SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kırım Temsilciliği

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Temsilciliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Temsilciliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna’nın İvano-Frankivsk bölgesinde “Kırım Günleri” etkinliği düzenlendi Haber

Ukrayna’nın İvano-Frankivsk bölgesinde “Kırım Günleri” etkinliği düzenlendi

Ukrayna’nın İvano-Frankivsk bölgesinde, 30-31 Ekim tarihlerinde, “Kırım Günleri” etkinlikleri gerçekleştirildi. Etkinlikler, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği öncülüğünde, yerel yönetimler ve kültür kurumlarının iş birliğiyle düzenlendi. Etkinlik, bölgeler arası iş birliğini güçlendirmek, kültürel diyaloğu geliştirmek ve Kırım’ın yeniden entegrasyonu ile işgalden kurtarılması politikasını desteklemek amacıyla hayata geçirildi. Etkinlik kapsamında Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Olha Kurışko ile İvano-Frankivsk Bölge Valisi Svitlana Onişçuk, iki kurum arasında iş birliği protokolü imzaladı. Anlaşma, kültürel ve eğitim projelerinde ortak çalışmalar yürütülmesini ve “Omuz Omuza: Dayanışan Topluluklar” projesi çerçevesinde iş birliğinin artırılmasını öngörüyor. Bununla birlikte Kurışko, Millî Vasıl Stefanık Karpat Üniversitesinde akademisyenlerle bir araya gelerek Kırım konusunun eğitim ve araştırma alanlarına entegrasyonunun önemini vurguladı. Etkinliklerin bir diğer öne çıkan bölümü, “Kültür Yoluyla Birlik: Kırım ve Yeniden Entegrasyon” başlıklı panel oldu. Katılımcılar, kültürün kimlik ve dayanışma inşasında oynadığı birleştirici rolünü ele aldı. Program kapsamında ayrıca Kırım Tatar sanatçı Aziza Eskender sahne aldı, “Özgür Kırım’a Mektuplar” girişimi çerçevesinde Kırımlı syasi tutsaklara mektuplar yazıldı ve Kırım mutfağı tanıtıldı. Ayrıca “Kadim Galıç” (Davnıy Galiç) Müzesinde, Kırım Tatar tarihini ele alan ressam Anton Lohov’un “Kırım: Olayların Kronolojisi” adlı serginin açılışı yapıldı. Sergi 6 Kasım’a kadar açık olacak. Etkinliklerde, eskiden Galiç’te yaşayan Karay Türklerinin anısına saygı töreni düzenlendi. Ardından Karay Tarih ve Kültür Müzesi’nde, "Üç Yıldız. Volın Karaylarının Seçme Eserleri" başlıklı kitabın tanıtımı gerçekleştirildi. “Kırım Günleri” projesi, Ukrayna’nın farklı bölgeleri arasında kültürel dayanışmayı güçlendirmek ve Kırım’ın işgalden kurtarılması ve yeniden entegrasyon sürecine katkı sağlamaya amaçlıyor.

Ukrayna, Kırım’daki savaş suçlarını belgelemek için yeni bir proje başlattı Haber

