SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Savaş

QHA - Kırım Haber Ajansı - Savaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Savaş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hıdırellez rüzgârı Kıyiv’de esti: Kırım Tatarları geleneklerini yaşatmak için bir araya geldi Haber

Hıdırellez rüzgârı Kıyiv’de esti: Kırım Tatarları geleneklerini yaşatmak için bir araya geldi

Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de Türk dünyası, Balkanlar ve Anadolu topraklarında baharın müjdecisi olarak nitelendirilen Hıdırellez Bayramı kutlandı. Kırım ve Kırım Tatarlarını tanıtmak amacıyla yapılan kutlama etkinliği, 3 Mayıs 2025 tarihi Cumartesi günü yoğun katılım ile başkentteki Squat17b kültürel alanında gerçekleştirildi. "BİZİM İÇİN KİMLİĞİMİZİ KORUMAK VE KENDİ İNSANIMIZA AÇIK OLMAK ÇOK ÖNEMLİ" Kırım Tatar Milli Meclisi, Ukrayna Cumhurbaşkanlığının Kırım Temsilciliği ve Kırım Platformu Ofisinin desteğiyle gerçekleştiren etkinliğin açılışında konuşan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Hıdırellez gibi geleneksel bayramların kutlanmasının önemini vurgulayarak şunları kaydetti: “Şu an en önemli şey Kırım’ın işgal altında olmasıdır. Şu anda yarımadanın dışında bulunan birçok insan kendi halkından kopmuş durumda. Bizim için kimliğimizi korumak ve kendi insanımıza açık olmak çok önemli. Bu bayram büyük bir anlam taşıyor, insanları birleştiriyor. Burada Kırım Tatar ve Ukrayna enerjisi hissediliyor. Bu, Kırım’ın Ukrayna devletinin bir parçası olduğunun bir başka kanıtıdır.” İşgal altındaki yarımadanın kaderini Kırım Tatarları ve Ukrayna’nın belirleyeceğini belirten Çubarov şu ifadelere yer verdi: “Dünyada Kırım’ın kaderinin Kırım Tatar halkı ve Ukrayna olmadan da belirlenebileceğini düşünen insanlar var. Ancak buna kimse asla izin veremez. Yarımadanın kaderine sadece Ukrayna devleti ve Kırım Tatar halkı karar verebilir.” Hıdırellez kutlamasına katılan misafirler, Kırım Tatarlarının geleneklerini tanıma ve geleneksel Kırım Tatar tatlıları olan baklava ve kurabiye (qurabiye) gibi milli yemeklerin tadına bakma fırsatı buldu. Tatlılar, etkinlikten önce “Kadın Divanı” adlı girişim tarafından düzenlenen atölyeye katılan Kırım Tatar kadınları tarafından hazırlandı. Ayrıca etkinlikte, Kırım Tatar ve Ukraynalı müzisyenler sahne aldı, Kırım Tatarlarının kültürel mirası üzerine bir seminer düzenlendi. Bunun dışında misafirler açık hava güreşi antrenmanına katılma şansı buldu, ateşte pişirilen pilavdan tattı ve kına süsleme atölyesine de dahil oldu. Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Olha Kurışko, bu tür kültürel etkinliklerin düzenlenmesinin ve desteklenmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, “Hem Ukrayna hem de Kırım Tatar kimliklerini besleyen bu güzel gelenekleri hatırlamamız, korumamız gerekiyor. Devlet kurumlarının da bu tür etkinlikleri desteklemesi çok önemlidir” dedi. Etkinlik sırasında toplanan tüm gelirler, Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başmüdürlüğü (GUR) askerleri için 3 adet Mavic 3T insansız hava aracının alınması amacıyla “Kırım Cephesi” tarafından başlatılan kampanyaya yönlendirildi.

Özbekistan, Rus ordusuna katıldığı tespit edilen bin 110 vatandaş hakkında soruşturma başlattı Haber

Özbekistan, Rus ordusuna katıldığı tespit edilen bin 110 vatandaş hakkında soruşturma başlattı

