SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mehmet Akif Ersoy

QHA - Kırım Haber Ajansı - Mehmet Akif Ersoy haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Akif Ersoy haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Vatan ve hürriyet aşığı, Türk istiklâlinin şairi Mehmet Akif Ersoy Haber

Vatan ve hürriyet aşığı, Türk istiklâlinin şairi Mehmet Akif Ersoy

Yakın dönem Türk Edebiyatı tarihinin en önemli isimlerinden birisi olan ve "Vatan Şairi" ve "Millî Şair" unvanları ile anılan, İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy, 86 yıl önce bugün hayata gözlerini yumdu. İstiklal Marşı ve Safahat'ın şairi olarak tarihe geçen Ersoy, 17 Haziran 1936'da tedavi için İstanbul'a döndü. 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul'un Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda vefat etti. Aziz naaşı, Edirnekapı Mezarlığı'na defnedildi. Mezarı iki yıl sonra, üniversiteli gençler tarafından yaptırıldı; 1960'ta ise kabri Edirnekapı Şehitliği'ne nakledildi. DÜŞÜNCELERİ İLE HAYATI SON DERECE TUTARLI OLAN BİR BÜYÜK ŞAHSİYET Vatan şairi Mehmet Akif Ersoy'un, karakteri, fikirleri ve hayatı incelendiğinde bir mücadele ve dava adamı olarak ön plana çıkmıştır. Mütevazı, dürüst, haksızlığa asla tahammül edemeyen, verdiği sözlere sonuna kadar sadık, özü bir sözü bir, düşünceleri ile hayatı son derece tutarlı olan büyük bir şahsiyet olan Ersoy, kişiliğini bir şiirinde şu şekilde ifade etmiştir: “Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!"  Ersoy, milletine, vatanına, değerlerine ve davasına derinden bağlıydı. Ülkesinin geçirdiği zor zamanlarda ümidini yitirmemiş, konuşmaları ve eserleri ile Türk Milletine ümit vermişti. İstiklal Savaşı yıllarında cepheleri gezerek askerlere cesaret veren konuşmalar yapmış, Anadolu’yu şehir şehir dolaşarak millete mücadele şuur ve heyecanı aşılamıştı. O, ümitsizliğe düşülmemesi gerektiğini şu sözlerle ifade etmişti, “Âtiyi (gelecek) karanlık görerek azmi bırakmak,/Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak!” MEHMET AKİF ERSOY KİMDİR? Mehmet Akif Ersoy, Aralık 1873'te Fatih Sarıgüzel'de dünyaya geldi. Annesi Buhara'dan Anadolu'ya göç etmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım, babası ise bugün Kosova topraklarında bulunan Şuşisa (İpek) köyü doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi'dir. Eğitim hayatı boyunca Arapça, Farsça ve Fransızca öğrenen Ersoy, bir yandan edebiyatla, özellikle şiirle ilgilendi, çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı.  BÜTÜN ŞİİRLERİNİ SAFAHAT'TA TOPLADI Şiirlerini 7 kitaptan oluşan Safahat adlı eserinde toplayan Ersoy, 1911'de yazdığı ilk bölümde Osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini, 1912'de yazdığı Süleymaniye Kürsüsünde adlı ikinci kitapta da Osmanlı aydınlarını anlattı. Halkın Sesleri adlı üçüncü bölümü 1913'te kaleme alan Ersoy, Fatih Kürsüsünde isimli eserini ise 1914'te yazdı. Ersoy, 1917 tarihli Hatıralar ile Birinci Dünya Savaşı hakkında görüşlerinin yer aldığı 1924 tarihli Asım'ın ardından 7. bölüm olan Gölgeler'i 1933'te tamamladı. BİRİNCİ MECLİS'TE MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi'ne seçilen Ersoy, 1921'de Ankara Taceddin Dergahı'na yerleşti. İstiklal Marşı yarışmasına 500 lira ödül verileceği için katılmayan şair, Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası ve arkadaşı Hasan Basri Bey'in teşvikiyle kalemi eline aldı ve yazmaya başladı. Ersoy'un İstiklal Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye'de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey'in Meclis'te okuduğunda ayakta alkışlanan İstiklal Marşı, 12 Mart 1921'de Milli Marş olarak kabul edildi. Ersoy, ödül olarak verilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışladı. 1936'DA HAYATINI KAYBETTİ Kurtuluş Savaşı ve zafer sonrası uzunca bir süre Mısır'da yaşayan ve orada Türkçe dersleri veren Ersoy, 17 Haziran 1936'da tedavi için İstanbul'a döndü. Mısır'dan hasta ve yorgun olarak dönen ve Abbas Halim Paşa'ya ait Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nın dördüncü katındaki dairede kalan Ersoy, 27 Aralık 1936'da hayata gözlerini yumdu. İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği kabri, Edirnekapı Şehitliği'nde bulunuyor. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kapsamında 2018 Yılı Vefa Ödülü(ne layık görülen Akif, vatan şairi ve milli şair olarak da Türk insanının kalbindeki yerini koruyor.

