SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Volker Türk

QHA - Kırım Haber Ajansı - Volker Türk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Volker Türk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BM’den Kırgızistan’a idam cezası uyarısı: “Uluslararası hukuka aykırı” Haber

BM’den Kırgızistan’a idam cezası uyarısı: “Uluslararası hukuka aykırı”

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Kırgızistan’da idam cezasının geri getirilmesine yönelik anayasa değişikliği teklifine karşı çıkarak, bu adımın Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme (ICCPR) ve Ek İhtiyari Protokol kapsamında ciddi bir ihlal teşkil edeceğini ifade etti. MUKAŞEVA OLAYI SONRASI REFERANDUM GÜNDEMDE Kırgızistan’da 17 yaşındaki Aysulu Mukaşeva’nın cinsel saldırıya uğrayarak öldürülmesi, kamuoyunda büyük tepki yarattı. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, bu olayın ardından cinayet ve cinsel suçlar için idam cezasının geri getirilmesini öngören anayasa değişikliği teklifini gündeme taşıdı. Teklifin ilerleyen haftalarda referanduma sunulması, ardından parlamento onayına gitmesi bekleniyor. “İDAM CEZASI CAYDIRICI DEĞİL" BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, “Kırgızistan yetkililerinin idam cezasını geri getirme planı arkasında yatan suçlar elbette dehşet vericidir ve bu suçlar karşısında adalet sağlanmalıdır. Ancak idam cezasının ağır suçları önlediğine dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Cinsel şiddet dâhil olmak üzere şiddet suçlarına karşı alınacak önlemler mağdur odaklı olmalıdır” ifadelerini kullandı. Volker Türk, Kırgızistan’ı idam cezasını geri getirmek yerine hukukun üstünlüğünü güçlendirmeye, adalete ve adli yardıma etkili erişimi sağlamaya odaklanmaya davet etti. Kırgızistan, 1998 yılında idam cezasını kaldırmış, 2010’da ise ICCPR ile Ek İhtiyari Protokolü’nü imzalayarak yasağı kalıcı hâle getirmişti. Ülkede idam cezasının geri getirilmesine yönelik anayasa tasarısı kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Kırgızistan'da son idam cezası 1998 yılında uygulandı.

BM Yüksek Komiseri, Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlallerini Cenevre'de gündeme taşıdı Haber

BM Yüksek Komiseri, Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlallerini Cenevre'de gündeme taşıdı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, 18 Haziran 2025 tarihinde Cenevre'de gerçekleştirilen BM İnsan Hakları Konseyi’nin 59. oturumunda Çin'in sürdürmekte olduğu insan hakları ihlallerine değindi. "DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ İHLALLERE KARŞI ENDİŞE VERİCİ RAPORLAR ALMAYA DEVAM EDİYORUZ" Uluslararası hukukun ve insan haklarının olabildiğince güçlü bir şekilde savunulması gerektiğinin altını çizen Türk; Doğu Türkistan, Hong Kong ve Tibet'teki duruma işaret etti. Birçok konuda Çin ile temas halinde olduğunu ifade eden Türk, "Uluslararası insan hakları hukukuna uyum sağlamak amacıyla gerekli olan hukukî reformlarda ilerleme kaydedilmemesinden endişe duyuyorum. Doğu Türkistan'daki ihlallere dair endişe verici raporlar almaya devam ediyoruz." dedi. Bu konuda acil bir adım atılması gerektiğini sözlerine ekleyen Türk, Çin makamlarına seslenerek, “Haklarını kullandıkları için tutuklanan tüm bireylerin serbest bırakılmasını, yasaların ve politikaların uluslararası insan hakları hukukuyla uyumlu hale getirilmesini” talep etti. Öte yandan İlham Tohti İnisiyatifinin Kurucu Başkanı ve Aktivist Enver Can konuyla ilgili olarak Uygur Haber’e yaptığı açıklamada, "BM raportörlerinin hazırladığı ve Michelle Bachelet’in ismiyle anılan raporun hâlâ BM İnsan Hakları Konseyi’nin gündemine alınmamış olması anlaşılması zor bir durum. Bu rapor, Uygur bölgesinde insanlığa karşı suçlar işlenmiş olabileceğini ortaya koyuyor ve yayımlanmasının üzerinden neredeyse üç yıl geçti. Sorumuz şu: Eğer ofisiniz bu raporla ilgilenmiyorsa, bu konuda nasıl bir ilerleme beklenebilir?” ifadelerini kullandı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk: Gerçek barış müzakerelerine başlamanın zamanı gelmiştir Haber

