SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kırım Tatarca

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Tatarca haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Tatarca haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım Tatar diline çevrilen “Ukrayina’nın İçinden” kitabı Kıyiv’de tanıtıldı Haber

Kırım Tatar diline çevrilen “Ukrayina’nın İçinden” kitabı Kıyiv’de tanıtıldı

Ukrayna'nın başkenti Kıyiv’de faaliyet gösteren Kırım Evi’nde 15 Kasım’da “Ukraïner. Ukrayina’nın İçinden” isimli kitabın ilk Kırım Tatarca baskısı tanıtıldı. “Ukrayina’nın İçinden” adlı eser, Ukrayna'nın tüm tarihi bölgelerini anlatan kapsamlı bir kitap olma özelliği taşıyor. Etkinlikte konuşan Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilcisi Olha Kurışko, kitabın Kırım Tatar diline çevrilmesinin büyük önem taşıdığını belirtti. Kurışko, Kırım Tatar dilinin UNESCO ve Ukrayna yasalarına göre yok olma tehlikesi altındaki diller arasında olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: Bu yıl, Kırım Tatar Soykırımı ve Sürgünü'nün 81. yıl dönümüne ithaf edilen bir bilgi kampanyası yürüttük. Bu kampanya çerçevesinde Kıyiv ve diğer şehirlerde Kırım Tatarca panolar asıldı. Çünkü bu halkın trajedisi kendi diliyle anlatılmalı. Kurışko, devletin bugün Kırım Tatar dilini koruma konusunda büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, Temsilciliğin dili ve kültürü yaşatmak için farkındalık kampanyaları, eğitim girişimleri ve kurumlar arası iş birlikleri yürüttüğünü ifade etti. Etkinlikte söz alan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı (KTMM) Refat Çubarov, bu tür çevirilerin Kırım ile Kırım Tatarlarının Ukrayna’nın ayrılmaz bir parçası olarak daha güçlü şekilde görünür olmasına katkı sunduğunu belirterek, “Bu yayın, Kırım Tatarlarının da bir parçası olduğu, Ukrayna'nın geleceğini önemseyen herkes için güzel bir örnektir.” dedi. Kitabın çevirisini yapan Mamure Çabanova ise dilin sürgün, Ruslaştırma, asimilasyon ve uzun yıllar süren sessizlikle mücadele ettiğini belirterek, bu tür eserlerin Kırım Tatarcanın yaşamasına destek sağladığını ifade etti. Kitap Avrupa Evi (House of Europe) kuruluşun desteğiyle basıldı. Kuruluşun temsilcisi Olha Mero, kültürün toplumları birbirine bağlayan bir köprü olduğunu söyledi. Etkinlik kapsamında Ukrainer’in “Ev. Minda Arzularımız Yaşay” (Ev. Burada Hayallerimiz Yaşıyor) adlı sergisi de açıldı. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Camala, Ahtem Seitablayev ve Oleh Sentsov’un Kırım’a dair anıları, “Cesur Şehirler” serisinden Kırım kentlerine adanmış şarkılar ve arşiv fotoğraflarından oluşan sergi 30 Kasım’a kadar ziyaretçilerine açık olacak.

Ukrayna'dan ödüle layık görülen Dr. Nariye Seydametova QHA’ya anlattı: Kırım Tatarcanın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için neler yapılmalı? Haber

Ukrayna'dan ödüle layık görülen Dr. Nariye Seydametova QHA’ya anlattı: Kırım Tatarcanın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için neler yapılmalı?

