SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Qha

QHA - Kırım Haber Ajansı - Qha haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Qha haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Miss Turkey güzeli Dr. İdil Bilgen: Önemli olan, Türk kadınının her şeyi başarabileceğini göstermektir Haber

Miss Turkey güzeli Dr. İdil Bilgen: Önemli olan, Türk kadınının her şeyi başarabileceğini göstermektir

Türkiye'nin Kıyiv Büyükelçisi Mustafa Levent Bilgen'in kızı, Türkiye'nin güzellik kraliçesi Dr. İdil Bilgen, sağlık alanında yürütülen projelere katkı sağlamak adına Ukrayna'da temaslarda bulundu. Dr. Bilgen; Ukrayna'ya geliş amacını, izlenimlerini, kazanmış olduğu Miss Turkey 2024 Güzellik Yarışması ve Türkiye'yi temsil edeceği Miss World Yarışması başta olmak üzere hakkında merak edilen tüm soruları Kırım Haber Ajansı için yanıtladı. "UKRAYNA’YA HAYRAN KALDIK" Ukrayna’yı ikinci kez ziyaret ettiğini söyleyen İdil Bilgen, ülkedeki izlenimleri hakkında, "Geçtiğimiz yıl, kardeşim Metehan ile birlikte babamı görmek için birkaç günlüğüne gelmiştik. O kısa ziyaret sırasında hem kardeşim hem de ben Ukrayna’ya hayran kaldık. Ukraynalılar o kadar içten, samimi, sıcak, kültürlü, bilgili, mütevazı, yardımsever ve güler yüzlü insanlar ki, onlarla tanışmaktan ve sohbet etmekten büyük keyif alıyorum. Ülkede savaşa ve zorluklara rağmen her Ukraynalının aynı kucaklayıcı, pozitif, doğal, ve zarif tavırları, buraya olan sevgimi daha da özel kılıyor. Birkaç Ukraynalıya, savaşın ortasında nasıl bu kadar pozitif ve kucaklayıcı kalabildiklerini sorduğumda, hepsi bana aynı cevabı verdi; 'Hayatta kalmak ve yaşamak için başka bir yolumuz yok.' Bu dayanışma, direnç ve azim çok önemli ve değerli" ifadelerini kullandı. BİLGEN, ÇOCUKLARA İLK YARDIM EĞİTİMİ VERECEK "Babam ilk kez Kıyiv’e atandığında, mezuniyetimden sonra buraya geleceğimi ve bu savaş döneminde Ukraynalılara destek olmak için elimden geleni yapacağımı kendisine söylemiştim" diyen Bilgen, Ukrayna'da katıldığı programlara ve etkinliklere ilişkin olarak, "Elbette, eğitim nedeniyle ailemden uzakta geçirdiğim yaklaşık 8 yılın ardından, mezuniyet sonrası babamla tekrar vakit geçirmek ve birlikte yaşamak istiyordum. Aynı zamanda, Kıyiv’de önemli sağlık girişimlerine katılarak Ukraynalılara destek olmayı da hedefliyordum ve şu an burada buna yönelik olarak bazı girişimler yapıyorum. Burada, özellikle meme ve rahim ağzı kanseri gibi kadın sağlığı konularında farkındalık yaratmak için çalışıyorum. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha'nın değerli eşi Sayın Tetyana Sıbiha ve Ukraynalı Diplomat Eşleri Derneği ile birlikte farklı hastaneleri ziyaret ettim. Hastane yöneticileriyle bir araya geldim ve görüşmelerimizde, savaş nedeniyle Ukrayna’daki mevcut sağlık krizleri, rahim ağzı kanserine karşı HPV aşısı için yeterli imkanın bulunmaması, taramalara erişimin kısıtlı olması ve HPV enfeksiyonları ile rahim ağzı kanseri hakkında bilgi eksikliği gibi önemli konuları ele aldık. Bu ziyaret sırasında, hastanede tanıştığım değerli bir jinekolog tarafından, Ukrayna’da rahim ağzı kanserinin ortadan kaldırılması için düzenlenen Uzman Konseyine konuşmacı olarak davet edildim. Bu etkinlik, alanında saygın profesörler, önemli sivil toplum kuruluşları, Sağlık Bakanı Yardımcısı, Dışişleri Bakanı’nın eşi ve birçok seçkin davetlinin katılımıyla gerçekleşti. Ayrıca, Temmuz 