Doğu Türkistan'ın bağımsızlık mücadelesinin unutulmaz lideri Mehmet Emin Buğra
Doğu Türkistan'ın bağımsızlık mücadelesinin unutulmaz lideri Mehmet Emin Buğra
Doğu Türkistan'da 1933 yılında ilan edilen Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu Mehmet Emin Buğra, vefatının 58. yılında anılıyor.
Haber Giriş Tarihi: 14.06.2023 19:02
Haber Güncellenme Tarihi: 14.06.2023 19:05
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kadim Türk yurdu Doğu Türkistan'da 1933 yılında ilan edilen Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu ve Doğu Türkistan milli mücadele tarihine damga vuran unutulmaz lideri Mehmet Emin Buğra, 58 yıl önce yaşama veda etti.
MEHMET EMİN BUĞRA KİMDİR?
Mehmet Emin Buğra (Hazretim), 1901 yılında Doğu Türkistan’ın Hoten şehrinde saygın bir ailede dünyaya geldi. Hoten'in saygın din alimlerinden biri olan babası Pir Abidin Hacı'yı küçük yaşta kaybeden Buğra, dört erkek ve iki kız kardeşiyle beraber annesi Sekine Banu Hanım’ın terbiyesi altında büyüdü. Buğra'nın annesi Sekine Banu Hanım ise, 1863 yılında Hoten bölgesinde hüküm süren Hoten Hanlığının kurucusu Abdurrahman Paşa’nın torunuydu.
Dokuz yaşında Hoten’de ilk tahsilini yaparken 10 yaşında annesini kaybeden Buğra, amcası Mehmet Niyaz Hacı’nın himayesine girdi. 22 yaşında ise Hotan'ın Karakaş nahiyesindeki meşhur medreselerinde yüksek din tahsilini Arap ve Fars dillerinde tamamladı. 1922-1930 yılları arasında Hoten ve Karakaş'ta Tefsir ve Hadis konularında hoca olarak görev yaptı.
ÇİN'E KARŞI MİLLİ İNKİLAP TEŞKİLATI KURULDU
Buğra, ilmi ve hitabet yeteneğinden dolayı kısa zamanda bölgede saygın ve nüfuzlu din alimlerine verilen “Hazretim” unvanını aldı. Doğu Türkistanlı lider, 1931’de altı aylık Doğu Türkistan gezisine çıktı. Bu süreçte her kesimden insanla tanıştı ve fikir alışverişinde bulundu. Aynı zamanda bölgedeki Çin varlığı ve askeri durum hakkında bilgi topladı.
Gulca'da din alimi Sabit Damolla ile tanışması hayatında önemli bir dönüm noktası teşkil etti. Buğra, Damolla ile yaptığı görüşmeler sonucunda Doğu Türkistan'ın Çin esaretinden kurtulması gerektiğine ve bağımsızlık için Çin’e karşı silahlı bir direnişin şart olduğuna kanaat getirdi. Hoten’e dönünce Eylül 1932’de Milli İnkilap Teşkilatını kurdu.
60 KİŞİLİK BİRLİKLE ELDE EDİLEN BÜYÜK ZAFER
Teşkilatın amacı, üye toplamak, para ve silah tedarik etmekti. Kısa bir süre içinde 3 yüzü aşkın üye bulundu ve 50 kadar eski tüfek ele geçirildi. 1931 yılının birinci ayında Sabit Damollam Hindistan, Türkiye ve Hicaz gezisinden çok önemli bilgi ve tecrübelerle dönmüştü. Kendisi de adı geçen gizli teşkilata katıldı. Tahminen bir yıl süren gizli faaliyetlerden sonra 20 Şubat 1932 tarihinde Hotan'ın Karakaş nahiyesinde Geçici Hoten Hükûmeti’nin teşkili kararlaştırdı. Hükümet reisi Karakaş kadısı Mehmet Niyaz Alem, Başbakan Sabit Damollam ve Başkomutan ise Mehmet Emin Buğra olarak belirlendi.
