SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#New York

QHA - Kırım Haber Ajansı - New York haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, New York haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Liderler 5. Kırım Platformu Zirvesi'nde konuştu: Kırım, Ukrayna'dır! Haber

Liderler 5. Kırım Platformu Zirvesi'nde konuştu: Kırım, Ukrayna'dır!

Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu marjında bugün New York’ta Beşinci Kırım Platformu Zirvesi düzenlendi. 60 ülke ve uluslararası örgütün katılımıyla tertip edilen zirvenin ana odak noktası "özgürlük, egemenlik ve uluslararası hukukun ortak değerlerinin pekiştirilmesi" oldu. Ayrıca Kırım'ın sadece Ukrayna'nın ayrılmaz bir parçası değil, aynı zamanda "dünya güvenliğinin bir kalkanı" olduğu vurgulandı. Katılımcı ülke ve uluslararası örgüt temsilcisi yaptığı konuşmada Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve Kırım'ın Rusya tarafından işgaline dikkat çekti. Zirvede konuşan Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Zeljko Komsiç sivillerin ve çocukların öldürülmesi, etnik temizlik ya da soykırım yoluyla toprak gaspının dünyanın herhangi bir yerinde hiçbir siyasi hedef, ulusal çıkar veya kâr amaçlı savaşla meşrulaştırılamayacağını vurguladı. BOSNA HERSEK: KIRIM, UKRAYNA’DIR Komsiç, BM’nin yalnızca sembolik bir kurum olarak kalmaması gerektiğinin altını çizerek, BM Şartı’nın, devletleri başkalarının toprak bütünlüğüne karşı güç kullanmaktan kaçınmaya ve anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmeye zorladığını anımsattı. Bu bağlamda Kırım Platformu’nun, Kırım dâhil Ukrayna’nın egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü savunmaya adanmış gerçek birçok taraflılık örneği olduğunu ifade etti. Komsiç, Bosna Hersek’in Ukrayna’ya uluslararası tanınmış sınırları içinde tam destek verdiğini yineledi ve zorla toprak işgalini meşrulaştırma girişimlerini reddetti. Konuşmasını güçlü bir mesajla sonlandıran Komsiç, iyiliğin eninde sonunda kötülük ve yıkım karşısında galip geleceğine inandığını söyledi. ESTONYA CUMHURBAŞKANI KARİS: KIRIM’DAKİ GERÇEĞİ SUSTURMA ÇABALARI KABUL EDİLEMEZ Estonya Cumhurbaşkanı Alar Karis konuşmasında, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü saldırganlık savaşına ve Ukrayna topraklarının beşte birini, Kırım dâhil olmak üzere, işgal altında tutmasına dikkat çekerek, bu işgali tanımama konusundaki kararlılıklarını sürdürmeleri gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Karis, konuşmasında Kırım’da Rus işgali altında yaşamaya devam edenlerin maruz kaldığı acılara değinerek en büyük zorluğun süregelen savaş ve saldırganlıktan kaynaklandığını dile getirdi. Estonya Cumhurbaşkanı, Kırım’da özgür medyanın ve güvenilir bilgiye erişimin hayatî önem taşıdığını belirtti. İşgal altındaki Kırım’da 50 kişinin sadece ifade özgürlüğünü kullandıkları için Rus yönetimi tarafından mahkûm edildiğini hatırlatan Karis, bunun bağımsız sesleri susturma ve gerçeği bastırma girişimi olduğunu ifade etti. LETONYA CUMHURBAŞKANI: KIRIM UKRAYNA’DIR, İŞGAL BİTMELİ Letonya Cumhurbaşkanı Edgars Rinkēvičs ise zirvedeki konuşmasında savaşın 2022’de değil 2014’te başladığını vurgulayarak, “Rusya o zaman Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, bağımsızlığına saldırarak uluslararası hukuku çiğnedi. Kırım Platformu’nun temel amacı, Kırım’daki işgali sona erdirmek ve herkese Kırım’ın Ukrayna’ya ait olduğunu hatırlatmaktır.” dedi. Letonya’nın Ukrayna ile dayanışmasını yineleyen Rinkevics; Kırım, Akyar (Sivastopol) ya da Ukrayna’nın herhangi bir bölgesinin işgalini asla tanımayacaklarını belirtti. Rinkevics, ülkesinin Litvanya ve Estonya ile birlikte neredeyse yarım yüzyıllık Rus işgalinden sonra bağımsızlığını geri aldığını belirterek, “Ancak Ukrayna’nın, Kırım dâhil, bu kadar uzun süre beklemesine gerek olmamalı.” ifadesine yer verdi. “YAPTIRIMLARIN HAFİFLETİLMESİ İÇİN DOĞRU ZAMAN DEĞİL” Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Kırım Platformu’nun 5. Zirvesi’ndeki konuşmasında, “Kırım’ın 2014’te işgali ve yasa dışı işgaline karşı zayıf uluslararası tepki, Rusya’nın 2022’deki topyekûn savaşına zemin hazırladı. Bu, yaptırımların hafifletilmesini konuşma zamanı değil.” vurgusu yaptı. Nauseda, Kırım’da özellikle yerli Kırım Tatar halkının; keyfî tutuklamalar, haksız