SON DAKİKA
Hava Durumu

#Uygur Türkleri

QHA - Kırım Haber Ajansı - Uygur Türkleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uygur Türkleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Pakistan’daki Uygurlar: Sayılı günlerimiz kaldı! Haber

Pakistan’daki Uygurlar: Sayılı günlerimiz kaldı!

Pakistan'ın Afganlara uyguladığı geri gönderme politikası, ülkede yaşayan Uygur Türklerini de etkilemeye devam ediyor. Uzun zamandır Pakistan'da yaşayan Uygur Türkleri, Pakistan polisi tarafından taciz ediliyor. Sınır dışı edilmekle karşı karşıya kalıyor. UYGUR TÜRKLERİ PAKİSTAN POLİSİ TARAFINDAN TACİZ EDİLİYOR Pakistanlı yetkililer, geçen yıl ekim ayı başlarında "Pakistan'da yasal oturma izni olmayan göçmenlerin 1 Kasım'a kadar ülkeyi terk etmeleri gerektiği, aksi takdirde sınır dışı edilecekleri" yönünde bir karar yayımladı. Çin'in baskıcı politikalarından dolayı Doğu Türkistan'dan göç eden ve Afganistan üzerinden Pakistan’a giren Uygur Türkleri ülkeye girişlerinde “Afgan mülteciler” olarak kaydedildi. O günden bu yana sözde “Afgan mülteci” dışında hiçbir tüzel kimliği olmayan Uygur Türkleri, 2023 yılının sonundan bu yana Pakistan polisi tarafından taciz ediliyor ve evleri basılıyor. BİTMEK BİLMEYEN ÇİLE Bu durum Birleşmiş Milletler  Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve bazı insan hakları yetkililerinin dikkatini çekti. Pakistan makamlarıyla yaptıkları görüşmeler sonucunda Pakistan hükumeti, geçen yıl kasım ayı ortasında Uygurların Pakistan’da kalış süresini altı ay daha uzatan geçici bir karar aldı. PAKİSTAN HÜKUMETİ UYGUR TÜRKLERİNE GÜVENCE VERMEDİ Pakistan’daki Uygur Vakfı Başkanı Ömer Übeydullah, Pakistan'ın yeni çıkardağı ikamet izni yasasına göre, Ravalpindi’de yaşayan 18 ailelik Uygur Türkünün 1 Nisan 2024'e kadar geçici ikamet süresinin biteceğini ve hükumetin kendilerinin ikameti uzatıp uzatmayacağı konusunda güvence vermediğini bildirdi.  "SAYILI GÜNLERİMİZ KALDI" Ömer Übeydullah, 24 Mart 2024 tarihinde Özgür Asya Radyosu'na (RFA) verdiği demeçte, 23 Mart’ta Pakistan Dışişleri Bakanlığı’nın Ramazan ayının sona ermesiyle birlikte Afgan mültecileri sınır dışı için sınır etme operasyonlarının daha da sıkılaştırılacağını aktardı. Öte yandan Ömer demecinde, Pakistan Göç İdaresinin ve Kolluk Kuvvetlerinin konuya ilişkin özel bir belge yayımladığını belirterek, "Pakistan hükumeti bayramdan sonra Afgan mültecileri sınır dışı edeceğini söylüyor. Bizi Afgan mülteci saydıkları için de sınır dışı edebilirler. Üstelik gelecekteki kaderimizin ne olacağı da belli değil, hiçbir yerde şansımız yok. 5-6 ay oldu hala bir haber alamadık, sayılı günlerimiz kaldı" ifadelerini kullandı.