Doğu Türkistan bağımsızlığı için Çin yönetimine karşı silahlı ayaklanmanın tarihi, Çinliler tarafından fark edilince 22 Şubat 1933 günü acele toplanan 60 Uygur Türkünün katılımıyla Karakaş’tan isyan dalgası başlandı. O gün Karakaş'taki bütün Çinliler temizlendi. Kısa bir süre içinde Mehmet Emin Buğra önderliğinde birlik, batıda Kaşgar’ın Yenihisar nahiyesinden doğuda Çin’in Dunhuang eyalet sınırına kadar olan bölgeyi Çin istilasından kurtardı.
Alim olduğu kadar iyi bir siyasetçi, şair, yazar ve tarihçi bir kişiliği de olan Buğra, 12 Kasım 1933 tarihinde Kaşgar'da ilan edilen Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin tesisine büyük katkılarda bulundu. Yeni kurulan cumhuriyete, ekonomik ve askeri alanlarda yardımlarda bulundu. Cumhuriyetin kısa süre içerisinde Çinli Müslümanların ve Rus kuklası militarist Şing Şi Say’in eliyle yıkılması dolayısıyla Buğra, vatan ve millet davasını yürütmek için 1934 yılında Hindistan’a hicret etmek zorunda kaldı.
Hindistan ve Afganistan’ın Doğu Türkistan’a sınırı olan Pamir ve Vahan yörelerinde tekrar birlik kurmaya çalışan Buğra, Doğu Türkistan'a dönüp ülkeden zalim Çinlileri kovmanın hesaplarını yaparken, diğer taraftan ilminin zekatı olarak gördüğü Şark-ı Türkistan Tarihi adlı çalışmasını bitirmek için gecesini gündüzüne katarak çalışmalarını aralıksız sürdürmüştü.
Bu çalışmalar kısa sürede meyvesini vermiş ve 1940 yılında halen bir şaheser olarak kabul edilen Şark-ı Türkistan Tarihi adlı kitabı ortaya çıkmış ve eserin ilk baskısı da Kabil'de yapılmıştı.
YURDA DÖNÜŞÜN AYAK SESLERİ: YURTTAŞLAR CEMİYETİ
1942’de Afganistan’dan Hindistan’a geçen Mehmet Emin Buğra, o sırada bölgeyi elinde bulunduran İngilizler tarafından Peşâver’de altı ay boyunca hapiste tutuldu. 8 Ocak 1943’te Çin’e gitmek şartıyla serbest bırakıldı. 4 Nisan 1943’te Çin’in II. Dünya Savaşı yıllarındaki başkenti Çongçing’e (Chongqing) geldi. Burada Dr. Mesut Sabri Baykozi, İsa Yusuf Alptekin ve Kadir Efendi ile Yurttaşlar Cemiyeti adıyla bir teşkilat kurdular. Teşkilatın hedefi, gerek dönemin siyasal hakimi Çin Milliyetçi Partisi (Guomindang) nezdinde gerekse Çin kamuoyunda Doğu Türkistan meselesini gündeme getirmek ve mevcut imkanları kullanarak Doğu Türkistan lehine siyasi çözümler geliştirmekti.