Yağmur Filiz Kaşgarlı/QHA Ankara Ukrayna Dışişleri Bakanlığı ve Ukrayna Enstitüsü tarafından ilk kez verilen "Hvılya/Dalga" Ödülü 6 Ekim 2025 tarihinde sahiplerini buldu. İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Kırım Tatarı dili metodisti ve araştırmacısı, Kırım Tatarca İmlasını Geliştirme Komisyonu Başkan Yardımcısı ve ders kitapları editörü Dr. Nariye Seydametova da Kırım Tatarca alanındaki katkılarından dolayı Dalga Ödülü'ne layık görüldü. "BU ÖDÜLÜ KIRIM TATARCAYI DÜNYAYA TANITMAYA ÇALIŞAN HOCALARIN ADINA ALIYORUM" Dr. Seydametova Kırım Haber Ajansına (QHA) Kırım Tatar dilinde verdiği demeçte ödül ile ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Ödülü beklemediğini belirten Seydametova, Kırım Tatarca çalışan hocaların da bu ödülü hak ettiğini vurgulayarak, "Bu ödülü yalnızca kendim için değil, Kırım Tatar dilini dünyaya tanıtmaya ve yaygınlaştırmaya çalışan hocaların adına alıyorum." ifadelerini kullandı. Bu alanda gelecekte daha çok iş yapılacağının altını çizen Seydametova, "Umuyorum diğer meslektaşlarım da bu ödüle nail olur." dedi. "FOLKLOR VASITASIYLA DAHA ÇOK KONUŞARAK DİLİMİZİ AKTARABİLİR VEYA KORUYABİLİRİZ" Kırım Tatarcanın korunması ve yaygınlaştırılması için yaptığı çalışmalardan söz eden Seydametova, Türk Dili ve Edebiyatı öğrencileri için Kırım Tatarca özelinde birkaç kez konferans verdiğini, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Gebze Şubesinde ise Kırım Tatar folklorü hakkında konuşma yaptığını belirtti. Seydametova, Kırım Tatar dilinin korunması ve yaygınlaştırılması için muhtelif platformlarda bu hususu gündeme taşıdğını aktararak, "Aslında Kırım Tatar dilinin yaygınlaşması için millet ile daha çok çalışmak gerek. Yalnızca dilin varlığını değil folklor vasıtasıyla daha çok konuşarak ve anlatarak dilimizi aktarabilir veya koruyabiliriz. Böylece insanların gönüllerine dokunacağını ve Kırım Tatarca konusunda meraklanacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu. Fotoğraf: Elif Başak Boyacı/QHA Ankara KIRIM TATAR ÇOCUKLAR ANADİLLERİNDE EĞİTİM ALAMIYOR! QHA'nın sorusu üzerine Rus işgali altındaki Kırım'da bulunan okullarda Kırım Tatarca eğitime değinen Seydametova, yakın zamanda okuduğu bir makaleye işaret ederek, Kırım Tatar çocukların yalnızca yüzde 3'ünün Kırım Tatarca eğitim alabildiğini aktardı. Seydametova, bu yıl Rusya Federasyonu tarafından Kırım Tatarcanın okullarda yalnızca haftada bir ders olaak kalacağı kararını aldığını anımsattı. Diğer ders saatlerinde Rusça eğitimin devam ettiğini vurgulayan Seydametova, aynı zamanda Kırım Tatarcanın gün sonunda verilen seçmeli bir ders olarak okutulduğunu da sözlerine ekledi. DERNEKLERİN KIRIM TATARCA KURSLARI DİLİN AKTARILMASINDA ÖNEM ARZ EDİYOR Öte yandan Kırım Tatar dilinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için yapılması gerekenlerden söz eden Seydametova, Türkiye'de bulunan Kırım derneklerinin Kırım Tatarca kurs açmasının büyük bir etken olabileceğinin altını çizdi. Halihazırda Kırım Derneği Bursa Şubesinin Kırım Tatar dilinde internet üzerinden kurs verdiğini hatırlatan Seydametova, bunun yanı sıra Kırım Derneği Genel Merkezinin de bu yıl kurs programı başlatacağını duyurdu. Seydametova, "Kırım Tatar nüfusunun yoğunlukta yaşadığı şehirlerde bulunan derneklerin dil kursu açması önemlidir. Bu hususta konferansların da tesirli olacağını düşünüyorum. Bu konferanslar vasıtasıyla Kırım Tatar folklorüne ve Kırım Tatar diline meraklanan insanların istekleri daha da artacaktır." ifadelerine yer verdi. Seydametova, ayrıca bunun internet imkânları ile de mümkün olabileceğini kaydetti. "UKRAYNA'DA KIRIM TATAR DİLİNDE KAYNAKLAR LATİN ALFABESİYLE BASILIYOR" Ukrayna'nın Kırım Tatar dili bağlamında Latin alfabesini tasdiklediğini sözlerine ekleyen Seydametova, "Böylelikle Ukrayna'da artık Kırım Tatar kaynaklar Latin alfabesiyle basılıyor. Bu, Türkiye'deki Kırım Tatarları için de güzel bir imkândır." yorumunda bulundu. "KIRIM TATARCA ÖĞRENMENİN EN ESASLI YOLU İSTEKTİR" "Kırım Tatarcayı yaşatmak ve öğrenmek için en esaslı olan istektir." diyen Seydametova; aile, akraba ve arkadaş çevresinde Kırım Tatar dilinde konuşarak öğrenmenin sağlanabileceğini vurguladı ve "İnsan bu dil ortamını yaratarak bunu mümkün kılabilir." şeklinde konuştu.

