SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Konferans

QHA - Kırım Haber Ajansı - Konferans haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Konferans haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Geleneksel Cuma Konferansları'nda bu hafta Holodomor Soykırımı konuşulacak Haber

Geleneksel Cuma Konferansları'nda bu hafta Holodomor Soykırımı konuşulacak

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şubesi, düzenli olarak gerçekleştiridiği "Geleneksel Cuma Konferansları" kapsamında Ukrayna halkına işlenen insanlık suçu olan 1932-1933 Holodomor Soykırımı'nı ele alacak. Konferansta; Tarihçi, Batı Ukrayna Millî Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Oksana Omotyuk ve Tarihçi, Batı Ukrayna Millî Üniversitesi Fahri Profesörü, Ukrayna-Rusya Savaşı Gazisi Lazaroviç Mikola Vasiloviç konuşma yapacak. Vasiloviç, çevrim içi bağlanarak, konferansa katılacak. 21 Kasım 2025 tarihinde düzenlenen konferans saat 19.30'da başlayacak. Konferansın tamamı Kırım Derneği İstanbul Şubesinin sosyal medya hesaplarında canlı olarak yayınlanacak. HOLODOMOR SOYKIRIMI 1932-1933 yıllarında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde, Sovyet idaresinin uygulamaları nedeniyle toplu açlık meydana geldi, milyonlarca insan bu trajedide hayatını kaybetti. Ukrayna Milli Güvenlik Servisi, Holodomor davasının sorgusu sırasında ortaya çıkan bilgilere göre suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişinin öldüğünü açıkladı. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken, Rusya bunları reddederek Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürdü. 26 Kasım 1998 yılında dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının son cumartesi günü Holodomor Kurbanlarını Anma Günü olarak ilan edildi. 2006 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko’nun inisiyatifi ile Holdomor’un soykırım olduğunun açık şekilde inkâr edilmesi için ceza öngören yasa kabul edildi. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor Katliamı, uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekti. Günümüzde AB, Kanada, ABD, Avustralya, Portekiz, Almanya, Çekya, Vatikan, Estonya, Belçika, Fransa, Litvanya, Almanya, Letonya, Gürcistan, Polonya, Macaristan, Ekvador, Kolombiya, Meksika, Paraguay ve Peru gibi pek çok ülke, Holodomor’u soykırım olarak tanıdı.

Çubarov: Savaş, Kırım’ın işgalden kurtarılması ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün sağlanmasıyla sona ermeli Haber

Çubarov: Savaş, Kırım’ın işgalden kurtarılması ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün sağlanmasıyla sona ermeli