ÇİN BAŞKENTİNDE DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN VERİLEN MÜCADELE: DOĞU TÜRKİSTANLILAR TÜRK’TÜR
Yurttaşlar Cemiyeti, Doğu Türkistan’ın siyasi, iktisadi ve kültürel sorunlarına çözümler sunmak üzere hazırladığı, Xinjiang (Şinjiang) adının Doğu Türkistan olarak değiştirilmesi ve Doğu Türkistan halkının Türk kimliğinin tescili gibi önemli teklifler içeren on dokuz maddelik taslak bir metni o dönemde yazılmakta olan yeni Çin anayasasında yer alması için 13 Ekim 1944 tarihinde ilgili komisyona sundu. Hemen ardından Buğra’nın hükumet gazetesi Congyang Ribao’nun (Merkezi Günlük Haber) 21 Ekim 1944 tarihli sayısında yayımlanan “Şinjiang/Sincan Değil Doğu Türkistan” ve “Doğu Türkistanlılar Türk’tür” başlıklı yazıları Çin’de büyük yankı uyandırdı. Buğra ve arkadaşları tarafından yürütülen bütün bu propaganda ve lobi çalışmaları Doğu Türkistan meselesine daha ılımlı yaklaşılmasına önemli katkılar sağladı.
TEKRAR İLAN EDİLEN DOĞU TÜRKİSTAN CUMHURİYETİ
Doğu Türkistan’ın kuzeyinde bulunan Gulca, Tarbağatay ve Altay illerinde yürütülen ve Üç Vilayet İnkılabı adıyla bilinen milli mücadele hareketinin neticesinde 12 Kasım 1944’te Ali Han Töre Sağuni liderliğinde merkezi Gulca olan Şarki Türkistan Cumhuriyeti ilan edildi. Bu gelişmenin Doğu Türkistan mücadelesinde yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğini düşünen Mehmet Emin Buğra, aralarında Dr. Mesut Sabri Baykozi ve İsa Yusuf Alptekin’in de bulunduğu bazı dava arkadaşlarıyla birlikte 17 Ekim 1945’te Urumçi’ye döndü. Ahmet Can Kasımî başkanlığındaki Gulca heyetiyle yapılan görüşmeler neticesinde 6 Haziran 1946’da farklı siyasi grupların temsil edildiği Birleşik Eyalet Hükumeti kuruldu. Buğra bu hükumette önemli görevler üstlendi. Temmuz 1946’da İmar Bakanı, 29 Aralık 1948’de de Başkan Yardımcısı oldu.
Aynı yıllarda İsa Yusuf Alptekin ile birlikte çıkardıkları aylık Altay Dergisi ve günlük Erk Gazetesi ile mücadelesini sürdüren Buğra, yine İsa Yusuf Alptekin ile birlikte kurduğu Bilim Cemiyeti şemsiyesi altında bilimsel çalışmalar yaparken diğer yandan Türkistan Türk Milliyetçi Partisinin temelini oluşturmaya çalıştı.
BİTMEYEN MÜCADELE AZMİ VE DAVA ARKADAŞLARI
10 Ekim 1949’da Doğu Türkistan komünist Çin hükumeti tarafından işgal edilince Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin başta olmak üzere bir grup dava arkadaşıyla birlikte ikinci defa Hindistan’a gitmek zorunda kaldı. Kendisiyle birlikte gelenler için güvenli bir yaşam alanı oluşturmak amacıyla 1949-1951 yıllarında yoğun bir diplomasi mücadelesi gerçekleştirdi. Hindistan Başbakanı Nehru ile görüştü.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Amerika Birleşik Devletleri Yeni Delhi Büyükelçiliği, Hint Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti hükumeti gibi merciler başta olmak üzere Kızılhaç ve Kızılay gibi kuruluşlara da başvurdu.
KARDEŞİNE KUCAK AÇAN TÜRKİYE
Mehmet Emin Buğra Aralık 1951’de arkadaşları ve bir grup hemşerisiyle Türkiye’ye geldi. Başbakan Adnan Menderes, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan, Dışişleri Bakanı Mehmed Fuad Köprülü ve bazı siyasilerle yaptığı görüşmelerin ardından 13 Mart 1952 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi’yle Hindistan ve Pakistan’da bekleyen 1850 Doğu Türkistanlı mülteci Türkiye’ye getirildi.
