Uluslararası Af Örgütü Haberleri - Son Dakika Uluslararası Af Örgütü Haber Güncel Gelişmeler

Uluslararası Af Örgütü, Rusya'nın getirdiği yasağın ardından daha çok çalışma sözü verdi

Rusya Başsavcılığı, 19 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Rusya'nın Uluslararası Af Örgütünü istenmeyen kuruluş ilan ettiğini duyurdu ve örgütü Ukrayna'yı desteklemekle suçladı. İşgalci ülke, örgütün Londra'daki merkezinin Kıyiv rejiminin sözde suç ortakları tarafından finanse edilen "küresel Rusofobik projelerin hazırlandığı" bir merkez olduğunu iddia etti. Uluslararası Af Örgütü ise, Rusya'nın hak örgütünü “istenmeyen örgüt” ilan ederek ülkedeki faaliyetlerini yasaklaması ve destekçilerini kovuşturmaya maruz bırakmasının ardından çalışmalarını durdurmayacağını açıkladı. “ÇABALARIMIZI İKİ KATINA ÇIKARACAĞIZ” Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard 19 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, “Bu karar, Rus hükûmetinin muhalefeti susturmaya ve sivil toplumu izole etmeye yönelik daha geniş kapsamlı çabalarının bir parçasıdır.” dedi. Ayrıca “Rusya'nın hem yurt içinde hem de yurt dışında gerçekleştirdiği korkunç insan hakları ihlallerini ortaya çıkarmak için çabalarımızı iki katına çıkaracağız.” ifadelerini kullandı. Rusya’nın aldığı karar, Uluslararası Af Örgütünün Rusya’daki tüm çalışmalarını durdurması gerektiği anlamına geliyor. Buna göre, Örgütün raporlarını sosyal medyada paylaşanlar da dâhil olmak üzere; örgütle iş birliği yapan ve destekleyenler kovuşturmaya tâbi tutulacak. Rusya'nın “istenmeyen kuruluşlar” listesi, aralarında önde gelen bağımsız haber kuruluşları ve hak gruplarının da bulunduğu 223 kuruluşu kapsıyor. Bunlar arasında Radio Free Europe/Radio Liberty, Kırım Haber Ajansı (QHA) ve bağımsız Rus haber kuruluşu Meduz, Chatham House gibi düşünce kuruluşları, yolsuzlukla mücadele grubu Transparency International gibi kuruluşlar yer alıyor. ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ (AMNESTY INTERNATİONAL) Uluslararası Af Örgütü, 1961 yılında Londra'da kurulmuş, merkezi İngiltere'de bulunan, dünya genelinde insan haklarını savunan bağımsız bir sivil toplum kuruluşudur. Örgüt, hükûmetlerden, siyasi görüşlerden, ekonomik çıkar gruplarından bağımsız çalışmakta ve temel amacı; düşünce özgürlüğü, adil yargılanma, işkence yasağı gibi evrensel insan haklarının korunması ve ihlallerin önlenmesi. Uluslararası Af Örgütü, özellikle vicdan mahkûmlarının serbest bırakılması, idam cezasının kaldırılması, savaş suçları ve toplu katliamların belgelenmesi gibi alanlarda faaliyet yürütüyor. 1977 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. Raporları ve kampanyalarıyla dünya kamuoyunu bilgilendiriyor. Örgüt Rusya'nın Ukrayna'daki savaşına ilişkin raporlar yayınlayarak Moskova'yı insanlığa karşı suç işlemekle itham etti ve Kremlin'in son yıllarda binlerce kişiyi kapsayan muhalefete yönelik baskılarına karşı çıktı.

Rusya, Uluslararası Af Örgütünü istenmeyen kuruluş ilan etti!

Rusya Başsavcılığı, 19 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Rusya'nın Uluslararası Af Örgütünü istenmeyen kuruluş ilan ettiğini duyurdu ve örgütü Ukrayna'yı desteklemekle suçladı. ÖRGÜT, UKRAYNA'YI DESTEKLEDİĞİ İÇİN KINANDI! İşgalci ülke, örgütün Londra'daki merkezinin Kıyiv rejiminin sözde suç ortakları tarafından finanse edilen "küresel Rusofobik projelerin hazırlandığı" bir merkez olduğunu iddia etti. Af Örgütünün "Ukraynalı neo-Nazilerin suçlarını meşrulaştırmak, finansmanlarının artırılması çağrısında bulunmak ve Rusya'nın siyasi ve ekonomik izolasyonunda ısrar etmek" amacıyla bölgedeki askeri çatışmayı yoğunlaştırmak için mümkün olan her şeyi yaptığı öne sürüldü. Aynı zamanda aşırılık yanlısı örgütlerin desteklendiği ve yabancı ajanların faaliyetlerinin finanse edildiği iddia edildi. ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ (AMNESTY INTERNATİONAL) Uluslararası Af Örgütü, 1961 yılında Londra'da kurulmuş, merkezi İngiltere'de bulunan, dünya genelinde insan haklarını savunan bağımsız bir sivil toplum kuruluşudur. Örgüt, hükûmetlerden, siyasi görüşlerden, ekonomik çıkar gruplarından bağımsız çalışmakta ve temel amacı; düşünce özgürlüğü, adil yargılanma, işkence yasağı gibi evrensel insan haklarının korunması ve ihlallerin önlenmesi. Af Örgütü, özellikle vicdan mahkûmlarının serbest bırakılması, idam cezasının kaldırılması, savaş suçları ve toplu katliamların belgelenmesi gibi alanlarda faaliyet yürütüyor. 1977 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. Raporları ve kampanyalarıyla dünya kamuoyunu bilgilendiriyor.

