SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kitap

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kitap haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kitap haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

"Yazılarıyla Müstecip H. Fazıl Ülküsal ve Emel Muhiti" kitabı satışta! Haber

"Yazılarıyla Müstecip H. Fazıl Ülküsal ve Emel Muhiti" kitabı satışta!

Emekli Dr. Öğretim Üyesi Cezmi Karasu'nun derlemiş olduğu ve Selenge Yayınevi tarafından basılan "Yazılarıyla Müstecip H. Fazıl Ülküsal ve Emel Muhiti 1928-1940" isimli kitap raflardaki yerini aldı. 28 Kasım 2025 tarihi itibarıyla satışa sunulan kitapta, Kırım davasının liderlerinden ve önemli isimlerinden Müstecip Ülküsal'ın Emel mecmuasında yürüttüğü çalışmalar, Türkiye'deki faaliyetleri ve kaleme aldığı yazılara yer veriliyor. Kitap hakkında verilen bilgi yazısında, "Müstecip Ülküsal, sadece bir lider değil, aynı zamanda bir dava adamıdır. Hayatını milletine adayan ve halkı için gece gündüz çalışan bu öncü şahsiyetin anıları, yazıları ve fikirleri, Kırım davasını daha derinlemesine anlamamız için paha biçilmezdir." ifadelerine yer verildi. Öte yandan derlemesini yapan Dr. Cezmi Karasu, hazırladığı kitap hakkında Kırım Haber Ajansına (QHA) bilgi verdi. Kitabı Müstecip Ülküsal'ın doğumunun 125. yılına özel olarak 2024 yılında hazırladığını aktaran Karasu, telif hakları için muvafakiyetnameyi beklediklerini dile getirdi. Kitabın, Müstecip Ülküsal'ın Romanya'daki yazılarını ele aldığını aktaran Karasu, Emel Dergisi'nin yanı sıra başka gazetelerdeki yazılarının da bulunduğunu belirtti. Karasu, ayrıca Cafer Seydahmet de dahil 11 yıl boyunca Romanya'da çıkan Emel Dergisi'nin çevresinde bulunan kişilere de yer verildiğini bildirdi. Karasu; yazıların toplanması, transkiripsiyon edilmesi ve derlenmesinin uzun zaman aldığını belirterek, "Kariyerinin başlangıcındaki Müstecip Bey'i anlatmaya çalışan güzel bir eser oldu." dedi. Karasu, Müstecip Ülküsal'ın Emel Dergisi'nden önce çıkarmış olduğu "Halk" ve "Yıldırım" gazetelerindeki yazılarından da örnekler aldıklarını ifade etti. ROMANYA'DAKİ MİLLÎ ŞUURUN UYANDIRILMASINA YARDIMCI OLDU QHA'nın, "Sizi bu kitabı hazırlamaya iten şey neydi?" sorusu üzerine Karasu, "Emel, Kırım davasının çok abidevî bir çevresi. Sadece dergi olarak adlandırmak haksızlık olur. Bu, büyük bir kültür çevresi." yorumunu yaptı. Karasu, Müstecip Ülküsal'ın Emel'de çıkan yazılarında o dönemde Romanya'daki toplumun millî bilinç kazanmasına yardımcı olduğunun altını çizdi. Karasu, "Romanya'da yaşayan Tatar ve Türkler, 'Biz Tatarız, biz Türküz diyorlarsa, bunu Müstecip Ülküsal'a borçludur. O, 'Bir sosyolog gibi önce bir millet nasıl olur?' bunu tanımlıyor ardından teşkilatlanmak için kimler ne yapabilir?' bunlar üzerinde duruyor. 1933'ten itibaren de her köyde kültür cemiyetleri kuruyor. Bu cemiyetleri millî davalarını anlatmak için kültür aracılığıyla kaleme alarak çalışıyor." şeklinde konuştu. Sovyetler Birliği'nin ideolojisini yaymaya çalıştığı dönemde Müstecip Ülküsal'ın Kırım, Azerbaycan, İdil-Ural ve Türkistan Türklerininn davasının hepsini bağımsızlık davası içinde gördüğünü belirten Karasu, "Adına da Büyük Türkçülük ismini vermiş." dedi. Karasu, böylelikle Emel mecmuası çevresinin oluştuğunu da sözlerine ekledi.