Özbekistan Dışişleri Bakanlığı, 2 Mayıs 2025 tarihinde Rusya'nın Ukrayna'daki savaş suçlarına ortak olan 1000'in üzerinde Özbek vatandaşının bulunduğuna dair bir açıklama yaptı. Özbek paralı askerlerin Rus ordusu tarafından işe alındığına dair raporların bulunduğunu ifade eden bakanlık, bu kişilerin ülkeye dönüşleri halinde haklarında yasal işlem başlatılacağını duyurdu. Özbekistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahror Burhanov, Özbek haber servisi Gazeta.uz'a yaptığı açıklamada; bin 110 vatandaşın, Ukrayna'da savaşmak üzere Rus ordusuyla sözleşme yaptığı yönündeki bilgilerin teyit edilmeye çalışıldığını aktardı. UKRAYNA'NIN "YAŞAMAK İSTİYORUM" PROJESİ SONUÇ VERMEYE BAŞLADI Özbek kolluk kuvvetlerinin, Ukrayna devletinin Rus askerlerinin gönüllü olarak teslim olmalarına yardımcı olmak için başlattığı "Yaşamak İstiyorum" adlı proje çerçevesinde soruşturma yürüttüğü öğrenildi. Listede, Rusya Silahlı Kuvvetleri ile sözleşme imzalayan ve Ukrayna'daki muharebe operasyonlarına katılan Özbeklerin isimlerinin ve bilgilerinin yer aldığı öne sürüldü. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, bu kişilerin Özbekistan'a döndüklerinde ne gibi sonuçlarla karşılaşacakları sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Ülke dışında askeri eylemlere katılım, milli mevzuatımız tarafından yasaklanmıştır. Uygun önlemler alınacaktır.” ÇİFTE VATANDAŞ OLAN ÖZBEKLER ADALETTEN KAÇAMAYACAK! Öte yandan, listede yer alan ancak çifte vatandaş olup Rus pasaportu taşıyanların sorumluluktan kurtulamayacağı ifade edildi. Özbekistan'da çifte vatandaşlığın yasak olduğu biliniyor. Ukrayna-Rusya Savaşı boyunca Özbekistan Başsavcılığı, Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı, üçüncü devletler adına silahlı çatışmalara girmenin kesinlikle suç olduğu hususunu vatandaşlara defalarca hatırlattı. Özbekistan Ceza Kanunu, üçüncü ülkeler adına silahlı eylemlerde bulunan kişilere 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. ÖZBEKİSTAN, RUSYA SAFLARINDA UKRAYNA'YA KARŞI SAVAŞAN ASKERE HAPİS CEZASI VERDİ Özbekistan, daha önce Rus saflarında topyekun savaşa katıldığı belirlenen vatandaşlara hapis cezası vermişti. Özbekistan'ın Andican kentindeki mahkeme, 4 Ocak 2025 tarihinde Rusya Federasyonu saflarında Ukrayna topraklarında çatışmalara katıldığı belirlenen 39 yaşındaki bir Özbekistan vatandaşına 4 yıl 2 ay hapis cezası verdi.  Özbekistan, Rusya saflarında Ukrayna'ya karşı savaşan askere hapis cezası verdi

Forbes: Rusya'nın Ukrayna'yı ele geçirmesi için 231 yıl ve 100 milyon kayıp gerekiyor! Haber

Forbes: Rusya'nın Ukrayna'yı ele geçirmesi için 231 yıl ve 100 milyon kayıp gerekiyor!