Ukraince ve Kırım Tatarca için küresel katkıya ödül: Kıyiv’de ilk Hvılya/Dalga töreni Haber

Ukraince ve Kırım Tatarca için küresel katkıya ödül: Kıyiv’de ilk Hvılya/Dalga töreni

Ukraince ve Kırım Tatarca dillerinin dünya çapında tanıtımına katkıda bulunanları onurlandırmak amacıyla bu sene başlatılan "Hvılya/Dalga" Ödülü'nün ilk sahipleri belli oldu. Kıyiv’de bugün düzenlenen ilk törende, Ukrainceyi yaygınlaştırmadaki başarılarından dolayı Marta Yenkal ve Kırım Tatarca çalışmalarından dolayı Nariye Seydametova ödüle layık görüldü. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı ile Ukrayna Enstitüsünün ortaklaşa düzenlediği Uluslararası Kültürel Diplomasi Forumu’nun altıncısı bugün başkent Kıyiv’de gerçekleştirildi. Forum, kültürün uluslararası ilişkilerdeki rolünü, Ukrayna’ya yönelik küresel desteği ve sürdürülebilir barışın inşasını ele almak üzere oluşturulmuş yıllık bir platform işlevi görüyor. Etkinlik çerçevesinde, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı ile Ukrayna Enstitüsü iş birliğinde başlatılan "Hvılya/Dalga" Ödülü kazananları açıklandı. Ukrayna Dilini Popülerleştirme Ödülü’ne Cambridge Üniversitesinde Ukrayna Dili ve Kültürü Öğretim Görevlisi ve Slav ve Doğu Avrupa Araştırmaları Okulunda Kıdemli Öğretim Görevlisi olarak görev yapan Marta Yenkal layık görüldü. Kırım Tatar Dili Popülerleştirme Ödülü’nün sahibi ise Kırım Tatarı dili metodisti ve araştırmacısı, Kırım Tatarca İmlasını Geliştirme Komisyonu Başkan Yardımcısı ve ders kitapları editörü Dr. Nariye Seydametova oldu. Ödül töreni, dil çeşitliliğinin korunmasının ve yayılmasının, Ukrayna'nın millî kimliği ve küresel kültürel diplomasisi için taşıdığı hayati önemi bir kez daha ortaya koydu. HVILA / DALGA ÖDÜLÜ Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna Enstitüsü ile iş birliği yaparak, Ukraince ve Kırım Tatarcanın dünya genelinde yaygınlaşmasına katkıda bulunan kişi ve kurumlara verilecek "Hvılya / Dalga" adlı yeni bir ödül programı başlatmıştı. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, yeni ödül programının başlatıldığını duyurarak ödülün dilbilimcilere, akademisyenlere ve kültürel figürlere verileceğini belirtmiş ve "Bu ödül bizim için Ukraince ve Kırım Tatarcanın Ukrayna'nın kültürel diplomasisinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulama fırsatıdır." ifadelerini kullanmıştı.

Kırım Tatarca, Macaristan’da akademik bir pencere açıyor: Öğrenciler hem dili hem kültürü öğreniyor Haber

Kırım Tatarca, Macaristan’da akademik bir pencere açıyor: Öğrenciler hem dili hem kültürü öğreniyor

