Kırım Derneği Konya Şubesinden ABD'nin "barış planına" tepki!
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Konya Şubesi ABD'nin sunduğu sözde barış planı taslağına, 24 Kasım 2025 tarihinde yayımladığı basın bildirisi ile tepki gösterdi.
Açıklamada, sözde barış planı taslağında Kırım başta olmak üzere Donetsk ve Luhansk'ın Rusya toprağı olarak kalmasını, Zaporijjya ve Herson'un "dondurulmuş bölge" olarak kabul edilmesini öngören yaklaşımın uluslararası hukuku ihlâl ettiği vurguladı.
KIRIM'IN GELECEĞİNİN PAZARLIK KONUSU OLMAYACAĞI VURGULANDI
Kırım'ın geleceğinin pazarlık konusu olmayacağının altının çizildiği açıklamada, uluslararası toplumun BM kararlarına bağlı kalarak Kırım'ın Ukrayna'nın ayrılmaz bir parçasının olduğunu teyit etmesi gerektiği kaydedildi.
"Kırım, Türk milleti için kutsal bir vatan olup hiçbir şekilde pazarlık konusu yapılamaz. Uluslararası hukuk, BM kararları ve tarihi gerçekler, Kırım’ın Ukrayna’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu açıkça ortaya koymaktadır." cümlelerine yer verilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Rusya Federasyonu’nun 2014 yılında Kırım’ı işgaliyle başlayan Ukrayna-Rusya krizi, 24 Şubat 2022’de sıcak çatışmaya dönüşmüş ve hâlen bütün şiddetiyle devam etmektedir. Bu savaş, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da en büyük insani kayıplara ve zorunlu göçe sebep olmuş, milyonlarca insanın yerinden etmesi ve uluslararası barış ile güvenliği ciddi biçimde tehdit etmiştir.
Kırım’ın işgali, uluslararası hukuka aykırı olup Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü açıkça ihlâl etmektedir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 27 Mart 2014 tarihli kararıyla Rusya’nın Kırım’daki 'yasa dışı fiili işgali' olarak tanımlamış ve Ukrayna’nın uluslararası tanınmış sınırları içindeki toprak bütünlüğünü teyit etmiştir. Bu karar, Kırım’ın statüsünde herhangi bir değişikliğin kabul edilmediğini açıkça ortaya koymaktadır. Uluslararası toplumun bu çoğunluğu tavrı, Kırım’ın Rusya tarafından ilhakının tanınmadığını ve hukuksuz eylem olarak reddedildiğini göstermektedir.
ABD yönetimi tarafından son dönemde gündeme getirilen bazı öneriler, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü küçültmesini, Kırım başta olmak üzere Luhansk ve Donetsk’in Rusya’ya bırakılmasını öngörmektedir. Bu yaklaşım, BM kararlarıyla ve uluslararası hukukun temel ilkeleriyle doğrudan çelişmektedir. Böyle bir planın kabulü, yalnızca Ukrayna’nın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü zedelemekle kalmayacak, aynı zamanda uluslararası hukukun ve BM’nin otoritesini de ciddi biçimde sarsacaktır.
Arabuluculuk, tarafsızlık ve adalet gerektirir. Ancak ABD’nin tutumu, kendi çıkarlarını ve Rusya’nın menfaatlerini önceleyen bir yaklaşım sergilemektedir. Bu planın kabulü hâlinde Kırım, Donetsk ve Luhansk Rusya’ya fiilen hediye edilmiş olacaktır. Oysa kadim Türk yurdu Kırım, asli sahipleri Kırım Tatar Türkleri ve onların efsanevi lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun tarihidir. Kırım Tatarları, tarih boyunca sürgünlere, baskılara ve zulme maruz kalmış; buna rağmen kimliklerini, kültürlerini ve vatan sevgilerini korumuşlardır. Bugün Kırım, yalnızca bir toprak parçası değil, Türk milletinin onuru ve uluslararası hukukun sınavıdır.
Sonuç olarak: Kırım, Türk milleti için kutsal bir vatan olup hiçbir şekilde pazarlık konusu yapılamaz. Uluslararası hukuk, BM kararları ve tarihi gerçekler, Kırım’ın Ukrayna’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. ABD ve Rusya’nın çıkar hesapları, Kırım’ın geleceğini belirleyemez.