2024’te saldırıya uğrayan Ohmatdıt Hastanesinin onkoloji bölümünü ziyaret ettim; çocuk onkoloji hastalarıyla vakit geçirerek onlara hediyeler verdim. Bu hastaneyi ziyaret etmek benim için önemliydi, çünkü yaz aylarında yaşanan korkunç saldırıyı yakından takip etmiş ve burada tedavi gören çocuklara bir nebze olsun moral olabilmek istemiştim. Bunun yanı sıra, UNICEF’le de görüşmeler gerçekleştiriyorum ve bu hafta tren istasyonunda çocuklarla sanat etkinlikleri yapacağım. Ayrıca, TİKA’mızın yardımda bulunduğu bir okul ile ve Kıyiv’de UNHCR ile iş birliği içinde çalışan bir sivil toplum kuruluşu ile çocuklara yönelik ilk yardım eğitimleri vereceğim. Çocuklar, bu yaşta duyduklarını ve gördüklerini hafızalarına kazıyor, bu yüzden onlara temel ilk yardım bilgilerini renkler, şekiller ve interaktif yöntemlerle öğretmek istiyorum. Kim bilir belki de birkaçı gelecekte doktor olur. Ben de 11-12 yaşlarındayken doktor olmak istediğimi biliyordum ve bugün burada, yeni mezun bir doktor olmanın mutluluğunu yaşıyorum" değerlendirmesini yaptı. "KIYİV, ETKİLEYİCİ BİR BAŞKENT" Ziyareti esnasında Kıyiv'i görme fırsatı olduğunu ve çok sevdiğini kaydeden Dr. Bilgen, şehri, "etkileyici, güzel, kültürel dokusu olan bir başkent" olarak tanımladı. Zaman buldukça şehri keşfetmeye çalıştığını dile getiren Bilgen, "Ukrayna Dışişleri Bakanlığını ziyaret etme fırsatım oldu; tarihi bir yapı ve iç tasarımı oldukça zarifti. Turistik yerler arasında ise St. Sofia ve St. Michael kiliselerini gezdim. Ukrayna Milli Operasında Snow Queen balesini, Kıyiv Operetta Tiyatrosu’nda Chicago müzikalini izledim. Gösteriler olağanüstüydü; sahne tasarımı, kostümler, orkestra, danslar ve oyunculuk her anlamda kusursuzdu. Bu performanslarla bir kez daha sanatın ve müziğin insanları nasıl birleştirdiğine şahit oldum. Ukraynalıların bu gösterilere katılım sağlayarak sanat ve müziği desteklemeye devam etmesi, kültürel derinliklerini ve sanata verdikleri değeri gözler önüne seriyor. Ayrıca, Ana Vatan Anıtı'nı ve Bağımsızlık Meydanı’nı ziyaret ettim. Taras Şevçenko Üniversitesini ve Ukrayna Millî Sanat Akademisine bağlı Modern Sanat Araştırma Enstitüsünü de ziyaret etme şansım oldu. Lart Galeri’ye de gittim ve burada dünyaca ünlü sanatçı Ivan Marçuk’un eserlerini inceleme fırsatı buldum. Podil semtinde ve şehir merkezinde yürüyüş yapmayı da seviyorum. Şehirdeki bina tasarımları, sokakların mimarisi ve detaylara gösterilen özen gerçekten çok ince bir mimari zevki yansıtıyor" diye konuştu. "BANA GÖRE; HAYATTA, DOKTOR OLMAKTAN DAHA TATMİN EDİCİ BİR MESLEK YOK" Dr. İdil Bilgen, QHA'nın meslek olarak neden tıp alanını seçtiği sorusunu ise şöyle yanıtladı: Ben her zaman tıp okumayı istedim. Kendim için hiçbir zaman farklı bir kariyer yolu görmedim ve düşünmedim. Bana göre hayatta, doktor olmaktan daha tatmin edici bir meslek yok. Hasta-doktor iletişimi son derece hassastır; hastalar size, sağlık sorunlarına çare bulacağımız umuduyla gelirler. Bir doktor olarak, yalnızca hastalarınızın tedavi sürecine rehberlik etmekle kalmaz, aynı zamanda onların mücadelelerine ve zaferlerine de ortak olursunuz. Doktorluk ünvanı, isminden çok daha fazlasını ifade eder; hangi branşta olursanız olun, hastalarınıza sağlıklarını geri kazandırmak için çalışırsınız. Hastalara ve ailelerine destek olabilmek benim için büyük bir ayrıcalık. Ayrıca, meraklı bir yapıya sahibim ve