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk: Gerçek barış müzakerelerine başlamanın zamanı gelmiştir

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, 26 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı bir açıklamada, hafta sonu çoğunlukla Rus Silahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen saldırılarda onlarca sivilin öldürülmesi ve yaralanmasının, Ukrayna'daki çatışmanın acilen sona erdirilmesi ve uluslararası hukuk doğrultusunda kalıcı bir barışın sağlanması için gerekli adımların atılması ihtiyacının altını çizdi. "GERÇEK BARIŞ MÜZAKERELERİNE BAŞLAMANIN ZAMANI GELMİŞTİR" BM resmî sayfasında yayınlanan açıklamada, cuma gününden bu yana Rusya'nın rekor sayıda uzun menzilli füze ve insansız hava aracıyla gece boyunca düzenlediği saldırıların Ukrayna genelinde sivillerin ölümüne ve yaralanmasına neden olduğu vurgulandı. Ukrayna'daki BM İnsan Hakları İzleme Misyonu (HRMMU) tarafından toplanan bilgilere göre, üçü çocuk olmak üzere en az 14 sivilin öldüğü ve 11'i çocuk olmak üzere 88 sivilin de yaralandığı kaydedildi. Türk, yaptığı açıklamada “Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline son vermenin, her gün yaşanan ölüm ve yıkımı durduracak kapsamlı bir ateşkes taahhüdünde bulunmanın, bunu uygulamanın ve uluslararası hukuka saygı temelinde gerçek barış müzakerelerine başlamanın zamanı gelmiştir.” ifadelerini kullandı. İNSAN HAKLARINI ÖNCELEMEK ŞARTTIR Sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak için insanları ve onların insan haklarını öncelemenin şart olduğunu vurgulayan Türk, "Yüksek Komiser, savaş esirleri, sivil tutuklular, sınır dışı edilen ve zorla nakledilen çocuklar, yerlerinden edilenler ve Ukrayna'nın işgal altındaki topraklarında yaşayanlar da dâhil olmak üzere çatışmadan en çok etkilenenlerin ihtiyaçları ve hakları, barış tartışmalarının merkezinde yer almalıdır” dedi. Son günlerde her iki taraftan 880 savaş esirinin ve 120 sivilin takas edildiğini anımsatan Türk, sivillerin çoğunun tutuklu olduğunun anlaşıldığını ancak takasa dahil olan kişilerle ilgili ayrıntıların henüz mevcut olmadığını kaydetti. Açıklamasında “Pek çok aile artık rahat bir nefes alabilir çünkü sevdikleri nihayet evlerine döndü. Ancak aynı zamanda başka aileler de Ukrayna'nın dört bir yanındaki toplulukları saldırıya uğradığı için yakınlarını ve evlerini kaybetti” ifadelerini kullandı. Yüksek Komiser, devam eden çatışmaların ortasında bile özgürlüklerinden mahrum bırakılan insanların korunması gerektiğinin altını çizdi. Yargısız infazlar, işkence ve mahkumlara yönelik her türlü insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele her ne koşulda olursa olsun yasaktır ve derhal durdurulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, sivil tutukluların gözaltında tutulmalarını gerektiren yasal sebep ortadan kalkar kalkmaz serbest bırakılmaları ve geri gönderilmeye karşı korunmalarının sağlanması gerektiğini belirtti. BM'nin açıklamasına göre, savaş esirlerinin ve sivil tutukluların korunmasını güçlendirecek pratik tedbirler arasında; aileleriyle düzenli olarak haberleşmelerinin sağlanması, savaş esirlerini ziyaret etmek ve sağlık durumlarını değerlendirmek üzere Karma Tıbbi Komisyonlar kurulması ve BM İnsan Hakları Ofisi de dahil olmak üzere bağımsız gözlemcilerin gözaltı ve tutuklama yerlerine erişiminin sağlanması ve iyileştirilmesinin yer alıyor.