Ukrayna, Kırım’daki savaş suçlarını belgelemek için yeni bir proje başlattı

Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği ile Kırım ve Akyar (Sivastopol) Savcılığı, “Kırım’daki Savaş Suçları” adlı yeni bir bilgilendirme projesi başlattı. Projenin amacı, işgal altındaki Kırım sakinlerinin yaşadıklarının savaş suçu olabileceğini fark etmelerine yardımcı olmak ve haklarını nasıl koruyabileceklerini anlatmak. Başkent Kıyiv’de 8 Ekim’de tanıtılan projenin ilk videosu, Kırım Tatar yönetmen ve Kırım Evi Kültür Merkezi Müdürü Ahtem Seytablayev’in anlatımıyla yayımlandı. Videoda Seytablayev, Kırım Tatarı başta olmak üzere Kırımlıların günümüzde yaşadığı zorunlu göçü “modern bir sürgün” ve “savaş suçu” olarak nitelendirdi. Tanıtım etkinliğinde konuşan Seytablayev, “Herhangi bir insan için, anne babasının mezarını ziyaret etmek, anne babasına saygı göstermenin temel ihtiyaçlarından ve değerlerinden biridir. 12 yıldan uzun süredir Kırım'a gitmedim. Evet, bu acıtıyor ve adaletin tecelli etmesini istiyorum. 2012 yılında ekiple 1944 Sürgünü'nü konu alan Haytarma filmini çekerken, bir buçuk yıl sonra, hepimizin çoktan geride kaldığına inandığımız olayların tekrarlanacağını hayal bile edemezdik. Sovyet yetkililerinin düzenlediği ölçekte olmasa da, işgal yetkililerinin uyguladığı yöntemler, Sovyet yetkililerinin uyguladıklarından kesinlikle farklı değildir.” dedi. İŞGAL ALTINDAKİ SUÇLAR RAPORLANMALI Ukrayna Cumhurbaşkanlığının Kırım Temsilcisi Olga Kurişko, projenin işgal altındaki bölgelerde yaşayan insanların yaşadıklarını tanımlayabilmeleri ve raporlayabilmeleri için hazırlandığını belirtti. Kurişko, zorunlu pasaportlandırma, mülklere el konulması ve siyasi tutuklamalar gibi uygulamaların savaş suçu kapsamına girdiğini vurguladı. Kırım ve Akyar Savcı Yardımcısı Vitaliy Sekretar ise, işgalin varlığının zaten silahlı bir çatışma anlamına geldiğini belirterek, “Her ihlal bir savaş suçudur. İnsanlar yaşadıklarının suç olduğunu anlamalı ve tanıklık etmelidir.” dedi. Sekretar, 12 bin kişinin Kırım’dan zorla sınır dışı edilme nedeniyle mağdur olarak belirlendiğini, mağdurların ifadelerinin sürecin en önemli kanıtı olduğunu vurguladı. “TANIK OLMADAN MAHKEME KARAR VEREMEZ” Sekretar, mahkeme süreçlerinde tanık ifadelerinin belirleyici rol oynadığını ifade ederek, “Hiçbir karar, insanların tanıklıkları olmadan verilemez. Bu nedenle güvenlik güçleri mağdurları, özellikle askerleri dinliyor, ifadeleri video kaydına alıyor. Böylece kişi mahkemede bizzat bulunmasa bile delil sağlanabiliyor.” şeklinde konuştu. Ukraynalı yetkili ayrıca, korkunun doğal bir tepki olduğunu ancak insanların ifade vermekten çekinmemesi gerektiğini belirterek, “Hiç kimse, savcı ve soruşturma görevlisi dışında, dava materyallerine erişemez. Eğer biri güvenliği için endişe duyuyorsa, tanık koruma yasası devreye giriyor. Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesine bilgi aktarırken her zaman kişinin rızası alınır ve mağdurlara ait veriler gizli tutulur, şifrelenir.” dedi. Yetkililer, proje kapsamında yurt dışında yaşayan Kırımlılara da güvenli başvuru yolları ve uluslararası hukuk çerçevesinde yardım mekanizmaları hakkında bilgi sağlamayı hedefliyor. İlerleyen aşamalarda projede, mülkiyetin el konulması, işgalin yol açtığı maddi zararlar ve insan hakları ihlalleri gibi konularda bilgilendirme videoları ve kaynaklar paylaşılacak.

BM Genel Merkezi'nde 5. Kırım Platformu Zirvesi: 50 ülke ve kuruluş katılacak Haber

BM Genel Merkezi'nde 5. Kırım Platformu Zirvesi: 50 ülke ve kuruluş katılacak

Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Olha Kurişko, 24 Eylül'de New York'ta yapılacak olan 5. Uluslararası Kırım Platformu Zirvesi'ne 50 ülke ve uluslararası örgütün katılacağını açıkladı. Kurişko, bu yılki zirvenin New York'ta yapılmasının, güvenlik endişeleri nedeniyle daha önce katılamayan yeni ülkelerin katılımına olanak sağladığını belirtti. Bu sabah Ukrayna televizyonunda konuşan Kurişko, “Kırım Platformu'na daha önce katılmamış yeni ülkelerin katılımını bekliyoruz. Henüz kesin bir katılımcı listesi yok ancak zirve tarihine yaklaştıkça daha net bir anlayışa sahip olacağız. Bu nedenle, şu anda belirli ülkelerin adını veremiyorum. Yeni ülkelerin olası katılımına gelince, bu bir bakıma Kırım Platformu'nun bu yıl Ukrayna'da yapılmayacak olmasından da kaynaklanıyor. Zirvenin, şüphesiz Kıyiv'den daha güvenli olan New York'ta düzenlenmesi de buna katkıda bulunuyor." dedi. KIRIM: "DÜNYA GÜVENLİĞİNİN KALKANI" Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Temsilciliği, bu zirvenin ana odak noktasının "özgürlük, egemenlik ve uluslararası hukukun ortak değerlerinin pekiştirilmesi" olacağını duyurdu. Açıklamada, Kırım'ın sadece Ukrayna'nın ayrılmaz bir parçası değil, aynı zamanda "dünya güvenliğinin bir kalkanı" olduğu vurgulandı. Zirveyle, Kırım'ın işgalden kurtarılmasının; uluslararası toplumun saldırganlığa karşı durma yeteneğini kanıtlayacağı ve BM Şartı'na olan saygıyı yeniden tesis edeceği mesajı verilecek.