yargılamalar ve bağımsız kurumların bastırılmasıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Ukrayna kimliğinin, dil yasakları ve zorla asimilasyon yoluyla silinmeye çalışıldığını, gözaltındaki kişilere işkence, cinsel şiddet ve tıbbi yardımın reddi gibi ağır insan hakları ihlalleri uygulandığını belirtti. Ayrıca Litvanya Cumhurbaşkanı, Ukrayna’ya destek vermenin BM Şartı’nın temel ilkelerini savunmak anlamına geldiğinin altını çizerek, yasa dışı şekilde tutulan tüm vatandaşların derhâl serbest bırakılması çağrısında bulundu. Nauseda, uluslararası toplumu Kırım Tatarlarının seslerini duyurmaya çağırdı. “KIRIM’IN İŞGALİNİ REDDEDİYORUZ” Portekiz Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo De Sousa, Kırım’ın işgalini kesin bir dille kınadıklarını belirterek, ülkesinin Ukrayna’nın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tam destek verdiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Rebelo De Sousa, herhangi bir zorla toprak kazanımını reddettiklerini de sözlerine ekledi. Rebelo De Sousa, 2014’teki Kırım işgalinin Rusya’nın uluslararası hukuku, BM Şartı’nı ve BM kararlarını hiçe sayan saldırganlık kampanyasının başlangıcı olduğunun altını çizdi. Ukraynalı çocukların zorla sınır dışı edilmesini, Kırım, Azov ve Karadeniz’de Rusya’nın militarizasyonundan kaynaklanan çevresel zararları kınayan Rebelo De Sousa, kaçırılan kişilerin güvenli bir şekilde geri getirilmesi ve insani hukuka uyulması gerektiğini ifade etti. Portekiz Cumhurbaşkanı ayrıca Rusya’ya uluslararası hukuka uyması çağrısında bulunarak, Ukrayna’ya askerî desteği ve Rusya’ya yönelik yaptırımları desteklediklerini belirtti. Rebelo De Sousa, Portekiz’in her zaman Ukrayna ve Ukrayna halkının yanında olacağını vurguladı. SLOVAKYA’DAN PLATFORMA VURGU Slovakya Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini, BM Şartı’nın sadece hoşumuza giden ilkeleri uygulamak için seçilemeyeceğini aktararak, “Kural tanımayan, şiddet ve güçle başkalarının kaderini belirleyen bir dünya kabul edilemez.” dedi. Pellegrini, Slovakya’nın uluslararası hukukun ihlallerini veya şiddet yoluyla sınır değişikliklerini asla kabul etmediğini belirtti ve kendi tarihinin bu ciddi konuda ülkeyi özellikle duyarlı hâle getirdiğini ifade etti. Kırım Platformu’nun yalnızca uluslararası bir forum olmadığını, aynı zamanda bir dayanışma simgesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı, Ukrayna halkına unutulmadıklarını göstermek ve dünyaya saldırganlık karşısında bile uluslararası hukuk ve BM Şartı’nın önemini hatırlatmak üzere iki mesaj ilettiğini söyledi. “GÜÇ KULLANILARAK ELDE EDİLEN TOPRAKLAR MEŞRU DEĞİLDİR” Slovenya Cumhurbaşkanı Natasa Pirc Musar, uluslararası barış ve istikrarın temelinin, güç kullanımı veya tehdidiyle elde edilen toprak kazanımlarının meşru kabul edilemeyeceğini vurguladı. Musar, Rusya Federasyonu’nun eylemlerini kınayarak, uluslararası toplumun güç kullanılarak elde edilen toprak kazanımlarını tanımayacağını belirtti. Rusya’nın Ukrayna topraklarından tüm askerlerini derhâl, eksiksiz ve koşulsuz çekmesi; sivil halk ve altyapıya yönelik saldırılara son vermesi çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı, 2014’ten bu yana BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve zorla sınır değişikliklerini meşrulaştırma girişimlerini reddeden kararların önemine de dikkat çekti. Musar, New York Deklarasyonu’nun uluslararası hukuka dayalı bir düzeni savunma taahhüdünün sembolü hâline geldiğini ifade etti. LİHTENŞTAYN: UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ TARTIŞMAYA AÇIK DEĞİL Lihtenştayn Veliaht Prensi Alois ise zirvede yaptığı konuşmada, “Lihtenştayn, Kırım'ın ve Ukrayna'nın diğer topraklarının işgalini kınadı. Bu yasa dışı işgal girişimlerini tanımayacağız ve kabul etmeyeceğiz. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü tartışmaya açık olmamalıdır.” dedi. Ayrıca Lihtenştayn Prensi, BM Genel Kurulu kararları doğrultusunda Ukrayna'da kalıcı bir barış için sürekli desteğin önemini vurguladı. Rusya'nın siyasi suçlarından sorumlu tutulması gerektiğini vurgulayan Alois, Ukrayna'nın saldırıyla karşılaşacak son ülke olmadığını belirtti. Bunun, hukukun üstünlüğünü korumak ve BM Şartı'nda yer alan güç kullanımına ilişkin ilkelerin uygulanmasını sağlamak için kritik bir an olduğunu söyledi.