öğrenmeyi çok seviyorum. Tıp bilimi, teknolojiyle iç içe olan, teknolojiyle gelişen bir alan ve bu meslekte yer alanları sürekli yenilikleri takip etmeye teşvik ediyor. İnsan sağlığını iyileştirmeye yönelik bu dinamik süreç, özellikle benim seçtiğim radyasyon onkolojisi alanında benzersiz ve süratle gelişen bir boyut kazanıyor. Röportaj kapsamında hobilerinden de bahseden Bilgen, "Spor yapmaya gerçekten bayılıyorum. Çocukluğumdan beri sporla iç içeyim ve bu yüzden spor, benim için yalnızca bir hobi değil aslında; bir yaşam tarzı. Genç yaşımda koşmaya başladım ve okuduğum tüm okullarda koşu takımına girdim. Ayrıca, bir süre ortaokul ve lisede düzenli olarak voleybol oynadım. Küçük yaşlardan itibaren sporla iç içe büyüdüğüm için fitness hayatımın doğal bir parçası oldu. Spor rutinim açısından, genellikle fonksiyonel fitness, ağırlık ve dayanıklılık çalışmaları yapıyorum. Üniversitedeyken de düzenli spor salonuna gidiyordum. Dans etmeyi de çok seviyorum; bir süre modern dans ve hip-hop danslarını yaptım. Lise yıllarında dans ederken çok keyif alıyordum, şimdi ise vakit buldukça eğlence amaçlı devam ediyorum. Dans ettiğimde sadece müziği ve koreografiyi yaşıyorum. Dans keyifle yaptığım bir hobim iken şimdi bazı arkadaşlarımla buluştuğumda sosyal hayatımızın da eğlenceli bir parçası oluyor." dedi. "KENDİME VAKİT AYIRMAYI İHMAL ETMEDİM" "İş yoğunluğunuz arasında kendinize nasıl zaman ayırıyorsunuz?" sorusuna ise şu cevabı verdi: "Bu harika bir soru. Gerçekten çok yoğunum, ancak aslında herkes kendi hayatına göre yoğun, değil mi? Önemli olan bu süreci nasıl yönettiğimiz çünkü yoğun tempomuz asla bitmeyecek; kendi adıma konuşursam yoğunluğum her geçen gün artıyor. Hem Kıyiv’de sosyal sorumluluk çalışmalarımı yürütüyorum, yıllardır devam ettirdiğim tıp araştırma projelerimi sürdürüyorum ve bu projelerin raporlarını yazıyorum. Ayrıca Kıyiv’deki davetler için konuşmalar hazırlıyorum, etkinlik fikirleri araştırıyorum ve tabii ki, tıp kariyerim için ayrı bir süreç yönetiyorum. Elbette, birden fazla işi aynı anda yapmaya çalışırken zaman zaman kendimi stresli hissedebiliyorum. Ancak eğitim hayatım boyunca ve şu anda da, her zaman kendime vakit ayırmayı ihmal etmedim. Spor yapmak ve ailemle, yakın arkadaşlarımla vakit geçirmek, aslında benim için gerçekten değerli olan 'kendime zaman' anlamına geliyor. Bunu, çok sıkı bir zaman yönetimi programı uygulayarak başarabildiğimi düşünüyorum. Her gün günlük görevlerimi tamamlamaya özen gösteriyorum. Çok erken kalkar ve geç yatabilirim ancak o gün yapılacaklar listemi mutlaka bitiririm. Programımı verimli, vakitlice ve proaktif bir şekilde yürütmeye özen gösteririm. Edindiğim bu disiplinli çalışma alışkanlıkları sayesinde, her gün spor yapacak ve kitap okuyacak vakit bile bulabiliyorum." "TOPLUMDA FARKINDALIK YARATABİLMEYİ HEDEFLİYORUM" Dr. Bilgen, geçen yıl birinci olduğu güzellik yarışmasına katılmaya karar verme süreci hakkında ise "Miss Turkey ve Miss World güzellik yarışmalarını, kadının önce Türkiye’ye, sonra da dünyaya açılan pencereleri olarak değerlendiriyorum. Bu platformları, toplumu önemli konularda bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak adına büyük bir fırsat olarak görüyorum. Daha önceki röportajlarımda da hep bunun altını çizdim. Yeni hekimlik yolculuğuna başlayan bir genç kadın olarak, Miss Turkey ve Miss World platformlarında kadın sağlığına