SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türkiye Cumhuriyeti

QHA - Kırım Haber Ajansı - Türkiye Cumhuriyeti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Cumhuriyeti haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Düşen askerî uçakta kaza kırım ekipleri çalışmalarına devam ediyor: Erdoğan'dan yeni açıklama Haber

Düşen askerî uçakta kaza kırım ekipleri çalışmalarına devam ediyor: Erdoğan'dan yeni açıklama

Türk Hava Kuvvetlerine ait C130 tipi askerî kargo uçağı, 11 Kasım 2025 tarihinde Azerbaycan'ın Gence Havaalanı'ndan havalandıktan sonra Türkiye'ye dönüş yolunda Gürcistan sınırları içerisinde düştü. Uçakta bulunan 20 askerinin şehit olduğu olayda düşen kargo uçağının enkazında incelemeler başladı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî sosyal medya hesabından yaptığı yeni açıklamada, Türkiye’nin tüm imkânlarının sahada seferber edildiğini, Gürcistan makamlarının en üst düzeyde iş birliği sağladığını ve Azerbaycan'ın her türlü desteği verdiğini vurguladı. Sahadaki çalışmaların anbean takip edildiğini, olayın tüm yönleriyle titizlikle araştırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Dün 86 milyonun tamamını hüzne boğan çok acı bir haber aldık. Karabağ Zaferi’nin 5’inci yıl dönümü kutlamaları için Azerbaycan’da bulunan birliğimizi taşıyan C130 tipi askerî kargo uçağımız, ülkemize gelmek üzere havalandıktan kısa bir süre sonra Gürcistan-Azerbaycan sınırına yakın Siğnaği bölgesinde düştü. Cenab-ı Allah şehitlerimizin mekânlarını cennet, makamlarını ali eylesin… Yüreklerimizdeki yangını tarif etmek elbette mümkün değil. 86 milyonun her bir ferdine, aziz şehitlerimizin kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize sabır ve başsağlığı temenni ediyorum. Milletimizle birlikte Azerbaycanlı kardeşlerimizi ve Gürcü dostlarımızı da büyük bir üzüntüye gark eden bu elim olayı tüm yönleriyle araştırıyoruz. Gürcistan makamları bu süreçte en üst düzeyde gereken kolaylığı ve iş birliğini sergiliyor. Azerbaycanlı kardeşlerimiz de aynı şekilde gerekli her türlü desteği, her türlü katkıyı veriyor. Milletim şundan emin olsun: Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile birlikte Gürcistan ve Azerbaycan’ın tüm imkânları da kahramanlarımız için seferber edilmiştir. Sahadaki çalışmalar anbean takibimizdedir. Gerekli incelemelerin titizlikle yapılarak olayın tüm boyutlarıyla aydınlığa kavuşturulmasını temin edeceğiz. Milletimizden yalanlara, manipülasyonlara ve dezenformasyonlara karşı uyanık olmalarını özellikle rica ediyorum; bilhassa sosyal medyada kirli siyaset uğruna böyle bir hadiseyi istismar edecek kadar alçalanlara prim vermemelerini istirham ediyorum. Bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Mesaj yayımlayarak veya telefon ederek acımızı paylaşan, taziyelerini ileten tüm dost ve kardeş ülkelere de teşekkür ediyorum.

Yaşar Güler'in Kırım Platformu Zirvesi'ndeki konuşması yeniden gündemde! Haber

Yaşar Güler'in Kırım Platformu Zirvesi'ndeki konuşması yeniden gündemde!

Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu marjında 24 Eylül 2025 tarihinde New York’ta düzenlenen Beşinci Kırım Platformu Zirvesi'nde Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklediği, Kırım'ın yasa dışı ilhakını tanımadıklarını bildiren Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler'in konuşması yeniden gündeme geldi. Kırım Platformu bugün sosyal medya hesabından Bakan Güler'in konuşması bir kez daha paylaştı. Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) ise söz konusu paylaşımı alıntılayarak, Türkiye'ye teşekkür etti. ????????At the Fifth Summit of the Crimea Platform, Yaşar Güler, The Minister of National Defense of Türkiye, emphasized that the Crimean Tatars are an integral part of the Ukrainian people. He stressed that Türkiye has never recognized — and will never recognize — the illegal… pic.twitter.com/Gyf8jK242R — Crimea Platform (@crimeaplatform) November 4, 2025 60 ülke ve uluslararası örgütün katılımıyla tertip edilen zirvenin ana odak noktası "özgürlük, egemenlik ve uluslararası hukukun ortak değerlerinin pekiştirilmesi" olan zirveye Türkiye'yi temsilen katılan Güler, Rusya'nın Kırım'ı işgaline işaret etmişti. "KIRIM TATARLARI UKRAYNA'NIN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR" "Bizim için, Kırım meselesinin barışçıl bir şekilde çözülmesi, Ukrayna’da adil ve kalıcı bir barış arayışından ayrı tutulamaz. Kırım Tatarları, uzun süredir Ukrayna’nın çok kültürlü dokusunun ayrılmaz bir parçası olmuş ve barış ile istikrara katkıda bulunmuşlardır." cümlelerini sarf eden Bakan Güler, Türkiye'nin Kırım'ın yasa dışı ilhakını hiçbir zaman tanımadığını, 2014 yılından bu yana Kırım dahil olmak üzere Ukrayna'nın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde desteklediğini vurgulamıştı. "KIRIM TATARLARININ HAKLARI TÜRKİYE İÇİN YALNIZCA DIŞ POLİTİKA MESELESİ DEĞİL AYNI ZAMANDA TARİHSEL VE AHLAKÎ BİR SORUMLULUKTUR" Kırım Tatarlarının haklarının korunmasının önemine dikkat çeken Güler, "Kırım Tatarlarının hakları, bizim için yalnızca bir dış politika meselesi değil, aynı zamanda tarihsel ve ahlakî bir sorumluluktur. Onların sesini duyurmak, haklarını korumak ve özgürlükleri ile onurlarını sağlamak adına kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz." demişti. Ayrıca Güler, Ukrayna’nın Kırım Tatar halkına yönelik desteğini ve haklarını koruduğunu görmenin umut verici olduğunu belirtmişti. Güler konuşmasında, "Türkiye, bu yöndeki çabalarını sürdürecektir. Son olarak, Türkiye’nin Kırım Platformu’na olan bağlılığını bir kez daha teyit ediyor ve sadece Kırım davasını değil, aynı zamanda bağımsız, refah içinde ve egemen bir Ukrayna’nın sürekli çıkarlarını da ilerletmeyi umuyoruz." diyerek Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne yönelik desteğini yinelemişti.

Cumhuriyet'in temeli Sivas Kongresi 106 yaşında! Haber

Cumhuriyet'in temeli Sivas Kongresi 106 yaşında!

Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri, 106 yıl önce Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları tarafından Sivas Kongresi'nde atıldı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlattığı ulusal kurtuluş mücadelesini Amasya'dan sonra, 27 Haziran 1919'da "güvenilir kent" olarak gördüğü Sivas'a giderek sürdürdü. Sivas'ta yapılan toplantıda ülkenin durumu görüşülerek en kısa zamanda kentte millî bir kongre yapılmasına karar verildi. 4 EYLÜL 1919 SİVAS KONGRESİ Erzurum Kongresi’ne katılmak üzere Amasya'dan ayrılan Mustafa Kemal Paşa, 27 Haziran 1919'da Sivas'a geldi ve halk Paşa'yı coşkuyla karşıladı. Daha sonra, 2 Eylül 1919'da tekrar Sivas'a gelen Paşa, 18 Aralık 1919'a kadar beraberindeki heyet ile 4 Eylül 1919 Perşembe günü saat 14.00'te bugünkü Sivas Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi binasında toplandı. 12 EYLÜL 1919'DA KONGRE BEYANNAMESİ YAYIMLANDI Kayıtlara göre resmî çalışmaları 7 gün süren kongrede, Mustafa Kemal başkanlığında devletin kurtuluşu için çeşitli gündem maddeleri görüşüldü. 8-9 Eylül 1919 tarihlerinde "manda" tartışmalarının yaşandığı kongre, 11 Eylül 1919'da sonuç bildirgesinin yayımlanmasıyla kapandı. Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye, 12 Eylül 1919 tarihide halkın da katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, devletin kurtuluşu için önemli kararların yer aldığı kongre beyannamesini yayımladı. "MANDA VE HİMAYE KABUL EDİLEMEZ" Burada alınan önemli kararların başında, "Ya İstiklal ya Ölüm" ve "Manda ve himaye kabul edilemez" yer aldı. CUMHURİYETİN İLANIYLA TAÇLANDI Atatürk başkanlığında 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında gerçekleştirilen Sivas Kongresi, devletin önündeki engelleri ortadan kaldırarak, halkı bir bütün halde çizdiği program doğrultusunda harekete geçirmeyi sağladı. Bu hareket, 9 Eylül 1922'de büyük bir zafere kapı açıp, 29 Ekim 1923'te ise Cumhuriyet'in ilanıyla taçlandı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun! Haber

