SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türki̇ye

QHA - Kırım Haber Ajansı - Türki̇ye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türki̇ye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Sıbiha: Savaşı bu yıl bitirmek istiyoruz Haber

Ukrayna Dışişleri Bakanı Sıbiha: Savaşı bu yıl bitirmek istiyoruz

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha, barış yolunda önemli bir mesaj verdi. Sıbiha, Ukrayna’nın şartsız ateşkese hazır olduğunu ilan ederek, bundan sonraki sürecin Moskova’nın vereceği karara bağlı olduğunu vurguladı. Ukrayna Dışişleri Bakanı Sıbiha, 30 Mayıs’ta Kıyiv’de Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la birlikte düzenlenen ortak basın toplantısında, “Ukrayna barış çabalarına bağlıdır. ABD'nin önerdiği ateşkesi kabul ettik. Şimdi top Rusya’da. Koşulsuz ateşkesi kabul etmeliler ki, daha kapsamlı müzakerelere geçilebilsin ve Ukrayna için adil, sürdürülebilir bir barış sağlanabilsin. Bunun için Rusya’ya baskı uygulanmalıdır.” şeklinde konuştu. Barış sürecine dair ise Sıbiha, “Görüşmelerin devamı konusunda da kararlıyız. Bu savaşı bu yıl bitirmek istiyoruz. Ateşkesi sağlamaya kararlıyız; ister 30, ister 50, ister 100 günlük olsun, bu süreyi doğrudan Rusya ile konuşmaya açığız. Bunu Rus heyetiyle yaptığımız son görüşmede de teyit ettik.” açıklamasında bulundu. “RUSYA’DAN ATEŞKES MEMORANDUMUNUN METNİNİ BEKLİYORUZ” Aynı görüşmede Türkiye’nin de gözlemci olarak bulunduğunu belirten Bakan, Rusya’dan gelecek ateşkes memorandumunun metnini beklediklerini kaydederek şu ifadelere yer verdi: İstanbul’daki görüşmelerin ardından Ukrayna, gelecekteki ateşkesin parametreleri dahil olmak üzere barış sürecine ilişkin vizyonunu Rus tarafına sundu. Rusya’dan da söz verdikleri gibi, bu konulardaki duruşlarını içeren bir belge bekliyoruz. Bu belgeyi zamanında almayı umuyoruz. Bu, ABD tarafına da taahhüt edilmişti. Bir sonraki toplantının verimli geçmesi için, belgelerin önceden sunulması ve delegasyonların gerekli yetkilerle donatılması kritik önem taşıyor. “ORDUMUZUN İHTİYAÇLARININ YÜZDE 40 KENDİ ÜRETİMİMİZLE KARŞILIYORUZ” Bununla birlikte Sıbiha, savunma sanayisinde kayda değer bir atılım gerçekleştirdiklerini belirtti. Ülkesinin bazı alanlarda dünyada liderliğe yükseldiğini ifade eden Bakan, “İHA teknolojisinde çok ilerideyiz. Askerî üretimimizi bazı alanlarda 35 kat artırdık. Şu anda ordumuzun ihtiyaçlarının yüzde 40’ını yerli üretimle karşılıyoruz,” dedi. “KRİTİK SİLAHLAR KONUSUNDA KİMSEYE BAĞIMLI OLMAMALIYIZ” NATO kalibrelerinde top mermileri dahil olmak üzere pek çok silah sisteminin artık Ukrayna’da üretildiğini söyleyen Sıbiha, bazı ülkelerin bir yılda üretemeyeceği kadar topçu sistemini Ukrayna’nın bir ayda üretebildiğini vurgulayarak, “Bu savaş, bize başka bir seçeneğin olmadığını gösterdi. Artık hiçbir ülkeye kritik silahlar konusunda bağımlı olmamalıyız.” ifadelerini kullandı.