Yaşar Güler: Kırım Tatarlarının sesini duyurmak için kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz Haber

Yaşar Güler: Kırım Tatarlarının sesini duyurmak için kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz

Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu marjında bugün New York’ta Beşinci Kırım Platformu Zirvesi düzenlendi. 60 ülke ve uluslararası örgütün katılımıyla tertip edilen zirvenin ana odak noktası "özgürlük, egemenlik ve uluslararası hukukun ortak değerlerinin pekiştirilmesi" oldu. Ayrıca Kırım'ın sadece Ukrayna'nın ayrılmaz bir parçası değil, aynı zamanda "dünya güvenliğinin bir kalkanı" olduğu vurgulandı. Katılımcı ülke ve uluslararası örgüt temsilcisi yaptığı konuşmada Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve Kırım'ın Rusya tarafından işgaline dikkat çekti. Türkiye'yi temsilen zirveye katılan Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ise Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy ve Kırım Tatar halkının millî lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile katılımcı ülkeleri selamlayarak başladığı konuşmasında Kırım davasını bir kez daha vurguladıklarını dile getirdi. "KIRIM TATARLARI UKRAYNA'NIN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR" "Bizim için, Kırım meselesinin barışçıl bir şekilde çözülmesi, Ukrayna’da adil ve kalıcı bir barış arayışından ayrı tutulamaz. Kırım Tatarları, uzun süredir Ukrayna’nın çok kültürlü dokusunun ayrılmaz bir parçası olmuş ve barış ile istikrara katkıda bulunmuşlardır." cümlelerini sarf eden Bakan Güler, Türkiye'nin Kırım'ın yasa dışı ilhakını hiçbir zaman tanımadığını, 2014 yılından bu yana Kırım dahil olmak üzere Ukrayna'nın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde desteklediğini vurguladı. "KIRIM TATARLARININ HAKLARI TÜRKİYE İÇİN YALNIZCA DIŞ POLİTİKA MESELESİ DEĞİL AYNI ZAMANDA TARİHSEL VE AHLAKÎ BİR SORUMLULUKTUR" Kırım Tatarlarının haklarının korunmasının önemine dikkat çeken Güler, "Kırım Tatarlarının hakları, bizim için yalnızca bir dış politika meselesi değil, aynı zamanda tarihsel ve ahlakî bir sorumluluktur. Onların sesini duyurmak, haklarını korumak ve özgürlükleri ile onurlarını sağlamak adına kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz." dedi. Ayrıca Güler, Ukrayna’nın Kırım Tatar halkına yönelik desteğini ve haklarını koruduğunu görmenin umut verici olduğunu belirtti. Güler konuşmasında, "Türkiye, bu yöndeki çabalarını sürdürecektir. Son olarak, Türkiye’nin Kırım Platformu’na olan bağlılığını bir kez daha teyit ediyor ve sadece Kırım davasını değil, aynı zamanda bağımsız, refah içinde ve egemen bir Ukrayna’nın sürekli çıkarlarını da ilerletmeyi umuyoruz." diyerek Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne yönelik desteğini yineledi.

Kırımoğlu, 5. Uluslararası Kırım Platformu Zirvesi'nde konuştu: İşgal ettiği toprakları hediye ederek Putin'i susturmak mümkün değil Haber

Kırımoğlu, 5. Uluslararası Kırım Platformu Zirvesi'nde konuştu: İşgal ettiği toprakları hediye ederek Putin'i susturmak mümkün değil