dair özellikle meme ve rahim ağzı kanseri farkındalığı ile önlem, taramalar ve erken teşhis konularına dikkat çekmeye çalışıyorum. Ulusal ve uluslararası düzeyde bu önemli konulara odaklanarak toplumda farkındalık yaratabilmeyi hedefliyorum. Biz gençlerin, toplumsal sorumluluk alarak bu tür konularda aktif olmamız gerektiğine inanıyorum. Zira çağ değişiyor ve artık geleceği şekillendirmede söz sahibi olan biz gençleriz. Bu uluslararası platformu, kadın sağlığına dair bilgi paylaşımı ve farkındalık yaratma konusunda büyük bir kaynak olarak değerlendiriyorum. Miss World yarışmasının da sloganı 'Beauty with a Purpose' yani 'amacı olan güzellik'tir." değerlendirmesini yaptı. BİLGEN'DEN KADINLARA MESAJ QHA aracılığıyla Türk kadınlarına da bir mesaj ileten Bilgen şunları söyledi: Güzelliğin hem kutlandığı hem de sorgulandığı küresel bir platformda yer alan bir genç kadın olarak, önemli bir mesajı paylaşma sorumluluğunu hissediyorum. Bu mesajı, özellikle sosyal medya paylaşımlarımda sürekli olarak vurgulamaya çalışıyorum. Öncelikle, ülkemize doğal güzelliğin önemini hatırlatmak isterim. Dijital dünyanın yön verdiği bir çağda, genç kadınlar toplumsal eğilimlerle şekillenen güzellik standartlarına uyma konusunda ciddi bir baskı hissediyor. Maalesef, kendimiz olmanın o güçlü zarafetini unutmuş durumdayız. Gerçek güzellik, değişmeden kendimizi sevmek olmalı; ancak bu gerçeği ne yazık ki, göz ardı ediyoruz. Geçici eğilimler ve toplumsal baskılarla şekillenen uyum arayışı, kendi özelliklerimizi unutmamıza yol açıyor. 21. yüzyılda dünya bireyselliği kutlarken, neden hala kendimizi bir imaja uydurmak için bu kadar istekli oluyoruz? Benzersizliğin kutlandığı bir çağda yaşarken, herkesin 'aynı olma' yarışından bir adım geri çekilmesini öneriyorum. Sağlık nedenleri ya da kişisel tercihler doğrultusunda yapılan tıbbi kozmetik işlemler tabii ki ayrı bir konu. Ancak toplumsal baskılarla yönlendirilen estetik amaçlı görünüm değişikliklerinin sorgulanması gerektiğine inanıyorum. Kendi güzelliğimizi takdir etmeyi yeniden öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Gerçek özgüven, dışsal beklentilere uyum sağlamak için kendimizi değiştirmekten değil, en otantik halimizde kim olduğumuzu kucaklayıp kutlamaktan gelir. Her birimiz, kendimize özgü bir güzellik taşırız ve bu, onurlandırılması gereken bir değerdir.  "ÖNEMLİ OLAN, TÜRK KADINININ HER ŞEYİ BAŞARABİLECEĞİNİ GÖSTERMEKTİR" Gelecek aylarda Miss World yarışmasında Türkiye’yi temsil edecek olan İdil Bilgen son olarak; bu yarışmayı izleyecek insanlara, "Türk kızlarına ve aslında tüm dünyadaki genç kızlara naçizane ilham olabilmeyi diliyorum. Onlara şunu söylemek istiyorum: İnandığımız hedeflere erişebilmek tamamen kendi elimizde! Hem meslek kariyerlerinde başarılı olabilirler hem de zarafetleri ve donanımlarıyla örnek olabilirler. Önemli olan, Türk kadınının her şeyi başarabileceğini göstermek ve bunun için azmini ortaya koyabilmektir. Güzellik, bir bütündür. Çağa göre, doğru beslenmeye, bakıma ve mevcut imkanlara göre değişen bir kavramdır. Fiziksel özelliğinin yanı sıra, iç dünyası, duruluğu, düşünce yapısı, kültürü, vizyonu, beden dili ve iletişim şekli bir insanın güzelliğini tamamlar. Türkiye’de ve dünya genelindeki genç kızlarımız kendilerini ne kadar donanımlı hale getirebilirlerse, gelecek nesillere de o kadar örnek olabilirler" cümleleriyle seslendi.