Toplama kampındaki Uygur Türkü Abidin Ayup 96 yaşında vefat etti Haber

Toplama kampındaki Uygur Türkü Abidin Ayup 96 yaşında vefat etti

Doğu Türkistan topraklarında hâkimiyet kurmaya çalışan Şi Cinping yönetimindeki Çin hükûmeti, Uygur Türklerini çeşitli işkencelere maruz bırakıyor. Suçsuz yere alıkoyulan Uygur Türkleri, sözde eğitim kampı adı verilen toplama kamplarında hayatını kaybediyor.  ÇİN, AYUP'UN CENAZESİNİ AİLESİNE TESLİM ETMEDİ Doğu Türkistan'da 7 yıl önce Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından hapse atılan 96 yaşındaki Abidin Ayup'un hayatını kaybettiği öğrenildi. Uygur Türkü aktivist Cevlan Şirmemet, Çin'in Ayup'un cenazesini ailesine teslim etmeyi reddetiğini ifade etti. Ayup'un vefatının nedeni hakkında açıklama yapmayan Çinli yetkililerin cenazeyi teslim etmemesi yeni soru işaretlerini beraberinde getirdi. Uygur Türklerinin insanî şartların oluşmadığı ortamlarda kaldığı hapishanede vefat eden Ayup'un doğal yollarla ölmediği düşünülüyor.  Daha önce Doğu Türkistan'ın Atuş şehrinde imamlık yapan Abidin Ayup, Ürümçi’deki İslam Enstitüsünde akademisyenlik yapmıştı. 2017 yılında Çin tarafından haksız yere tutuklanan Ayup 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.  DOĞU TÜRKİSTAN’DA NELER OLUYOR? Doğu Türkistanlılar, tarihi vatanlarında Çin yönetimi tarafından etnik, kültürel ayrımcılığa ve soykırıma maruz bırakılıyor. Birleşmiş Milletlerin (BM) resmî verilerine göre ise Çin Komünist Partisi rejimi, Doğu Türkistan'daki toplama kamplarında milyonlarca Türkü hapiste tutuyor. Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri ve diğer Türk halkları, Çin’den farklılıklarını koruyarak yaşıyorlar ve Çinlilere benzememek için direniyorlar. ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARINDA NELER YAŞANIYOR? Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmakta. Sağ kurtulan tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence yapılıyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyorlar. Milyonlarca genç, Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar, Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyor. Milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor. Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk-İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.

ABD Temsilciler Meclisi, Uygurları Zorla Çalıştırmaya Hayır Yasası'nı kabul etti Haber

ABD Temsilciler Meclisi, Uygurları Zorla Çalıştırmaya Hayır Yasası'nı kabul etti

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Şi Cinping yönetimindeki Çin hükûmetinin Doğu Türkistan topraklarındaki baskısını yeniden gündeme getirdi. Uygur Türklerinin zorla çalıştırılması hususu 14 Şubat 2024'te ABD Temsilciler Meclisinde açıkça dile getirildi. UYGURLARI ZORLA ÇALIŞTIRMAYA HAYIR YASASI KABUL EDİLDİ ABD Temsilciler Meclisi Milletvekili Nathaniel Moran kürsü konuşmasında, ABD dolarıyla Çin'in Uygur Türkleri üzerinden finansman sağlamak için köleleştirilmesini yasaklayan bir tasarının kabul edilldiğini duyurdu. Moran, "ABD, Çin Komünist Partisinin Uygurlara karşı işlediği soykırıma hiçbir şekilde suç ortağı olmadığımızı garanti etmelidir. Meclis, ABD vergi mükelleflerinin dolarlarının Çin'in Uygurları köleleştirmesini finanse etmemesini sağlayacak olan yasayı kabul etti" bilgisini verdi. Buna göre ABD dolarıyla, Uygur Türklerinin zorunlu çalıştırılmasına finans sağlamayı yasaklayan "Uygurları Zorla Çalıştırmaya Hayır Yasası" mecliste kabul edildi. The U.S. must ensure that we are not complicit in any way to the Chinese Communist Party's genocide against Uyghurs. The House passed my legislation, the No Dollars to Uyghur Forced Labor Act, that will ensure U.S. taxpayer dollars do not fund China’s enslavement of the Uyghurs. pic.twitter.com/klxJklcpSz — Congressman Nathaniel Moran (@RepNateMoran) February 14, 2024

Trabzonspor'dan Çin'e kınama: Uygur Türklerinin temel haklarını koruyun! Haber

Trabzonspor'dan Çin'e kınama: Uygur Türklerinin temel haklarını koruyun!