Kırım Tatar diline çevrilen “Ukrayina’nın İçinden” kitabı Kıyiv’de tanıtıldı Haber

Kırım Tatar diline çevrilen “Ukrayina’nın İçinden” kitabı Kıyiv’de tanıtıldı

Ukrayna'nın başkenti Kıyiv’de faaliyet gösteren Kırım Evi’nde 15 Kasım’da “Ukraïner. Ukrayina’nın İçinden” isimli kitabın ilk Kırım Tatarca baskısı tanıtıldı. “Ukrayina’nın İçinden” adlı eser, Ukrayna'nın tüm tarihi bölgelerini anlatan kapsamlı bir kitap olma özelliği taşıyor. Etkinlikte konuşan Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilcisi Olha Kurışko, kitabın Kırım Tatar diline çevrilmesinin büyük önem taşıdığını belirtti. Kurışko, Kırım Tatar dilinin UNESCO ve Ukrayna yasalarına göre yok olma tehlikesi altındaki diller arasında olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: Bu yıl, Kırım Tatar Soykırımı ve Sürgünü'nün 81. yıl dönümüne ithaf edilen bir bilgi kampanyası yürüttük. Bu kampanya çerçevesinde Kıyiv ve diğer şehirlerde Kırım Tatarca panolar asıldı. Çünkü bu halkın trajedisi kendi diliyle anlatılmalı. Kurışko, devletin bugün Kırım Tatar dilini koruma konusunda büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, Temsilciliğin dili ve kültürü yaşatmak için farkındalık kampanyaları, eğitim girişimleri ve kurumlar arası iş birlikleri yürüttüğünü ifade etti. Etkinlikte söz alan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı (KTMM) Refat Çubarov, bu tür çevirilerin Kırım ile Kırım Tatarlarının Ukrayna’nın ayrılmaz bir parçası olarak daha güçlü şekilde görünür olmasına katkı sunduğunu belirterek, “Bu yayın, Kırım Tatarlarının da bir parçası olduğu, Ukrayna'nın geleceğini önemseyen herkes için güzel bir örnektir.” dedi. Kitabın çevirisini yapan Mamure Çabanova ise dilin sürgün, Ruslaştırma, asimilasyon ve uzun yıllar süren sessizlikle mücadele ettiğini belirterek, bu tür eserlerin Kırım Tatarcanın yaşamasına destek sağladığını ifade etti. Kitap Avrupa Evi (House of Europe) kuruluşun desteğiyle basıldı. Kuruluşun temsilcisi Olha Mero, kültürün toplumları birbirine bağlayan bir köprü olduğunu söyledi. Etkinlik kapsamında Ukrainer’in “Ev. Minda Arzularımız Yaşay” (Ev. Burada Hayallerimiz Yaşıyor) adlı sergisi de açıldı. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Camala, Ahtem Seitablayev ve Oleh Sentsov’un Kırım’a dair anıları, “Cesur Şehirler” serisinden Kırım kentlerine adanmış şarkılar ve arşiv fotoğraflarından oluşan sergi 30 Kasım’a kadar ziyaretçilerine açık olacak.

Yazar Canfer Balçık: Ukrayna’daki savaşın gerçek boyutunu Türkiye kamuoyuna anlatmayı görev bildim Haber

Yazar Canfer Balçık: Ukrayna’daki savaşın gerçek boyutunu Türkiye kamuoyuna anlatmayı görev bildim