Esma KASAR/QHA Ankara Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 80. Oturumu marjında New York'ta düzenlenen 5. Uluslararası Kırım Platformu Zirvesi bugün başladı. 50'den fazla ülke ve uluslararası örgütün katıldığı zirvede ana odak "özgürlük, egemenlik ve uluslararası hukukun ortak değerlerinin pekiştirilmesi" oldu. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın (Volodimir Zelenski) ardından Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatarca olarak yaptığı konuşmasına katılımcıları selamlayarak başladı. Kırımoğlu, birçok ülke temsilcisinin Kırım'ın işgalden kurtarılması için elinden geleni yapacağını söylemesinin Ukrayna ve Kırım Tatar halkı için çok önemli olduğunu vurguladı. "Ben, 1944 yılında halkının topyekûn sürgününe ve soykırımına uğratılan ve ardından 20. yüzyılın en acımasız rejimlerinden birine karşı vatanlarına gidip ve insan hakları için neredeyse yarım asırlık bir devir içerisinde mücadele eden Kırım Tatar neslinin hayatta kalan temsilcilerinden birisiyim." diyen Kırımoğlu, 2014 yılında Rus askerlerinin Kırım topraklarına girerek Yarımada'yı işgal ettiklerini anımsattı. Bu işgalin Ukrayna topraklarına doğru daha hızlı ilerlemek amacıyla gerçekleştirildiğinin altını çizen Kırımoğlu, Rusya'nın Kırım'ı askerî üsse çevirdiğini belirtti. "KIRIM'A GİDEN RUS VATANDAŞLARIN SAYISI 2014 YILIDAN BU YANA 1 MİLYONU AŞTI" Kırımoğlu, Kırım Tatarlarının kendi vatanında dinî ve siyasî gerekçelerle baskıya uğradıklarını da sözlerine ekledi. Kırımoğlu, "Çeşitli kaynaklara göre, işgalin başladığı günden bu güne kadar 50 bine yakın Kırım Tatarı (yani nüfuslarının tahminen yüzde 15'i) ve 200 bine yakın Ukrain Kırım'ı terk etmeye mecbur kaldı. Bu zaman içerisinde Kırım’a götürülen Rus vatandaşların sayısı 1 milyondan fazla." bilgisini verdi. Kırım Tatarlarının vatanını terk etmek mecburiyetinde kaldığını ve böyle devam etmesi halinde nüfuslarının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını vurgulayan millî lider, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve Kırım'ın işgaline dikkat çekti. Kırımoğlu, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliği için saldırgan devlet Rusya'ya karşı kan döktüğünü ifade ederek, savaş süresinde destek sağlayan herkese teşekkür etti. Kırımoğlu, "Onlar bu savaşın sadece Ukrayna’ya karşı değil, aynı zamanda tüm dünya düzenine ve medeniyetine karşı olduğunun farkında." dedi. Kırımoğlu, ancak bazı ülkelerin sözde "gerçek politikaya" göre kendi menfaatini düşündüğünü bu bağlamda Kırım ile diğer işgal altındaki Ukrayna topraklarını Rus toprakları olarak tanımaya hazır olduğunu, "Gerçek siyasete göre Barış Anlaşması’nı teklif etmek ve bu ‘anlaşmaya’ göre Kırım Yarımadası'nı ve diğer işgal altında olan Ukrayna topraklarını Rus toprakları olarak tanımaya hazır olduklarını bildirmek de mümkünmüş. Düşünün, bunu FSB hapishanelerinde olan ve büyük bir ümitle Ukrayna devletine ve onun müttefiklerine bakan vatandaşlarımız nasıl karşılayacak." ifadeleriyle aktardı. "RUSYA'YA YÖNELİK TAVİZ TÜM DÜNYADA BÜYÜK TEHLİKE YARATIR" Kırımoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: Artık herkes farkında ki böyle ‘barış’ yalnız daha kanlı savaş için kısa bir mola olacak, çünkü askerî güç kullanması tehdidi altında imzalanan ve uluslararası hukuk normalarına aykırı olan her türlü anlaşmalar geçersizdir. Ne yazık ki, hep Putin rejiminin tüm dünyanın gözünün önünde yaptığı cinayetlere rağmen bizim bazı müttefiklerimiz hâlâ şunu anlamadılar: O kana susamış saldırgan devleti uluslararası hukuka, Birleşmiş Devletler Teşkilatının temel prensiplerine aykırı olan tavizlerleri vermekle, işgal ettiği devletin topraklarını hediye etmekle onu susturmak mümkün değil. Böyle tavizler tüm dünyaya büyük tehlike yaratacaktır. 1938 yılını hatırlayın. O zaman Hitler’i memnun etmek ve böylelikle barış sağlamak için ona Çekoslovakya’nın bazı toprakları hediye edildi ama neticede 2.Dünya Savaşı başladı. Hiç yere o savaşta 55 milyondan fazla öldürülen insanların hatırasına böyle hataları tekrarlamayın. 11 yıldan fazla süren bu kanlı savaşın ancak uluslararası hukuk normlarına uyulması ve her şeyden önce Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün sağlanması koşulları altında sona erdirilmesini öngören 5. Kırım Zirvesi Sonuç Bildirgesi'nin önerilen metninin tüm ülke temsilcileri tarafından destekleneceğini umuyorum. Böylelikle insan kanının dökülmesini durdurması yolunda önemli bir adım atmış olacağız. Kırımoğlu'nun Kırım Tatarca yaptığı konuşmanın tamamı şu şekilde: "Ekselanslar, değerli beyler ve hanımefendiler! İlk önce esas niyetleri, malüm olduğu kibi, Qırım Yarımadası'nı Rus işğalinden qurtarma yollarını aramaq için teşkil etilgen Qırım Platfoprmunun 5-ci zirvesinin hep iştiraqçılarını samimiyetle selamlamaq isterim. Onlarca devletlerin rehberleri veya temsilcileri bir arağa kelip Qırım işğalini tanımadıqlarını ve hiç zaman tanımayacaqlarını, onu işgalden qurtarılması için hep ellerinden kelgenini yapacaqlarını qatiyetle beyan etmeleri Ukrayna ve ayrıca o toprağın