Kırım Platformu çerçevesinde düzenlenen "Küresel Kırım: Ukrayna'yı Güney Üzerinden Anlamak" (Crimea Global. Understanding Ukraine through the South) konulu uluslararası konferansın üçüncüsü bugün Kıyiv’de başladı. Ukrayna'nın uluslararası alandaki konumunu güçlendirmeyi hedefleyen ululslararası konferans bu sene, “Tutunmak, Ses Yükseltmek” sloganıyla düzenleniyor. Etkinlik, Ukrayna ile Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki bağları güçlendirmeye odaklanacak. Konferansta, ortak küresel güvenlik sorunları ve Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığının sonuçları ele alınacak. UKRAYNA HEM ASKERİ HEM DE DİPLOMATİK ALANDA MÜCADELEYİ SÜRDÜRÜYOR Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilcisi Olha Kurışko, yaptığı açılış konuşmasında, bu yılki konferansa katılmak için uzak mesafeleri aşarak gelen katılımcılara teşekkür ederek, etkinliğin Rusya’nın devam eden saldırganlığı ve Kırım’daki işgal koşullarında büyük önem taşıdığını söyledi. Konferansın giderek büyüyen uluslararası etkisine dikkat çeken Kurışko, küresel desteğin Kırım’ın işgalden kurtarılması ve insan haklarının korunması açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtti. “Topraklarımızı savunurken yeni iş birliği ve gelişim formatları arıyoruz” diyen Kurışko, Ukrayna’nın mücadeleyi hem askeri hem de diplomatik alanda sürdürdüğünü vurguladı. ÇUBAROV: “UKRAYNA SADECE KENDİ İÇİN DEĞİL, KURALLARA DAYALI BİR DÜNYA DÜZENİ İÇİN SAVAŞIYOR” Konferansta konuşan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov ise Rusya’nın 2014’te gerçekleştirdiği Kırım işgaline zamanında engel olunamamasının 2022’de geniş çaplı savaşa yol açtığını vurgulayarak şu ifadelerini kullandı: Bu savaşı Kırım ve diğer tüm işgal altındaki toprakları özgürleştirmeden ve Ukrayna toprak bütünlüğü sağlanmadan bitiremeyiz. Ukrayna, sadece kendi için değil, kurallara dayalı bir dünya düzeni için savaşıyor. Uluslararası hukuka dayanmayan bir barışın dünya güvenlik sisteminin temellerini sarsacağını söyleyen Çubarov, sınırların dokunulmazlığı ve egemenliğin zayıflaması halinde hiçbir devletin güvende olamayacağını kaydederek, “Böyle bir karar, toprak bütünlüğü, egemenlik ve sınırların dokunulmazlığı ilkelerini altüst edecek bir emsal teşkil edecektir. Dünya, kanun gücüyle değil, kanunsuzluk gücüyle hareket etmeye başlayacaktır. Ve sonra, Rus emperyal mekanizmasının Ukrayna'ya getirdiği felaket, sırf daha zayıf olduğu için başka herhangi bir devlete de gelecektir. Dünya barışının bedelinin toprak olduğunu kabul ederse, hiçbir uluslararası garanti, hiçbir anlaşma, hiçbir sınır bir anlam ifade etmeyecektir." dedi. Çubarov ayrıca, Kırımlıların işgale boyun eğmediğini ve Ukrayna’nın geri dönmesini sabırsızlıkla beklediğini vurguladı. BU YILKİ KONFERANSIN SEMBOLÜ KIRIM TATAR KALKANI Bu yılki konferansın simgesi, Dünya adlı geleneksel Kırım Tatar kalkanı oldu. Kırım Platformundan yapılan açıklamada, “Kalkan; koruma, onur ve direnişin sembolü olarak kabul ediliyor. Ancak Ukrayna için bu sembol, yalnızca bir savunma aracını değil, aynı zamanda adaletsizliğe, sömürge mirasına ve insan hakları ihlallerine karşı küresel korumayı temsil ediyor.” denildi. Kalkanın Kırım Tatar seramik ustası Rüstem Skıbin tarafından hazırlandığı belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: Dünya adlı kalkan, Ukrayna'nın mücadelesinin yalnızca kendi sınırları için değil, aynı zamanda dünyanın ortak değerleri için de bir mücadele olduğunu hatırlatıyor. Kalkanın desenleri, her bir sembolün ataların vatanını ve inançlarını koruyan sesi olduğu geleneksel süsleme geleneğinin bir devamı niteliğinde. Kırım Küresel Uluslararası Konferansı, farklı halkların insan onurunun korunmasının tüm dünyanın ortak davası olduğu fikri etrafında birleştiği bir alan. Kalkan ise bu yılki konferansın bir simgesi ve hatırlatıcısı: Adalet ancak halklar hakikat mücadelesinde birleştiğinde mümkündür.

Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı: Kuzey Kafkasya artık Avrupa güvenliğinin ayrılmaz bir parçası Haber

Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı: Kuzey Kafkasya artık Avrupa güvenliğinin ayrılmaz bir parçası

