SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Romanya

QHA - Kırım Haber Ajansı - Romanya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Romanya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Topçu'dan Kırım Tatarlarının çilekeş doktoru Ahmet Özenbaşlı'yı anma mesajı Haber

Topçu'dan Kırım Tatarlarının çilekeş doktoru Ahmet Özenbaşlı'yı anma mesajı

Türkiye Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Türk dünyasında aydınlanmanın büyük öncüsü, ünlü Kırım Tatar fikir adamı İsmail Bey Gaspıralı’nın açtığı yoldan yetişmiş nadide şahsiyetlerden birisi olan Dr. Ahmet Özenbaşlı'yı anma mesajı yayımladı. 4 Aralık 1958'de yaşama gözlerini yuman Özenbaşlı'nın vefatının 67. münasebetiyle yayımladığı mesajında Yalçın Topçu, şu ifadelere yer verdi: Kırım'ın ve kadim halkı Tatar soydaşlarımızın özgürlük davası için ömrünün 6 yılını çalışma kampında, 8 yılını cezaevinde geçiren Kırım Tatar Türklerinin çileli doktoru Ahmet Özenbaşlı'yı vefatının yıldönümünde (4 Aralık 1958) saygı ve rahmetle anıyoruz. El-Fatiha!.. DR. AHMET ÖZENBAŞLI KİMDİR? Kırım Tatarı siyaset ve fikir adamı Dr. Ahmet Özenbaşlı 10 Şubat 1893’te Bahçesaray’da doğdu. Babası ressam ve hattat Seyit Abdullah Özenbaşlı, Tercüman Gazetesine şiirler ve makâleler yazan bir sanat adamıydı. İlkokulu bitirdikten sonra Akmescit lisesinde okumaya başlayan Ahmet Özenbaşlı’nın, ailesinin ekonomik durumu babasının hastalığı nedeniyle kötüleşmişti. Yetenekli ve akıllı bir çocuk olan Ahmet’in eğitim masraflarını, Kırımlı hayırseverlerin kurduğu ”Hayriye Cemiyeti” karşıladı. Kendisini okutan hayırseverleri utandırmayan Ahmet Özenbaşlı, 1914 yılında okulundan dereceyle mezun oldu. Ancak başarılı genç, aldığı madalyanın sevincini yaşayamadan, kendisi için ”Hoca” şiirini yazdığı Gaspıralı İsmail Bey’in ölümüyle sarsıldı. ÖZENBAŞLI, "KIRIM TALEBE CEMİYETİ" VE "VATAN CEMİYETİ" GİBİ KURULUŞLARDA ÖNEMLİ ROL OYNADI 1915 yılında Odesa’daki Novorissiya Tıp Fakültesi’ne giren ve okulunda aktif bir öğrenci olan Ahmet Özenbaşlı, üniversitenin Demokratik Öğrenci Komitesi başkanlığına seçildi. Tıp Fakültesi günlerinde fikir dünyası da şekillenmeye başlayan genç doktor adayı, lise yıllarında Tercüman’ı sürekli takip etmiş, Abdürreşid Mediyev gibi millî yazarların yazılarıyla büyümüştü. Üniversitede ise millî düşüncelerinin olgunlaşmasında İstanbul’da Numan Çelebicihan ve Cafer Seyitahmet Kırımer tarafından kurulan ”Kırım Talebe Cemiyeti” ve ”Vatan Cemiyeti” önemli rol oynadı. GEÇİCİ KIRIM MÜSLÜMAN İCRA KOMİTESİ ÜYELİĞİNE SEÇİLDİ 1917 yılında Kırım’a dönen Ahmet Özenbaşlı, Geçici Kırım Müslüman İcra Komitesi üyeliğine seçildi. 1917 Kasım’ında toplanan Kırım Tatar Millî Kurultayı’nın üyelerinden biri oldu. Kırım Tatar Millî Kurultayı 26 Aralık 1917’de Anayasasını onayladı ve Kırım Millî Hükumetini kurdu. Ne yazık ki millî hükümetin ömrü çok uzun olamadı. 27 Ocak’ta Akmescit’in işgaliyle ve Hükümet başkanı Numan Çelebicihan’ın tutuklanmasıyla yıkıldı. Ahmet Özenbaşlı, Kırım’dan ayrılmayı reddetti ve diğer arkadaşlarıyla birlikte gizli faaliyetlere başladı. 