Kıyiv'de Kırım gündemi: Rusya'nın baskı politikaları ele alındı Haber

Kıyiv'de Kırım gündemi: Rusya'nın baskı politikaları ele alındı

Ukrayna'nın başkenti Kıyiv'de 30'dan fazla ülkeden diplomatlar ve uluslararası örgütlerin temsilcileri, Rus işgali altında bulunan Kırım'daki durumu ve yaklaşan Kırım Platformu Zirvesi'nin hazırlıklarını görüşmek üzere bir araya geldi. Toplantıda, Rusya'nın yarımadada uyguladığı baskı politikaları, Kırım Tatarlarına karşı sistematik zulüm ve Ukrayna kimliğine yönelik saldırılar ele alındı. Ukrayna Cumhurbaşkanlığının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliğinin açıklamasına göre, 9 Eylül'de Kıyiv'de düzenlenen etkinlikte Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Temsilcisi Olha Kurışko, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Kırım Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Müftü Ayder Rüstemov ve "Umma" (Ümmet) Ukrayna Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Müftü Murat Süleymanov konuşmacı olarak katıldı. Katılımcılar arasında ayrıca Birleşik Krallık, ABD, İspanya, Romanya, Hollanda, Arnavutluk, Karadağ, Estonya, Avustralya, Yunanistan, Macaristan, Azerbaycan, Endonezya, Arjantin, Litvanya, Gürcistan, Irak, Mısır, Türkiye, Güney Afrika, İsveç, Fransa, Kanada, Norveç, İrlanda, Bulgaristan, Danimarka, Avusturya, Japonya, Slovenya, Polonya, Çekya, İtalya, Belçika, Hırvatistan gibi çok sayıda ülkenin ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT), Avrupa Konseyi, NATO Ukrayna Temsilciliği, Birlleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları İzleme Misyonu, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Avrupa Birliği Temsilciliği ve BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi gibi uluslararası kuruluşların temsilcisi yer aldı. UKRAYNA VE KIRIM TATAR KİMLİKLERİ YOK EDİLİYOR Kırım Temsilcisi Olha Kurışko, Rusya’nın sistemli olarak Ukrayna ve Kırım Tatar kimliğini yok etmeye çalıştığını belirterek, “Rusya, Ukrayna ve Kırım Tatar kimliğinin yok edilmesine giderek daha fazla kaynak ayırıyor. Kiliseler kapatılıyor, tarihi eserler kaçırılıyor, doğa tahrip ediliyor. Rusya bugün, işlenen suçların gerçek boyutlarını dünyadan gizlemek için elinden gelen her şeyi yapıyor.” dedi. Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkan Yardımcısı İhor Jovkva, Kırım Platformu'nun insani boyutuna dikkat çekerek, Kırım Tatarlarına yönelik baskılar ve çocukların zorla kaçırılmasının göz ardı edilemeyeceğini söyledi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Serhiy Kıslıtsa ise Moskova’nın tarihsel sömürgeci uygulamalarını hatırlatarak, BM kararlarının işgali tanımadığını vurguladı. KORNİYENKO: KIRIM'I UNUTMUYORUZ! Ukrayna Parlamentosu Başkan Yardımcısı Oleksandr Korniyenko, Kırım’ın asla unutulmadığını belirterek, “Kırım Platformu dünyaya bunu hatırlatıyor. Yaptırımların güçlendirilmesi, siyasi tutsakların serbest bırakılması ve Kırım Tatar Sürgünü'nün soykırım olarak tanınması için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. "BİZİM İÇİN BU SADECE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ DEĞİL, AYNI ZAMANDA HAYATTA KALMA MESELESİDİR" Kırım Tatar halkının millî lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ise yaptığı konuşmada, “Rusya bugün Kırım'ı askerî üsse dönüştürdü ve Kırım Tatarlarına karşı etnik temizlik uyguluyor. Yerli halk çok büyük baskıya maruz kalıyor, baskı yoluyla insanlar vatanlarından sürgün ediliyor ve Ruslar Kırım’a yerleşmeye teşvik ediliyor. Kırım işgalden kurtarılmazsa, Kırım Tatar halkının varlığı tehdit altında olacak. Bizim için bu sadece toprak bütünlüğü değil, aynı zamanda hayatta kalma meselesidir." şeklinde konuştu. Rus işgali altındaki Kırım'ı kısa süre önce terk eden öğrenci Darya Fursova, etkinlikte söz alarak işgal altındaki yarımadada yaşayan çocukların seçme hakkından mahrum bırakıldığını ve Rus müfredatına göre eğitim almaya zorlandıklarını, bilgi alanının ise yapay olarak kısıtlandığını belirterek, Kırımlı gençlerin eğitim alabilmeleri ve özgür bir topluma uyum sağlayabilmeleri için gerekli koşulların oluşturulması çağrısında bulundu. KIRIM’DA DİNİ ÖZGÜRLÜKLER YOK EDİLİYOR "BİZ ACINMAK İSTEMİYORUZ, DÜNYA TOPLUMUNU HAREKETE GEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ" Müftü Ayder Rustemov ise, işgal altındaki Kırım’da dini özgürlüklerin yok edildiğine dikkat çekerek, “İşgal altındaki Kırım'da din özgürlüğünün durumu kritik. Dua etmek bile bir risk haline geldi. İbadet yerleri korku mekanlarına dönüştü. Cuma namazları sırasında baskınlar yapılıyor, imamlar ağır hapis cezalarına çarptırılıyor, dini okullar kapatılıyor, camiler yıkılıyor, zorunlu asimilasyon ve 'Rus dünyası' ideolojisi dayatılıyor; tüm bunlar, vicdan özgürlüğünü, onurunu ve Kırım Tatar kimliğini yok etmeye yönelik sistematik bir girişimdir. Biz acınmak istemiyoruz, dünya toplumunu harekete geçmeye çağırıyoruz” dedi. Etkinliğin sonunda katılımcılar, Kırım ve Ukrayna’daki dini yapılar ile kültürel mirasın yıkımını konu alan sergileri gezdi. Ayrıca Kırım Tatar sanatçılar Elmira Şemsedinova ve Renata Asanova’nın “Dıhotomiya” adlı sanat projesini inceledi.