Ukrayna’nın başkenti Kıyiv'de 1 Kasım 2025 tarihinde “Avrupa'nın Güvenlik Sınırı: Kuzey Kafkasya” başlıklı bir uluslararası konferans düzenlendi. Sürgündeki Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı İnal Şerip, Kıyiv Post gazetesinde yayımlanan köşe yazısında, ilgili konferansının sonuçlarını değerlendirdi. Şerip, etkinliğin Ukrayna Parlamentosunun (Verhovna Rada) Rusya’nın Çeçen İçkerya Cumhuriyeti topraklarını geçici olarak Rus işgali altındaki topraklar olarak tanıyan 2672-IX sayılı kararının 3. yıl dönümüne denk geldiğini hatırlatarak konferansın ana mesajının, “Avrupa’nın istikrarının Kuzey Kafkasya halklarının kaderinden ayrı düşünülemeyeceği” olduğunu belirtti. Toplantıya Ukrayna Parlamentosu Başkanı Ruslan Stefançuk, eski Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Başbakanı Ahmed Zakayev, Litvanyalı Avrupa Parlamentosu Üyesi Rasa Jukneviciene ve eski Polonya Dışişleri Bakanı Anna Fotıga gibi isimlerin katıldığına dikkat çeken Şerip, “Böyle bir kadro, konuyu ulusal düzeyden tüm Avrupa ve Atlantik ötesi bir düzeye taşıyarak, Kuzey Kafkasya'nın güvenlik ana akımına girdiğini işaret ediyor.” ifadelerini kullandı. Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, konferansta kabul edilen Kıyiv Bildirgesi’nin, Kuzey Kafkasya’yı Avrupa güvenliğinin “stratejik halkası” olarak tanımladığını aktardı. Bildirgede hibrit saldırılar, baskılar, zorunlu göçler ve dezenformasyon gibi bölgedeki tehditlerin uluslararası koordinasyon gerektiridiğine vurgu yapıldığına dikkat çeken Şerip, “Bu yaklaşım, ‘tüm Rusya'yı kapsayan’ bakış açısının terk edilerek, Kuzey Kafkasya'nın kendi elitleri ve yörüngesi olan ayrı bir makro bölge olarak görülmesi anlamına geliyor.” dedi. SOMUT BİR YOL HARİTASI SUNULDU Ayrıca Şerip’e göre bildirgede dört temel başlıkta şekillenen eylem planı, AB ve NATO politikalarına entegre edilebilecek somut bir yol haritası olarak sunuldu. Plan; hukuki alanda, evrensel yargı mekanizmalarının işletilmesi, insan hakları ihlallerinin belgelenmesi ve uluslararası mahkemelere başvuruların desteklenmesini öngörüyor. Yaptırım boyutunda, baskı, zorunlu seferberlik ve kültürel asimilasyon politikalarından sorumlu kişi ve kurumlara yönelik yeni yaptırım tedbirleri gündeme getiriliyor. İnsani alanda, mültecilerin ve siyasi tutukluların korunması ile Kuzey Kafkasya halklarının dil ve kültürlerinin yaşatılması hedefleniyor. İletişim ekseninde ise dezenformasyonla mücadele, bağımsız medya kuruluşlarının güçlendirilmesi ve uzman analizlerinin desteklenmesi öne çıkıyor. Bununla birlikte Şerip, belgede Ukrayna Parlamentosuna, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti vatandaşlığını tanıması, sürgündeki Çeçen İçkerya Cumhuriyeti kurumlarına yasal statü vermesi ve “İçkerya’nın Yeniden Özgürleştirilmesi Komitesi”ni resmî bir yapı olarak kabul etmesi çağrısında bulunduğuna dikkat çekti. Ayrıca Avrupa Parlamentosu, NATO Parlamenter Asamblesi ve ulusal parlamentolara yönelik çağrılarda da, Kuzey Kafkasya’daki insan hakları ihlallerinin belgelenmesi, yaptırım listelerinin genişletilmesi ve bölge halklarıyla doğrudan diyalog kurulması önerildiğini vurguladı. YENİ GİRİŞİM: KAFKASYA NÖBETİ Şerip, "Konferanstaki bir başka önemli gelişme “Kafkasya Nöbeti” (Caucasus Watch) adlı bir izleme ve uzman ağının kurulması kararının kabul edilmesi oldu. Bu platform, insan hakları ihlallerini, yaptırımların etkisini ve bölgesel analizleri bir araya getirerek politika yapıcılar için güvenilir veri sağlamayı amaçlıyor." değerlendirmesinde bulundu. Bakan Şerip, gelecekteki gidişatın, beyanatların hacmiyle değil, kurumsal adımların hızı ve kurumlar arası koordinasyonun kalitesiyle ölçüleceğini belirterek, Ukrayna'nın sunduğu bu politika altyapısının uygulanması için parlamentoların siyasi iradesinin ve uzman ağlarının uyumunun kilit rol oynayacağını vurguladı. MOSKOVA'NIN KAFKASYA'DAKİ DAYANAKLARI ZAYIFLIYOR Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı konferansın genel atmosferinin, Atlantik Konseyi’nin Avrasya Merkezi kıdemli araştırmacısı ve Amerikan Dış Politika Konseyine bağlı Orta Asya-Kafkasya Enstitüsü Program Direktörü Laura Lindemann’ın değerlendirmelerinde özetlendiğini belirtti. Lindemann, Rusya’nın Güney Kafkasya’daki “stratejik geri çekilme” sürecine ve bölgedeki arabuluculuk dengelerinin değiştiğine dikkat çekti. Ayrıca, Moskova’nın Kuzey Kafkasya’daki kontrolünü sürdüren üç ana dayanağın -aşırı güvenlikleşme, bütçe transferleri ve kişisel sadakat ağları (özellikle “Kadirov modeli”)- zayıfladığını belirtti. Bu zayıflamanın, yerel çatışmalar, terör tehdidi ve dış aktörlerin müdahalesi risklerini artırdığını ifade eden Lindemann, “Kafkasya rotasının” Avrupa-Atlantik güvenlik stratejilerinin merkezine alınmasının artık bir önleyici adım haline geldiğini vurguladı. Siyasi öznenin kurumsallaştırılması, yaptırım ve hukuk mekanizmalarının standartlaştırılması, doğrulanabilir verilerin üretilmesi ve parlamentolar arası diplomasinin güçlendirilmesi şeklinde Kıyiv Bildirgesi’nin pratik mantığını özetleyen Şerip, sürecin risklerine de dikkat çekerek yaptırım yorgunluğu, bürokratik yavaşlık, kaynaklara sınırlı erişim ve tanık güvenliği gibi sorunların yanı sıra, dış aktörlerin rekabet eden gündemlerinin de bu çabayı zorlaştırabilieceğini kaydetti. Ancak, “açıklamadan uygulamaya geçen” bu çerçevenin bile başlı başına önemli bir ilerleme olduğunu vurguladı. Şerip yazısını, “Kıyiv, mevzuattan uygulamaya kadar yeni argümanların yanı sıra bir politika altyapısı da sundu. Önümüzdeki gidişat, yapılan açıklamaların hacmiyle değil, kurumsal adımların hızı ve kurumlar arası koordinasyonun kalitesiyle ölçülecek.” sözleriyle sonlandırdı.