1921 Ekimi’nde Kırım’da Sovyet hakimiyeti başlamıştı. Milletinin haklarını savunmak için Kırım’dan ayrılmayan Özenbaşlı, Totayköy Öğretmen Okulu’nun müdürlüğüne atandı. Müdürü olduğu okulun öğretmenleri arasında Prof. Bekir Sıtkı Çobanzâde, Asan Çetev, Şevki Bektöre ve Abibullah Odabaş gibi Kırım’ın en değerli aydınları vardı. Ahmet Özenbaşlı yarım bıraktığı tıp eğitimini tamamlamak için Kırım Devlet Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi’ne girdi ve buradan sinir hastalıkları doktoru olarak mezun oldu. Akmescit hastanelerinde nöro-patoloji uzmanı olarak görev yapan Özenbaşlı, yalnız bir tıp adamı ve siyasetçi değildi. O aynı zamanda başarılı bir yazar ve yetenekli bir şâirdi. 1917 yılından itibaren gazete ve dergilere, târih ve etnoğrafya alanında makâleler yazmış, yine aynı dönemde ”Çarlık Hâkimiyetinde Kırım Fâciası” adlı kitabını tamamlamıştı. AHMET ÖZENBAŞLI, BOLŞEVİKLER TARAFINDAN YARGILANDI VE 10 YIL SÜREYLE ÇALIŞMA KAMPI CEZASINA ÇARPTIRILDI 1928 yılında Kırımlı aydın ve siyasetçilere tutuklamalar başlamıştı. 12 Nisan gecesi Ahmet Özenbaşlı’nın Akmescit’teki evine gelenler, yaptıkları aramalarda 1917’de kurulan Kırım Millî Hükümeti’ne ait belgeler bulmuşlardı. Millî Hükumetin kurucularından olan Ahmet Özenbaşlı aynı zamanda Millî Fırka üyesiydi. Tüm bunlar Dr. Ahmet Özenbaşlı’nın tutuklanma sebebi oldu. Suçlamalar arasında devrim karşıtlığı ve Türkiye’de muhacerette bulunan Kırım Türkleri ile görüştüğü iddiası da vardı. Ahmet Özenbaşlı yargılandı ve 10 yıl sürecek çalışma kampı cezasına çarptırıldı. Altı yıl sonra 1934’te serbest kaldı ve Uzak Doğu’ya gitti. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından işgal edilen vatanına dönen Özenbaşlı, kendisine yapılan Almanlar ile ittifak tekliflerini reddetti. O, Almanlar’ın Ruslar’dan farklı olmadığını çok iyi biliyordu. Kendisine yapılan tekliflere her şeyden önce milletimin çıkarını gözetirim diye karşılık veren Dr.Özenbaşlı, önce bir zamanlar öğrenci olarak bulunduğu Odesa’ya ardından Romanya’ya gitti. Romanya’da kendisini takip eden Sovyet ajanları tarafından tutuklandı ve Moskova’ya götürüldü. 1947’nin Eylül ayında 25 yıl hapis cezasına çarptırılan Özenbaşlı, Stalin sonrası yumuşama ile cezaevinden çıktığında sene 1955’ti. Sekiz yıllık hapis hayatından sonra çocuklarına kavuşmak isteyen Ahmet Özenbaşlı, Tacikistan’da halalarıyla birlikte yaşayan oğlu Dilaver ve kızı Meryem’i bulmak için Hucand’a gitti. Ailesini buldu ve Hucand’da nöroloji uzmanı olarak çalışmaya başladı. Dr.Özenbaşlı’nın çocuklarıyla mutlu yaşamı ne yazık ki çok uzun sürmedi. Tacikistan’a geldikten üç yıl sonra 4 Aralık 1958 târihinde yaşama gözlerini yumdu. Eski Hucand mezarlığına defnedilen Dr. Ahmet Özenbaşlı’nın vasiyeti, Bahçesaray’da; ”Hocam” dediği Gaspıralı İsmail Bey’in yakınında yatmaktı. 8 Ağustos 1993’te vasiyeti gerçekleştirildi. Kırım Tatarlarının çilekeş doktoru Ahmet Özenbaşlı, kendi vatan toprağında, mânevi hocası Gaspıralı İsmail Bey’in yanında ikinci kez toprağa verildi.