Zelenskıy ve Erdoğan, Ukrayna-Rusya Savaşı'ndaki son gelişmeleri tüm yönleriyle ele alacak Haber

Zelenskıy ve Erdoğan, Ukrayna-Rusya Savaşı'ndaki son gelişmeleri tüm yönleriyle ele alacak

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, bugün Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy arasında gerçekleşecek görüşmeye ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. ATEŞKESİN VE BARIŞ MÜZAKERELERİN BAŞLAMASI VURGULANACAK Altun, açıklamasında iki liderin Ukrayna-Rusya Savaşı'ndaki gelişmeleri tüm yönleriyle ele alacağını vurgulayarak şu ifadelere yer verdi: Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bugün ülkemize bir çalışma ziyareti gerçekleştirecek olan Ukrayna Cumhurbaşkanı Sayın Volodımır Zelenskıy ile birlikte Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamındaki son gelişmeleri tüm veçheleriyle ele alacaktır. Ziyaret kapsamında yapılacak ikili ve heyetler arası görüşmelerde Sayın Cumhurbaşkanımız, ülkemizin vakit kaybedilmeksizin ateşkesin ve barış müzakerelerinin başlamasına yönelik yaklaşımını vurgulayacaktır. Görüşmelerde ayrıca ikili gündemimizde öne çıkan konulara ilişkin fikir teatisinde bulunulacaktır. ZELENSKIY ANKARA'DA Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy ile Ukrayna heyetinin yer aldığı uçak, 15 Mart 2025 tarihinde saat 12.14'de Türkiye'nin başkenti Ankara'ya ulaştı. Ukrayna lideri ve beraberindeki heyet havalimanında; NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı için Antalya’da bulunan ve bu sabah Ankara’ya gelen Ukrayna Dışişleri Bakan Andriy Sıbiha ve yetkililer tarafından karşılandı. UKRAYNA, TÜRKİYE'DEKİ GÖRÜŞMELERE HAZIR Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, 14 Mayıs akşamı kamuoyuna seslendiği video mesajında, “Bugün Türkiye’deki görüşmelerin formatına ilişkin ekibimizle birkaç toplantı yaptık. Rusya tarafından kimin katılacağının açıklanmasını bekliyorum ve buna göre Ukrayna’nın hangi adımları atması gerektiğine karar vereceğim. Şu ana kadar medyaya verdikleri sinyaller ikna edici değil.” şeklinde konuşmuştu. Ukrayna'nın her türlü müzakere formatına açık olduğunu dile getiren Zelenskıy, “Görüşmelerden korkmuyoruz, yarın Türkiye’deyiz” ifadelerini kullanmıştı. PUTİN, MÜZAKERELERİN İSTANBUL'DA DEVAM ETMESİNİ ÖNERDİ AMA KENDİSİ GELMEDİ Vladimir Putin, 11 Mayıs 2025 tarihinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna ile ön koşulsuz doğrudan görüşmelerin 15 Mayıs'ta İstanbul'da yeniden başlatılmasını önermişti. Zelenskıy ise, Putin ile 15 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul’da görüşmeye hazır olduğunu duyurmuş ve "Putin’i perşembe günü Türkiye’de şahsen bekliyorum. Umarım Ruslar bu kez gelmek için bahane üretmez.” demişti. Putin, Türkiye'ye gelip gelmeme konusundaki kararını son ana kadar açıklamadı. Hafta başından bu yana dünya kamuoyunun gözlerini çevirdiği görüşmelere katılan Rus heyetini ise ancak saatler kala onayladı.

NATO Genel Sekreteri Rutte: Ukrayna meselesini daha iyi bir noktaya getirmek için Türkiye büyük bir rol oynuyor Haber

NATO Genel Sekreteri Rutte: Ukrayna meselesini daha iyi bir noktaya getirmek için Türkiye büyük bir rol oynuyor