Forbes, 1 Mayıs 2025 tarihinde Ukrayna'daki topyekun savaş hakkında önemli bir analiz paylaştı. Ukrayna'ya 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana topyekûn işgal girişimi ve saldırılar düzenleyen Rusya’nın mevcut hızla, Ukrayna'yı ele geçirmesi için yüzyılların ve on milyonlarca kaybın gerektiği ifade edildi. SADECE NİSAN AYINDA 36 BİNDEN FAZLA ÖLÜ VE YARALI İşgalci Rus kuvvetleri, nisan ayında Ukrayna'nın yaklaşık 176 kilometrekarelik bir bölümünü ele geçirmeyi başardı. Buna karşın Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı da dâhil olmak üzere resmî kaynaklara göre; bu amaçla Ruslar 4 bin 800 askeri teçhizat ve 36 binden fazla ölü ve yaralı kayıp verdi. Öte yandan; Polonya'daki Rochan Consulting Bağımsız Savunma Analisti Konrad Muzıka, aynı ay içinde Ukrayna'nın kayıplarının “asgari düzeyde” olduğunu açıkladı. 231 YILDA TÜM RUS NÜFUSU KADAR KAYIP GEREKİYOR Mevcut durumda, Ukrayna'nın toplam yüzölçümünün yüzde 19'u Rus işgali altında. Forbes, Rusların bu şekilde saldırılara devam ettikleri durumda Ukrayna'nın tamamını ele geçirmek için ne kadar süre ve ne kadar kayıp vereceği üzerine bir simülasyon geliştirdi. Buna göre; mevcut ilerleme ve kayıp oranlarıyla; Ruslar ancak “2256” yılında Ukrayna'nın geri kalanını 101 milyon asker kaybı pahasına ele geçirebiliyor. Rusya'nın şu anki nüfusu 144 milyon. NATO Avrupa Kuvvetler Komutanı General Christopher Cavoli, 3 Nisan'da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) milletvekillerine yaptığı açıklamada; Rusya’nın ayda 30 bin asker alımı yaptığını söyledi. Yaralıların çoğu sonunda cepheye geri döndüğünden, Rus silahlı kuvvetleri her ay kaybettiklerinden daha fazla kişiyi silah altına alıyor. Cavoli, bu bakımdan Ukrayna'daki Rus askeri gücünün hızla büyüdüğünü belirtti. Ayrıca Cavoli, Rus saflarında savaşan asker sayısının şu anda 600 binden az olmadığını belirtti. Bu rakamın 24 Şubat 2022 tarihinde Rusların ilk işgal gücünün neredeyse iki katı olması, durumun geldiği boyutu gösteriyor. Komutan Cavoli, Rusya'nın savunma bütçesinin tüm hükûmet harcamalarının yüzde 40'ını oluşturduğunu ve bu oranın Soğuk Savaş'tan bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını belirtti.  YÜKSEK ASKERE ALIMIN ARKASINDA İKRAMİYELER VE SAVAŞIN BİTECEĞİ BEKLENTİSİ Mİ VAR? Öte yandan Forbes'in makalesine göre; Kremlin'in askere alma çabalarını nasıl sürdürdüğü mali duruma ve diğer şartlara bağlı. Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü Doğu Avrupa ve Avrasya Bölümü Başkan Yardımcısı Janis Kluge, Rusların rekor asker alımlarının, yüksek kayıt ikramiyeleri ve savaşın yakında biteceğine dair spekülasyonlardan kaynaklandığını ifade etti.

Rus ordusuna katılan Çinli askerden itiraf: Buraya gelmeyin, bu ordu şakadan ibaret! Haber

Rus ordusuna katılan Çinli askerden itiraf: Buraya gelmeyin, bu ordu şakadan ibaret!

İşgalci Rusya'nın Ukrayna'daki topyekûn saldırıları kapsamında Vladimir Putin emrindeki ordunun saflarında savaşan Çinli bir asker çok önemli bir itirafta bulundu. Cephede yaşadığı zorluğu anlatan Çinli, yabancı bir ülkede askerî yaşamı deneyimlemek için Rusya'ya gittiğini ancak çok pişman olduğunu dile getirdi.  SAVAŞA KATILMAK İSTEYEN ÇİNLİLERİ BÖYLE UYARDI Cephede geçirdiği bir yıl içinde büyük bir hata yaptığını belirten Çinli, ekipman nedeniyle komutanıyla tartıştıklarını ve unutamayacağı bir cezaya çarptırıldığını aktardı. Savaşa katılmak isteyenleri uyaran Çinli, yaşanan tartışma sonrasında yerin altında yalnızca ayakta durabilecek kadar olan bir hücrede 21 gün boyunca bekletildiğini belirtti. CNN'e konuşan Çinli, "Bazı gerçekleri dile getirmek ve mantıksız davranan Çinlileri uyarmak zorundayım. Buraya gelmeyin. Dünyanın en güçlü ikinci ordusu şakadan ibaret..." ifadelerini kullandı.  RUS PROPAGANDASINA İNANDI, GERÇEKLERİ SONRA FARK ETTİ! "Micheal" takma adıyla itirafta bulunan Çinli, ayrıca Rus ordusunda teçhizatın yetersiz ve zayıf olduğunu söyledi. Çinli asker, sosyal medyadaki Rus propagandasına inandığını ve bunun gerçek olmadığını zamanla fark ettiğini dile getirdi.  Çinli asker, daha önce paralı asker grubu Wagner bünyesinde Donbas'taki savaşa, sonra ise Rusya Savunma Bakanlığı ile sözleşme imzalayarak Bahmut cephesine gittiğini ve burada kendi ülkesinden kazandığı paranın 3 katını aldığını söyledi. Asker, böylelikle para kazanmak için Çinlilerin Rus ordusuna gittiğini de ifade etti. RUSYA SAFINDA TESPİT EDİLEN 155 ÇİNLİ ASKER VAR! Donetsk'te iki Çinlinin esir alındığını duyuran Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski) 9 Nisan'da yaptığı açıklamada, Ukrayna istihbaratının Rusya safında savaşan en az 155 Çinli olduğuna dair bilgi verdiğini aktardı.