Fidan: Türkiye, Ukrayna barış görüşmelerinde kilit aktör, sürekli görüşümüz soruluyor Haber

Fidan: Türkiye, Ukrayna barış görüşmelerinde kilit aktör, sürekli görüşümüz soruluyor

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 3 Kasım 2025 tarihinde NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katıldı. Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen toplantı sonrasında Bakan Fidan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. FİDAN: WİTKOFF'UN ÖNEMLİ BİR ROL OYNAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM Fidan, NATO çerçevesinde bir araya geldiği Avrupalı meslektaşlarıyla ağırlıklı olarak Ukrayna'daki muhtemel barış anlaşması ve buna ilişkin gelişmeleri değerlendirdiklerini belirterek, "Türkiye, Ukrayna barış görüşmelerinde kilit aktör olduğu için sürekli bizim görüşümüz de bu konularda soruluyor." diye konuştu. Rusya-Ukrayna barış müzakerelerinin olumlu sonuçlanmasına yönelik umudunun sürüp sürmediği ve NATO toplantılarındaki izlenimi hakkındaki soruyu cevaplayan Fidan, umudunun devam ettiğini belirtti. Bakan Fidan, müzakerenin devam etmesi ve tarafların masadan ayrılmamasının teknik bakımdan önem arz ettiğini dile getirerek, "Benim yıllardır Cumhurbaşkanımız adına özel temsilcilik yaparken veya diğer meselelerde ara buluculuk yaparken gördüğüm en önemli husus masadan ayrılmamak. Şartlar ne kadar kötü olursa olsun, pozisyonlar ne kadar farklı olursa olsun uzlaşma niyetiyle masa etrafındaysanız bir yerde buluşursunuz." dedi. Rusya-Ukrayna özelinde başlangıç pozisyonlarının birbirinden çok farklı olduğuna işaret eden Fidan, tarafların orta noktada buluşturulabileceğini dile getirdi. Fidan, "Burada özellikle ara bulucu rolünü şu anda oynayan, taraflarla görüşen (ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi) Steve Witkoff'un önemli bir rol oynayacağını düşünüyorum. Kendisinin bu noktada yeterince donanımı olduğunu, kabiliyetlerinin olduğunu da açıkçası düşünüyorum." diye konuştu. FİDAN: AVRUPA'DA YAPILACAK BARIŞ, AVRUPA'NIN SAVAŞ SONRASI YENİ SİSTEMİNİ ORTAYA ÇIKARACAK Rusya-Ukrayna meselesinde iç içe geçmiş birkaç husus bulunduğuna dikkati çeken Fidan, "Bu olay tabii, Ukrayna'nın topraklarıyla alakalı bir konu, Rusya'nın stratejik hedefleriyle ve güvenliğiyle alakalı bir konu. Bir bakıma da Avrupa'nın kendi güvenliğiyle alakalı bir konu. Bu kadar iç içe geçmişlik var. Her taraf kendiyle ilgili farklı parametrelerden farklı şeyler istiyor." ifadelerini kullandı. Fidan, NATO toplantılarında dün ve bugün gündeme getirilen "Avrupa'da yapılacak barışın, Avrupa'nın savaş sonrası yeni sistemini ortaya çıkaracağı" başlığından söz ederek, anlaşmanın sadece barışı değil yeni yapıyı da beraberinde getireceğini vurguladı. "Dolayısıyla şimdi herkes var olan potansiyel anlaşmaya gereğinden çok daha fazla ehemmiyet verme gayreti içerisinde. Çünkü bu sadece bugünü değil, savaşı durdurmayı değil, daha sonrasını da ilgilendiriyor." diyen Fidan, Avrupalıların geçmişteki anlaşmalardan sonra yaşananlara dikkat kesildiğini anlattı. Fidan, herkesin anlaşma sonrası Avrupa'nın güvenliğinin yanı sıra risk ve kazanç hesabı yaptığını söyleyerek "Bu kadar fazla ayrı hesabın yapıldığı bir yerde düşünce kargaşası da olur. Bunun net bir zihinle, spesifik hedeflere dönüştürülmesi ve bu hedeflere de tarafların yoğunlaştırılması şu anda giderek artan bir gayret alanı bizim için." diye konuştu. "TÜRKİYE OLARAK DOĞRUDAN GÖRÜŞMELERE EV SAHİPLİĞİ YAPMAK İSTEDİĞİMİZİ TEKRAR HATIRLATTIK" Akıl danışan muhataplarına nelere nasıl yoğunlaşılması gerektiğini söylediklerini aktaran Fidan, taraflar arasında gelinen son noktayı öğrenmek üzere önemli bir toplantıya gireceğini belirtti. Fidan, "Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) da Avrupalı liderlerle, (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'le görüşmeleri devam ediyor. Biz Türkiye olarak doğrudan görüşmelere ev sahipliği yapmak istediğimizi tekrar hatırlattık. Bu konuda Rusya'nın olumlu bir tutumu var. Ben yakında Ukrayna'nın da bu konuda olumlu bir pozisyon ortaya koyacağını düşünüyorum." diyerek, kağıt üzerinde bir çerçeve kabulü olursa bunun detaylarını netleştirmek için tarafların bir araya gelip yüz yüze konuşmaları gerektiğini vurguladı. Görüşmeler için Türkiye'den daha uygun bir yer bulunmadığını dile getiren Fidan, "Biz bunu İstanbul'da geçen yaz üç defa yaptığımız toplantıyla, ev sahipliğiyle ve toplantı yönetimiyle de ispat ettik. Her birinde taraflar gerçekten mutlu ayrıldılar." ifadelerini kullandı. Fidan, İstanbul'daki görüşmelerin Rusya ve Ukrayna'nın bütün sorunlarını çözememesine rağmen devam eden mevcut görüşmelere muazzam bir zemin hazırladığının altını çizdi. KARADENİZ'DE TİCARİ GEMİLERİN SALDIRIYA UĞRAMASI Karadeniz'de Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde ticari gemilerin saldırıya uğramasının ardından Romanya ve Bulgaristan dışişleri bakanlarıyla gerçekleştirilen toplantıya ilişkin soruya Fidan, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye'nin, özellikle savaştaki mayınların yüzerek kıyalara gelmesini ortadan kaldıracak bir çalışma grubu kurduğu yanıtını verdi. Deniz kuvvetlerinin bu konuyla ilgili çalışmaya başladığı bilgisini de paylaşan Bakan Fidan, "Özellikle Karadeniz'e şu anda son yapılan saldırılar aslında bizim Türkiye olarak en baştan itibaren yaptığımız uyarının ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Çünkü savaşın coğrafyası giderek yaygınlaşıyor. Bu çok korkutucu bir şey." dedi. "ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ" Bakan Fidan, Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde seyretmekte olan bu iki gemiye yapılan saldırının Karadeniz'deki seyrüsefer emniyetini tehlikeye atmasının yanı sıra, Karadeniz'i ticarete ve insan ulaşımına kapalı bir alan haline getirdiğine işaret etti. Türkiye’nin uluslararası sıcak sulara açılacak Ege ve Akdeniz gibi imkanları olduğunu ancak Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerin denize tek açılımının Karadeniz üzerinden olduğunu belirten Fidan, "Bu mesele onlar için daha büyük bir sorun. Ama Karadeniz'e en uzun sahil olan ülke olarak bizim de büyük bir sorumluluk almamız gerekiyordu. Bu konuda üzerimize düşeni yapıyoruz." şeklinde konuştu. Karadeniz’de, seyrüsefer güvenliği, boru hatları, enerji hatları, fiber hatlar, enerji için yapılan keşif çalışmaları, balıkçılık gibi önemli konular olduğunu aktaran Fidan, "Ama savaş şartlarında etkilendiğiniz zaman bu ekonomik fırsattan istifade edemiyorsunuz. Tersine riske giriyor." ifadelerini kullandı. Fidan, söz konusu toplantıda ne türden tedbirler geliştirilebileceği, bu tedbirlerin hangi kurumlarda ve nasıl bir koordinasyon mekanizmasında bir araya getirileceği gibi konuların konuşulduğunu ve karar alınan çeşitli konularda çalışılmaya devam edileceğini sözlerine ekledi.