kökenli hakqı için çok önemlidir. Men,1944 yılında halkının topyekûn sürgününe ve soykırımına uğratılan ve ardından 20. yüzyılın en acımasız rejimlerinden birine karşı vatanlarına qaytıp kelmek ve insan haqları için neredeyse yarım asırlık bir devir içerisinde kureşken Kırım Tatar neslinin az sayıdaki daha hayatta kalan temsilcilerinden birisiyim. Büyük qıyınlıqlarnı yeñip, bizler öz vatanımıza qaytmaya, yıqılğan medeniyetiniñ qaldıqlarını tiklemeye tek Gorbaçev’niñ «perestroykası»nıñ soñki yıllarında, Sovyetler Birliğinin yıqılğan soñ ise, endi bağımsız Ukraina devletiniñ yardımınen başladık. Bu ceryan 2014 senesi şubat ayında bundan 70 yıl önce halqımıza qarşı soykırım uyğulayan devletin varisi, yani Rusya Federasyon’un askerleri Qırım’a hücum etmesinen toqtatıldı. Ukrayna’nın anatopraklarına doğru daha fazla ilerlemek maqsadıyla, Rusya Qırım yarımadasını hızla bir güçlü askeri bazasına çevirmeye başladı. Ve Rus mantığına köre, bu bazanıñ territoriyasında tek işğalcilerge sadıq insanlar yaşamaları kerek olduğu sebebinden, büyük basqılara birinci olaraq tamır halqı ve etnik Ukrainler oğratıldılar. Söz sırası, işgalcilerin siyasi ve diniy sebeplerle basqılaranina ve cezalarına uğratılan (bu sırada, qaçırılan ve öldürülen, tutuklanan, aramala, soruşturmalara ve işkencelere uğratılan) Qırım Tatarlarının sayısı nüfüz oranlarına köre bütün Rusya’daki repressiyalarğa nisbeten 52 kere ziyade olğanını qayıd etmek mümkündür. . Çeşit qaynaqlara köre, işgal başlandığından bu künge kadar artıq 50 bine yaqın Qırım Tatarları (yani nüfüslerin tahminen yüzde 15-i) ve 200 bine yaqın etnik Ukrayna’lılar Qırım’nı terk etmeye mecbur kaldılar. Bu zaman içerisinde Qırım’a köçürülgen Rus vatandaşların sayısı artıq 1 milyon adamdan ziyade. Qırım Tatarların öz vatanının terk etmeleri devan etmekletir ve eğer Qırım işgalden kurtarılmazsa yaqın kelecekte o halkın bir millet olarak yeryüzğünden tamamen yok olabilmesi beklenebilir. Demek, tüm Ukrayna için Qırım’nı azat etilmesi birinci sırada devletin topraq bütünlüğünü sağlamak ve hafsızlığını temin etmek meselesi olsa, Qırım Tatar halqı için ise millet olaraq yeryüzünde kalmaq veya yoq olmaq meselesidir. Bugün Ukrayna saldırğan devletke karşı savaşta kendini toprağının qorçalamak için, zalim işğalçilerinin eline tuşken milyonlarca vatandaşlarını qurtarmaq için çoq kan qaybetmektedir. Bu zor zamanlarda bizlere yardım ellerini uzatan devletlere biz çok minnetdarız. Onlar bu savaş sadece Ukrayna’ya qarşı değil, ayni zaman bu savaş tüm dünya düzenine ve medeniyetine qarşı olduğundan farqındalar. Ama maalesef böyle anlayış dünyanın çok devletlerinde yeterli qadar değil. Bununla beraber, sonki zamalarda bizleri çoq rahatsızlandıran şey şu ki, bazı bizlere müttefik olğan devletlerde sözde ‘kerçek siyaset’ (Real politic) teorisinin taraftarları hakim olmaya başladı. Malüm olduğu kibi, bu teoriye köre her devlet yalnız kendi ekonomik ve diğer menfaatlarını düşünecek, bu menfaatlar uğruna ahlaki ve manevi prensipler, insan haqları ve uluslar arası huquq hesaba alınması şart değildir. Bu koncepte köre, saldırğan devletinin pilanlarına çoq uyğun olğan nasıldır ‘Barış anlaşması’nı teklif etmek be bu ‘anlaşmaya’ köre Qırım yarımadasını ve birkaç diğer işğal altında olğan Ukrayna topraqlarını Rus topraklaeı olaraq tanımaya hazır olduklarını bildirmek te mümkünmüş. Şimdi tahmin ediniz ki, bu gibi ‘barış anlaşma’ pilanlar Qırım’da, diğer işgal altında olğan, ayrıca Rus FSB’sinşn zindanlarında olğa ve büyük ümütle Ukrayna devletine ve onun müttefiklerine baqıp turğan vatandaşlaeımız nasıl qarşılayacaq. Bundan da ğayrı, herkes farqında ki, böyle ‘barış’ yalnız daha kanlı savaş için qısqa bir mola olacaq, çünki askeri güç kullanması tehditi altında imzalanğan ve uluslararası huquq normalarına ayqırı olğan her türlü anlaşmalar geçersizdir. Yazıq ki, hep Putin rejiminin tüm dünyanın gözünün önünde yaptığı cinayetlere rağmen bizim bazı müttefiklerimiz daha şunu anlamadılar – o qana susamış saldırğan devletni uluslararası huquq qanuna, Birleşik Devlatleri Teşkilatının temel prensiplerine ayqırı olan tavizlerleri vermekle, işgal ettiği diğer devletin topraqlarını hedidiye etmekle onu susturmaq mümkün değil, ve böyle tavizler tüm dünyaya büyük tehlike yaratacaqtır. Yeter ki, 1938 yılnı hatırlayık. Malüm olduğu kibi, o zaman Hitler’ni memnun etmek ve böylelikle barış sağlamaq için ona Çekoslovakya’nın bazı topraqları hediye etilgendi, ama neticede 2.Dünya Savaşı başlandı. Hiç olmadıqta o savaşta 55 milyondan fazla öldürülgen insanların hatırasına böyle hataları tekrarlamayıq. 5.Qırım Platformu zirvesinin sonuç açıklama projesinde, bildiğiniz kibi, bu artıq 11 yıldan fazla devam etken savaştı yalnız uluslararası huququn esasında, tarafların topraq bütünlükleri sağlandığı şartta durdurulması mümkün olduğu qayd etilmektedir. Umit ederim ki hep bu zirvenin iştirakçıları teklif etilgen açıklamayı destekleyecek ve böylelikle insan qanın dökülmesini durdurması yolunda önemli bir adım yapmış olacağız. Diqqatınız için sağ olunuz!"