Putin, Ukrayna'daki savaşa yönelik kısa vadeli hedefleri değiştirdi Haber

Putin, Ukrayna'daki savaşa yönelik kısa vadeli hedefleri değiştirdi

Batılı devletlerin istihbarat servisleri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna'da yürüttüğü işgal saldırılarına dair stratejisini yeniden şekillendirdiği bildirildi. Putin’in şu anda öncelikli olarak işgal altına aldığı Ukrayna bölgelerdeki kontrolünü sağlamlaştırmaya ve zor durumdaki Rus ekonomisini canlandırmaya odaklandığı belirtiliyor. Ancak Kremlin’in Ukrayna'nın tamamını ele geçirme hedefinden vazgeçmediği de vurgulanıyor. CNN tarafından 1 Mayıs 2025 tarihinde yayımlanan habere göre, ABD ve Batılı istihbarat birimlerinin elde ettiği son bilgiler, Putin’in kısa vadeli planlarını yeniden değerlendirdiğini ortaya koyuyor. Rus liderin savaşın mevcut seyriyle avantaj elde ettiğine inandığı, insan gücü ve askeri kaynaklar açısından kendisini güçlü gördüğü kaydediliyor. Bu değerlendirme, Putin’in savaşı uzun vadeye yayma ve Ukrayna üzerindeki baskısını sürdürme niyetini koruduğuna işaret ediyor. TRUMP’IN ÖNERDİĞİ BARIŞ ANLAŞMASI İÇİN HAZIRLIK MI? Haberde ayrıca, bu taktiksel değişimin ABD Başkanı Donald Trump’ın olası barış planı çabalarıyla örtüşebileceği değerlendirmesine yer verildi. CNN’e konuşan bir yetkili, “Tüm bunlar aslında ABD'nin masaya ne koymaya istekli olduğuna bağlı, böylece sadece içeride zafer ilan etmekle kalmayıp, önemli bir ara vermeye değecek bir şey başardığını hissedebilir ve belki daha sonra bir noktada mücadeleye yeniden başlayabilir.” ifadelerini kullandı. PUTİN’İN AÇIKLAMALARINA GÜVENİLMİYOR Bununla birlikte, üst düzey ABD'li istihbarat yetkilileri Putin’in barış yönündeki açıklamalarına kuşkuyla yaklaşmaya devam ediyor. Uzmanlara göre, Rusya kısa vadede bir barış anlaşmasını kabul etse bile, uzun vadede yeniden savaşı başlatıp Ukrayna’nın daha fazla bölgesini ele geçirme planlarını sürdürebilir. RUSYA: UKRAYNA’NIN 1991 SINIRLARINA DÖNMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ Bilindiği üzere, Rusya Dışişleri Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada Ukrayna’nın 1991 sınırları içindeki topraklarını geri kazanma çabalarına yönelik bir açıklamada bulunarak; böyle bir senaryoya asla izin verilmeyeceğini duyurdu. Bakanlık, “Tamamen temelsiz olan bu toprak taleplerinin arkasında, tüm Rus varlığını yok etme yönündeki canice bir içgüdü yatıyor. Elbette Rusya böyle bir senaryonun gerçekleşmesine asla izin vermeyecektir.” ifadelerine yer verdi.