Romanya'daki Kırım Tatar millî hareketinin öncülerinden: Mehmet Niyazi Haber

Romanya'daki Kırım Tatar millî hareketinin öncülerinden: Mehmet Niyazi

Dobruca’daki Türklerin millî kültürlerinin canlanmasında, Kırım Tatarları arasında Kırım millî ruhunun uyanmasında öncü olan ve büyük hizmetlerde bulunan şair ve eğitimci Mehmet Niyazi Dobruca'ya bağlı Aşçılar köyünde 1878 yılında doğdu. Babasının adı İsmail, annesinin adı Azize’dir. Mehmet Niyazi’nin ailesi Kırım’dan Dobruca’ya göç eden Kırım Tatarlarındandı. İlköğrenimini doğduğu köyde tamamladı. 1889'da ailesiyle birlikte Dobruca’dan İstanbul’a göç etti. İstanbul’da Darülmuallimîne (Öğretmen Okulu) kaydoldu. Burada Türk Dili ve Edebiyatı eğitimi aldı. Romanya'daki Kırım Tatar millî hareketinin öncülerinden Mehmet Niyazi, vefat yıl dönümünde anılıyor pic.twitter.com/yNc98KFR1K — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 29, 2025 1898 ve 1900'da iki kez Kırım’da öğretmenlik yaptı. 1904'te babasının ölümü üzerine İstanbul’dan Köstence’ye gitti. Köstence Türk Mektebi ve Mecidiye Müslüman Okulu’nda öğretmenlik ve idarecilik yaptı. 1910-1912 yılları arasında Dobruca Sadası ve Teşvik gazetelerinde çalıştı. Mecidiye’de Işık adlı gazeteyi, Mektep ve Aile adlı dergileri çıkardı. 1918'de Kırım'da Hak Ses gazetesine başmuharrir oldu. Bahçesaray Maarif Müdürlüğü yaptı. Rusların Kırım’ı işgali üzerine 1920'de Köstence’ye döndü ve öğretmenlik görevine devam etti. Safiye Hanım'la evlendi. Dört kızı, iki oğlu oldu. Çocuklarından üçünün ölümü Mehmet Niyazi’yi derinden sarstı ve 28 Kasım 1931'de 53 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Romanya Senatosu Başkanı Abdurean: Ukrayna’nın Kırım’ın dahil toprak bütünlüğüne olan desteğimizi sürdürüyoruz Haber