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı için geldiği Antalya'da Anadolu Ajansına (AA) değerlendirmede bulundu. Rutte, son birkaç haftada Ukrayna ile Rusya arasındaki müzakerelerin ilerlediğine işaret etti. "UKRAYNA'YI KALICI BARIŞIN OLDUĞU BİR YERE GETİRMELİYİZ" Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın taraflar arasındaki "çözümsüzlük" halini ortadan kaldırdığını vurgulayan Rutte, "Adım adım Ukrayna'yı kalıcı barışın olduğu bir yere getirmeliyiz." diye konuştu. İstanbul Barış Müzakereleri'ne ilişkin ise "Önümüzdeki 24-48 saat içinde ne olacağına karar vermek benim için zor, tüm ana aktörlerle yakın temastayım" ifadesini kullandı. Rutte, müzakerelerdeki başat aktörlerin hepsiyle yakın temasta olduğunu aktardı. GELECEK 10-15 GÜNE İŞARET ETTİ Rutte, gelecek 10-15 günün, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın liderliğinde, Ukrayna meselesini daha iyi bir konuma taşımak için önemli fırsatlar barındırdığını söyleyerek, ABD hükûmeti ile Türkiye'nin müzakerelerdeki rolüne dikkati çekti. NATO Genel Sekreteri Rutte, İstanbul'da Rusya ile Ukrayna arasında yapılacak müzakerelere ilişkin ise "Ukrayna meselesini gerçekten daha iyi bir noktaya getirmek için bir fırsat penceresi var ve Türkiye burada büyük bir rol oynuyor." ifadelerini kullandı. Uzun yıllardır dostu olduğunu belirttiği Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesine de değinen Rutte, görüşmenin harika geçtiğini belirtti. "Türkiye, birçok cephede NATO içinde devasa bir rol oynuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO içinde inanılmaz bir lider ve meslektaşları tarafından gerçekten saygı duyulan bir isim." şeklinde konuştu. Aynı zamanda Rutte, Erdoğan ile savunma harcamaları, savunma sanayi ve Ukrayna gibi birçok meseleyi istişare ettiklerini paylaşarak, görüşmenin oldukça iyi geçtiğini vurguladı. AB İLE İŞ BİRİLİĞİ GELİŞTİRİLMELİ Öte yandan; NATO içerisinde Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayıp da Avrupa'da olan Türkiye, Birleşik Krallık ve Norveç gibi ülkelerin bulunduğuna işaret eden Rutte, "AB'yi Türkiye, Norveç, Birleşik Krallık ve bizimle mümkün olduğunca yakın çalışmaya teşvik ediyorum. Böylece girişimler olduğunda, mümkünse bunların yalnızca AB içinde değil, Avrupa içinde de yaygınlaştırılmasını sağlayalım." diye konuştu. Rutte, AB ülkelerinin AB dışındaki Avrupalı ülkelerle savunma sanayi üretimi konusunda girişimlere açık olmasının herkes için daha faydalı olacağına dikkat çekti. Rutte, "Türk savunma sanayi tüm ittifak için çok önemli. (Teksas'ta mühimmat üreten fabrikalar) Türkiye'deki şirketlerle yakın iş birliği olmadan bunu yapamazlardı" ifadesini kullanarak, bunun Türkiye'deki irili ufaklı binlerce savunma şirketi arasında sadece bir örnek olduğunu dile getirdi. SAVUNMA SANAYİ, NATO İÇERİSİNDE DE GELİŞMELİ Türkiye'deki savunma sanayinin oldukça gelişmiş olduğuna ve bu durumun NATO içerisinde de geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Rutte, "Bunu İttifak genelinde geliştirmemiz gerekiyor, çünkü Rusların hızla yeniden yapılandığını biliyoruz. Artık İttifak'ın bir yılda ürettiği mühimmatı, üç ayda üretiyorlar. İttifak'ın tamamı, ekonomik güç bakımından Rusya'dan 25 kat daha büyüktür." dedi. Rutte, Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in katıldığı bir basın konferansında Türkiye'ye Eurofighter satışı için yapıcı konuşmalar yapmasına ilişkin soruyu da yanıtladı. Rutte, "Bir müttefikten diğerine silah satışında müttefikleri, kısıtlama getirmemeye teşvik ediyorum. İttifak içinde bu olmamalı." ifadesini kullandı. Ayrıca Rutte, terörizmle mücadelenin NATO'nun ana görevlerinden biri olduğunun altını çizerek, "(NATO'nun ana görevleri) Bizi Ruslardan korumak için. Çin'de olup biteni, Çin ordusunun inşasını kabul etmeliyiz. Ama bir de terör tehdidi var." şeklinde konuştu. Türkiye'nin savunma