Trump’ın Ukrayna Temsilcisi: ABD, barış çabalarından vazgeçmeyecek Haber

Trump’ın Ukrayna Temsilcisi: ABD, barış çabalarından vazgeçmeyecek

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg, 30 Nisan 2025 tarihinde Fox News ile bir röportaj gerçekleştirdi. Kellogg, Beyaz Saray'ın daha önceki tehditlerine rağmen Ukrayna-Rusya Savaşı’nı sona erdirmeye yönelik barış çabalarından vazgeçmeyeceğini söyledi. Temsilci Kellogg, ABD'nin Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşını sona erdirmek için barış görüşmelerinden çekilmeye hazır olup olmadığı sorusuna ise “Ben öyle düşünmüyorum” şeklinde cevap verdi. “30 GÜNLÜK ATEŞKES BARIŞ GİRİŞİMİNE DÖNÜŞEBİLİR” Kısa bir süre önce Londra'da ABD'nin Ukrayna heyetiyle bir araya geldiğini hatırlatan Kellogg, Ukrayna heyetinin kabul ettiği 22 somut şartın olduğunu söyledi. Kellogg bu bağlamda, "(Ukrayna'nın) kabul ettiği 22 somut şartımız vardı. İstedikleri ve sahip oldukları şey, bir barış anlaşmasına yol açacak çok kapsamlı ve kalıcı bir ateşkes. Kapsamlı derken en az 30 günlük deniz, hava, kara altyapısını kastediyorum. Bu önemli bir barış girişimine dönüşebilir" dedi. Ayrıca 30 günlük ateşkesin ölümleri durdurabileceğini vurgulayan Kellogg, ABD Başkanı Trump’ın da istediği şeyin bu olduğunu söyledi. “PUTİN’İN ÖNÜNDE BİR SEÇENEK VAR” Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ateşkesi kabul etmeye istekli olup olmayacağı sorulduğunda Kellogg bunun Putin'e “bağlı” olduğunu söyledi. Kellogg, “(Putin) gerçekten ölümleri durdurmak istiyorsa, bu savaşın sona ermesini istiyorsa, bunu yapmak için kendisine sunulan bir yol var” dedi. Kellogg, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Papa Francis'in cenaze töreni çerçevesinde Vatikan'da bir araya gelmesini de “olumlu bir görüşme” olarak değerlendirdi. Kellogg, “Bence çok olumlu bir görüşme oldu. Ve siz orada yan yana ya da yüz yüze oturmuş, bu savaşı sona erdirmek için bir neden bulmaya çalışan iki kişi gördünüz.” şeklinde konuştu. Aynı zamanda insanların bu savaşın ne kadar şiddetli olduğunu anlamadıklarını kaydeden Kellogg, sadece ölen veya yaralanan Ukraynalı ve Rus askerlerin sayısının 1,2 milyonu aştığını belirtti. “RUSYA’NIN BAZI TALEPLERİ KABUL EDİLEBİLİR” Öte yandan Kellogg, ABD'nin bir çözüme ulaşmak için Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik maksimalist taleplerini kısmen kabul edebileceğini söyledi. Kellogg bu çerçevede, Ukrayna’nın zaten Rusya tarafından işgal edilen topraklardan hukuken değil ama fiilen vazgeçmeye istekli olduğunu iddia etti.

Rusya bir gece 100'den fazla SİHA saldırısı gerçekleştirdi: Zelenskıy Rusya'ya güçlü yaptırım çağrısını yineledi Haber

Rusya bir gece 100'den fazla SİHA saldırısı gerçekleştirdi: Zelenskıy Rusya'ya güçlü yaptırım çağrısını yineledi

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy; işgalci Rusya'nın 29 Nisan'ı 30 Nisan'a bağlayan gece saatlerinde ve ilerleyen saatlerde, Ukrayna’nın Harkiv, Dnipro ve Dobropillya kentlerine silahlı insansız hava araçları (SİHA) ile saldırmasının ardından bir açıklama yaptı. Zelenskıy, işgalci Rus ordusunun ülkesine 100'den fazla SİHA ile saldırı gerçekleştirdiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Zelenskıy, Rusya’nın Ukrayna’ya bu hafta içerisinde 190’ı "Şâhid" tipi kamikaze SİHA olmak üzere 375 SİHA ile saldırdığını açıklamasına ekledi. Harkiv’deki saldırılar sonucu 2 çocuk ve hamile bir kadının da aralarında bulunduğu 45 kişinin yaralandığını bildiren Zelenskıy, yaralıların en küçüğünün sadece beş yaşında olduğunu söyledi. Ayrıca Zelenskıy, yerleşim alanlarının, apartmanların, bir hastanenin ve bir okulun hasar gördüğünü belirtti. Bununla beraber Zelenskıy, Dnipro'da sivil altyapıların vurulduğunu ve bir kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Zelenskıy, Dobropillya'ya yönelik saldırılarda ise bir maden binasının vurulduğunu ve bir kişinin yaralandığını kaydetti. ZELENSKIY YAPTIRIM ÇAĞRISINI YİNELEDİ Ukrayna Cumhurbaşkanı, Rusya'yı ateşkese zorlamak için yalnızca sözlü çağrıların değil güçlü ve etkili yaptırımların da gerekli olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, “Rus SİHA’ları her gün sabahın erken saatlerinde Ukrayna semalarında uçmaya devam ediyor” diyen Ukrayna lideri, Rusya’yı ateşkese zorlamak için işe yarayacak ek yaptırımlar için çağrı yaptı. Zelenskıy, “Rusya'yı ateşkesi durdurmaya ve savaşı bitirmeye zorlamak için sadece söz veya ikna girişimleri değil baskı da gereklidir.” ifadelerini kullandı ve bu baskının Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD), Avrupa'dan ve dünyada savaşın yeri olmadığına inanan herkesten gelmesi gerektiğini kaydetti. “UKRAYNA’NIN HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİNE İHTİYACI VAR” Halkını koruyabilmek için Ukrayna'nın ilave hava savunma sistemlerine ihtiyaç duyduğunu bildiren Ukrayna Cumhurbaşkanı, bu sayede Rus hava saldırılarının engellenebileceğini belirtti.  Zelenskıy, “Bu dönemde Ukrayna'ya ve Ukraynalılara destek veren herkese, Rusya'nın savaşı uzatması nedeniyle yeni yaptırımlar hazırlayan ve Ukrayna'nın hayatını korumak için savunma paketleri hazırlayan herkese teşekkür ederim” değerlendirmesini yaptı.