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!

Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılan Osmanlı İmparatorluğu’nun, Mondros Mütarekesi sonrasında işgal edilmesinin ardından Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmıştı. Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas kongreleri ile alınan kararlar, ulusun egemenliğini yine ulusun sağlayacağını ortaya koymuştu. İstanbul’un işgali ve Millî Mücadele yanlılarının Ankara’da toplanmaya başlaması üzerine Mustafa Kemal, 19 Mart 1920’de yayımladığı genelgeyle” Ankara’da olağanüstü yetkili bir Meclisin” kurulacağını duyurdu. Türk milli bağımsızlık ve egemenliğinin sembolü olarak kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920’de halkın yoğun ilgisi ve dualarıyla açıldı. Türk devletini ayağa kaldıran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk açılış gününde yaptığı konuşmada, "Milletin mukadderatını doğrudan doğruya idare etmek üzere Ankara’da bir Büyük Millet Meclisi toplandı" dedi.  Bu, sadece yeni bir meclisin açılması değil, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ilkesinin resmen hayata geçmesi anlamına geliyordu. Artık Türk milleti, kendi kaderini kendi tayin edecekti. İlk Meclis’te yurdun dört bir yanından seçilen temsilciler, bağımsızlık yemini ederek göreve başladılar. Mustafa Kemal Paşa, Meclis’in ilk başkanı seçildi. Bu Meclis, sadece kanun çıkaran bir organ değil; hem Millî Mücadele’yi yöneten, hem de yeni bir devletin temelini atan en yüksek irade oldu. Bu tarih "Millî Hâkimiyet Bayramı" adıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk millî bayramı olarak kutlandı. Ancak Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924'te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar verdi. 1927 yılından itibaren, 23 Nisan artık herkes tarafından “Çocuk Bayramı” olarak görülmeye ve kutlanmaya başlandı. 23 Nisan 1927'deki ilk bayram Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ve dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa himayesinde gerçekleştirilmiş, etkinlikler için Atatürk arabalarından birini çocuklara tahsis etmiş ve Cumhurbaşkanlığı Bandosu'nun konser vermesini sağlamıştır. Türk milletinin bu önemli bayramının adı, 1935'te Hakimiyet-i Milliye Bayramı, 1981 yılında ise "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" olarak resmileşti. “MEMLEKETİ AYDINLIĞA BOĞACAK OLAN SİZSİNİZ” 23 Nisan 1920'de Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının Türk istiklalinin nişanesi olarak açtığı, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Türkiye Büyük Millet Meclisi 105 yıldır dimdik ayakta. Sevgili küçük hanımlar ve küçük beyler… Bugün sizin gününüz! Kutlu olsun! Sizler yüce Türk milletinin geleceğisiniz.  Atatürk’ün de dediği gibi, “Sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtının aydınlığısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.” Çünkü 23 Nisan sadece geçmişte verilen büyük mücadelenin anısı değil, aynı zamanda geleceğe olan inancımızın da en güçlü simgesidir. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından bize emanet edilen bu kutsal vatanı korumak ve yüceltmek her birimizin borcudur. Kırım Haber Ajansı olarak başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu ülkeyi bize emanet eden tüm şehit ve gazilerimizi minnet ve saygıyla anıyor; tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyoruz! Bugünün küçükleri, yarının büyükleri… Gelecek, onun açtığı yolda ve gösterdiği hedefte sizin ellerinizde yükselecek! Unutmayın!