1953’te Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçen Mehmet Emin Buğra Ankara’ya yerleşti. Türkiye’deki sivil toplum örgütleriyle, bilhassa Batı Türkistanlı, Kafkasyalı, İdil-Ural ve Azerbaycanlı akraba toplulukların liderleriyle ortaklık yollarını arayan Buğra, bu kapsamda Türk Birliği ve Türk Ortak Cephesi gibi isimler altında Sovyet Rusya ve Komünist Çin’e karşı bir dizi siyasi çalışma yürüttü. 1954’te Suudi Arabistan'ın Taif şehrinde düzenlenen Doğu Türkistan Kurultayı’na katılmak üzere Suudi Arabistan’a gitti. Kurultayda Doğu Türkistan meselesi içinMilliyetçi Çin (Tayvan) hükumetiyle müzakerelerin başlatılmasına karar verildi.
Mehmet Emin Buğra ile İsa Yusuf Alptekin, milliyetçi Çin liderleriyle görüşmeler yaptı. Milliyetçi Çin’in bağımsız bir Doğu Türkistan fikrine olumlu yaklaşmaması üzerine görüşmeler sonuçsuz kaldı.
Doğu Türkistan'ın efsanevi lideri Mehmet Emin Buğra, 14 Haziran 1965’te Ankara’da vefat etti.
MEHMET EMİN BUĞRA'NIN ESERLERİ:
Şarkī Türkistan Târihi (nşr. Muhammed Kāsım Dâmolla, Keşmir 1947, 1971 [Şarkī Türkistân’nıng Millî İnkılâb Târihi adıyla ve bazı ilavelerle birlikte kısmî neşir]; nşr. Fatma Buğra, Ankara 1987; Almatı 1991 [Kiril alfabesiyle]; nşr. M. Yakup Buğra, Ankara 1998 [günümüz Uygurcasıyla sadeleştirilmiş ve notlarla];
The Autograph Manuscript of Muḥammad Amīn Bugra’s Sharqī Turkistān Tārikhi adıyla tıpkıbasım, nşr. Yuriko Shimizu, I-II, Tokyo 2014-2016; eser Muhammed Kāsım Türkistânî tarafından Târîḫu Türkistâni’ş-Şarḳıyye adıyla Arapça’ya tercüme edilmiştir [Mekke 1429]),
Kalem Küreşi (Nanjing 1945), Doğu Türkistan: Tarihî, Coğrafî ve Şimdiki Durumu (İstanbul 1952), et-Türkistânü’ş-Şarḳıyye mâżîhâ ve ḥâżırühâ (Kahire 1952), el-İslâm ve’l-ḫaṭarü’ş-şüyûʿî (Kahire 1953),
Doğu Türkistan’ın Hürriyet Davası ve Çin Siyaseti (İstanbul 1954), Doğu Türkistan Kızıl Çin Muhtariyetini Reddeder (Ankara 1955), Nidâʾün ile’l-ʿâlemi’l-İslâmî (Kahire 1958),
Türk Yurtlarında Arap Fütuhâtı (Ankara 1958), Tibet ve Doğu Türkistan Hakkında Bilinmeyen Siyasî Konular (Ankara 1959),
Taşkent Konferansının İçyüzü ve Komünist Memleketlerdeki Yazarların Durumu (Ankara 1959), Delhi Konferansı ve Tibet (Ankara 1960), eṣ-Ṣırâʿu’l-istiʻmârî beyne Rûsiyâ ve’ṣ-Ṣîn li-ecli Türkistâni’ş-Şarḳıyye (Ankara 1963),
Mücadele Hatıratı (nşr. Fatma Buğra, Ankara 1966; The Memoirs of Muḥammad Amīn Bugra: Autograph Manuscript and Translation adıyla tıpkıbasım, nşr. Yuriko Shimizu, Tokyo 2012),
Vatan Kaygusi (Ankara 1990). Ayrıca Haydar Mirza Duğlat’ın Târîḫ-i Reşîdî adlı eserinin bir bölümünü Türkiye Türkçesi’ne aktarmış, Kutluk ve Türkan adında bir operet yazmıştır (Urumçi 1948).