QHA ÖZEL Eötvös Loránd Üniversitesi Türkoloji Bölümü’nde doktora eğitimi alan Şeyma Gezer, Macaristan’da Kırım Tatarca dersleri veriyor. Gezer, Kırım Haber Ajansı (QHA) ile yaptığı röportajda, Kırım Tatarcanın Macaristan Türkolojisi’ndeki akademik yerini ve edindiği kişisel deneyimleri aktardı. Gezer, Stipendium Hungaricum burs programı kapsamında Macaristan’a gittiğini ve Türkoloji bölümünde kendisine Türkçe dersleri verip veremeyeceğinin sorulduğunu aktararak, Kırım Tatarca ders verme sürecinin bu şekilde başladığını anlattı. “Böylece hem akademik hem kişisel kimliğim birleşti diyebilirim.” diyen Gezer, Kırım Tatarca öğretirken kullandığı kaynaklar ve öğrenme teknikleri hakkında da bilgi verdi. Gezer, farklı akademik çalışmalardan, edebî metinlerden ve kendi hazırladığı notlardan yararlandığını belirtti ve derslerde Kırım Tatar Türkolog Bekir Çobanzade, Kırım Tatarlarının unutulmaz lideri, Antlı Şehit, Ant Etkenmen Marşı'nın yazarı Numan Çelebicihan ve Kırım Tatar aydını, düşünür, yazar ve Tercüman gazetesinin kurucusu İsmail Bey Gaspıralı gibi şahsiyetlerin eserlerine de yer verdiğini söyledi. Gezer, derslerde öğrencilerin dili akıcı konuşmalarından ziyade, yazılı bir metnin hangi Türk dili ya da lehçeye ait olduğunu ayırt edebilmesini hedeflediğini vurguladı. KIRIM TATARCA LEHÇELERİYLE BİRLİKTE ÖĞRETİLİYOR Gezer ayrıca, Kırım Tatarcanın üç ana diyalektini de derslerinde örneklendirdiğini aktararak, “Yazılı dilde standart Bahçesaray diyalektini öğretiyorum. Konuşma dili olarak ise Çöl-Kuzey diyalektinden örnekler sunuyorum. Çöl ağzına dair elimizde çok fazla materyal yok ancak eski şiirler, halk edebiyatı ve şarkı sözlerinden faydalanıyorum.” dedi. Macaristan’daki Türkoloji öğrencilerinin ilk kez kendisinden Kiril alfabesi öğrendiğini ifade eden Gezer, “Önceden Azerbaycan Türkçesi ya da Özbek Türkçesi dersleri almışlardı ama bunları Latin harfleri üzerinden öğrenmişlerdi. Kiril’e dair bir tecrübeleri yoktu. O yüzden alfabeleri karşılaştırmalı şekilde işledik; Sovyet dil planlamasının sonuçlarını da derslere dâhil ettim.” sözleriyle süreci anlattı. Aynı zamanda Gezer, Macarca ve Kırım Tatarca arasındaki benzerliklerden de yaralandığını ekledi. Öte yandan Gezer, bu alanda yabancılar için hazırlanmış Kırım Tatarca kaynakların eksikliğine de vurgu yaptı. “KIRIM TATARCA TÜRK DİLLERİ ARASINDA BİR KÖPRÜ” Gezer, derslere ilginin sadece zorunluluktan kaynaklanmadığını vurguladı. Gezer, Türkoloji öğrencilerinin yanı sıra tarih, Rus Dili ve Edebiyatı gibi bölümlerden gönüllü olarak katılım sağlayan öğrenciler de olduğunu belirtti. “Ben katılımı hiçbir zaman zorunlu tutmadım. Buna rağmen öğrenciler kendi istekleriyle derse geliyordu.” diyen Gezer, dersleri Macarca anlatmasının da ilgiyi artırdığını ifade etti. Gezer, “Bir yabancı okutmanın kendi ana dillerinde ders vermesi, örnekleri Macar tarihi ve dili üzerinden aktarması onlar için farklı bir deneyim oldu.” dedi. Gezer, öğrencilerine Kırım Tatarcanın diğer Türk dilleriyle ilişkisini de anlattığını aktararak, “Türkoloji öğrencisisiniz, Kazak Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Özbek Türkçesi, Uygur Türkçesi gibi birçok Türk dili öğreneceksiniz. Kırım Tatarca Kıpçak ve Oğuz Türkçesi arasında bir köprü dildir. Eğer Kırım Tatarcayı öğrenirseniz, diğer Türk dillerini anlamanız kolaylaşır.” sözleriyle dersin önemine işaret ettiğini belirtti. ÖĞRENCİLERİM TÜRK DÜNYASINA DA İLGİ DUYUYOR Gezer, öğrencilerin motivasyonunun sadece Türk dillerine değil Türk dünyasına da olduğunu belirterek, “Bu ders, onların sadece sorumluluklarını yerine getirmesi için değil, aynı zamanda Türkolojiye ve Türk dünyasına daha geniş bir açıdan bakabilmeleri için de bir fırsat sunuyor. Kırım Tatarca onlar için hem tanıdık hem de yeni bir pencere açıyor.” cümlelerini sarf etti. Gezer, dil öğretiminin yanında kültürel miras ögeleri de derslerine dâhil ettiğini belirtti. Gezer, Kırım Tatar mutfağına öğrencilerin büyük ilgi gösterdiğini ifade ederek, “Bir gün kendi evimde cantık yaptım ve öğrencilerime götürdüm. Onlar da kendi mutfaklarında benzer hamur işleri olduğunu söyleyip ıspanaklı versiyonlarıyla kıyasladılar.” dedi. Ayrıca “Çağdaş Türk Halkları” dersi kapsamında Kırım Tatarları üzerine de ders verdiğini kaydeden Gezer, “Yaklaşık 70 öğrencinin seçtiği bu derste önce genel tarihlerini anlatıyorum. Daha sonra günümüzde hangi ülkelerde yaşadıklarını, hangi kültürel etkinlikleri sürdürdüklerini ele alıyoruz. Türkiye’de yapılan tepreşler, dans kültürü, gençlik kurultayları ve çibörek günleri gibi