Romanya Senatosu Başkanı Abdurean: Ukrayna’nın Kırım’ın dahil toprak bütünlüğüne olan desteğimizi sürdürüyoruz

70’ten fazla ülke ve uluslararası kuruluştan heyetinin katıldığı 4. Kırım Platformu Parlamenter Zirvesi, İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlendi. Ukrayna Parlamentosu Başkanı Ruslan Stefançuk ve İsveç Parlamentosu Başkanı Andreas Norlen başkanlığında düzenlenen bu yılki zirvenin gündemi, Ukrayna’ya verilen küresel desteğin pekiştirilmesi ve uluslararası toplumun Kırım’ın yasa dışı işgalini tanımama yönündeki kararlılığının yeniden teyit edilmesi etrafında şekillendi. Zirvede; Kırım’ın işgaliyle ortaya çıkan sonuçlar, Yarımada'da giderek ağırlaşan insan hakları ihlâlleri, Rus saldırganlığının ekonomik ve çevresel tahribatı, Rusya’ya uygulanacak ilave yaptırımlar ve bölgesel güvenlik riskleri detaylı biçimde masaya yatırıldı. “ROMANYA, KIRIM’IN RUSYA TARAFINDAN İŞGALİNİ ESEFLE KINAMIŞTIR” Zirvede konuşma yapan Romanya Senatosu Başkanı Mircea Abdurean, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ederek, “uluslararası hukuku pervasız bir şekilde ihlal ettiğini” dile getirdi. Abdurean, bu durumun demokrasi ve insan haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek, Ukrayna’nın egemenlik ve toprak bütünlüğü adına verdiği mücadeleye sağlanan desteğin artırılması çağrısı yaptı. “Romanya, ilk günden itibaren, 2014 yılında Kırım’ın Rusya tarafından işgalini esefle kınamıştır; Rusya’nın Kırım’ı yasa dışı ilhak girişimi, Rusya’nın (daha sonraki) yasa dışı, sebepsiz ve haksız işgal ve saldırı girişimlerine giden yolu döşemiştir” değerlendirmesini yapan Abdurean, Ukrayna’nın NATO ve Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyeliğini desteklemeye devam edeceğini ve Romanya’nın sonuna kadar Ukrayna’nın yanında duracağını kaydetti. Senato Başkanı, “Bugün karşılaştığımız zorluklar karşısında kararlı ve koordineli bir şekilde adım atmaya mecburuz.” dedi. ​​​​​​​ ROMANYA, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE ADİL BARIŞTAN YANA 10 Kasım 2025 tarihinde Romanya Senatosunun, Rusya’ya uygulanan uluslararası yaptırımların ihlalini suç sayan yasa tasarısını kabul ettiğini hatırlatan Abdurean, 2024 yılında yürürlüğe giren, Avrupa Konseyinin Register of Damage for Ukraine (RD4U) girişiminin ve Ukrayna adına tazminat fonu oluşturma girişimi olması planlanan Ukraine Claims Commission organının (Ukrayna Tazminat Komisyonu) kurulmasını takdir ederek; Ukrayna adına hesap verebilirlik ve adalet yönünde atılan adımları memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Abdurean, Romanya’nın; uluslararası hukukun şiddete üstün geldiği, kural temelli uluslararası düzene olan güveni tekrar inşa etmek adına, Ukrayna ve Ukrayna halkı için sürdürülebilir ve adil barıştan yana olduğunu vurguladı. “SAVAŞIN BİLANÇOSU ROMANYA’YI DA ETKİLİYOR” Ukrayna’nın Rusya tarafından işgal edilmesinin Ukrayna halkını derinden sarstığını, milyonlarca ailenin yakınlarını, evlerini ve güvenlik duygusunu kaybettiğini kaydeden Abdurean, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı: Kadınlar ve çocuklar en büyük bedeli ödeyenler oldu. Savaşın bilançosu, Ukrayna’yı aşarak bütün bölgeyi etkiliyor; Romanya’yı da etkiliyor. Kurallar ihlal edilerek bölgesel güvenlik sağlanamaz; hiçbir ülke, söz konusu şartlar altında güvende olamaz. Romanya, Ukrayna’nın yanındadır. Savaş mağdurlarına koruma sağlayarak insani ve maddi yardım yaptık ve konut desteğinde bulunduk. Ukrayna’nın bağımsızlığına, egemenliğine ve Kırım’ın da içinde bulunduğu toprak bütünlüğüne olan desteğimizi sürdürüyoruz.