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doğu Türkistan'ın bağımsızlık mücadelesinin unutulmaz lideri Mehmet Emin Buğra
Doğu Türkistan'da 1933 yılında ilan edilen Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu Mehmet Emin Buğra, vefatının 58. yılında anılıyor.
Kadim Türk yurdu Doğu Türkistan'da 1933 yılında ilan edilen Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu ve Doğu Türkistan milli mücadele tarihine damga vuran unutulmaz lideri Mehmet Emin Buğra, 58 yıl önce yaşama veda etti.
MEHMET EMİN BUĞRA KİMDİR?
Mehmet Emin Buğra (Hazretim), 1901 yılında Doğu Türkistan’ın Hoten şehrinde saygın bir ailede dünyaya geldi. Hoten'in saygın din alimlerinden biri olan babası Pir Abidin Hacı'yı küçük yaşta kaybeden Buğra, dört erkek ve iki kız kardeşiyle beraber annesi Sekine Banu Hanım’ın terbiyesi altında büyüdü. Buğra'nın annesi Sekine Banu Hanım ise, 1863 yılında Hoten bölgesinde hüküm süren Hoten Hanlığının kurucusu Abdurrahman Paşa’nın torunuydu.
Dokuz yaşında Hoten’de ilk tahsilini yaparken 10 yaşında annesini kaybeden Buğra, amcası Mehmet Niyaz Hacı’nın himayesine girdi. 22 yaşında ise Hotan'ın Karakaş nahiyesindeki meşhur medreselerinde yüksek din tahsilini Arap ve Fars dillerinde tamamladı. 1922-1930 yılları arasında Hoten ve Karakaş'ta Tefsir ve Hadis konularında hoca olarak görev yaptı.
ÇİN'E KARŞI MİLLİ İNKİLAP TEŞKİLATI KURULDU
Buğra, ilmi ve hitabet yeteneğinden dolayı kısa zamanda bölgede saygın ve nüfuzlu din alimlerine verilen “Hazretim” unvanını aldı. Doğu Türkistanlı lider, 1931’de altı aylık Doğu Türkistan gezisine çıktı. Bu süreçte her kesimden insanla tanıştı ve fikir alışverişinde bulundu. Aynı zamanda bölgedeki Çin varlığı ve askeri durum hakkında bilgi topladı.
Gulca'da din alimi Sabit Damolla ile tanışması hayatında önemli bir dönüm noktası teşkil etti. Buğra, Damolla ile yaptığı görüşmeler sonucunda Doğu Türkistan'ın Çin esaretinden kurtulması gerektiğine ve bağımsızlık için Çin’e karşı silahlı bir direnişin şart olduğuna kanaat getirdi. Hoten’e dönünce Eylül 1932’de Milli İnkilap Teşkilatını kurdu.
60 KİŞİLİK BİRLİKLE ELDE EDİLEN BÜYÜK ZAFER
Teşkilatın amacı, üye toplamak, para ve silah tedarik etmekti. Kısa bir süre içinde 3 yüzü aşkın üye bulundu ve 50 kadar eski tüfek ele geçirildi. 1931 yılının birinci ayında Sabit Damollam Hindistan, Türkiye ve Hicaz gezisinden çok önemli bilgi ve tecrübelerle dönmüştü. Kendisi de adı geçen gizli teşkilata katıldı. Tahminen bir yıl süren gizli faaliyetlerden sonra 20 Şubat 1932 tarihinde Hotan'ın Karakaş nahiyesinde Geçici Hoten Hükûmeti’nin teşkili kararlaştırdı. Hükümet reisi Karakaş kadısı Mehmet Niyaz Alem, Başbakan Sabit Damollam ve Başkomutan ise Mehmet Emin Buğra olarak belirlendi.