New York'ta 5. Kırım Platformu Zirvesi başladı Haber

New York'ta 5. Kırım Platformu Zirvesi başladı

5. Uluslararası Kırım Platformu Zirvesi bugün New York'ta düzenleniyor. Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu marjında gerçekleşen zirveye 50 ülke ve uluslararası örgüt katılıyor. Ukrayna Cumhurbaşkanın Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği, bu zirvenin ana odak noktasının "özgürlük, egemenlik ve uluslararası hukukun ortak değerlerinin pekiştirilmesi" olacağını duyurmuştu. Açıklamada, Kırım'ın sadece Ukrayna'nın ayrılmaz bir parçası değil, aynı zamanda "dünya güvenliğinin bir kalkanı" olduğu vurgulanmıştı. Zirveyle Kırım'ın işgalden kurtarılmasının; uluslararası toplumun saldırganlığa karşı durma yeteneğini kanıtlayacağı ve BM Şartı'na olan saygıyı yeniden tesis edeceği mesajı verilecek. Kırım Temsilciliğinden yapılan açıklamada, "Kırım Platformu'nun beşinci zirvesi, Kırım'ın Ukrayna'nın ayrılmaz bir parçası olduğunu ve işgalci devletin işlediği tüm suçların hesabını vermesi gerektiğini hatırlatmak için bir fırsattır." ifadelerine yer verildi. MİLLÎ LİDER KIRIMOĞLU, KIRIM TATARCA KONUŞACAK 5. Uluslararası Kırım Platformu Zirvesinde açılış konuşmasını Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy yapacak. Ardından Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu zirvede söz alacak. Zirve öncesinde Kırım Haber Ajansının (QHA) sorularını yanıtlayan Kırımoğlu, konuşmasını Kırım Tatarca olacak yapacağını kaydederek şöyle konuştu: Bir inanç var; 'BM kürsüsünde konuşulan dil asla yok olmaz' şeklinde. Malum biliyorsunuz, Kırım Tatarca UNESCO tarafından 'yok olma tehlikesi altındaki diller' listesinde. Ben de konuşmamı Kırım Tatarca olarak yapacağım. BM GENEL KURULU ÖNCESİ KIRIM PLATFORMU ZİRVESİ İÇİN ULUSLARARASI KAMPANYA! Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği ile Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülen kampanya, Kırım’ın yalnızca Ukrayna’nın bir parçası değil, aynı zamanda küresel adaletin ve güvenliğin sembolü olduğunu vurguluyor. Kampanyanın ana sembolü olarak seçilen “qalqan” (kalkan), Kırım el sanatlarının estetik mirasını ve direniş ruhunu yansıtıyor. Üzerindeki laleler, mihrab formları, boynuz motifleri ve çiçekler; yeniden doğuşu, dayanıklılığı ve manevi yönelişi simgeliyor. Kalkanın merkezinde adalet yer alırken, çevresinde ortak bir hedefe yönelen halklar tasvir ediliyor. Bu kompozisyon, hem Kırım’ın savaşçı geleneğine hem de uluslararası hukukun saldırganlığı durdurma gücüne metaforik bir gönderme niteliği taşıyor.