Zafer Karatay, Dobruca’daki Kırım Tatar diasporasının güncel durumunu QHA'ya anlattı Haber

Zafer Karatay, Dobruca’daki Kırım Tatar diasporasının güncel durumunu QHA'ya anlattı

Emel Dergisi'nin isim babası, Dobruca’daki Kırım Tatar millî hareketinin öncüsü şair ve öğretmenin ideallerini yaşatmak için adına kurulan Mehmet Niyazi Kültür Derneği tarafından Köstence Tarih ve Arkeoloji Müzesi iş birliğinde tertip edilen, "Tarihte Güncellik: Kırım Tatarlarının Günümüzdeki Durumu ve Geleceğe Bakışı" konferansı vesilesiyle Dobruca bölgesine ziyarette bulunan, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay; Dobruca’daki Kırım Tatar diasporası ve Rumen halkının Türkiye tutumu hakkında Kırım Haber Ajansına (QHA) özel değerlendirmelerde bulundu. ‘’TOPLUM ÖNDERLERİ TEDBİR ALMALI” Konferans vesilesiyle Dobruca’daki Kırım Tatarlarının genel durumunu bir kere daha yakından görme fırsatı elde ettiğini, hem Romanya hem Bulgaristan tarafındaki Dobruca’nın köylerine gittiğini belirten Karatay, "Maalesef, hem Romanya’daki hem de Bulgaristan’daki Kırım Tatar toplumunun kan kaybettiğini söyleyebilirim. Romanya ve Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne girmesinden sonra pek çok Kırım Tatar genci, hatta aileler Avrupa Birliği ülkelerine gitmiş" dedi. Kırım Tatarlarının geleceği açısından endişesini dile getiren Karatay, "Benim dedemin doğduğu köy olan Karatay köyü, bir zamanlar Dobruca’nın en büyük köylerinden birisiydi fakat şimdi burada sadece üç veya dört Kırım Tatarı var. Bu köyde üç camiden bir tanesi ayakta ve birkaç gönüllünün gayretiyle tamir ediliyor ve yaşatmaya çalışıyor. O insanlar gittikten sonra buralara kim sahip çıkacak, gelecekte neler olacak? Çoğu köy sakininin çocukları geleceklerini başka yerlerde arıyorlar. Bunun gibi bir çok köyde ve kasabada benzeri durum var. Mesela, Şumnu’da 'Tatar Camisi' olarak da bilinen camiye gittik. Gittiğimizde öğlen ezanı okunuyordu. İmamla birlikte tek ben namaz kıldım. 20 yıla yakındır bu camide görev yapan imam, ‘Eskiden bu mahallede Kırım Tatarları çok olduğu için bu adla anılıyor camimiz ama şimdi üç dört hane ancak var. Gençler Avrupa'ya gidiyor, genel olarak gerek Kırım gerek Anadolu’dan gelip yerleşmiş bütün Türklerde böyle bir durum var' dedi. Kırım’ın Rusya tarafından işgali ve Ukrayna’daki savaştan sonra da oradaki insanlar; Avrupa ülkelerine, ABD'ye ve Kanada’ya gitti. Dobruca’da da durum böyle. Bu konuda toplum önderleri düşünmeli, tedbir almalı” şeklinde konuştu. KIRIM TATARLARININ KİMLİK MÜCADELESİ “Avrupa modası”nın sadece Romanya ve Bulgaristan için değil, Türkiye için de bir sorun olduğunu vurgulayan Karatay, “Elbette, gençlerimizin başka ülkelerde iyi üniversitelere gitmesi, eğitim almaları, bilgi ve görgülerini geliştirmeleri gerekir; bu çok da yararlı olur ama istikballerini o ülkelerde görmeleri ve temelli olarak gitmeleri son derece tehlikeli” dedi. “Türkiye’de nüfusumuz fazla olsa da Kırım’da ve Dobruca’da çok daha azız. Buralardaki kan kaybımızın oranı çok daha yüksek ve geleceğimiz için tehlikeli bir durum” değerlendirmesini yapan Karatay, Kırım Tatarlarının kimliğini kaybetmesinin, ailelerin ve toplumda faaliyet gösteren herkesin üzerine düşünmesi gereken ciddi bir konu olduğunun ve toplumun iç çekişmeleri bırakıp birlikte geleceğini kurtarmanın yollarını aramaları gerektiğinin altını çizdi. RUMEN HALKININ TÜRKİYE SEVGİSİ Rumen halkının Türkiye’ye karşı duyduğu sevgi ve sempatinin devam etmesi ve kuvvetlenmesi adına, Romanya’ya ziyarette bulunan Türk iş insanlarının tutum ve davranışlarının belirleyici olacağını dile getiren Karatay, Rumen halkının Türkiye’ye karşı olan tutumu üzerine şu ifadelere yer verdi: Romanya’da konferansa gelen akademisyenler ve müdürlerle sohbetlerimizden yola çıkarak Rumen halkının, genellikle Kırım Tatarlarına ve Türklere bakışının olumlu olduğunu söylemek mümkün. Kızıl Ordu, 1950’lerde Romanya’yı işgal ettikten sonra KGB mensuplarının emirleriyle sadece Kırım Tatarlarına ve Kırım davasına hizmet edenlere değil, Rumen halkına da büyük zulümler yaptı fakat daha sonra bu baskı giderek azaldı. Sovyetler Birliği ile kıyaslandığında kendi azınlıklarına en hoşgörülü davranan, geçmiş dönemlerde olduğu gibi yine Romanya olmuştur. Çavuşesku rejimi yıkıldıktan sonra Rumen halkında genel bir Türkiye sempatisinin ve sevgisinin olduğunu söylemek mümkün, bu durum da sevindirici. Romanya’nın Türklere bakışı için şunu da hatırlatayım: Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokratik Birliğinin kurucu başkanı ve Romanya’nın önde gelen Osmanlı tarihçilerinden Prof.Dr. Tasin Cemil, Romanya’nın Azerbaycan’daki ilk tam yetkili büyükelçisi olarak görevlendirildi, ardından da Türkmenistan’da büyükelçilik yaptı. Şu anda Romanya’nın Hindistan Büyükelçisi de Sena Latif adlı bir Kırım Tatar kızımız.

