Kırım Temsilciliği: Rusya, Karadeniz'i ekolojik savaş alanına dönüştürdü
Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği, 31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü dolayısıyla yayımladığı açıklamada, Rusya Federasyonu'nun Kırım’ı işgal ettiği 2014'ten bu yana Karadeniz'i "sistematik ekolojik savaş" bölgesine dönüştürdüğünü belirtti.
Temsilcilik, 1996 yılında Ukrayna, Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan ve Rusya'nın katılımıyla alınan ortak bir kararla kutlanmaya başlanan bu günün amacının, deniz biyoçeşitliliğini korumak ve Karadeniz'i çöp ve poligon alanına dönüştürmemek olduğunu hatırlatarak şunları kaydetti:
Ancak Rusya, anlaşmaya imza atmasına rağmen, 2014'ten bu yana Karadeniz'i sistematik bir ekolojik savaş alanına dönüştürdü. Mayınlı deniz yolları, yakıt ve mühimmat dolu batırılmış gemiler, patlamalardan ve sanayi sızıntılarından kaynaklanan toksik kalıntılar, sonarların neden olduğu akustik terör ve deniz memelilerinin kitlesel ölümleri; işte Rusya’nın yarattığı gerçeklik bu.
Açıklamada, 2023'te Kahovka Hidroelektrik Santrali'nin patlatılması sonucu denize çok sayıda atık, ağır metal ve siyanobakterinin karıştığı hatırlatıldı. 2024 kışında Kerç Boğazı'ndaki mazot sızıntısının deniz tabanını olumsuz etkilediği ve kanserojen maddelerin gıda zincirine girmesine yol açtığı ayrıca yasa dışı Kerç Köprüsü inşası nedeniyle doğal akıntıların bozulduğu, dip çökeltilerinin oluştuğu, balık yumurtlama alanlarının tahrip olduğu ve deniz memelilerinin göçünün zorlaştığı belirtildi.
"RUSYA HESAP VERMELİ"
Temsilcilik, Rusya'nın Karadeniz'in Korunması Bükreş Sözleşmesi, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi ve çevreye büyük, uzun süreli ve ciddi zarar vermeyi yasaklayan uluslararası insancıl hukuku ağır bir şekilde ihlal ettiğine dikkat çekildi.
Ukrayna’nın, Karadeniz meselesini uluslararası gündemde tutmaya kararlı olduğunu vurgulanan açıklamada, Rusya'nın ekolojik terörizm nedeniyle yaptırımlarla cezalandırılması, uluslararası izleme mekanizmaları kurulması ve saldırganın dondurulmuş varlıkları kullanılarak bir tazminat fonu oluşturulması çağrısında bulundu.
Temsilcilik açıklamasını, "Uluslararası Karadeniz Günü, denizin güvenliğimizin, ekonomimizin ve hayatımızın bir parçası olduğunu hatırlatıyor. Karadeniz'i korku ve şantajdan arındırabileceğimizi kanıtladık ancak şimdi onu doğaya ve insanlara geri vermemiz gerekiyor." ifadeleriyle sonlandırdı.