sanayisi altyapısı alanındaki gelişmelerin NATO'nun imkan ve kabiliyetleri için çok önemli olduğunun altını çizden Rutte, ekonomik güç bakımından İttifak'ın 25'te biri düzeyindeki Rusya'nın, NATO'nun bir yılda ürettiği mühimmatı üç ayda üretebildiğine de dikkat çekti. "RUS TEHDİDİ, UZUN VADEDE DEVAM EDİYOR" Mark Rutte, Türkiye'nin savunma sanayisine ihtiyaç duyduklarını belirterek gelecekte Türk savunma sanayisinin üretiminin daha da artmasını umduklarını, bunun, Türk ekonomisi ve NATO'nun savunması için iyi olduğunu dile getirdi. Mark Rutte, üye ülkeleri savunma alanındaki harcamalarını artırmaları konusunda teşvik ettiğini vurgulayarak "Rus tehdidi, uzun vadede devam ediyor. Çin'in ordusunu muazzam bir hızda geliştirdiğini ve bunun NATO topraklarının savunması üzerindeki potansiyel bir etkisini biliyoruz." ifadelerini kullandı. Berlin Duvarı'nın yıkılması ve barış getirmesinden sonra birçok ülkenin savunma harcamalarını düşürerek farklı bir dünyaya doğru ilerlediğini düşündüğünü aktaran Mark Rutte, "Ancak bu doğru değil. Tekrar Rusya tehdidi var, uzun vadede. Dediğim gibi Çin, (ordusunu) geliştiriyor. Terör tehdidi var. Toplumlar, vatandaşlar olarak da herhangi bir durum olması halinde birkaç gün süresince kendilerine bakabilecek farkındalıkta olunması gerekiyor." dedi. Rutte, bu tür tartışmaların birçok ülkede yaşandığına işaret ederek, bunun bir 'savaş çığırtkanlığı' olduğunu düşündüğünü aktardı. Genel Sekreter, Rusların saldırdıkları takdirde verilecek tepkilerin yıkıcı olacağını vurguladı. "UKRAYNA'YA YA DA BİR BAŞKASINA NATO ÜYELİĞİ SÖZÜ VERMEDİK" NATO Genel Sekreteri Rutte, Vaşington'da düzenlenen NATO Zirvesinde "Ukrayna'nın NATO'ya girmesinin geri dönüşü olmayan bir yol olduğunu" yinelediklerini aktararak "Asla Ukrayna'ya ya da bir başkasına bir barış anlaşmasının parçası olarak masada NATO üyeliği sözü vermedik. Olabilirdi ancak böyle bir söz verilmedi." şeklinde konuştu. Ukrayna'nın mümkün olduğunca hızlı bir şekilde kalıcı bir barışa ulaşmasını sağlamak ile NATO üyeliği isteğinin birbirinden gerçekten ayrılması gerektiğini vurgulayan Rutte, Avrupa coğrafyasındaki diğer ülkelerinin NATO üyesi olma isteğini dile getirmesi halinde bu kararın da Türkiye ve diğer 31 üyenin kararına bağlı olacağını ifade etti. RUTTE, DÜZENLENEN AKŞAM YEMEĞİNDE KONUŞTU Rutte, Antalya'da düzenlenen NATO Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısının da açılışında konuştu. Toplantının açılışında verilen akşam yemeği için Side Arkeolojik Alanı'nın seçilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Rutte, "2500 yıllık tarihin bize baktığı bu yerde durmak gerçekten harika." ifadelerini kullandı. Rutte, kendisinden önce söz alan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ifadelerine atıfta bulunarak, NATO'yu dünya tarihinin en başarılı savunma ittifakı olarak tanımladı. "Gerçekten iyi bir noktada, iyi bir zamanda bir İttifak olarak bir araya geliyoruz." değerlendirmesini yapan Rutte, 15 Mayıs'ta gerçekleşecek olan toplantının önemli gündem maddelerini içermesiyle ilgili Fidan'la aynı fikirde olduğunun altını çizdi. Rutte, giderek daha çok müttefikin savunma harcamalarını gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 2'sinin üstüne çıkardığını belirterek, gelecek ay Hollanda'nın Lahey kentinde yapılacak NATO zirvesinde savunma harcamaları, savunma sanayi üretimi ve Ukrayna'ya desteğin artırılması konularında harika bir toplantı yapılmasıyla ilgili beklentisini aktardı. RUTTE'DAN FİDAN'A NATO GENEL SEKRETERLİĞİ MESAJI Bakan Fidan'a ev sahipliği için teşekkür eden Rutte, kürsüye çıktığında esprili bir dille Fidan'a hitaben, "Bir konuşma hazırlamıştım ama şimdi bunu atabilirim. Çünkü siz zaten bu konuşmayı yaptınız. Umarım NATO Genel Sekreteri olmayı istemiyorsunuzdur, çünkü bu konuşma sizin iş başvurunuz niteliğindeydi." ifadelerini kullandı.