BM, Rusya'nın dokuz çocuğun ölümüne yol açan Krıvıy Rih saldırısını kınadı Haber

BM, Rusya'nın dokuz çocuğun ölümüne yol açan Krıvıy Rih saldırısını kınadı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, işgalci Rusya'nın 4 Nisan 2025 tarihinde Ukrayna'nın Krıvıy Rih şehrine düzenlediği, dokuzu çocuk olmak üzere 18 kişinin öldüğü saldırıdan dolayı duyduğu şoku dile getirdi ve saldırıyı kınadı. Yüksek Komiser Türk'ün açıklaması, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin resmî internet sayfasında paylaşıldı.  TOPYEKÛN SAVAŞIN BAŞLAMASINDAN BU YANA ÇOCUKLARA ZARAR VEREN EN ÖLÜMCÜL SALDIRI! Yapılan açıklamada, Ukrayna'daki BM İnsan Hakları Ofisinden bir ekibin 5 Nisan günü saldırı alanını ziyaret ettiği ve hasarı belgelediği belirtildi. Ekip, aynı zamanda öldürülen çocukların isimlerini ve kimliklerini de tespit etti. Krıvıy Rih'e yapılan saldırının, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı topyekûn işgal girişimi ve saldırılarını başlattığı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana doğrulanan, çocuklara zarar veren en ölümcül saldırı olduğu vurgulandı. Türk, yaşadığı şoku "Bu akıl almaz bir dehşet. Dokuz çocuk, çoğu parkta oynarken, askeri bir silahın üzerlerinde şarapnele dönüşmesiyle öldü. Krıvıy Rih'te sıcak bir cuma akşamı, aileler bir oyun alanı, bir restoran ve binalarının yakınında toplanırken, tek bir patlama 18 kişinin hayatına son verdi." ifadeleriyle aktardı.  TÜRK, ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN GEREKLİLİKLERİNE DİKKAT ÇEKTİ Yüksek Komiser, ayrıca Rusya'nın yoğun nüfuslu bir bölgede ve görünürde hiçbir askeri varlık olmadan geniş alan etkili bir patlayıcı silah kullanmasını sivil hayata karşı pervasız bir saygısızlık olarak değerlendirdi. Öte yandan Türk, uluslararası insancıl hukukun gerekliliklerine de dikkat çekti. Açıklamasını "Uluslararası insancıl hukuk, çatışma taraflarının, mevcut koşullarda asker ve sivillere ayrım gözetmeksizin saldırması muhtemel olmayan mücadele araçlarını veya yöntemlerini kullanmasını gerektirir. Ayrıca, tarafların sivillere verilen zararı en aza indirmek için mümkün olan tüm önlemleri almasını gerektirir. Bunlara, hedef alınan nesnelerin sivil değil askeri hedefler olduğunu doğrulamak ve sivillerin kazara hayatını kaybetmesini önleyecek veya en azından en aza indirecek taktikler ve silahlar seçmek de dahildir." cümleleriyle devam ettirdi. YÜKSEK KOMİSERDEN KAPSAMLI VE BAĞIMSIZ BİR SORUŞTURMA ÇAĞRISI Türk, ayrım gözetmeyen saldırıların uluslararası insancıl hukuk uyarınca yasak olduğunu ve sivillere yönelik saldırılar teşkil ederse savaş suçu teşkil edebileceğini vurguladı. Yüksek Komiser, saldırıya ilişkin derhal kapsamlı ve bağımsız bir soruşturma çağrısında bulundu. KRIVIY RİH SALDIRISI İşgalci Rusya, 4 Nisan 2025 tarihinde Ukrayna'nın Krıvıy Rih kentine balistik füze ile saldırdı. Rus birlikleri, marketlerin ve çocuk oyun alanlarının bulunduğu yerleşim bölgelerini hedef aldı. Kentte yangın meydana gelirken, çok sayıda bina ve araç ağır hasar aldı. Saldırıda dokuzu çocuk olmak üzere 18 kişi hayatını kaybetti. Yaralıların sayısı 75'e yükseldi. Bunlardan 37'sinin hastanelerde tedavi gördüğünü, 19'unun ise durumunun ağır olduğunu bildirildi.