Türk Milli Mücadelesi için cepheden cepheye koşan bir kahraman: Mareşal Fevzi Çakmak Haber

Türk Milli Mücadelesi için cepheden cepheye koşan bir kahraman: Mareşal Fevzi Çakmak

"Düşmanın ilerlemesine karşı halkın katiyen tereddüt ve endişe etmesine mahal yoktur. Düşmanın, Anadolu içerisine doğru uzanmak isteyen kolları mezarlarına yaklaşıyor. Bu yeni sefer, düşmanın ölüm yolculuğudur."  Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yapı taşlarından biri olan Fevzi Çakmak, 1876'da İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Topçu Albay Ali Sırrı Bey’dir. Mustafa Fevzi Bey, Harbiye’den iyi bir derece ile mezun oldu. İlk görev yeri Balkanlar oldu. 22 yaşında Kurmay Yüzbaşı, 36 yaşında Paşa, 46 yaşında Mareşal rütbesini kazandı. Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, Çanakkale ve Suriye cephesinde görev aldı. Savaş meydanlarında gösterdiği üstün başarıdan dolayı 14 madalya kazandı. Harbiye Nazırlığı sırasında Anadolu'daki millî kurtuluş hareketine silah ve cephane gönderilmesini kolaylaştırdı. 27 Nisan 1920’de Fevzi Paşa, Kuvâ-yi Milliye’ye katılarak Anadolu’da yeni Türk devletinin kurulmasında büyük rol oynadı. Genelkurmay Başkanı olarak Büyük Taarruz'un askeri planlarını hazırladı. Zaferle sonuçlanan Dumlupınar Meydan Muharebesi'nin ardından Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın tavsiyesi üzerine "Mareşal" ünvanına layık görüldü. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Genelkurmay Başkanı, ilk Millî Savunma Bakanı, Mustafa Kemal Atatürk’ten sonraki ikinci ve son Mareşal Fevzi Çakmak, 10 Nisan 1950’de hayata gözlerini yumdu. MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK'IN HAYATI Türkiye Büyük Millet Meclisi ordusunun ikinci, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilk Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, 12 Ocak 1876'da İstanbul Anadolu Kavağı'nda Çakmakoğullarından Topçu Albayı Ali Sırrı Bey'in oğlu olarak dünyaya geldi. Mustafa Fevzi Çakmak, 10 yaşında Selanik'te askeri ortaokula başladı. Daha sonra 1887'de İstanbul'da Soğukçeşme Askeri Ortaokuluna geçen Fevzi Çakmak, buradaki eğitimini tamamladıktan sonra Mart 1890'da başladığı Kuleli Askeri Lisesini Şubat 1893'te ikincilikle bitirdi. Aynı yıl Kara Harp Okuluna geçen, burayı da piyade subayı olarak tamamlayan Fevzi Çakmak, başarıları dolayısıyla kurmay sınıflara devam hakkı kazanarak Harp Akademisine geçti. 16 Mart 1897'de üsteğmen, 25 Aralık 1898'de de kurmay yüzbaşı unvanıyla akademiden mezun olan Fevzi Çakmak, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'na atandı. Çakmak, burada karargah subaylığı, Mitroviça Tümeni Karargah Subaylığı, Taşlıca Mutasarrıfı ve Komutanlığı, Mürettep Kosova Kolordusu Kurmay Başkanlığı, Mürettep Garp Ordusu Kurmay Başkanlığı, Nizamiye Yakova Tümen Komutanlığı, Kosova Kuvayi Umumiyesi Kurmay Başkanlığı, Vardar Ordusunda Şube Müdürlüğü görevlerini yürüttü. 22 Aralık 1914'de 5'inci Kolordu Komutanlığı'na getirilen Fevzi Çakmak, 2 Mart 1915'te Mirliva (tuğgeneral) ünvanını aldı. Birinci Dünya Savaşında kolordusu ile Çanakkale savaşlarına katılan Fevzi Çakmak Paşa, savaş sonunda Atatürk'ün Anafartalar Grup Komutanlığından ayrılması üzerine bu göreve vekalet etti ve düşman bu cepheden ayrılana kadar görevini sürdürdü. Ardından 2'nci Kafkas Kolordusu Komutanlığı ve 2'nci Ordu Komutanlığı görevlerinde bulunan Fevzi Çakmak, 28 Temmuz 1918'te korgeneralliğe (ferik) yükseldi. Fevzi Çakmak, Mondoros Mütarekesi'nin imzalanmasının ardından 24 Aralık 1918'te de Genelkurmay Başkanlığına atandı, bu makamda bulunduğu sürece pek çok silah ve cephanenin düşman eline geçmesini de önledi. 27 Nisan 1920’de Fevzi Paşa, Kuvâ-yi Milliye’ye katılarak Anadolu’da yeni Türk devletinin kurulmasında büyük rol oynadı. Genelkurmay Başkanı olarak Büyük Taarruz'un askeri planlarını hazırladı. Zaferle sonuçlanan Dumlupınar Meydan Muharebesi'nin ardından Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın tavsiyesi üzerine "Mareşal" ünvanına layık görüldü. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Genelkurmay Başkanı, ilk Millî Savunma Bakanı, Mustafa Kemal Atatürk’ten sonraki ikinci ve son Mareşal Fevzi Çakmak, 10 Nisan 1950’de hayata gözlerini yumdu. Bugün Türkiye Cumhuriyeti, Fevzi Çakmak gibi değerli vatan evlatlarının fedakârlıklarıyla ayakta durmaktadır. Onu ve Millî Mücadele kahramanlarını rahmet, minnet ve sonsuz bir saygıyla anıyoruz. Ruhları şad, mekânları cennet olsun!