Zelenskıy, BM Genel Kurulu ve Kırım Platformu Zirvesi için New York'ta Haber

Zelenskıy, BM Genel Kurulu ve Kırım Platformu Zirvesi için New York'ta

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski) Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'na, Ukraynalı Çocukların Geri Dönüşü Koalisyonu'nun ilk Liderler Zirvesi'ne ve Uluslararası Kırım Platformu Zirvesi'ne katılmak üzere Ukrayna heyeti ve First Lady Olena Zelenska ile birlikte 23 Eylül 2025 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) New York kentine gitti. Cumhurbaşkanı Zelenskıy, Kırım Platformu Zirvesi'nin Rusya'nın 2014 yılında başlattığı savaşın küresel değişimlerini ortaya koyduğunu belirttiği açıklamasında ayrıca, "Rus saldırganlığının kökenlerini hatırlıyoruz. Savaşı durdurmak için elimizden geleni yapıyoruz. Tüm Ukraynalı çocuklar için uzun vadeli güvenlik sağlamak için çalışıyoruz. Ortaklarımızdan gelen destek çok önemli. Ve bu yeni destek, şüphesiz bu diplomatik haftanın sonucu olacaktır." ifadelerini kullandı. ZELENSKIY KAZAK MEVKİDAŞI İLE BİR ARAYA GELDİ Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy New York temasları kapsamında Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile görüştüğünü kaydetti. Zelenskıy, Tokayev ile ABD, Avrupa ve dünyadaki diğer ülkelerin desteğini ele aldıklarını belirterek, "Kazak şirketlerin Ukrayna'nın toparlanmasına katılma konusundaki ilgilerini de ele aldık. Kazakistan'ın Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum." dedi. DONDURULMUŞ RUS VARLIKLARI ELE ALINDI Uluslararası Para Fonu (IMF) Genel Müdürü Kristalina Georgieva ile de bir araya geldiklerini aktaran Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, dondurulmuş Rus varlıkları üzerine görüşme yaptıklarını bildirdi. İkili görüşmede Ukrayna hükûmeti ile IMF arasındaki iş birliğini ele aldı. ABD BAŞKANININ ÖZEL TEMSİLCİSİ İLE GÖRÜŞTÜ Öte yandan Ukraynalı lider, ABD Başkanının Özel Temsilcisi Keith Kellog ile bir araya geldiklerini belirtti. Görüşmede Ukrayna Millî Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov de yer aldı. Cephedeki son durumu ve taarruz hareketi sonuçlarını Kellog'a aktardığını dile getiren Zelenskıy, "Ukrayna ve ABD arasındaki iş birliğinin geliştirilmesine, özellikle de insansız hava araçları (İHA) ve Ukrayna'nın ABD'ye önerdiği Amerikan silahlarının tedariki konusunda karşılıklı yarar sağlayan anlaşmalara değindik. Keith Kellogg'a verdiği destek ve yardımlardan dolayı, ABD Başkanı Donald Trump'a ise savaşı sona erdirmek ve ölümleri durdurmak için gösterdiği çabalardan dolayı minnettarım." ifadelerine yer verdi. Umerov ise görüşmeye ilişkin olarak yaptığı açıklamada, "Ukrayna'nın savunma kapasitesini artıracak Amerikan silahlarının satın alınması ve insansız hava araçlarıyla ortak programlar görüşüldü. ABD ile ortaklık hava savunmamızı güçlendirmek ve silah üretimini genişletmek için kritik önem taşıyor." değerlendirmesini yaptı.