BM'nin iki yıl önce yayımladığı Doğu Türkistan raporunda neler vardı? Haber

BM'nin iki yıl önce yayımladığı Doğu Türkistan raporunda neler vardı?

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından 31 Ağustos 2024 tarihine yayımlanan Doğu Türkistan raporu tekrar gündeme geldi. Dönemin BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet görev süresinin son günlerinde Doğu Türkistan'daki insan hak ihlallerine dair rapor yaımlamıştı. Raporda, Çin’in Uygur Türklerine yönelik soykırım uygulamalarını detaylandırılmıştı. Bachelet, raporda Çin'in insan hakları ihlallerini vurgularken, Çin’in soykırım politikaları konusundaki sorumluluğunu net bir şekilde ifade etmekten kaçınmıştı. BACHELET’İN GÖREV DÖNEMİ VE DOĞU TÜRKİSTAN RAPORU Bachelet, BM İnsan Hakları Komiseri olarak görev yaptığı dönemde, Doğu Türkistan’da insan hakları ihlalleri üzerine derinlemesine bir inceleme gerçekleştirdi. Rapor, Çin'in Uygur Türkleri ve diğer etnik gruplara yönelik uyguladığı ayrımcı politikaları ve insan hakları ihlallerini belgelerken, bu politikaların insanlığa karşı suç oluşturabileceğini belirtildi. 46 sayfadan oluşan raporda, Çin'in uyguladığı soykırım politikalarının çok boyutlu bir analizi yapıldı. 23 Uygur, 16 Kazak ve 1 Kırgız Türkü ile yapılan mülakatlar neticesinde, 2016'dan bu yana birçok kişinin keyfi olarak tutuklandığı veya yeniden eğitim kamplarında tutulduğu bilgisi paylaşıldı. Ayrıca, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) sözde terörle mücadele kisvesi altında işlediği ciddi insan hakları ihlalleri belgelendi. RAPORUN İÇERİĞİ VE ÇİN'E YÖNELİK ÇAĞRI Rapor, 2017-2019 yılları arasında toplu gözaltılar ve işkenceleri belirtiyor ve üreme haklarının ihlali, cinsel istismar ve işkencelerin varlığına dair ciddi belirtiler sunuyor. Bachelet, raporda Çinli yetkililere keyfi tutuklamaları ve işkenceleri sonlandırmaları, kayıp aile üyeleri hakkında bilgi sağlamaları çağrısında bulunuyor. ÇİN'İN BM ÜZERİNDEKİ NÜFUZU VE TEHDİTLER Son yıllarda, Çin’in BM içindeki nüfuzunu artırarak, Komünist Parti doktriniyle uyumlu bir insan hakları anlayışını teşvik etti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Lician, Bachelet'in raporunu, Çin'e yönelik yanlış bilgi ve suçlamalar olarak nitelendirerek üstü kapalı bir tehditte bulunmuştu. BM İNSAN HAKLARI KOMİSERİ VOLKER TÜRK’TEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR 27 Ağustos 2024 tarihinde mevcut BM İnsan Hakları Komiseri Volker Türk, Doğu Türkistan konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Türk, Çin’in Doğu Türkistan’daki uygulamalarının insan hakları standartlarına tamamen aykırı olduğunu vurguladı ve uluslararası topluma, bu ihlallere karşı güçlü bir tepki gösterme çağrısında bulundu. Türk, raporların ve belgelerin daha geniş bir şekilde incelenmesi gerektiğini, bu konuda uluslararası iş birliği ve şeffaflık çağrısında bulundu. Volker Türk’ün açıklamaları, BM'nin insan hakları ihlalleri konusundaki kararlılığını ve bu ihlallere karşı uluslararası düzeyde güçlü bir tutum sergileme gerekliliğini ortaya koyuyor.