Rusya, işgal altındaki Kırım'da hapishaneleri genişletiyor Haber

Rusya, işgal altındaki Kırım'da hapishaneleri genişletiyor

Günden güne Kırım’daki baskıları artıran Rus işgal yönetimi yarımadadaki cezaevlerinin kapasitesini önemli ölçüde artırmayı planlıyor. Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği, işgalcilerin Kırım’da yeni bir tutukevi inşa etmeye ve mevcut cezaevlerini genişletmeye hazırlandığını bildirdi. Kırım Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada, Rusya'nın 2026 yılı itibarıyla işgal altındaki Kırım'da cezaevlerinin kapasitesini büyüteceği aktarıldı. Temsilciliğin verilerine göre Rusya, Kırım'da iki aşamada toplam bin 500 kişi kapasiteli yeni bir tutukevi inşa etmeyi, ayrıca mevcut bir cezaevini de 20 yeni hücre ile yeniden yapılandırmayı hedefliyor. Ayrıca, mahkûmların zorla çalıştırılması için 85 adet üretim ekipmanı satın alınması planlanıyor. GENİŞLETME PROGRAMI 2035'E KADAR DEVAM EDECEK Açıklamada, “Rus hükûmeti bu tedbirleri, yarımadadaki tutukevlerinin izin verilen doluluk oranının aşılmış olması gerçeğine dayandırıyor (işgalcilere göre Kırım'daki tutukevlerinin doluluk oranı şu anda yüzde 103'ün üzerindedir).” denilerek söz konusu genişletme programının 2035 yılına kadar devam edeceği ve Rus işgali altında bulunan tüm Ukrayna bölgelerini de kapsadığını belirtildi. Ancak Kırım'daki inşaat ve yeniden yapılanma çalışmalarının 2026-2030 yılları arasında yoğunlaşacağı kaydedildi. Kırım Temsilciliği, Rusya'nın bu adımlarının, 25 Ağustos 2025'te İşkenceye Karşı Avrupa Sözleşmesi'nden çekilmesi ve baskıcı politikalarını artırmasıyla eşzamanlı olarak gerçekleştiğine dikkat çekti.