Romanya, Lukoil’in yerel şubesini devralmayı planlıyor Haber

Romanya, Lukoil’in yerel şubesini devralmayı planlıyor

Romanya Enerji Bakanı Bogdan Ivan, 11 Kasım 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, ülkesinin ulusal enerji sistemini korumak ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yaptırımlarına uyum sağlamak amacıyla Rus enerji şirketi Lukoil’in Romanya’daki yerel iştirakinin kontrolünü devralmayı planladığını söyledi. Ivan, Romanya’nın yaptırımlar için ek süre talep etmeyeceğini belirterek, Bükreş’in ABD öncülüğünde alınan tedbirlerin uygulanmasını desteklediğini vurguladı. “ABD tarafından başlatılan yaptırımların Avrupa Birliği (AB) genelinde tam olarak uygulanmasını destekleyeceğim.” dedi. Enerji Bakanı ayrıca, yaptırımlara uyum sağlanırken rafineri faaliyetlerinin ve akaryakıt arzının istikrarını korumayı amaçlayan bir yasa tasarısı üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Hükûmet, Lukoil’in hangi varlıklarının devlet kontrolüne alınacağı veya sürecin nasıl işleyeceği konusunda henüz ayrıntı paylaşmadı. YAPTIRIMLAR 21 KASIM’DA YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR Şirket, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal girişimine ilişkin olarak, Rosneft ile birlikte ABD’nin yaptırımları kapsamına alınmıştı. Söz konusu yaptırımların 21 Kasım’da yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bununla birlikte Romanya’da 320 akaryakıt istasyonu işleten Lukoil, ülke yakıt piyasasının yaklaşık dörtte birini karşılayan Petrotel rafinerisini yönetiyor ve Karadeniz’de bir bölümde arama haklarına sahip.