BM'den Çin'e Doğu Türkistan Çağrısı: İnsan hakları ihlalleri yeniden gündemde Haber

BM'den Çin'e Doğu Türkistan Çağrısı: İnsan hakları ihlalleri yeniden gündemde

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Çin hükumetine Doğu Türkistan'daki "sorunlu" yasa ve politikaları kapsamlı bir şekilde gözden geçirmesi çağrısında bulundu. Bu açıklama, iki yıl önce bu kurumun Doğu Türkistan’daki insan hakları durumuyla ilgili önemli bir rapor yayımlamasının yıl dönümüne dört gün kala yapıldı. SON GÜNCELLEMELER VE ULUSLARARASI ENDİŞELER Doğu Türkistan ile ilgili 27 Ağustos 2024’te yayımlanan güncellenmiş raporda, BM insan hakları ekibinin bu yılın Haziran ayında Çin’i ziyaret ettiği ve yetkililerle, özellikle terörle mücadele politikaları konularında görüşmeler yaptığı belirtildi. Raporda ayrıca uluslararası toplumun Doğu Türkistan’daki mevcut yasa ve politikalara dair ciddi endişeler taşıdığı vurgulandı. BM, Çin makamlarını insan hakları perspektifinden ulusal güvenlik ve terörle mücadele yasalarını yeniden gözden geçirmeye ve azınlıkları koruma mekanizmalarını güçlendirmeye çağırdı. İNSAN HAKLARI YÜKSEK KOMİSERLİĞİNDEN ÇAĞRI BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk'ün sözcüsü Ravina Shamdasani, VOA’ya verdiği demeçte, Doğu Türkistan’daki "sorunlu" yasa ve politikaların devam ettiğini belirtti. Shamdasani, “İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, ulusal güvenlik ve terörle mücadele yasalarının insan hakları açısından kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi çağrısını yineledi. Yüksek Komiser’le yıllardır süren temaslara rağmen, kitlesel gözaltıları destekleyen yasalar hala mevcut ve bu nedenle ilerleme kaydedilemiyor. Bu zorluklara rağmen mevcut insan hakları durumunu yakından takip ediyoruz” dedi. Yüksek Komiser Türk, Çin hükumetiyle yaptığı görüşmelerde Tibet ve Hong Kong'daki insan haklarına da saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı. 2022'DE YAYIMLANAN DOĞU TÜRKİSTAN RAPORU 2022 yılında, o zamanki İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerine dair ilk raporunu yayımladı. Raporda, geniş çaplı keyfi gözaltılar ve zorla çalıştırma gibi kötü muameleler detaylandırılmış ve bu uygulamaların insanlığa karşı suç oluşturabileceği sonucuna varılmıştı.  Çin hükümeti bu raporu siyasi bir motivasyon ve önyargıyla dolu olarak reddetti ve raporun yanlış bilgiye dayandığını savundu. Pekin, Doğu Türkistan’daki politikalarının aşırıcılığı engellemeyi ve istikrar sağlamayı amaçladığını iddia ederek insan hakları ihlali suçlamalarını reddetti. UYGURLAR TOPLAMDA 4.4 MİLYON YIL SÜREN GÖZALTINA ALINABİLİR Yale Üniversitesi'nin soykırım araştırma programı tarafından yayımlanan bir raporda, Çin’in kitlesel gözaltılarının hem insanlığa karşı suç hem de soykırım suçunu oluşturduğu belirtiliyor. Rapora göre, bu gözaltılar devam ederse, Uygurlar toplamda 4.4 milyon yıl süren gözaltına alınma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Uluslararası İnsan Hakları Hizmetleri (ISHR) Çin Programı Müdürü Raphäel Viana David, Yüksek Komiser’in Doğu Türkistan raporunu memnuniyetle karşıladıklarını ve Çin’in BM önerilerini uygulamasını talep ettiklerini açıkladı. Viana David, “Pekin’in eleştirecek bir noktası yok; BM insan hakları bulguları bölünmez ve genel olarak Çin’in anlamlı bir insan hakları reformu yapması için tek gerçek yolu işaret ediyor” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.