Dışişleri Bakanı Fidan Kıbrıs konulu toplantıya katılacak Haber

Dışişleri Bakanı Fidan Kıbrıs konulu toplantıya katılacak

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 16-17 Temmuz 2025 tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrinde düzenlenecek Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Formatlı Gayri Resmî Toplantı’ya katılacak. FİDAN, KIBRIS'TA TÜRK VE RUM TARAFI ARASINDA İŞ BİRLİĞİ İÇİN MÜZAKERE EDECEK Dışişleri Bakanı Fidan’ın katılacağı toplantıya Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Hristodulidis, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis ve Birleşik Krallık'ın Avrupa, Amerika ve Denizaşırı Topraklardan Sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty katılacak. Toplantıda Türkiye’yi temsil eden Bakan Fidan, Kıbrıs Adası’nda Türk ve Rum tarafı arasında iş birliğini ve iki taraf arasında iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmeye yönelik müzakere edecek. CENEVRE’DE DÜZENLENEN TOPLANTIDA ADADA TARAFLAR ARASINDA İŞ BRİLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ KARARLAR ALINMIŞTI Daha önce Bakan Fidan’ın katıldığı 17-18 Mart 2025 tarihlerinde İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Gayri Resmî Toplantı’da Kıbrıs Adası’ndaki Türk ve Rum tarafları arasında Kıbrıs meselesinin çözümü için bir ortak sonuca varılamamıştı. BM Genel Sekreteri Guterres’in isteği üzerine adada iki tarafın da yararına olacak iş birliği alanlarına odaklanılmıştı. Bu kapsamda toplantıya katılan liderler, adada yeni geçiş noktalarının açılması, mayınların temizlenmesi, ara bölgede güneş enerjisinden elektrik üretimi, çevre ve iklim değişikliği, mezarlıkların restorasyonu ve gençlik için bir teknik komitenin kurulması taraflar arasında iş birliğini temin eden konuları müzakere etti. Müzakere edilen konular arasında çevre ve iklim değişikliği, mezarlıkların restorasyonu ve gençlik komitesi konularında önemli gelişmeler kaydedildi. Ara bölgede güneş enerjisinden elektrik üretimi, mayınların temizlenmesi ve yeni geçiş noktalarının açılması konularında ise Rum tarafıyla uzlaşma sağlanamadığı için herhangi bir gelişme kaydedilemedi.

“İnsanlar ve İnsanlık” Sergisi Ukrayna, Kırım ve Türkiye’den sanatçıları New York’ta buluşturdu Haber

“İnsanlar ve İnsanlık” Sergisi Ukrayna, Kırım ve Türkiye’den sanatçıları New York’ta buluşturdu

New York’taki Türk Evi’nde düzenlenen “İnsanlar ve İnsanlık” başlıklı sergi, Ukrayna, Kırım ve Türkiye’den 16 çağdaş sanatçıyı bir araya getirdi. Ukrayna kökenli ABD'li sanatçı İrına Rodnikoff’un küratörlüğünü üstlendiği sergi; ortak tarih, kültürel miras ve kimliğin korunması temalarına odaklandı. Etkinlik, Ukrayna ve Türkiye'nin New York Başkonsolosluklarının desteğiyle hayata geçirildi. 12 Nisan 2025 tarihinde açılışı yapılan ve 29 Nisan’a kadar ziyaretçilere açık olacak sergide; Eduard Belsky, Mıhaylo Deyak, Irina Rodnikoff, Elza Yusufova, Levent Oyluçtarhan, Muhammet İnce ve Elif Kaptan gibi sanatçıların eserleri yer aldı. Sergideki eserler, bireysel ve kolektif hafızayı, köken ve aidiyet duygusunu, kültürel sürekliliği ve sanatın kimlik koruyucu gücünü yansıtıyor. Rodnikoff, sergiyi “birlikte yaşanan acıların, umutların ve insan olma halinin tuvale yansıtılması” olarak tanımlarken, sanatın kültürel direniş ve yeniden bağ kurma aracı olduğunu vurguladı. AÇILIŞ GÜNÜ ETKİNLİKLERİ Açılış gecesi, görsel sanatların yanı sıra müzik ve dans performanslarıyla da dikkat çekti. Ukraynalı piyanist Fima Çupahin (Chupakhin) ile Türk kemancı Gizem Yücel’in sahne aldığı düet, Doğu ile Batı’yı, gelenekle yeniliği buluşturdu. Matthew Matusovskiy ve Isabelle Feldman’ın çağdaş dans gösterileri geceye zarafet ve sembolik anlam kattı. Etkinliğin en dokunaklı anlarından biri, Kırım Tatar çocuklarının geleneksel halk dansı performansıydı. Bu dans, kültürel gururu ve masumiyeti yansıtırken, savaş ortamında sanatın iyileştirici gücünü gözler önüne serdi. Gecede ayrıca, Kırım Ailesi tarafından hazırlanan Çalaşım/Çobotı klibi gösterildi. Kırım Tatar ve Ukrain düğün öncesi ritüellerinin ele alınan klipte geleneklerin ve kuşaklar arası kültürel aktarımın önemi vurgulanıyor. Ukrayna'nın savaşla yüzleştiği bir dönemde gerçekleşen bu etkinlik, sanatın sınırları aşan gücünü ve halklar arası empatiyi güçlendirme potansiyelini bir kez daha ortaya koydu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.