Kırım'da "Rus ordusunun itibarını zedeleme" bahanesiyle açılan davaların sayısı hızla artıyor Haber

Kırım'da "Rus ordusunun itibarını zedeleme" bahanesiyle açılan davaların sayısı hızla artıyor

Rus işgali altındaki Kırım’da son bir buçuk hafta içinde sözde “Rus ordusunun itibarını zedeleme” suçlamasıyla yaklaşık 40 kişi hakkında dava açıldı. Açılan toplam davanın sayısı ise bin 470’i aştı. Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliğinden dün yapılan açıklamaya göre, Kırım’da sözde “Rus ordusunun itibarını zedeleme” suçlamasıyla açılan davaların sayısı hızla artıyor. Son bir buçuk haftada ilgili suçlama çerçevesinde yaklaşık 40 yeni davanın açıldığını belirten temsilcilik, bu suçlamayla açılan davaların toplam sayısının bin 472’ye ulaştığını kaydetti. Bu davaların büyük çoğunluğu para cezasıyla sonuçlandı. 17 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla kayıt altına alınan 1472 idari davanın 1340’ı karara bağlandı; sanıklara genellikle para cezası verildi. 55 dosya ise hala inceleme aşamasında. Açıklamada, baskıların kadın ve erkeklere neredeyse eşit şekilde yöneldiği belirtilerek şu ana dek 683 kadın (yüzde 51) ve 656 erkek (yüzde 49) hakkında dava açıldığını aktarıldı. İlgili suçlama çerçevesinde en çok davanın Armanpazarı (Armyansk) kentinde açıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Burada yalnızca 2025’in ilk altı ayında 164 dava açıldı; bu sayı, yılın ilk yarısında Kırım genelinde açılan tüm davaların yarısına denk geliyor.” denildi. AİHM BU BASKIYI İNSAN HAKLARI İHLALİ OLARAK KABUL ETTİ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Rus işgali altındaki Kırım’da sözde “Rus ordusunun itibarını zedeleme” suçlamasıyla savaşa karşı çıkan ve Ukrayna’ya destek veren kişilere açılan davaları insan hakları ihlali olarak kabul etti. AİHM’in kararına göre, Rus makamların “Rus ordusunun itibarını zedeleme” (Rusya İdari Suçlar Kanunu madde 20.3.3) gerekçesiyle uyguladığı para cezaları ve gözaltılar, ifade özgürlüğünü açıkça ihlal ediyor.