Ukrayna Başkomutanı: Rusya, ateşkes sözlerine rağmen saldırıları şiddetlendirdi Haber

Ukrayna Başkomutanı: Rusya, ateşkes sözlerine rağmen saldırıları şiddetlendirdi

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı General Oleksandr Sırskıy, Rus işgal güçlerinin mayıs ayında ateşkes yapılacağı yönündeki açıklamalarına rağmen cephedeki saldırılarını yoğunlaştırdığını duyurdu. Sırskıy, Rus ordusunun özellikle Pokrovsk istikametinde büyük çaplı saldırılar düzenlediğine dikkat çekti. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Sırskıy, bugün sosyal medya üzerinden yayımladığı açıklamada cephedeki duruma dair değerlendirmelerde bulundu. Sırskıy, “Mayıs tatilleri için ateşkese hazır oldukları yönündeki iddialı açıklamalara rağmen işgalciler, saldırıların yoğunluğunu önemli ölçüde artırdı ve ana çabalarını Pokrovsk istikametinde yoğunlaştırdı” ifadelerine yer verdi. General Sırskıy, Rus birliklerinin operasyonel ve taktik düzeyde bir başarı elde edememesine rağmen saldırılara kararlılıkla devam ettiğini duyurdu. Ukrayna Başkomutanı, "Hedefleri, Ukrayna'nın savunma hatlarını yararak Dnipropetrovsk bölgesinin idari sınırlarına ulaşmak" dedi. Bu amaç uğruna Rus komutanlığının her gün yeni birlikleri cepheye sürdüğünü, askerlerini ölüme gönderdiğini ve sahte başarı raporları yayımladığını belirten General Sırskıy, "Bu nedenle, Pokrovsk yönündeki savunma operasyonuna katılan birliklerimizle bir araya geldim. Sorunların çözümü ve savaşın daha etkili organize edilmesi için doğrudan destek sağladım" dedi. Sırskıy, cephedeki komutanlarla ayrıntılı görüşmeler gerçekleştirdiğini ve ek mühimmat, insansız hava araçları (İHA), elektronik harp ekipmanları ve yedek birlikler gönderme kararı aldığını aktardı. Özellikle saldırı amaçlı İHA sistemlerine öncelik verildiğini vurguladı. Sırskıy, "Sürekli baskı ve saldırı girişimlerine rağmen, düşman hızla kayıplar veriyor ve geri çekiliyor. Karşı saldırılar gerçekleştiren birliklerimiz düşmana ciddi kayıplar verdiriyor" ifadelerini kullandı. RUSYA’DAN 3 GÜNLÜK ATEŞKES İLANI Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 8-10 Mayıs 2025 tarihleri arasında “ateşkes” ilan ettiğini söyledi. Ateşkesin, Rusya'nın 9 Mayıs'ta II. Dünya Savaşı'nda SSCB'nin Nazi Almanyası'nı mağlup etmesine atıfla tertip edeceği zafer günü kutlamaları için ilan edildiği bildirildi. Kremlin, ateşkesin 7 Mayıs'ı 8 Mayıs'a bağlayan gece yarısından 10 Mayıs'ı 11 Mayıs'a bağlayan gece yarısına kadar süreceğini açıkladı. Ayrıca bu süre zarfında tüm muharebe operasyonlarının durdurulacağı iddia edildi. UKRAYNA’DAN AÇIKLAMA: NEDEN 8 MAYIS'I BEKLEYELİM? Konuyla ilgili açıklama yapan Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha, Rusya’nın gerçekten barış istiyorsa derhâl ateşkes uygulaması gerektiğini söyledi. Bakan Sıbiha, “Neden 8 Mayıs'ı bekleyelim? Eğer şimdi, herhangi bir tarihten itibaren ve 30 gün süreyle ateşkes mümkünse, bu sadece bir geçit töreni için değil gerçek olmalıdır” ifadelerini kullandı. Ukrayna'nın kalıcı, güvenilir ve eksiksiz bir ateşkesi desteklemeye hazır olduğunu yineleyen Sıbiha, “Ve biz bunu en az 30 gün süreyle sürekli olarak teklif ediyoruz" dedi.

