SON DAKİKA
Hava Durumu

#Qha

QHA - Kırım Haber Ajansı - Qha haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Qha haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

QHA halka sordu: Kırım'ı biliyor musunuz? Haber

QHA halka sordu: Kırım'ı biliyor musunuz?

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) katil lideri Josef Stalin tarafından resmi rakamlara göre 420 bini aşkın Kırım Tatarı anavatanından Türkistan, Ural Dağları ve Sibirya'ya kadar sürüldü. Sovyet yönetimince acımasızca sürgün edilen Kırım Tatarının yüzde 46'sı sürgün yolunda ve gittikleri yerlerde açlıktan, susuzluktan ve çeşitli hastalıklar yüzünden hayatını kaybetti. QHA 18 Mayıs 2023 tarihinde başkentlilere, "Haritada sarı boyalı bölge neresi biliyor musunuz?", "Kırım ve Kırım Tatarları hakkında neler biliyorsunuz?" ve "Kırım 9 yıldan beri tekrar Rus işgali altında. Bu konu hakkında neler düşünüyosunuz?" gibi soruları yöneltti. QHA HALKA SORDU: KIRIM'I BİLİYOR MUSUNUZ? QHA'nın uzattığı mikrofona konuşan başkentlilerin çoğunluğu haritada Kırım'ı bildi ve 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yılında Kırım Tatarlarının ana vatanlarına dönüşü için dileklerde bulundu. İşte o röportaj: 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı. Kırım Tatarları 1991'de SSCB'nin dağılmasıyla anavatanlarına dönse de Rusya Federasyonu'nun savaş suçlusu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in emriyle vatan Kırım, 2014 yılında yeniden işgal edildi. Yurdunda kalan Kırım Tatarları, 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya karşı başlatılan işgal girişimi ve topyekun saldırıların ardından işgalci yönetim tarafından Ukrayna cephesine karşı savaşması için zorla askere alınıyor. Bugün, işgalci Ruslar tarafından Kırım Tatarlarına baskı ve zulüm yarımadada halen devam ediyor.

Ruslar sosyal medyada Türkiye'deki depremzedelere neden seviniyor? Haber

Ruslar sosyal medyada Türkiye'deki depremzedelere neden seviniyor?

Asif Aliyev QHA Kıyiv Kırım Haber Ajansı Kıyiv Ofisinden Asif Aliyev, Türkiye'de yaşanan asrın deprem felaketi karşısında Rus medyasında ve Rus kamuoyunda oluşan nefret dilini derledi. 6 Şubat'ta 2023 tarihinde Türkiye'de insan kayıp ve yıkım açısından güçlü bir depremle sarsıldı. Afet komşu Suriye'ye de yansıdı. Bugüne kadar Türkiye'de ölü sayısı 43 binin üzerinde ve bu rakam her geçen gün artıyor. Türk şehirlerindeki binalar iskambil kâğıdı gibi katlanmış ve asfalt yollarda derin çatlaklar oluşmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzyılın trajedisi olarak nitelendirdiği Türkiye'deki yıkım tüm dünyayı şok ederken; onlarca ülke enkaz altında kalan insanları kurtarmak için ekiplerini ve doktorlarını gönderdi. Sıradan insanlar da dayanışma ve sempati gösterdi. Dünyanın birçok ülkesinde insanlar Türk Büyükelçiliğine çiçek ve kandil getirdiler. Çiçek sepetleri, çocuk oyuncakları, destek sözleri içeren notlar dünyanın hemen her yerinde Türk diplomatik misyonların da sergilendi. Orta Asya'da, Azerbaycan'da, Pakistan'da, Afganistan'da, Avrupa'da dünyanın hemen her yerinden binlerce insan insani yardım çağrısına yanıt verdi ve deprem kurbanları için sıcak giysiler toplamaya başladılar. "Dost kara günde belli olur" sözünden böbürlenenler, insanların ölümlerinden sevinç duyanlar, nefretlerini kusanlar ortaya çıkmışlar oldular. Sosyal medyada Ruslar, masum depremzedelerin ölümüne resmen sevindi. Türkiye'ye karşı ortaya konulan bu nefret dilinin ana nedenlerinden birisi de işgalcilere karşı Ukraynalılara sağlanan yardım oldu. Oldukça iyi bilinen Rus Telegram kanallarında, 2015 yılında Türkiye tarafından düşürülen ve Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağını hatırlattılar. Bu sosyal medya'da kişisel veriler saklamak mümkün olduğu  için nefret söylemi sınır tanımıyordu. “Türk'e ölüm…, bugün mutlu bir gün. Şampanya masrafları bana ait arkadaşlar," diye yazdı kullanıcı V.Dobro. Adı açıklanmayan başka bir kullanıcı "Türk domuzlarına ölüm" yazdı. "Türkler... Azeriler gibi" diyerek seviniyor Babayan lakaplı kullanıcı. Başka bir telegram kanalında Ruslar, Ukrayna'ya Bayraktar İHA tedariki için depremi alaycı bir şekilde "intikam" olarak adlandırdı. "Ve sadece Türkler öldü? Umarım Ruslar zarar görmemiştir" "Şimdiden 130 bin kişi öldü. Ağla" "Türkler için üzgün değilim" "Barışçıl ruhlar" (ruhlar - Asya ve Doğu halklarının temsilcileri için aşağılayıcı bir isim) "Bu Donbass intikamı hayvanlar" "Türkiye'nin Rusya'ya İlahi Cezası" Rus yetkililer tarafından yasaklanan ve aşırılık yanlısı olarak adlandırılan Facebook'ta bu tür yorumlar silinirdi ancak Telegram sosyal medyasında her şey mevcut kapalı uyuşturucu satış gruplarından pornografik içeriğe ve kontrolsüz devasa on binlerce sohbetteki yorum sayısı görülüyor. Yorumların doğruluğu bu linkten görülebilir: https://t.me/readovkanews/52049 "Rus kimyager" lakaplı bir kullanıcı, tamamen siyasi nedenlerle Türklere hiç acımadığını yazıyor. "Bu ülke her zaman Rusya için bir düşman olmuştur ve olacaktır" diye yazıyor. Rusların Telegram kanalındaki paylaşımlara öfkesini dile getiren Ukraynalı profesyonel tenisçi Alexandr Dolgopolov, bu tip insanları kınadı. Ukrayna'nın barışçıl şehirlerine yönelik füze saldırılarını alkışlayan, daha fazla Ukraynalının öldürülmesi çağrısında bulunan Rus toplumunun deprem ölümlerine sevinmesi şaşırtıcı değil. Propaganda sarhoşu olan Ruslar, kendi koordinat sistemlerinde dünyayı büyük bir düşman sahası olarak görürken, Türkiye'de yaşanan doğal afet onlara sevinme sebebi olmuştur. "Başkasının belalına sevinme ve başarısına kıskanma, kendine nefret ekme - ruhu ile daha zengin olmayacaksın", şairi bilinmeyen bu şiirdeki satırlar, Rusların mevcut karakterini doğru bir şekilde ifade ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.