Uluslararası Af Örgütü: Rusya, esir tuttuğu Ukrayna askerlerine ve sivillere karşı savaş suçu işliyor

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Rusya'nın esir tuttuğu Ukrayna askerlerine ve sivil rehinelere yönelik olarak işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar hakkında yeni bir rapor yayımladı. Raporda, Rusya'nın Ukraynalı esirlere yönelik işkence, iletişimden yoksun bırakma ve diğer insanlık dışı muamelelerde bulunduğu vurgulandı. Uluslararası Af Örgütü tarafından bugün sunulan “Sağır Edici Bir Sessizlik: Rus Esaretinde İletişimsiz Tutulan, Zorla Kaybedilen ve İşkence Gören Ukraynalılar” başlıklı rapor, Şubat 2022'den beri Rusya tarafından esir tutulan Ukraynalı savaş esirlerinin ve sivillerin, genellikle yıllarca, dış dünyadan nasıl kasıtlı olarak koparıldığını belgeliyor. İnsan hakları savunucuları, esirlerin akıbeti hakkında bilgi eksikliği olmasının işkence, kötü muamele ve hatta yasa dışı idamlar gibi uygulamaların cezasız bir şekilde gerçekleşmesine zemin hazırladığını belirtiyor. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, “Rusya'nın Ukraynalı savaş esirlerini ve sivilleri sistematik olarak kimseyle görüştürmeden alıkoyması, onları insanlıktan çıkarmayı ve susturmayı amaçlayan, ailelerinin sevdiklerinden haber beklerken acı çekmesine neden olan kasıtlı bir politikanın yansımasıdır." ifadelerini kullandı. İŞKENCELER RUSYA'NIN SİTEMATİK POLİTİKASININ BİR PARÇASIDIR İşkencenin tam bir tecrit koşullarında gerçekleştiğini, mağdurların tamamen gardiyanların insafına bağımlı hale getirildiğini vurgulayan Callamard, "Bu sadece tekil olaylar değil, tüm uluslararası hukuku ihlal eden sistematik bir politika." dedi. Raporda, Rus esaretindeki çoğu Ukraynalı askerin hiçbir iletişim hakkı olmadan alıkonulduğunu ve ailelerinin, esirlerin akıbeti hakkında hiçbir bilgi almadığı belirtiliyor. Ayrıca, işgal altındaki bölgelerde sivil halkın da zorla kaybedilme, keyfi tutuklamalar ve işkencelere tabi tutulduğu, bunun ise Rusya'nın halkı korkutmaya yönelik uzun süreli bir uygulama olduğu ifade ediliyor. Örgüt, bu tür eylemleri savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar olarak değerlendirdiğini belirtti. Bununla birlikte raporda Rusya yönetiminin, Ukraynalı savaş esirlerine uluslararası kuruluşların erişimini sağlamadığı belirtilerek, bunun esirleri uluslararası hukuk korumasının dışına çıkarılmasına yönelik kasıtlı bir politikanın parçası olduğu vurgulandı. Uluslararası Af Örgütü uluslararası topluma, bu suçlardan sorumluları cezalandırmak için, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve evrensel yargı yetkisinin kullanımı da dahil olmak üzere tüm olanakları kullanma çağrısında bulundu.

Uluslararası Af Örgütü: Tofik Abdulgaziyev derhal serbest bırakılmalı!