Çin'in İstanbul Başkonsoloslu Cui Wei'nin 2019 tarihli videosu Türkiye genelinde yeniden gündeme oturdu. Başkonsolos Wei'nin şok etkisi yaratan ifadeleri tepkilere neden oldu. Başkonsolos, Çin hükûmetinin Doğu Türkistan topraklarında medeniyet inşa eden Uygur Türklerine yönelik olarak soykırım işlediğini itiraf etti. ÇİN BAŞKONSOLOSU SOYKIRIMI SAVUNDU! Uygur Türklerinin toplama kamplarında ağır işkencelere maruz kalmasını destekleyen Wei, hadsiz ifadeleriyle soykırımı savundu. Wei, "Onların beyinleri hastalıklı. Biz de kurduğumuz okullarda gönüllü olarak tedavi ediyoruz" ifadelerini kullandı.  GALATASARAY KAPTANINDAN ÇİN'E TEPKİ! Videonun yeniden gündeme oturmasının ardından Türkiye'nin ünlü futbol takımı Galatasaray'ın kaptanı Kerem Atatürkoğlu, 10 Şubat'ta yaptığı açıklamada "#UyghurGenocide" hashtagiyle "Hastalıklı olan onların beyinleri değil; hastalıklı olan, insanları ailelerinden zorla koparıp toplama kamplarına götüren soykırımcı zihniyet" diyerek, Wei'ye tepki göstermişti. Hastalıklı olan onların beyinleri değil; hastalıklı olan, insanları ailelerinden zorla koparıp toplama kamplarına götüren soykırımcı zihniyet. #UyghurGenocide https://t.co/fdebvP4xSr — Kerem Aktürkoğlu (@keremakturkoglu) February 11, 2024 TRABZONSPOR, ÇİN HÜKÛMETİNİ KINADI Türkiye'nin başarılı futbol takımlarından biri olan Trabzonspor da tepki göstermekte gecikmedi. Takımın sosyal medya hesabından konuyla ilgili olarak açıklama yapıldı. Paylaşımda, "Çin hükümetinin Uygur Türkleri’ne uyguladığı acımasız baskı ve zulmü kınıyoruz. Tüm dünyayı Uygur Türkleri’nin temel haklarını korumaya davet ediyoruz!" ifadeleri yer aldı.  Çin hükümetinin Uygur Türkleri’ne uyguladığı acımasız baskı ve zulmü kınıyoruz. Tüm dünyayı Uygur Türkleri’nin temel haklarını korumaya davet ediyoruz!#UyghurGenocide — Trabzonspor Kurumsal (@TSKurumsal) February 11, 2024 DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ GERÇEKLER Geçen aylarda tamamen Çin'in kontrolü ve izin verdiği yerleri ziyaret eden Avustralya'nın dünyaca ünlü televizyon kanalı ABC ekibi, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) yıllar süren acımasız baskısının ardından Doğu Türkistan'ı bir turizm noktasına dönüştürmeye çalıştığını aktarmıştı. ABC'nin 30 Eylül 2023 tarihinde yayımladığı özel raporunda, Çin'in baskıları neticesinde Doğu Türkistan'ın dünyadan izole edildiği bildirilmişti. DOĞU TÜRKİSTAN'DA SOYKIRIM YAŞANIYOR! Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da bir halk topyekûn soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı oluyor. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor.

Kazakistan, kamp mağduru ailelerin eylemine izin vermedi! Haber

Kazakistan, kamp mağduru ailelerin eylemine izin vermedi!

Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetimindeki Çin hükûmeti, Doğu Türkistan topraklarındaki baskıcı rejimini sürdürmeye devam ediyor. Çin yönetimi, etnik temizliği amaçlayarak başta Uygur Türkleri olmak üzere Kazak Türkü, Özbek Türkü ve Kırgız Türklerini sözde eğitim kampı adını verdiği toplama kamplarında topluyor. Türlü işkencelere maruz bırakılan Türkler, aşırıcılık suçlamasıyla kamplarda hayatını kaybediyor.  KAZAK POLİS, ÇİN KONSOLOSLUĞUNDAKİ EYLEME İZİN VERMEDİ Toplama kampına alınan Kazak Türklerinin akrabaları Şubat 2021'de başlattığı protestoları Almatı'da sürdürüyor. Protestocular bir kez daha 8 Şubat'ta, yakınlarının Doğu Türkistan'da inşa edilen toplama kampından çıkarılması için Çin hükûmetine karşı protesto gösterisi düzenledi. Ancak Kazak polisi, Çin Konsolosluğundaki eylemin yapılmasına izin vermedi. Konsolos yetkilileri ise eyleme herhangi bir karşılık vermedi.  İki oğlunun da toplama kampında olduğunu belirten Halide Akıthan, 20 ve 22 yaşındaki çocuklarının Müslüman olduğu için orada türlü işkencelere maruz kaldığını söyledi. Gözyaşlarını tutamayan 68 yaşındaki Akıthan konuşmasından sonra bayıldı. Sağlık ekipleri olay yerine gelerek, Akıthan'a müdahale etti. Kamp mağduru aileler, çocuklarının toplama kamplarından çıkarılması için 3 yıldır Çin Konsolosluğu önünde yürüyüş yapıyor. Daha önce 4 Aralık 2023 tarihinde Çin Konsolosluğu önünde eylem yapmak isteyen Kazakistanlılar yine polisin engeline takılmıştı.  TOPLAMA KAMPINA ATILAN KAZAKLAR ZORLA ÇİN VATANDAŞLIĞINA GEÇİRİLDİ Çin'in Kazakistan'daki diplomatik misyonları önünde Çin'e karşı Uygur, Kazak ve Kırgızların hakkı savunulurken, Çin Büyükelçiliği Mart 2021 tarihinde Doğu Türkistan'da hapsedilen tüm Kazaklar zorla Çin vatandaşlığına geçirildi. Böylece Çin yasalarını çiğnedikleri gerekçesiyle suçlanarak toplama kamplarına atıldı.

Türk Ocakları 5 Şubat Gulca Katliamını andı Haber

Türk Ocakları 5 Şubat Gulca Katliamını andı

Doğu Türkistan'ın Gulca şehrinde Çin yönetimi 5 Şubat 1997 tarihinde Ramazan ayının son günlerinde, Gulca'da kanlı bir katliam gerçekleştirdi. Kalı katliam aradan geçen çeyrek asra  rağmen hafızalardaki yerini koruyor. Türkiye'nin geleneksel sivil toplum kuruluşu Türk Ocakları, 5 Şubat Gulca Katliamını unutmadı.  TÜRK OCAKLARI 5 ŞUBAT GULCA KATLİAMINI UNUTMADI Türk Ocakları Genel Merkezi 5 Şubat Gulca Katliamı ile ilgili basın bildirisi yayımladı. Bildiride şu ifadelere yer verildi; Doğu Türkistanlılara, Çin Hükumeti ve Çin Komünist Partisi tarafından sistematik bir şekilde soykırım politikaları uygulanmaktadır, bugün de toplama kampları aracılığıyla Uygur Türkleri başta olmak üzere bütün Doğu Türkistanlılara Soykırım devam ediyor. Çin yönetimi, bundan 27 yıl önce, 5 Şubat 1997’de Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde gerçekleştirdiği katliamda yüzlerce Uygur Türkünü katletmişti. 5 Şubat Doğu Türkistanlıların toplum vicdanında derin iz bırakmış, kolektif hafızasından asla silinmeyen kanlı bir gündür. Medeniyet ve insanlık düşmanı Çin komünistlerinin çirkin yüzünü gösterdiği bir gündür. Modern dünya ve insanlık için utanç verici bir gündür.   Bilindiği gibi, 5 Şubat 1997 günü Kadir gecesiydi. Bu mübarek geceyi idrak etmek ve ibadetle geçirmek isteyen bir grup Müslüman Türk kadını bir evde toplanarak Kur’an okumak istemiş, ancak Çin güvenlik güçlerinin baskınına maruz kalmıştır. Zorla polis karakoluna götürülen kadınlardan bazılarının suçsuzken vahşice öldürülmesi nedeniyle halk doğal ve haklı olarak reaksiyon göstermiş, ancak Çin komünist hükümeti halktan özür dileyeceğine kalabalığın üzerine kurşun yağdırmıştır. Bu katliamda yüzlerce Müslüman Türk şehit edilmiş, binlercesi tutuklanıp hapse atılarak işkenceye maruz kalmışlardır. Bu katliam Doğu Türkistanlıların bedensel ve zihinsel dünyasında derin travmalara ve sarsıntılara yol açmıştır.  Doğu Türkistan'da bunlar yaşanırken, Çin’in Doğu Türkistan’daki politikalarını 10 ülke Soykırım olarak tanımışlardır, birçok ülke sessizliğini sürdürmektedir. Özellikle, Türk ve İslam dünyası sessizce izlemektedir.  Doğu Türkistan’daki Çin soykırımın hemen durdurulması için Türk Devletinin ve milletinin harekete geçerek, Doğu Türkistanlılara sahip çıkmasını istiyoruz. Kamuoyunu saygıyla duyurulur.