Kırım Tatar bayrağı, direnişi ve halkın sarsılmaz iradesini simgeliyor Haber

Kırım Tatar bayrağı, direnişi ve halkın sarsılmaz iradesini simgeliyor

Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın 2010 yılında aldığı karardan itibaren her 26 Haziran'da, Kırım Tatar Milli Bayrak Günü kutlanıyor. Kırım Tatar kimliğinin, adaletinin ve özgürlüğünün sembolü olan Tarak Tamgalı Gökbayrak günümüzde Rus işgaline karşı mücadelenin de sembolü olarak kabul ediliyor. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliğiyle birlikte bugün kaydedilen Kırım Tatar Milli Bayrak Günü münasebetiyle yayımladığı ortak mesajda, “Bugün Kırım Tatar bayrağı, ana vatanda yaşama hakkı, özgürlük ve onur için verilen mücadelenin ifadesi haline gelmiştir. Bu bayrak cephedeki askerlerin yanında; siperlerde ve savaş mevzilerinde dalgalanıyor. Bu bayrak, Kırım Tatar Milli Bayrak Günü’nün kutlandığı 26 Haziran’da resmi binaların önünde göndere çekilerek, işgalcilere karşı verilen kararlı direnişi ve Kırım Tatar halkının sarsılmaz iradesini herkese hatırlatıyor.” ifadeleri kullanıldı. "BUGÜN BU BAYRAK, ONUR MÜCADELESİNİN BİR SEMBOLÜDÜR" Kırım Tatar bayrağı ve Tarak Tamga’nın tarihçesiyle ile ilgili bilgilerin de paylaşıldığı mesajın tam metni şu şekilde: "Bayrak, bir halkın kültürel kodunun temel unsurlarından biridir; mücadele, kahramanlık, kayıplar ve kazanımların simgesidir. 26 Haziran, Ukrayna’nın yerli halkının sembolüne duyulan saygı günü olan Kırım Tatar Millî Bayrak Günü olarak kutlanıyor. Gök mavisi zemin üzerindeki altın sarısı Tarak Tamga, Kırım Tatarlarının millî arması ve Geray Hanedanı'nın aile armasıdır. Bir zamanlar bu tamga, Kırım Hanlığı’nın madeni paralarını ve mühürlerini süslüyordu. 20. yüzyıldan itibaren ise tüm Kırım Tatar halkının sembolü haline geldi. Tarak Tamga üzerine yapılan araştırmalar için Kırım Tatar araştırmacılarına teşekkür ederiz. Örneğin, 1926 yılında Bahçesaray Müzesinin düzenlediği; Üsein Bodaninskiy, Asan Refatov ve Osman Akçokraklı’nın yer aldığı bir keşif gezisi sırasında, Kezlev (Yevpatoriya) ve Canköy bölgelerindeki mezar taşlarında, madeni paralarda, otlaklar yakınındaki kayalıklarda ve binalarda yaklaşık 400 farklı tamga keşfedildi. Kırım Tatar araştırmacısı Osman Akçokraklı’ya göre tamganın ana vatanı, Nogayların yaşadığı Kırım Yarımadası'nın bozkır kesimidir. Ukrayna’nın yerli halkı arasında tamganın, farklı kabileleri birleştiren Cengiz Han'dan miras kaldığına dair bir efsane de yaygındır. Cengiz Han'ın her kabileye kendi damgasını verdiği rivayet edilir. Osman Akçokraklı’ya göre karşılaştırmalı analiz bize tamga biçimlerinin değişimini izlemeye ve birçok tamga görüntüsünün iş araçları ve gündelik eşya biçimlerinden ödünç alındığı ve bu nesnelerin adlarıyla adlandırıldığı sonucuna varma olanağı sağlıyor. Göçebe döneme ait nesneleri hatırlatan tamga görüntüleri mevcut, öte yandan yerleşik yaşama ve tarıma geçilmesiyle birlikte yeni tamga biçimleri de ortaya çıkmıştır; bu durum hem görünümlerinden hem de adlarından anlaşılabilir. Altın Orda hanlarının Cenevizlilerle birlikte Kırım’da bastırdığı paralarda, bir yüzünde Tatarca, diğer yüzünde Latince yazılar bulunuyordu. Genellikle Tatarca yazının olduğu tarafta, Geray tamgasına benzer şekillerde tamgalar yer alıyordu; bazen bu tamganın yanına veya ortasına noktalar da eklenirdi. Tarak Tamga Geray Hanedanı’nın simgesidir. Bu tamga, 15. yüzyılda ilk Kırım Hanı Hacı I. Geray tarafından Kırım’ın Altın Orda’dan bağımsızlığını ilan etmesinin ardından resmiyet kazanmıştır. Geray tamgası, yalnızca bayrak ve paralarla sınırlı kalmamış, hanlık fermanlarında mühür olarak da kullanılmıştır. Bahçesaray’daki Hansarayı’nın duvarlarında ve Hacı Geray’in türbesinde hâlâ bu tamgaya rastlanmaktadır. Bu da tamgaların sadece soy işareti olarak değil, mimari yapıların hangi hanedan veya kişiye ait olduğunu belirtmek için de kullanıldığını düşündürmektedir. Kırım Tatar bayrağı -gök mavisi zemindeki altın sarısı tamga- Kırım Tatar halkının siyasal uyanışının sembolü olarak kabul edilir. Kırım Müftüsü Numan Çelebicihan, 1917 yılında Bahçesaray’daki Hansaray’da toplanan Birinci Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın açılışında bu dönemi böyle tanımlamıştı. İşte tam o zaman, Tarak Tamgalı Gökbayrak resmi olarak Kırım Tatar bayrağı olarak kabul edilmişti. Ancak sadece bir ay sonra, Bolşevik yönetimi Kurultayı zorla dağıttı, yüzlerce Kırım Tatarını baskı altına aldı. Tarak Tamgalı Gökbayrak “burjuva-milliyetçi” sembol ilan edilerek yasaklandı. Ancak 1991 yılında, Ukrayna bağımsızlığını kazandıktan ve Akmescit’te İkinci Kırım Tatar Milli Kurultayı düzenlendikten sonra Kırım Tatar bayrağı tekrar resmî statüyle ana vatanına döndü. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Temsilcisi ve Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Üyesi Ayla Bakkallı, bayrakla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Gök mavisi zemindeki altın sarısı tamga yalnızca semboller değildir: Bunlar Kırım Tatarlarının yerli halk olarak özgünlüğünü yansıtır, onların köklerine ve kimliklerinin kaynağına işaret eder. Aynı zamanda bu, yüzyıllar boyunca defalarca baskıya uğramış bir halkın dayanıklılığının da simgesidir.” ifadelerini kullandı. Bugün bu bayrak, ana vatanlarında yaşama hakkı, özgürlük ve onur mücadelesinin bir sembolüdür. Bu bayrak, cephedeki askerlerin yanında, siperlerde ve savaş mevzilerinde dalgalanıyor. Bu bayrak, Kırım Tatar Milli Bayrak Günü’nün kutlandığı 26 Haziran’da resmi binaların önünde göndere çekilerek, işgalcilere karşı verilen kararlı direnişi ve Kırım Tatar halkının cesaretini, sarsılmaz iradesini herkese hatırlatıyor."