etkinliklerden bahsediyoruz.” diye konuştu. Bununla birlikle Gezer, Kırım Tatar işlemelerini çalışan bir öğrencisinin gönüllü olarak derslerine katılım sağladığını da ekledi. MACAR TÜRKOLOJİSİ'NDE KIRIM TATARCA Gezer, Macaristan’daki Kırım Tatarca çalışmalarını ve akademik geleneği değerlendirdi. Gezer, Macar Türkolojisi’nin 19. yüzyıldan beri güçlü bir geleneğe sahip olduğunu belirterek, “Armin Vambery ile başlayan bu miras, Kıpçak-Kuman döneminden Osmanlı dönemi araştırmalarına kadar geniş bir alanda çalışmalar yürütüyor. Bu miras, Kırım Tatarlarına, Tatarlara ve Moğollara yönelik araştırmaların da önünü açmış.” dedi. Aynı zamanda Gezer, Macar araştırmacıların Türkçe alıntı sözcükleri dönemlendirirken erken Türkçe kökenli sözcükleri Hazarlara ve Bulgarlara dayandırdıklarını, ikinci dönemi ise Kuman-Kıpçak bağlantıları olarak ele aldıklarını belirtti. 13. yüzyılda Macaristan’a büyük bir Kıpçak göçü ve iskanının yaşandığını vurgulayan Gezer, “Bu dönemde yerleşen Kıpçaklar 17. yüzyıla kadar varlıklarını sürdürdü ve konuştukları dil, Kuman Türkçesi, günümüz Kırım Tatar Türkçesinden çok da farklı değildi. Bu yüzden bu alanda değerli araştırmalar yapıldı.” dedi. Gezer, Ignác Kúnos, Zsuzsa Kakuk, günümüzde İvan İçmariye ve İmre Baski gibi araştırmacıların çalışmalara devam ettiğini ifade etti. Ayrıca 1916 yılında Kırım Tatar Türkolog Bekir Çobanzade’nin Budapeşte’de Codex Cumanicus üzerine doktorasını tamamladığını belirten Gezer, İmre Baski’nin yakın dönemde Kırım Tatarca sözlüğü alanında çalışmalar yaptığını aktardı. “AKADEMİK ÇALIŞMALAR GÖRÜNÜRLÜLÜĞÜ ARTIRIYOR” Gezer, Macaristan’daki Kırım Tatar diasporasının oldukça sınırlı olduğunu belirtti. Gezer, “Burada belirgin bir Kırım Tatar diasporası yok. Benim gibi akademik amaçlarla gelen öğrenciler ve araştırmacılar var, fakat genel anlamda bir topluluk oluşmuş değil.” dedi. Öte yandan Gezer, üniversitedeki derslerin sadece akademik eğitim sağlamadığını, aynı zamanda Kırım Tatar dilinin görünürlüğünü artırdığını ve kültürel dayanışmaya katkı sağladığını vurguladı. Romanya ve Bulgaristan’daki Kırım Tatar diasporasının Macar araştırmacılar açısından önem taşıdığını belirten Gezer, “Romanya’daki azınlık hakları, dil politikaları ve Kırım Tatarlarının durumu üzerine çalışmalar yapılıyor. Bu tür araştırmalar, Macarlar için hem kendi diaspora deneyimlerini hem de diğer toplulukları inceleme fırsatı sunuyor.” ifadelerini kullandı. Gezer, akademik çalışmaların Kırım Tatar kimliğinin görünürlüğünü artırmada önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bunun bireysel bir mücadele olduğunu da vurgu yapan Gezer, “Daha çok insanın bizim hakkımızdaki gerçekleri duymasını tabii ki istiyoruz. Bu bizim tabii ki kimlik korumamızın bir farklı yolu. Akademide Kırım Tatarlarını biz nasıl temsil edebiliyoruz? Sadece araştırmacı olarak değil hem de bir taraftan kimlik koruma olarak biz bunu yapıyoruz.” dedi. Bununla birlikte Gezer, 2024 yılında Budapeşte’de düzenlenen “Doğu’ya Doğru” konferansında, Kırım Tatar kadınlarının millî hareketteki rolünü anlattığını belirtti. YENİ NESİL KIRIM TATARCAYI ANLIYOR AMA KONUŞAMIYOR Ayrıca Gezer, yakın zamanda Macarca olarak yayımlanacak makalesinde Türkiye’deki Kırım Tatarlarının göç ve diaspora süreçlerini analiz edeceğini aktardı. Gezer, “Genel olarak Kırım'dan Türkiye'ye göçler, birdenbire olan bir süreç değildi. Romanya'da, Bulgaristan’da ve Türkiye'de 1789'dan itibaren aşamalı olarak farklı dönemlerde çok fazla Kırım Tatar diasporası oluştu. Bu ülkelerde şimdi resmî olarak bir Kırım Tatarca öğretimi yok. Türkiye de dâhil olmak üzere herkes evin içinde ne konuşuluyorsa aslında bu dili öğreniyor. Annesinden, babasından, babaannesinden hangi kültürü gördüyse onu devam ettiriyor. Şu anki gençlerin büyük bir kısmı aslında Kırım Tatarcayı sadece anlıyor ama konuşamıyor.” dedi. Türkiye’de Kırım Tatar köyleri ve Nogay yerleşimleri üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. Hakan Kırımlı’nın yazılarını örnek gösteren Gezer, 1960’lardan itibaren dilin aşamalı olarak kaybedildiğini gözlemlediğini ifade etti. Gezer, “Okullarda Tatarca konuşmak yasak olmasa da bazen öğrenciler para cezası alabiliyordu. Bu olumsuz etkiler her ülkede farklı boyutlarda görülüyor.” şeklinde konuştu. Öte yandan yeni neslin Kırım Tatarcayı öğrenmesi için kültür dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla farkındalık çalışmalarını artırmayı hedeflediğini söyleyen Gezer, akademik ve kültürel girişimlerin dilin ve kimliğin korunmasına katkı sağlayacağını dile getirdi.

