul etti. Saharov’un ilettiği notta, “Oğlum, ben elimden geleni yaptım. Şimdi benim sana bir ricam var. Açlık grevine son vermeni rica ediyorum. Senin ölümün düşmanlarımızı sevindirebilir” ifadeleri yer alıyordu. Bu notu aldıktan sonra Kırımoğlu, açlık grevine son verdiğini açıkladı. VATANA DÖNÜŞ VE KIRIM TATAR HALKININ MİLLİ MÜCADELESİ  1989 yılında Kırımoğlu ailesi ile beraber Kırım’a döndü. 1991 yılının haziran ayında Kırım Tatar Milli Kurultayı toplandı. Ardından Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) kuruldu ve KTMM Başkanı olarak da Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu seçildi. 1998 yılından bu yana Ukrayna milletvekilliği yapan Kırımoğlu, 2014-2019 yılları arasında Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Tatarlarından Sorumlu Yetkilisi görevini yürüttü. 2011'DE NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ'NE ADAY GÖSTERİLDİ Kırımoğlu, Ekim 1998’de Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından Kırım Tatarlarının barışçı mücadelesine katkısı nedeni ile Nansen Mülteci Ödülü'ne layık görüldü. Kırımoğlu, bir grup batılı aydın ve bilim adamı tarafından 2011 Nobel Barış Ödülü'ne de aday gösterildi. 15 Nisan 2014 tarihinde de Kırım Tatarlarının Sovyet yönetimi tarafından maruz bırakıldığı sürgünü sürekli gündemde tutan ve Ukrayna Parlamentosunda Kırım Tatarlarının temsilciliğini yapan Kırımoğlu’na, dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Cumhuriyet Nişanı tevcih edildi. VATAN KIRIM'A GİRİŞİ YASAKLANDI 2014 yılında işgalci Rus yönetimi, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun Vatan Kırım'a 2019 yılına kadar girişini yasakladı. 5 Mart 2019 tarihinde işgalciler, yasağın süresini 15 yıl daha uzattı. 2020 yılında işgalcilerin, Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na karşı, Rusya Ceza Kanunu’nun üç maddesi uyarınca dava açtığı öğrenildi. Düzmece bir yargı sürecinin ardından Mayıs 2022’de Kırım’ın sözde Yüksek Mahkemesi Kırımoğlu hakkında 3 yıl hapis cezası kararı aldı. Bugün 80 yaşını dolduran Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, işgalci Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı topyekun savaş şartları altında Kırım Tatar halkına önderlik etmeyi ve mücadelesini büyük bir sabır ve fedakârlıkla sürdürmeye devam ediyor. Kırım Tatar halkının milli lideri Kırımoğlu ve Kırım Tatar halkı, Sovyetler Birliğinden Rusya Federasyonu’na değişmeyen bir baskı ve zulüm ile karşı karşıya kaldı. Tüm bunlar, Kırım Tatar halkını ve Yolbaşçısı Kırımoğlu'nu yıldırmadı. Günümüzde, Kırım Tatar halkı, Ukrayna halkı ile beraber vatan mücadelesine çok daha güçlü bir şekilde karşı koymaktadır. Kırım, bugün Rus işgalinden kurtulmaya her zamankinden daha yakındır. Ukrayna ordusu ve ordu içinde vatan mücadelesi veren Kırım Tatarları zafere doğru emin adımlarla yürümektedir. Bir “Anka Kuşu” gibi küllerinden yeniden doğan Kırım Tatar halkının bu efsanevi lideri ve büyük dava adamı Kırımoğlu’nun şu sözleri asla unutulmamalıdır: “Masum bir tek insanın bile canını acıtmışsanız, bağımsız kalsanız bile o bağımsızlık mücadelesi hiçbir zaman zaferle sonuçlanmış sayılmaz” Kırım Haber Ajansı (QHA) ailesi olarak değerli Yolbaşçımız Sayın Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na sağlıklı ve uzun bir ömür diliyoruz. En yakın zamanda özgür Kırım’a dönmesi dileklerimizle...

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.