Araştırmacı yazar ve şair Canfer Balçık, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliğinde "İrpin: Benim Evim" isimli kitabın tanıtım etkinliğinde Kırım Haber Ajansına (QHA) kaleme aldığı "Oynarken Gülemeyen Çocuklar" isimli eserinden bahsetti. YAZAR, SAVAŞ SÜRECİNDE ÇOCUKLARIN ARTIK GÜLMEDİĞİNİ FARK ETTİĞİNİ SÖYLEDİ 2013 yılından bu yana Ukrayna'ya gidip geldiğini, 2019 yılında ise Başkent Üniversitesinde Ukrayna ve Civar Ülkeler Koordinatörü olarak görev yaptığını belirten Balçık, Rus saldırılarının etkisiyle Ukrayna'da yazdığı "Oynarken Gülemeyen Çocuklar" kitabından söz etti. Yeşili, mavisi ve güzelliğiyle tanıdığı Ukrayna'da savaş sürecinde çocukların artık gülmediğini fark ettiğini dile getiren Balçık, "Savaşın farklı boyutlarını ortaya koymaya çalıştım. Ancak ağırlıklı olarak kadınlar, çocuklar ve yaşlıları ele aldım." bilgisini verdi. TÜRKİYE KAMUOYUNU SAVAŞ HAKKINDA AYDINLATMAYI HEDEFLEDİ Aynı zamanda Emekli Albay olduğunu da belirten Balçık, bir asker olarak savaş zamanında Ukrayna'da olmanın büyük bir şans olduğunu ifade etti. Ukrayna'daki savaşın nedenleri ve gerçek boyutları hakkında Türkiye kamuoyunu aydınlatmayı kendine görev saydığını aktaran Balçık, "Çünkü Ukrayna halkını Türkiye halkına çok yakın gördüm." dedi. Eserin 400 sayfadan fazla olduğunu söyleyen Balçık, hiçbir türlü sahteliğe mahal vermemek için fotoğrafları da resmî sayfalardan aldığını kaydetti. Bundan sonraki eserinin Galiçya cephesiyle ilgili olacağını bildiren Balçık ayrıca Kırım'ı ele alacağını belirtti. Balçık, "Kıırım'ı ele almak benim boynumun borcudur. Benim için özel bir anlam taşıyor. Kırım, Ukrayna ile Türkiye arasında bir köprü. Yürekten inanıyorum ki, Kırım bir gün hak ettiği statüyü alacaktır." ifadelerini kullandı.

Kıyiv'de Kırım Tatarlarının işgal altındaki mücadelesi ele alındı Haber

Kıyiv'de Kırım Tatarlarının işgal altındaki mücadelesi ele alındı

Başkent Kıyiv’de gereçekleştirilen "Kitap Ülkesi" Festivali'nde, "Kırım Tatarları İşgal Altında Mücadeleye Nasıl Devam Ediyor?" başlıklı bir panel düzenlendi. Etkinlik, Kırım Tatar yurttaş gazeteci ve siyasi tutsak Osman Arifmemetov'un cezaevinde yazdığı “Benim Sürgünüm: Kırımlı Gazetecinin Tutukevi Röportajları” adlı kitabının tanıtımı bağlamında tertip edildi. Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği tarafından yapılan açıklamaya göre, Kırımlı siyasi tutsakların durumu, sistematik Rus baskıları ve siyasi tutsaklara verilen desteğin öneminin ele alındığı panele konuşmacı olarak Ukrayna ZMINA İnsan Hakları Merkezi Proje Yöneticisi Viktoriya Nesterenko, Tarihçi Gülnara Abdullayeva katıldı. Etkinliğin moderatörlüğünü ise Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Daimî Temsilciliği Bilgi Dairesi Başkanı Yevhen Bondarenko yaptı. Kırım’daki etnik zulmün sistematik doğasını vurgulayarak, Rusya'nın yerli Kırım Tatar halkı sürgün etmesinin Yarımada'da absürt bir duruma yol açtığını belirten Bondarenko, “Bu saçma bir durum, zira Yarımada'daki toprak, su kaynakları ve doğa hakkında her şeyi en iyi bilen yerli halk Kırım Tatarları Kırım’dan çıkarıldığında, toprak çoraklaşıyor. Kırım yavaş yavaş ölüyor. Bu Rusların suçu." ifadelerini kullandı. RUSYA SİYASİ TUTSAKLARA PSİKOLOJİK BASKI UYGULAYARAK MORALLERİNİ BOZMAYA ÇALIŞIYOR ZMINA İnsan Hakları Merkezi Proje Yöneticisi Viktoriya Nesterenko, "Benim Sürgünüm" kitabının yayınlanma sürecini anlatırken, kitabın Osman Arifmemetov ve ailesi için önemli bir moral destek olduğunu söyledi. Nesterenko, Moskova'nın siyasi tutuklularının moralini kırmak için her şeyi yaptığına dikkat çekti ve Ukraynalı insan hakları savunucuların siyasi tutsaklara destek vermek amacıyla yürüttükleri "Özgür Kırım'a Mektuplar" girişiminin önemini vurgulayarak şunları kaydetti: "Rusya, Kırımlı siyasi tutsakları kimsenin onlara ihtiyacı olmadığını, Ukrayna'da herkesin onları unuttuğuna inandırmak için elinden geleni yapıyor. Bu, bir insanı yıkabilecek son derece güçlü bir psikolojik baskıdır. Onlara unutulmadıklarını göstermeliyiz." Tarihçi Gülnara Abdullayeva ise Kırım Tatar kanaat önderlerinin Rus baskılarının ana hedefi olmaya devam ettiğini kaydederek, "Bütün bu insanlar, özgürce konuşma imkânı için özgürlüklerinden vazgeçtiler; buna saygı duymalıyız." dedi. "BENİM SÜRGÜNÜM" KİTABI Rus işgali altındaki Kırım'da işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde Hizb-ut Tahrir Davası çerçevesinde 14 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Kırım Tatar siyasî tutsak ve yurttaş gazeteci Osman Arifmemetov cezaevinde yazdığı kitabı “Benim Sürgünüm: Kırımlı Gazetecinin Tutukevi Röportajları” Mayıs 2025'te Ukrayna’da basıldı. Eser, Arifmemetov’un Akmescit’ten (Simferopol) Sibirya’daki Minusinsk’e kadar çeşitli Rus gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde geçirdiği yıllarda kaleme aldığı metinlerden oluşuyor. Yazar, mahkûmların yaşam koşullarını, maruz kaldıkları psikolojik baskıyı, işkenceleri ve Rusya’daki yargı sisteminde yaşanan adaletsizlikleri ayrıntılı bir şekilde aktarıyor. YURTTAŞ GAZETECİ OSMAN ARİFMEMETOV Yazılımcı ve matematik öğretmeni olan Arifmemetov, Kırım’da yasa dışı ev baskınlarını ve uydurma davaları haberleştiren ilk yurttaş gazetecilerden biri olarak biliniyor. Bu faaliyetleri nedeniyle baskı altına alınan Arifmemetov, Rus işgal güçlerinin Kırım’da 27 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirdiği toplu baskın sırasında alıkonulan 20’den fazla Kırım Tatarlarından bir oldu. Ardından düzmece bir dava çerçevesinde “yargılanan” Arifmemetov 2022 yılında Rus mahkemesi tarafından 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bozkırın kanatlı mirası kitaplaştırıldı: Kazakistan kartalcılığı kültürel hafızaya kazandırılıyor Haber