Tatar’dan Antalya Diplomasi Forumu'nda net mesaj: İki devletli çözüm tek yol Haber

Tatar’dan Antalya Diplomasi Forumu'nda net mesaj: İki devletli çözüm tek yol

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle bu yıl dördüncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu (ADF2025) başladı. 11-13 Nisan 2025, tarihlerinde gerçekleşecek üst düzey forumun ana teması bu yıl "Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek" olarak belirlendi. Dördüncü Antalya Diplomasi Forumu bünyesinde düzenlenen ve moderatörlüğünü Yusuf Erim’in yaptığı , Nest Kongre ve Fuar Merkezi’nin Patara Salonu’nda gerçekleşen ADF Talks etkinliğine katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçen ay Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri himayesinde Cenevre’de düzenlenen gayriresmî Kıbrıs toplantısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmalarına Kıbrıs Adası'nın tarihini ve sorununu anlatarak başladı. Tatar, Kıbrıs Türklerinin, 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eş kurucu ortağı olduğunu ancak 1968’de yapılan saldırılarla cumhuriyetin dışına atılmak istendiğini anlattı. “FEDERAL ÇÖZÜM ÇABALARINA DÖNÜLEMEZ” Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında Ada'da iş birliği kültürünü yaratmak üzere yeni adımlar atabilmek için Rum lider ile görüşmelerde bulunduğunu belirterek, “Kıbrıs Adası’nın geleceği için karşılıklı yarar sağlayacak konularda diyaloga ve iş birliğine her zaman açığım” dedi.  Ayrıca Tatar, “Kıbrıs’ta iki demokrasi, iki halk ve iki devlet var. Kıbrıs’ta bir çözüm ancak iki devlet temelinde olabilir. Federal çözüm arayışlarına dönülemez. Çözüm olacaksa bu iki devlet esasına göre olmalıdır. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve uluslararası eşit temsiliyeti kabul edilmelidir.” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Tatar, adil ve kalıcı bir çözümün Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tanınması temelinde mümkün olduğunu söyleyerek, “Kıbrıs Türk halkı, kendi kurduğu devleti KKTC’de barış içinde yaşamak, gelişmek ve dünyayla bağ kurmak istiyor.” ifadelerini kullandı.  “TÜRKLERE YÖNELİK AMBARGOLAR KALKMALI” Tatar, Kıbrıs Türk tarafının yıllardır maruz bırakıldığı siyasî ve ekonomik izolasyonun 1963 yılında başladığına işaret ederek, Rumların Kıbrıs'ı Yunanistan’a bağlama hedefi (ENOSİS) doğrultusunda yüzlerce Türk köyüne saldırılar düzenlediğini, Kıbrıs Türk halkının zorla kamplara ve gettolara itildiğini söyledi.  Cumhurbaşkanı Tatar, bu süreçte BM Güvenlik Konseyi’nin 1964 yılında aldığı 186 sayılı kararla, Kıbrıs Rum yönetiminin ada hükûmeti olarak tanınmasının Kıbrıs Türk halkının izolasyonunu daha da derinleştirdiğini yineledi. Tatar, Kıbrıs Türk halkının 1963’te ortak devlet yapısından silah zoruyla dışlandığını, 1960’ta kurulan ortaklığın Rum tarafı tarafından tek yanlı olarak gasp edildiğini ve ardından gelen saldırılar ve ambargolarla Kıbrıs Türk halkının izole edildiğini hatırlattı ve 1974’te ise Türkiye’nin müdahalesinin halkı soykırımdan kurtardığını vurguladı. Tatar, 2004’teki Annan Planı referandumunda Kıbrıs Türk tarafının yüzde 65 oranında “evet”, Rum tarafının ise yüzde 76 “hayır” oyu verdiğini hatırlattı. Buna rağmen Rumların Avrupa Birliği’ne (AB) tüm ada adına kabul edilmesinin büyük bir adaletsizlik olduğunu belirtti.  TATAR’DAN ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI Bu süreçte verilen doğrudan ticaret ve uçuş sözlerinin tutulmadığına işaret eden Tatar, Kıbrıs Türk halkına uygulanan ambargo ve izolasyonların hâlen devam ettiğini belirtti. Kıbrıs Türk halkının izole edilmesinin siyasî değil, insan haklarına dair bir mesele olduğunu yineleyen Cumhurbaşkanı, bu izolasyonun derhâl sona ermesi için uluslararası topluma çağrıda bulundu. Tatar, “Halkımızın kendi bayrağı altında spor müsabakalarına katılabilmesi, doğrudan uçuşların yapılabilmesi en temel hakkıdır.” dedi. Tatar, Kıbrıs Türk halkının doğrudan uçuş, ticaret ve temaslar gibi en basit insani haklara dahi erişemediğini vurgulayarak, Kıbrıslı Türklere dönük uygulanan izolasyon ve ambargolar kaldırılması gerektiğini söyledi.  