Rutte: ABD’nin asker çekme kararı abartılıyor Haber

Rutte: ABD’nin asker çekme kararı abartılıyor

NATO Genel Sekreteri Rutte, Bükreş'te düzenlenen Romanya Cumhurbaşkanı Nicușor Dan ile ortak basın toplantısında, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Avrupa'nın doğusundan asker çekme kararının muhtemel sonuçlarının fazla büyütüldüğünü söyledi. Rutte Romanya'ın ittifakın tamamı için stratejik öneme sahip olan Karadeniz bölgesinde önemli bir liderlik sağladığını söyledi ve "NATO ayrıca Romanya, Bulgaristan ve Türkiye'nin Karadeniz bölgesinde mayın temizleme ve devriye faaliyetlerini genişletme çabalarına büyük değer veriyor." dedi. Son aylarda Romanya'nın hava sahasının Rus müdahalelerine tanık olduğuna değinen Rutte, "NATO'nun tepkisi, niyet ne olursa olsun hızlı ve kararlı oldu. NATO bu olayları son derece ciddiye alıyor ve tetikte olmaya devam edeceğiz. Caydırıcılık, savunmamızın temelini oluşturuyor ve bu nedenle NATO'nun savunma için gerekeni yapmaya hazır, istekli ve muktedir olduğunu açıkça ortaya koyuyoruz." ifadelerini kullandı. “DOĞU KANADI GÜÇLENECEK” "Doğu Gözcüsü" (Eastern Sentry) girişimine atıfta bulunan Rutte, bunun NATO'nun doğu kanadına güç ve esneklik katacak, ihtiyaç duyulduğunda her yerde devreye sokulabilecek yeteneklerden oluştuğunu belirterek, "NATO'nun ittifakı karada, denizde ve havada koruma kararlılığı şüphe götürmez. Müttefik topraklarının her bir karışını savunmaya devam etmek için ihtiyaç duyduğumuz teknoloji, topçu ve mühimmatı güvence altına almak için sanayiyle birlikte çalışıyoruz." cümlelerini sarf etti. ABD’NİN NATO’YA BAĞLILIĞI SÜRÜYOR Rutte, ABD'nin Avrupa'nın doğu kanadından askerini çekme kararıyla ilgili bir soru üzerine, bu değişikliğe rağmen ABD'nin NATO ve Avrupa'nın güvenliğine bağlılığını sürdürdüğünü söyledi. "Bence bundan biraz fazla anlam çıkarıyoruz." diyen Rutte, ABD'nin askerlerini çekmesine rağmen Avrupa'da büyük bir varlığı olduğunu vurguladı. Romanya Cumhurbaşkanı Dan da Rutte ile görüşmelerinin "çok verimli" geçtiğini belirterek Avrupa-Atlantik'teki güvenlik durumu ve bu konudaki iş birliğini ele aldıklarını bildirdi. UKRAYNA’YA DESTEK GÖRÜŞÜLDÜ Dan ayrıca Ukrayna'ya destek ve NATO'nun doğu kanadını güçlendirmek için duyurulan Doğu Gözcüsü girişimini görüştüklerini kaydederek "Bu bağlamda Romanya dâhil olmak üzere tüm doğu kanadına getirilecek ek kapasiteleri ele aldık." dedi. Romanya'nın "özel güvenlik çıkarı" bulunan Karadeniz hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını anlatan Dan, ülkesinin askerî yetkinliklerini geliştirmeye yönelik yatırımları sürdüreceğini aktardı. Dan, bazı ABD birliklerinin Romanya'dan çekilmesiyle alakalı soruyu ABD'nin Avrupa ve Romanya'daki varlığının "2020'ye göre daha güçlü olduğu" ve endişe edilecek bir şey olmadığı şeklinde yanıtladı. HİBRİT TEHDİTLERE VURGU Hibrit tehditlerin NATO ve üye ülkeler için "nispeten yeni bir olgu" olduğunu söyleyen Dan, "NATO'nun bahsettiğimiz bir stratejisi var, iş birliği yapmamız ve deneyimlerimizi paylaşmamız gerektiği açık." dedi. Romanya Savunma Bakanlığından 31 Ekim'de yapılan açıklamada, NATO'nun doğu kanadında konuşlanan ABD birliklerinin bir kısmı için yeniden yapılandırma kararı alındığına işaret edilerek bu doğrultuda Mihail Kogalniceanu Üssü'ndeki ABD askerlerinin geri çekileceği belirtilmişti. Açıklamada, Romanya'da yaklaşık 1000 ABD askerinin kalmaya devam edeceği bildirilmiş, bunun ABD'nin bölgesel güvenliğe olan bağlılığının bir göstergesi olduğu ifade edilmişti.

Romanya, 18 adet F-16 savaş uçağını 1 avroya alacak! Haber

Romanya, 18 adet F-16 savaş uçağını 1 avroya alacak!

Romanya, Hollanda’dan 18 adet F-16 savaş uçağını sembolik olarak 1 avro karşılığında devralacak. Bükreş’te imzalanan anlaşma, ülkede kurulan büyük ölçekli F-16 Pilot Eğitim Merkezi’nin kapasitesini artırmayı amaçlıyor. Romanya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, söz konusu uçakların Feteşti’deki F-16 Pilot Eğitim Merkezi envanterine katılacağı ve Romanya'nın mülkiyetine yalnızca 1 avro karşılığında geçeceği ifade edildi. Ancak, uçaklarla birlikte sağlanan 100 milyon avro değerindeki lojistik destek paketinin toplam beyan değeri üzerinden yaklaşık 21 milyon avro KDV ödeneceği belirtildi. Savunma Bakanı Ionut Moșteanu, anlaşmanın Romanya’yı Avrupa’daki F-16 eğitim faaliyetlerinde merkez konumuna taşıdığını vurgulayarak, “F-16 uçakları için kurulan eğitim merkezi, bu platforma sahip olan veya gelecekte edinecek tüm ülkeler için Avrupa’nın önemli bir eğitim üssü hâline geldi.” dedi. UKRAYNALI PİLOTLAR EĞİTİLECEK Anlaşma kapsamında Hollanda’dan alınan uçakların muharebe amaçlı kullanılmayacağı, yalnızca eğitim görevlerinde hizmet vereceği kaydedildi. Bu merkez, NATO müttefikleriyle birlikte Ukraynalı pilotların eğitilmesi için başlatılan program çerçevesinde de faaliyet gösteriyor. Romanya, 2016 yılından bu yana F-16 platformunu kullanıyor ve mevcut filoya eklenen söz konusu uçaklarla birlikte Avrupa'nın en önemli F-16 eğitim merkezlerinden biri hâline gelmiş durumda.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.