Doğu Türkistan bağımsızlığı için Çin yönetimine karşı silahlı ayaklanmanın tarihi, Çinliler tarafından fark edilince 22 Şubat 1933 günü acele toplanan 60 Uygur Türkünün katılımıyla Karakaş’tan isyan dalgası başlandı. O gün Karakaş'taki bütün Çinliler temizlendi. Kısa bir süre içinde Mehmet Emin Buğra önderliğinde birlik, batıda Kaşgar’ın Yenihisar nahiyesinden doğuda Çin’in Dunhuang eyalet sınırına kadar olan bölgeyi Çin istilasından kurtardı.
Alim olduğu kadar iyi bir siyasetçi, şair, yazar ve tarihçi bir kişiliği de olan Buğra, 12 Kasım 1933 tarihinde Kaşgar'da ilan edilen Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin tesisine büyük katkılarda bulundu. Yeni kurulan cumhuriyete, ekonomik ve askeri alanlarda yardımlarda bulundu. Cumhuriyetin kısa süre içerisinde Çinli Müslümanların ve Rus kuklası militarist Şing Şi Say’in eliyle yıkılması dolayısıyla Buğra, vatan ve millet davasını yürütmek için 1934 yılında Hindistan’a hicret etmek zorunda kaldı.
Hindistan ve Afganistan’ın Doğu Türkistan’a sınırı olan Pamir ve Vahan yörelerinde tekrar birlik kurmaya çalışan Buğra, Doğu Türkistan'a dönüp ülkeden zalim Çinlileri kovmanın hesaplarını yaparken, diğer taraftan ilminin zekatı olarak gördüğü Şark-ı Türkistan Tarihi adlı çalışmasını bitirmek için gecesini gündüzüne katarak çalışmalarını aralıksız sürdürmüştü.
Bu çalışmalar kısa sürede meyvesini vermiş ve 1940 yılında halen bir şaheser olarak kabul edilen Şark-ı Türkistan Tarihi adlı kitabı ortaya çıkmış ve eserin ilk baskısı da Kabil'de yapılmıştı.
YURDA DÖNÜŞÜN AYAK SESLERİ: YURTTAŞLAR CEMİYETİ
1942’de Afganistan’dan Hindistan’a geçen Mehmet Emin Buğra, o sırada bölgeyi elinde bulunduran İngilizler tarafından Peşâver’de altı ay boyunca hapiste tutuldu. 8 Ocak 1943’te Çin’e gitmek şartıyla serbest bırakıldı. 4 Nisan 1943’te Çin’in II. Dünya Savaşı yıllarındaki başkenti Çongçing’e (Chongqing) geldi. Burada Dr. Mesut Sabri Baykozi, İsa Yusuf Alptekin ve Kadir Efendi ile Yurttaşlar Cemiyeti adıyla bir teşkilat kurdular. Teşkilatın hedefi, gerek dönemin siyasal hakimi Çin Milliyetçi Partisi (Guomindang) nezdinde gerekse Çin kamuoyunda Doğu Türkistan meselesini gündeme getirmek ve mevcut imkanları kullanarak Doğu Türkistan lehine siyasi çözümler geliştirmekti.
ÇİN BAŞKENTİNDE DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN VERİLEN MÜCADELE: DOĞU TÜRKİSTANLILAR TÜRK’TÜR
Yurttaşlar Cemiyeti, Doğu Türkistan’ın siyasi, iktisadi ve kültürel sorunlarına çözümler sunmak üzere hazırladığı, Xinjiang (Şinjiang) adının Doğu Türkistan olarak değiştirilmesi ve Doğu Türkistan halkının Türk kimliğinin tescili gibi önemli teklifler içeren on dokuz maddelik taslak bir metni o dönemde yazılmakta olan yeni Çin anayasasında yer alması için 13 Ekim 1944 tarihinde ilgili komisyona sundu. Hemen ardından Buğra’nın hükumet gazetesi Congyang Ribao’nun (Merkezi Günlük Haber) 21 Ekim 1944 tarihli sayısında yayımlanan “Şinjiang/Sincan Değil Doğu Türkistan” ve “Doğu Türkistanlılar Türk’tür” başlıklı yazıları Çin’de büyük yankı uyandırdı. Buğra ve arkadaşları tarafından yürütülen bütün bu propaganda ve lobi çalışmaları Doğu Türkistan meselesine daha ılımlı yaklaşılmasına önemli katkılar sağladı.