Bu bağlamda Tatar, “Uluslararası toplum dünyanın diğer bölgelerinde iki devletli çözümlere destek verirken Kıbrıs Adası’nda gerçekte iki demokrasi ve iki devlet olduğunu neden göremiyor? Bu gerçekleri görmezden gelmek çözüm bulunmasına yardımcı olmayacaktır. Uluslararası topluma çağrım şudur: Kıbrıs Türk halkının sesini duyun! Bu adaletsizliği ve insanlık dışı izolasyonu sona erdirin! Haklarımızı geri verin!” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafının tüm iyi niyetine rağmen, federal bir çözüm için nihai girişimin ise Temmuz 2017 yılında Crans Montana’da çöktüğünü anımsattı.   CENEVRE’DE NE KONUŞULDU Cumhurbaşkanı Tatar Cenevre’deki toplantıda, 4 yeni sınır kapısının açılması, mayın temizleme çalışmaları, gençlik komitesinin kurulması, madem alanlarını da içeren çevre ve iklim değişikliği konuları, ara bölgede güneş enerjisi ve mezarlıkların restorasyonu gibi konulardaki girişimlerde ise uzlaşma sağlandığını belirterek, BM Genel Sekreteri’nin özel temsilcisinin atanmasına da onay verdiğini dile getirdi. Tatar, Rum yönetimi ile İsviçre’nin Cenevre’de gerçekleşen görüşmede Kıbrıs’taki iki taraf arasında iş birliği imkânlarını değerlendirdiklerini bildirdi ve “İsviçre’de Kıbrıs’taki iki taraf arasında hangi konularda nasıl iş birliği yapılabilir konularını görüştük. Cenevre’de iki taraf arasında yeni geçiş noktaları açılmasını önerdim. Orada iki devlet arasında iş birliği konularını konuştuk. Yeni geçiş noktaları açılması önerimin kabul görmesini bekliyorum.” cümlelerini sarf etti. TATAR YENİ ENERJİ PROJESİNİN HABERİNİ VERDİ Konuşmasında enerji ve çevre politikaları konusunda önemli mesajlar veren Tatar, Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlanacak bir elektrik projesinin masada olduğunu açıkladı. Tatar, bu projenin çevre dostu enerji üretimi açısından büyük katkı sağlayacağını kaydetti ve “Türkiye üzerinden kabloyla elektrik projesi ile Avrupa’ya bağlanabiliriz. Bu fizibl ve uygulanabilir bir projedir. Bu proje ile çevre dostu yeşil enerji üretimi ile çevreyi de korumuş oluruz. Bu önerimiz masadadır.” dedi. “42 yıl önce ilan edildiğinden bugüne Kıbrıs Türk halkının vatanı olan KKTC’nin uluslararası toplumda hak ettiği yere ulaşabilmesi için mücadele etmeye devam ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Haziran 2004’ten beri İslam İşbirliği Teşkilatında (İİT) gözlemci üye olduğunu söyledi. Tatar ayrıca Kasım 2022’den bu yana ise anayasal ismiyle KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) gözlemci üye olarak kabul edildiğini dile getirdi.  RUM TARAFI TÜRK SUYUNU KABUL ETMEMEYE DEVAM EDİYOR Türkiye ve KKTC, asrın projesi adı verilen Anamur’dan deniz altından askılı boru sistemiyle KKTC’ye ulaşan Dragon çayının suyunu yıllardır Rum yönetimine “paylaşma” teklifinde bulunuyor. Türkiye ile KKTC arasındaki 80 kilometrelik denizi askılı boru sistemiyle geçen Anadolu suyu, KKTC’nin Girne kentindeki Geçitköy Barajı’na yılda 75 milyon metreküp su taşıyor. Ancak Rum tarafı bugüne kadar yapılan önerilere “Türk suyuna bağımlı kalmamak” amacıyla cevap bile vermiyor. GKRY’nin bu tavrı hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, su konusunda iş birliğine açık olduklarını yineledi. Bu bağlamda Tatar, “Biz Türkiye’den gelen suyu da Güney Kıbrıs ile paylaşmayı öneriyoruz. Gerçek olan bir şey varsa, adadaki iki devletin birbiriyle iş birliği içinde çalışması gerektiğidir. Ama Rum tarafı buna karşı çıkıyor.” şeklinde konuştu.