Basının en iyileri ödüllendirildi: QHA Editörüne "Yılın Türk Dünyası Editörü" ödülü! Haber

Basının en iyileri ödüllendirildi: QHA Editörüne "Yılın Türk Dünyası Editörü" ödülü!

Türkiye’nin başkenti Ankara’da düzenlenen "Global Avengers Awards 2024" medya ödülleri sahiplerini buldu.  Hilton Garden Inn'de 30 Kasım 2024 tarihinde tertip edilen ödül törenine çok sayıda iş insanı, sanatçı ve basın mensubu katıldı. Uğur Arslan ile Elif Güçkıran'ın sunuculuğunu yaptığı törende, Kırım Haber Ajansı (QHA) Editörü Mustafa Koçyegit'e, "Yılın Türk Dünyası Editörü" ödülü verildi. EN İYİLER ÖDÜLLERİNİ ALDI Farklı kategori ve alanlarda yaklaşık 100 ödülün takdim edildiği törende, "Basın Emek Ödülü" eski Anadolu Ajansı Müdürü İzzet Dağıstanlı'ya verilirken, "Yılın Genel Yayın Yönetmeni" haberler.com Genel Yayın Yönetmeni Av. Bedia Teymur oldu. "Türk Dünyası Vefa Ödülü" Azerbaycan Devlet Kanalı Türkiye Temsilcisi Yalçın Aliyev'e giderken, "Türk Dünyası Basınına Katkı Ödülü" Türkgün Gazetesi Ankara Temsilcisi Kadir Yıldız'a verildi. "En İyi Kadın Muhabir" ödülünü Haber Global'den Merve Pekmez'in aldığı gecede, "Yılın Erkek Muhabiri" ödülü TGRT Haber'den Mevlüt İşli'ye verildi. TV Net'ten Sevban Durmaz "Yılın Savaş Muhabiri", Türkiye Gazetesinden Emrah Özcan "Yılın Cumhurbaşkanlığı Muhabiri", TV 100'den Fatih Poyraz "Yılın Asayiş Muhabiri", DHA'dan Mikail Karasan "Yılın Spor Muhabiri" ödüllerini aldı. Ekol TV "Yılın Çıkış Yapan Haber Kanalı" seçilirken, "Yılın En İyi Müzik Kanalı" Number One TV oldu. Program, basın mensuplarına ödüllerin takdim edilmesi akabinde çeşitli gösterilerin sahnelenmesi ve düzenlenen defile ile sona erdi

TİKA’dan Kırım Haber Ajansı Kıyiv Ofisine ekipman desteği Haber

TİKA’dan Kırım Haber Ajansı Kıyiv Ofisine ekipman desteği

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Ukrayna Program Koordinasyon Ofisi, Kırım Haber Ajansına (QHA) ekipman desteğinde bulundu. QHA Kıyiv Ofisine teslim edilen ekipmanlar, Ukrayna’da savaş koşullarında çalışan gazetecilere önemli bir katkı sağlayacak. Teslim töreninde; TİKA Ukrayna Program Koordinatörü Yahya Kemal Tunca, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Kırım Milli Varlık Vakfı Başkanı Lenur Mambetov ve QHA Genel Müdürü İmran Useinov konuşma yaptı. TİKA'DAN QHA'YA EKİPMAN DESTEĞİ  TİKA Ukrayna Program Koordinatörü Yahya Kemal Tunca, yeni ekipmanlar ile Kırım Haber Ajansı Kıyiv Ofisinin çalışmalarına destek olduklarını ifade etti. Kırım Haber Ajansı Genel Müdürü İmran Useinov ise ekipmanların kullanılacağı alanlar hakkında bilgi verdi. Useinov, TİKA Başkanı Serkan Kayalar'a teşekkürlerini bildirdi. Kırım Milli Varlık Vakfı Başkanı Lenur Mambetov, verilen desteğin Ajansın faaliyetleri ve Kırım Tatar halkı için çok önemli olduğunu vurguladı. Teslim törenine katılan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, TİKA'ya Kırım Tatar medyasının gelişimine sunulan katkıdan dolayı teşekkür etti. Kırım Haber Ajansının Türk dünyasına yönelik çalışmalarının önemine dikkat çekti. Çubarov, QHA'nın, Rus işgalindeki Kırım'daki baskılar ve insan hakları ihlalleri ile Ukrayna'da devam eden topyekun savaş hakkındaki en güncel ve doğru bilgileri dünya kamuoyuna sunduğunu kaydetti. KTMM Başkanı, bu destek ile beraber çalışmaların daha iyi bir seviyeye geleceğini belirtti.  TİKA’nın Ukrayna’da savaş şartlarında çalışan gazetecilere yönelik ekipman desteği, Kırım Haber Ajansı Kıyiv Ofisine teslim edildi pic.twitter.com/rktEbxS3ZC — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 13, 2024