Azerbaycan'da Mehmet Akif Ersoy adına Türk Edebiyatı Araştırmaları Merkezi açıldı Haber

Azerbaycan'da Mehmet Akif Ersoy adına Türk Edebiyatı Araştırmaları Merkezi açıldı

Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de Azerbaycan Milli İlimler Akademisi (AMİA) bünyesinde Mehmet Akif Ersoy ve Türk Edebiyatı Araştırmaları Merkezi açıldı. Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) destek ve girişimiyle kurulan merkezin açılışına; Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Mehmet Akif Fikir ve Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Ruyan Soydan, Azerbaycan AMİA Başkanı Prof. Dr. İsa Hebibbeyli, Bakü Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Selçuk Karakılıç ve çok sayıda akademisyen katıldı. "MEHMET AKİF ERSOY, EDEBİYAT DİLİYLE HALKA İSTİKLALİ ANLATMIŞTIR" Etkinlikte konuşan Prof. Dr. Hebibbeyli, İstiklal Marşı'nın yazarı Ersoy'un sadece Türkiye için değil aynı zamanda Azerbaycan ve Türk dünyası için de önemli bir şair olduğunu vurguladı. Hebibbeyli, "Mehmet Akif Ersoy, Türkiye'nin istiklal edebiyatının kurucusudur. Mehmet Akif Ersoy, edebiyat diliyle halka istiklali anlatmıştır" ifadelerini kullandı. "TÜRK DÜNYASI EL ELE KOL KOLA KENETLENİP ÇOK ÇALIŞMALI" Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dalgar ise üniversite olarak Mehmet Akif Ersoy'un isminin geçtiği her yerde var olmayı doğal misyon olarak gördüklerini vurguladı. Rektör, Türklerin, Türk dünyasının el ele kol kola kenetlenip çok çalışması, bilgisini ve tecrübesini birbiriyle paylaşması gerektiğini ifade etti. MERKEZDE 500 KİTAP VE ARŞİV MALZEMELERİ BULUNACAK Bakü Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Selçuk Karakılıç ise açılışı yapılan merkezde yaklaşık 500 kitap, belge, arşiv malzemeleri ve Akif'in görsellerinden oluşan seçkin koleksiyonun Azerbaycanlı araştırmacıların hizmetinde olacağını bildirdi. TÜRKİYE VE AZERBAYCAN'IN YÜKSEK SEVİYEDE BİRBİRİNİ TANIMASI SAĞLANACAK Akif'in Türk ve Müslüman dünyasının sorunlarına temel reçeteler sunan realist bir şair olduğunu dile getiren Karakılıç, "Doğumunun 150. yıl dönümünde Mehmet Akif Ersoy ve Türk Edebiyatı Merkezini AMİA'da açmamızın esas sebebi, Türkiye ve Azerbaycan'ın yüksek seviyede birbirini tanıması ve anlaması için yeni bir kanal açmaktır. Mehmet Akif Ersoy ve Türk Edebiyatı Merkezi doğru bir kanal olarak ülkelerimiz arasında kültürel ve akademik seviyede doğru, hakiki analist ve yorumların yapılmasını sağlayacaktır" dedi.