TEKRAR İLAN EDİLEN DOĞU TÜRKİSTAN CUMHURİYETİ
Doğu Türkistan’ın kuzeyinde bulunan Gulca, Tarbağatay ve Altay illerinde yürütülen ve Üç Vilayet İnkılabı adıyla bilinen milli mücadele hareketinin neticesinde 12 Kasım 1944’te Ali Han Töre Sağuni liderliğinde merkezi Gulca olan Şarki Türkistan Cumhuriyeti ilan edildi. Bu gelişmenin Doğu Türkistan mücadelesinde yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğini düşünen Mehmet Emin Buğra, aralarında Dr. Mesut Sabri Baykozi ve İsa Yusuf Alptekin’in de bulunduğu bazı dava arkadaşlarıyla birlikte 17 Ekim 1945’te Urumçi’ye döndü. Ahmet Can Kasımî başkanlığındaki Gulca heyetiyle yapılan görüşmeler neticesinde 6 Haziran 1946’da farklı siyasi grupların temsil edildiği Birleşik Eyalet Hükumeti kuruldu. Buğra bu hükumette önemli görevler üstlendi. Temmuz 1946’da İmar Bakanı, 29 Aralık 1948’de de Başkan Yardımcısı oldu.
Aynı yıllarda İsa Yusuf Alptekin ile birlikte çıkardıkları aylık Altay Dergisi ve günlük Erk Gazetesi ile mücadelesini sürdüren Buğra, yine İsa Yusuf Alptekin ile birlikte kurduğu Bilim Cemiyeti şemsiyesi altında bilimsel çalışmalar yaparken diğer yandan Türkistan Türk Milliyetçi Partisinin temelini oluşturmaya çalıştı.
BİTMEYEN MÜCADELE AZMİ VE DAVA ARKADAŞLARI
10 Ekim 1949’da Doğu Türkistan komünist Çin hükumeti tarafından işgal edilince Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin başta olmak üzere bir grup dava arkadaşıyla birlikte ikinci defa Hindistan’a gitmek zorunda kaldı. Kendisiyle birlikte gelenler için güvenli bir yaşam alanı oluşturmak amacıyla 1949-1951 yıllarında yoğun bir diplomasi mücadelesi gerçekleştirdi. Hindistan Başbakanı Nehru ile görüştü.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Amerika Birleşik Devletleri Yeni Delhi Büyükelçiliği, Hint Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti hükumeti gibi merciler başta olmak üzere Kızılhaç ve Kızılay gibi kuruluşlara da başvurdu.
KARDEŞİNE KUCAK AÇAN TÜRKİYE
Mehmet Emin Buğra Aralık 1951’de arkadaşları ve bir grup hemşerisiyle Türkiye’ye geldi. Başbakan Adnan Menderes, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan, Dışişleri Bakanı Mehmed Fuad Köprülü ve bazı siyasilerle yaptığı görüşmelerin ardından 13 Mart 1952 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi’yle Hindistan ve Pakistan’da bekleyen 1850 Doğu Türkistanlı mülteci Türkiye’ye getirildi.