Kırımoğlu AHBVÜ öğrencileriyle QHA'da bir araya geldi Haber

Kırımoğlu AHBVÜ öğrencileriyle QHA'da bir araya geldi

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) Gazetecilik Bölümü 3. sınıf öğrencileri 24 Ekim 2024 tarihinde Kırım Haber Ajansı (QHA) Türkiye İrtibat Bürosu'nu ziyaret etti. AHBVÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol İlhan'ın vermiş olduğu ders kapsamında ajansa gelen öğrenciler, burada QHA'nın faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Öğrenciler aynı zamanda Kırım Tatarları ve Ukarayna'daki son gelişmeler hakkında QHA çalışanlarından bilgi aldı. QHA İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar, QHA Editörü Mustafa Koçyegit ve QHA Sosyal Medya Direktörü Nazım Erkan Uğurluol, öğrencilere tecrübelerini aktardı.  KIRIMOĞLU, ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELDİ Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 24 Ekim'de Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Gazetecilik Bölümü 3. sınıf öğrencileriyle Kırım Haber Ajansında bir araya geldi pic.twitter.com/ebWwCPqKgn — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 24, 2024 Öte yandan Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, ziyarette bulunduğu QHA'da öğrencilerle de bir araya geldi. Efsanevî lider Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na, Kırım Milli Varlık Vakfı Başkanı Lenur Mambetov ve Kırım Tatar Milli Kurultayı Delegesi ve Kırımoğlu'nun Yardımcısı Şevket Usmanov eşlik etti. Kırımoğlu ile tanışma fırsatı yakalayan öğrenciler, Rus işgali altındaki Kırım, Rus saldırılarıyla mücadele eden Ukrayna cephesindeki son gelişmeler ve Kırım Tatarları hakkında merak ettiklerini sordu. Kırımoğlu, Ukrayna'daki gelişmeleri ele alırken, Kırım Tatarlarının anavatanlarından uzakta bırakıldığını, Kırım'dakilerin ise baskı altında olduğunu vurguladı.  Ayrıca Kırım Millî Varlık Vakfı Başkanı Mambetov ise 10 yıldır işgal altında olan Kırım'da 132'si Kırım Tatarı olmak üzere 218 Ukraynalının haksız yere alıkonularak Rus işgalciler tarafından tutuklandığını bildirdi. Mambetov, çalışmalarını Kırım Tatar kültürünü korumak için yürüttüklerini de sözlerine ekledi.

QHA halka sordu: Kırım'ı biliyor musunuz? Haber

QHA halka sordu: Kırım'ı biliyor musunuz?

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Ankara Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) katil lideri Josef Stalin tarafından resmi rakamlara göre 420 bini aşkın Kırım Tatarı anavatanından Türkistan, Ural Dağları ve Sibirya'ya kadar sürüldü. Sovyet yönetimince acımasızca sürgün edilen Kırım Tatarının yüzde 46'sı sürgün yolunda ve gittikleri yerlerde açlıktan, susuzluktan ve çeşitli hastalıklar yüzünden hayatını kaybetti. QHA 18 Mayıs 2023 tarihinde başkentlilere, "Haritada sarı boyalı bölge neresi biliyor musunuz?", "Kırım ve Kırım Tatarları hakkında neler biliyorsunuz?" ve "Kırım 9 yıldan beri tekrar Rus işgali altında. Bu konu hakkında neler düşünüyosunuz?" gibi soruları yöneltti. QHA HALKA SORDU: KIRIM'I BİLİYOR MUSUNUZ? QHA'nın uzattığı mikrofona konuşan başkentlilerin çoğunluğu haritada Kırım'ı bildi ve 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yılında Kırım Tatarlarının ana vatanlarına dönüşü için dileklerde bulundu. İşte o röportaj: 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı. Kırım Tatarları 1991'de SSCB'nin dağılmasıyla anavatanlarına dönse de Rusya Federasyonu'nun savaş suçlusu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in emriyle vatan Kırım, 2014 yılında yeniden işgal edildi. Yurdunda kalan Kırım Tatarları, 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya karşı başlatılan işgal girişimi ve topyekun saldırıların ardından işgalci yönetim tarafından Ukrayna cephesine karşı savaşması için zorla askere alınıyor. Bugün, işgalci Ruslar tarafından Kırım Tatarlarına baskı ve zulüm yarımadada halen devam ediyor. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.