Mehmet Akif Ersoy, doğumunun 150. yılında baba ocağı Kosova’da anıldı Haber

Mehmet Akif Ersoy, doğumunun 150. yılında baba ocağı Kosova’da anıldı

Türk İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy, baba ocağı Kosova İpek'te dualarla anıldı. İpek Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) tarafından 23 Aralık 2023 tarihinde Ersoy’un doğum yıldönümü münasebetiyle "Buhara’dan Kosova’ya Mehmet Akif Ersoy" adlı panel düzenlendi. PANELE, MEHMET AKİF ERSOY’UN KOSOVA’DAKİ AKRABALARI DA KATILDI Kosova’nın kuzeybatısındaki İstog kasabasında bir otelde düzenlenen panele Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı, Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı ve Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Genel Başkanı Fikrim Damka, TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf ve YEE Kosova Koordinatörü Ramazan Yılmaz’ın yanı sıra ülkedeki Türk kurumlarının temsilcileri ile Ersoy’un Kosova’daki akrabaları da katıldı. PANELDE ÖNEMLİ KONUKLAR AÇILIŞ KONUŞMASI YAPTI Oturum başkanlığını ASBÜ Rektörü ve TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan'ın yaptığı panelde, Türkiye ve Kosova’dan akademisyenler, Ersoy’un hayatı ve eserleri üzerine bildiri sundu. Panelin açılış konuşmaları; Türkiye'nin Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı, Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, Istog Belediye Başkan Yardımcısı Ali Nimanaj, Yunus Emre Enstitüsü Ülke Temsilcisi Ramazan Yılmaz ve TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf tarafından yapıldı. "KORKMA" İSİMLİ TEK KİŞİLİK OYUNUNU KOSOVA’NIN BAŞKENTİ PRİŞTİNE’DE SAHNE ALDI Anma etkinlikleri kapsamında, Ersoy’un baba ocağı, İstog’a bağlı Suşitsa (Susica) köyündeki Mehmet Akif Ersoy Camisi'nde Kur'an-ı Kerim okutuldu. Öte yandan, sinema, dizi ve tiyatro oyuncusu Ahmet Yenilmez, Ersoy'un hayatından kesitler ve Çanakkale Destanı’nı anlatan "Korkma" isimli tek kişilik oyununu Kosova’nın başkenti Priştine’de sahneledi. TÜRKSOY, Ersoy’un doğumunun 150. yılı olması münasebetiyle Kültür ve Turizm Bakanlığının teklifi üzerine 2023'ü tüm Türk dünyasında "Mehmet Akif Ersoy'u Anma Yılı" ilan etmişti.

İstiklâl Şairi Ersoy'un şiirleri Azerbaycan Türkçesi ile neşredildi Haber

İstiklâl Şairi Ersoy'un şiirleri Azerbaycan Türkçesi ile neşredildi

Türkiye Cumhuriyeti'nin millî marşının yazarı Mehmet Akif Ersoy'un doğumunun 150. yılı anısına seçme şiirlerinden oluşan kitap Azaerbaycan Türkçesiyle basıldı. 8 Aralık 2023 tarihinde Bakü'deki Milli Kütüphane'de gerçekleştirilen tanıtım toplantısına Azerbaycan Kültür Bakan Yardımcısı Ferit Caferov, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreteri Sultan Raev,  Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar Rzayev ve çok sayıda basın mensubu katıldı. "MEHMET AKİF SADECE TÜRKİYE'NİN DEĞİL TÜM TÜRK DÜNYASININ BÜYÜK ŞAİRİ" Etkinlikte konuşan Azerbaycan Kültür Bakan Yardımcısı Ferit Caferov, Ersoy'un sadece Türkiye'nin değil tüm Türk dünyasının büyük şairi olduğunu ve  "Seçme Şiirler" kitabının Azerbaycan Türkçesinde ilk kez yayımlandığına dikkati çekerek, "Mehmet Akif Ersoy, Azerbaycan'da da iyi biliniyor. Türkçe şiirlerini severek okuyoruz. Azerbaycan Türkçesinde kitabın hazırlanması ise eserlerinin Azerbaycan kamuoyunca daha iyi tanınmasına sebep olacak" ifadelerini kullandı. "ERSOY'U DAHA İYİ ANLAMASINA VESİLE OLACAKTIR."  TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev ise TÜRKSOY Daimi Konseyinin aldığı kararla 2023'ün, Türk dünyasında "Mehmet Akif Ersoy Yılı" ilan edildiğini hatırlattı. Raev, "Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı kapsamında Azerbaycan sanatseverlerinin beğenisine sunulan 'Seçme Şiirler' kitabı, inanıyorum ki Mehmet Akif Ersoy'un büyük mirasını yaşatmaya ve yeni nesillere aktarmaya bir katkıda bulunacak ve kalbi vatan sevgisiyle dolu kardeş Azerbaycan halkının, Türkiye'nin İstiklal Marşı'nın yazarı Ersoy'u daha iyi anlamasına vesile olacaktır" şeklinde konuştu "ÇÜNKÜ O, İSTİKLAL MARŞI'NIN YAZARIDIR" Kitabın ön sözünü kaleme alan Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar Rzayev, Ersoy'un özel öneme sahip bir kalem ustası olduğunu dile getirerek, "Mehmet Akif Ersoy'un ismi, herkesin eserini ayakta dinlediği şairler listesindedir. Çünkü o, İstiklal Marşı'nın yazarıdır" dedi.

Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nın kabulünün 102. yılında kabri başında anıldı Haber

Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nın kabulünün 102. yılında kabri başında anıldı

Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi İstiklal Marşı'nın yazarı, milletvekili, şair ve mütefekkir Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümünde anıldı. 12 Mart İstiklal Marşı'nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü dolayısıyla Edirnekapı Şehitliği'nde tören yapıldı. Törene katılan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Mehmet Akif Ersoy'un kabrine karanfil bıraktı. "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" cümlesiyle başlayan İstiklâl Marşı, Mehmet Akif Ersoy’un bir rica sonucu Ulusal Marş Yarışması’na katılmasıyla Türkiye’nin ulusal marşı seçildi. Türk milletinin kurtuluşunun ve Türk devletinin bağımsızlığının destanı, moral değerlerinin inşası ve bu değerler sisteminin sembolü olan ve milli şair Mehmet Akif Ersoy tarafından "Kahraman Ordumuza" hitabıyla yazılan İstiklal Marşı’nın, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) milli marş olarak kabul edilişinin bugün 102. yılı. Bugün İstiklal Marşı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM), 12 Mart 1921’de yapılan oturumda Türkiye’nin milli marşı olarak kabul edilmesinin 102. yılıhttps://t.co/zywzL5F0Y8 pic.twitter.com/LcntISQWBZ — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) March 12, 2023 MİLLİ MÜCADELEYE MANEVİ DESTEK Anadolu’da, Milli Mücadele esnasında Ankara Hükumetine karşı işgalci kuvvetlerin desteği ile çıkartılan isyanlar, halkın Büyük Millet Meclisi ve faaliyetleri hakkında doğru bilgilendirilmesine ihtiyaç olduğunu gösterdi. Yapılan çalışmaların yanı sıra yazılacak ve bestelenecek bir milli marşın da Milli Mücadeleye manevi destek vereceği, Ankara Hükumetinin yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerinde itibarını arttıracağı İrşat Heyetince öngörüldü. İSTİKLAL MARŞI’NIN BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE SEÇİLMESİ Anadolu’da şehirlerde ve cephelerde mücadele veren özellikle de askerlere moral vermek için halkın ve askerlerin maneviyatını güçlendirecek bir milli marşın yazılması konusunda görüş birliği sağlandı. Aynı zamanda, yeni kurulan Ankara Hükumetinin de gelişen dış temasları ve diplomatik ilişkileri de bir milli marşa duyulan ihtiyacı güçlendirmekteydi. ORDU ADINA HÜKUMETTEN TALEP EDİLDİ Hükumet üyelerini ziyaret eden Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa, İrşat Heyetinin bu talebini iletir, milli heyecanı canlandıracak, Fransızların Marseyez Marşına benzer bir milli marş yazılmasını, ordu adına hükumetten talep eder. Bu talebi ve genel ihtiyacı değerlendiren Eğitim Bakanlığı da İstiklal Marşı’nın yazılması için yarışmayı açar. Kurtuluş Savaşı yıllarında ordudan bir istiklal marşı yazılması isteği gelmesi üzerine Maarif Vekaleti (Milli Eğitim Bakanlığı), 500 lira ödüllü yarışmaya gönderilen 724 şiirden 6’sını seçip bastırdıktan sonra milletvekillerine dağıtır. Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanrıöver), bu şiirleri yeterli bulmayarak yarışmaya para ödülü olduğu için katılmadığını öğrendiği Burdur Milletvekili Mehmet Akif’e (Ersoy) bir mektup yazarak kendisinden yarışmaya katılmasını ister. ERSOY, ŞİİR YARIŞMASINA KATILMAK İSTEMEDİ İstiklal Marşı için bir yarışma ve ödül olması fikrinden hoşlanmayan Mehmet Akif müsabakaya katılmak istemez. Mehmet Akif’in yarışmaya neden katılmak istemediğini, dostu Karesi Milletvekili Hasan Basri Bey şöyle aktarır: “İstiklal Marşı’nın İstiklal Mücadelesi’nin içinde Büyük Millet Meclisi’nde görev yapan Mehmet Akif tarafından yazılmasını kendisine söylediğimizde zaman o ‘ben ne müsabakaya girerim ne de caize alırım!’ demişti. Ben ricalarımı tekrar ettikçe o da aynı sözü söylemiş ve ‘bırak yazsınlar. Ben bu yaştan sonra yarışa mı gireceğim ayıp değil mi?’ demişti. Bir gün Hamdullah Suphi Bey beni mecliste gördü ve dedi ki ‘şimdiye kadar 500’den fazla marş geldi. Ben hiç birisini beğenmedim üstadı ikna edemez misin?’ ben Akif Bey müsabaka şeklini ve ikramiyeyi kabul etmiyor; eğer buna bir çare ve bir şekil bulursanız yazdırmaya çalışırım.’ Düşündü dedi ki ‘ben kendisine bir tezkire yazayım. Arzusuna tabi olacağımızı bildireyim.” NEREDE YAZILDI? Hasan Basri Bey yine çalışmanın başında zikredilen davet mektubunu 5 Şubat 1921’de Mehmet Akif’e iletir. Hasan Basri Bey, şair Mehmet Akif’i ikna edebilmek için şiiri kendisinin yazacağını söyler; şairden yardım talep eder. Mehmet Akif, birlikte yazalım der; ancak ikramiyeyi almayacağını söyler. Hasan Basri Bey, yarışma koşullarının şairin istediği gibi düzenleneceğini, ikramiyeyi ise bir hayır kurumuna vereceklerini söyleyince Mehmet Akif İstiklal Marşı’nı yazmaya ikna olur. Mehmet Akif, İstiklal Marşı’nı Ankara’da Tacettin Dergâhı’nda yazmıştır. İSTİKLAL MARŞI SEÇİLİYOR 1 Mart 1921 günü başkanlığını Mustafa Kemal Paşa’nın yaptığı Meclis görüşmelerinde İstiklal Marşı tafsilatlı olarak tartışılır. Verilen teklifin oylama ile kabulü üzerine, Hamdullah Suphi Bey İstiklal Marşı’nı okumak üzere kürsüye çıkar: Mehmet Akif’ten şiiri yazmasını kendisinin istediğini, şairin ikramiye nedeniyle yarışmaya katılmayı uygun görmediğini, ancak görüşmeler neticesinde Mehmet Akif’i ikna ettiklerini, elemelerden kalan son altı şiirle birlikte Mehmet Akif’in şiirini Meclis’in seçimine sunduklarını söyler. Ardından, İstiklal Marşı’nı kürsüden okur. 12 GÜN SÜREN TARTIŞMALAR SONUCUNDA KABUL EDİLDİ Mehmet Akif’in yazdığı İstiklal Marşı bu görüşmeden on iki gün sonra Meclis’te yapılan türlü tartışmalardan sonra kabul edilir. Bazı vekiller marşın seçimini Meclis’in mi, ilgili komisyonun mu yapması gerektiği konusunda tartışsalar da görüşmelerdeki çoğunluk Mehmet Akif’in şiirinin seçilmesi konusunda kararlı davranır. Meclis’te yapılan türlü tartışmalardan sonra 1 Mart 1921 günü başkanlığını Mustafa Kemal Paşa’nın yaptığı Meclis görüşmelerinde İstiklal Marşı