Bozkırın kanatlı mirası kitaplaştırıldı: Kazakistan kartalcılığı kültürel hafızaya kazandırılıyor

Kazak bozkırının engin ufuklarında yankılanan bir gelenek, akademik bir çalışmayla kalıcı bir kültürel hafızaya dönüştü. “Bozkırın Somut Olmayan Kültürel Mirası: Kazakistan Kartalcılık Geleneği” adlı yeni kitap, Türkistan coğrafyasının binlerce yıllık kültürel hafızasında önemli bir yere sahip olan kartalcılığı kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Kartalcılık, yalnızca avcı kartalların eğitilmesi değil, aynı zamanda insan ile doğanın, usta ile kuşun karşılıklı öğrenme sürecine dayanan kadim bir sanat olarak tanımlanıyor. Kitapta, Göktürk çağından günümüze uzanan bu mirasın, Kazakistan’ın millî kimliğiyle nasıl bütünleştiği anlatılıyor. Yazar, saha araştırmalarıyla derlediği bilgileri okuyucuya sunarken, kartalcılığın Kırgızistan ve Moğolistan gibi coğrafyalardaki yansımalarına da ışık tutuyor. Eserde, Türk kültüründe kartalın taşıdığı sembolik anlamlardan başlayarak; kartalın doğadan alınışı, eğitimi, kartalcıların sahip olduğu ekolojik bilgi birikimi, giyim-kuşamları, araç-gereçleri, halk inanışları, hekimlik ve baytarlık pratikleri detaylandırılıyor. Ayrıca geleneğin günümüzdeki aktarım ortamları, düzenlenen kartalcı şölenleri ve ünlü ustaların hayatları da yer alıyor. Kitabın en dikkat çekici bölümlerinden biri ise bozkırda gerçekleştirilen saha çalışmalarından derlenen renkli fotoğraf albümü. Bu görsel arşiv, okuyucuya yalnızca bir metin değil, adeta bozkırın nefesini hissettiren bir yolculuk vaat ediyor. Kazakistan’ın en özgün kültürel değerlerinden biri olan kartalcılık, bu eserle birlikte yalnızca akademik bir çalışma olmaktan çıkıyor; aynı zamanda kültür meraklılarına, tarih severlere ve bozkır ruhunu tanımak isteyenlere bir davet niteliği taşıyor.