Kırım’da Rus baskısı: En az 242 çocuk babasız büyüyor Haber

Kırım’da Rus baskısı: En az 242 çocuk babasız büyüyor

Ukrayna Cumhurbaşkanlığının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği, Babalar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Kırım’da çok sayıda çocuğun bu özel günü babalarının yokluğunda geçirdiğini ve bunun ardında Rusya’nın sistematik baskı ve siyasî gerekçeli alıkonulmaların yattığına dikkat çekti. Kırım Temsilciliği, bu sene 15 Haziran'da kutlanan Babalar Günü dolayısıyla yayımladığı açıklamada, çocukların büyürken en çok ihtiyaç duyduğu şeyin baba desteği olduğuna dikkat çekerek, “Ne yazık ki bazı çocuklar babalarının varlığından ve desteğinden mahrum bırakılıyor. Takvimde aile sıcaklığını simgeleyen bu özel gün, Kırım’da baskıların gölgesi altında kaldı.” ifadesine yer verdi. RUSYA’NIN BASKI POLİTİKASI NEDENİYLE EN AZ 242 ÇOCUK BABASIZ BÜYÜYOR Kırım Temsilciliğinin verdiği bilgilere göre, şu anda işgal altındaki Kırım’da en az 242 çocuk babalarının siyasî güdümlü düzmece davalar çerçevesinde alıkonulması nedeniyle babasız büyüyor. Bu çocuklardan 12’si babaları tutuklandıktan sonra dünyaya geldi. Açıklamada, çocukların babalarının alıkonulma koşullarını yüksek sesle konuşmanın bile tehlikeli olduğu şehirlerde, önyargılı davranışların yaşandığı okullarda büyüdüğü vurgulandı. Çoğu çocuk için ev baskınları ve mahkeme süreçleri, çocukluk anılarının bir parçası hâline gelmiş durumda. “RUSYA BİRÇOK KIRIMLI ÇOCUĞUNUN BABASINI ALDI” Temsilcilik, Babalar Günü’nün sadece babalık desteğinin önemini hatırlatmakla kalmayıp, aynı zamanda Rusya'nın Kırım’daki sistematik baskıları nedeniyle bu desteği kaybeden çocukların durumuna dikkat çekilmesi gereken bir gün olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: Siyasi güdümlü davalar, şafak vaktinde yapılan aramalar, evlere baskın yapan silahlı işgal güçleri; bunların hepsi çocukların ruhunda derin yaralar bırakıyor ve ailelerden en yakınlarını koparıyor. Babalar Günü, Rusya'nın birçok Kırımlı çocuğun babasını aldığını hatırlamak için bir başka fırsat. Kırım Temsilciliğinin verilerine göre işgalci Rusya, Kırım’da siyasî gerekçelerle 132'si Kırım Tatarı olmak üzere en az 260 kişiyi haksız yere alıkoyuyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.