Romanya okullarında Kırım Tatarca eğitimi: Dilin yanı sıra kültür ve tarih de öğretiliyor Haber

Romanya okullarında Kırım Tatarca eğitimi: Dilin yanı sıra kültür ve tarih de öğretiliyor

Romanya’da 2021’den bu yana devlet okullarında seçmeli ders olarak okutulan Kırım Tatarca, kültür, gelenek ve tarih unsurlarıyla birlikte öğretiliyor. Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokratik Birliği (UDTTMR) Genel Sekreteri Nida Ablez, Köstence Ovidius Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi ve UDTTMR Bükreş Şube Başkanı Metin Ömer ve Romanya’da İlkokul öğretmenliği yapan Meral Cemil ülkede verilen Kırım Tatarca dersler hakkında Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirmede bulundu. DERS KİTAPLARINDA KIRIM’A DAİR HER ŞEY VAR UDTTMR Genel Sekreteri Nida Ablez, Kırım Tatarcanın Romanya’da 2009 yılından beri UDTTMR bünyesinde öğretildiğini, 2021 senesinden itibaren okullarda da öğretilmeye başladığını aktardı. Okullarda Kırım Tatarca eğitimin en yaygın bir şekilde Dobruca bölgesinde uygulandığını dile getiren Ablez, haftada 2 saat okullarda seçmeli olarak, 1 saat UDTTMR şubelerinde olmak üzere toplam 3 saat Kırım Tatarca eğitimi verildiğini belirtti. Ayrıca derslerde materyal olarak çocuklara hitaben kolaylaştırılmış ders kitapları kullanıldığından bahseden Ablez, kitapların UDTTMR tarafından hazırlandığını kaydetti. Ablez “Kitapların içeriğinde Kırım Tatarca dilinin yanı sıra, gelenekler, kültür, tarih, kıyafetler, edebî metinler ve yemek tarifleri de yer alıyor.” dedi. Ablez okullarda Kırım Tatarcanın 6-18 yaş aralığındaki çocuklara öğretildiğini ekledi. ROMANYA HÜKÛMETİ KANUNLA KIRIM TATARLARINA HAKLAR TANIDI Öte yandan Romanya’da UDTTMR bünyesinde yapılan etkinlikleri anlatan Ablez, 5 Mayıs Kırım Tatar Dili Günü, 13 Aralık Romanya Tatarları Günü gibi Romanya hükûmeti tarafından kanunla Kırım Tatarlarına sağlanmış haklar kapsamında etkinlikler düzenlendiğini kaydetti. Kırım Tatarları için önemli olan tarihlerde birçok etkinlik tertip edildiğini dile getiren Ablez, etkinliklerin kapsamlı bir katılım ve coşkuyla kutlandığını vurguladı. Ayrıca 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın yıl dönümlerinde anma programları tertip edildiğini kaydetti. KIRIM TATARCA İLK KEZ UDTTMR ŞUBELERİNDE ÖĞRETİLMEYE BAŞLANDI Romanya'daki okullarda Kırım Tatarca dersleri veren Meral Cemil ise, derslerin müfredatının öğretmenlerle birlikte oluşturulduğunu aktararak, ders kitaplarının da hazırlandığını kaydetti. Ders kitaplarının ilk kez 1960’lı yıllarda öğretmenler tarafından hazırladığını söyleyen Cemil, günümüzde Kırım Tatar dilinin yanı sıra kültür, tarih, gelenek, yemek gibi konuların da eklendiğini kaydetti. AİLELER ÇOCUKLARIN KIRIM TATARCA EĞİTİM ALMASINDAN MEMNUN Romanya’daki Kırım Tatarlarının eğitim hakkındaki görüşlerini değerlendiren Cemil, “Aileler de çocuklarının Kırım Tatarca eğitim almasını istiyor. Çünkü evlerde çocuklara bu konuda yeterince eğitim verilmiyor. Bundan dolayı aileler bu tür eğitimlerin verilmesini destekliyor.” ifadelerini kullandı. “KIRIM TATARCANIN ÜNİVERSİTE SEVİYESİNDE ÖĞRETİLMESİ İÇİN BİR ADIM” Köstence Ovidius Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi ve UDTTMR Bükreş Şube Başkanı Metin Ömer, Kırım Tatarca derslerin en fazla Köstence bölgesini de içine alan Dobruca bölgesinde verildiğini aktardı. Dr. Ömer, “1970’lere kadar üniversitede Kırım Tatarca dersleri veriliyordu. Bugün üniversite seviyesinde Kırım Tatarca derslerinin olmaması en büyük eksiklik. Bunun en büyük sebebi de 1980’den sonra üniversitede Kırım Tatarca okumuş olan akademik kadronun olmaması. Yakın zamanda Bükreş Üniversitesinde Kırım Tatar diline dair bir tezin savunması gerçekleşti. Bu, Kırım Tatarcanın üniversite seviyesinde tekrar öğretilmesi için bir adım olabilir.” ifadelerini kullandı. Ömer, 2014 yılından önce Kırım'dan gelen Kırım Tatarca öğretmenleriyle çeşitli ortak projeler gerçekleştirdiklerini ancak günümüzde devam eden Rus işgali sebebiyle ana vatanla ilişkilerin devam ettirilemediğini vurguladı. Bu bağlamda Kırım Tatarca eğitimi için Türkiye ve Ukrayna anakarasındaki diasporalarla kurulacak iletişimin etkili olabileceğini sözlerine ekledi.