Prof. Dr. Ayşegül Aydıngün: Kırım Tatarları için işgal, Ukrayna egemenliği altındaki önceki dönemden çok güçlü bir kopuşu temsil ediyor Haber

Prof. Dr. Ayşegül Aydıngün: Kırım Tatarları için işgal, Ukrayna egemenliği altındaki önceki dönemden çok güçlü bir kopuşu temsil ediyor

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Sosyoloji Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Aydıngün, 17 Mart 2025 tarihinde İtalya merkezli OBC Transeuropa medya servisine bir röportaj verdi. Aydıngün, 2014 yılında Rusya tarafından işgal edilen Kırım'ı, 24 Şubat 2022'den bu yana devam eden topyekun savaşı ve baskı altındaki Kırım Tatarlarını değerlendirdi. Prof. Dr. Aydıngün, on yıl önce Kırım Tatarlarının insan hakları durumunu yerinde incelemek üzere son defa Kırım'a giden ve sahada bilgi toplayabilen akademisyenler arasında yer alıyor. O dönemde gerçekleştirdikleri araştırmayı değerlendiren Aydıngün, üç hukuk profesörü, bir tarihçi, bir Rusça bilen genç uzman ve sosyolog kimliğiyle kendisinin bu gezide yer aldığını söyledi. KIRIM’A GİDEN SON BİLİM HEYETİNDE YER ALDI Yarımadaya ulaşabilmenin zorluğundan bahseden Aydıngün, önce Moskova’ya, ardından Kıyiv’e ve son olarak da Kırım'ın Akmescit (Simferopol) şehrine uçtuklarını dile getirdi. Rus işgalindeki Kırım’daki insan hakları ihlallerine ilişkin gerçekleştirdikleri gözlem ziyaretine dair dikkat çeken açıklamalar yapan Prof. Dr. Aydıngün, Kırım’a ulaştıklarında Rusya yanlısı bölgeyi güllük gülistanlık olarak göstermeye çalışan yetkililerle görüştüklerini vurguladı. Aydıngün, bölgeyi daha önce tanımayan bir kişi için bile bunun bir “tuzak” olduğunun açık olduğunu söyledi. “İŞGAL BİR KOPUŞU TEMSİL EDİYOR” Durumu daha sağlıklı değerlendirebilmek için heyeti ikiye böldüklerini kaydeden Aydıngün, bir grubun Rus yetkililer tarafından hazırlanmış resmî programa katıldığını, kendisiyle birlikte diğer grubun ise önceki bilgileri sayesinde daha gerçekçi karşılaştırmalar yaptığını bildirdi. Yaşadığı deneyimi aktaran Aydıngün, “Bunun güçlü ve duygusal açıdan acı verici bir deneyim olduğunu inkâr edemem. Konuştuğum Tatar halkının gözlerinde, Rusya'nın işgalinin ardından gelen tüm umut kaybını, korkuyu gördüm ve hepsinden önemlisi, bu kez zorunlu göç anlamında yeni bir ‘sürgünün' onlar için ne kadar zor olduğunu hissettim.” dedi ve “Kısacası, Kırım Tatarları için işgal, Ukrayna egemenliği altındaki önceki dönemden çok güçlü bir kopuşu temsil ediyordu” şeklinde konuştu. “KIRIMOĞLU LİDERLİĞİNDE KENDİ KADERLERİNİ TAYİN EDİYORLAR” Aydıngün, 1944’teki Stalin tarafından gerçekleştirilen sürgün ve soykırıma rağmen Kırım Tatar halkının kimliğini korumayı başardığını ve anayurtlarına barışçıl biçimde dönme hakkını savunduğunu belirtti. Bu bağlamda Aydıngün, "Sovyetler döneminde yoğun baskı görmelerine ve aydın sınıfın önemli bir kısmının sistemli biçimde yok edilmesine rağmen Kırım Tatarları kolektif hafızalarını canlı tutmayı başardı" dedi.  