Uluslararası Af Örgütü, Kırım Tatar siyasi tutsak Tofik Abdulgaziyev'in serbest bırakılması çağrısında bulundu. Uluslararası Af Örgütü tarafından yapılan açıklamada, düzmece suç kapsamında 12 yıl hapis cezasına çarptırılan Kırım Tatar siyasi tutsak Abdulgaziyev'in Mart 2024’te kritik durumda olduğu ve hastaneye kaldırıldığı hatırlatılarak, “15 kilo verdi. Tüberküloz, zatürre ve yaşamı tehdit eden diğer rahatsızlıkların teşhisi konuldu. Abdulgaziyev derhal serbest bırakılmalı.” ifadelerine yer verildi. Ayrıca örgüt, isteyen herkesi Tofik Abdulgaziyev'in serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyasına katılmaya davet etti. TOFİK ABDULGAZİYEV’İN SAĞLIK DURUMU KÖTÜLEŞTİ Rus işgali altındaki Kırım’da, işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde Hizb-ut Tahrir Davası çerçevesinde 12 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Kırım Tatar siyasi tutsak Tofik Abdulgaziyev’in sağlık durumu son yedi aydır önemli ölçüde kötüleşti. Nisan 2024’te siyasi tutsağa, verem teşhisi konuldu. Ukraynalı insan hakları savunucuları, Temmuz 2024’te sağlık durumu ciddi şekilde kötüleşen Kırım Tatar siyasi tutsak Tofik Abdulgaziyev’i derhal serbest bırakma çağrısında bulunmuştu. YOĞUN BAKIMA KALDIRILMIŞTI Kırım Dayanışması sivil teşkilâtından 22 Mart 2024 tarihinde yapılan açıklamada, Rusya'nın Verhneuralsk cezaevinde alıkonulan Kırım Tatar siyasi tutsak Tofik Abdulgaziyev'in kritik durumda Çelyabinsk kentindeki hastanelerden birinin yoğun bakım servisine kaldırıldığı bildirilmişti. Hastanede Tofik Abdulgaziyev’e verem teşhisi konuldu. Ayrıca doktorlar siyasi tutsağa bir dizi başka hastalık teşhisi koydu. Konulan teşhisler arasında iki taraflı zatürre, küçük sol taraflı hidrotoraks (akciğerlerde sıvı), orta derecede anemi, mitral kapakta hasara neden olan bağ dokusu displazisi sendromu (kalp hastalığı), kronik kalp yetmezliği, kronik gastrit ve nefrolitiazis (böbrek taşları) bulunuyor. 12 YIL HAPİS CEZASI Rostov-na-Donu kentindeki Güney Bölge Askeri Mahkemesi, 12 Mayıs 2022’de Tofik Abdulgaziyev, Bilal Adilov, Vladlen Abdulkadırov, Mecit Abdurahmanov ve İzzet Abdullayev’in (ikinci Akmescit Grubu) hakkında aldığı kararı açıkladı. Mahkeme, ses mühendisi olan Tofik Abdulgaziyev, cep telefonu teknisyeni Vladlen Abdulkadırov, gaz ve elektrik kaynakçısı İzzet Abdullayev, marangoz ve inşaat işçisi Mecit Abdurahmanov'a 12 yıl hapis cezası, müteahhit Bilal Adilov'a 14 yıl hapis cezası verdi.

Uluslararası Af Örgütünden İran'a çağrı: Güney Azerbaycan Türkü Celali derhâl serbest bırakılmalı!

Uluslararası Af Örgütü, İsveç vatandaşı olan Güney Azerbaycan Türkü Ahmedreza Celali'nin İran'da tutuklu bulunduğu Evin Hapishanesi'nden çıkarılmasını talep etti. Örgüt, tıp doktoru Celali'nin tutuklanmasının, yargılanmasının ve idam cezasına çaprtırılmasının haksız olduğunu yazılı bir dilekçeyle, İran Yargı Başkanı Gholamhossein Mohsuni Ejei'ye başvuruda bulundu. Dilekçede, Celali'nin işkenceye maruz kalmaması ve derhâl serbest bırakılması gerektiği vurgulandı. AÇLIK GREVİNE BAŞLAMIŞTI Güney Azerbaycan Türkü Celali, 2016 yılında Tahran ve Şiraz üniversitelerinin daveti üzerine katıldığı bilimsel konferanslar için gittiği İran'da tutuklanmıştı. Eylül 2017'de Tahran Devrim Mahkemesi Celali'yi casusluk yapmakla suçlayarak idam cezasına çarptırdı. Celali son olarak gerçekleşen İran ile İsveç arasındaki esir takasında yer almadığı için 15 Haziran 2024 tarihinde açlık grevine başlamıştı.