tafsilatlı olarak tartışılır ve verilen teklifin oylama ile kabulü üzerine kabul edilir. Mehmet Akif ise para ödülünü almak istemez ve yarışmanın şartnamesi uyarınca almak zorunda olduğu belirtilince, Mehmet Akif, parayı “Darül Mesai” adlı bir yardım kurumuna bağışlar. MEHMET AKİF ERSOY’UN HAYATI “Vatan Şairi” ve “Millî Şair” unvanları ile anılan, İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, Aralık 1873’te Fatih Sarıgüzel’de dünyaya geldi. İstiklal Marşı yazarı ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk milletvekilleri arasında yer alan Mehmet Akif Ersoy, annesi Buhara’dan Anadolu’ya göç etmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım, babası ise bugün Kosova topraklarında bulunan Şuşisa (İpek) köyü doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi’dir. Eğitim hayatı boyunca Arapça, Farsça ve Fransızca öğrenen Ersoy, bir yandan edebiyatla, özellikle şiirle ilgilendi, çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı. Ersoy, rüştiyeyi bitirdikten sonra 1885’te dönemin gözde okullarından Mülkiye İdadisi’ne kaydoldu. Babasını 1888’de kaybeden Ersoy’un ailesi, ertesi yıl büyük Fatih yangınında evlerinin yanmasıyla yoksulluğa düştü. Şair, öncelikle meslek sahibi olmak ve yatılı okulda okumak istediği için Mülkiye İdadisi’ni bıraktı. Yeni açılan veteriner yüksekokulunda “Ziraat ve Baytar Mektebi”ne başlayan Ersoy, 1893’te mektebin baytarlık bölümünü birincilikle bitirdi. Okul yıllarında spora da ilgi gösteren Ersoy, başta güreş ve yüzücülük olmak üzere uzun yürüyüş, koşma ve gülle atma yarışlarına katıldı. Şiirlerini 7 kitaptan oluşan “Safahat” adlı eserinde toplayan Ersoy, 1911’de yazdığı ilk bölümde Osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini, 1912’de yazdığı “Süleymaniye Kürsüsünde” adlı ikinci kitapta da Osmanlı aydınlarını anlattı. “Halkın Sesleri” adlı üçüncü bölümü 1913’te kaleme alan Ersoy, “Fatih Kürsüsünde”yi ise 1914’te yazdı. Yazar ve şair Ersoy, 1917 tarihli “Hatıralar” ile I. Dünya Savaşı hakkında görüşlerinin yer aldığı 1924 tarihli “Asım”ın ardından 7. bölüm olan “Gölgeler”i 1933’te tamamladı. Yoğun ısrarlar sonucu Kur’an-ı Kerim’i Türkçe’ye tercüme etmeyi kabul eden Ersoy, 6-7 sene üzerinde çalışmasına rağmen sonuçtan memnun kalmayarak imzaladığı anlaşmayı feshetti. Mehmet Akif Ersoy, “İstiklal Marşı”nı Türk milletine armağan ettiği için Safahat eserine koymadı. Şiirleri yedi kitap halinde Safahat’ta toplandı. Kurtuluş Savaşı ve zafer sonrası uzunca bir süre Mısır’da yaşayan Milli Şâirimiz, oradan hasta ve yorgun olarak 17 Haziran 1936’da tedavi için İstanbul’a döndü. İstiklal Marşı ve Safahat’ın şairi olarak tarihe geçen yazar ve çevirmen Ersoy, 27 Aralık 1936’da İstanbul, Beyoğlu’nda bulunan Mısır Apartmanı’ndaki dairesinde hayatını kaybetti. Edirnekapı Şehitliğine defnedildi. İstiklal Marşı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM), 12 Mart 1921’de yapılan oturumda Türkiye’nin milli marşı olarak kabul edilmesinin 102. yılı kutlu olsun.

İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un vefatının 86. yıl dönümü Haber

İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un vefatının 86. yıl dönümü

Yakın zaman Türk Edebiyat tarihinin en önemli isimlerinden birii olan ve "Vatan Şairi" ve "Millî Şair" unvanları ile anılan, İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy, 86 yıl önce bugün hayata gözlerini yumdu. İstiklal Marşı ve Safahat'ın şairi olarak tarihe geçen Ersoy, 17 Haziran 1936'da tedavi için İstanbul'a dönündü. 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul'un Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda vefat etti. Naaşı Edirnekapı Mezarlığı'na defnedildi. Mezarı iki yıl sonra, üniversiteli gençler tarafından yaptırıldı; 1960'ta  kabri Edirnekapı Şehitliği'ne nakledildi. Vatan şairi Mehmet Akif Ersoy'un, karakteri, fikirleri ve hayatı incelendiğinde bir mücadele ve dava adamı olduğu görülür. Mütevazı, dürüst, haksızlığa asla tahammül edemeyen, verdiği sözlere sonuna kadar sadık, özü bir sözü bir, düşünceleri ile hayatı son derece tutarlı olan büyük bir şahsiyet olan Ersoy, kişiliğini bir şiirinde şu şekilde ifade etmekteydi, “Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!"  Ersoy, milletine, vatanına, değerlerine ve davasına derinden bağlıydı. Ülkesinin geçirdiği zor zamanlarda ümidini yitirmemiş, konuşmaları ve eserleri ile Türk Milletine ümit vermişti. İstiklal Savaşı yıllarında cepheleri gezerek askerlere cesaret veren konuşmalar yapmış, Anadolu’yu şehir şehir dolaşarak Millete mücadele şuur ve heyecanı aşılamıştı. O, ümitsizliğe düşülmemesi gerektiğini şu sözlerle ifade etmişti, “Âtiyi (gelecek) karanlık görerek azmi bırakmak,/Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak!” MEHMET AKİF ERSOY KİMDİR? Mehmet Akif Ersoy, Aralık 1873'te Fatih Sarıgüzel'de dünyaya geldi. Annesi Buhara'dan Anadolu'ya göç etmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım, babası ise bugün Kosova topraklarında bulunan Şuşisa (İpek) köyü doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi'dir. Eğitim hayatı boyunca Arapça, Farsça ve Fransızca öğrenen Ersoy, bir yandan edebiyatla, özellikle şiirle ilgilendi, çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı.  BÜTÜN ŞİİRLERİNİ SAFAHAT'TA TOPLADI Şiirlerini 7 kitaptan oluşan Safahat adlı eserinde toplayan Ersoy, 1911'de yazdığı ilk bölümde Osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini, 1912'de yazdığı Süleymaniye Kürsüsünde adlı ikinci kitapta da Osmanlı aydınlarını anlattı. Halkın Sesleri adlı üçüncü bölümü 1913'te kaleme alan Ersoy, Fatih Kürsüsünde isimli eserini ise 1914'te yazdı. Ersoy, 1917 tarihli Hatıralar ile Birinci Dünya Savaşı hakkında görüşlerinin yer aldığı 1924 tarihli Asım'ın ardından 7. bölüm olan Gölgeler'i 1933'te tamamladı. BİRİNCİ MECLİS'TE MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi'ne seçilen Ersoy, 1921'de Ankara Taceddin Dergahı'na yerleşti. İstiklal Marşı yarışmasına 500 lira ödül verileceği için katılmayan şair, Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası ve arkadaşı Hasan Basri Bey'in teşvikiyle kalemi eline aldı ve yazmaya başladı. Ersoy'un İstiklal Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye'de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey'in Meclis'te okuduğunda ayakta alkışlanan İstiklal Marşı, 12 Mart 1921'de Milli Marş olarak kabul edildi. Ersoy, ödül olarak verilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışladı. 1936'DA HAYATINI KAYBETTİ Kurtuluş Savaşı ve zafer sonrası uzunca bir süre Mısır'da yaşayan ve orada Türkçe dersleri veren Ersoy, 17 Haziran 1936'da tedavi için İstanbul'a döndü. Mısır'dan hasta ve yorgun olarak dönen ve Abbas Halim Paşa'ya ait Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nın dördüncü katındaki dairede kalan Ersoy, 27 Aralık 1936'da hayata gözlerini yumdu. İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği kabri, Edirnekapı Şehitliği'nde bulunuyor. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kapsamında 2018 Yılı Vefa Ödülü(ne layık görülen Akif, vatan şairi ve milli şair olarak da Türk insanının kalbindeki yerini koruyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.