Ukraince ve Kırım Tatarcayı dünya çapında tanıtanlara ödül Haber

Ukraince ve Kırım Tatarcayı dünya çapında tanıtanlara ödül

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna Enstitüsü ile iş birliği yaparak, Ukraince ve Kırım Tatarcanın dünya genelinde yaygınlaşmasına katkıda bulunan kişi ve kurumlara verilecek "Hvılya / Dalga" adlı yeni bir ödül programı başlattı. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, yeni ödül programının başlatıldığını duyurarak ödülün dilbilimcilere, akademisyenlere ve kültürel figürlere verileceğini belirtti. Bakan, "Bu ödül bizim için Ukraince ve Kırım Tatarcanın Ukrayna'nın kültürel diplomasisinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulama fırsatıdır." dedi. ÖDÜL KİME VERİLECEK? Bakan SIbiha'nın açıklamasına göre, ödül aşağıda belirtilen başarıları gösteren kişi ve kurumlara verilecek: Ukraince ve Kırım Tatarcayı yabancı dil olarak öğretilmesi üzerine eğitim ve bilimsel çalışmaların oluşturulması; Bu dillerin öğrenilmesi için merkezlerin kurulması veya geliştirilmesi; Bu dillerin öğretilmesi; Dillerin dünya çapında tanıtımına yönelik etkinliklerin düzenlenmesi. Bu yıl adaylık başvuruları 10 Eylül 2025 tarihine kadar yapılabilecek. Adaylar, Ukraynalı ve yabancı kültürel kurumlar, bilim merkezleri, diplomatik temsilcilikler ve diaspora örgütleri tarafından gösterilebilir. Ödül sahipleri, para ödülünün yanı sıra Ukrayna Enstitüsünün desteğiyle çalışmalarını tanıtmak ve kariyerlerine devam etmek için yeni fırsatlar elde edecek. İlk "Hvılya / Dalga" ödülleri, Ekim 2025'in başında düzenlenecek özel bir törenle sahiplerine takdim edilecek.