TBMM Başkanı: Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın bitirilmesiyle güvensizlik meselesi ortadan kalkacak Haber

TBMM Başkanı: Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın bitirilmesiyle güvensizlik meselesi ortadan kalkacak

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, 16 Mart 2025 tarihinde İstanbul Göztepe'deki TBMM Filizi Köşk Sosyal Tesisinde sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileriyle iftar programında bir araya geldi. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Yunus Emre Enstitüsü ve Türk Maarif Vakfının yanı sıra pek çok STK temsilcisinin yer aldığı programda, TBMM Başkanı Kurtulmuş davetlilere hitap etti. Türkiye Cumhuriyeti'nin sınır güvenliği, Suriye'deki yeni yönetim ve İsrail-Filistin meselelerine değinen Kurtulmuş, işgalci Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığına da vurgu yaptı.  "SAVAŞIN BİTİRİLMESİYLE AVRUPA'NIN GÜVENSİZLİK MESELESİ ORTADAN KALKACAK" Kurtulmuş, Türkiye'nin Ukrayna-Rusya Savaşı'ndaki rolüne işaret ettiği konuşmasında bölgede daha fazla kan ve gözyaşının yaşanmamasını istediğini belirtti. Ayrıca Ukrayna ve Rusya arasında adil, hakkaniyetli ve iki tarafın da kabul edeceği bir barışın sağlanması için Türkiye'nin olağanüstü gayret gösterdiğini ifade eden Kurtulmuş, "Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın bitirilmesiyle özellikle Avrupa'nın bütününü etkisini altına alan güvensizlik meselesi ortadan kalkacak ve böylece savaşın Rusya-Ukrayna arasında olmaktan öte Rusya ile topyekûn Batı arasında bir savaş haline dönmesi önlenecektir." dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.