İnsan Hakları İzleme Örgütü dünyaca ünlü araba markalarını uyardı! Haber

İnsan Hakları İzleme Örgütü dünyaca ünlü araba markalarını uyardı!

Çin'in ürettiği yüksek düzeyde tehlike arz eden otomobiller ve otomobil parçaları dünyanın en gelişmiş şehirlerinde; Brüksel, Londra, Tokyo, Sidney ve New York sokaklarında görülüyor. Çin yönetimi, otomobil endüstrisinde bir dev haline gelmek için baskı altında tuttuğu Uygur Türklerini kullanıyor.  İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 1 Şubat 2024 tarihli raporunda, insanlığa karşı suç işleyen Çin'in Doğu Türkistan topraklarında ürettiği otomobil fabrikalarında Uygur Türklerinin zorla çalıştırıldığını vurguladı. Ayrıca raporda, Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetiminin Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerine değinildi.  OTOMOBİL DEVLERİNE UYARI  Raporda; BYD, Toyota, Volkswagen, Tesla ve General Motors gibi otomobil markalarının içinde bulunan alüminyumların, Uygur Türklerinin zorla çalıştığı fabrikalardan elde edildiğini kaydetti. "Çinli yetkililer, 2017'den bu yana Doğu Türkistan'da baskıların doruğunda tahmini 1 milyon kişinin keyfi olarak gözaltına almak, işkence etmek, zorla çalıştırmak, kitlesel gözetleme, kültürel ve dini zulüm, ailelerin ayrılması ve cinsel şiddet dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işledi" ifadelerinin yer aldığı raporda, ismi geçen şirketlere uyarıda bulunuldu.  Ayrıca bu raporun, 2017'den bu yana Çin yönetiminin, Uygur Türklerine yönelik olarak insanlık suçu işlediğinin kanıtı olduğu vurgulandı. Raporda üreticilere, "Bahsi geçen firmalar, kötü çalışma şartlarının düzeltilmesi için daha fazlasını yapabilir. Üreticiler, Doğu Türkistan dışındaki tesislerden tedariğe yönelebililir; daha iyi kaynak haritalaması ve bilgi talep edebilir" çağrısı yapıldı. Araçların daha hafif olmasını sağlayan alüminyumların yüzde 9'u Uygur Türklerinin zorla çalıştırıldığı fabrikalardan çıkıyor.  "ZORLA ÇALIŞTIRMAYLA BAĞLANTILI OLAN HERHANGİ BİR İTHALAT ENGELLENEBİLİR" İnsan Hakları İzleme Örgütü Araştırmacısı Jim Wormington, dünyaca ünlü The Guardian gazetesine verdiği demeçte, "Şirketlerden yapmalarını istediğimiz, gerçekten bir stratejiye sahip olmaları. Otomobil endüstrisi dünyanın en büyük alüminyum kullanıcısı olduğundan, gerçekten güçlü bir mesaj gönderebilirler. Ayrıca devlet tarafından zorla çalıştırmayla bağlantılı olan herhangi bir şeyin ithalatı engellenebilir" dedi. VOLKSWAGEN VE TOYOTA'DAN AÇIKLAMA Yayımlanan yazılı raporun ardından Volkswagen'den yetkililer, "İnsan hakları alanında dünya çapında bir şirket olarak sorumluluğumuzu çok ciddiye alıyoruz" derken, Toyota'dan yapılan açıklamada ise üretimlerin inceleneceği belirtildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.