Çekya’da açılan Ukrayna Kitaplığı’nda ilk kez Kırım Tatarca eserler yer aldı Haber

Çekya’da açılan Ukrayna Kitaplığı’nda ilk kez Kırım Tatarca eserler yer aldı

Çekya’nın Brno şehrindeki ana kütüphanede “Ukrayna Kitaplığı” bölümü açıldı. Açılış etkinliğinde video mesajıyla katılan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın eşi Olena Zelenska, projenin amacının bilgi, anlayış ve iş birliğini artırmak olduğunu vurguladı. Zelenska, “Bu raf sadece kitaplardan ibaret değil. Rus saldırganlığı nedeniyle Brno’da yeni bir yuva bulan Ukraynalı çocuklar ve aileler burada kendi dillerinde kitapları okuyabilecekler. Aynı zamanda Çek okuyucular da Ukrayna edebiyatı, tarihi ve kültürüyle tanışma fırsatı bulacak. Bu raftaki her kitap, halklarımız arasında direniş, umut ve dostluk üzerine kurulu bir köprüdür.” dedi. Ukrayna’nın Prag Büyükelçisi Vasıl Zvarıç ise Brno’daki kitaplığın özel bir anlam taşıdığını belirterek, ilk kez Ukrayna kitaplarının arasında Kırım Tatarca eserlerin de yer aldığını aktardı. Zvarıç, “Bu güçlü bir semboldür. Böylece dünyaya Ukrayna’nın bir bütün olduğunu, Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olduğunu vurguluyoruz. Kırım Tatar edebiyatı, Ukrayna devletinin kültürel mirasının ayrılmaz bir parçasıdır.” ifadelerini kullandı. Ukrayna’nın First Lady’si Olena Zelenska’nın öncülüğünde, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Enformasyon Politikası Bakanlığı, Ukrayna Kitap Enstitüsü ve büyükelçiliklerin desteğiyle başlatılan “Ukrayna Kitaplığı” projesi, Rusya’nın geniş çaplı işgalinden önce hayata geçirildi. O günden bu yana proje kapsamında dünyanın birçok ülkesinde Ukrayna kitap köşeleri açıldı.

Çağdaş Kırım Tatar edebiyatı artık İngilizce olarak raflarda Haber

Çağdaş Kırım Tatar edebiyatı artık İngilizce olarak raflarda

Çağdaş Kırım Tatar edebiyatının dünyaya açılan kapısı olacak “Kırım İnciri: Çağdaş Kırım Tatar Şiirleri ve Öyküleri” kitabı İngilizce olarak yayımlandı. Arrowsmith Press yayınevi tarafından basılan bu eser, Ukrayna’da yayımlanan dört “Kırım İnciri” adlı derlemeden seçilen öykü ve şiirlerin İngilizce çevirilerini içeriyor. Kitap, edebiyat eleştirmeni Nataliya Şpılova-Saeed, yazar ve gazeteci Anastasia Levkova, yazar ve editör Askold Melnıçuk katkılarıyla hazırlandı. Kitabın ön sözünü Kırım Tatar aktivist, insan hakları savunucusu, Ukrayna Enstitüsü Genel Müdür Yardımcısı, Kırım İnciri edebiyat yarışmasının kurucu ortağı Alim Aliyev kaleme alırken, kapağı ise ünlü Kırım Tatar seramik ustası Rüstem Skıbin tasarladı. Eserde beş öykü ve dört şairin İngilizceye çevrilmiş eserleri yer alıyor. Kitap, Arrowsmith Press yayınevi üzerinden temin edilebilir. Yayınevi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Kırım İnciri (Crimean Fig /Qırım İnciri): Çağdaş Kırım Tatar Şiirleri ve Öyküleri, çağdaş Kırım Tatar yazarlarının öykü ve şiirlerini içeriyor. Tarihin gölgesinde şekillenen bu eserler, Kırım Tatarlarının son üç buçuk yüzyılda yaşadığı travmaları yansıtıyor. Aynı zamanda, yarım yüzyıldan uzun süre sürgün edildikleri atalarının topraklarına yeniden yerleşme çabalarının karmaşık sürecini de belgeliyor. Hem öykülerde hem şiirlerde, kültürel ve milli bir gururun, büyüleyici doğal güzelliklere sahip bir coğrafyaya duyulan sevginin ve kalıcı bir barışa olan özlemin sesi duyuluyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.