Kırım Tatar sanatçıdan “Dünya” kalkanı: 3. Uluslararası Küresel Kırım konferansının sembolü Haber

Kırım Tatar sanatçıdan “Dünya” kalkanı: 3. Uluslararası Küresel Kırım konferansının sembolü

Kırım Platformu çerçevesinde düzenlenen "Küresel Kırım: Ukrayna'yı Güney Üzerinden Anlamak" (Crimea Global. Understanding Ukraine through the South) isimli uluslararası konferansın üçüncüsü 17-18 Kasım 2025 tarihlerinde Kıyiv’de düzenlenecek. Etkinlik, Ukrayna’yı Afrika, Asya, Latin Amerika ve diğer bölgelerden ülkelerle adalet, iş birliği ve dayanışma ilkeleri doğrultusunda buluşturmayı amaçlıyor. Bu yılki konferansın simgesi, Dünya adlı geleneksel Kırım Tatar kalkanı olacak. Kırım Platformundan yapılan açıklamada, “Kalkan; koruma, onur ve direnişin sembolü olarak kabul ediliyor. Ancak Ukrayna için bu sembol, yalnızca bir savunma aracını değil, aynı zamanda adaletsizliğe, sömürge mirasına ve insan hakları ihlallerine karşı küresel korumayı temsil ediyor.” denildi. Açıklamaya göre, Dünya adlı kalkanın merkezinde adaletin yer aldığı bir dünya modeline atıfta bulunuyor. Bu modelde, çevresinde ortak bir amaçla birleşen uluslar bulunuyor. Kalkanın Kırım Tatar seramik ustası Rüstem Skıbin tarafından hazırlandığı belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: Dünya adlı kalkan, Ukrayna'nın mücadelesinin yalnızca kendi sınırları için değil, aynı zamanda dünyanın ortak değerleri için de bir mücadele olduğunu hatırlatıyor. Kalkanın desenleri, her bir sembolün ataların vatanını ve inançlarını koruyan sesi olduğu geleneksel süsleme geleneğinin bir devamı niteliğinde. Kırım Küresel Uluslararası Konferansı, farklı halkların insan onurunun korunmasının tüm dünyanın ortak davası olduğu fikri etrafında birleştiği bir alan. Kalkan ise bu yılki konferansın bir simgesi ve hatırlatıcısı: Adalet ancak halklar hakikat mücadelesinde birleştiğinde mümkündür.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.