1953’te Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçen Mehmet Emin Buğra Ankara’ya yerleşti. Türkiye’deki sivil toplum örgütleriyle, bilhassa Batı Türkistanlı, Kafkasyalı, İdil-Ural ve Azerbaycanlı akraba toplulukların liderleriyle ortaklık yollarını arayan Buğra, bu kapsamda Türk Birliği ve Türk Ortak Cephesi gibi isimler altında Sovyet Rusya ve Komünist Çin’e karşı bir dizi siyasi çalışma yürüttü. 1954’te Suudi Arabistan'ın Taif şehrinde düzenlenen Doğu Türkistan Kurultayı’na katılmak üzere Suudi Arabistan’a gitti. Kurultayda Doğu Türkistan meselesi için Milliyetçi Çin (Tayvan) hükumetiyle müzakerelerin başlatılmasına karar verildi.
Mehmet Emin Buğra ile İsa Yusuf Alptekin, milliyetçi Çin liderleriyle görüşmeler yaptı. Milliyetçi Çin’in bağımsız bir Doğu Türkistan fikrine olumlu yaklaşmaması üzerine görüşmeler sonuçsuz kaldı.
Doğu Türkistan'ın efsanevi lideri Mehmet Emin Buğra, 14 Haziran 1965’te Ankara’da vefat etti.
MEHMET EMİN BUĞRA'NIN ESERLERİ:
Şarkī Türkistan Târihi (nşr. Muhammed Kāsım Dâmolla, Keşmir 1947, 1971 [Şarkī Türkistân’nıng Millî İnkılâb Târihi adıyla ve bazı ilavelerle birlikte kısmî neşir]; nşr. Fatma Buğra, Ankara 1987; Almatı 1991 [Kiril alfabesiyle]; nşr. M. Yakup Buğra, Ankara 1998 [günümüz Uygurcasıyla sadeleştirilmiş ve notlarla];
The Autograph Manuscript of Muḥammad Amīn Bugra’s Sharqī Turkistān Tārikhi adıyla tıpkıbasım, nşr. Yuriko Shimizu, I-II, Tokyo 2014-2016; eser Muhammed Kāsım Türkistânî tarafından Târîḫu Türkistâni’ş-Şarḳıyye adıyla Arapça’ya tercüme edilmiştir [Mekke 1429]),
Kalem Küreşi (Nanjing 1945), Doğu Türkistan: Tarihî, Coğrafî ve Şimdiki Durumu (İstanbul 1952), et-Türkistânü’ş-Şarḳıyye mâżîhâ ve ḥâżırühâ (Kahire 1952), el-İslâm ve’l-ḫaṭarü’ş-şüyûʿî (Kahire 1953),
Doğu Türkistan’ın Hürriyet Davası ve Çin Siyaseti (İstanbul 1954), Doğu Türkistan Kızıl Çin Muhtariyetini Reddeder (Ankara 1955), Nidâʾün ile’l-ʿâlemi’l-İslâmî (Kahire 1958),
Türk Yurtlarında Arap Fütuhâtı (Ankara 1958), Tibet ve Doğu Türkistan Hakkında Bilinmeyen Siyasî Konular (Ankara 1959),
Taşkent Konferansının İçyüzü ve Komünist Memleketlerdeki Yazarların Durumu (Ankara 1959), Delhi Konferansı ve Tibet (Ankara 1960), eṣ-Ṣırâʿu’l-istiʻmârî beyne Rûsiyâ ve’ṣ-Ṣîn li-ecli Türkistâni’ş-Şarḳıyye (Ankara 1963),
Mücadele Hatıratı (nşr. Fatma Buğra, Ankara 1966; The Memoirs of Muḥammad Amīn Bugra: Autograph Manuscript and Translation adıyla tıpkıbasım, nşr. Yuriko Shimizu, Tokyo 2012),
Vatan Kaygusi (Ankara 1990). Ayrıca Haydar Mirza Duğlat’ın Târîḫ-i Reşîdî adlı eserinin bir bölümünü Türkiye Türkçesi’ne aktarmış, Kutluk ve Türkan adında bir operet yazmıştır (Urumçi 1948).
EN ÇOK OKUNANLAR