Kırım'ın 10 yıllık işgali: Uluslararası Af Örgütü, insan hakları durumunun etkili bir şekilde izlenmesi çağrısında bulundu

Uluslararası Af Örgütü, Kırım'ın Rusya tarafından işgalinin onuncu yıl dönümüne ilişkin yayımladığı raporda önemli açıklamalara yer verdi. Uluslararası Af Örgütü, uluslararası topluma, Kırım'da ve Ukrayna'nın Rusya tarafından işgal edilen diğer bölgelerinde insan hakları durumunu etkin bir şekilde izleme fırsatını kaçırmaması ve insan hakları konularını ilgili tüm ikili ve çok taraflı platformlarda her fırsatta gündeme getirmesi çağrısında bulundu. Uluslararası Af Örgütü, Rusya'nın Kırım'da etnik yapıyı değiştirmeyi ve Rus olmayan ulusal kimlikleri bastırmayı amaçlayan politikasını uygulamak için on yılı olduğunu belirtti. Şu anda Ukrayna'nın Rusya tarafından işgal edilen diğer bölgelerinde de benzer politikaların uygulandığına dair kanıtlar olduğu kaydedildi. Raporda, "Örneğin, Uluslararası Af Örgütü, Zaporijjya ve Herson bölgelerinin işgal altındaki kısmındaki ve işgal altındaki diğer bölgelerdeki okullarda Rus yetkililerin uyguladığı beyin yıkama ve baskıyı belgeledi" ifadelerini kullandı. Uluslararası Af Örgütü, Rusya'nın bağımsız uluslararası izleme gruplarını reddetmesinin, uluslararası insani hukuk ve insan haklarının ağır ihlallerine ilişkin soruşturmaların yetersiz kalmasına yol açtığını kaydetti. Bu tür ihlallere ilişkin uzun süreli cezasızlık, Rusya'nın kontrolü altındaki bölgelerdeki tüm toplulukların varlığını ve yaşam biçimini tehdit eden değişiklikleri etkili bir şekilde uygulamasına olanak tanıdı. Uluslararası Af Örgütü, "Rusya, Kırım'da ve Ukrayna'nın işgal altındaki diğer topraklarında uluslararası insani hukuk ve insan hakları hukukunun tüm ihlallerini derhal durdurmalı. Uluslararası hukuka göre tüm suçlardan suçlu olan kişiler, adil bir yargılama çerçevesinde adalet önüne çıkarılmalı, mağdurlar ve mağdur yakınları hakikat, adalet ve tazminat haklarını tam olarak kullanabilmelidir" açıklamasını yaptı.

Uluslararası Af Örgütünden Çin, Rusya ve İran'ın insan hakları ihlalleri raporu

Uluslararası Af Örgütü 2022 yılının raporunu yayımladı. Raporda; İran'daki insan hakları ihlalleri, Rusya'nın Ukrayna'daki sivillere yönelik saldırıları, Çin hükumetinin Uygur Türkleri üzerindeki işkence ve baskıları, küresel ve bölgesel anlamda yaşanan soykırımlar yer aldı. Öte yandan raporda, söz konusu otoriter ülkelerin insan hakları ihlallerine kınama getirildi. UKRAYNA'DAKİ RUSYA'NIN İŞGAL GİRİŞİMİ VE SALDIRILARI Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik topyekun işgal girişimi ve saldırılarının birinci yılı geride kaldı. İşgalci Rusya, 24 Şubat 2022 tarihinde başlattığı Ukrayna'daki saldırılarının ardından 21 Eylül'de kısmi seferberlik ilan etti. Ülke genelinde Rusya vatandaşı erkekler, zorunlu olarak askere alınarak Ukrayna topraklarına karşı savaşmaya gönderildi. İşgalci Rusya'nın Ukrayna topraklarında imza attığı katliam ve savaş suçları da Uluslararası Af Örgütünün raporunda yer aldı. Ayrıca, Rusya'nın Ukrayna'da sivilleri hedef aldığı saldırıların ana aktörlerinden olan Şahid füzelerini tedarik eden İran'a da tepki verildi. ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ RAPORUNDA İRAN'DAKİ SİLAHLI BASKI İran'da halkın Eylül 2022'de Molla rejiminin baskısına karşı başlattığı protestolarda hükumetin uyguladığı baskı politikalarına dikkat çekmişti. Uluslararası Af Örgütü raporda bununla ilgili bir değerlendirme yayımladı. Raporda, "İran halkının yakın zamanda eşi benzeri görülmemiş başkaldırısı sırasında Tahran rejimi, protestocuları susturmak için korkunç baskılara başvurdu ve askeri silahlar kullandı" ifadesine yer verildi. Ayrıca raporda Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin İran'daki protestolarla ilgili bir bilgi toplama komitesinin kurulmasından duyulan memnuniyet ifade edildi. İRAN'DA NELER OLMUŞTU? İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin başörtüsünü "düzgün" takmadığı gerekçesiyle ahlak polisleri tarafından dövülerek öldürülmesinin ardından ülke genelinde protesto gösterileri başladı. Gösterilerde İranlı ahlak polisleri yüzlerce prostestocuya silahla karşılık verdi. Tutuklanan göstericiler İran hükumetince yargılanarak idam cezasına mahkum edildi. ÇİN BASKISI ALTINDAKİ UYGUR TÜRKLERİ Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence ediliyor. Sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyorlar.

#Uluslararası Af Örgütü