Aydıngün, Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun öncülüğünde gelişen hareketin, evrensel insan hakları değerlerine yaslandığını ifade ederek, “Özellikle Kırım Tatar halkının millî lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun liderliğinde, millî karakterli ancak yine de evrenselci bir yaklaşımla hareket eden ve insan haklarına saygılı bir self-determinasyon (kendi kaderini tayin etme) hareketi yarattılar” cümlelerini kullandı. YARIMADAYA DÖNÜŞ SÜRECİ Sovyetler Birliği’nin dağılmasından kısa süre önce başlayan Kırım Tatarlarının geri dönüş sürecinin, Kırım’a yerleşmiş Rus nüfusa saygı temelinde yürütüldüğünü ve bu nedenle barışçıl bir biçimde gerçekleştiğini belirten Aydıngün, “Bu süreçte Kırım Tatarları, çatışmadan uzak bir yaklaşım benimsedi" dedi. Ancak barışçıl yaklaşıma rağmen çeşitli zorlukların sürdüğünü belirten Aydıngün, “1990’lardan bu yana Rusya devleti ve Rus yanlısı yerel aktörler, Kırım Tatarlarının yarımadaya dönüşünü desteklemekten kaçınmıştır. Bu durum, Kırım Tatarlarının toplumsal ve siyasal hayata yeniden entegre olma sürecini ciddi biçimde sekteye uğratmıştır” şeklinde konuştu. "HALK, İŞGALE KADAR KENDİ KÜLTÜRÜNE SAHİP ÇIKMAYA ÇALIŞTI..." Bu koşullar altında Kırım Tatar toplumunun, kültürel ve dilsel canlanma sürecini başlattığını belirten Aydıngün, "Kırım Tatar halkı, örneğin anıtlar gibi hem somut kültürel miraslarını hem de geleneklerini, somut olmayan miraslarını koruma altına almayı hedefledi. Tatarca eğitim veren okulların ve medya kuruluşlarının oluşturulması da bu sürecin önemli kazanımları arasında yer aldı" değerlendirmesini yaptı. Bu dönemde sürecin hızlı değil ancak istikrarlı biçimde ilerlediğini kaydeden Aydıngün, 2014’teki Rusya’nın Kırım’ı işgalinin ardından Kırım Tatar halkına yönelik baskıların belirgin şekilde arttığını ve sürecin sekteye uğradığını vurguladı. RUSLAR KIRIM TATARLARININ KURUMSAL ALTYAPISINI HEDEF ALDI Bu bağlamda Aydıngün, “İşgal sonrası dönemde Kırım Tatar toplumunun kurumsal altyapısı hedef alınmıştır; Tatar okulları ve medya organları kapatılmış, ders materyalleri yasaklanmış, mülkiyet hakları ihlal edilmiştir” dedi. Rusya'nın uyguladığı hukuk sisteminin, Kırım Tatarlarını asimile etme yönünde sistematik bir araç olarak kullanıldığını belirten Aydıngün, “Bireyler, temel kamu hizmetlerine ve yaşamsal haklara erişim sağlayabilmek için Rus vatandaşlığına geçmeye mecbur bırakıldı” ifadelerini kullandı. Kırım Tatarlarının kendi kaderini tayin hakkı doğrultusunda faaliyet gösteren kişi ve kuruluşların ise Rus yönetimi tarafından “aşırılıkçı” olarak yaftalandığını belirten Aydıngün, bu kişilerin sıklıkla keyfî biçimde gözaltına alındığını veya sorgulandığını kaydetti. BU SADECE KIRIM’IN İŞGALİ DEĞİL “Kırım Tatarların Kırım'a dönmesi için bir gelecek öngörüyor musunuz?” sorusuna ise Aydıngün şu şekilde cevap verdi: "Ne yazık ki artık meselenin sadece Rusya tarafından işgal edilen yarımadayla değil 2014'te Kırım'dan başlayarak çok tehlikeli bir anomi ve düzensizlik evresine giren tüm küresel sistemle ilgili olduğunu söylemek zorundayım. Avrupa bu gelişmelere marjinal bir şeymiş, azınlık nüfusları ilgilendiren ve belki de o kadar önemli olmayan bir olaymış gibi baktı. Oysa bu, şu anda benzeri görülmemiş bir hızla ilerleyen tüm bir güvenlik mimarisinin parçalanmasının başlangıcıydı."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.