Çekya’da açılan Ukrayna Kitaplığı’nda ilk kez Kırım Tatarca eserler yer aldı Haber

Çekya’da açılan Ukrayna Kitaplığı’nda ilk kez Kırım Tatarca eserler yer aldı

Çekya’nın Brno şehrindeki ana kütüphanede “Ukrayna Kitaplığı” bölümü açıldı. Açılış etkinliğinde video mesajıyla katılan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın eşi Olena Zelenska, projenin amacının bilgi, anlayış ve iş birliğini artırmak olduğunu vurguladı. Zelenska, “Bu raf sadece kitaplardan ibaret değil. Rus saldırganlığı nedeniyle Brno’da yeni bir yuva bulan Ukraynalı çocuklar ve aileler burada kendi dillerinde kitapları okuyabilecekler. Aynı zamanda Çek okuyucular da Ukrayna edebiyatı, tarihi ve kültürüyle tanışma fırsatı bulacak. Bu raftaki her kitap, halklarımız arasında direniş, umut ve dostluk üzerine kurulu bir köprüdür.” dedi. Ukrayna’nın Prag Büyükelçisi Vasıl Zvarıç ise Brno’daki kitaplığın özel bir anlam taşıdığını belirterek, ilk kez Ukrayna kitaplarının arasında Kırım Tatarca eserlerin de yer aldığını aktardı. Zvarıç, “Bu güçlü bir semboldür. Böylece dünyaya Ukrayna’nın bir bütün olduğunu, Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olduğunu vurguluyoruz. Kırım Tatar edebiyatı, Ukrayna devletinin kültürel mirasının ayrılmaz bir parçasıdır.” ifadelerini kullandı. Ukrayna’nın First Lady’si Olena Zelenska’nın öncülüğünde, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Enformasyon Politikası Bakanlığı, Ukrayna Kitap Enstitüsü ve büyükelçiliklerin desteğiyle başlatılan “Ukrayna Kitaplığı” projesi, Rusya’nın geniş çaplı işgalinden önce hayata geçirildi. O günden bu yana proje kapsamında dünyanın birçok ülkesinde Ukrayna kitap köşeleri açıldı.

“Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Edebiyat Yarışması”nın başvuru süresi 30 Eylül’e uzatıldı! Haber

“Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Edebiyat Yarışması”nın başvuru süresi 30 Eylül’e uzatıldı!

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ortaklığında tertip edilen, "Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Edebiyat Yarışması"nın başvuru süresi uzatıldı. Aile Tarihi konulu öykü yarışmasında eserlerin Latin harfleriyle Kırım Tatarca olarak yazılması gerekiyor. BAŞVURU TARİHİ GÜNCELLENDİ: 30 EYLÜL İki kategori olmak üzere 12-16 ve 17-29 yaş arasındaki yarışmacıların eserlerinin kabul edileceği yarışmanın son başvurusu 30 Eylül 2025'e kadar sürecek. Jüri ekibinde bulunan; Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zühâl Yüksel, AHBVÜ Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Işılay Işıktaş Sava, Kırım Tatar Dili Uzmanı Doç. Dr. Nariye Seydametova, Tavriya Milli Üniversitesi Öğr. Gör. Ayşe Arnautova, Kırım Tatar Dili Uzmanı Dilara Karaşayeva, Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin ve Yazar Serra Menekay eserleri değerlendirecek. Komisyon 17-29 yaş kategorisinde birinci, ikinci ve üçüncüleri; 12-16 yaş kategorisinde ise "Gelecek Vaat Eden Gençler" ödülünün sahiplerini belirleyecek. Yarışma sonucunda 17-29 yaş kategorisinde, birinciye 10 bin TL, ikinciye 8 bin TL, üçüncüye 7 bin TL verilecek. Öte yandan 12-16 yaş kategorisinde ise birinci seçilen beş katılımcıya 4 bin TL para ödülü takdim edilecek. Başvurular aşağıda belirtilen e-posta adresine gönderilecek: drkirimliyarismasi@gmail.com Kırım Derneği tarafından yapılan yarışma duyurusunda, öykülerin kabul formatı şu şekilde belirtildi: Eserler MS Word 2003 formatında (*.doc), Times New Roman yazı tipinde, 12 punto ve 1,5 satır aralığı kullanılarak hazırlanmalıdır. Kapakta mutlaka eserin başlığı, katılımcının adı-soyadı, doğum tarihi, cep telefonu, adres, e-posta adresi, okul/meslek gibi bilgiler yer almalıdır. Eserin boyutu kapak dahil en az 3, en fazla 5 Word sayfası olacaktır. Ayrıca anonim kalmak istemeyen katılımcıların eserlerini gönderirken bunu belirtmeleri gerekmektedir. Bu durumda isimleri sadece jüri üyeleri tarafından bilinecek ve seçtikleri takma adla duyuruda yer alacaklardır. Yarışmanın koşulları ve ayrıntıları derneğin internet sayfasında yapılan duyuruda yer aldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.