Hakan Fidan, NATO toplantısında barış görüşmelerine giden adımı değerlendirdi Haber

Hakan Fidan, NATO toplantısında barış görüşmelerine giden adımı değerlendirdi

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 4 Nisan 2025'te Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında Ukrayna ve Rusya arasındaki barış görüşmelerine giden adımı Reuters'a değerlendirdi. TÜRKİYE, ABD'NİN BARIŞ GİRİŞİMİNİ DESTEKLİYOR Bakan Fidan, Ukrayna'daki Rus saldırganlığına karşı arabuluculuk için her zaman hazır olduğunu aktaran Türkiye'nin savaşı sona erdirmek için ABD'nin barış girişimini desteklediğini söyledi. Fidan, iki ülke arasında anlaşmaya varmanın kolay olmadığını ancak bunun ölüm ve yıkımdan iyi olduğunu vurguladı.  GÜVENLİK GARANTİLERİ ABD'NİN DESTEĞİYLE SAĞLANABİLİR Avrupa'nın Ukrayna'ya yönelik olası güvenlik garantilerine de değinen Fidan, ABD'nin desteği olmadan yeterli garanti sağlanamayacağının altını çizdi. Finda, çatışmalarının artmaması için caydırıcı bir faktöre ihtiyaç duyulduğunu da belirtti. NATO TOPLANTISINDA TÜRKİYE VE UKRAYNA DIŞİŞLERİ BAKANLARI GÖRÜŞTÜ Belçika'nın başkenti Brüksel'deki 3 Nisan 2025 tarihinde NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ikili görüşme gerçekleştirdi. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, görüşmeye ilişkin olarak, "Türkiye'nin Karadeniz bölgesinde barış ve güvenliğin sağlanmasında ve gelecekteki güvenlik altyapısında oynadığı önemli rol ele alındı" açıklamasını yaptı. Bakan Sıbiha, Hakan Fidan'a ayrıca Ukrayna-ABD görüşmelerinin sonuçları, barış çalışmaları ve Ukrayna-Rusya Savaşı'ndaki mevcut cephe durumu hakkında bilgi verdi.

"Made in Turan" standartlarında düzenlenecek olan Turan Tekstil Sergisi Bakü'de gerçekleşecek Haber

"Made in Turan" standartlarında düzenlenecek olan Turan Tekstil Sergisi Bakü'de gerçekleşecek

Azerbaycan Franchising Derneği Kamu Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jamid Movsumov, Trend Haber Ajansına yaptığı açıklamada Turan Tekstil Sergisi'nin 29-30 Nisan 2025 tarihleri ​​arasında Bakü'de düzenleneceğini söyledi. Movsumov, sergiye ana ortak olan Azerbaycan Tekstil Derneği Kamu Birliğinin Azerbaycan'ın tekstil potansiyelini dünyaya sunacağını belirtti. SERGİ "MADE IN TURAN" STANDARTLARINDA DÜZENLENİYOR Gerçekleşecek olan serginin "Made in Turan" standartlarına göre düzenleneceğini vurgulayan Başkan, sergide tekstil sektörünün önde gelen firmalarının bir araya geleceğini ve Türk dünyasının tekstil gücünün tüm dünyaya gösterileceğini vurguladı. SERGİ BÜYÜK FIRSATLAR SUNACAK Movsumov, serginin sunduğu fırsatlar hakkında da konuştu. "Azerbaycan tekstil markaları uluslararası pazarlara erişim sağlayacak, yerel üretim gücünü sergileyecek ve sektörün yeni teknolojilerle entegrasyonunu hızlandıracak. Sergi, Azerbaycan tekstil sektörünün küresel arenadaki konumunu güçlendirmek için eşsiz bir fırsat." ifadelerini kullandı. 5 BİNİ AŞAN KATILIMCI Başkan, sergiye; Azerbaycan, Türkiye, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Pakistan, Hindistan, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Macaristan ve Japonya gibi ülkelerden tekstil şirketleri, tasarımcılar ve sektör uzmanları olmak üzere 5 binden fazla kişinin katılmasının beklendiğini aktardı. Düzenlenen fuarın ikili görüşmeler yapma ve iş birliği için bağlantılar kurma fırsatı oluşturacağını belirtti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.